Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12EKİM1995PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
SBCin isim hakkı
yeni şirkete
• ANKARA (ANKA)-
Pe\san Gıda"nın sahibi Ali
ZaferTaciroğlu. îstanbul
işletınesiyle birlikte aldığı
SEK'in isim hakkını
işletme için kurduğu
şirkette kullanmayı
kararlaştırdı. Ali Zafer
Taciroğlu'nun, gıda
sektöründe tanınmış bazı
şirketlerin de ortak olduğu
Süt Endüstrisi Kuruluşlan
Sanayi ve Ticaret AŞ'nin
adı SEK"in isim hakkım da
içerecek biçimde
degiştirildi. Şirketin yeni
adı "SEK Süt Endüstrisi
Kurumu Sanayi ve Ticaret
AŞ" olarak belirlendi.
i/Fnin istatistik
çafeşması
• LONDRA(AA)-
Uluslararası Para Fonu
(1MF), resmi istatistiki
bilgılen siyasal amaçlarla
değiştiren hükümetlere
karşı yeni yaptınmlar
getiriyor. IMF yönetim
kurulunun bu amaçla
hazırladığı gizli bir raporu
kaynak gösteren Financial
Times gazetesi,
hükümetlerin, hoşuna
gitmeyen resmi
istatistiklerle oynamamalan
için yeni bır yöntem
geliştirileceğıni bildirdi. Bu
çalışma uyannca IMF,
"ideal olarak" resmi
istatistik kurumlannın.
kendilenni finanse eden
hükûmetlerden bağımsız
olmasını istiyor.
Ankaralılara ucuz
ekmek müjdesi
• ANKARA (AA)-
Ankara Fmncılar Odası
Başkanı Yusuf Ekşi, ekmek
dagıtım sistemini
degiştireceklerini belirterek.
"* l -2 aya kadar
başlatacağımız yeni ekmek
dagıtım projesiyle. tüketici
yılda 2.5-3 trilyon lira
kazanacak" dedi. Ekşi.
geliştirdikleri yeni projeyle
aracılann kalkacağını,
ekmek satışjannı kendı
bayilikleri kanalıvla
yapacaklannı söyledi.
Kapasite
kullanımı anttı
• ANKARA (AA) -Imalat
sanayiinde üretim degeri
ağırlıklı kapasite kullanımı.
geçen eylül ayında yüzde
81'eyükseldi. Devlet
istatistik Enstitüsü'nün
(DlE) imalat sanayıi aylık
eğilim anketi sonuçlanna
göre. kapasite
kullanımındaki artışa
ragmen, eylül ayında tam
kapasite ile çalışamama
nedenleri arasında ilk
sırayı, geçen yılın aynı
ayına göre azalmasına
rağmen "iç pazarda talep
yetersizliği" aldı.
Dünya otomobil
pazarı daralıyor
• ANKARA (AA) -
Dünyada otomobil
satışlannın bu yıl. geçen
yıla oranla yüzde !
oranmda artış göstereceği
bildirildi. Kuzey
Amerika "da ekonominin
yavaşlaması ve Avrupa'da
çevreye zarar veren eski
arabalann değiştirilmesı
için tüketicilere verilen
teşvik programlannın
kaldınlmasıyla, otomobil
pazannda bir durgunluk
yaşandıgı belirtildi.
Kamuda anlaşmazlığm ekonomiye faturası, toplusözleşmenin maliyetinden ağır
Üretim kaybınatrifyonlukmaliyetISIK KANSU
ANKARA - Başbakan Tansu Çiller'in
Hazine'ye kâr getirdiğini savunduğu grev-
lerın sürdüğü KtT'lerde bugüne değin 2
trilyon 127 milyar liralık katma değer. 7
trilyon 551 milyar liralık da üretim kaybı
doğdu. Katrna değer ve üretimdeki 9 tril-
yon 678 milyar îiralık zararın, Turizm,
Enerji, Sanayi ve Çalışma bakanlıklannın
bu yılkı toplam bütçelerinden fazla olduğu
belirlendi. Grevlerin bir ay daha sürmesi
durumunda. katma değer kaybı 5 trilyon
557 milyar liraya, üretim kaybı da 20 tril-
yon 440 milyar liraya ulaşacak.
Türk Harb-tş Sendikası Araştırma Büro-
su tarafından hazırlanan raporda, hükümet
ve kimi medya kuruluşlannın. kamuoyunu
KlT grevlerinin ekonomik etkileri konu-
sunda yanılttığı belirtilerek, Çiller'in sen-
dikal hareketi ne pahasına olursa olsun çö-
kertme politikasının ekonomiyi çökertme-
ye dönüşeceği vurgulandı. Şu anda grevde
• Grevler nedeniyle bugüne değin 2 trilyon 127 milyar liralık katma
değer. 7 trilyon 551 milyar liralık da üretim kaybı doğdu. Katma değer
ve üretimdeki 9 trilyon 678 milyar liralık zarar, Turizm, Enerji, Sanayi
ve Çalışma bakanlıklannın bu yılki toplam bütçelerinden fazla. Grevler
bir ay daha sürerse, katma değer kaybı 5 trilyon 557 milyar liraya,
üretim yitiği de 20 trilyon 440 milyar liraya ulaşacak.
olan KİT'lerin yitikleri konusunda İstanbul
Sanayi Odası ve Devlet İstatistik Enstitüsü
(DİE) verileri kullanılarak bir hesaplama
yapılan raporda. şu görüşlere yer verildi:
"TKİ, Etibank. TTK, Karadeniz Bakın,
KÜMAŞ,Sümerbank,SEKA,ŞekerŞirke-
ti. TDÇİ, TZDK, Türkiye Gemi Sanayii'nin
güıüiik katma değer yatınnılan 1994yılının
günlük katma değer verileri kapasite kul-
lanım oranlan ve fiyatlardaki değişimlere
göre u\ arlanarak tafımin edildiği takdirde,
bu KİT'lerdeki grevlerin gün başına 156
milyar lira kayba neden olduğu görülüyor.
Dolayısıyla Tansu Çilkr hükümeti ve kimi
medya kuruluşlannın iddialannın tersine,
bu işiermrlerin ekonomiye geiir yaratunı an-
lanıındaki etkilerinin pozitifnlduğu ve grev-
de geçen günlerde 2 trilyon 127 milyar lira
kayıp ortaya çıktığı gösterilebilir. Bu jşletme-
lerdeki grevlerin bir ay daha sürmesi halin-
de katma değer kaybı 5 trihon 557 milyar
liraya ulaşacakhr. Burada alınan KİT'ler
arasındaki TKİ'de günlük kayıp 13 milyar
873 milyon lira, Etibank Seydişehir Alü-
minyum'da 9 milyar662 milyon ve Şeker şir-
keti'nde 42 milyar 642 mityon liradır."
Aynı KlT'lerin günlük üretiminin. 1994
yılının günlük üretim değerleri. kapasite
kullanım oranlan ve fiyatlardaki değişim-
lere uyarlanarak tahmin edildiği takdirde,
grevlerin gün başına 586 milyar lira yitiğe
neden olduğu kaydedilen raporda. bugüne
değin üretim kaybı 7 tnlyon 551 milyar li-
rayken, gre\ lerin bir ay daha sürmesi ha-
linde ortaya çıkacak üretim zararının 20
trilyon 440 milyar lirayı bulacağı saptandı.
Grev lerde bugüne değin gerçekleşen top-
lam 9 trilyon 678 milyar liralık katma de-
ğer ve üretim yitiğinin. Turizm. Enerji. Sa-
nayi ve Çalışma bakanlıklannın 1995 yılı
bütçelerinin toplamı olan 9 trilyon 540 mil-
yar liradan yüksek olduğu dikkat çekiyor.
Bu durumda. Çiller'in grevlerin sona erdi-
rilmemesi konusundaki direnci nedeniyle.
4 bakanlığın bütçesi kadar bir kayıp ortaya
çıkmış oluyor.
Harb-İş Sendikası'nın raporunda. yapı-
lan hesaplamalarda KlT grevlerinin gelir
yaratımı ve üretim üzerindeki doğrudan et-
kileri üzerinde duruiduguna işaret edildi.
Toplusözleşmeleri çıkmaza sokan 'Kaynak yok' gerekçesi sermaye kesimi için geçerli değil
Seçim rüşveti rantiyeye• Başbakan Tansu Çiller ve Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, kamu
kesimındeki 515 bın işçiyi ilgilendiren toplusözleşme
görüşmelerinde Türk-İş'in ücret talebini "Seçim rüşveti vermeyiz'
sloganıyla reddediyor. Oysa, hükümet "rant ekonomisini"
besleyen siyasi tercihleriyle, zaten yaklaşık 1.5 yıldır kamu
kaynaklannı yerli ve yabancı sermaye kesimlerine aktanyor.
Ekonomik dengelerin kaygan zemine oturtulması nedeniyle,
olası bir çöküntüyü "faiz rüşveti" ile geciktirmeye çalışan
hükümet, ekonomiyi. klasik seçim ekonomisi politikalanndan
daha büyük tahribata uğratıyor.Geçmişteki seçim ekonomileri
oy toplamak uğruna. işçi. çiftçi gibi üretken kesimlere kaynak
dağınrken. Çiller yönetiminin ekonomi politikalan, üretmeden
ve katma değer yaratılmadan "Para ile para
kazanmaya" dayalı bir modeli, yerli ve yabancı
sermayenın kullanımına sunuyor."Borçlanma"
yoluyla aktanlan kamu kaynaklan, aslında
üreten kesimlerin cebinden çalıruyor. Bu
işleyiş vergi politikalan ile de desteklenip.
özellikJe sanayideki üretken sermayeyi de
"rantiyeye" dönüştürüyor. Yanm milyon
kamu işçisine Türk-tş'in
hesaplamalanna göre yıllık maliyeti
82 trilyon liraya ulaşan, enflasyo-
nun üçte biri oranında ücret
artışını vermemekte direnen
hükümet, aynı kaynağı ayda en
az 4 kez tekrarladığı Hazine
ihalelerinin sadece l-2
?
sinde
rantiyeye kolayca
dağıtıyor.
KAMU KAYNAKLARI BORCA CİTTİ
1995 ilk 8 aylık iç ve dış borç faiz ödemesi 320 trilyon 145 milyar lira-
ya ulaştı. Faiz ödemesi toplam bütçe gelirinin yüzde 39'unu, vergi gelirinin
de yaklaşık yansını sildi süpürdü. Bu faiz ödemesinden içerideki rantiye
ve sıcak para olarak tanımlanan yurtdışındaki rantiye 258 trilyon 243 mil-
yar lira ile en yüksek payı aldı. 1991 yılı sonunda 93.6 tnlyon lira olan iç
borç stoku. 1993'te 365.5 trilyon liraya tırmanırken. 1994'te başlayan faiz
çılgınlığı ile aynı yılın sonunda 799.4 trilyon liraya ulaştı. İç borç stoku. yük-
sek geri ödeme baskısı oluşturan yılın son çeyreği hesaba katılmadan 1.2
katrilyona dayandı. Dış borçlanmada ise, geçen yılki kredi notu şokuna rağ-
men koalisyonun iktidan devraldıgı 1991 yılı sonunda 50.5 milyar dolardü-
zeyinde olan yük, bu yıl yeniden 72.5 milyar dolara ulaştı.
YABANCI SERMAYE RANTA KOŞTU
Düşük kur politikalanyla desteklenen rant ekonomi-
si. uluslararası sermayenindeiştahını kabarttı. 1995 ilk
7 ayda kısa vadeli sermaye girişi 2.775 milyar dolarart-
tı. Sıcak para girişi bu dönemde 2.245 milyar dolarlık
orta ve uzun vadeli yabancı sermaye girişini de geride
bıraktı. Geçen yıl dövizdeki hızlı artış sonucu Türki-
ye'den kaçan sıcak para sonucu kısa vadeli sermaye
6.172 milyar dolarazalmıştı.
SANAYİCİ DE RANTİYE OLDU
Yüksek enflasvon, iç talepteki daralma, girdi ve finansman maliyetlerin-
dekı yüksek oranîı artışlar. sanayide yatınm ve üretim hevesini kırarken. yük-
sek faiz politikalan üretken sermayeyi de baştan çıkardı. Yatınm, üretim ve
istihdam gerilerken. sanayi kuruluşlannın kârlılığı artmaya devam etti. Bu
kârlılığın kaynagını da kamu borçlanma kâğıtlannın yüksek getirisi oluştur-
du. ISO'nun 500 Büyük Şirket araştırmasındayeralan dev kuruluşlann üre-
tim dışı (rant gelirleri) 1992'de yüzde 38.9 iken. bu oran 1993'te yüzde
40.7'ye geçen yıl da yüzde 54 düzeyine tırmandı.
• Türk-tş'in ücret artışı talebinm mevcut kamu kaynaklanyla
karşılanamayacağı, bütçeye büyük yük getireceği ve enflasyona
neden olacağı iddialan da gerçekleri yansıtmıyor. Örneğin
hükümet, bu yılın ilk 8 ayında, 515 bın kamu işçisi için istenen
ücret artışı toplamının yaklaşık 3 katını sadece iç borç faizi
olarak öderken hiç yakınmadı. Kamu işçi ücretlerine hiç bir
\ \ J zammın yapılmadığı yılın ilk 9 ayında, enflasyonun yüzde
I \f 52"ye ulaşmasının önlenememesi dehükümetin
JL^y gerekçelerinin samimiyetsizliğini ortaya koyuyor. Üstelik
kamudaki işçiler, rantiye kesimi gibi karşıhksız bir kaynak
transferi değil, sadece yarattıkları katma değerden pay istiyorlar.
Geçen yıl satış hasılatında faiz ödemelerinin yüzde 8.6'lık payına
karşın kendi paylan sadece yüzde 14.6 olan işletmeci KlT
çalışanlan, bunun yüzde 10'un altına inmesini
ve faizlerin gerisinde kalmasını önlemeye
çalışıyor. Geçen yıl 271 trilyon liralık
katma değer yaratan işletmeci
KlT'lerdeki işçiler, 137 trilyonluk yıllık
ücret toplamıyla bunun ancak yansmı
alabıldiler. ISO'nun 500 Büyük
Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre
ise, Türkiye'nin en büyük
sanayicileri, toplam gelirlerinin
yüzde 54'üne ulaşan faaliyet
dışı gelirlerle. sırtlarını
kamu kaynaklı ranta
dayadılar ve üretmeden
kazandılar. »-
RANTİYEYE 'KAYNAK SIKINTISI' YOK
1995'in ilk 7 ayında vergi ve diger gelirler 706 trilyon liraya ulaştı. Bu
gelirler geçen yılı'k ilk 7 ayında 353 trilyon liraydı. Bu da kamu gelirlerinde
yüzde 100'lük bir artışın sağlandigını ortaya koyuyor.
Yıllık 82 trilyon liralık ilave işçi ücret yükünü "ödenemez" olarak nite-
leyen hükümet. bu ay 64 trilyon. kasımda 79.5 trilyon. aralıkta da 145.4 tril-
yon liralık iç borç ödemelenni rahatlıkla karşılayabıleceğini Hazine Müste-
şan Ayfer Yılmaz'ın agzından sık sık dile getiriyor. Gelecek yılın ilk 8 ayın-
da 76 trilyon ile 143 tnlyon lira arasında değişecek olan aylık iç borç gen
ödemelerinin toplam faturası daha şimdiden 800 trilyon liraya ulaşıyor.
ÜCRETLİ FAKİRLEŞİYOR
Koalisyon hükümeti 1991 yılı sonunda kişi başı
milli gelir 2620 dolardan aldığı milli geliri geçen yı-
lın sonunda 2184 dolara kadar geriletti. 1993 sonu
ile 1995 temmuzu arasında reel ücretler yüzde 29
azaldı. Hükümetin yüzde 5 zam oranı kabul edilirse
reel ücret azalması 1995 aralık sonunda yüzde 45 e
varacak. Türk-lş tarafından hazırlanan ortalama üc-
ret endeksinegörede 1993 yılı başında 100 olan or-
talama ücret. 10 aylık toplu sözleşme gecikmesinin
de etkisiyle 47.1 "e genledi. Hükümetin önerdiği zam yürürlüğe girerse, en-
deks yüzde 50 olacak. Böylece 12 Eylül ihtilalinden sonraki 8 yıl içinde üc-
retlerde yaratılan reel gerileme oranından da fazlası, demokratik bir hükü-
met tarafından 1994- 1995 dönemine sığdınlmış olacak.
MEMUR DA HAKKINI ALAMIYOR
Hükümetin. "kamu işçisine yapılan ücret artışı yüzünden memura
kaynak kalmıvor" savunması da gerçeği yansıtmıyor. DYP-CHP Koalis-
yon Hükümetleri'nin işçi ücretlennde yol açtığı gerilemeye karşın. elde
ettiği kaynağı memura aktarmadığı da. sadece geçen yıl memur maaşla-
nnda yaratılan yüzde 32'lik gerileme ile ortaya çıkıyor.
ÇUKOBİRLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
İHALE İUNI
Birliğimtzceyaptınlacakolan 1995 yılı Bayındırlık Bakanltğı birim fiyatlan ile 992.905.780.-
TL. keşif bedelli M.E.T. Yağ Fabrikaa Kabuk Silolarının Çatı Onanm inşaatı işinin ihalesi
20 Ekim 1995 günü Biriik Yönetim Kurulu huzurunda saat 15.00'te yapılacaktır.
iştirakçilerin ihale dosyalannı Çukobirlik Genel Müdürlüğü 'Teknik Müdürlüğe"
18.10.1995 günü saat 17.00'ye kadar şartname ve eklerini inceleyerek son müracaatlan-
nı yapmalan gerekmektedir.
A- "İHALEYE KATILMA BELGESİ" ALMAK İÇİN GEREKLİBELGELER:
1) En az işin keşif bedeli kadar °B" grubu müteahhitlik kamesi (aslını ibraz etmek
suretiyle noter tasdikli ömeğini vermesi),
2) Ticaret Odası Belgesi (1995 yılı tasdikli), • •
3) Taahhüt durumu bildirgesi ve ekleri,
4) Mali durum bildirgesi ve ekleri, • - ;
5) Teknik personel taahhütnamesi ve ekleri, • ' . ' . - . .
6) Yapı araçlan bildirgesi ve ekleri, •
7) ikametgâh ilmühaberi veyer görme belgesi,
8) Son beş yıla (1989-1993) ait gelir ve kurumlarvergisi borcu bulunmadığının
belgetendirilmesi,
9) Dosyada mevcut sözleşme tasarısı, kapalı teklif ihate şartnamesi ve
Bayındırlık işleri Genel Şartnamesi'nde öngörülen diger belgeler ile birlikte,
Çukobirlik Genel Müdürlüğü "Teknik Müdürlüğe" ihaleye katılma belgesi
(yeterlik belgesi) almak için 18.10.1995 günü saat 17.00'ye kadar son
müracaat yapılacaktır.
10) İhaleye katılma belgeleri (yeterlik belgesi) 19.10.1995 Perşembe günü saat
15.00'ten itibaren Teknik Müdürlük'ten alınabilir.
B- İSTEKLİLERİN İHALEYE GİREBİLMELERİ İÇİN:
1) Teklif mektubu,
2) İhaleye katılma belgesi (yeteriik belgesi),
3) Çukobirlik Genel Müdürlüğü adına alınmış;
M.E.T. Yağ Fabrikası Kabuk Silolannın Çatı Onanm inşaatı için 29.787.173.- TL
geçici teminat mektubu veya biriik veznesine nakit olarak yatınlmış vezne
alındı makbuzu,
4) Ticaret ve Sanayi Odası belgesi,
5) Noter tasdikli imza sirküleri,
istekliler, teklif mektuplannı 20 EKİM 1995 günü en geç saat 15.00'e kadar Biriik Yöne-
tim Kurulu Başkanlığı'na vereceklerdir.
Birliğimiz, 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp, yeterlik verip vermemekte. ihaleyi yaıp yap-
mamakta, ertelemekte ya da dilediğine yapmakta serbest olup, nedenlerini açıklamak zo-
runda değildir.
Özel sektör gemisi karaya oturdu
CANAJN SOYSAL
Son dönemdeki özelleştirme furyasın-
da limanlann da özelleştinlmesi yönün-
de kamuoyu oluşturmaya çalışan özel
sektör. kamu grevi nedeniyle mahkûm
kaldığı özel limanlardan büyük darbe ye-
di. Liman-lş'e bağlı işletmelerde süren
grevler nedeniyle yükleme ve boşaltma
yapamayan ihracatçı ve ithalatçılar. bu
ihtiyaçlannı özel limanlarda gidermeye
çalışınca. yüksek maliyetlerle karşılaştı-
lar. Söz konusu limanlardaki olumsuz-
luklar, gerek ithalatçılan gerekse ihra-
catçılan zor durumda bıraktı.
Olumsuzluklann başında. özel liman-
lardaki yükleme-boşaltma işlemleri için
fırmalardan istenen ücretler geliyor. Li-
man-lş yetkılilennin verdikleri bilgilere
göre. gre\ öncesi devlet limanlannda
yükleme ve boşaltma işlemleri ton ya da
metreküp başına 4 dolardan yapılırken.
özel limanlarbu işlemi 2-3 dolardan aer-
çekleştiriyorlardı. Ancak Liman-îş'e
bağlı işletmelerde 25 eylülde başlayan
grevle birlikte. özel limanlardaki yükle-
me ve boşaltma işlemlerinin fiyatlan.
sendika yetkililerinin iddialarına göre
10-15 dolara yükseldi. Kısacası ithalat
ve ihracatçılar. fahiş fiyat ödeyerek para
kazanmaya çalışıyor.
Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Baş-
kanı EmirAdıgüzel, limanlardan yapılan
seramik. çimento ve cam ihracatının şu
anda durma noktasına geldiğıni belirte-
rek, ihracatçının büyük mali yükler içi-
ne girdığini ifade etti. Gümrük komis-
yoncusu RaifÖnger ise. lstanbul'daki li-
manlarda ihracat ve ithalatın tamamen
durdugunu belirterek, yalnızca Erenköy
ve Yeşilköyde gümrük faaliyetlenninya-
şandığını ifade etti. Önger'in açıklama-
lanna göre. Erenköydeki Gümrükler
Başmüdürlüğü'ne bağlı gümrükte. grev
öncesinde 50-60 arasında ihracat ve itha-
lat beyannamesi imzalanırken. son iki
hafta içinde bu rakam 700e kadar ulaş-
tı. Bu arada Izmıt ile İstanbul arasında
bulunan özel limanlan tercih eden firma-
lar ise bürokratik sorunlarla uğraşıyor.
Türkiye İthalat ve İhracatçılar Derneği
Genel Başkanı Fermani Altun. birayön-
ce Avrupaya sefer yapan T1R firmala-
nnuı navlun ücretlerinin 2 bin dolar ci-
vanndayken 4 bin dolara kadar yüksel-
diğini. ayrıca bu fıyatlarla dahi araç bu-
lunamadığını vurguladı.
İşadamı Asil Nadir'in dönüş planı
HALİL NEBİLER
Kıbnslı işadamı Asil Nadir,işçilere ve
Malıye'ye olan borçlannı ödedikten son-
ra 1996 yılının Ocak ayında Türkiye'ye.
Güneş gazetesiyle şubat ayında yazılı ba-
sına ve ardından bir televizyon kanalıy-
la medya dünyasına dönüşünü planlıyor.
Merkezı Londra'da bulunan Polly Peck
ve Uzakdoğu"daki Sansui firmalarıyla
uluslararası alanda ticaret yürütürken yo-
ğun muhalefet yüzünden sıkışıp kendi-
sinden yana bir ses arayan. dönemin baş-
bakanı Turgut Özal tarafından tahrık ve
teşvik edilerek basın patronluğuna yö-
nelen Asil Nadir. 1991 başında Ingilız
mali kurumları ve polisi tarafından açı-
lan bir soruşturma sonunda baunıştı. Bir
süre Ingıltere'de tutuklu kaldıktan sonra
özel bir uçakla yasadışı bir biçimde In-
giltere'den KKTC'ye kaçan Asil Nadir.
burada bir süre lngiltere'ye iade tehdidi
altındayaşamış ve Türkiye ile tngilizhü-
kümetlen arasında sorun olmamak için
Türkiye'ye gelmemışti. Türkiye'de çalı-
şanlara olan borçları da Nadir'in Türki-
ye'ye gelişini engellemişti. Asil Nadir.
Türkiye'deki malvarlıklarına sahip çık-
mak amacıyla son dönemde çalışmalan-
nı hızlandırdı ve bu amaçla önüne bir
Türkiye'ye dönüş planı koydu. Plana gö-
re. Asil Nadir'in. aralık ayının sonuna
kadar işçilere ve Maliye'ye olan borçla-
nnı ödedikten sonra. 1996'nın ilk hafta-
larında Türkiye'ye geleceği öğrenildi.
Nadir'in çok kısa bir süre içinde basın
dünyasında "kadro" görüşmeleri yapa-
cagı ve Şubat 1996'da Güneş gazetesini
çıkaracağı belirlendi. Nadırin. gazeteyi
Avcılar'daki bir matbaada basacagı ve
aynı bınanın gazetenin yönetim merkezi
olacagı saptandı. Bir yandan batışına ne-
den olan SFO'ya karşı tazminat davala-
n açmaya hazırlanan Asil Nadir. bir yan-
dan da büyük bir proje için çalışıyor. Na-
dir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde
kuracağı televizyon kanalının ön hazır-
lıklanyla uğraşıyor. Özel televizyon ka-
nalının altyapı çalışmalannı yakın dostu
turizmci Sıdıka Atalav'la birlikte yürüt-
tüğü, kanalın yayın politikasının ise ha-
ber ve eğlence kanalı olarak belırlendigi
öğrenildi. KKTC'deki vergi muafıyetle-
ri, Asil Nadir'in televizyon kanalını bu
ülkede kurmasındakı en önemli etken.
Bir diğer etkeni ise Türkiye'ye yönelik
yayın yapacak olan televizyonun. Radyo
Televizyon Cst Kurulu'nun müdahale-
lerinden Kıbrıs'ta kurtulabilmesi oluş-
turuyor.
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
İşçi Dostfarını Sevsinler
Şu günlerde birdenbire ortaya çıkan, sendika ağa-
larından yakınan işçi dostlarına bir bakın hele.
Yaşamları boyunca sendikanın kapısının önünden
geçmemişler. Patronları direktif verince, çalışanlann
ellerine noter harçlığı verilip sendikadan istifaya zor-
lanmalannı seyretmişler. Kredi, çıkar ilişkilerini bozan
bir yazıyı, televizyon haberini bilmeden hazırlayan
gazeteciyi "attım", programı. yayını "kapattım" tali-
matlarını sorgulamadan uygulamışlar...
Şimdi de "Çiller'/n istediği sözleşmenin altına im-
za mı atmıyorlar? Sendikacılara, Türk-lş yönetimine
saldırın" emri uyannca, hep birden. her koldan sal-
dırıya geçtiler.
Yeni taktik geliştirmelerine hiç gerek yok. 12 Ey-
lül'ün en karanlıkgünlerinde, ihtilalin başı, Sayın Ev-
ren'in ünlü Adana konuşmasmdan kopya çekebilir-
ler. O, o tarihlerde cezaevlerinde işkence görmekte
olan DİSK yöneticilerini sendika ağaları ilan etmişti.
Oleyis üyesi birkaç lüks otel işçisinin ücretine kafa-
yı takmıştı.
Bunlar. Çiller'in kendisi de dahil olmak üzere, bu-
güne kadar, şimdi "ağa" dedikleri, lüks arabalarına
takıldıkları sendika yöneticilerine hep "sağduyu sa-
hipieri" diye övgüler düzdüler.
Yetmedi, sendikal yasalardaki en önemli yasaklar,
seçme ve seçilme hakkı önündeki engeller kaldırıl-
madan, sadece eski sendika yöneticilerinin yeniden
seçilme haklannı sağlayan. genel kurulları üç yıldan
4 yıla çıkaran, sadece koltuğun sahibi sendikacılar
için "rüşvet" niteliğinde. özel yasa değişikliği, Çiller'in
isteği doğrultusunda bu parlamentodan geçirildi.
Türk-lş yöneticileri, geçen dönemin toplusözleş-
me farklan zamanında ödenmediğinde, yasaya ve
hukuka, hakka aykırı olarak 6 aylık gecikmeyi kabul
ettiklerinde, işçinin hakkını sattıklarında "sağduyu"
sahibi idiler.
Şimdi, yüzde 96'yı aşan yıllık enflasyonda, yakla-
şık bir yıl sonra ödenecek ve yüzde 37'nin de çok al-
tına inecek, aslında işçiyi yine ciddi boyutlarda, ama
Çiller'in hedeflediğinden biraz daha az yoksullaştı-
racak bir ücret artışında direnmeye kalktıklarında kö-
tü oldular.
Evren'in ağzına doladığı otel işçisinin yerine, med-
ya yıldızlan, KlT çalışanından birkaç yüz kişiyi geç-
meyen en yukarıdaki, en özel örnekleri ağızlanna sa-
kız yaptılar.
Kamu işçisinden çok daha kötü durumda olan
memuru, özel sektörde sadece 250 bini sendikalı, 4
küsur milyonu sendikasız. asgari ücret civannda, bir
o kadarı da kaçak, hepsi de sefalet ücreti ile çalıştı-
nlan işçiyi, işsizi, kamu işçisi ile çatıştırma numara-
sı ile Çiller'i iktidarda tutma misyonlarını yerine ge-
tirmeye çalışıyorlar.
Gazete yerine verilen tabak-çanağı, masa örtüsü-
nü.televizyonu, bilgisayarı..almaözlemiiçindekiezi-
len milyonlann, kızsalar bile gazeteleri alacaklarını,
seçeneksizlikten televizyonları izleyeceklerini veso-
nuç olarak yazdıklarından, söylediklerinden etkilene-
ceklerini düşünerek, buna güvenerek kendilerini do-
kunulmaz gördüklerini de biliyoruz.
Medyanın gücü karşısında, siyasetçinin, sendika-
cının. her kesimden insanın medya terörüne boyun
eğrneleh, teslim oluşları; bu dokunulmazlığı, hesap
sorulamazlığı arttırıyor. Medya, bilinçli, bilinçsiz, so-
nunda kendi özgüriüğüne, demokrasiye, insan hak-
larına, işçi haklanna çok büyük zarariar veren kendi
canavarını yaratıyor.
Medya canavarı bu günlerde işçi dostluğu adına,
sendikacı düşmanı oluyor, kamu işçisinin enflasyo-
nun üçte birine varamayacak bir yoksullaşma ücre-
ti almasını engellemeyi hedefliyorsa bunun karşısın-
da durmak gerekiyor.
Evet, işçi haklarının, sendikal haklann gelişmesi
için parmaklarını kıpırdatmayanlar. işçiyi ezmek üze-
re sendika ağalığının yaratılması için her şeyi yapan-
lar, bugün sadece "Çiller'in dayattığı sözleşmeye
imza atmadılar" diye Türk-iş yöneticilerini "sendika
ağaları" olarak yargılayacaklarsa ben onların ağa de-
diklerinin yanındayım.
Sayın Evren. ünlü Adana konuşmasında "sendika
ağalan" dediğinde de bu köşeden seslenmiş, sen-
dika ağalığı sorununun Sayın Evren'in ya da başka-
larının sorunu olmadığını, işçilerin sorunu olduğunu
anlatmaya çalışmıştım.
Ne zaman işçinin sorunlannın sahibi olmayan bi-
rileri ortaya çıkıp sendika ağalığından söz etse, bun-
dan hep kuşku duyarım. Ne yazık ki bugün de kimi
roller dışında değişen pek fazla bir şey yok.
ŞIRKETLERDEN
• LOGO YAZILIM firmasının sponsorluğuyla 12.
Ulusal Bilis.im Kurultayı etkinlikleri çerçevesinde
Orhan Cem Çetın'in "Çalıntı Düşler" konulu fotoğraf
sergisi gerçekleşti.
• ALTERNATİFBANK turuncu ve lacivert
renklerin kombinasyonu olan yeni biramblem ve logo
belirledi.
• INT-INTERNAS ithalat, ihracat. gümrükleme ve
nakliye alanlarında verdiği hizmetleri
"'Expofreight'95 " Fuannda tanıtacak.
• IBM ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin ortaklaşa
düzenledikleri "Paralel Bilgi Işlem Konulu Atölye
Çalışması" 18-22 eylülde Ankara'da gerçekleşti.
• GALLERIA ANKARA ekim ayı ortalannda
Ümitköy'de açılacak.
• EMLAK MARKET fstanbul Ataşehir'deki yeni
şubesini hizmete açtı.
• NOVELL Italya'nın Milano kentinde 21-25 Eylül
günleri arasında gerçekleşen Telekomünikasyon ve
Enformasyon Sistemleri Fuan "SMAU"95"e katıldı.
• BRİSA Genel Müdürü Hazım Kantarcı Avrupa
Kalite Vakfı (EFQM»Yönetim Kurulu üyeliğine geçti.
• DEMİRBANK tstanbul Altın.Borsası'nın eylül ayı
işlem hacmi üçüncüsü oldu.
Döviz Tevdiat Hesabınıza
Yüksek ve GüvenlS Yerim
D.Mark ABD Dolan
1 Ay Vadeli
3 Ay Vadeli
6 Ay Vadeli
1 Yıl Vadeli
Tasarruflarınızı Derbank'ta Değerlendirin
Şisli Merkez Şvbesi: Abide-i Hürriyet Cd. No: 125/1 Şişli/İST.
Tel: (0212) 224 94 94 Fax: (0212) 231 47 59
Sirkeci Şobeji: Dervişoğlu Sk. Derviş Han No:14 Sirkeci/İST.
TeJ: (0212) 512 16 83 Fax: (0212) 513 90 87
Ensiöy: BoğdotCd. Karrtorcı Rıza Sk Seyrnn Ap. No:l/5 Erenköy/İST.
fel: (0216) 363 23 04 Fax: (0216) 355 31 82
Ankara Şubesi: Cinnah Cad. No:24/A Çankaya/ANKARA
Td: (0312) 468 61 82 Fax: (0312) 468 61 86
DERBANK
%8.5 %8.5
%9 %9
10 %10