28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA CUMHURlYET 15EKİM1995PAZAR PAZAR KONUGU Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Başkanı Ali Baransel, eleştirilerden yakındı 'Yayıninfaztimi değjliz'• Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak amacımız, ülkemizde demokratik, çağdaş, toplum değerlerine saygıh. her şart ve ortamda ülke çıkarlarım gözeten, hukukun üstünlüğü ilkesini rehber edinmiş, genel ahlaka ve Türk aile yapısına uygun bir yayıncüık anlayışını hâkim kılmaktır. Ancak kurulumuz için bir "sansür kurulu" lafı sürüp gidiyor. Kesinlikle böyle bir kurum değiliz. Sansür, bir yaymın ya da programm yayımlanmadan önce yaymdan kaldmlması anlammı içerir. Oysa bizim işlevimiz; programlan, yayımlandıktan sonra yayın ilkelerimiz, yönetmeliklerimiz ve Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi'ndeki düzenlemelerin ışığında incelemek ve değerlendirmektir. SÖYLEŞİIŞIK KANSU PAZAR KONUGU Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Başkanı Ali Baransel. **Anayasabir defadetinmeklebir şey olmaz" mantığının arkasından yayın dünyasında ortaya çıkan kargaşayı çözmenin kolay olmadı- ğını dile getirerek kurulun. sorunlaraönyargıh ve bağnazca yaklaşmamaya özen gösterdiğıni be- lirttı. Göreve geldiklerinde, özellıkle yerel ölçek- teki radyo ve televizyonlann. şantaj ve karalama makınesi gıbı çahştıklannı belirlediklerini anla- tan Baransel. "Düşünceye kelepçe vurma yakla- şımında değjlk. Kicnse. bizi yavın infaz timi gibi görmesin" dıye konuştu. Baransel. kurulun çalış- malanna ihşkin sorulanmıza şu yanıtlan verdi: mmmmm Son günlerde özellikle kimi televizyon kuruluşlarınca eteştiriye neden olan Radyo ve Televizyon Cst Kurulu 'nun işlevi nedir? Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak ama- cımız, ülkemizde demokratik. çağdaş.. toplum de- ğerlerine saygıh, her şart \e ortamda ülke çıkar- lanm gözeten. hukukun üstünlüğü ilkesini rehber edinmiş, genel ahlaka ve Türk aile yapısına uy- gunbir yayıncılık anlayışını hâkım kılmaktır An- cak kurulumuz için bir "sansür kurulu" lafı sü- rüp gidiyor. Kesinlikle böyle bir kurum değiliz. Sansür. bir yayımn y a da programın y ayımtanma- dan önce yayından kaldınlrnası anlamını içerir. Oysa bizımişlevimiz: programlan. yayımlandık- tan sonra yayın ilkelerimiz. yönetmeliklerimiz ve A\rupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşme- si'ndeki düzenlemelerin ışığında incelemek ve değerlendirmektir. Uygulamakla yükümlü bu- lunduğumuz yasa. yönetmeîik \e sözleşmelerde, yayın kuruluşlannın uymak zorunda olduğu ya- yın ilkeleri yazıh. Denetlemeleri nasıl gerçektestiriyorsu- nuz Yayın değerlendirme birimimiz. şu anda sade- ce ulusal ölçekteki radyo ve televizyon kuruluş- larının yayımlannı biraz önce çızdiğim çerçeve- de değerkndıriyor. Hazırladıklan raporu üstku- rula sunuyorlar. Üst kurul da raporlan gayet ay- nntılı. dikkatli bir şekilde inceliyor, daha sonra karannı veriyor. Yani. meselelere önyargıh. bağ- nazca yaklaşan bir kurum olmamaya özen göste- nyoruz. Türk kamu yonetimınde kendıne özgü bir yapıyı ıçeren bir kuruluz. Parlamentodan se- çilerek geldik. Özerk, tarafsız ve bağımsız bir kuruluşuz. Genellikle yayın kuruluşlan. onlan denetleyen bırimlen pek içlerine sındıremezîer. Halbuki. dünyanın her tarafında bize benzer üst kurullar var. Yani. üst kurulun yadırganacak bir yanı yok. Aslında üst kurullar ile yaym kuruluş- lan birbırini tamamlıyor. Meseleye böyle yaklaş- mak lazım. •••••• Yerelyayın yapan radyo ve televizyonla- n yeterince denetleyebiliyor musunuz? Yerel ölçekte yayın yapan radyo ve televizyon- lann. kendı bölgelerinde eğıtici kültürel faliyetle- re en ufak bıçimde yer vermeden. tamamen bircr şantaj. karalama makinesi gıbi çalıştıklannı gör- dük. Ehmizın ulaştığı noktalarda onlara gereken yaptınmlan yaptık. Ama daha Türkiye genelinde teşkilatımızı kurma noktasına gelmedık, bunlan kurduğumuzda, elbettebunlarbblge birimlerimiz tarafından çokyakından incelenip değerkndirik- cektir. Bu arada mülkı amirler ve mülki ıdare bi- ze bu konuda yardımcı oluyor. Sizce hoşgörülü bir kurul musunuz? Geciş döneminin şartlannı dikkate alarak me- selelere olabildigince hoşgörülü yaklaşmaya özen gösterdik. Kesinlikle düşünceye kelepçe ta- kacak, onu engelleyecek bir yaklaşım içinde ola- mayız. Demokratik sistemde, çoksesliliğin ne an- lam taşıdığını bihyoruz. O bakımdan. hiçbir ya- yın kuruluşu. bizı yayın infaz timi olarak görme- sin. Her ülke, kendı gerçeklerinden kaynaklanan birtakım yaklaşımlarla, yapılan yayınlan, bu tür kuruluşlann denetlemesine tabı tutmuştur Ayn- ca. bu kuruluşlan Özerk. tarafsız ve bağımsız bir yapı içmde görmek istemiştır. Gerçekten fevka- İade güç. o ölçüde de onurlu bir görevi üstlendi- ğimizin bilıncindeyız. "Anayasa bir defa detin- mekk bir şey olmaz" mantığının arkasından ya- yın dünyasında ortaya çıkan kargaşayı çözmek, adeta kemikleşmış sorunlann birer birer üstesin- den gelmek, dışandan bakıldığı gibi kolay değil. l yıl 4 aylık görev süremiz içinde, yayın kuruluş- lannın görüş ve önerilerden yararlanarak bütün yönetmelikleri hayata geçırdik. Şeffaf bir yakla- şım sergiledik. •••••• Henüz telif haklanna ilişkin yönetme- liğiniz çtkmadı sanırım. E\ et. Ondakı gecıkme de bizımle bağlantılı bir konu değil. Telif haklanyla ilgilı yasa çıktı. Ya- sadakı düzenlemelerin ışığında ılgilı kuruluşla- nn da görüşlerini alarak, yönetmeîik üzennde ça- lışıyoruz. Ancak, bizim için önemli olan frekans planlamasıydı. Türkiye'de aşağı yukan 2 bine ya- kin yerel. bÖlgesel \e ulusal ölçekte yayın yapan radyolar ve 385 televizyon kuruluşu ile karşı kar- şıyaydık. Böylesine geniş bir platformda. Türkiye'nin gerçekkri, halkın istekleri ve beklentilen iîe çağ- daş tekniğin en ileri imkânlanndan yararlanarak frekans planlaması yapmak durumundaydık. Ya- sa. tümbu işlemlerin 4 ayda tamamlanmasını ön- görüyordu. Bu süreyi aştık. Bizım iş kapasitemize yakın birhızmeti halya, ancak 3.5 yıldatamamlayabil- miştir.Eğer. 1995yıhsonuyadaengeç 1996'nın başında hem radyo hem de televizyon frekans planlamamızı tamamlayıp, radyo ve televizyon- lara lisans ve yayın izni verdiğimiz anda,bunubü- yük bir başan saymamız gerekır. ^mmm Türkiye 'deki özel radyo ve televizyonla- nn son durutnu nedir? - Bize. yaklaşık 385 televizyon. 2040'a yaktn da radyobildinmdebulundu. Ardından idari. ma- li ve teknik şartlanmızı açıklayarak ancakbu şart- lann yerine getirilmesi halinde lisans ve yayın iz- ni \erme değerlendirmesme gıreceğimızi duyur- duk. Bunun üzenne 385 televizyondan 277'si, 2040 radyodan da 885'ı başvuru yaptı. Yayın iz- ni almak için başvuruda bulunmayan radyove te- levizyon kuruluşlannm isimlerini. yasa gereği içişlen Bakanlığı'na ilettik İçişleri Bakanlığı da bu Hsteleri mülki amîrlere vererek bunlann ya- yından birer birer çekilmesini sağladı ve sağla- maya devam ediyor. sizce? Kurulunuz neden bu denli eleştiriliyor Uyguladığımız yasanın, tepki içeren düzenle- melere sahip olduğu ıleri sürülüyor. Üst kurul ALİ BARANSEL /940 ıa Izrmrdedoğdu, YükseköğrenimmiAnkara 'da tamamladı. Gazetecıliğe, I969yıhnda TRTHaberMer- kezi'nde bnşladı Dharbakır Bölge Radmsıt Haber Sfüdüriüğfı 'nün kurnhışçalışmalanndagöıv\-aldı Kıh- ns 2. Banş Harekâtı 'ndasavaş muhabııiığiyaptı, Par- lameııta HaberletiŞııhe Müdiir Yantımcıhğı nagetıril- dı Cerı'k nıd\d, geıvkse televzynnda sıvası \e sosvul ıçerıkiı pıvgıvmlar hazırtadı. 1974 yıhııda Cumhuı- başkanhğ) Busın ve Halkla llışkıler Müşavırliğı'ne alandı Ihyıl sûrevle Cumhurbaşhanlan Fahn Kortı- türk ve Kenan Evren ileCumhurbaşkanı vekülerı thsan Sabn Çağiüsangtl ve Stm Atalav'a. basırı, snasel v*< halkla ilişktkr konulannda damşmanhkyapn. 1991 se- çımlennde DYPden Ankum Çankaya bötgeunden kon- lenjun adayı oldtı. 1994 yılında Atatürk Kültür, Dıl \e Tanh Yükiek Kunınnı kontenjamndan Radyo \i> Tele- \ız\on YüLsek Kurulu iheiığıne seçıüiı Ardından da Cumhurbuşkam Süleyman Detmrel tarufmdan Kurul Başkanhğı na atandı. Radyo ve Tele\i^x>n Yüksek Kıı- ntlıı nun hukuksıilvaıiığınınsonaermestndensonruye- rme kurulun Radyo ve Televtzyon Üsı Kunılıı na DYP kontenıanmdan adavgöstenldi. TBMM'deyapılanoy- lamada üsı kunda üye seçıldı. Kurulun ilk loplumısın- da ovbtdığı ile baskanhğa getınldı Süıvklı bosın kartı sahıbı. Evli ve ih çocuk babast. lanarak ıkinci uyanmızı verdik. Bunlar da bir günden bir yıla kadar yayın durdurma yaptınm- îannı berabennde getiriyor. Üç kuruluşa. bu doğ- rultuda ceza vermiştık. Onlar da her demokratik ülkede olduğu gibi yargtya baş\ urdular. Bu. do- ğaldır. Çünkü, bız bir yargı kuruluşu değiliz. İda- ri tasarrufta bulunanbir kuruluşuz. tdari tasarruf- ta bulunan kuruluşlann kararlan elbette yargı önünde irdelenebiltr. O kuruluşlar yargıya baş- vurmuşlardır. fakat yürütmeyi durdurmabiçımin- de bir tablo ortaya çıkmamıştır Mahkeme. bir ara kararla. bizden savunma ve daha fazla dokü- man istemıştir. Bız onlann gereklennı yerine ge- tirdik. Mahkeme devam ediyor. Biz sağlam ve sağlıkh gelenekleroluştumna açısından hukukun bütün yollannı kullanatak mücadelemizi devam ettireceğiz. Bir fUmin, sanat değeri bulunmayıp, porno olduğuna nasü karar veriyorsunuz? Dünyanın yayın kuruluşlannın bu konudaki yaklaşımlannı, ölçütlerini dikkate ahvoruz. Za- ten Avrupa Sınırötesi Televtzyon Sözleşmesf nde gayet açık şekilde ortaya konmuştur bu ilkeler. Fevkalade sağlam ve oturmuş bir birimimiz. dün- yadaki bütün bu tür uygulamalan incehyor ve bi- ze raporlar halinde sunuyor. Kaldı ki biz. bu tür ağirlıklı yapıtlann tamamen ortadan kaldınlrna- sı yaklaşımı içinde df ğiliz Bunlann daha geç sa- atlerde. izleyicinin, ailenın bütün bireylerinin ız- leyemeyeceği bir saatte yaytmlanmasına ilişkin bir düzenlemeyi de yönetmelığimize geçirdik. Maalesef, bu kuruluşlar bunlara dahi uymuyor- lar. Aynca o filmle ilgıli en çarpıcı sahneyi frag- manîarda, gündüz saatlerinde göstererekyine ya- yın ihlali yoluna gidiyortar. nusu? Size göre başka ne gibi ihlaller söz ko- lhlallerin bir bölümü de şiddet içerikli prog- ramlarla ilgili. Şiddetin insanm ruhsal sağlığını olumsuzyöndeetkilediği.bilimselçalışmalarve tıbbi araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış bir olgu. Çocuklann \e gençlerin ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir tabloyla karşı karşı- yayız. Aynca. cumhuriyetın temel ılkelennı ör- seîetmeye ve erozyona uğratmaya hiçbir yayın kuruluşunun hakkı olmayacağının bilinci içeri- sindeyiz. Eğer,butürdüşünce içerisinde olan ya- yın kuruluşlan varsa, bilsinler ki elimizdeki en ağır müeyyidekri, onlara uygulamakta kesin ka- rarlıyız. Özellikle din ağırlıklı programlarda ve ırk, etnik ayınmı körükleyen programlardaki du- yarlılığımız had safhadadır. Ulkemizin birlik ve bütünlüğünün en önemli çimentosu olan bu ko- nularda tüm yayın kuruluşlannın hassas olması konusunu vurgulamakta yarar görüyorum. Size yöneltilen eleştirilere katılıyor mu- sunuz Özellikle bazı yayın kuruluşlanna uyan ya da yaym durdurma cezası verdiğimızde, hiç bekle- üyeleri olarak bunu görüyoruz. Ancak yasa de- ğişmediği sürece var olan hükümlennın gerekle- rini yerine getirmek zorundayız. Yasanın değiş- tinlmesi gereken düzenlemeleri vansa, bunun ze- mini, üst kurul değildir. Bunun zemini. hükümet ve parlamentodur. Biz. yayın kuruluşlannın ba- şında Demokles'in kıhcı gibi onlan ezen, onla- nn yayın şevkini kıran bir kuruluş olarak algılan- mayaİım. Demokratik parlamenter sistemin bü- tün kurum ve kuruluşlanyla işlediğiülkelerde bi- le, bu tür kuruluşlar, yayın durdurma yaptınmla- nnı gözlerinı kırpmadân gerçekleştıriyorlar. Ör- neğin; Fransa'da geçenlerde bir olay yaşandı. Bir mahalli radyoda sabahleyin spiker. izleyiciyle söyleşisi sırasmda polislerden "•avnasızlar'" dıye söz etti. Bunun üzerine derhal, o ülkenin bize eş radyo ve televizyon kuruluşu, spikenn bu tanım- lamasından dolayı, o radyoya bir gün yayın dur- durma cezası \erdi. Bu örnekten yola çıkmaya kalkışsak. bizim her gün yüzlerce radyo \e tele- vizyonu kapatmamız gerekır. Yaymcılık, sorum- luluk duygusu gerektirir. Sağlam bırikim, kültür ve her şeyin ötesinde tecrübe gerektınr. Ama go- rüvoruz kı bu özelliklere. niteliklere önem veren radyo ve TV kuruluşlannın sayılan fevkalade az. Tüm yayın kurululuşlannın. bünyeleri içinde oto- kontrol mekanızmalannı oluşturacakbir yapılan- maya gitmelen gerekir. Eğero yapılanmayı ger- çekleştınrlerse, o zaman kurulumuzun müdaha- leci birtavır içerisinde olması bıle mümkün de- ğildir ••••• Yayın kuruluşlanna uyarılartnız daha çok hangi konular ile ilgili oluyor? Uyan mekanizmasını işlettiğımiz yayın ihlal- len daha çok halkın duyarlı olduğu noktalarda odaklaşıyor. Mesela halk, porno \e cinselliğın önplana çıkaran yayımlardan fevkalade rahatsız. Yayın ilkelerimiz arasında bu tür yayımlann ya- pılamayacağma ilişkin düzenlemeler var. Çeşitli tele\ izyon kuruluşlanna bu konuda uyanlar gön- derdik. Fakat. bütün uyanlanmıza rağmen bazı televizyon kuruluşlan ahşkanhklannı sürdüriin- ce. o zaman yasadan kaynaklanan yetktmizi kul- ınediğimız tepkilerle karşı karşıya kaldık. Ne ka- dar acımasız ve haksız olursa olsun. eleştiriler- den kendimize pay çıkaracak olgunluktayız ve bunda da yarar görüyoruz. Ama eleştirinın de bir sının olması gerekir. Her şey nezaket çerçevesi içerisinde olursa, yerinde bir davranıştır. Ama maalesef. yayın kuruluşlanndan bu türden bir davranış görmedik. Bundan da fevkalade üzgü- nüz. Eğer isteseydik. bize yöneltilen ağır eleştı- riler karşısında yay m ilkelenmizden birini rahat- lıkla uygulardık. Mesela. eleştiriler karşısında kişi ve kuruluş- lan. eleştiri sınırlan ötesinde aşağılayan, küçük düşüren ve iftira mteli|i taşıy an yayınlar yapıla- mayacağı hükmünü. Ama enginhoşgörü içerisin- de, bize yönelik eleştinlere, yasanın ilgili düzen- lemesı gereğince ceza verme yolunu kendimize yakıştıramadık. Aynca yargıya da baş\ urabiîır- dik. Onu da yapmadık. Kurulunuzun yapüanması da eleştirîli- 9 kişilikbirkuruluz. Dördümüz ANAPkonten- janından. beşımiz de DYP kontenjamndan geldi. Fakat, şahsen ben. herhangi bir siyasi partinin üyesi değılim. Diğer arkadaşlanmın da çoğunun herhangi bir partinin üyesı olduğunu sanmıyo- rum. Biz, daha göreve seçıldığimızin ilk günü. si- yasi düşüncelenmizı ve siyasi kimliklerimizi bir yana bırakarak hizmet vermeye başladık. Dola- yısıyla buradan çıkacak kararlann DYP veya ANAP çizgisinde olacağı yolundaki bir düşünce veya varsayım haksızlık olur. Bız. Türk mılleü- nin özlemlerini. beklentilerini. ihtıyaçlannr, ana- yasamız, yasalanmız ve yönetmeliklerimiz doğ- rultusunda yerine getırmeye çalışan bir kuruluz. Devletımızin hizmetkân olarak görev yaptığımı- zın bilinci içerisindeyız ve meseleye o şekilde yaklaşıyoruz, Devlete hızmeti ibadet sayan bir düşüncenin uzantısıyız. Dolayısıyla bu kurulda. CHP veyaherhangı bir pattınin üyesi temsil edil- medi diye hıç kimse karamsarlığa kapılmasın. Bu konuda bir örnek \ermek istiyorum: Geçen- lerde Sayın Başbakan'ın, bir programda kişilik haklanna saldınlarda bulunulduğu yönünde ku- rulumuza şikâyeti söz konusu oldu. Aynı şekil- de, ANAP ve RP sayın genel başkanlan da TRT ile ilgili şikâyetlerde bulundular. Bunlan kurulu- muzda inceledik ve şıkâyetlerinde haklı bir yan bulunmadığı için bunlan gayet rahathkla. "Yapı- lacak herhangi bir işlem yoktur"diye geri çevir- dik. Meselelere, bu denli objektif ve tarafsız eği- liyoruz. Yani, görevde bulunduğumuz süre içeri- sinde nereden gelırse gelsin; siyaset ya da med- ya riizgârlannın önünde eğilip bükülmeden yo- lumuza devam etmeye kararlıyız. Hiçbir güç; bi- zim üzerimizde etkılı olamaz ve olma yollannı da denememelerini kendilerine özellikle öneri- rim. Kamuoyundaki görüntümüz ve şimdiye ka- dar izlediğimiz polıtikalar fev kaiade etkili ki 1 yıl 4 aydır üst kurul başkanı olarak görev yaptiğım süreç içinde, herhangi bır siyasi partiden veya medya kesiminden hiçbir şekilde. ima yoluyla da olsabizi yönlendiricı veyabize baskı kurucu yak- laşıma tanık olmadım Zaten böyle bir şey olsa buna izin vermem Kişiliğim. buna müsait değil- dir. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımda, kamuoyu önüne çıkar. o kişi veya kuruluşun. tu- tumunu gönül rahathğıyla açıklayabılecekbirce- sarete sahıbım. •••••• Siz böyle olabilirsiniz. Ancak sizden sonra üst kurula atanacak kisiler, farklı bir tu- tum izleyebilir, değil mi? Onu bilemem tabiî. Burada elbette kişilerin kimhkleri önem taşır. Herkesin bır siyasi görüşü vardır. Kamu kesimınde çok etkın görevlerde gö- rev yapan çok değerli ınsanlar var. Onlann da hepstnın siyasi görüşü var. Burada önemli olan, o siyasi görüşü hizmete katmamak. Yanı hizme- te katılmadığı sürece o ış düzenh bir şekilde sü- rüp gider. Bundan dolayı karamsarlığa ve mese- leyi olumsuz bir şekilde değerlendirmeye gerek yoktur. Ama hakıkaten ileride bu yapı. hızmetin akışını olumsuzyönde etkiliy orsa o madde değiş- tirilır. Ama onun zemini de bız değiliz. yor. Herhangi birpartinin üyesi olmadığını- zı söylediniz. Ama 1991 seçimlerinde, DYP'den kontenjan adayhğımz var. Bu durum sizin ku- ruldaki konumunuzu etkiliyor mu? Kesinlikle etkilemiyor. Benim DYP'den üye olmamama rağmen kontenjan adayı gösterilmem, tamamen Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirerin isteklen doğrultusunda gelişmıştir. Gazeteci ve bürokrat olarak 30 yılı aşkın bır sü- redir. her şan ve ortamda daıma bırlikte oldu- gum, sevdiğim saydığım bır büyüğümdür. Onun böyle bir teklifini geneevirmem mümkün değil- di. Benı. mutlaka seçilebileceğim Manisa 1. böl- geden kontenjan adayı olarak listeye koymuştur. Bunun canh tanıklan Sayın CavitÇaŞJar ve Ma- nısa Milletvekiü Cmit Canuyar'dır. Fakat ben. hayatım boyuncailke ve inançlanmdan ödün ver- memeye özen gösterdim. Yüzde yüz milletveki- li seçılebileceğim bir yerdi burası. Aynca bana ilk kabınede hükümet sözcüsü olacağım da ima edil- mişti. Ben. belki aşın bir duyarlıhkla, rahmetli Fahri Korutürk'ten sonra 9 yıl basın danışman- lığını yaptığım eski Cumhurbaşkanımız Sayın Kenan Evren'ın doğup büyüdüğü yer olan Ma- nisaVian benim milletvekili olmarrun ~ Ali Baran- sel,Sayın Evren'inkarizmasıyla nıı seçikli?" gıbı değerlendirmelere yolaçabileceği ihtimalinı gö- zönüne aldım. Bundan rahatsız oldum ve öneri- yi kabul etmedim. Aynca, Sayın EvTen'in basın danışmanlığını yaparken, partileşme sürecinde yine banamilletvekılliğiteklıfıgeldı. Fakat, aday- lar 3-5 konsey üyesinin denetiminden geçerek belirlentyordu. Demokrasi anlayışım. böyle bir mekanizmanın içerisinden geçerek aday gösteril- meme uygun değildı. Bunu içıme sindıremedim. Fakat o dönemde bu mekanizmadan milletveki- li olmuş, bakanhkyapmış birtakım kışıler. şu an- da demokrasi havarisi olarak bol bol nutuk atı- yorlar. tnsanlan ayaktatutan inançlan. ilkeleri ve prensipleridir. Bir amaca ulaşacağım diye. ınsa- nın kişilığinden. ilkelennden, ınançlanndan ödün vermesi yanhş bır yaklaşımdır. Dolayısıyla. bana yapüan "demokratikhakla- n kısıtlayan kişi" yakıştırmalan haksızlıktır. Ay- nca ben buraya kendi ısteğimle gelmedim. Özel sektörde. çok iyi imkânlarla çalışıyordum. 4 ku- ruluşun yönetim kurulu üyesiydim. Başta Basın Konseyi ve İstanbul'daki bazı medya temsıkile- n. "Düriist, namuslu, bizden birisidir" dıyerek onlar önerdiler beni buraya. Ben, onlann ricası üzerine aday oldum. Ama üç televizyon ıçın bir gün yayın durdur- ma cezası verdik, bırkaç dostum hariç. herke- acımasızca bana saldırdı. Bana "*zor gûnkrinde mokraö'* dfyen bazı meslektaşlanmm da sessi kalması, beni derinden üzdü. KIRKLARELİ SULH HUKUKHÂKİMLİĞİ'NBEN Davacı Hasan Terzı \ekih tarafından davalılar Münire Dalyan. kendi adına asakten çocuklan Coskun ve Cemal'e velayeten ve dığer davalılar aleyhme açılan tapu kaydının tashihi. tapu iptalı ve tescil davasmın mahkememızde yapılan duruşması sonunda; Mahkememizin 27.12.1994 tarih 1980'853 esas, 1994'1127 sayılı karan ile Hazineyö- nünden. husumet yönünden davamn reddıne. Kırklareli merkez. Üsküp Uasabası 13 ada. 34 parsel sayılı dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptalıne ve da- vacı Hasan Terzı adına tapuya kayıt ve tescılıne karar venldığı, Davalı Münire Dalyan kendı adına asaletetı. çocuklan Coşkun ve Cemal'e velayeten adlanna duruşma günü ılanen tebliğ olunmuşbu kerrede adı geçenlenn adresı temın edı- lemediginden yukandakı şekilde verikn kararyerine kaim olmaküzere ilanen tebliğolu- nur. 11.9.1995 Basın: 42096 GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas: 1995 116 - Karar. 1995 479 Davacı Se\ gi Kılıç tarafından davali Celal Hoşaf aleyhme mahkememizde açılmışbu- lunan nesep tashihi davasmın yargılaması sonunda: Gaziantep ilı Sahinbev ılçesı Gülpınar Köyü kütük 21 'de kayıtlı Bekir ve Nazh'dan ol- ma 1.1.1965 D.lu Celal Hoşaf 'ın: 22.10.1992 D.lu Hılmı, 5.9.1993 D.lu Adem'ın baba- sı olduğu. annesının ise Ntzıp ılçesi Tahtanı Mah. ASN^164 BSN, 10'da ka\ıtlı Bilal ve Hamıde'den olma 1.12.1970 D.lu Sevgi Kılıç olarak nüfusa tescılıne ve davalının çocuk- lann tûm haklan ıte bırlikte babalan olduğunun kabulüne, çocuklann velayetınin anne- ye verilmesine karar verilmişnr Adresı meçhul olan ve ılanen tebligat yapılmasına karar verılen davalı Celal Hoşaf'a karar, tebliğ yerine kaım olmak üzere ilan olunur. Basın: 45960 •• • •• '- T . C İLAN OF ASLİYEHUKUK MAHKEMESt 1995 44 Görele Aralıkoz köyü 54 hanede kayıtlı Hamı oglu Salıh Kanbak tarafuıdan eşi Ahr kızı Senem'den doğma 15.6.1969 doğumlu Münire Kanbak akyhıne açılan boşan davasında. davalının adresı meçhul oldugundan davetıye tebliğedıkmemıştir. Bu defa adı geçen davalının mahkememizin 29,11.1995 günlü duruşmasında hazıı ması, olmadığt takdirde usulün 509,510'uncu maddesı gereğince yokluğunda duruşm devam edilip karar verılecegi, davetıye tebhği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. ' Basın. 45971
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle