06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1995 CUMA HABERLER CHP'li Hun DYP'li üyelerin hazırladığı mal varlığı raporunu değerlendirdi: 'YolsuzhıkLar arası denge rapora• Servet komisyonunun CHP'li üyelerinden Kars Milletyekili Atilla Hun, raporda, Çiller ve Özal aileleri ve RP ile ilgili sorunların. geçiştirilmeye çalışıldığını söyleyerek, "Böylece yolsuzluklar arası denge arayışına girilmiş" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Lider!er\e Yakınlannın Mal Varlıklannı Araştırma Komisyonunun CHP'li üyelerinden Kars MilletvekiliAtUla Hun. DYP'li üyelenn alel acele hazırladığı raporu "yolsuzluklar arası denge raporu" olarak değerlendirdi. Hun, "Çiller ve Özal aileleri ile ilgiîi hiçbir önemli değinme yapılmamış, RP ile ilgili sorunlar geçiştirilmeye çalışılmıştır. Böyiece yolsuzluklar arası bir denge arayışına girilmiş, dolaylı yoldan, gelin bu sorunu kapayalım, çağrısı yapılmıştır" dedi. Hun. DYP'li üyelerin hazırladığı raporla ilgili olarak yazılı bir değerlendirme yaptı. Hun. "Böylc bir yaklaşım parlamentonun denetim görevini engelleyici. parlamentonun saygınlıgına gölge düşürücü bir da\ ranıştır. Rapor eksik bilgilerle, aceleye getirilmiş, kimi yazıların üst üste yığıldığı bir gelen evrak dosyası ozelliği taşımaktadır" dedi. Hun, lıderlenn mal \arlıklannın kaynaklan konusunda hiçbir araştırma yapılmadığını vurgulayarak açıklamalannı şöyle sürdürdü: "Liderlere yazılan yazıya Tansu Çiller'in cevap vermesi anlamlı bir biçimde dile getirilmiş, imalı olarak Çiller aklanmava. diğer liderler suçlanmaya çalışılmıştır. Çiller ailesinin mal varlığı ile ilgili ciddi iddia \e bulgular söz konusudur. Turgut Özal'ın çocuklan Ahmet Özal, Efe Özal ile Necmettin Erbakan'ın kardeşleri Selahattın Erbakan. Kemalettin Erbakan, Nizamettin Erbakan paıiamento>u, yasalan hiçe sayarak mal beyanında bulunmamışlar, RP komisyonun inceleme yapmasına izin vermemiş. Süleyman Mercümek olayının çözülmesine yardımcı olmamıştır. Çiller \e Ozal aileleri ile ilgili önemli hiçbir değinme yapılmazken RP ile ilgili sorunlar da geçiştirilmeye çalışılmış. Böylece yolsuzluklar arası denge arayışına girümiştir." Hun, RP'nin mal varlığı konusunda sağlıklı hiçbir bilgiye sahip bulunulmadığına dıkkat çekerek "Bazı liderier İç Tüzügün "devlet sırlan ile ticari sırlann araştırma komisyonu kapsamı dışında'tutulacağı hükmünün. RP de söz konusu inceiemenin Anayasa Mahkemesi'nin yetkisinde olduğu gerekçesinin arkasına sığınmışiar, kamu vicdanını rahatlatacak bir tutum ortaya koymamışlardır" dedi Hun. raporun tüm üyelerin bilgısi \e katılımı ile sonuçlandınlması gerektiğini. tersi tutum ve zorlamalann demokrastye zarar vereceğini söyledi. Demirel- İliescu zirvesi Balkanlar'da ışbırlığı çağnsıİstanbul Haber Servisi - Romanya Cumhurbaşkanı İon İliescu. dün, bir günlük çalışma ziyareti kapsamında lstanbul'a geldi. Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından karşılanan Romanya heyetı. Çırağan Sarayı'nda Türk heyetıyle. iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari meseleler konusunda görüşme yaptı. İliescu ve Demirel daha sonra Çırağan Sarayı'nda ortak bir basın toplantısı yaptılar. Toplantı>a Dışişleri Bakanı DenizBaykaL Bayındırlık ve tskân Bakanı Adnan Keskin. Sanayi ve Ticaret Bakanı Fuat Çay. Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Meleican katıldı. Toplantı sonrasında bir konuşma yapan Süleyman Demirel. Türkiye ile Romanya arasında karşıiıklı ziyaretler ile ikilı ılişkilerin gözden geçirildığini. darboğazlann aşıldığını söyledi. Ülke ve dünya sorunîanyla ilgili göniş alışverişinde bulunduklarını kaydeden Demirel. bugünkü ziyaretin önemli bir zamana denk geldiğine dıkkat çekti. Demirel. Türkiye ve Romanya'nın Balkanlar'da kapsamlı bir işbırliği istediğinı, ancak bu işbirliğinin Yugoslavya'nın dağılması ve Bosna-Hersek'teki savaş nedeniyle gerçekleşemediğini kaydetti. Serbest ticaret anlaşması İki gün önce Bosna-Hersek'te barış antlaşmasının parafe edildigıni anımsatan Demirel. "Bu antlaşma. Balkan ülkelerinin hepsi ile Türkiye \e Romanya için yeni ufuklar açmıştır" dedi. Demirel, konuk Çumhurbaşkanı ile kendisinin bu barış antlaşmasından sonra Balkanlar'da kapsamlı bir isbirliği istediğini söyledi. Konuşmasında Karadeniz Ekonomik İsbirliği Teşkılatf nın önemine de değinen Demirel. Yugoslavya'nın dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni ülkenin Karadeniz Ekonomik İsbirliği Teşkilatı'na dahıl olmasını ıstediklerini söyledi. Romanya ile daha kapsamlı ilişkiler hedeflediklerini belirten Demirel. "Türkiye, gümrük biriiğine girer girnıez Türkiye ile Romanya arasında Serbest Tİcaret Anlaşması imzalanacaktır" dedi. Dışişleri Bakanı Deniz Baykal. Çumhurbaşkanı'nın konuşmasının ardından toplantıdan aynlarak Ankara'ya döndü. Türkiye- Romanya delegasyonu ise öğleden sonra ortak bir basın bildirisi yayımladılar. Ortak basın bildirisinde Romen işadamlannın. Türkiye-Romanya tş Konseyi çerçevesınde Türk ışadamlanyla görüşmelerde bulunduğu ve ortak gırişim olanaklarının bölgenin altyapısına yapacağı katkılan tartıştığı belirtildi. ! Boyner, genel seçimler için ittifak pazarlığına oturduğu ANAP'tan 20 milletvekili istedi. (Fotoğraf: AA) ANAP-YDH ittifakı zorda • ANAP lideri Yılmaz, karşıiıklı olarak olanaklannı gözden geçireceklerini belirtirken, Boyner, ANAP liderini kastederek. "Sayın Başkan biraz zorlanacak dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ye- ni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel Başkanı Cem Boyner. genel seçimlerde ittifak için pazarlığa oturduğu ANAP'tan 20 milletvekili istedi. TBMM'de ancak grup kuracak bir sayıya ulaşmalan du- rumunda vararlı olabileceklerini belirten Boyner, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı kastederek. "Sayın Başkan bi- raz zorlanacak" dedi. Yılmaz. karşıiıklı olarak olanaklannı gözden geçirecekle- rini ve Boyner'le yeniden görüşecekle- rini söyledi. Farklı eğilimleri birleştirip "şemsiye parti" olarak seçime gitmek isteyen Me- sut Yılmaz, YDH Genel Başkanı Cem Boyner ile dün bir araya geldi. Mesut Yılmazla seçim öncesi ilk defa bir ara- ya geldigini anımsatan Boyner. "Seçim- de Türkiye'nin kaderini bir arada nasıl değiştirebiliriz konusunu tartışmak üze- re Yılmaz'ın davcti üzerine geldik" dedi. Boyner. görüşmenın ardından yaptığı açıklamada. YDH'nin ancak TBMM'de grup oluşturması durumunda vararlı ola- bileceğini kaydederek. "A.NAP.çokgeniş- çe bir gnıbu seçimeve iktidara taşıma ko- nusunda kararlı görünüyor. Bu şartlann içindeN DH'ninortayakoyduğuhedefve istek tartışılacak anladığım kadarıyla. Sayın Başkan zorlanacak gibi görünü- yor" değerlendırmesini yaptı. ANAP lideri Yılmaz ise erken seçime YDH'nin hazırlıksızyakalandığını.pra- tik bazı güçlükleri bulunduğunu vurgu- layarak. sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye"nin önündeki riskler konu- sunda mutabıkız. MUletimizin de beklen- tisi olan işbirliğini gerçekleştirebilmek için önümüzdeki kısa süreyi en iyi şekil- de değerlendirip. en olumlu sonucu almak için karşıiıklı olarak imkânlanzorlamak- ta mutabık kaldık." Yılmaz. DYP'den ihraçedilen Hüsa- mettin Cindoruk'un seçimler için ANAP'la isbirliği yapacağını, ancak mil- letvekili adayı olmayacağını bildirdi. Secim Yasası Yüzde 10'luyasa Meclis'ten geçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahke- mesi'nin, anayasanın "tem- siJdeadalet" ilkesiyle bağdaş- mayacağı gerekçesiyle "d'Hondt sisteminde ayrıca baraj uyguianamayacağr yö- nünde karar almasına karşın. erken seçimde çifte baraj kon- masına ilişkin yasa önerisi TBMM'den geçirildi. TBMM Genel Kurulu'nda Türkiye genelinde olduğu gibi, seçim cevrelerinde de yüzde 10 böl- ge barajı uygulanmasım ön- gören yasa önerisi, DYP, CHP ve bazı ANAP milletvekille- rinin oylanyla kabul edildi. Başbakan Tansu Çiller göriiş- meler öncesinde grubunu ola- ğanüstü toplayarak milletve- killerini "Önerge istemiyo- rum. öneri aynen geçsin. fer- cihle ilgili önerge verilirse, se- çim 24 aralıkta yapdamaz" sözleriyle uyardı. DSP Genel Başkanı Büİent Ecevit, yasa- nın anayasaya aykın olduğu- nu. ancak iptal davası açmak için uğraşmak istemediğini açıkladı. Oylamada, DYP. CHP ve bazı ANAP milletvekilleri- nin oylanyla yüzde 10 bölge barajı öngören yasa önerisi kabul edildi. Seçime kaülan siyasi partilerin ve bağımsız adaylann adlannın alt alta ve aldıklan geçerli oylann da hi- zalanna yazılması hükmü de kabul edildi. Seçim Yasasf ndaki bazı düzenlemeleri iptal eden Ana- yasa Mahkemesi. Resmi Ga- zete'de yayımlanan gerekçe- li karannda, "d'Hondt siste- minde aynca baraj uygulan- masının" anayasaya aykın ol- dugunu bıldirmişti. DBH adayı yazar Lütfi Kaleli, Alevi partisi kurmanın akıldışı olduğunu söyledi DemokratikBarışHareketi, kimükartyor BLLENTSARIOGHJ ANKAR\-Çok sayıda Alevi örgü- tünün tabanına dayanan Demokratik Banş Hareketi (DBH). partileşme sü- recinde kimliğini sadece mezhepsel yaklaşıma oturtmamak için çalışıyor. DBH'nin Istanbul 1. Bölge adayı ya- zar Lütfi Kaleli. Ale\ i partisi kurma- nın akıldışı olduğunu belirterek "Bu- nu yaparsak RP'ye söyleyecek sözü- müz kalmaz" dedi. DSP Ankara Mil- letvekili MümtazSoysal. hiçbir parti- nin sorunlara çözüm getiremediği ge- rekçesiyle bağımsız aday çıkanlması- nın yanlış olduğunu, ancak bunu ön- lemek için sol partilerin. bu kesimle- re güven verici ve kucaklayıcı bir yak- laşım serailemesi aerektiğini vurgula- dı. DSP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, Cumhuriyet'e yaptığı değer- lendirmede. kendilerini azınlıkta his- seden Kürt\e Alevi kesimlerinin şim- diye kadar genelde sola oy verdıkleri- ni anımsatarak "Eğer insanlar kendi- lerini dışlanmış hissediyoriarsa. haksız- lık edilnıiş kişiler olarak görüyorlarsa solda çare arayacaklardır" dedi. Bu kesimlerin bağımsız aday çıkarması- nın solu zayıflatmaya yönelik bir "tak- tik" olduğunu kaydeden Soysal, şun- lan söyledi: "Türkiye'nin toplum olarak geliş- nıesi. bölgesel ay nlıklann giderilmesu eğitim düzey i, özgüriük anlayışının ge- liştirilmesi gibi sorunlan vardır. Bun- lara sol çözümler getirilmesi gerekir ve bu insanlann da sola oy vermesi do- ğaldır. Eğer, sola Alevi kesimlerden oy- lar gelmişsevebuoyiar sayesinde Mec- Bs"e Ale\ i kökenli milletveİdUeri girmiş- se, bu utanılacak. sakınılacak bir du- runı değildir. Doğaldır. 'Partilerin hep- si birden kötüdür. kimse çözüm getir- miyor. onun için bağımsız adaylar yo- luyla Meclis'e girelim' gibi bir hava yaratılmak isteniyor. Bu yanlış. Sol be- ceriksizdi. şimdiy e kadar etkisiz kaldı. yeteri kadar güçlü değildi denebilir, ama en azından pn>gramlan bakımın- dan farklı mezheplerdeki >eya farklı kökten gelen insanlar konusundaki tu- tumlan belli olan, eşitlik isteyen. insan haklarını savunan. özgüriük isteyen anlayış solda. Bağımsız aday girişimi- nin önlenmesi gerekir. Soldaki partiler. bu yığınlara çok güven verici, onlan da- ha çok kucaklaMCi bir tutum sergile- melL" BIRBAKIMA SERVER TANÎLLt Demir Ozlü'nün Mektubundan... Demir Özlü'ye. yurda her gidiş dönüşünde ten- bihlerim: "Gözlemleriniyaz bana!" O da sağ olsun ya- zar. Romancılığının yanı sıra bir düşünür yanı da var- dır ya, gözlemlerinden önemli saptamalara gider. Stockholm'den yazdığı, -bu yılki- 20 ağustos günlü mektubu da pek düşündürücüydü; ancak alabildi- ğine karamsar bir tabloydu çizdiği. O yüzden hemen yayımlamadım, beklettim. Garip duygu! Sanki, bu- günden yarına köklü bir değişiklik olabilirmiş gibi! Ge- çenlerde yeniden okuduğumda baktım, Türkiye'de- ki çirkinliklere koyduğu tanılar ciddiliklerini sürdürü- yor. Işte Demir Ozlü'nün mektubundan kimi parçalar: "Bu istanbul'daki şehiheşme falan değil. Çernobil felaketi sanki Ukrayna 'da değil, burada olmuş. Ve bu gidişin dönüşü de yok. Sadece felaket büyüyor. Bi- raz düzeltilen, bir şeye benzetilmeye çalışılan kenar mahalleler, yeni yerleşim yerfehnde, 'insan için' hiç- bir şey yok. Bu kent azmanında, zenginler, Boğaz'da kimiağaç- lı ve daha ıssızyeriere çekilrnışler. Köşklerinin çevre- sini yüksek duvariarla çevirmişler. Gidecekleri yerle- re -birkaç arabayia- eskortlu ve korumalı gidip geli- yoriar. Bazen de helikopterte. LatinAmerika'nın en maf- yalaşmış bölgeleri gibi. Şimdi bu sonsuz yığışmaya ve sınıf farklannın art- masına, kentlerde insani yaşama alanlan kalmama- sına, Kürdistan 'dan sürülen milyonlarca Kürt de ka-\ tılıyor. Bu 12-18 milyonu bulan Istanbul bölgesi, An- kara ve izmir, Ege ve Akdeniz kıyılanna vuruyor. El- bette çok geniş olan bu kıyı şehtlehnde -bugün- do- kunulmamış ve betonlaşmamış yerier varama, on yıl sonra hiçbir sey kalmayacağını kolayca düşünebili- riz. Erozyon ve ormanlann kesilmesi, yakılması da sırf buyerleşme, betonlaşma için. Turizmyoluylagelırsağ- lamak kolay biryol. Buna üçüncü sınıf sanayileşme- yi de eklersek, Türkiye kalkınırken doğayı felakete uğratıyor. Beni en çok etkıleyen bu oldu." Çarpık bilinç ya da "düşünme tarzı"nüan ilginç ör- nekler veriyor ve politikaya getiriyor sözü. İşte o konuda yer yer söyledikleri: "Partilerin çürüklüğünü, mafya örgütlerine benzer- liğıni anlatmaya gerek yok. En büyük muhalefet par- tisiyle, iktidann büyük kanadı gericilik, anlayışsızlıkve kitle istismannda birbiheriyle yanşıyohar. Herikisinin de MHP'ye yüzleri dönük. 'Devlet' diye yücelttikleri şey (neyse bu?) çok sıkışık duruma düşerse iktidan MHP'ye devretmek için herçeşityardımı, kolaylığı gös- teriyor. Ama onca yardıma -ve zoriamaya- karşın MHP'nin de RP'nin de gelişme hızları, beklenenden zayıf. CHP'nin hükümette neye yaradığı, hangi işle- vi gördüğü belli değil. Hakiki sol çok zayıf. Eskiden ders almamış. Kafa- ca gelişmemiş. Senin eski bir kitabında kullandığın deyimle gene 'meleklerin cinsiyeti'n/ tartışıyor. Do- laylı olarak bilgi aldım. M JVIi Aybar'/n cenaze töre- ninde de bulundum. Aynı ilkel, sekter, birbirini suç- layan kafalar. Gecekondu mahallelerinde aşın sola ka- yan gençlerin bir bölümünden arsa spekülasyonu mafyalan istifade ediyor. Tabii arada samimi genç çocuklar da -her vesileyle- kurban ediliyor. Polisler onlan istediklerizaman vuruyortar. Onlarda gıdip her- hangi bir polisi öldürüyoriar. Aralannda tam bir kan davası var. Kapitalistlerin genç bir bölümü ile kimi taşra işa- damlan -ilk defa- uyanmış gibiler. Düzgün işleyen bir burjuva rejimi ile insanileştirme isteyen sesler duyu- luyor. Ne kadar etkili olurtar, nereye kadar gidebilir- ler? Tahmin edebilmek zor. Tam bir kaos ve anarşiyaşanıyor Türkiye'de. Ama bilinç yok. Ya da çok az. Dürüst insanlar köşelere sı- ğınmış durumda." işte Demir Ozlü'nün mektubunda kimi söyledikle- ri! Tam bir çözülme. yıkılış ve çöküş ortamı... Türkiye, çağdaş tarihinde, hiçbir zaman böylesi bir durumda olmamıştı; daha da acı olan, umut kar pıları, hiçbir zaman bu türlü kapanmış değildi. Ve ülke bu koşullarda bir seçime hazırlanıyor. : Bu yer yer koyu gölgelerin gelip oturduğu tablo- dan yararlanacak olanlar, karanlıkçı düşünceler ve güç- lerdir. Onlann cirit attığı bir ülkede, her zaman oldu- ğu gibi, aydınlıktan, daha sağlıklı, daha insanca bir toplumdan yana olan güçlere büyük görevler düşü- yor. Bu karanlık, bir yazgı değildir, bilelim! Şair, "ufuklann ebedi iştiyakı var nura" diyordu. O ufuklara ışığı götürecek olanlar, en başta da "sol" güç- ler, birleşip yekpareleşmezlerse büyük vebal altına girerler... Kuruluşundan bu yana koalisyon, tam 25 kez sallandı, 1 kez bozuldu DYP-CHP ortakfağuıuı kriz tablosu MHP'de baraj kaygısı MİYASEİLKNLR 1991 Genel Seçimlerinden çıkan si- yasi tablonun kurulmasını zorunlu kıldı- ğı DYP-SHP koalisyonu, tanhe "krizler hükümetr olarak geçecek. Kuruluşun- dan bu yana iki başbakan. dört başbakan yardımcısı ve yüzü aşkın bakanın gelip geçtiği koalisyon hükümeti tam 25 kez sallandı. Demirel-İnönü. Çiller-lnönü. Çiller-Karayalçın, Çiller-Çetin, Çiller- Baykaldönemlerinde sık sık yıkılma teh- likesi geçiren koalisyon. Baykal'ın dar- besiyleyıkılmasına karşın yeniden kurul- du. Ancak gelenek bozulmadı ve DYP. TBMM'de "Milliyetçi Cephe"yi oluştu- ran diğer sağ partilerle yeni bir seçim ka- nunu için görüşmeye başlayınca. hükü- met yeni bir krizın eşiğıne geldi 'DYFden SHP'ye gol Koalisyonun dört yıllık ömrü süresin- ce, değişmeyen tek şey: büyük ortak DYP'nin küçük ortağa verdiği sözleri ve koalisyon protokolunu hiçe sayarak Mec- lis'teki diğer sağ partilerle ortak hareket etmesiydi. Bu süre içinde "DYP'den SHP'ye yeni bir gol" haberi. artık vaka- yiadiyedensayıldı. DYPtarafından SHP veCHPkalesineatılangollere, ortaklar- la birlikte kamuoyu da alışmıştı. "N'asıl- sa hükümetten ayrılmayı göze alamaz- lar" dıye düşünen DYP, küçük ortağın "Hükümeti bozanz" restıni görerek "Boz da görelim; biz de ANAYOL formülünü uygularız" diyerek her seferınde krizı • Her seferinde, "Bu kez tamam" denilmesine karşın yine de koalisyonun sürdürülmesi için bir formül bulundu. En çok Çiller-Karayalçın döneminde kriz yaşandı. En büyük kriz, Baykal'ın CHP Genel Başkanı seçilmesinden sonra yaşandı ve 51. hükümet. bu krizle noktalandı. Ancak bir aylık boşluktan sonra CHP-DYP ortaklığı yeniden kuruldu. dondururdu. Küçük ortak SHP ya da son- raki adıyla CHP'nin en büyük zaafı. ge- nel başkanlannın halim selim ve iyi ni- yetin de ötesinde uyumlu olmalanydı. Bugüne değın ortakJar arasında en çok kriz Çiller-Karayalçın hükümeti döne- minde yaşandı. Karayalçın'ın Çillerle uyumlu beraberliği kendisine partisinde genel başkanlık koltuğunu kaybettirdi. "Kurultaya kadar Hikmet Abi" for- mülünün uy gulamaya konmasından son- ra da durum değişmedi. Genel başkanlı- ğa getirilen Hikmet Çetin'in "Artık her şey farklı olacak; partimiz bu hükümete mahkûmdeğjl"şeklindeki sözlerinincid- diyetinideneme-yanılmayöntemiyleöl- çen Tansu Çiller. durumun değişmediği- ni görünce tek başına iktidardaymış gi- bi hareket etmeye başladı. Çiller'le faz- la uyumlu çalışması Çetin'e de genel başkanlık koltuğunu kaybettirdi. CHP'li bakanlann ve parti yöneticilerinin yıldı- zı Çiller'le bir türlü banşmamasına kar- şın bu partinın sık sık değişen genel baş- kanlan ile Çiller herkesi kıskandıracak öl- çüde barışık oldular. CHP'li eski çalış- ma bakanlarından Aydın Güven Gür- kan'ın dediği gibi CHP genel başkanla- n Çiller'in manyetik çekim alanlanna girdiğindennıibu kadar uysaldılarbılin- miyor, ama bu durum Deniz Baykal'ın ÇHP Genel Başkanlığı'na seçilmesin- den sonra biraz değişti gibi. Deniz Bay- kal'ın Menzir krizi yüzünden koalisyo- nu bozmasından sonra Çiller'in gerekli dersi aldığı sanılıyordu. Ancak "Huylu huyımdan v azgeçmez" sözü adeta Tansu Çiller için söylenmiş gibi. Çiller, bir kez dahaÇHP'yi atlatarak Meclis'teki "mü- Byetçi" ortaklanyla yeni bir seçim yasa- sı hazırlanması için hazırlıklara başladı. Hükümet, şimdi de bu krizle sallanıyor. Koalisyon hükümeti tarihinde en az sarsıntı Demirel-İnönü döneminde ya- şandı. Bu dönemde Olağanüsrü Hal ve Çe- kiç Güç'ün sürelerinin uzatılması. CMUK'un DYP'liler tarafından budan- ması, Meclis'te kontrgerilla konusunda araştırma yapılmasının DYP'liler tara- fından engellenmesi gibi konularda or- taklar arasında kriz yaşandıysa da iki ge- nel başkanın araya girmesiyle taraflar yumuşadı. Çiller-lnönü hükümetinin kuruluşu Sı- \askatliamıylaaynı tarihedenkdüştü. Bu dönemde SHP'lilerin lçişleri Bakanı Meh- met Gazjoğlu'nun istifasını istemesiyle ortakların arası yeniden açıldı. Ancak SHP yöneticilerinin istifa istemine Ge- nel Başkan Inönü ve Bakanlar Kurulu katılmayınca sorun, DYP lehine çözül- dü. Çiller'in en uzun süre çalıştığı Kara- yalçın dönemi. DYP'nin ortağı SHP'ye ençok "gol" attığı dönemoldu. Onu Hik- met Çetin'in dönemi ızledi. Karayalçın döneminde hükümet en büyük sarsıntı- yı Çiller'in malvarlığının soruşturulma- sı için verilen önergenin TBMM'de gö- rüşülmesi sırasında geçirdi. SHP'li par- lamenterler bu konuda verilen önergeyi destekleyeceklerini söylerken Genel Baş- kan Karayalçın, bir yanda Çiller öteyan- da da partisi arasında bir tercihe zorlan- dı. Sonunda Çiller'i kurtarmanın yolu bulundu. Karayalçın. soruşturmanıntüm genel başkanlan kapsayacak şekilde ge- nişletilmesıni önererek önergeyi bir an- lamda sulandırdı. Minikriz Bu dönemde 5 Nisan Kararlannın içe- riği da mini bir krize yol açtı. Karayal- çın. bu krizi de Çiller'in hatın için gö- ğüsledi. Ardından SHP Ankara Milletve- kili Salman Kaya'nın 1 Mayıs lşçi Bay- ramı sıra>mda dövülmesi sonrasında An- kara Emniyet Müdürü OrhanTaşanlar'ın DYP'liler tarafindan korunması. hüküme- ti yeni birbirkrizineşiğinegetirdi. SHP. her zaman olduğu gibi ortağının bu has- mane tutumunu da sineye çektı. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin de- ğiştırilmesinin DYP tarafından engellen- mesi. memura grevli ve toplusözleşme- li sendika kurma hakkının önlenmesi. hükümet protokolündeki anlaşmaya gö- re SHP'ye bırakılması gereken TBMM'de- ki komisyon başkanlıklannın sağ parti- ler arasında paylaşılması. Dışişleri'nde- ki atamalann Çiller tarafından engellen- mesi de bu dönemin önemli krizleri ola- rak belleklerde yer etti. Lice'nin devle- tin güvenlik güçleri tarafından yerle bir edilmesi, Tunceli'de köylerin yakılması, Olağanüstü Hal uygulaması ve Çekiç Güç'ün sürelerinin her uzatılmasında mi- ni krizler yaşandı. Ancak bunlarda SHP tarafından hükümeti bırakacak kadar önemli gerekçeler sayılmadı. Bu dönemde iki bakan görevinden is- tifa ederek SHP'nin DYP'ye karşı olan tavizkâr tutumunu protesto etti. Önce in- san haklanndan sorumlu Devlet Bakanı MehmetKahraman.bakanlığıyla ilgili ya- sanın çıkanlmamasını gerekçe göstere- rek istifa etti. tkınci olarak da Dışişleri Bakanı Mümtaz SosyaLbakanlıktaki ata- malarla ilgili hazırladığı kararnamelerin Başbakan Çiller tarafından imzalanma- ması nedeniyle istifa etti. Bakanlann is- tifası SHP'li diğer bakanları ve genel başkanı pek rahatsız etmedi. Onlar hü- kümette kalmaya devam ettiler. SÜRECEK At-kurt ittifakında Coşkun Kırca aracı ERGUN AKSOY ANKAR\ - DYP. ittifak görüşmelenne nokta koyan MHP'nin. 27 Mart seçim- lerinin sonuçlanna göre 45 bölgede yüzde 10'luk çe\ - re barajını aşamayacağını hesapladı. DYP'liîerle res- mi olmayan düzeyde görüş- meleri sürdüren bazı MHP milletvekillerinin. Anaya- sa Mahkemesi karannın ar- dından getirilen baraj ne- deniyle kaygılannı yöneti- me ilettikleri öğrenildi. MHP Genel Sekreteri Yaşar Erbaz. ittifaka dönük ça- balann alt düzeyde sürdü- ğünü doğrularken "Bunun birmanasıyok"dedi. Dev- let Bakanı Coşkun Kır- ca'nın ittifak için arabulu- culuğa soyunduğu kulisler- de dile aetirildi. DYP'liler, "1994 yerel se- çim lerindeki oylarıdikkate alarak yaptığımız bir araş- tırmada. MHP'nin 45 se- çim bölgesinde çevre bara- jını aşamayacağını sapta- dık. Tek başlanna girmele- rizor"dediler. MHP'li ba- zı milletvekillerinin de DYP'liîerle gayri resmi gö- rüşmeler yaptıklan savla- nırken MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğ- lu. DYP ile yeni bir ittifak aörüşmesinin olmadığını açıkladı. MHP Genel Sek- reteri Yaşar Erbaz ise "Gay- ri resmi görüşmeler olabV lir, ancak bunun bir mana- sı yok" diye konuştu. MHP G'enel Başkanı Al- parslan Türkeş'in. Seçim Yasası'na ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannın açıklanmasından y aklaşık iki saat önce DYP ile sürdürülen ittifak görüş- melerine nokta koyup tek başlanna seçime girecek- lerini açıklamasına karşın, iki parti milletvekilleri ara- sında "ga>ri resmi" bazı görüşmeler yapıldığı bıldi- rildi. İttifak görüşmelerinin tekrarbaşlatılması için ara- buluculuğa soyunduğu kay- dedilen Devlet Bakanı Kır- ca'nın. Türkeş'le görüşm,e isteğinin gen çevrildiği id- dia edildi. DYP'liler. "Köprüleri atan MHP oldu. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannın içeriği yay ımlan- madan önce bizde ögrendik. Türkeş de bunu öğrendi ve ittifakı bozdu" dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle