Katalog

EKİM 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER fetörle Mücadele Yasası 5. yılma girerken, cezaevindeki gazeteci ve yazarlann sayısı 112'ye yükseldi Düşiinceye ceza sürüyorEYİNGÖKTAS ANKARA - Terörle Mü- cadele Yasası (TMY ı gere- ğince. iuşünceye yönelik so- ruşturm ve cezalandırmalar sürüyor. lşadamı Sakıp Sa- bancı ık İstanbul Sanayı Odası'na (İSO) mensup bir gurup ı^adamının. Güneydo- ğu'ya yaptıklan gezi ve bu gezi sırasında yaptıklan ko- nuşmalarla ılgili polisin kay- dettiği v ıdeo bantlan. Diy ar- bakır Emniyet Müdürlü- Sü'nde inceleniyor. Terörle Mücadele Yasası (TMY) be- şinci yılına girerken. ceza- evindeki aydin. gazeteci ve yazarlann sayısı 112"ye. ka- patılan gazete \e dergılerin sayısı 15'e yükseldi. Diyarbakır Emniyet Mü- dürlüğü Güvenhk §ubesi yetkılileri. söz konusu video bantlarmı ıncekdiklenni. bantlan önümüzdeki günler- de DGM Başsavcılığı'na tes- Hm edeceklennı belimıler. Diyarbakır DGM Başsavcısı Bekir Selçuk ıse, ıncelemeye konu edılen gezi ve toplantılara katılan ışadamlanyla ıl- gili çekılen video bantlannın daha em- niyette olduğunu söyledi. Selçuk. "Bantlar henüz bize gelrnedi. Bantlaninceledikten sonra bir değerlen- dirme\c \anp. soruşturma açıp açmaya- cağımı/a karar -vereceğiz. Soruşturma açıldığı takdirde ilgili Idşilerin ifadesine başvuracağız~ dedı. Son 4 ayda 6 polis ve 2 asker şehit olurken 18 polis de yaralandı Güvenlik güçlerine saldırılar arttı KEREM ILGAZ İstanbul'da güvenlik güçlerine yönelik saldı- nlar gün geçtikçe artıyor. Son zamanlarda sa- dece polise karşı yapılan eylemlere, Buca Ce- zaevi'de yaşanan olaylardan sonra askerkr de eklendi. 9 haziran - 3 ekım tarihleri arasında 6 polis ve 2 asker yaşammı yitirirken. 18 polis de yaralandı. Bu olaylarda, ölümle sonuçlanan si- lahlı saldınlardan beşini De\ rimci Halk Kurtu- luş Örgütü (DHKC) üstlendi. Bugüne kadar gü- venhk güçlenne karşı yapılan eylemler şöyle: 9 Haziran 19J5: Çaglayan'da DYP ll Mer- kezi binası önünde nöbet tutan polislere yapı- lan silahlı saldırıda Rüştü Erdem isımlı polis memuru yaşamını yitırdı. Saldından sonra ya- pılan operasyonda eyleme katılan Sibel Yalçın öldürülürken kaçan ıki kişı MHP İl Başkanı Orhan Çetinkol'un sahibi bulunduâu bir ben- zın istayonuna yapılan silahlı saldın sonrasın- da>akalandı. 9Temmuz 1995: Şişli'debırotobüsdurağın- da, Şişli îlçe Emnıyet Müdürlüğü Ekıpler Amir- liğinde gore\ lı polis memuru Mustafa Güngör yaralandı. Güncor. daha sonra kaldınldığı SSK. Okmeydanı Hastanesi'nde yaşamını yıtirdi. 14 Temtnuz 1995: Emınönü Ekipler Amır- liği'ne aıt polis otosu silahla tarandı. Lalelide mevdana gelen olayda bir polis memuru öldürüldü. Eylemi DHK.C adına Zeynep Eda Berek Silahlı Propaganda Bırliğı üstlendi. 16 Temmuz 1995: E>üp tlçe Emniyet Mü- dürlüğü Terörle Mücadele Şubesı'ne ait sivil ekip otosuna \ apılan silahlı saldırıda polis me- muru Süleyman Lvsal vaşamını yitırdı. 21 Temmuz 1995: Gaziosmanpaşa Emniyet Müdürlüğü"ne aıt polis mınıbüsüne düzenle- nen bombalt saldında 12 polis memuru yara- landı. 27 Temmuz 1995: Bakırköv Devlct Hasta- nesi'nde göre\ li polis memuru İsmet Yiğit. şüp- he üzerine kımlik sorduğu iki kışinin silahlı sal- dınsı sonucu öldü. 27 Eylül 1995: Yeşılköy Karakolu'nda gö- re\lı polis memuru Şakir Tosun, Bağcılar'da bir minibüsten inerken silahlı iki kişinin saldı- nsısonucu şehit oldu. 28Eylül 1995: Maslak'ta 11 Jandarma Alay K.omutanlığı ntzamıyesinde nöbet tutanjandar- ma erleri Tarkan Yağcı ve Serdar Öztürk uğra- dıklan silahlı saldın sonucuhayatlannı kaybet- tiler. 2 Ekitn 1995: Eyüp İlçe Emniyet Müdürlü- ğü Çevik Kuvvet'te görevli polis memuru AH Unlü. Rami'debirtelefonkulubestndeuğradıgı saldında yaşamını yitırdi. 3 Ekim 1995: Küçük Armutlu"da Sarıyer Emniyet MüdÜTİüğü"ne aıt ekip otosu devriye gezerken tarandı. Olayda. Mehmet Zülfıkâroğ- lu ısimli polis memuru kasığından yaralandı. Türkıye Odalar ve Borsalar Bırliğı'nın (TOBB) isteği üzerine Ergtl'ın hazırla- dığı raporla ilgili olarak Ankara DGM Başsavcılığı inceleme başlattı. Başsavcı Nusret Demiral, incelemenın devam et- tiğini belirterek. rapor hakkmda kendi- lerinin de bir rapor hazırlay acaklanm ıfa- de etti. Demiral. raporun kitap haline getiril- mesine izin vermediklerini söyledı. Adalet Bakanlığı venlenne göre. T- MY kapsamında açılan davaların yüzde 80"i. 142. madde verine konulan 8. mad- de kapsamında açıldı. Bu yasayla birltk- te çok sayıda >azar. düşünen. konuşan, sendikacı ve gazeteci hakkında "bölü- cülnk" ^avıyta ınceleme. soruşturma \e da\a açılarak. büyük bölümü hapı> ve para cezasma çarptınldı. Venlere göre cezaev ındeki gazeteci ve yazarlann sayısı 1 !2'ye.kapatılan gaze- te ve dergılerin sayısı I5'e yükseldi. Ka- patılan gazetelere son olarak Yeni Poli- tıka gazetesı eklendi Yalnızca geçen yıl 5 bin 404 kişi bu yasa nedeniyle yargı- landı, 765 kişiye toplam 114 milyar 307 milyon para ve 557 yıl 3 ay hapis cezası verildi Rekor Beşikçi''de Yargıtay'da onaylanan 42 davada. top- lam 84 yıl 5 ay hapıs cezası kesinleşen sosyolog-yazar İsnıail Beşikçi'nin. daha önce hapis cezalan ile bır- lıktealdığı 6 milyar 900 mil- yon lira para cezasının hap- se çev rilmesı sonucu. toplam cezası 198 yıl 5 ayı buluyor. Beşikçı. bu gidişle ömrünün sonuna kadar cezaevinde ya- tacak. TMY"nin düşünce suçunu içeren 8. maddesi gereğince aldığı 2 yıllık cezayı geçen günlerde tamamlayan Haluk Gerger. düşünce suçu kaldı- rılıncaya kadar cezaevinde kalmaya karar vermiştı. Türkıye'de bulunan tüm Devlet Güvenlik Mahkeme- leri'nde halen mevcut dava sayısının 6 bin 91, tutuklu yargılanan sanık sayısının 6 bin 975. rutuksuz yargılanan samk sayısının da 16 bin 917 oldugu saptandı. DGMTerdeTMYnin6.7 ve 8. maddelerı gere|ince toplam 2 bin 298 dava bu- lunuyor ve bu davalar nede- niyle toplam 5 bin 403 sanık yargılanıyor DGM'ler içınde en fazla dava ve sanık sayısı Diyarbakır 1.2 ve 3 No'lu DGM"de bulunuyor. Dıyarbakır'ı istanbul ve Ankara'daki DGMler izli- yor. Diyarbakır DGM'lerinde halen devam eden dava sayısı 2 bin 573, tutuklu ve tu- tuksuz sanık sayısı ıse 10 bin 385. Bu mahkemelerde,TMY'nin 6.7 ve 8. mad- delerinden 285 dava. 1800 de tutuklu ve tutuksuz sanık sayısı bulunuyor. DISK: Çözüm, geniş tabank lıiikünıet İstanbul Haber Servisi - DÎSK Başkanlar Kurulu, Türkiye'nın ıçmde bulundu- ğu sorunlann çözülebilmesi için azınlık hükümeti yenne, hedefi seçım olan genış. ta- banlı bır hükümetin kurulma- sı gerektigını savundu. DİSK Başkanlar Kurulu tarafmdan yapılan yazılı açıkiamada, Türkiye'de bır- birini ızleyen ekonomik kriz- lerin beraberinde hükümet krizını de getirdiği öne sürül- dü. Bu krizlenn kaynağınm Dünya Bankası ve 1MF reçe- telerine dayalı politikalar ol- dugu savunulan DİSK Baş- kanlar Kurulu açıklamasında. dün ışçıyı. memuru sokağa çağıranlann. bugün "tşçi so- kakta olmaz" şeklinde açık- lamalar yaptığı belirtildi. Türkiye'nin içinde bulundu- ğu koşullarda en sağlıklı yo- lun seçime gıdilmesı oldugu- nun vurguîandığı açıkiama- da. "Bu amaçjaatılmasıgere- ken adım bir azınlıkhüküme- ti değil. hedeft seçim olan ge- niş tabanlı bir hükümettir. \a- şanan hükümet knzinde en önemli göre> paıiamentoya düşmektedir. Seçim vasasının demokratikbir yapna kav uş- turulması için gereken deği- şikliklerin vapılması. parla- mentonun ilk gündemi olma- lıdır" denildı. Üniversiteler Şaygılı: Oğrenci harcı arttırılmalı Haber Merkezi - Mer&in, Ege. Başkent v e Gazi üniver- sitelerinde yeni öğretimyılı dün törenle başladı. Ege Oni- versıtesı Rektörü Prof. Dr. Refet Saygjlr. yoksulluk. ge- cekondulaşma. işsizlik. gelır dağıhmındaki dengesizlik, terör ve ulusal güvenlik gibı toplumsal sorunlann üniver- siteleri aştığına dikkat çeke- rek **Bu tür sorunlann bü- yüdüğü ortamlarda üniver- siteler de sarsıhr, akademik teamüllerin >-e gereklerin dı- şuıaka>ar" dedı. Açılış töre- ninde Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı Başkanı Hayrettin Ka- raca'ya fahn doktorluk un- vanı verildi. Türkive'de ünıversitelerde yaşanan mah sıkıntılan "çok şiddetle" hissettiklerinı vur- gulayan Ege Üniversitesı Rektörü Saygılı. öğrencı kat- kı pay ının arttırılmaMiıı ı^te- di. Rektör. tamamen siyasi nedenlerle yeni üniversitele- rin kurulmasına karşı olduk- lannı, üniversitelenn kurul- ması ve gelişmesi ıçin gerek- li asgari şartlann dikkate alınması gerektiğini söyledi. Hayvanlar Günü J nde Yargtiay'a protesto ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu)- Hayvanlar Günü'nde Yargıtay, bir süre önce aldığı "etde hayvan beslemevi yasaklavan" karan nedeniyle hayvanseverlerin protesto eylemıne hedef oldu. Ankaralı bir grup hayvansever, karan protesto etmek için Yargıtay binasının önünde dün öğlen saatlerinde eylem yaptılar. Yargıtay 'ın ana giriş kapısının önüne, üzerinde sahipsız kedı ve köpeklerin dramını vansıtan yazı ve fotoğrafların yer aldığı bir pano asan hayvanseverler. "Sokaklardan kurtanlmtş ha> \anlan tekrar sokağa attırmak isteyenlçri. özeUikle Yargıtay üvelerini bu panoyu görmeye ça^rryonız" dediler. Hayvanseverler. hayvanlann kurtanlmasınm ınsancıl ve çağdaş bir "hayvan haklannı koruma yasasr ile mümkün olacağını, bunun gerçekleşmemesi halinde Brigitte Bardot v e dünya hayvanlannı koruma örgütlerinden yardım isteyeceklerinı. gerekirse sokaklara döküleceklerini belirttiier. Ali Yazıcı, cezaevlerindeki memurların "günah keçisi" ilan edildiğini söyledi ^Once egMın sonra e ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ AY$E \1LDIRLM Bayrampaşa Cezaevi'nde Müdür Yardımcısı ve ıkı ın- faz koruma memurunun uyuşturucu, para ve sılah tra- fiğıne kanşmasıyla yeniden gündeme geten ve son olarak 5 ınfaz koruma memurunun. tutuklu \e hükümlüiere uyuşturucu taşırken yaka- lanmasıyla devam eden ce- zaev ı tartışmalan, Tüm-Yar- gı-Sen îstanbul Subesi Baş- kanı Ali Yazıcı'mn açıkla- malanyla değişik bir boyut kazandı. înfaz koruma me- murlannın "günah keçısı" olduğunu söyleyen Yazıcı. "Devletin milyarlannı do- landırmış bir insanın >anı- na 10 milyon nıaaş alan devletin memurunu diki- yorsun" dedi. Olaylann sü- rekh Bayrampaşa Ceza- evi'nde meydana gelmesıne dikkat çeken Yazıcı, "Neden Metris Cezaevi'nc hiçbir zengin gönderilmivor? Çünkü orada aradıklarını bulamıyorlar. Buradavsa sevki çıkan birisi bile bunu durdurmava çalışıyor" di- ye konustu Yazıcfnm sorulanmıza verdiği yamtlar şöyle: -Sayın Yazıeı. cezaevle- rinde nıe\dana gelen olav- larda temel sorun sizce ne? Sayın Mehmet Moğul- tay'ın dediği gibı eğitimın payı vardır mutlaka. Bugûn Bayrampaşa Cezaevi deyip geçmeyelım. Bayrampaşa Cezaevi. Balkanlar'ın ikinci büyük cezaevidır. Yani dün- yanın gözü, kulağı Bayram- paşa Cezaevı'ndedır. Onun • Tüm Yargı-Sen İstanbul Şubesi Başkanı Ali Yazıcı. cezaevi personeline yönelik hiçbir eğitim programı olmadığından yakınırken "De\ letin milyarlannı dolandıran bir insanm yanına ayda 10 milyon maaş alan memuru dikiyorsun. Adam parasıyla o kadar güçlü ki cezaevinden se\ kini bile engellemeye çalışıyor. Neden Metris Cezaevi'ne hiç zengin gönderilmiyor?" dedi. ıçm sen böylesi bir cezaevi- ne müdür atayacaksan. sav- cı atayacaksan gözün kapalı atayamazsın. Böylesi bır ce- zaevine personel alacaksan gözü kapalı alamazsın. Se>- fı Oktav bakanken gıttık. görüşme talebimiz olduğu halde görüşemedik. Böylesi bir çalışma sistemi içerisin- de ne nereden kaynaklanı- yor. farkında olamayan bir bakan adalet bakanlığının başmdadır. - Cezaevleri personeline ve> a infaz koruma memur- larına > iinelik herhangi bir eğitim programı yok mu? Hayır yok Hizmet ıçı eüı- tim adı altında göstermelık bır şey olur. Sadece açılır ve kapanır. Sayın Mehmet \lo- ğultay. geldığinden bu tara- fa kendı personeline sahıp çıkmamıştır. Ne ekonomik taleplerinı dinlemıştir. ne de- mokratik taleplerinı dinle- miştir. Bırakın bize destck olmasını. bız sendikacıları sürgün etmiştir. Bayrampa- şa Kapalı Cezaev Tnde bugü- ne kadar yaklaş.ık bin ınsan sürgüne göndenlmıştir ama bu tür olaylar ardı arkası ke- sılmeden \e artarak de\am etmektedır ve artacaktır. - Sürgün olayı en fazla Ba> rampaşa'da nu \ aşanı- >or? E\ct ama hiçbir sorunun önüne geçılmemı^tir. Bay- rampaşa Cczac\ ı. metropol- dür başlı başına Birkasaba- dır Bayrampaşa Cezaevı. 4 bin insanın ya^adığı yerdir. Bö\ lesı başlı başınabırmet- ropol olan bir yerde hiçbir önlemm alınmadığı bır yer- de tabiı kı olaylar fazla ola- caktır. Her defasinda ne yap- mı>sm'' Günah keçi>i. infaz koruma memurlan. Çünkü ınfaz koruma memurunun hiçbir sahibi yok ki. Hemen ıki vazı yaz, bitti. Olay bittı, kapandı. Basına da verirsin, ışte bak Bayrampaşa Ceza- evi'ndeki ş.u şu olaylann fa- illeri bulundu. gereken ceza verildi. Olav bittı. - Peki sizce ne yapılması gerekir? Su anda Bayrampaşa Ce- zaevi'nde bıne yakın perso- nel var. Bımnı de sürsünler, o ıdari yapı orada olduğu müddetçe bunu iddia ediyo- rum Bayrampaşa'da hiçbir şeyin önüne geçemezler. Bır de şunu denesinler. Bay ram- paşa ıdarı kadrosunu yukan- dan aşağıya değiştırsınler. Per;-onele dokunmasınlar. Direkt Adalet Bakanlığf na bağlı personeli yukandan aşağıya değışrirsinler. Içtşle- n Bakanlığı'na ait üst düzey personeli değiştırsınler ba- kalım Bayrampaşa"da bır ta- ne olay oluyor mu? - Inta/ koruma memur- larının can gmenliği olma- dığı iddiasına ne diyorsu- nuz? Doğru, hiçbir can güven- liği yok. Bızimle ıtgilı hiçbir yasa çıkarılmamış. Sadece sılah yasası çıkartılmıştır. Son derece gülünç. 10 mil- yon maaş veriyorsun. bir si- lah 40 milyon. Ne acıdır ki Adaiet Bakanlığı personeli- ne sılahını kendin alacaksın dıyor. Bu insam suç işleme- ye teşv ik edıyor. - Personel yeterli mi? Japonya'da 200 kışiye bir kişi bir cezaevıni ıdare edi- yor. Türkiye'de bir kışı, bir buçuk mahkûmu ıdare ede- miyor. Bu kadar çarpıcıdır. Personel yeterlıdir. Fiziki y a- pısı uygun değil Bayrampa- şa Cezaevf nın. En ufak bır isyanda can güvenhğiniz yok. Son derece psikolojik gergınlık içınde. - Ekonomik durumları nasıl? Şu anda ben 2 çocuk baba- sıyım, lıse mezunuyum. 10 milyon 500 bin lira aylığım var. - Maaşlann diijjük olma- sı suç işlemeye teşvik mi oluyor? Çok teşv ik v ar. Bır memur ışe alınırken önce savcıhk- tan ıyi hal kâğıdı almır. Ö\ - le bır memur öyle bır kuru- ma temiz olarak girmiş. ya- nn suçlu olarak çıkmışsa bu- nu devlet kendısı yapmıştır. Düşünün. bugün en kötü ev kırası 6 milyon. maaşı 10 milyon. 4 mılyonla çocuğu- nu mu okutacak. geçinecek mi 1 .' Bir de yol parası var. Sen böyle maaş vereceksin. suç- lu olduğu zaman da kafasına vuracaksın. Devlet, ekono- mik durumunu düzeltmek zorundadır. - İçeriye silah, uyuşturu- cu. telefon nasıl sokulu- yor? Giri; çıkı^larda aran- ma yok mu? Cezaevine girdığıniz za- man üç yerde aranıyorsunuz. Bır de cıhazdan geçiyorsu- nuz. Ziyarete gidenler bir yerde aranıvor, bır yerde ci- hazdan geçiyor. Cihazın ba- şındakı arkadaş veya arama vapan arkadaş göz yumma- dı&ı müddetçe mümkün de- ğıl Bugün Metris Ceza- evi'nde bu tür olaylar son de- rece düşük. Neden? Düşün- dürücüdür. Orada infaz ko- ruma memurlan denetime hâkımdır. Devlet denetimı dediğimiz denetime hâkim- dir. Üniversiteler Açıldı... Üniversiteveyüksekokuliarrja 1995-1996 ders yı- lı başladı. Türkiye'nın dört bir yanmdaki okutlar peş peşe açılıyor. Ne diyelim, hayıriısı olsun. Sorunlar dağ gibi birikmiş durumda. Istanbul'un göbeğindeki en eski ve kökîü üniversiteler sorunla- rını çözümleyemezken büyük merkezlerın dışında- kt üniversitelenn ne durumda olduklannı düşündü- ğüm zaman. tüylerim ürperiyor. Öğrencilerimizin yeni öğretim yılı heyecanı sürer- ken kimi genç meslektaşlanmızda da "doçentliksı- navı" heyecanı başladı. Dün bir doçentlikjürisineka- tılmak için Ankara'daydım. Bu ayın sonunda bir baş- ka jüride daha görevliyim. Gene Ankara yollan gö- rünecek. Bu iki jüri dışında, başka iki jüride de yedek üye- yim. Bunlann toplantı tarihleri de ekim ayı. Eğer bu jürilere de katılacak olsam, ekim ayında dört kez Ankara'ya taşınmam gerekecekti. işin ilgınç yanı, toplantı günleri ya pazartesi ya salı. Ama hangtsi olursa olsun; hem pazartesiler hem de salı günferi Ankara'da ya da yollarda geçiyor. Hıç böyle şey olur mu? Okulun açıldığı haîta der- sinhocasıyok... İşin daha da kötüsü, okulun açıldığı ilk ayın birkaç haftasında kimi dersler boş geçiyor. Doçentlik sınavlarının ekim ayına konulduğu dö- nemlerde, okulların açılışı kasımdaolurdu. Ve hiçbir şey aksamazdı. Oysa şımdi tüm okultar ekimde açı- lıyor. Bu durumda doçentlik jürilerini eylül aylarında toplamak gerekmez mı? Bu konuda yeni bir düzen- leme yapılsa. kötü mü olur? Ankara'dakisınavda, küçük bir kentimizde bölüm başkanlığı görevini yürüten genç bir meslektaşımı- zın eserlerinin tetkiki ve kolokyumu vardı. Laf ara- sında, hattada kaç saat ders verdiğini sordum. "O- tuz dört saat Hocam" yanıtını aldım. Önce kulakla- rıma inanamadım, ama baktım ki dogruyu söylüyor. Haftada otuz dört saat derse gıren genç bir öğre- tim üyesi, ne zaman okuyabilir. ne zaman araştırma yapabiür, ne zaman yazabilır? Biz bazı konularda gaüba kendimizi aldatıyoruz. Ama bizim kendimizi aldatmamızın "bedelini" başkalan ödüyor. Hem de ne ödeme... Birazyukarıda "sorunlardağ gibibirikmiş durum- da..."demiştim. Biriken sorunlar salt "akademik" so- runlar olsa gene içim yanmayacak. Maalesef, her şey sorun... Basınımızın bir bölümü "türban sorunu"nu körük- leyip duruyor. Bunu cumartesi günkü yazımda ele alacağım. Amabirkaçyasa maddesiyle çözümlene- bilecek bır sorun bu. Diğer sorunlan çözmek, çok daha zor. Örnegin çok ciddi bir yurt soaınu var. İstanbul dı- şındaki arkadaşlar, günlerdir arayıp duruyorlar. Üni- versiteyi yeni kazanan çocuklarının yurt sorunlannın çözümünde yardımcı olmamı ıstiyorlar. Nasıl yar- dımcı olayım? Kredi veYurtlar Kurumu, tümüyleüni- versitenin dışında bir kuruluş. Kaldı ki üniversite dı- şında olmasa elimizden ne gelir? Açık o kadar bü- yük ve yama o kadar küçük ki... Doğrusu Istanbul'daki oğrenci yurdu sayısı da az değil. Ve kısa sayılabilecek süreler içinde, özellikle kız öğrencileri biryerlere yerleştiriyorlar. Ama yetmi- yor. Ve bu durumda kimitarikat ve cemaatlerçocuk- lan kapıp yurtlanna yerleştiriyor. Hem barınma so- runlannı çözüyorlar hem iaşe sorunlannı çözüyorlar. Kimi zaman ellerine harçlık da veriyorlar. Ve bizim demokrat ve Atatürkçü kimi arkadaşlarımız, "Yahu bu Refah neden güçleniyor?" diye düşünüyor ve binbir açıktama getiriyonar... Türkiye'de yükseköğrenırn sözde parasız. Tek dersten borçlu olan son sınıf öğrencisi kasım ayın- da sınavagirecekse, o fakültedeki öğrencilerin öde- mekle yükümlü olduklan "katılma payının" yansmı ödemek zorunda. Bunun mantığını anlamak müm- kün değil. Birileri sinekten yağ çıkarmaya çalışryor. Katılma payı, yurt parası, yemek parası, kitap pa- rası, harçlık vs. derken istanbul'da ve diğer büyük kentlerimizde bir oğrenci için ailesinin ayırması ge- reken para miktan minimum ayda beş milyon lira. Eğer bu ailenin yükseköğrenimde iki çocuğu varsa, ayda on milyon lira ayırması gerekiyor. Halkımızın emekçi kesiminden kim ödeyebılir bunu, nasıl öde- yebilir? Eğitim sistemimizdeki "farklılaşma" ve "haksız- lık", daha ükokul öncesinde başlıyor. ilkokulda da, ortaokuldada, lisedede sürüyor. "Işeyarar" bir dip- loma veren okulların aldığı oğrenci sayısı 25-30 bi- ni geçmiyor. Ötesi kendini aldatıyor. Ve kimi aileler, çocuklan için sonsuz bir özveri içinde olsalar bile, bu yanşta yaya kalıyorlar. Toplumumuzda sınıflar arasındaki uçurum gitgıde açılıyor. Kamu kesiminin yüz binlerce işçisi grevde. Sayın Başbakanımız, memurlan ve emeklileri örnek gös- tererek "çok istediklehni" ileri sürüyor. Sorsunlar bakalım grevdeki yüz binlerce işç'den kaç tanesinin çocuğu yükseköğretimde. Kaç işçi çocuğu ÖSYM'de başanlı olabiliyorve istediği bir yükseköğ- retim kurumuna girebiliyor. Giren olursa da acaba bunlardan kaç tanesi eğitimini sürdürebiliyor?.. Ülke koşullanmız, ınsanı isyan noktasına getiri- yor. Birtoplumun sabrıyla bu kadar oynanmaz. Eğer birileri, "benden sonra tufan..." aymazlığı içindey- se, boşuna heveslenmesin. O tufan patlarsa, kim- se yakasını kurtaramaz. AMERİKA'NIN SESI Türkçe yayını her akşam 21-22 arasında, Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu'da... Voice of America Orta Dalga 238 metre 1260 kHz, Kısa Dalga 25 metre 11855 kHz, 41 metre 7205 kHz, 49 metre 6160 kHz. AYRICA İSTANBUL'DA FM'DEYIZ RADYO BOytAM YAYIHCtUK TANITIM SANAYİ Vt TİCARCT A.Ş. AMERİKA'DAN HABERLER, YORUM, MÜZİK, MAGAZİN, BİÜM.KÜLTÜR.SANAT... VOA Turkish Service VVashington, D.C. 20547-USA Tel: 1-202-619-0367 Fax: 1-202- 401-7889