Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 15 EKİM 1995 PAZAR
10 PÂZARYAZILARI
Kesintisiz tiyatro
geleneğinin
övüncü...
Bujünkü küçük Ingiltere,
üzainde güneş batmayan büyük
imr.aratortuğunun mirascısı.
Eniasyon korkusundan,
ekcnomik büyümeyi
hızandıramayan, zaten aslında
ekcnomik büyümesi de
duaklamış, sanayi devriminin ilk
kurnay subayı olduğu halde artık
hiznet sektörünün bayraktariığını
daf-a pratik bulan Ingiltere. 100 yıl
süen süper bır sanayileşmenin
mitasını hâlâ yıye yiye
bitremeyen yeşil küçük ada
Ingltere. Nüfusu yaşlanan, genci
azclan. Avrupalı mıyız, değıl
miyz, olsak mı, olmasak mı diye
dönelıp duran ingıltere.
Arra bir sektör var ki Ingiltere'de,
hâlâ bır numara: Tiyatro. ingıliz
dilinin evrenselliği. Ingiliz
tıyctrosunun çekıcıliğinde iki
numaralı neden, Bir numaralı
neden ıse: İngıliz tiyatrosu,
yüryıltara dayanan kesintisiz bir
engin derin kültür birikiminin
mirascısı...
Shakespeare. Ingiliz
tiyatrosunun hâlâ temelı
bekemiği. Ingiliz tiyatrosunun bu
beyle başlayan. demek ki 350 yila
yakın tarihi kesintisizliğı,
(ngılizlere çok haklı ve tartışılmaz
bir tiyatro kültürü üstünlüğü
sağlıyor. Shakespeare, o gün
bugündür aynı dille sahneye
konuluyorsa, insanlar anlıyorsa,
salonlar doluyorsa bunda bir iş
var.
Geçen sezonda sadece
Londra'nın tiyatro, sinema,
eğlence sanayii semti West
End'de 141 oyun sahnelendi.
New York'da Broadway'de ise
52. Ve üstelik bunların 13'ü de
Ingiliz yapımıydı!
West End'in ıki tiyatrosu var kı
özellikle altlan çizilmeli.
Shakespeare'in eserlerini
sahnelemekle yükumlü, ama
repertuar tiyatrosu olarak da
çalışan Royal Shakespeare
Company. Ve repertuar
ürünlerinin yanı sıra yeni
yazartann yeni eserlerini de
sahneleyen ulusal tiyatro Royal
National Theatre. Bu ıki tiyatroda
geçen sezon sahnelenen oyun
sayısı 53. National Theatre'dan
Broadvvay'e 4 oyun transfer
edildi.
Geçen sezon New York'da
Broadvvay'de sadece 8 yeni eser
sahnelendi. Londra'davVest
End'in en uç sınırında sayılan, bir
tür deneme tiyatrosu gıbi çalışan,
her sahnelediği eser ilgi çeken,
çoğu kez bilet bulunamayan
Royal Court Theatre (George
Bernard Shaw'un tiyatrosu!)
geçen sezon 19 yeni eser
sahneledi. 30 yeni yazara da
oyun ısmariamış durumda.
Ve VVest End'de sayıtmayan, hali
Bugün 15Ekim1995
LONDRA
EDtP
EMİL
ÖYMEN
En kolay şey halkolmak
vakti yerinde adam gıbi aydınlann
semti Islington'daki min'tk sahne:
Almeida Theatre. Burada
sahneye çıkmak, sanatcılar için
bir ayrıcalık. Aldıklan para leblebi
çekirdege bıle yetmez. Ama
burası, seyircısinın seçkinliği ile
ünlü. Mini sahnesi, kıtietere bir
şey demeyen, ama sanat
dünyasına damgasını vurmuş,
kaç kuşaklar boyunca oynana
oynana şerbetlenmiş ballanmış
eserieri de kaldınyor, yenilerini
de... Minik Almeida'dan
Broadvvay'e geçen sezon iki oyun
ihraç edildi: Medea ve Hamlet.
Medea'da Diana Rigg. sanatcı.
okutman, süper star
(Medya/Sosyete uydurması
olmayan türden). Şımdiye kadar
23 oyun. 10 film, 14 tetevizyon
oyununda rol aldı. Ödülleri çok.
1994de Kraliçe, onu kadmlara
verilen, Dame unvanı ile
ödüllendirdi... Ve Hamlet'de
Ralph Fiennes. Üç beş yıl ıçinde
yeni bir Laurence Ölivier, yeni bir
Richard Burton. 22 oyun, 5 film
(Schındier'ın ListesTnde de vardı),
4 televızyon oyunu.
Amerıkalılar, sinema varken
neden tiyatro sanatcısı olunur
diye sorarlar. Oysa Ingıltere'de
tam tersı. Bugün sinemada adını
duyuran bütün Ingilizlerin kökeni
tiyatro. Eskilerden yenilere
gelırsek. Laurence Olivier,
Hollyvvood'a sırtını dönüp Ingiliz
Ulusal Tiyatrosu'nu kurmakla
geçirdı ömrünü. Vanessa
Redgrave, Maggie Smith,
Glenda Jackson toplam 5 Oscar
aldılar, ama tiyatro sanatctsı
olarak tanınıyoriar. Bugün de
Kenneth Branagh, Emma
Thompson. Anthony Hopkins.
Ben Kingsley, Jeremy Irons,
Miranda Richardson. Daniel
Day-Lewis ve daha bir çoklan da
öyte.
Ingiliz tiyatro geleneğinin
başlangıcı ile bugünü arasında
kesintisiz bir 300 küsur yıl var.
Sım ne? Dil kesintisiz de ondan...
Ve gelenek-görenek birikimi de
öyle. Kültür birikimi de... 1663'de
inşa edilen Theatre Royal Drury
Lane, bugün de aynt yerde. llk
Kraliyet Tiyatrosu. 1672'de
yanmış. Ama yine aynı yerde
1674'de yeniden yapilmış.
Bugün de ayakta. On yıla yakındır
"Mıss Saigon" müzikaliyle dolup
taşıyor. Binanın geçen 7 Mayıs'da
332. yıldönümü kutlandı.
Söylevin Okunuşunun 68. Yılı
Çalakalem bir şiir yazın. Yazmayı
beceremiyorsanız bıle önemli
değil; uydurun. Sonra
arkadaşlannıza okuyun. Onlann
"sen de mi şair oldun", diye
iğneleyen bakışlanna hiç
aldırmayın. Sizi eleştirmeleri içın
fırsat tanımayın. Ve ünlü
ozanlardan birinin adını vererek
bu şiiri onun yazdığını söyleyin...
Büyükçe bir tuval bulun. Sonra
da birkaç tüp yağlı boya.
Boyalan gelişigüzel boşaltın
tuvale. Gösterin tanıdıklannıza.
Bu anlamsız tabloyu nast! tutup
nereden bakacaklannı bile
kestırememelerini dert etmeyın.
Ve suçu ünlü bir ressamın
üzerine atarak çıkın işin
içinden...
Içinizden geldiği gibi bir metodi
mınldanın. (Hertıangi bir
enstrüman çalmayı biliyorsanız,
onu kullanın.) Bol inişli çıkışlı ve
bıraz da gürültülü olmasına özen
gösterin. 'Eşsiz şahaser'inizi
duyup da kulakları
tırmalananlara ağız açma şansı
vermeden çıkışın. Filanca ünlü
bestecının iç dünyasını yansıtan
bu yapıtı nasıl olup da
anlayamadıklannı sorun onlara...
Kentinizdeki ekolojik, mimari, su
vb. sorunların çözümü için
saçma sapan öneriler getirin.
Tepkileri, yine bazı adlar ve
ülkeler (mümkünse, ABD,
İngtltere, Fransafalan)
sıralayarak göğüsleyin ve
karşınızdakileri çağdaş
gelişmelen izlememekle
suçlayın...
Yukartdakı örnekleri çoğaltmak
ve başka deneyler de yapmak
olası. (Öykü, film senaryosu,
köşe yazısı, kış modası, bilimsel
yenilik vs.) Saçmalıklannızda
doğal, yalın, bireysel ve dürüst
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
olduğunuzda kimseden anlayış
göremeyeceksiniz. Ama onlan,
ünlülerin, ustalarm, otoritelerin
arkasına gizlediniz mi tepkiler
farklı olacak. En azından durup
düşünülecek. İkircime
düşülecek. "Acaba bir bıldiğı mi
var?" gıbisinden bir suskunluk
yaşanacak. Ve insanlar,
otoriteler karşısında kendi
zayıflıklannı duyumsayarak geri
çekilecek, köşelerine sinecek...
Neden mi? Çünkü çocuk
doğduğu andan başlayarak
otoritelerin altında ezilir. lyi
ahlaklı, saygılt, efendi biri olması
istenir ondan. Fazla konuşup
yerli yersiz fikir yürütmesi
önlenir. Büyüyünce, manavsa
yalnızca meyve ve sebzeden,
inşaatçıysa tuğla ve harçtan
anlaması gerekecektir. Fazlası
ona haramdır. Herkes kendi
alanına hapsolur bu dünyada.
Ve geriye kalan alanlar
otoritelere (gerçek otoritelere ve
onlara özenen başansız otorite
kopyalanna) bırakılmıştır. Insan
giderek en büyük lüksü,
anlayışsız olmasının, onu başka
anlayışsızlarla 'halk' ve
'sokaktaki adam' gibi
kavramlarda buluşturup
kalabalıgın gücünü
duyumsamasında bulur. Bu da
aslında aldatıcı bir duygudur
ya...
Bu 'efendi' ve 'haddini bUenler"
topluluğunun en büyük hüneri '
de, kendine, eşi benzeri
olmayan politikacılar
üretmesidir. Onlan bir yerlerden
bulur çıkanr, aferinlerie besler,
alkışlaria büyütür, oylarta yürütür
ve sonunda birdenbire kendinı
gırtlağına kadar 'alternatifsiz
liderter' içinde buluverir.
Şiir yazmak halkın anlayacağı bir
iş değildir. Resim çizmek de
öyle. Beste yapmak da. Kentinin
sorunlanndan anlamaz halk.
Hele hele memleket
sorunlanndan htç anlamaz. Bu
işlenn her biri içın uzmanlar, 'bir
bildiği o\an\ar\ 'alternatifsizler'
vardır. Halk onlann işine
karışmaz. Halk oturur oturdugu
yerde. Bütün işleri otoritelere
bırakır.
Ne kolay şey halk olmak, değil
mi?
TamtembelişiL
Yeni dünya düzeninin
en gözde öğesi şiddet
l\ ""urk GerclıgM
Binnci odevin Tüfk bağımsızlıgmı. Türk Cumhuriyetını.
maktır. Var
geieceğmir
melı buciu
r
semn. en
kaynağin
cekte d5
ve dışında.
kavnaKtan
mek istevs
manlar bu
Bir gün.
lıgırsı ve
yetini sa
zofunda
goreve at s
ortamın ola
şuilarmı
yeceksin1
• 68 yıl önce bugün Atatürk
tatafından okunmaya başlanan
Söylev, vartığı sona enniş sayılan
bir ulusun bağımsızlığınt nasıl
kazandığını, ulusal ve çağdaş bir
devleti nasıl kurduğunu anlatan
taıihsel bir belgedir.
• Söylev, "Bir önderin, kendini
toplum önünde sınava çekmesidir".
• Söylev, bir hesaplaşma, dolayısiyte
birl-esaiviirıtt? v?hesap
sormadır.
• Söylüv lîiırnryaUzminkucağma
düşmiiş uluslara çıkış noktası
gösteren bir öğretidir.
• Gençler, tüm bu saptamaları
değerlendirmeniz ve günümüz
Türkiyesinde olup bitenin kökenine
inmeniz için, sizleri Söylev'i
okumaya çağırıyoruz.r
şsiz olabi
sızlıgına ve
etine kıymak ısteyecek duşmanlat butün dünyada benzen
sonsuza dek
ve savun-
lıgınınve
biricik te-
Bu lemel
değerü
dır. Gele-
yurtiçinde
seni bu
yoksun et-
cek düş-
lunacaktır
bağımsız-
Cumhuri-
vunmak
kaiırsan.
rnak için,
nacağın
nak ve ko-
düşünme-
Bu olanak
çok elve-
iir Bağım-
Cumhurı-
görüirr.edık
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME
DERNEĞİ GENEL MERKEZ
ve BİJTÜIS ŞLBELERİ
ZE\TİNBURN13 SULH HUKUKMAHKEMESt'NDEN
E>av.No 1995.'52 Vası KararNo: 1W53 Vası
Zev-tmburnuSulh HuVuk Mahkemesi'nce venlen 27.9.1W5 tarihlı \e 1995'52 vasiesas. 1995;53
•\asi karar sayıh Uamla. küçükler Mehmet Nun Özdurak ve Yaşar Özdurak'a ana baba bir kardeş-
kn (abisı) Cuma Özdur3k \ası tayıne edilmıştır Bu husus ılan olunur 27.9. 1995 Basın 46698
27 eylüt tarihli Dagens Nyheter
gazetesinin "Kötülükle karşı
karşıya" başlıklı yazısı şöyle
başlıyor. "14 yaşındaki John
Hron'u, önce taciz eden,
aşağılayan, döven ve sonunda
öldüren üç genci yönlendiren
şeyin kötülükten başka bir şey
olduğunu belirtecek bir
sözcük var mı? Kungalv
yakınlanndaki Ingetorp
gölünün ktyısında ona iki saat
işkence yaptılar ve daha sonra
suya atarak boğulmasına yol
açtılar." Soz konusu olay, en
son ve yeni degil, çünkü her gün
hızla daha yenileri gerçekleşiyor.
14 yaşındaki çocuğu, bir
arkadaşıyla kamp kurduğu göl
kıyısında bulup kedinın fareyle
oynadığı gibi iki saat süresince
işkence ettikten sonra öldürenler,
yaşları 15-18 yaşmda değişen 4
Dazlak genç. Bunlardan 18
yaşında olanı, olayı izlemekle
yetinmiş, yanındaki cep
telefonunu kullanmamıştı. lrkçı,
Nazist bir gruba sempati duyan
bu gençler ne yazık ki giderek
artıyor. "Pulp Ftction" (Ucuz
Roman) türü fılmler, şiddeti
güçlüden yana görerek günlük
yaşamın doğal bir öğesi halinde
lanse etmekte. Önemli olan,
kurbanından kesinlikle daha
güçlü olmak ve sürü
mentalitesiyle azınlıktakine
saldırmak. En geçerli "spor",
yere düşenin kafasını
tekmelemek. Dazlak Nazilerin
buna ek olarak bulduklan bir
başka "gelişmiş" numara ise,
yerde baygın yatan kişinin
kafasında, postallı ayaklannı
birleştirerek zıplamak. Isveç'te
bu gelişme, yalnızca kara tenli,
saçlı yabancılara yönelik değil.
Sürü halinde sokaklarda bira
sarhoşu olarak dolaşan
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
dazlaktar, kendilerinden olmayan
kım varsa, ona hep biriikte
saldınyorlar. Burada bu haydutlar
"Ya sev, ya git" diye
bağırmıyorlar, ama kendilerinden
olmayan hiçbir kimseye yaşama
hakkı tanımadıklan açık.
Geçenlerde Göteborg'un en
civcivli caddelerinden birinde,
yanm metre çalının altında yatan
bir ölü bulundu. Afrikalı genç bir
mülteci olan bu kişı, yaklaşık 12
saat önce yardım isteyen el
hareketleri yapmış; polise,
"şurada sarhoş bir Afrikalı
var" diye ihbarda bulunulmuştu.
Dikkatinizi çekerim, "biri" değil,
"bir adam" degil, "bir Afrikalı."
Bu farkın etkisiyle olmalı kı olay
yerine gelen polis, genç adamı
yanm metre çahnın altında
bulamadı. Ertesi gün durum
anlaşıldı: Genç adam. büyük bir
olasılıkla ırkçılar tarafından
göğsünden bıçaklanarak
öldürülmüştü...
Şu sıralar, aynı bölgede yaşayan
14 göçmen ailesı, kafayı çeken
gençlerin gece geç vakit gelip
evlerini taşlamasına artık
dayanamadıkları için taşınmaya
karar verdi. Olay basında
günlerdir gündemde, ama her
nedense. bu "gençlerden" teki
pplis tarafından yakalanamadı.
Üstelik bu vandallar aynı semtin
gençleri...
Yeni dünya düzenine hızla
uyuyoriar.
TURİZM YE DIŞ TİCARET
GRUBUMUZ İÇtN
Sahas\nda çeyrek asırdır faaliyet gösteren grubumuzun
hareketli ortamtnda çalışacak deneyimli deneyimsız
elemanlar aranmaktadır.
* Operasyon Elemanı *
* Rezervasyon Elemanı
** Planlama Elemanı
** Dış Ticaret Elemanı
*** Fınansman Elemanı
*** Muhasebe Etemam
Yüksek ögrenim görmüş olan adaylarm.
* Turizm ve Oıekilik Yük. Okutu. Tunzm
Mes.Lisesi
** Fakiikelerin Dış Ticaret ve Uletme Bölümleri
*** tşletme Fakültesı ve Ticaret Lisesi
mezunuolmalan,
Tüm adaylann Inailizce bılgisine sahip olması. ikınci dil
olarak Fransızca.italyanca. lspanyolca. Almanca \eya
Rusça bilgisi tercih sebebidır.
Erkek adaylarm askerUkle ilişkisi bulunmaması,
Isteklilenn fotogTatlı özgeçmışleri \e talep ettıklen net
ücretle biriikte MBE.101 80600 Levent-tstanbul adresine
rnüracaatlan.
NOT: Tüm müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktır.
ITALYAN KULTUR MERKEZI
Meşrutiyet Cad. No: 161 TEPEBAŞI-İSTANBUL
Tel: 293 98 48
ITALYANCA
DİL, KÜLTÜR ve
SANAT TARİHİ
KURSLARl
Başanh ögrencilere İtalya'da burslar
23 Ekim 1995 Pazartesi günü başlayacaktır.
Kavıtlar: Pazartesi, Salv, Perşembe. Cuma
" Saaf. 9.30 -12.30 \e 16.30 - >9 J0
Çarşamba giinleri 9J0 -1IM arası
KA\"SARCA ASLİYE HUKUK
HÂKİMÜĞİ'NDEN
Esas No: 1995 05
Karar No. 199539
Mahkememizin yukanda esas \e karar numarası yazı-
lı davasının yapılan açıkyargılamasi sonunda; davalı Kad-
rıye Gürler'e karann tebliği mümkün olmamıştır. Kara-
nn özett: Davacı TEK. taraftndan davalı Kadriye Gürler
aleyhıne açılan cebri tescıl davasının yapılan açık yargı-
laması sonunda; davanın kabulü ile Sakarya ih, Kaynar-
ca ılçesi Taşoluk Köyü, Kx>zbelenı mevktuc: 2. s: 145 ve
145 parselde davalı adına kayıtlı taşınmazın davahnın
hissesi oranmda 9 m2'lik kısmın terkını ile davact kurum
adına tescüme. 1168 mZ'lık kısmında davacı kurum le-
hıne ırtıfak hakkı kurulmasına karar venlmıştir.
Teblıgat Kanunu'nun 28"incı \e müteakıp maddeleri
uyarmca karann \lan tanhinden 15 gün sonra teblığ edil-
mi^ sayılacağı \e kesmleştırileceği hususu ilanen teblığ
olunur. 06.10.1995 Basın; 46489
KAYNARÇA AŞLIYE HUKUK
HÂKİMLİĞrNDEN
Esas No. 1994/99 Karar No; 1995/66
Mahkememızın \ukanda esas \e karar numarası yazılı
davasının yapılan açık vargılaması sonunda; davalı Sabriye
Gülsever"e karann tebliğı mümkün olmamntır. Karann özeti;
Davacı TEK tarafından da\alı Sabriye Gülsever aleyhine
açılan cebn tescıl davasının yapılan açık ^argılaması sonun-
da; davanm kabulü ile Sakana ih. Kaynarca ilçesı Gölce
Köyü, 9ciH, 807 sayfSu 22.d.c. ada, 807 parsel sayılı taşınmaz-
da davalının hıssesı oranında 256 mî'lik bölümde davacı ku-
rum lehıne ırtıfak hakkı kurulmasına karar \enlmiştır. Tebli-
gat Kanunu'nun 28'ıncı ve müteakıp maddeleri uyannca
karann ılan tanhinden 15 gün sonra teblığ edümış sayılacağı
\e kesinleştmleceğı hususu ılanen tebliğ olunur. 06.10.1995
Basın: 46486
BAKTRKÖY 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1995 578
Mahkememıze açılan vası tayıni davası sebebiyle.
Mahkememizce verilen 1995/578-778 sayılı ve
14.9.1995 tanhlı karar ile Balıkesir, Marmara. Asmalı
Köyü, C: 004-01. S. 12. K. 07'de nüfusa kayıtlı Dursun
ve Hanım'dan olma 1952 D.lu Nokta Kaplan'm vesayet
altına alınarak kendısine babası Dursun Kaplan vasi ola-
rak tayin edılmı^tır. hırazı olanlann. yukanda numarası
yazılı dosyaya müracaat etmeleri. aksi takdırde kesınle-
şecegi hususu ilan olunur. 14.9.1995 Basm- 46975
KAYNARCA AŞLÎYE HUKUK
HÂKİMLİĞİNDEN
EsasNo: 1994/81 • Karar No: 1995'69
Mahkememızınyukandaesas ve karar numarası yazılı
davasının yapılan açık yargılaması sonunda: davalı Hat-
ıce Şerif Ceylan"a karann teblıği mümkün olmamıştır.
Karann özetr. Da\ acı TEK tarafından davalı Hatıce §enf
Cevlan aleyhıne açılan cebn tescil davasının yapılan açık
yargılaması sonunda; davanın kabulü ile Sakary'a ıh. Kay-
narca ılçesı Gölce Köyü. 10 cilt. 972 sayfa. O2.a.b. ada,
972 parsel sayılı taşmmazda davalının hıssesı oranında
20 m2"lık bölümde, davacı kurum lehıne ırtıfak hakkı ku-
rulmasınakarar verihnıştır. Teblıgat Kanunu'nun 28'ınci
ve müteakıp maddeleri uyannca karann ılan tanhinden
15 gün sonratebliğedilmis. sayılacağı ve kesmleştırileceği
hususu ilanen tebliğ olunur. 06.10 1995 Basın: 46488
CEVİRMENLER
Zorunlu olan nitelikler
• Ingilizce \e Türkçe'yi çok iyı bılen ve kullanabilen,
• Çevirmenliği sadece meslek olarak de|il. yas^ım
biçimi olarak da gören.
• Dürüst, içten. açıksözlü ve soecen,
• Şirketimizin >önetim ve serraa\e yapısında
katılımcılık ilkesini yerine getırebılecek özgüven,
birikim. azim ve düşûnce yapısına sahıp, takım
çalışmasına yatkın olan
Tercih nedeni olan nitelikler
• Çeviri (Tıcari YazıİL'SözliL'Khap) deneyimli,
• Kolej \e Filoloji / Mütercim Tercûmanlık >a da
İngiîızce eğitım veren ünıversıte mezunu.
• Bilgi Işlem araçlanna yatkın ve kullanabilen.
• tkıncı yabancı dil olarak, Fransızca, İtalyanca
ya da Almanca'yı çok ı>i bilen.
Dostlanmızm, Çevirinin temel uğraş alanı
olduğu ancak genel anlamıyla Bilgi Satan
^irketimize faks ya da mektupla Beklenti /
Özyaşam bilgilerini iletmelerini heklemekteyiz.
İLETİŞİM Dil ve Danışmantık Hizmetleri Ltd.Şti.
K Eskı Yıldız Cad. Dilek Apt. 66 Daire.3 Beşiktaş
© (0 212) 227 28 61 (Faks)
Yıldız Teknık Ünıversıtesı Meslek Yüksek Okulu öğrenci
kimliğimi kaybettım. hükümsüzdür.
ERSOY TAN
İNCİRLİOVA ASLhT
HUKUKHÂKİMLtĞİ'NDEN
DosyaNo: 1991'25 Esas 1995.69 Karar
Davacı Alı Osman Yalım tarafından davalı Naciye Yaşar ve
küçük Demet Yalım kayyumu Nevzat Sert aleyhine açılan ne-
sebin reddı davasının mahkememızce yapılan yargılaması so-
nunda. davanın kabulüne ve kabulü ile Aydın ıli. lncırliova ıl
çesi, Acariar-Hürriyet Mahallesi. cilt no: 013-03, sayfa no: 59
kütük sıra no: 84"te nüfusa kayıtlı olup, davacı ve davalını
müşterek çocuklan olarak tescil ediler 4.3.1987 Diyadın dc
ğumlu küçük Demet Yalım'ın nesebınin reddıne dair verile
7.3.1995 tarihlı karann. davalınınbilinen adresınde yapılan ar;
malarda PTT kanalı ile tebliğı sağlanamadığmdan ve yapılî
aramalarda adresi tespit edılemedığinden. karann ılan yolu
ladavalıyatebliğıne karar venlmiş olmakla; davaîı Nacı>e\
şar'ın gıyabında venlen 7.3.1995 tanh-1991 25 E. sayılı hü
mün ılan tanhinden ıtıbaren 15 gün sonrakesinleşece|i ilan
teblığ olunur. Basın: 46060
Romanlannız ve ansiklopedileriniz
yerinizden ahnır.
Tel: 554 08 04