Katalog

15EKİM1995PAZAR CüMHURİYET SAYFA 13 Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.513 90 98 Çiller'in arkasında halk desteği var!eclıs'ten güvenoyu isterken, "Halk bizim arkamızda" di- yor Tansu Çiller. Halkın kendisinı destekledığıni sa- nıyor. Yeni bir kamuoyu oluşturma araştırmasının sonucu mu, yoksa öyle olmasını istediği ıçin mi böyle konuşu- yorbelli değil. Ama belli olan bir şey var. halkın ar- kasında olduğunu söylerken, arkasına dönüp bakmıyor... Bakamıyor! Bazılan kendisıni Demir Leydi ile eş- değer tutuyor. Kendisi de Demir Ley- dıliğı ya sevıyor, ya seviyor! Erol Toy, bir kahve içimlik sohbetin- de. Margaret Thatcher'in arkasında yüzde 53 oy varken Demir Leydiliğe mazhar olduğunu, oy oranı yüzde 50'nın altına düşünce liderlikten tepe- taklak düştüğünü anımsatıyor. Düşünün hele... Halkın desteğinin arkasında olduğunu sanan Tansu Çil- ler, halkın yüzde kaçının oyu ile başba- kan oldu? Yüzde sıfır! Dört yıl önceki genel seçime partisi- nin başında değil, Süleyman Demi- rel'in kanatları altında girmışti... Seçim çevresi Küçükçekmece, Sefaköy, Hak- lalı, Ikıtelli'ydi... Ikitelli'dekı seçmen, Çıller'e değil Demirel'e, Çiller'in değil Demırel'in partisine oy vermişti. Kaldı ki Demirel'in aldığı oy bile ger- çek Demir Leydi'nin aldığı oyun yarı- sından azdı... Demire), Yüzde 20'lerde takılıp kalmıştı. Üstelik, "baba" altından kalkamadı- ğı vaatlerin altında ezilmektense, Tur- gut Özalın cenazesini kaldırdıktan sonra kalkıp Çankaya'ya gitti... Birlikte hatırlayalım... Çiller'in nasıl başbakan olduğunu... ilk turunda ba- şanlı olamadığı DYP kongresinde, öte- ki adayların çekılmesıyle genel başkan seçilmedi mi Çiller... Birkaç yüz DYP delegesinin oyu ile Başbakanlık koltu- ğuna oturmadı mı! Şimdı de tutmuş, arkasında halk desteği olduğunu söylüyor... Oysa bu- gün delege desteği de şüpheli... Iktidar nimetleri olmasın, değil bir gün, bir saat bile partisinin başında ka- lamaz... Ikitelli'dekı halkın değil, beslediği medyanın desteği ile ayakta duruyor yerli Demir Leydi... Paslanmışbirvazi- yette! Ikitelli'deki rotatiflerden püskürtülen rengarenk boyalar bile pasını örtemiyor artık. Halkın desteği arkasındaymış... Son dakikada bir sendikal ya da po- lisıye "operasyon" gerçekleştirilmez- se, güvenoylaması için bugün Meclis'e giderken Kızılay'a kadar insin de arka- sındaki halkın desteğini(!) gözleriyle görsün. Bu halk, arkasına bakmadan kaçan- lan da gördü! iğSESSİZSEDASIZ NURİKURTCEBE KTU T rabzon'daki Karadeniz Teknik Üniversitesi de yeni öğretim yılını açb. Yeni öğretim yılı başlarken, fakürtelerin giriş kapılanna bir ilan asıldı. Üç beş gün asılı duran bu ilanın önünden rektör de geçti, dekanlar da. Anlaşılan, üniversrte yönetiminin onayı ile asılmışt bu ilan. llanda şöyle deniyordu: "1995-1996 öğretim yılının hayıriara vesile olması dileğiyle yapılacak dua merasimine bütün KTÜ camiası davetlidir." "Merasim", 5 ekimde yatsı namazını müteakip yapıldı. Neredemi? Nerede olacak Karadeniz Teknik Üniversitesi Camisi'nde... MertAli Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Beynımin tomografisinı DGM'ye gönderdim, bulguları inceliyortar. NPR şirketi, grevdeki işçilerin de sorununu çözebilir sabah gazetesı, önceki gün büyük bir gazetecilik olayı da- ha gerçekleştirerek Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- raJ'in servetini gözlerönüne serdi! Sen- dikacılann, işçınin sırtından nasıl kö- şeyi döndüğü ortaya çıkmış oldu! As- lında, işçilerin sendikalarından istifa ederek işverenleriyle omuz omuza ça- lışması gerekiyor ama kimse bunun L Cihcın Demirei den ı F O R t Z M A L A R Ah Nasreddın Hocam ah! Sen "Ya tutarsa" dı\e göle maya çalardın.. Şimdilerde medyayı tutmuş Fethullah Hocalar. postalın ıçine maya çalmaktalar! farkında değil... Hele kamu kesimin- deki işçilerin... Bıraksınlar şu grevleri, Tansu Çiller'in bir dediğinı ikı etmesin- ler bakın o zaman Türkiye nasıl düze çıkıyor! Sabah'ın Ankara Temsilcisi Fa- tih Çekirge'ye göre bu tür haberler bir rastlantı sonucu bugünlere denk gel- miş... Çekirge, bu işlerı iyi biliyor... He- le bir yakını var ki, "iletişim" konusun- da o çok daha lyisini biliyor... Adı Nur, soyadı Başnur, bu kişinin... Nur Hanım da, Ankara'da çalışıyor. Pa- ris Caddesi üzerindekı NPR Halkla lliş- kiler ve iletişim şirketinın yönetim ku- rulu başkanı... Bakanlıklar, önemli kamu kuruluşla- rı gelip Nur Hanım'dan akıl soruyor. O da, "Şunu şöyle yapın, bunu böyle ya- pın" dıyerek sıyasilere ve bürokratlara fıkir satıyor. organizasyonlar düzenli- yor. Yatınmcı şirketler de Nur Hanım'ın kapısını aşındırıyor. Bir fabrika açılışı mı var? Nur Hanım hemen "iletişim" kuruyor, kurdelayı bilmem ne bakanı kesiyor... Nur Hanım'ı siyasiler. bürok- ratlar, patronlar çok yakından tanıyor ve ona güveniyor... Eskiden bir giyim mağazasında "ta- nıtım görevlisi" ıken, şimdi başkentin halkla ilişkiler ve iletişim nabzını elınde tutuyor... Ve eşinin konumu nedeniyle kocasının soyadını kullanmıyor... Ama bılmesi gerekenler biliyor Nur Hanım'ın kimın eşi olduğunu... Çünkü gazeteci Fatih Çekirge'yi her- kes tanıyor! Bu bakımdan, işçilerin Bayram Me- ral'in değil Çekirge'nin sözünü dinle- mesindeyarar var... NPR, "iletişim" ku- rarsa, grevler bile biter! Simit satıeılarutın elleriyle dizdikleri simitleri, müşterilerine maşayla vermelerinin anlamı nedir? *ezih Tavlaş; Hırsg, mahallenin muhtarından daha uygar çıktı E """• rkek arkadaşıyla birlikte yaşı- yordu genç kadın... Erkek ar- kadaşının Acıbadem'deki evi- ne taşındıktan sonra. ikamet- gâh kaydını naklettirmiş ve muhtarlığa bildirmişti. Geçenlerde. eve hırsız gir- di... Yükte hafıf pahada ağır ne varsa götüren hırsız. her ikisinin kimlıklerıni de almıştı. Önce karakola gittiler. Aynı evde oturan ve soyadları ayn çiftin baş- vurusu poliste birsorun yaratmadı. Ge- rekli işlemler yapıldı, zabıt tutuldu. Sıra, çalınan kimliklerin yerine yeni- lerinin çıkarılmasına gelmişti. Bunun için muhtarlıktan ikametgâh senedi alı- nacaktı. Mahalle muhtarı Eyüp Serttaş, ken- dinden önceki dönemde ya da kendi- sinin olmadığı bir sırada kayda geçmiş evrağa baktı... Sonra karşısındaki çif- te baktı... Genç kadına sordu: -Kim oluyor bu adam? -Beraber yaşadığım kişi. -Nasıl olur? Olmaz böyle şey. Erkek söze kanştı: -Yasak mı? -Olmaz. Hayır. ikametgâh senedi ve- remem. -Neye dayanarak vermiyorsunuz. Yasal bir engel mı var? Muhtar kabalaşmaya başladı: -Hayvan herif... -Siz görevinizi yapın! -Eşşekoğlu... Çiftin olay çıkartmaya niyeti yoktu... Muhtar hırsını alamamış bağırıyordu: -Kime istersen şikâyet et! Şikâyet etmeyi düşündüler, ama bir savcı dostlan acı gerçeği açıkladı: -Görevinı yapması için muhtar uya- rılır ama konu takipsizlikle sonuçlanır. Sorunu, evi soyan hırsız çözdü... Te- lefon ederek, kimlikleri bırakacağı yeri bildirdi... Hırsız, muhtardan daha uygar çıkmıştı! Genç çiftin de, "mahallenin na- musu"ndan sorumlu muhtar Eyüp Serttaş'la işi şimdilik kalmadı... Din-iman denince mangalda kül bırakmayan Refahlı Eyüp Belediyesi'nin tarihi mezartık ıçınde ışyerı "ne gözyumduğunun fotoğrafıdır... (Fotoğraf: İpek Yezdani) Muayene olmak isteyen öğpetmenle canı çay isteyen doktor enizli Devlet Hastanesı'ne muayeneye gitmişti bir öğret- men... Derse yetişme telaşıy- la sıranın kendisine gelmesinı bekledi. Sırası geldiğınde odaya girdi. Sırada başka kimse kalmamıştı. Dok- tor yüzüne baktı: -Şimdi çay içeceğim, bakamam... Şaşırdı: -Ama ben öğretmenim, derse yeti- şeceğim. öğrencilerim beklıyor. Doktor çay içmekte kararlıydı: -Hayır bakamam. Benım canım çay içrnek istiyor. Öğretmen, soluğu başhekimin oda- sında aldı. Başhekim yoktu. Yardımcı- sına gitti. Yardımcısı nöbetçi yardımcı- ya gitmesıni söyledi. Nöbetçi başhe- kim yardımcısına gittığinde, canı çay içmek isteyen doktor da oradaydı: -Yahu kardeşim, arkamdan ne dola- şıyorsun! Canı çay içmek isteyen doktor kar- şısında, öğretmenin yapacak bir şeyi yoktu... Denizli Devlet Hastanesi'nde Kulak Burun Boğaz uzmanı Dr.Yunus Balkan'ın çayını içmesini bekledi... KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtH POROY GADDAR DAVUT MRIKIRTCEBE HEBJCE& §//° DÎVE EN BJ BOZ. k&erAtMMOU T£MCK£AJ.. AVAZO* MALIP ULUSA... BULLT BEBEK MRAYÇIFTÇI T kaîkışana kadar daha merakladıriym î MIRMIRLAR UĞURDURAK 6E- &EK 6EME MAMASlNlYE- MİVOR... • MAMAYl BABASIOA YE- MEDt... • ANNESİbE YEMEt>i VE D06RU 0PE ĞÖTÜRÜYOR. E,E| 60 MAMA HfeKMU^ VE DEMEKONI- TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ 15 Ekim B/R MÛZIKAL USTASI ÛN, UHLÜ AMERtKAU MÜZİICÜ OYUM 8ES- TECİSİ COLBPoerER 72 YAÇINM ÖLpÛ. ÇOK ZSHGIN BİR Atl£0£H e£C£N POOTER, YAl£ UNIveHStTBSİ'N- M OKUfiKEH OKULUN SPOX •mKIULARINfi $AHKtlAH *4ESL£Ğ£ ADIU AmiŞTl. SON&t, HAftVARP İ Ü BOUIMÜNÜ BlTKİP İLK >A- GİTTİ V£ OKADA YIUARCA ÇALIÇT7. AME&lM 'YA PÖNDÜtCTlEN SON&4, ITAL/AN KOMIK OPEHASININ BlfZ TUR İZLEYfCJSl GİBI GO&JfJEN ÇAĞDfiŞ MÜZI- KALLERINI SE£TEL£MEVE KOrULbU VE &K>ADW#f'_ İN EM ÜULU SESTEClSİ OLPU-1348 'DE YAZOlğl * ME KATE "(OPBEHİ KATE) BuNLA&N EN Ç AY/ZICA "TOO M&AJ HOTn , "£'V£ GDT YOU U/VP£K **y SKlM'GlSİ ÇOK SEĞENıLEN ŞAentLARI