28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12EKİM1995PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI SBCin isim hakkı yeni şirkete • ANKARA (ANKA)- Pe\san Gıda"nın sahibi Ali ZaferTaciroğlu. îstanbul işletınesiyle birlikte aldığı SEK'in isim hakkını işletme için kurduğu şirkette kullanmayı kararlaştırdı. Ali Zafer Taciroğlu'nun, gıda sektöründe tanınmış bazı şirketlerin de ortak olduğu Süt Endüstrisi Kuruluşlan Sanayi ve Ticaret AŞ'nin adı SEK"in isim hakkım da içerecek biçimde degiştirildi. Şirketin yeni adı "SEK Süt Endüstrisi Kurumu Sanayi ve Ticaret AŞ" olarak belirlendi. i/Fnin istatistik çafeşması • LONDRA(AA)- Uluslararası Para Fonu (1MF), resmi istatistiki bilgılen siyasal amaçlarla değiştiren hükümetlere karşı yeni yaptınmlar getiriyor. IMF yönetim kurulunun bu amaçla hazırladığı gizli bir raporu kaynak gösteren Financial Times gazetesi, hükümetlerin, hoşuna gitmeyen resmi istatistiklerle oynamamalan için yeni bır yöntem geliştirileceğıni bildirdi. Bu çalışma uyannca IMF, "ideal olarak" resmi istatistik kurumlannın. kendilenni finanse eden hükûmetlerden bağımsız olmasını istiyor. Ankaralılara ucuz ekmek müjdesi • ANKARA (AA)- Ankara Fmncılar Odası Başkanı Yusuf Ekşi, ekmek dagıtım sistemini degiştireceklerini belirterek. "* l -2 aya kadar başlatacağımız yeni ekmek dagıtım projesiyle. tüketici yılda 2.5-3 trilyon lira kazanacak" dedi. Ekşi. geliştirdikleri yeni projeyle aracılann kalkacağını, ekmek satışjannı kendı bayilikleri kanalıvla yapacaklannı söyledi. Kapasite kullanımı anttı • ANKARA (AA) -Imalat sanayiinde üretim degeri ağırlıklı kapasite kullanımı. geçen eylül ayında yüzde 81'eyükseldi. Devlet istatistik Enstitüsü'nün (DlE) imalat sanayıi aylık eğilim anketi sonuçlanna göre. kapasite kullanımındaki artışa ragmen, eylül ayında tam kapasite ile çalışamama nedenleri arasında ilk sırayı, geçen yılın aynı ayına göre azalmasına rağmen "iç pazarda talep yetersizliği" aldı. Dünya otomobil pazarı daralıyor • ANKARA (AA) - Dünyada otomobil satışlannın bu yıl. geçen yıla oranla yüzde ! oranmda artış göstereceği bildirildi. Kuzey Amerika "da ekonominin yavaşlaması ve Avrupa'da çevreye zarar veren eski arabalann değiştirilmesı için tüketicilere verilen teşvik programlannın kaldınlmasıyla, otomobil pazannda bir durgunluk yaşandıgı belirtildi. Kamuda anlaşmazlığm ekonomiye faturası, toplusözleşmenin maliyetinden ağır Üretim kaybınatrifyonlukmaliyetISIK KANSU ANKARA - Başbakan Tansu Çiller'in Hazine'ye kâr getirdiğini savunduğu grev- lerın sürdüğü KtT'lerde bugüne değin 2 trilyon 127 milyar liralık katma değer. 7 trilyon 551 milyar liralık da üretim kaybı doğdu. Katrna değer ve üretimdeki 9 tril- yon 678 milyar îiralık zararın, Turizm, Enerji, Sanayi ve Çalışma bakanlıklannın bu yılkı toplam bütçelerinden fazla olduğu belirlendi. Grevlerin bir ay daha sürmesi durumunda. katma değer kaybı 5 trilyon 557 milyar liraya, üretim kaybı da 20 tril- yon 440 milyar liraya ulaşacak. Türk Harb-tş Sendikası Araştırma Büro- su tarafından hazırlanan raporda, hükümet ve kimi medya kuruluşlannın. kamuoyunu KlT grevlerinin ekonomik etkileri konu- sunda yanılttığı belirtilerek, Çiller'in sen- dikal hareketi ne pahasına olursa olsun çö- kertme politikasının ekonomiyi çökertme- ye dönüşeceği vurgulandı. Şu anda grevde • Grevler nedeniyle bugüne değin 2 trilyon 127 milyar liralık katma değer. 7 trilyon 551 milyar liralık da üretim kaybı doğdu. Katma değer ve üretimdeki 9 trilyon 678 milyar liralık zarar, Turizm, Enerji, Sanayi ve Çalışma bakanlıklannın bu yılki toplam bütçelerinden fazla. Grevler bir ay daha sürerse, katma değer kaybı 5 trilyon 557 milyar liraya, üretim yitiği de 20 trilyon 440 milyar liraya ulaşacak. olan KİT'lerin yitikleri konusunda İstanbul Sanayi Odası ve Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verileri kullanılarak bir hesaplama yapılan raporda. şu görüşlere yer verildi: "TKİ, Etibank. TTK, Karadeniz Bakın, KÜMAŞ,Sümerbank,SEKA,ŞekerŞirke- ti. TDÇİ, TZDK, Türkiye Gemi Sanayii'nin güıüiik katma değer yatınnılan 1994yılının günlük katma değer verileri kapasite kul- lanım oranlan ve fiyatlardaki değişimlere göre u\ arlanarak tafımin edildiği takdirde, bu KİT'lerdeki grevlerin gün başına 156 milyar lira kayba neden olduğu görülüyor. Dolayısıyla Tansu Çilkr hükümeti ve kimi medya kuruluşlannın iddialannın tersine, bu işiermrlerin ekonomiye geiir yaratunı an- lanıındaki etkilerinin pozitifnlduğu ve grev- de geçen günlerde 2 trilyon 127 milyar lira kayıp ortaya çıktığı gösterilebilir. Bu jşletme- lerdeki grevlerin bir ay daha sürmesi halin- de katma değer kaybı 5 trihon 557 milyar liraya ulaşacakhr. Burada alınan KİT'ler arasındaki TKİ'de günlük kayıp 13 milyar 873 milyon lira, Etibank Seydişehir Alü- minyum'da 9 milyar662 milyon ve Şeker şir- keti'nde 42 milyar 642 mityon liradır." Aynı KlT'lerin günlük üretiminin. 1994 yılının günlük üretim değerleri. kapasite kullanım oranlan ve fiyatlardaki değişim- lere uyarlanarak tahmin edildiği takdirde, grevlerin gün başına 586 milyar lira yitiğe neden olduğu kaydedilen raporda. bugüne değin üretim kaybı 7 tnlyon 551 milyar li- rayken, gre\ lerin bir ay daha sürmesi ha- linde ortaya çıkacak üretim zararının 20 trilyon 440 milyar lirayı bulacağı saptandı. Grev lerde bugüne değin gerçekleşen top- lam 9 trilyon 678 milyar liralık katma de- ğer ve üretim yitiğinin. Turizm. Enerji. Sa- nayi ve Çalışma bakanlıklannın 1995 yılı bütçelerinin toplamı olan 9 trilyon 540 mil- yar liradan yüksek olduğu dikkat çekiyor. Bu durumda. Çiller'in grevlerin sona erdi- rilmemesi konusundaki direnci nedeniyle. 4 bakanlığın bütçesi kadar bir kayıp ortaya çıkmış oluyor. Harb-İş Sendikası'nın raporunda. yapı- lan hesaplamalarda KlT grevlerinin gelir yaratımı ve üretim üzerindeki doğrudan et- kileri üzerinde duruiduguna işaret edildi. Toplusözleşmeleri çıkmaza sokan 'Kaynak yok' gerekçesi sermaye kesimi için geçerli değil Seçim rüşveti rantiyeye• Başbakan Tansu Çiller ve Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, kamu kesimındeki 515 bın işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmelerinde Türk-İş'in ücret talebini "Seçim rüşveti vermeyiz' sloganıyla reddediyor. Oysa, hükümet "rant ekonomisini" besleyen siyasi tercihleriyle, zaten yaklaşık 1.5 yıldır kamu kaynaklannı yerli ve yabancı sermaye kesimlerine aktanyor. Ekonomik dengelerin kaygan zemine oturtulması nedeniyle, olası bir çöküntüyü "faiz rüşveti" ile geciktirmeye çalışan hükümet, ekonomiyi. klasik seçim ekonomisi politikalanndan daha büyük tahribata uğratıyor.Geçmişteki seçim ekonomileri oy toplamak uğruna. işçi. çiftçi gibi üretken kesimlere kaynak dağınrken. Çiller yönetiminin ekonomi politikalan, üretmeden ve katma değer yaratılmadan "Para ile para kazanmaya" dayalı bir modeli, yerli ve yabancı sermayenın kullanımına sunuyor."Borçlanma" yoluyla aktanlan kamu kaynaklan, aslında üreten kesimlerin cebinden çalıruyor. Bu işleyiş vergi politikalan ile de desteklenip. özellikJe sanayideki üretken sermayeyi de "rantiyeye" dönüştürüyor. Yanm milyon kamu işçisine Türk-tş'in hesaplamalanna göre yıllık maliyeti 82 trilyon liraya ulaşan, enflasyo- nun üçte biri oranında ücret artışını vermemekte direnen hükümet, aynı kaynağı ayda en az 4 kez tekrarladığı Hazine ihalelerinin sadece l-2 ? sinde rantiyeye kolayca dağıtıyor. KAMU KAYNAKLARI BORCA CİTTİ 1995 ilk 8 aylık iç ve dış borç faiz ödemesi 320 trilyon 145 milyar lira- ya ulaştı. Faiz ödemesi toplam bütçe gelirinin yüzde 39'unu, vergi gelirinin de yaklaşık yansını sildi süpürdü. Bu faiz ödemesinden içerideki rantiye ve sıcak para olarak tanımlanan yurtdışındaki rantiye 258 trilyon 243 mil- yar lira ile en yüksek payı aldı. 1991 yılı sonunda 93.6 tnlyon lira olan iç borç stoku. 1993'te 365.5 trilyon liraya tırmanırken. 1994'te başlayan faiz çılgınlığı ile aynı yılın sonunda 799.4 trilyon liraya ulaştı. İç borç stoku. yük- sek geri ödeme baskısı oluşturan yılın son çeyreği hesaba katılmadan 1.2 katrilyona dayandı. Dış borçlanmada ise, geçen yılki kredi notu şokuna rağ- men koalisyonun iktidan devraldıgı 1991 yılı sonunda 50.5 milyar dolardü- zeyinde olan yük, bu yıl yeniden 72.5 milyar dolara ulaştı. YABANCI SERMAYE RANTA KOŞTU Düşük kur politikalanyla desteklenen rant ekonomi- si. uluslararası sermayenindeiştahını kabarttı. 1995 ilk 7 ayda kısa vadeli sermaye girişi 2.775 milyar dolarart- tı. Sıcak para girişi bu dönemde 2.245 milyar dolarlık orta ve uzun vadeli yabancı sermaye girişini de geride bıraktı. Geçen yıl dövizdeki hızlı artış sonucu Türki- ye'den kaçan sıcak para sonucu kısa vadeli sermaye 6.172 milyar dolarazalmıştı. SANAYİCİ DE RANTİYE OLDU Yüksek enflasvon, iç talepteki daralma, girdi ve finansman maliyetlerin- dekı yüksek oranîı artışlar. sanayide yatınm ve üretim hevesini kırarken. yük- sek faiz politikalan üretken sermayeyi de baştan çıkardı. Yatınm, üretim ve istihdam gerilerken. sanayi kuruluşlannın kârlılığı artmaya devam etti. Bu kârlılığın kaynagını da kamu borçlanma kâğıtlannın yüksek getirisi oluştur- du. ISO'nun 500 Büyük Şirket araştırmasındayeralan dev kuruluşlann üre- tim dışı (rant gelirleri) 1992'de yüzde 38.9 iken. bu oran 1993'te yüzde 40.7'ye geçen yıl da yüzde 54 düzeyine tırmandı. • Türk-tş'in ücret artışı talebinm mevcut kamu kaynaklanyla karşılanamayacağı, bütçeye büyük yük getireceği ve enflasyona neden olacağı iddialan da gerçekleri yansıtmıyor. Örneğin hükümet, bu yılın ilk 8 ayında, 515 bın kamu işçisi için istenen ücret artışı toplamının yaklaşık 3 katını sadece iç borç faizi olarak öderken hiç yakınmadı. Kamu işçi ücretlerine hiç bir \ \ J zammın yapılmadığı yılın ilk 9 ayında, enflasyonun yüzde I \f 52"ye ulaşmasının önlenememesi dehükümetin JL^y gerekçelerinin samimiyetsizliğini ortaya koyuyor. Üstelik kamudaki işçiler, rantiye kesimi gibi karşıhksız bir kaynak transferi değil, sadece yarattıkları katma değerden pay istiyorlar. Geçen yıl satış hasılatında faiz ödemelerinin yüzde 8.6'lık payına karşın kendi paylan sadece yüzde 14.6 olan işletmeci KlT çalışanlan, bunun yüzde 10'un altına inmesini ve faizlerin gerisinde kalmasını önlemeye çalışıyor. Geçen yıl 271 trilyon liralık katma değer yaratan işletmeci KlT'lerdeki işçiler, 137 trilyonluk yıllık ücret toplamıyla bunun ancak yansmı alabıldiler. ISO'nun 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre ise, Türkiye'nin en büyük sanayicileri, toplam gelirlerinin yüzde 54'üne ulaşan faaliyet dışı gelirlerle. sırtlarını kamu kaynaklı ranta dayadılar ve üretmeden kazandılar. »- RANTİYEYE 'KAYNAK SIKINTISI' YOK 1995'in ilk 7 ayında vergi ve diger gelirler 706 trilyon liraya ulaştı. Bu gelirler geçen yılı'k ilk 7 ayında 353 trilyon liraydı. Bu da kamu gelirlerinde yüzde 100'lük bir artışın sağlandigını ortaya koyuyor. Yıllık 82 trilyon liralık ilave işçi ücret yükünü "ödenemez" olarak nite- leyen hükümet. bu ay 64 trilyon. kasımda 79.5 trilyon. aralıkta da 145.4 tril- yon liralık iç borç ödemelenni rahatlıkla karşılayabıleceğini Hazine Müste- şan Ayfer Yılmaz'ın agzından sık sık dile getiriyor. Gelecek yılın ilk 8 ayın- da 76 trilyon ile 143 tnlyon lira arasında değişecek olan aylık iç borç gen ödemelerinin toplam faturası daha şimdiden 800 trilyon liraya ulaşıyor. ÜCRETLİ FAKİRLEŞİYOR Koalisyon hükümeti 1991 yılı sonunda kişi başı milli gelir 2620 dolardan aldığı milli geliri geçen yı- lın sonunda 2184 dolara kadar geriletti. 1993 sonu ile 1995 temmuzu arasında reel ücretler yüzde 29 azaldı. Hükümetin yüzde 5 zam oranı kabul edilirse reel ücret azalması 1995 aralık sonunda yüzde 45 e varacak. Türk-lş tarafından hazırlanan ortalama üc- ret endeksinegörede 1993 yılı başında 100 olan or- talama ücret. 10 aylık toplu sözleşme gecikmesinin de etkisiyle 47.1 "e genledi. Hükümetin önerdiği zam yürürlüğe girerse, en- deks yüzde 50 olacak. Böylece 12 Eylül ihtilalinden sonraki 8 yıl içinde üc- retlerde yaratılan reel gerileme oranından da fazlası, demokratik bir hükü- met tarafından 1994- 1995 dönemine sığdınlmış olacak. MEMUR DA HAKKINI ALAMIYOR Hükümetin. "kamu işçisine yapılan ücret artışı yüzünden memura kaynak kalmıvor" savunması da gerçeği yansıtmıyor. DYP-CHP Koalis- yon Hükümetleri'nin işçi ücretlennde yol açtığı gerilemeye karşın. elde ettiği kaynağı memura aktarmadığı da. sadece geçen yıl memur maaşla- nnda yaratılan yüzde 32'lik gerileme ile ortaya çıkıyor. ÇUKOBİRLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İHALE İUNI Birliğimtzceyaptınlacakolan 1995 yılı Bayındırlık Bakanltğı birim fiyatlan ile 992.905.780.- TL. keşif bedelli M.E.T. Yağ Fabrikaa Kabuk Silolarının Çatı Onanm inşaatı işinin ihalesi 20 Ekim 1995 günü Biriik Yönetim Kurulu huzurunda saat 15.00'te yapılacaktır. iştirakçilerin ihale dosyalannı Çukobirlik Genel Müdürlüğü 'Teknik Müdürlüğe" 18.10.1995 günü saat 17.00'ye kadar şartname ve eklerini inceleyerek son müracaatlan- nı yapmalan gerekmektedir. A- "İHALEYE KATILMA BELGESİ" ALMAK İÇİN GEREKLİBELGELER: 1) En az işin keşif bedeli kadar °B" grubu müteahhitlik kamesi (aslını ibraz etmek suretiyle noter tasdikli ömeğini vermesi), 2) Ticaret Odası Belgesi (1995 yılı tasdikli), • • 3) Taahhüt durumu bildirgesi ve ekleri, 4) Mali durum bildirgesi ve ekleri, • - ; 5) Teknik personel taahhütnamesi ve ekleri, • ' . ' . - . . 6) Yapı araçlan bildirgesi ve ekleri, • 7) ikametgâh ilmühaberi veyer görme belgesi, 8) Son beş yıla (1989-1993) ait gelir ve kurumlarvergisi borcu bulunmadığının belgetendirilmesi, 9) Dosyada mevcut sözleşme tasarısı, kapalı teklif ihate şartnamesi ve Bayındırlık işleri Genel Şartnamesi'nde öngörülen diger belgeler ile birlikte, Çukobirlik Genel Müdürlüğü "Teknik Müdürlüğe" ihaleye katılma belgesi (yeterlik belgesi) almak için 18.10.1995 günü saat 17.00'ye kadar son müracaat yapılacaktır. 10) İhaleye katılma belgeleri (yeterlik belgesi) 19.10.1995 Perşembe günü saat 15.00'ten itibaren Teknik Müdürlük'ten alınabilir. B- İSTEKLİLERİN İHALEYE GİREBİLMELERİ İÇİN: 1) Teklif mektubu, 2) İhaleye katılma belgesi (yeteriik belgesi), 3) Çukobirlik Genel Müdürlüğü adına alınmış; M.E.T. Yağ Fabrikası Kabuk Silolannın Çatı Onanm inşaatı için 29.787.173.- TL geçici teminat mektubu veya biriik veznesine nakit olarak yatınlmış vezne alındı makbuzu, 4) Ticaret ve Sanayi Odası belgesi, 5) Noter tasdikli imza sirküleri, istekliler, teklif mektuplannı 20 EKİM 1995 günü en geç saat 15.00'e kadar Biriik Yöne- tim Kurulu Başkanlığı'na vereceklerdir. Birliğimiz, 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp, yeterlik verip vermemekte. ihaleyi yaıp yap- mamakta, ertelemekte ya da dilediğine yapmakta serbest olup, nedenlerini açıklamak zo- runda değildir. Özel sektör gemisi karaya oturdu CANAJN SOYSAL Son dönemdeki özelleştirme furyasın- da limanlann da özelleştinlmesi yönün- de kamuoyu oluşturmaya çalışan özel sektör. kamu grevi nedeniyle mahkûm kaldığı özel limanlardan büyük darbe ye- di. Liman-lş'e bağlı işletmelerde süren grevler nedeniyle yükleme ve boşaltma yapamayan ihracatçı ve ithalatçılar. bu ihtiyaçlannı özel limanlarda gidermeye çalışınca. yüksek maliyetlerle karşılaştı- lar. Söz konusu limanlardaki olumsuz- luklar, gerek ithalatçılan gerekse ihra- catçılan zor durumda bıraktı. Olumsuzluklann başında. özel liman- lardaki yükleme-boşaltma işlemleri için fırmalardan istenen ücretler geliyor. Li- man-lş yetkılilennin verdikleri bilgilere göre. gre\ öncesi devlet limanlannda yükleme ve boşaltma işlemleri ton ya da metreküp başına 4 dolardan yapılırken. özel limanlarbu işlemi 2-3 dolardan aer- çekleştiriyorlardı. Ancak Liman-îş'e bağlı işletmelerde 25 eylülde başlayan grevle birlikte. özel limanlardaki yükle- me ve boşaltma işlemlerinin fiyatlan. sendika yetkililerinin iddialarına göre 10-15 dolara yükseldi. Kısacası ithalat ve ihracatçılar. fahiş fiyat ödeyerek para kazanmaya çalışıyor. Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Baş- kanı EmirAdıgüzel, limanlardan yapılan seramik. çimento ve cam ihracatının şu anda durma noktasına geldiğıni belirte- rek, ihracatçının büyük mali yükler içi- ne girdığini ifade etti. Gümrük komis- yoncusu RaifÖnger ise. lstanbul'daki li- manlarda ihracat ve ithalatın tamamen durdugunu belirterek, yalnızca Erenköy ve Yeşilköyde gümrük faaliyetlenninya- şandığını ifade etti. Önger'in açıklama- lanna göre. Erenköydeki Gümrükler Başmüdürlüğü'ne bağlı gümrükte. grev öncesinde 50-60 arasında ihracat ve itha- lat beyannamesi imzalanırken. son iki hafta içinde bu rakam 700e kadar ulaş- tı. Bu arada Izmıt ile İstanbul arasında bulunan özel limanlan tercih eden firma- lar ise bürokratik sorunlarla uğraşıyor. Türkiye İthalat ve İhracatçılar Derneği Genel Başkanı Fermani Altun. birayön- ce Avrupaya sefer yapan T1R firmala- nnuı navlun ücretlerinin 2 bin dolar ci- vanndayken 4 bin dolara kadar yüksel- diğini. ayrıca bu fıyatlarla dahi araç bu- lunamadığını vurguladı. İşadamı Asil Nadir'in dönüş planı HALİL NEBİLER Kıbnslı işadamı Asil Nadir,işçilere ve Malıye'ye olan borçlannı ödedikten son- ra 1996 yılının Ocak ayında Türkiye'ye. Güneş gazetesiyle şubat ayında yazılı ba- sına ve ardından bir televizyon kanalıy- la medya dünyasına dönüşünü planlıyor. Merkezı Londra'da bulunan Polly Peck ve Uzakdoğu"daki Sansui firmalarıyla uluslararası alanda ticaret yürütürken yo- ğun muhalefet yüzünden sıkışıp kendi- sinden yana bir ses arayan. dönemin baş- bakanı Turgut Özal tarafından tahrık ve teşvik edilerek basın patronluğuna yö- nelen Asil Nadir. 1991 başında Ingilız mali kurumları ve polisi tarafından açı- lan bir soruşturma sonunda baunıştı. Bir süre Ingıltere'de tutuklu kaldıktan sonra özel bir uçakla yasadışı bir biçimde In- giltere'den KKTC'ye kaçan Asil Nadir. burada bir süre lngiltere'ye iade tehdidi altındayaşamış ve Türkiye ile tngilizhü- kümetlen arasında sorun olmamak için Türkiye'ye gelmemışti. Türkiye'de çalı- şanlara olan borçları da Nadir'in Türki- ye'ye gelişini engellemişti. Asil Nadir. Türkiye'deki malvarlıklarına sahip çık- mak amacıyla son dönemde çalışmalan- nı hızlandırdı ve bu amaçla önüne bir Türkiye'ye dönüş planı koydu. Plana gö- re. Asil Nadir'in. aralık ayının sonuna kadar işçilere ve Maliye'ye olan borçla- nnı ödedikten sonra. 1996'nın ilk hafta- larında Türkiye'ye geleceği öğrenildi. Nadir'in çok kısa bir süre içinde basın dünyasında "kadro" görüşmeleri yapa- cagı ve Şubat 1996'da Güneş gazetesini çıkaracağı belirlendi. Nadırin. gazeteyi Avcılar'daki bir matbaada basacagı ve aynı bınanın gazetenin yönetim merkezi olacagı saptandı. Bir yandan batışına ne- den olan SFO'ya karşı tazminat davala- n açmaya hazırlanan Asil Nadir. bir yan- dan da büyük bir proje için çalışıyor. Na- dir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kuracağı televizyon kanalının ön hazır- lıklanyla uğraşıyor. Özel televizyon ka- nalının altyapı çalışmalannı yakın dostu turizmci Sıdıka Atalav'la birlikte yürüt- tüğü, kanalın yayın politikasının ise ha- ber ve eğlence kanalı olarak belırlendigi öğrenildi. KKTC'deki vergi muafıyetle- ri, Asil Nadir'in televizyon kanalını bu ülkede kurmasındakı en önemli etken. Bir diğer etkeni ise Türkiye'ye yönelik yayın yapacak olan televizyonun. Radyo Televizyon Cst Kurulu'nun müdahale- lerinden Kıbrıs'ta kurtulabilmesi oluş- turuyor. IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER İşçi Dostfarını Sevsinler Şu günlerde birdenbire ortaya çıkan, sendika ağa- larından yakınan işçi dostlarına bir bakın hele. Yaşamları boyunca sendikanın kapısının önünden geçmemişler. Patronları direktif verince, çalışanlann ellerine noter harçlığı verilip sendikadan istifaya zor- lanmalannı seyretmişler. Kredi, çıkar ilişkilerini bozan bir yazıyı, televizyon haberini bilmeden hazırlayan gazeteciyi "attım", programı. yayını "kapattım" tali- matlarını sorgulamadan uygulamışlar... Şimdi de "Çiller'/n istediği sözleşmenin altına im- za mı atmıyorlar? Sendikacılara, Türk-lş yönetimine saldırın" emri uyannca, hep birden. her koldan sal- dırıya geçtiler. Yeni taktik geliştirmelerine hiç gerek yok. 12 Ey- lül'ün en karanlıkgünlerinde, ihtilalin başı, Sayın Ev- ren'in ünlü Adana konuşmasmdan kopya çekebilir- ler. O, o tarihlerde cezaevlerinde işkence görmekte olan DİSK yöneticilerini sendika ağaları ilan etmişti. Oleyis üyesi birkaç lüks otel işçisinin ücretine kafa- yı takmıştı. Bunlar. Çiller'in kendisi de dahil olmak üzere, bu- güne kadar, şimdi "ağa" dedikleri, lüks arabalarına takıldıkları sendika yöneticilerine hep "sağduyu sa- hipieri" diye övgüler düzdüler. Yetmedi, sendikal yasalardaki en önemli yasaklar, seçme ve seçilme hakkı önündeki engeller kaldırıl- madan, sadece eski sendika yöneticilerinin yeniden seçilme haklannı sağlayan. genel kurulları üç yıldan 4 yıla çıkaran, sadece koltuğun sahibi sendikacılar için "rüşvet" niteliğinde. özel yasa değişikliği, Çiller'in isteği doğrultusunda bu parlamentodan geçirildi. Türk-lş yöneticileri, geçen dönemin toplusözleş- me farklan zamanında ödenmediğinde, yasaya ve hukuka, hakka aykırı olarak 6 aylık gecikmeyi kabul ettiklerinde, işçinin hakkını sattıklarında "sağduyu" sahibi idiler. Şimdi, yüzde 96'yı aşan yıllık enflasyonda, yakla- şık bir yıl sonra ödenecek ve yüzde 37'nin de çok al- tına inecek, aslında işçiyi yine ciddi boyutlarda, ama Çiller'in hedeflediğinden biraz daha az yoksullaştı- racak bir ücret artışında direnmeye kalktıklarında kö- tü oldular. Evren'in ağzına doladığı otel işçisinin yerine, med- ya yıldızlan, KlT çalışanından birkaç yüz kişiyi geç- meyen en yukarıdaki, en özel örnekleri ağızlanna sa- kız yaptılar. Kamu işçisinden çok daha kötü durumda olan memuru, özel sektörde sadece 250 bini sendikalı, 4 küsur milyonu sendikasız. asgari ücret civannda, bir o kadarı da kaçak, hepsi de sefalet ücreti ile çalıştı- nlan işçiyi, işsizi, kamu işçisi ile çatıştırma numara- sı ile Çiller'i iktidarda tutma misyonlarını yerine ge- tirmeye çalışıyorlar. Gazete yerine verilen tabak-çanağı, masa örtüsü- nü.televizyonu, bilgisayarı..almaözlemiiçindekiezi- len milyonlann, kızsalar bile gazeteleri alacaklarını, seçeneksizlikten televizyonları izleyeceklerini veso- nuç olarak yazdıklarından, söylediklerinden etkilene- ceklerini düşünerek, buna güvenerek kendilerini do- kunulmaz gördüklerini de biliyoruz. Medyanın gücü karşısında, siyasetçinin, sendika- cının. her kesimden insanın medya terörüne boyun eğrneleh, teslim oluşları; bu dokunulmazlığı, hesap sorulamazlığı arttırıyor. Medya, bilinçli, bilinçsiz, so- nunda kendi özgüriüğüne, demokrasiye, insan hak- larına, işçi haklanna çok büyük zarariar veren kendi canavarını yaratıyor. Medya canavarı bu günlerde işçi dostluğu adına, sendikacı düşmanı oluyor, kamu işçisinin enflasyo- nun üçte birine varamayacak bir yoksullaşma ücre- ti almasını engellemeyi hedefliyorsa bunun karşısın- da durmak gerekiyor. Evet, işçi haklarının, sendikal haklann gelişmesi için parmaklarını kıpırdatmayanlar. işçiyi ezmek üze- re sendika ağalığının yaratılması için her şeyi yapan- lar, bugün sadece "Çiller'in dayattığı sözleşmeye imza atmadılar" diye Türk-iş yöneticilerini "sendika ağaları" olarak yargılayacaklarsa ben onların ağa de- diklerinin yanındayım. Sayın Evren. ünlü Adana konuşmasında "sendika ağalan" dediğinde de bu köşeden seslenmiş, sen- dika ağalığı sorununun Sayın Evren'in ya da başka- larının sorunu olmadığını, işçilerin sorunu olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Ne zaman işçinin sorunlannın sahibi olmayan bi- rileri ortaya çıkıp sendika ağalığından söz etse, bun- dan hep kuşku duyarım. Ne yazık ki bugün de kimi roller dışında değişen pek fazla bir şey yok. ŞIRKETLERDEN • LOGO YAZILIM firmasının sponsorluğuyla 12. Ulusal Bilis.im Kurultayı etkinlikleri çerçevesinde Orhan Cem Çetın'in "Çalıntı Düşler" konulu fotoğraf sergisi gerçekleşti. • ALTERNATİFBANK turuncu ve lacivert renklerin kombinasyonu olan yeni biramblem ve logo belirledi. • INT-INTERNAS ithalat, ihracat. gümrükleme ve nakliye alanlarında verdiği hizmetleri "'Expofreight'95 " Fuannda tanıtacak. • IBM ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Paralel Bilgi Işlem Konulu Atölye Çalışması" 18-22 eylülde Ankara'da gerçekleşti. • GALLERIA ANKARA ekim ayı ortalannda Ümitköy'de açılacak. • EMLAK MARKET fstanbul Ataşehir'deki yeni şubesini hizmete açtı. • NOVELL Italya'nın Milano kentinde 21-25 Eylül günleri arasında gerçekleşen Telekomünikasyon ve Enformasyon Sistemleri Fuan "SMAU"95"e katıldı. • BRİSA Genel Müdürü Hazım Kantarcı Avrupa Kalite Vakfı (EFQM»Yönetim Kurulu üyeliğine geçti. • DEMİRBANK tstanbul Altın.Borsası'nın eylül ayı işlem hacmi üçüncüsü oldu. Döviz Tevdiat Hesabınıza Yüksek ve GüvenlS Yerim D.Mark ABD Dolan 1 Ay Vadeli 3 Ay Vadeli 6 Ay Vadeli 1 Yıl Vadeli Tasarruflarınızı Derbank'ta Değerlendirin Şisli Merkez Şvbesi: Abide-i Hürriyet Cd. No: 125/1 Şişli/İST. Tel: (0212) 224 94 94 Fax: (0212) 231 47 59 Sirkeci Şobeji: Dervişoğlu Sk. Derviş Han No:14 Sirkeci/İST. TeJ: (0212) 512 16 83 Fax: (0212) 513 90 87 Ensiöy: BoğdotCd. Karrtorcı Rıza Sk Seyrnn Ap. No:l/5 Erenköy/İST. fel: (0216) 363 23 04 Fax: (0216) 355 31 82 Ankara Şubesi: Cinnah Cad. No:24/A Çankaya/ANKARA Td: (0312) 468 61 82 Fax: (0312) 468 61 86 DERBANK %8.5 %8.5 %9 %9 10 %10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle