Katalog

»AYFA CUMHURİYET 7 EKlM 1995 CUMARTESİ HABERLER 70'li yıllar Ecevit, MHP'yi hep suçlamıştı Istanbul Haber Servisi - Türkiye Cumhunyetı"nin 51. hükümetınin (azınhk) kurul- masına destek olan DSP lide- ri (döneminCHP lideri) Bülent Ecevit ile MHP lıden Alpars- lanTürkeş. 12 Eylül öncesin- de sık sık karşı karşıya gelmış \e birbırlenni kıyasıya eleş- tirrmşlerdi. Ecevit veTürkeş"in MC donemlerindeki ünlüatış- malanndan bazıları şöyle: 12 Nisan 1975 Ecevit'ın. "Diğer partiler (kmokratik vollardan ikrida- ra gelenıeveceklerini anlayın- cafaşkmeözenen bir sokakgü- cünetestimolmuşlardır'" şek- Hndekı sözterıne karşı Tür- keş,"Ecevit miUet iradesiyle Medis'tetemsiledilenpartî ti- derlerinikaralantaklacinayet kışkırtıcıhğı>apmakta. çevir- diği dolaplarla liderleri töh- metaltında bırakmakistetnek- tedir. Ecevit, milliyetçi Türk gençliğini de sokak zorbalan olarak tanımlayarak Türk gençliğjne karşı duyduğu kin ve garezi de göstermektedir" dıye konuştu. 28 Haziran 1975 Ecevıt. Taksım'de üç yüz bin kişinin katıldıği 'Demok- rasive Ozgürlük MitingTnde. "Türkiye'ninhemen heryerin- dehergün MC Hükümeti'nin kışkırtıcılığıvla saldırılar dü- zenleniyor. Dî>arbakır"daTür- keş'ingefişindenönce koman- dolar, 'Savulun Türkler geh- yor" diyeçalım>apölar. Biz,de- mokrashisokaktabırakmayız. Faşizm heveslisi zavallılar bu- nu bövlebile" dedi 2 Ağustos 1977 2. MC Hükümeti'nin güve- noyu alması ertesınde Başba- kan Yardımcısı Türkeş. "CHP'nin bazı tızlaşmaz ve inatçı yönetkilerine rağmen, hükümetin CHP ile samimi bir dtyalog kuracağına inan- maktâ\Tz" dedı. HÂğustosl977 2. MC Hükümeti'nın ku- rulmasından önce CHP'nin MHP dışında tüm partılere koalisyon tekhfinde bulun- muş olduğunu söyleyen Ece- vit. Umut gazetesine, "MHP'de insanlıkla, demok- rashtebağdaşmayan tutumu- mıdeğiştirdiğiniveyaeğitimin- de olduğunu gösterir hiçbir belirti yoktur. Gerçi bu partV- nin genel başkanı banştan ve demokrasidensöz etmektedîr- ler. Ama bir vandan da silah- lı adamları evlemlerini sür- dürdü. Bu partiyi banşçı bir çizgiyegelmis,sanabilmekiçin çok saf olmak gerekir** dıye yazdı. 3Ocakl978 Cumhurbaşkanı Fahri Ko- mtürk'ün hükümetı kurma görevıni Ece\ it'e vermesinin ardından Türkeş, "Şimdiden anlaşıhyorki,hükümeti * Dev - letı parselledı ve federattf bir hükümet halıne getırdi' diye suçladriar.Şimdiondanda çok federattf bir »örünüm taşryan ve dev leti daha geniş, parsette- meyetabitutacak bir hükümet- lekarşıkarşıkaryyakalacağrz"" dedi. Hükümetin ük icraatı grev kırmak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çfller"in oluşturduğu \e "ic- raat hükümetj-olaraktanım- ladığı azınlık hükümetinin ilk uygulaması. Resmi Gaze- te'nin basımında görev alan 173 işçinin grevını "kır- mak'oldu. Bakanlar Kurulu. ilk toplantısında Resmi Ga- zete'nin basımının gerçek- leştırildiği, Başbakanlık Ba- sımevi Döner Sermaye İşlet- mesı işyerinde gre\ i ertele- me karan aldı. Başbakanhk Basıme- vi'ndeki grev nedenıyle. ye- ni hükümetı oluşturan Ba- kanlar Kurulu' nun atama ka- ran, "korsan olarak"teksır kâğıdına bastınldı. Semih Veb Ofset adlı matbaada ger- çekleştirilen basım sırasın- da. yüzlerce polis çesrede güvenlik önlemi aldı. Çiller, Başbakanhk Bası- mevi'nde çalışan Basın-iş Sendikası'na üye 173 işçi- nin grevini ertelemek içın. dün BakanlarKurulu karan- nı imzaya açtı. Çalısma ve Sosyal Güvenlik Bakam Ateş Amiklioğlu. bakanlıkta ya- pılan devır teslim töreni sı- rasında. erteleme gırişimın- den haberi olmadığını belır- tti. DSP lideri Bülent Ecevit, TBMM'de düzenîediği ba- sın toplantısında, Çiller'in, basında yer alan grev ertele- me haberieriyle ılgili kendi- sini arayarak bilgi verdığıni söyledi. CHP lideri Deniz Baykal, 51. hükümeti Cumhuriyet'e değerlendirdi 4 Ece\it'inlıaziıı sonu'ANKARA (Cumhuri\etBürosu)-CHP Ge- nel Başkam Deniz Ba>kal. 51. hükümetin *k- raat' değıl 'talan* hükümetı olacağını söyle- di. Baykal, DSP lıden Bülent Ecevit'm CHP korkusuyla hareket ettığını v urgulayarak "Bu dunım Ecevit'in harin sonudur. DSP Uderi harakiriyapraışör r dedı. Baykal, Çiller'm 90 günde baskın seçıme hazırlandığını ve bu sü- reçte Ecevıt ile MHP lideri Alparslan Türkeş"e ıhanet edeceğını öne sürdü. Baykal. 51. hükümetin kuruluşunu Cum- huriyefe değerlendirdi CHP lideri. "ÇiUer, zamanınkenditehineolmadığınıgördö. Güm- rük biriiği rüzgânnı arkasına alıp en kısa sü- redesevime gitmeyi hedefliyor. Busüreçte Ece- vit ve Tiirkeş'i kuUanıyor" görüşünü sa\ıına- rak jö>lede\am ettr. **D\ Fttlerinbizimlete- maslannda da bu dunım görünüyordu. Eko- nominin hali ortada. lMF'nin \eni istemleri olacak. Veni istikrar programlan uvgulama- lan gerekli. Bunu bö>le bir hükümetie yapa- maziar. Veni bir hükümet gerekecek, Bu or- tamdaÇiller, se^imi isttme\en küçük partile- rin mlamla bir talan hükümeti kuracak. İk- tidar olanaklanvla kendisini seçime haarla- \acak. Bü> ük partilerle de işbiıiiği yapıp, se- çim karan çıkartacak. Hesap budur. Çiller. Ecevit ve Türkeş'e ihanet edecektir. Etmek durumundadır." Bugünkü hükümetin Meclıs'e karşı kurul- duğunu öne süren DenizBaykal. •'Çiller.par- lamentoyla çahşmavı sevmivor. Bu hükümet ne i>i bir seçîmyasası çıkarabilir ne de anava- sa\a uyum yasalannı çıkarabilir. Benim i/Jc- nimim, 18yaşse^nitnindtndeka*;ı><>riar" de- di. Hükümetin seçıme dönük şırinliklerden başkabir ıeraatının olamayacağını vurgulayan Baykal. Ece\ it'e de ağır eleştirıler yönelttığı açıklamasında şöyle dedr. "EcevH'in.ÇiBer'idesteklemekaran hara- kiri yapmaktır. Hazin bir sondur. Ecevit için aa bir fmaldir. DSP kimlik krizi içine girmiş- tir. Kr yandakL^iseliktidannınkendisiiçinuv- gun bir noktayakadar çırpınışıiçinde bir Ba<r bakan. bir vanda bütün vaşamını dürustlük üzerine oturtmuş bir Ecevit Bu, DSP lideri- nin tüki'nbjidir." Hükümetin nıtelığının daha ilk günkü pa- zarlıklardan belh olduğunu \urgulayan Bay- kal, "EskidenbakanhktarOşmasıyapîırdLŞim- di, müsteşariık, genel müdürlük. daire baş- kanhğı konuşuluvür. Bu. devletteki kuşatma- nın daha büyiik boy utlara ulaşacağını «<iste- riyor. Önümüzdeki dönem.ürkütücübir kad- roçatışması yaşanabilir'* dı\e konuştu. Baykal, hükümetin yapiMmn. toplumsal kutuplaşmaya da yol açabıleceğmı, bunu ön- lemek için partısının her türlü çabayı göste- receğını söyledi. BaykaKkendısıneulaşanbırkamuoyuaraş.- tırmasının sonuçlarını da *ANAP 18.1, RP 17A.CHP172,DVT14A.MHP 1 4 i DSP 13J6' olarak açıkladı. Önümüzdeki dönemın CHP açısından "ber- rak' olduğunu söyleyen Baykal. "CHPtutar- h. net ahlaklı bir biçimde yoluna devam ede- cek. Bu dunım beni ve CHP'vi çok rahaöat- mrçtir. Bir ara. DYP-CHP koalisyonunun ye- nidengündemegetebileceği taröşılirkenhemen, • Baykal yumuşuyor' yorumlan yapılmı^tı. Biz, hk; ödün vermeden hareket edecektik. Ecevit bundan da korktu" dedı. CHP lıden. partısının kararlı tutumuyla gre\lennertelenemed)gınikaydederek*Bupo- litikamusayvsitKk işçigücünügördü. Bizeçok baskı yapılmıştı. Grevlerin erteienmesine im- zaatmamuistenmişti. Direndik. Bundanson- ra da emeğin yanındayız" dıye konuştu. Feshedılen SHP'mn son Genel Başkanı Murat Karayalçın. DYP'ye transfer olacagı söyientılenne tepki göstenrken. "Ben.bundan bir a> önce bu partinin genel başkanlığına adaydim. Bıktım artık bu laflardan" dedı. Hak-lş'e bağh Öz Gıda-tş Sendikası'nın genel kurulunda bir konuşma yapan Denİ2 Baykalda sıyasetın çalışanlanndışındaolmak- tan çıktığını belırterek, çalışma yaşarmnm so- runlan ile siyası yaşam arasmdakı ilişkınin çok açık olduğunu vurguladı. Grevlenn ertelen- mesmın kamu düzenı anlay ışı ile bağdaşma-» yacağını belirten Deniz Baykal. işçılerin mey- danlarda olduğunu ve grev ertelemenin düze- ni, kurumlan soysuzlaştırma anlayışı oldu- ğunu ıfade ettı. Azınlık hükümetınin. istıkrar- h çoğunluğun anlayışı. hoşgörüsü ile oluştu- |unu kaydeden Baykal. "Pazarlık yoktur. M sen götiir ülkeyî bildiğin gjbi yönet denir. Bu- gün siyasetçikr. cebir, kerat cetveli ezberter halegelmiştir.Gezen,dolaşang(>lgeinsanlann zaannadayananbirhükümetkunıhır nıu? Kur adam gibi hükümeti, saygı duyalım. Dolaşdır mı arka bahçelerde'? Milletvekili rransferi ile hükümet kurulur mu?" dtye konuştu. Akçalı, makammı Üçpmarlar'a devrettikten sonra bürokratlarla cuma namazı kıldı Once tesHm, sonranamazANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu ÇiUerinMHPveDSPdes- teğıy le kurduğu 51. hükü- metin yenı kabınesinde, de- vir-teslim törenlerı renklı geçtı. Eskı \e yeni bakanlar bııt>ırlerine övgü yağdınr- ken Başbakan Yardımcılı- ğı'na henüz atamaolmama- sı nedenıyle HikTnetÇetin'ın makamındadevır- teslim ya- pılmadı. Çe\te Bakanı Ham- diL'çpınarlar ile görevi dev- raldıgı Rıza \kçah ve bü- rokratlar. törenın ardından topluca cuma namazı kıldı- lar. 51. hükümetın yenı kabı- nesinde en erken devır-tes- lım törem Dı^işleri Bakan- lığı'nda yapıldı. Yenı bakan CoşkunKırca'nın yanm sa- at erken gelmesı nedeniyle. tören saat 10.00'da gerçek- leştınldı. Erdaltnönû'yeö\- güler yağdıran Kırca, lnö- nü'nün yerinı doldurmanm kendısı içmbir şeref olduğu- nu kaydederek "Suin gjbi basiretli. dirayetii bir devtet adamının ardından bu gö- reve getirilmek benim için bironurkaynağxbr. Mensup Başbakan Yardımcüığı'nı devredemeven Hikmet Çetin 'Gelen oldu da vermedik mi' diye espri yapö. olduğunu/aileve debüyük bir say- gimvardır"dedı. Eski Millı Eğıtım Bakanı Ney- zat Ayaz, görevıni TurhanTayan'a devrederken gençlen Atatürk'ün gösterdığı yoldayetıştırmek ıçın ça- lışmalar yaptıkîannt söyledi. Ta- yan da onur venct bir görevı üst- İendiginıbelırterek "ABahmahcup etraesiıı" dedı. Rıza Akçalı, Çevre Bakanhğı görev inı Hamdı Üçpınarlar'a dev - rettığı törende, dev letin süreklılı- ğınin sağlanmasının önemine de- ğındi Törenin ardından, Üçpınar- îar. Akçalı ve bakanlık bürokrat- lan topluca cuma namazı kıldılar. Enerji ve Tabıı Kaynaklar Ba- kanlığı'da yapılan devır-teslim tö- reninın ardından. yenı bakanŞina- si Altıner. N'eysel AtasoV u bir bu- ketçıçekleuğurladı. Adalet Bakanı MehmetMoğul- tay, görevmı Bekir Sami Daçe'ye devrederken "Partimle beraber gridim,partimle^diyorum" dedı. Mogultay, Adalet Bakanhğı'nın rastgele polıtıkalaraaletedılmeme- sı gerektığinı vurguladı. Hukukçu olması nedenıyle, Adalet Bakan- lığı'na atanınca kendısıni "ocafir nadönmüş" hıssettığinı söyleyen Daçe. koalisyon hükümetınin yü- rümesınde Moğultay'ın çok bü- yük katkısınınolduğunaişaret ede- rek bakanlıgın siyasetin değıl. ada- letın kurumu olacağını söyledi. Eskı ANAP'lı Ateş AmikUoğ- lu, bir dönem müsteşarhk yaptığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı koltuğuna sevınçle otur- du. ZivaHalis. çalısan kesımlerın sermayedarakarşı tekyaptınmının grevler olduğunu belırterek her kesımın buna saygı duyması gerek- tiğıni söyledi. Bakanlıktan aynlırken resmi bir araca binen Halis, dış. kapıya ka- dar kendısımuğurlayan Ateş Amik- lioğlu'nun, kırmızı plakalı makam otomobihnikullanması yönünde- ktyoğun ısran üzennebındığı araç- tan ındı. Halıs'm. "Sayın Âmikli- o^u.buişingereği bu. Lütfen baş- ka zamanbinerim" sÖ2İerıne kar- şı Aıruklıoğlu, ~Ha>ır. tnmezse- niz. ben destrinlegelirim"' diyerek selefmı ıkna ettı. Hikmet Çetin. Başbakan Yar- dımcılığf na atama yapılmaması nedenıyle, makammı devredecek bir bakan bulamadı. Çetin. göre- vinı devrermek üzerekendıkullan- dığı sıv ıl arabasıyla geldığı maka- mında kısa bir süre bekledikten sonra gazetecılere devır- teslim yapılmayacağını açıkladı. Çetin. "Kimse görev de\ ralmaya gelme- di^ içingörevi devTvdemedim.Ge- len oldu da vermedik mP dtyerek esprı yaptı. Gazetecilerin aynı saatlerdeya- • pılan devır-teslım törenlenne ye- tısememelerinedenıyle, yoğun ıs- tek üzenne, kadın, aıle \e sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın ve Aysel Bay- kal ikı kez devir teshm töreni yap- tılar. Eskı Dışişleri Bakanı Erdalİnö- nü. bakanlık örgütüne ılışkm ve- da rnesajında,bakanlığa bağlı ola- rak görev yapan arkadaşlanna te- şekkür ederek. "Dışişleri Bakan- hğL,devletyapımıziçeriânde müs- tesna bir yeri olan, uzun ve başa- rüı bir geçmişe ve köklü gelenek- lere sahip. ülkemizin yasamsal çı- karlanmn korunmasında daima önde rol oynamı^ bir kuruluştur" dedi. Baymdirlık ve Iskân Bakanı Ha- lil Çulhaoğlu görev im Tunç Bü- get'e teslim ettı. Çulhaoğlu'nun ödenek yetersızlığinden bakanlık yatırımlarının planlanan sürede gerçekleştırılemedıŞını belirtır- ken. Bilget de yaptığı konuşmada, -Sayin Bakan'ı dinterken bir ara, "Acaba gıtsem mı' dive düşûn- düm" dıye espn yaptı. İCültür Ba- kanı İsmaüCemde görevinı Kök- sal Toptan'a dev rederken yaptığı konuşmada. *Ss^ınToptan'm,yük- sek bir grafik çizen bakanlığımvzı daha da vükselteceğine inanıyo- rum" dedı Toptan ıse "Önemli olanbutür devir-tesümtörerderinin. kavgasızbirşekilde devredilıneâdir. Türkiye.bu sistemiişlettiğj sürece, çok daba iyi yerlere varacaktır" dıye konuştu. Mesut Yılmaz. Bu, mutlu azınlık hükümetiİstanbul Haber Ser- visi- -\\AP Genel Baş- kanı Mesut'\ ılmaz. ku- rulan yenı hükümetı "Mutlu azınlık hükü- meti" olarak nttelendır- dı ve "Bu hükümet ka- ranlıkbir hükümettir.Gece \ansında ku- rulmasındanda betlidir. 1970'Hyıllardaay- nı kazana atsanız bir arada kaynamaya- cakderecedebirtnrinedüşmanolaninsan- lar bugün iktidarm kokusunu alınca ma- sallah birbirleriyie kuzu sarmasıotmu^lar- dır" dedı. Yılmaz. "yahcetesr olarak ad- landırdığı hükümetin Meclıs'ten güveno- yu alamayacağını da savundu. Tek Gı'da-lş Sendikası'nın Genel Ku- rulu'na ANAP Genel Baskan Yardımcı- sı lmren Aykut \e ANAP İstanbul ll Baş- kanı Mükerrem Ta$çıoğlu. tstanbul Mıl- letvekılı Cem Kozlu ile bırlıkte katılan Mesut Yılmaz, ışçılere dönük yaptığı ko- nuşmada. koalisyon hükümetıne atıfta bu- lunarak "Söz verip de yerine getirmeyen sahtekâriargibiakiatmışlarsi/i" dedı. tş- çılenn l ^ ^ yıhnda alacaklarını altı ay ertelemekle 100 tnlyon lıra fedakârlıkta bulunduğunubelirten Yılmaz. işçılen yan- lış sıyasal tercıhte bulunmamalan ıçtn uyardı Mesut Yılmaz. yenı kurulan hüküme- ti " l yduruk hükümet annlık hükümeti biledfğü. bu mutluazınlık hükümeti" dı- ye nitelendirırken MHP \e DSP'yi de ^u sözlerle eleştirdr. "Yeni hükümetedestek vermeyi düşünen siyasal partiler mületi- mizceibrerleizteniyor. 1970'li >ıllarda ay- nı kazana atsanız bir arada kaynamaya- cakderecedebirbirinedüşmanolan insan- lar bugün iktidann kokusunu alınca ma- şallahbirbirleriyle kuzusarmasıoimuşlar- dır. tlkelizanne'ttiğ^m bazıinsanlann ilke- k'rini unurup bövle nimet paylaşmasına oturmalannıgönTiekbenim için hayalkı- nklığı olmuştur. İçinde bulunduğumuz günler. bazı siyasetçilerin foyalannın or- ta>açıktığı.siyasettensilindiği günkrdir." 51. hiUvüııulin Bakanlar Kurulu DOĞANAKCS ANK.\R\-Başbakan Tansu Çiller. DYP içindekı muhakfeti yumuşatmak için ken- disine sert eleştinler yönelten isimleri de ka- bineye aldı. Çiller'in kabineye aldıgı ısim- ler arasmda, parti içinde lıderlik konusun- da tek rakibi olan Eskişehir Milletvekili Hüsamettin Cindoruk'a yakınlığıyla bili- nenlerın yanı sıra 13 Haziran 1993 kong- resinde karşısına çtkan-iki lider adayından bin olan KöksalToptanda yer aldı. Çıller'in. 5 Devlet Bakanhğı'nı boş bı- rakmayı tercıh ettiği 51 hükümette yer alan bazı isimlerin sıyasi konumlan kısaca şöy- le: NecmettinCevheri(Devlet):Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel ile birlikte geçen uzun politik yaşamında en temel yol ayn- mını Çtller'ın genel başkanlıga seçildıği 13 Haziran 1993 kongresinde çizdi. Bu kong- rede Çiller'e destek olan isimlerin başında gelen Cevheri. Demirel ile ters düştü. De- mirel ile olan ihşkisındeki "sırtmdanbıçak- lanma" tartışması basma yansıdı. Cavit Çaglar (Devlet): ANAP iktidarlan dönemınde sağladığı maddi ve manevi des- tek sayesinde Demirel"in yakın çevresine gir- di 20Ekim 1991 genel seçimlerinin ardın- dan DYP ile SHP arasında kurulan koalis- yonda Devlet Bakanı olarak görev aldı. Ka- mu bankalanndan sorumlu bakan olması- na karşın sahip olduğu holdinglerin kredi borcu konusunda, bu bankalarla pazarlığa oturması. basına •'skandaT olarak yansıdı. Çıller'e karşı, genel başkanhğa seçilmesi- nin ardından yönelttıği çok sert eleştiriler- le dikkat çekti Daha sonraki süreçte Çıl- ler'e yaklaşıp holdingleri içm trilyonlarca liralık teşvik alırken Demirel'den uzaklaş- tı. Hükümet bunalımı sırasında DYP ile CHP arasında koalisyon için arabuluculuk yaptıgını söylerken kurmayıplanladığı ban- kaya ilişkin kararname için imzakulisi yap- tığı ortavaçıktı. Münif İslamoğlu (Devlet): Çiller'in en sert karşıtlanndan bıri olarak DY'P'deki "şa- hinler" grubunun içinde yer aldı. Demi- rel'in kurduğu 49. hükümete. çok isteme- sine karşın giremedı. Hükümet bunalımı sırasında Çıller'e yaklaşarak uzun yıllardır peşinde olduğu bakanhğa ulaştı. Kabinenin enyaşlı üyesi. Omer Banıtçu(Devlet): Demirel başkan- lığında kurulan 49. hükümette Devlet Ba- kanı olarak görev aldı. Cav itÇağlar ile bir- likte genel başkan seçildikten sonra Çıl- ler'e en sert eleştinleri yöneltenler arasın- da yer aldı. 49. hükümet sırasında Çağlar'la kurduğu arkadaşlık ilişkilenyle de dikkat çekti. Daha önce bakanlık teklıf edilirse reddedeceğini açıklamasına karşın. öneri- ye karşı duramadı. Söz konusu açıklama- sının, bakanlık beklentisi içinde olmadığı- nı göstermek için yapıldığını savunurken 51. hükümetteki bakanhk görevıni ıade etme- sinin sonımlulukla bağdaşmayacağını öne sürdü. AykonDoğan (Devlet): Çiller'ın muhalif- lennden olmasına karşın 50. hükümete gır- meyi saglayabildi. Maliye Bakanlığı'nda uzun > ıllar görev yapmasıntn da verdiği bi- rikimle kulislerde. Çiller'ın ekonomı poli- tikalanna sert eleştiriler yöneltti Maliye Bakanlığf nı ıstemesine karşın, 49. hükü- mete Devlet Bakanı olarak girdi. Kabine- de görev aldıktan sonra. çok eleştirdiği Çil- ler'ın ekonomı polıtikalannın en ateşli sa- vunucuları arasına gırdi. EsatKırathogu(Devlet): 13 Haziran 1993 kongresi öncesinde Hüsamettitı Cindo- ruk'un genel başkanliğa aday olması için yogun çaba sarf etti. Genel Başkan Yar- dımcısı olduğu dönemde. DYP'nın. Çiller ile bir yere gıdemeyeceğinı savundu. Cın- doruk DYP liderligine aday olmayınca Çil- ler için çalıştı. Çiller"e karşı sevgısini ifa- de ederken kendisini frenleyememesi ile de biliniyor. Mehmet Batallı (Devlet): Demirel' in 49. hükümete Dev let Bakanı olarak aldığı Çil- ler karşıtlanndan. Çiller DYP liderligine seçilince kabıne dışında bırakıldı. Muhali- fi olduğuÇiller'inbakanhk teklifını redde- demedi. Ayvaz Gökdemir (Devlet): DYP"nin ' şa- hinler'inden. MHP kökenli olması nede- nıyle "komando A\-vaz~ olarak da amlıyor. Çiller'e karşıtlığını, 49. hükümete Devlet Bakanı olarak girdikten sonra hıç dıle ge- tirmedı. Kabınedeki yerinı korumayı ba- şardı. Hasan Ekinci (Orman): 13 haziran kong- resinde Cindoruk'un adaylığı ıçın çalıştı. An- cak Cindoruk kongreye katılmaymca, seçım işlerinden sorumlu DYP Genel Başkan Yar- dımcısı olarakÇiller'in genel başkan seçıl- mesinde en önemli katkıyı yapan ısım ola- rak öne çıktı. Çiller'in, sıkıştıkça başvur- duğu kurmaylar arasında. Refaiddin Şahin (Devlet): Çiller'in genel başkan seçıldiği DYP kongresi öncesinde Cindoruk'un aday olması için çalıştı. Cin- doruk aday olmayınca. DYP'nin o dönem- dekı genel başkan yardımcılannın ikna et- mesı üzerine Çiller'i desteklemeye karar verdı. Turhan Tayan(MilliEğitim): 13 Haziran 1993 kongresi öncesınde Çıller'in en ateş- li muhahfleri arasında ver aldı. Cindoruk'un DYP liderligine aday olması için çalıştı. Muhalefet ettiği Çiller'e. kendisini DYP Grup Başkanvekilliği için destekleyince yakmlaştı. Çiller'in en ateşli savunuculan arasında. Coşkun Kırca(Dı§işkri): DYP'li u şahin- kr" grubunun en önde gelen isimlerinden. Demokratikleşme çabalan sırasında aldığı kar^ı tutumlarla. dış politika konulannda- ki bilgisiyle ve "memuriann sendika hak- kına karşı verdîgj mücadeleyle"' de tanını- yor. Sert biçimde eleştirdiği Çiller'le ana- yasa değişikliği çalışmalan sırasında ya- kınlaştı. Bu yakınlaşmayla. uzun yıllardır peşinde olduğu Dışişlen Bakanlığı'naotu- rabildı. Tunç Bilget (Baymdırlık ve İskân): Çil- ler'ın ekonomikpolitikalarmı en sert ifade- lerle eleştirmekten çekinmedi. Ekonomı konusundakı bılgisi, Çıller'e karşı tutumu- nun temel taşı oldu. Çiller'inbakanlık öne- risi karşısında yumuşaması dikkat çekti. Asabı davranışlarıyla da tanınıyor. Ali Şevki Erek (Ulaşürma): 13 Haziran 1993 kongresi öncesinde Cindoruk"un DYP aday olması için çalıştı. Cindoruk yanşa katıtmayınca. genel başkan yardımcısı ol- duğu o dönemde yaptığı çalışmalarla Çil- ler'in liderlığe seçilmesıne katkı sağladı. Köksal Toptan (Kültür): Kongrede Çil- ler'in karşısına genel başkan adayı olarak çıkan iki isimden bırisi. İsmet Sezgin ile birlikte ilk turda aldıkları oylar Çiller'in toplamma ulaşamadı. 49. hükümette üstlen- diği Millı Eğitim Bakanlığı görevi sırasın- da "dinci kadrolaşma'"yı tirmandınmakla elestinldi. Yüksek sesle muhalefet etmeme- ye özen gösterdı. Millı Eğitim Bakan- İığf ndaki icraatını Kültür Bakanlığı'nda da yineleyeceği bıldiriliyor. CUMARTEStYAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Ey Özal Gençliği! Ey Özal gençliği! Sen bizleri pek tanımazsın. Bızler, genellikle 194O'lı yıllarda dünyaya gelmiş bir kuşağın temsilcileriyiz. Etkilendiğimiz ilk insanlar, cumhuriyetin (şimdilerde- kı bir deyimle 1. cumhuriyetin) yetiştirdıği ilk kuşaktan olan babalarımız, anneterimizdi. Onlardan, öncelikie yurtsevertiği, insanseverliğı öğrendik. 1950'li yıllann sontarında lise öğrencileriydik. Turan Emeksiz adı, zihinlerimize silinmezce kazıldı. Demok- rat PanTnin diktatörce yönetimine karşı koyan üniver- sitelı ağabeylenn eylemlerini hayranlıklaizledik. (Kuşa- ğımrzın en yaşlıları, o eylemlerin içinde yer alma şan- sına da sahip oldular.) 6O'lı yıllarla birlikte "sosyalizm" sözcüğü, dillerde do- laşmaya başladı. "Antiempeıyaiizm" sozü yepyeni, güncel bir çınıltı kazandı. Bu anlamda kuşağımızın ilk şehidi, Amenkan 6. Filosu'nu protesto eylemleri sıra- sında polıs tarafından oldurülen Vedat Demircioğ- lu'dur. Ey Özal gençliği! Bu isimler sana herhalde hiçbir şey anlatmıyor. Biz- ler de o sırada, bu isimlerle başlayan şehitler listesinin sonsuzca uzayıp gideceğinı nereden bilebilirdik! Çün- kü öyle saf. öyle iyimserdık kı... 6O'lı yıllarda, babalanmız ve annelerimizle aşağı yu- kan aynı yaşlarda, fakat bambaşka farklı deneylerden geçmiş insanlar tanımaya başladık. Onlara "40 kuşa- ğı" deniyordu. Aralanndaşaırlerin, yazarlann yanı sıra, terziler, işçiler, halk adamlan da vardı... Hapıshaneler- den, işkencehaneterden geçip o gunlere ulaşabilmiş- lerdi... Bizlere bıraz şaşkınlıkla, biraz güvensizlikle, bi- raz hayranlıkla, bıraz gıptayla bakıyoriardı... Sonra bu kuşağın insanlanyla bizim kuşak arasında derin dost- luk bağlan oluştu. Onlardan da toplumdaki sınıflar, sı- nıf mücadelesi gibi kavramlar, yurtseverlik ve insanse- veıiiğın sınrfsal temelleri olduğunu öğrendik. Bılgileri- mizi, sezgilerimizi Marksizmin klastklerindesınayıp pe- kıştırdik. O yıllardaTürkiye işçi Partisi, bizter için, en az üniversitelerimiz kadar önemli bir okuldu. Lıse yıllannda Istrati'nin, Hemingvvay'in, Stein- beck'in, Orhan Kemal'ın, Yaşar Kemal'ın ınsancıl, top- lumcu yaprtlanyla beslenmiştık. 60' lıyıllarlabirlikteNâ- zım Hikmet'in şiırı, bir sel gibi üzerimize boşandı. "Ka- iın devnmci romanlar"\, "Tütün"ü, "Çımento"yu, "Azap Yo//an"nı okuduk. Bu kitaplann kahramanlanyla ken- dimizi özdeşleştırdik. Bugün geriye, yaşadıklanmıza baktığımızda, bu özdeşlığin pek de gerçek dışı olma- dığını söyleyebıliriz... Tutucu yanlarımız vardı. Hemen hemen hiçbirimiz doğru dürüst dans etmeyi bilmeyiz. Buna o dönemler- de ne vaktımiz, ne de hevesimız oldu... Eğlenmek için bir araya geldiğımızde Ruhi Su'dan ögrendiğimiz tür- küleri, "Drama Köprüsü"nü, "Zahit Bızı Tâney/eme"yi, "Çanakkale Içınde"yi soylerdik... Tanıdığımız Batılı şar- kıcılar. Joan Baez, Paul Robson, Yves Montand, Edith Piai, Theodorakis gıbılerdı... SafUğımız, iyimserliğımiz. darbeler yemeye başla- makta gecikmedi. Gençlığimizin en temiz inancıyla, en temiz coşkularia, Kızılay Bulvan'nda antiemperyalist slo- ganlar haykırarak "Donüşüm" dergisini satmaya çıktı- ğımızda, polisin ve polisçe desteklifaşist çetelerin sal- dınsına uğradık. Bulvara bir dahaki çıkışımızda, kendi- mizi savunmak için yanımıza pankart sopalan almış- tık... Sonra aramıza kışkırtıcı ajanlann sızdığı dönem gel- di. Sonra bin bir parçaya bölündük. Sonra kimi arka- daşlarımız, daha kestirme görünen yollann çekiciliği- ne kapıldılar. Bazı başkalanysa daha o dönemde, okul- lannı bitirir bıtırmez kendilerini. devletin ya da özel te- şebbusün sevecen kollanna atarak 6O'lı ya da 68'li geçmışlerinı hızla unutmayı yeğledıler. Kan, kaçınılmazolarakkanı getirecekti. Kızıldere kat- liamı, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının vıcdansızca katledilmelerı, 70'lenn siyasal-toplumsal ortamını ha- zırladı. 70 darbesını izleyen dönemde faşist güçler da- ha da palazlanarak devletı neredeyse tümüyle ele ge- çırdiler. 80 darbesınedoğru "faili meçhul" cinayetler baş- ladı vebirbirinı ızledi... Ey Özal Gençliği! Seni bütün bunların da ılgilendıreceğini sanmıyo- rum. Sen, varlığını 80 sonrasının apolitikleştirilmiş or- tamına borçlusun. Partilerin ve derneklerin kapatıldığt; siyaset adına tek ve uğursuz bir sesin durmaksızın ko- nuştuğu; sonrasında da gençlere. derneklere, sendi- kalara, özet olarak toplumun tüm sağlıklı güçlerine si- yasetyapmanm yasaklandığıbir dönemın ürünüsün sen... Yurtseverlik, insanseverlik, senin için içi boş kav- ramlardır. Felsefen, bir koyup beş almak, ne pahasına olursa olsun köşeyı dönebılmektir. Bu amaca ulaşmak için yapamayacağtn alçaklık yoktur. "Okumak" sözü, canını sıkar ve uykunu getirir. Renkli basına gözucuy- la bir bakar, bazen bir butmaca çözmeye yettenir, bir- kaç sözcükten sonra takılıp kalırsın. Futbol, borsa, marka, sana en çok heyecan veren sözcüklerdir... Ey Özal gençliği! Senin insani degerlerden bunca yoksunluğun, ben- detiksinti ve uzüntü uyandınyor. Hayatının sığlığına, an- lamstzlığına acıyoaım ve senı küçümsüyorum. Fakat akıl hocaların övgüler düzedursun, ben senin sonunun geldiğini de görüyorum. Engellemelere, sistemin bü- tün baskı ya da ayartmaiarına karşın yepyeni bir genç- lığın fiüzlenmekte olduğunu apaçık görüyorum. Bu gençlik yeniden kitaplara yöneliyor. Hayata, topluma, insana ilişkin en temel kavramları, yeniden soruyor ve sorguluyor... Vetıpkı 60'lı yıllarda bizim kusağımızla40 kuşağının karşılaşıp kucaklaşması gibi; benim kuşağı- mın bugün "p/ayfc>oy"laşmış, alçalmış, yozlaşmış, tü- ketim toplumunun hayranı ve çanak yalayıcısı olmuş unsurları dışında kalan sağlıklı insanlanyla bu yeni kuşaklann karşılaşıp kucaktaşacaklan süreçlerin yoğun- laşacağınt sezinliyorum... Bayram Meral'den eleştiri 'Çoğunlukhükümeti ne yaptı ki azınlık yapsın' tstanbul Haber Servisi - Petrol-İş ve Tek Gıda-lş, sen- dikaîannın genel kurulla- rında konuşan Türk-tş Ge- nel Başkanı BavramMeral, yenikurulan hükümetı eleş- tirdi ve "Çoğunluk hükü- meti ne yaptı ki azınlık hü- kümeti yapsın" dedı. Petrol-Iş Sendikasf nın 22. Olağan Genel Kurulu. dün sendikanın Altuniza- de'deki genel merkezbina- sında yapıldı. Genel kurulun açış ko- nuşmasını yapan Meral. Cumhurbaşkam Süleyman Demirel'in onayladığı azın- lık hükümetine sert eleşti- nler yöneltti. Terörle Müca- dele Yasası, "mezarda emeklilik", ikramiyelerin kaldınlması, kamuda çalı- şanlann memur yapılması gibiçalışana karşı tavırlanr mevcut hükümet dönemin de geliştiğini söyleyen Me ral. "Çoğunluk hükümti neyaptı ki azınlık hükürm tiyapsm?'$u dağın arkasıt da bir umut daha var" diı bekliyoruz"dedi. TfSK Genel BaşkanıR fık Baydur azınlık hüküm tıne başan diledi. Tek Gıc îş Sendikasf nın 10. Olag Genel Kurulu'na ise Bayr Meral ve Türk-tş yönetı lerinın yanı sıra ANAP ( nel Başkanı Mesut Yıln ve Genel Başkan Y'ardı cısı İnıren Aykutda katı Tek Gıda-lş Sendil Genel Başkanı Orhan' tayaptığı konuşmada,hı meti eleştirdi.