25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3EKİM1995SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Suniye'de Yunan üssii • ATİNA (AA) - Yunanistan'da yay ımlanan Papandreu yanlısı haftalık To Vima gazetesi. Atina ile Şam arasında. Yunan savaş uçaklannm Suriye'de üslenmelerine izin veren bir anlaşma imzalandığını ılen sürdü. Gazete. Yunanistan Milli Sav unma Bakanı Gerasımos Arsenıs ile Suriye Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Mustafa Tlas arasında geçen haziran ayında Şam'da imzalanan bir askeri ışbirliği anlaşmasının. gerektiğinde Yunan uçaklarına Suriye hava sahasını kullanma imkânı verdığini yazdı. To Vima. bu anlaşma sayesinde. Yunan savaş uçaklannın, Kıbns"ta olası bir gerginlik halinde. ada semalannda daha fazla süreyle kalabıleceklerini ileri sürdü. Letonya seçimleri RİGA (AA) - Letonya"da önceki gün tamamlanan parlamento seçimlerinde ılk sırayı sol eğilımli Demokratık Partı (Saımnieks) kazandı. Solcu adaylar 100 kişilik Letonya Parlamentosu'nda 18 üvelik kazanırken. iktıdardaki merkez sağ •"Letonya'nın Yolu" bir fire vererek. 17 sandalye ile ıkincı sırayı aldı. Seçimlerin en büyük sürprizi ise aşın sağcı "Halk Hareketi"nin 3. sırayı almasıydı. Başkanlığını "'Letonca bilmeyen bir Leton milliyetçisi" olarak anılan ve Almanya'daki aşın sağ gruplarla da yakın bağlan bulunan çıfte pasaportlu Joachım Sıegerıst'ın yaptığı aşın sağcılar 16 milletvekıli çıkanrken, radıkal milliyetçilerde 14 sandal>eyle4. sırayı aldı.Genye kalan üyelikler ıse. diğer 5 parti tarafından paylaşıldı. NATO'nun genişlemesi • ANKARA(Cumhuriyet Büro$u) - Ankara, NATO'nun genışleme planlannın "adım adım ve dikkatli" gerçekleştınlmesinden yana olduğunu bildirdi. Dışışleri Bakaniığı Sözcü Yardımcısı EIçi Nurettin Nurkan. dün düzenlediği basın toplantısında. Türkiye'nın. NATO'nun genişlemesinden yana olduğunu belirtti. "Ancak bu süreç. adım adım gerçekleştirilmelı ve çok dikkatli olunmalı" dıye konuşan Nurkan, Türkiye'nin öneminın NATO'nun genışlemesiyle azalmayacağını da söyledi. Hlipinter'de 80 kişi öldü • SAN FERNANDO (AA) - Cuma gününden bu yana Filipinler'ı etkisi altına alan tropık Sybill fırtınasında ölenlerin sayısının 80'i aştığı bıldiriliyor. Yetkililer. ülkenin kuzeyinde Calabantıan İcasabasında Pinatubu dağından akan çamurlann altında kalan kasaba sakinlennden 50 kişinın öldüğünü. 100 kişinin ise kayıp olduğunu belirttıler. ABD, Şam'ı uyardı • VVASHINGTON (AA) - ABD'nin yakındoğu işlerinden sorumlu Dışişlen Bakan Yardımcısı Robert Pelletrau. bölücü terör örgütü PKK'ye \erdiği destek konusunda. Şam'm dikkatini çektiklerini söyledi. Robert Pelletrau. Ortadoğu konulannda uzman "Middle East Quarterly " adlı dergiye yaptığı açıklamada, Islami köktendinciliğin '"karmaşık" bir olay olduğunu ifade etti ve "ılımlı köktendincilik" tanımlamasının yapılabileceğini söyledi. O.J. Simpson davası • VVASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD'de hemen hemen herkes. nefes nefese O.J. Simpson davası nda jürinin vereceği karan beklemeye başladı. Yaklaşık 25 mılyon dolarlık harcamanın yapıldığı, 9 ay süren ve asnn davası olarak tanımlanan yargılamada son karan, sekizi zenci 10 kadından oluşan topiam 12 , kişilik jün verecek. Kaddafi, ülke sınırlan içinde yaşayan 5 bin Filistinliyi daha sınır dışı etme karan aldı Filistiıılilere Libya tokadı• Kaddafi, Libya'da yaşayan 5 bin Filistinli işçiyi kara, deniz ve hava yoluyla ülke sınırlan dışına çıkarmayı planlıyor. 300 Filistinli, Mısır sınınndaki tampon bölgede bekletiliyor. Dış Haberler Servisi - E\ lül ayının ba- şından bugüne dek 5 bin dolayında Filis- tinli. Libya'dan göçe zorlandı. Sınır dışı edilen Filistinlilerin giderek daha hızlı bir şekilde sınır dışı edildiğine dikkat çekili- yor. Geçen pazar gûnü Libyalı bir diplomat. bu hafta içinde 5 bin Fihstinlinin daha sınır dışı edileceğıni duyurdu. FKÖ'nün engel- leme çabalanna karşın Tnpolı, Filistinlile- rin olabildiğince hızlı bir şekilde ülkeyi terk etmeleri için baskı yapıyor. Mısır sınır polisi, Libya ile Mısır arasın- daki tampon bölgeye Libya "dan sınır dışı edilen 80 Filistınlinin daha geldığini bildir- di. Bu son gelen 80 Filıstinliyle bırlikte. tampon bölgede sıkışıp kalanlann sayısı 300'e ulaştı. Salı günü 500 mültecinin da- ha bölgeye gelmesi bekleniyor. Libya'nın çeşitli kesımlennden uçakla Tripoli'ye getirilen bu mülteciler. otobüsler- le Libya sınınna. oradan da tampon bölge- ye ulaştınldılar. ' Libya Devlet Başkanı MuammerKadda- fi, Israil ve FKÖ arasında imzalanan banş anlaşmasına duyduğu güvensizliği göster- mek amacıyla Libya"da yaşayan 30 bin do- layındaki Filistinliyi sınırdışı edeceğini bil- dirmiştı. Tampon bölgede bulunan Birleşmiş Mil- letler Mülteciler Yüksek Komiserliğı (UN- HCR) sözcüsü Panos Mümtaz. şu anda böl- gede 160 ailenin bulundugunu. ancak kesin bir rakam vermenin mümkün olmadığını belirtti. Mümtaz, Mısır hükümetinden, UN- HCR görevlilennin tampon bölgeye girebil- mesi için izın istedi. Filistinli mültecilenn aç ve susuz. kaderlerine terk edildiği doğ- rulrusunda duyumlar aldığını belirten Mümtaz. "Yetkililerden hâlâ bir ses çık- madı" dıye konuşuyor. Libya, mültecilerin barınması için 300 metre genişliğindeki tampon bölgede düzi- nelerle çadır kurdu. Çocuklann okullann- dan kalmaması için de kamp bölgesinde ge- çicı bırokul açıldı. Mısır, Gazze ve Ürdün'e gidecek olan mühecilere geçiş izni veriyor. Kahire. bu so- runun Libya'nın iç meselesi olduğunu ilen sürerek zor durumda kalanlara yapılan Bir- leşmiş Mılletler'in yapacağı yardımı engel- liyor. Öte yandan FKÖ lideri Yaser Arafatın sözcüsü, Israil Devlet Başkanı Ezer VV'eiz- man'nın Filistinli kadın tutuklulann serbest bırakılmalan doğrultusunda gerekli ışlem- len başlatmadığı takdırde, banş anlaşma- sında yer alan konuya ılişkin maddenin ih- lal edilmiş olacağını bildirdi. VVeizman'ın yardımcısı AryeŞumer. Fi- listinli kadın tutuklulann arasında bulunan Yahudi katlıamından sorumlu kadın tutuk- lulann serbest bırakılmasının söz konusu edilerneyeceğini bildirdi. FKÖ sözcüsü Ahmed Tibi. Weizman'm tutuklulann serbest bırakılması kararına karşı çıkması durumunda. Arafat'ın Filıs- tinliler nezdınde otoritesınin sarsılacağını ileri sürdü. Diğer taraftan, Filistinlileri öldürmekten tutuklu bulunan 10 Israilli'nin, Filistinli tu- tuklularla birlikte serbest bırakılma istemi tsraıl Yüksek Mahkemesi tarafından redde- dıldi. Gazze Şeridi'ne geri dönmek ii/cre \ola çıkan Filistinlilerin bir kısmu pasaporttan bulunmadığından İsrail sınırında bekletilhor. (Fotoğraf:REUTER) Sırplar diplomatlara saldırdı Slovenya Büyükelçisinin otomobiline ateş açan Sırplar, rehin aldıklan iki diplomatı serbest bıraktı Dış Haberler Servisi - Bosna- Hersek'te 3 buçuk yılı aşkın süre- dirdevam eden savaşa son vermek için harcanan yoğun dıplomatık çabalara karşın çatışmalar sürü- yor. Avrupa Birliğı (AB) Dışişleri Bakanlan, yaşlı kıtanın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşa- dığı en büyük gerginliği giderme- ğe çalışırken "Genişletilmiş Te- mas Grubunun" ttalya'nın baş- kenti Roma'da perşembe ve cuma günleri biraraya gelecekleri bildi- rildi.Fransız Dışişleri Bakaniı- ğı'ndan dün yapılan açıklamada. temas gurubunu oluşturan İngıl- tere. Fransa. Almanya. Rusya ve ABD'nin yanı sıra italya. tspanya ve Kanada'nın da görüşmelere ka- tılacağı bıldinldi. ABD Dışişle- ri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke ıse. dün Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya Izzetbego- viç ve diğer Boşnak yetkilılerle yaklaşık 1.5 saat süren görüşme- den sonra yaptığı açıklamada. gö- rüşmelerin yapıcı geçtiğinı belır- terek. Bosna'da ateşkes sağlanma- sı konusunda görüşmelerin henüz tamamlanmadığını kaydettı. Dip- lomatik temaslann yoğun olarak yaşandığı bu saatlerde Bosnalı Sırplar da boş durmadılar. Hırvat- Boşnak ittifakının saldınlanna da- yanamayarak geçen ay içerisinde büyük miktarda toprak kaybeden Sırplar, bir yandan karşı saldın başlatırken bir yandan da Saray- bosnayakınlanndabırdıplomatik araca ateş açmaktan ve Slovenya- lı diplomatlan bir süre için rehin almaktan geri kalmadılar. Slovenya Büytikelçisi Saraybosna'ya girmek isteyen diplomatik bir heyet. kenti çevre- leyen Bosnalı Sırplann saldınsına uğradı. Slo\enya Büvükelçısıni taşıyan zırhlı BMW marka ma- kam otomobilı \e arkasından ge- len koruma aracının yanlış yola gırmesi üzerıne Sırp askerlerin araçlara ateş açtıklan, büyükelçi- nın içinde bulunduğu aracın böl- geden uzaklaşmayı başardığı, bu- na karşılık ikinci araçta bulunan personelin esir alındığı bildirildi. BM sözcülüğünden daha sonra yapılan açıklamada saldın doğru- lanarak rehin alınan Slovenyalı diplomatlann serbest btrakıldıkla- n bildirildi Öte yandan. Bosnalı Sırplann. Boşnak ordusuna karşı başlattıkla- n saldın lardabazı bölgelerin kont- rolünü ele geçirdıklerı bildirildi. Bosnalı Sırp askeri komutanlığı basın merkezinden yapılan açıkla- mada. Sırplann ülkenin kuzeyba- tısındaki Banya Luka kentı çevre- sinde, daha önce Boşnak ordusu ile Hırvat güçlerin ele geçırdikle- ri bölgelerde karşı saldın başlattık- lan belirtildı. Bosnalı Sırplann ajansı SRNA" da Bosnalı Sırp- lar'ın Bihaç'ın kuzey doğusunda- ki Bosanski Novi kentinin bazı mahalleleri ile çevre kasabalannı ı aldıklarını ileri sürdü. KöNUK YAZAR /Doç. Dr. HÜSEYIN BAĞCI (*) Birleşmenin 5. yılında, Alman dış politikasıAlmanya'nın bölünmüşlüğü olgusu, 'soğuk savaş'ın ortaya çıkmasına neden olan Yalta Dü- zeni'nin bir ürünüydü ve yapay bir nitelik taşıyordu. Nitekim, soğuk savaşın 1989 yılında Do- ğu Avrupa'da ortaya çıkan libe- ral-demokratik devrimler sonu- cunda sona ermesiyle birlikte bundan tam beş yıl önce Doğu ve Batı Almanya'nın birieşmele- ri, 3 Ekim 1990'da gerçekleş- miş ve birleşme, hem Avru- pa'da bu yapay bölünmeyi so- na erdirerek yeni bir dönemi başlatmış hem de Avrupa'da yeni dengelerin oluşmasına ne- den olmuştur. Diğer bir deyişle, 1990'da iki Almanya'nın birleşmesı, geçen yüzyılda oduğu gibi "kan ve de- mirin" bir ürünü değil, tam ter- sine barışçıl ve demokratik bir devrimin sonucudur. Bu, Alman tarihinde görülen ilk ve tek ba- şanlı devrimdir. Bunun yanı sıra Almanya, Yalta Düzeni ile kuru- lan iki kutuplu dünyanın yıkıl- masında rol oynayan en önem- li güçlerden biri olmanın ötesin- de bu işten asıl kazançlı çıkan taraftır. Fakat bugün için yeni bir or- tam vardır ve bu yeni ortamda Almanya'nın rolünün ne olaca- ğı veya ne olması gerektiği, Av- rupa'yı meşgul eden en önem- li sorulardan birisidir. Italyanya- zar Angelo Bolaffis'in 1993'te yayımladığı kitabında vurgula- dığı gibi. "Avrupa'nın kaderi, tekrar Almanya'ya bağımlı hale gelmiştir". Bu belki biraz abartılı bir yo- rum olarak görülebilir, fakat Al- manya'nın "Avrupa Birliği'nin motoru" olduğu gerçeği tartış- masızdır. Işte bu anlamda Al- manya'nın rolü ve yeni çıkaria- nnın ne olduğu konusunda yo- ğun arayışlar ve tartışmalar, Al- man iç ve dış politikasında bü- yük oranda gündemi belirie- mektedir. Özellikle son dönemlerde Al- manya'nın Yeni Dünya Düzeni tartışmaları çerçevesınde yeni bir süper güç olarak algılanma- sı, gerek küresel gerekse Avru- pa düzeyinde ortaya çıkan de- ğişimler sonucunda ağırlığı git- tikçe artan bir ülke olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de Almanya, son beş yılda dış ve güvenlik politi- kalarında güven verici bir yön takip etmeye çalışmış ve tarih- Berlin kentini iki>e bölen duvann 1989 Kasım a> ı içerisinde > ıkılmasu Almam a'nın yeniden bir bütün haline gelmesi için ilk adımı oluştur- du. Bu tarihten sonra me>dana gelen siyasi gelişmeler sonucu Doğu ve Batı Almanya 3 Ekim 1990'da birleştiler. sel endişeleri uyandıracak söz açıklamalardan sakınmaya ça- lışmıştır. Bu nedenle "sorum- luluk politikası" (Verantwor- tungspolitik) kavramını geliştir- miş ve "sivil güç" tanımını or- taya atarak askeri hedefleri ol- madığını. başta Avrupa olmak üzere tüm dünyaya anlatmaya çalışmıştır. Bugün için Almanya'nın bir- çok alanda söz sahibi olduğu görülmektedir. Almanya artık Batı Avrupa ile yeni demokratik- leşme süreci içine giren Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında bir "köprü" olarak görülmekte- dir. Bunun siyasi olarak ifadesi, 30 Ocak 1991'de Birleşik Al- manya'nın yeni parlamentosu- nun ilk toplantısında açıklanan hükümet programında "birle- şik Avrupa devletlerinin ku- rulması gerektiği" şeklinde ifade edilmiştir. Ünlü Alman romancısı Tho- mas Mann, 1953 yılında Alman gençliği için "Almanlaşmış bir Avrupa değil, Avrupalılaşmış bir Almanya, Avrupa için da- ha hayırlıdır" derken bir nokta- da Ikincı Dünya Savaşı'nın acı tecrübesinı Alman gençliğinin bir daha yaşamamasını ıstiyor- du. Nitekim, o dönemin genç neslinden olan ve bugün Alman birleşmesinin miman olan Şan- sölye Helmut Kohl, geçen ağustos ayında verdiğı bir de- meçte, Almanya'nın "banşın ve özgürlüğün birleşik bir Av- rupa'da sağlanabileceğine" olan inancını bir defa daha vur- gularken Thomas Mann'ın bu isteğini siyasi bir hedef olarak tekrarlıyordu. Aynı şekilde Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel de Alman dış po- litikasının Avrupa bütünlüğünü sağlamaya yönelik bir karakter taşıdığını vurgulamaktadır. Baş- ka bir ifade ile Almanya. "Pan Avrupacı" bir yaklaşım ıçine girme eğilimı arz etmektedir. Fa- kat burada bir sorun ortaya çık- maktadır. Bu sorun da Alman- ya'nın bu kadar Avrupacı olma- sına, başta Ingıltere ve Polonya olmak üzere bazı Avrupah ülke- lerin duydukları endışelerdir. Örneğin, ünlü ingiliz araştır- macı Timothy Garton Ash, Al- man ve Fransız polıtıkacıların konuşmalannda ulusal çıkarlar ile Avrupa'nın çıkarianm kanştır- dıklarını ve ne zaman Avru- pa'dan. ne zaman da kendi uluslarından bahsettiklerini an- lamanın çok zor olduğunu söy- leyerek "Avrupa" kavramının ulusal hedeflere ulaşmada eski bir Avrupa geleneği olduğunu belırtmektedir. Ash, bu neden- le 1871 'de Alman Birliği'ni sağ- layan Otto von Bismarck ın, geçen yüzyılda kendi adına başka ülkelerden çıkarlar talep edemeyen güçlerin, bunu "Av- rupa" adına yapmak istedikle- rini söylediğini vurgulamaktadır. Bugün için Avrupa'da, Al- manya'ya duyulan endişelerin başında, Almanya'nın coğrafi konumundaki değişiklik gel- mektedir. İki Almanya'nın bir- leşmesi, Prof. Hans Peter Schvvarz'ın ifadesi ile "Alman- ya'nın, Avrupa'nın merkezi gücü olarak dünya sahnesine yeniden gelmesi" demektir. Bu da Almanya'nın bir ikilemi olarak ortaya çıkmaktadır. Tarıhçi A.J.P. Taylor, "tarihi süreç içinde görülen tüm Al- man sınıriarının yapay ve da- imi bir özellik göstermediği- ni, buna karşın Alman coğ- raryasıran süreklilik arz ettiği- ni" söylemektedir. Bu nedenle- dir ki. Almanya'nın "jeo-politik romantizminden" söz edil- mektedir. Coğrafi ve küttürel açıdan Av- rupa'nın merkezinde yer alma- sı konumu ile Almanya, bugün için kendini tekrar bir Orta Av- rupa gücü olarak tanımlamak- tadır. Soğuk savaş döneminde 1949 yılından itibaren Şansölye Konrad Adenauer'in "Alman- ya'nın Batılılaşma politikası- nın" (VVestintegration) ardında yatan temel felsefe de işte bu- dur. (Almanya'nın bir Batı Avru- pa değil. bir Orta Avrupa ülkesi olduğu gerçeği). Bu anlamda Almanya'nın Orta ve Doğu Av- rupa'da ekonomik ve kültürel etkinhğini arttırmaya çalışması ve Polonya. Çek Cumhuriyeti, Slovakya. Macaristan gibi ülke- leri Avrupa Biıiiği'ne entegre et- me çabaları, bu çerçevede de değerlendirilebilir. L'lmlurarası llişkiler Boltımv SURECEK Türkiye-Yunanistan 'Ege'de tehdit batıdan geliyor' • Dışişleri Bakaniığı Müsteşan Onur Öymen, Yunanistan-PKK bağlantısında kesin kanıtlann bulundugunu söyledi. ANKARA (Cumhurhet Bürosu)-Dışışleri Bakaniığı Müsteşan OnurÖvmen, Yu- nanistan-PKK bağlantısı ko- nusunda kesin kanıtlar bu- lundugunu ve Yunan Parla- mento Başkan Yardımcısı Palagiotis Siguridis'in. terör örgütü PKK'nin lideri Ab- dullah Öcalan'ı bir plaketle onurlandırdığının bılindiğini anımsattı. Öymen, Ege'de olası tehli- kenin Yunan makamlannın belirttiğı gibi doğudan değil. karasulannı 12 mıle çıkar- mak isteyen Yunanistan'ın bulunduğu batıdan geldiğini kaydetti. İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştinlmesi için "gerçek diyaloğun" başlatıl- ması gerektiğıni belirten Öy- men. Türk ve Yunan halkla- n arasındaki benzerdeğer ve kültürün, bölgede banş ve is- tikrar için temel oluşturaca- ğını belirtti. Öymen. Yunanistan 'da y a- yımlanmakta olan "Savun- ma ve Diptomasi" dergisinin Eylül-95 sayısına verdiği de- meçte. Yunanistan-PKK bağlantısı konusunda kanıt- lar olduğunu belirtti. Hiç kimsenın terör örgütü PKK'nin Yunanistan'da fa- aliyet göstermediğini söy^le- yemeyeceğini anlatan Öy-' men, Türkiye'nin elinde so- mut örnekler olduğunu kay- detti. Öymen. Yunanistan'ın karasulannın 6 milden 12 mile genışletmesi yaklaşımı- na ılişkin bır soruya. Türki- ye'nin uluslararası sorunla- nn banşçı şekilde halledil- mesi ilkesine tamamen bağ- lı olduğu yanıtını verdi. Tür- kiye'nin Yunanistan'ı çeşitli seferler diyaloğa çağırdığını anımsatarak olumlu bir ya- nıtın alınamadığını kaydetti. Öymen şu görüşleri ilet- tı "Yunanistan. tek taraflı olarak, Ege'de karasularını genişletme tehdidini sabit bir si\asi araç olarak kullanma- ya kararlı görünmektedir. Dolayısıyla Ege'de muhlemel tehdit doğudan bati\a doğru değil, batıdan doğu>a doğru- dur." Gcrçek di\^log tki ülkenin de Akdeniz ve Balkan ülkesi olduğunu kay- deden Öymen. diyalog ka- nallannın bütün düzey ve alanlarda açık olması gerek- tiğini anlattı. Öymen.^doğru bir diyalog olmadan iki tara- fın da birbirlerini anlamala- nnın olanaksız olduğunu be- lirterek *Dhak>g.muhakkak surette karşılıkJı taviz anlamı taştmaz. Savaşan. çatışmaya girmiş olan ülkeler bile diya- loğa girmişlerdir. Fakat di\a- loğun olmaması bü\ük bir sorundur. LUgun dKalog ol- madığı için taraflar birbirle- rini yanlış anlamaktadıriar. Gerçek bir diyalogistij'oruz.'" dedi. Portekiz'de solun zaferî • Sosyalist Parti, genel seçimlerde yüzde 43.8 oy toplayarak 10 yıllık merkez sağ iktidara son verdi. Dış Haberler Servisi- Por- tekiz'de pazar günü yapılan genel seçimlerde Sosyalist Parti. merkez sağın 10 yıllık iktidanna son verdi. Yüzde 43.85 oy toplayan sosyalist- ler 109 milletvekili çıkardı. Ancak 230 sandalyeli parla- mentoda hükümet kurabil- mek için 116 milletvekili çı- karmak gerektiğinden. bu sa- yı ile sosyalıstler ancak azın- lık hükümeti kurabilecekler. Şimdikı Başbakan Anibal Cavaco Silva liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti (PSD) ise yüzde 34 oy çıka- rabiidi. 1986 yılından beriık- tıdarda bulunan PSD. geçen seçimlerde yüzde 50.60 oy almıştı. Antonio Guterres liderli- ğindeki sosyalistler, 1974 yı- lı nisan ayındaki "Karanfil Devrimi"nden bu yana dör- düncü kez ıktidan ele geçin- yor. Portekız'in muhtemel yeni Başbakanı Guterres yaptığı açıklamada. diyalo- ğa açık muhalefet ile uyum- lu bir azınlık hükümeti kur- maya hazırolduklannı belirt- ti. Seçım sonuçlanna göre partısinin zafer kazandığını belirten GuterTes. "Portekiz halkı, değişiklik istediğini \e Sosvalist Parti'nin güçlü bir hükümetini arzu ettiğini açıkça söyie'miştir'" dedi. Portekiz'de travmaya yol açmadan gerekli değişiklik- leri yapacağını kaydeden Guterres, ılımlı bır polıtika sürdüreceğinı ve Avrupa kar- şıtı aşın sol Komünist Parti ile hükümet ortaklığına gıt- meyeceklerini açıkladı. 46 yaşında bir mühendis olan ve daha önce hükümet deneyimi olmayan GuterTes. 1992 yılından beri Sosvalist Parti"nın liderliğini yürütü- yor. Operaya karşı aşın bir tutkusu olan GuterTes. kendi- ne Isveç'in öldürülen sosyal demokrat liden Olof Ral- me'yı model olarak aldığını belırtivor. FBI ALARMA GEÇTt 'Kör İmam' ABD'yi korkuttu F1IAT KOZLUKLU VVASHINGTON - ABD tarihinin "en büyük" ve "en uzun süren" terör davası nda yargılanan köktendincilerin ruhani lideri "Kör İrnam" la- kaplı Mısırlı ŞevhÖmer Ab- dülrahman ile 9 müridinın suçlu bulunmasının üzerin- den birkaç saat geçmeden. ülkeyi "terör korkusu" sardı. Nevv York ve \Vashington başta olmak üzere. ABD'nin hemen hemen tüm havaalan- lannda güvenlik önlemleri arttırılarak "terör alarmr verildi. Nevv York'ta yayımlanan Nevvsday gazetesi. güvenlik alarmının Filistinli İ-İAMAS ile tran'ın desteklediği Isla- mı direniş örgütü "Hizbul- lah" adlı köktendınci örgüt- lerin intiharkatliamı gerçek- leştirmeyi planladıklan yo- lunda Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) elde ettıği istıhbaratlar olduğunu yazdı. Pazar akşamından itibaren uçakla seyahat edenlerin sı- kı bagaj ve kimlik kontrolün- den geçirilmelerinin yanı sı- ra ek olarak. havaalanlannda ve metro ıstasyonlannda res- mı-sivil tüm güvenlik görev- lilennin sayısında artış oldu- ğu gözleniyor. Yetkililer. güvenlik önlem- lerinin önümüzdeki birkaç hafta içinde yalnızca ulaştır- ma noktalanvia sınırlı kal- mayacağını. Nevv York ve VVashington başta olmak üzere birçok kentte olası bir terör saldınsına karşılık de- netimlerin sıklaştınlacağını bildiriyorlar. Önlemlere gerekçe olarak, "Kör tmam" lakaplı Şeyh Ömer Abdülrahman ile 9 müridinın. "Devlet ve mille- tin mevcut düzenini bozma- ya yönelik e>lemleri teşvik- ten" suçlu bulunmalan. Pa- pa II. John Paul'ün yann baş- layacak dördüncü ABD zi- yareti ve çok sayıda devlet başkanının Birleşmiş Millet- ler'in (BM) kuruluşunun 50'nci yıldönümü kutlama- lan çerçevesinde bu ay orta- sında Nevv York'a gelecek olması gösteriliyor. Başta Nevv york. \Vashing- ton, Boston. Los Angeles. Baltimore ve Chıcago olmak üzere ABD'dekı havaalanla- rının tamamına yakınında uygulanan olağanüstü gü- venlik önlemlerinin, Körfez Sav aşı 'ndan bu > ana gerçek- leştirilen "en sıkı" güvenlik önlemi olduğu bıldinldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle