25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 1995 PERŞEMBE HABERLER Hikmet Kıvılcımlı anıldı • İstanbul Haber Senisi - Türkıye sosyalıst hareketinin özgün ve önde gelen isimlerinden Doktor Hikmet Kıvılcımlı. ölümünün 24. > ılında mezan başında anıldı. Topkapı Mezarlığı'nda dün yapılan törende konuşan avukat Tacettın Çolak. Kıvılcımlı'nın hayatını anlattı. "Kmlcımlının bır partı savaşçısı olduğunu ' söyle>en Çolak, onun bıraktığı yoldan yürüyeceklerinı ifade ettı. Nakliyat-lş Başkan ı Alı Rıza Kiiçükosmanoğlu ise yaptığı konuşmada. Kıvılcımirnın Türkıye"de devrimciligin ve sendıkacılığın gelişmesinde önemli rol oynadığını söyledı. Törene Kıvılcımlının yakınlan. Nakliyat-U çalışanlan ve Aras Kargo ışçilen de katıldı. (Fotoğraf. KEREM ILGAZ) Altınok'a suç duyupusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Keçiören'de "Â Takımı" adlı ülkücü çetenin üyesi tarafından öldürüldüğü öne sürülen Erdal Yıldınm adlı geneın yakınlan. can güvenliklerinin olmadığı gerekçesıyle MHP"lı Beledıye Başkanı Turgut Altınok hakkında savcılığa suç duyurusunda. bulundular Kaygı içinde olduklajını bıldıren Yıldınm ailesi. sanıklar hakkında gerekli tahkikatın yapılarak. cezalandınlmalan isteminde bulundular. Yıldınm'ın ailesi. dün DSP Genel Merkez yönetieilerini zıyaret ederek DSP'nın de bu konuda gerekli girişimlerde bulunmasını istedi. Permçek yargılamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyalist Partı"nın (SP) Anayasa Mahkemesı'nce kapatılmasından sonra basına yaptığı açıklamalarda. mahkeme heyetine hakaret ettığı gerekçesıylt yareılanıp ıkı kez beraat eden Işçı Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bozma karan üzerine yeniden yargılanmaya başladı Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesı'ndekı dünkü duruşmada sa\cı. Yargıtay'ın bozma karamıa uyulmasını isterken. başkan. Perinçek'ın adresının araştınlması içın Kadıköy Cumhurıyet Savcılığı'na yazı yazılmasına karar vererek duruşınayı erteledı. Üniversitede gözaltılar • Haber Merkezi - Trakya Ünıversıtesınde Edırne Terörle Mücadele Şubesi'nce sürdürülen operasyonlarda birçok kişinin gözaltına alındığı \e gözaltına alınanlann ışkence gördüğü ilerı sürüldü. "Trakya ÜniversıteM öğrencileri" ımzasıyla göndenlen yazılı açıklamada şöyle denildi: "~! ekim gününden itıbaren Edirne Terörle Mücadele Şubesı'nin başlatmış oldıığu operasyonlar sonucu 11 arkadaşımız gözaltına ahnmıştır. De\rimci demokrat öğrencilere yönelik keyfi gözaltıları kınıyoruz." Uyuşturucu operasyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu - Ankara Emnıyet Müdürlüğü"ne bağlı ekiplenn gerçekleştirdiği operasyon sonucu. Kapıkule Gümrük Kapısı'ndan yurda sokulan \e eroin yapımında kullanılan 400 kilo "asıt anhidnt" maddesı ele geçırildı. Laboratuvar işlemınden sonra 200 kılo eroin elde edılebılen \e piyasa değeri 40 mılyar lira olan asıt anhidrıt kaçakçılığıyla ilgılı olarak. TIR sürücüsü Dımitre Tolev. otomobil sürücüsü Aynour Assanov ile Hakan Duman adlı kışıler gözaltına alındı. Türkiye'nin iade ettiği 2 îranlı mülteci hakkında ölüm cezası verildi 'Türkiye öKime gönderiyor' • BSP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur, Türkiye'ye sığınan rejim ınuhalifi Iranlılann iadesi durumunda öldürüleceklerini söyleyerek hükümetten iade kararlarını durdurmasını istedi. İade edilen iki mülteci 72 saat içinde öldürülecek. İstanbul Haber Senisi - Birleşık Sosyalist Parti (BSP) Genel Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur, Türkıye"nin ülkelenne iade ettiği rejım muhalıfi iki Iranlının 72 saatte idam edileceklerinı sa\unarak hukümetın Iranlı mültecılerin ladelerinden vazgeçmesini istedi. Yazılı biraçıklama yapan BSP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur. bır yılı aşkın bir zamandan ben Türkıye"de bulunan \e Norveç. Avusturya Mensur Niaveği ve Hebib Rozhkhan yargılanarak idama mahkûm edildiler. ve Kanada'ya gitmek üzere vıze Rozhkhan ısimli bu ınültecılenn ettı "Diğer üç İranüise Ağn hemen yargılanarak idama mahkûm edildıklennı ve 72 saatte infaz edıleceklenni. akrabalannın partiye bıldırdiğinı söy leyen Aytemur. şöy le dev am alan, 45 günden beri Ankara'da Konak Oteli'nde yaşayan 5 İranlıdan ikisinın 7 ekım günü İran'a gönderildığinı belırtti. Mensur Niaveği \ e Hebib Cezaevi1 nde iade edilmek üzere bekletilmektedir. Ayrıca İsviçre pasaportu taşıyan Srveh Rehımpür isimli İranlı bir kadın mülteci halen İran Büyükelçiliği'nde bulunmakta ve bugün (dün) İran'a gönderileceği ileri sürülmektedir." 'Verilen söz tutulmadr Türk hükümetinin, mültecileri İran'a iade ederken 'kJam edilmeme" garantisi aldığını ileri NÜrdüğünü anımsatan Aytemur. y aşanan olaylann ise bu garantiye uygun davranılmadığını ortaya koyduğunu vurguladı. Aytemur, >unları söyledi' "Hükümetten bu iade tavnndan derhal vazgeçmesini, Ağn Cezaevi'ndeki İranlılann ve partimiz genel merkezinde bulunan İranlılann ücüncü bir ülkeye gitmeleri için gerekli iznin verilmesini istiyoruz. Aynca idama mahkûm edilmiş olan mülteciler ve İran Büvükelçiliği'nde bulunan kadın hakkında da hükümet takipte bulunmak zorundadır. İnsan haklarının çiğnenmesine neden oimak ve buna bilerek göz yummak Türkiye'ye bir şey kazandırmav acaktır." Buca Cezaevi TuUüdulam verilen >tiargerçekdışıVIII • Buca Cezaevi'ndeki tutukluların avukatı Hülya Üçpınar. olaylar sırasında yaralanan tutuklular için verilen raporlann gerçeği yansıtmadığını söyleyerek yeniden muayene edilmelenni istedi. NECATİ AYG1N İZMİR- Buca Cezaev ı'nde meydana gelen olaylarda yaralanan tutuklulara \erilen adli raporlann. gerçeğı yansıtmadığı öne sürüldü. Tutukluların av ukatlarından Hülya Üçpınar. İzmır Cumhurıyet Sa\cılığf na yaptığı başvuruda. yaralıların yeniden muayene edilmesinı istedi. Cçpınar. "Müvekkillerimin tümü başından yaralanmalanna karşın raportarda bu olgulara değinümemiş" dedi İzmır Tabıp Odası Sekreten Taik Irbaıiıda yaralılann sağlık durumlarıyla ilgılı yaptıklan başvurulara yanıt alamadıklannı belırtti \e yaralı tutukluların yeniden sağlık kontrolünden geçırilmelerinın gerektiğini söyledı. Buca Cezaevi'nde geçen ay meydana gelen olayların ardından \dlı Tıp tarafından düzenlenen raporlar ortalığı karıştırdı Hülya Üçpınar. olaylarda yaralanan Serdar Karabulut, AN Doğru. İbrahim Sertel, Rıza Doğru. Halil Bozkurt, Murat Kuş adına Adlı Tıp tarafından düzenlenen raporlarda bazı gerçeklerin saklanmaya çalışıldığını sa\undu. Bazı yaralılara venlen raporlarda. raporu düzenleyen doktorların imzalarının bulunmadığını da sav layan Üçpınar. bunun nedenlenmn ırdelenmesı gerektiğini bebrttı. Olaylardan sonra hastaneye kaldırıİan yaralı tutukluların birçoğunun bılinçlerinin kapalı olduğunu bildiren Üçpınar, "Raporlarda ise bilinçlerinin açık olduğu belirtiliyor. İzmir Tabip Odası'ndan bu konuda gerekli incelemenin yeniden yapılması için yardım isteyeceğim. Müvekkillerimden Murat Kuş ile Halil Bozkurt'la ilgili geçjci raporun kim tarafından dÜ7enlendiği belli değil, çünkü raporun altında muayene eden doktorlann imzalan yok. Müvekkillerimle önceki gün yaptığım görüşmede. kafalannuı sarılı olduğunu saptadım. Hepsi kafasından yaralı olmalanna karşın, raporlarda kafa travmasına rastlanmadığımn belirtilmesi beni kuşkuya düşürdü. Varalı müvekkillerimin yeniden adli tabip kontrolünden geçirilmesi için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başv uruda bulundum. Sonucu merakla bekliyorum" dıye konuştu. Üçpınar. konuyla ilgılı İzmır Cumhuriyet Savcılığı'na başvuruda bulunduğunu ve yeniden muayene istediklerini söyledi. Üçpınar tarafından savcılığa yapılan başvuruda. Adli Tıp tarafından düzenlenen raporun eksik tutulduğu savunuldu ve "Cezaevinde göriiştüğüm müvekkillerimin kafalanndan darbe yedikleri görülmesine karşın adli raporda bu konularda hiçbir bulguya rastlanmamaktadır. Avrıca damar yolunun açılması. tetanos, gazlı kangren profilakasisi uygulanmasının nedenleri de açık değüdir1 " denildi İzmir Tabip Odası Sekreten Faik Urbarlı. cezaevınde meydana gelen olaylarda yaralanan tutuklulann sağlık dunımlanyla ilgili bilgi edinmek için gerek cezaev i yönetimıne gerekse Atatürk Devlet Hastanesi yetkililerine yaptıklan başvurulardan olumlu yanıt alamadıklannı söyledi. Tutuklulann sağlık durumlannın yeniden gözden geçirilmesi gerektığini savunan Urbarlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda tutuklu yakınlarından ve av ukatlarından başv uru olduğunu belirttik. Cezaevi savcıbğuıa, 'Bır sağlık heyetı kuralım \e bu heyet cezaev inı zıyaret etsin. Oradaki yaralılar ve hastalarla ilgili sağlık durumlarını saptasınlar" dedik. Fakat yanıt gelmedL Sadece bize Adalet Bakanhğı'na başv urulnıası gerektiğini söylediler. Biz bu tutum karşısında yaralılar hakkında sağlıklı bilği alamadık. Raporlann gerçeği yansıtmadığını içeren bir başv uru olursa, başv uruy u değeıiendiririz. Gerekirse hastane yetkililerinden verilen raporlar hakkında bilgi isteriz." ANKARA 17. ASLİYEIU kl k MAHKEMESİ VAYHV DfRDURDf Interstar'a Çiller sansürü ANkL\RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çiller aılesinın, kışilık haklanna saldın içeren gerçek dışı ve haksız haberler yapıldı- ğı savıyla Interstar hakkında aç- tığı davada. mahkeme konuya ilışkın yayınlan durdunna kara- rı aldı. İnterstar yetkılılen. ka- ran "sansür" olarak değerlen- dirirken. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK),.Başbakan Tansu Çillerin eşı Özer Lçu- ran Çillerin İnterstar hakkın- dakı başvurusunu görüşmedı. Çiller. mahkeme kararını basın- yayın kuruluşlanna özel zarfla elden dağırtırdı tnterstaryöne- tımi, "sansüre karşın gerçekle- rin üzerinin örtülemeyeceğini" açıkladı. Ankara 17 Hukuk Mahke- mesi, Başbakan Tansu Çiller ve ailesi hakkında İnterstar Tele- v ızyonu'nda yapılan yayınlann. "•ihtiyatitedbir" yoluyla durdu- rulmasını kararlaştırdı. Ankara 11. Sulh Ceza Mah- kemesi ise konuya ilişkın yanıt vedüzeltme yazısının tnterstar Televizyonu'ndan aynen yayın- lanmasına karar verdi. Başba- kan "ın aılesinın avukatı Recep Özcan. Interstar Televizyo- nu'nun, müvekkilleri Tansu Çil- ler, eşi Ozer Uçuran Çiller \ e oğ- lu Mert ÇiUer'e karşı. 6 Eylül 1995 tarıhinden beri "haksız. gerçek dışı ve kişilik haklanna saldın niteliğinde yay ınlarla. ka- muoyunu yanlış bilgilendirerek y önlendiren" yayınlannın mah- kemenın kararıyla durduruldu- âunu bıldirdi. Ankara 11. Sulh Çeza Mah- kemesi'nin de 6 ekimde Çiller aılesiyle ilgili yayınlar konu- sunda "cevap ve düzeltme ya- ymlanmas|- karan verdığinı kay- deden Özcan. tnterstar yetkilı- lerinin mahkemenin kararına karşın. yanıt ve düzeltmeyi ya- y ınlamamakta direndiklerini ve müvekkılleri aleyhinde gerçek dışı yayınlar yapmayı sürdür- duklerinı ıddıaetti. Interstar yet- kılileri ise karan, Çiller ailesi- nın yayınlan susturmaya yöne- lik tutumlannın birgöstergesı ve sansurü olarak değerlendirdi RTL K'ün gündeminde Radyo ye Telev ızyon Üst Ku- rulu (RTL K.). iki gündür yaptı- 5ı toplantılarda, Ozer Çiller" in. Interstar'ın, aılesine yönelik ha- berlerınin durdurulması konu- sunda yaptığı başvuruyu görüş- medi. RTÜKün. PKK. ile mü- cadele ederek şehit düşen as- kerlerle Mert Çiller'ın durumu- nu karşılaştırarak yayınladığı haberler nedenıyle İnterstar'a uyan cezası verebilecegi bildi- rildi. Interstar'ın dava konusu olan haberlerinde. Çiller ailesinin holdingleri aracılığıyla vergi ka- çırdığı haberleri ve kuşkulu ser- vetı ile şüphe uyandıran tican- siyasi ilişkileri üzerinde dunılu- yordu. PERŞEMBE Alternatifaçılışta tartışma İstanbul Haber Servisi - Yıldız Teknık L'niversitesi'nde dün yapılan "Alternatif Açılış ŞenliğT tartışma ile sona erdi. Bir grubun. şenlığın amacı dışında pankart asmasını \e slogan atmasını eleştiren Eğıtim-Sen ve Araştırma Görevlileri Derneğı üyeleri. şenliğı terk ettiler. Eğıtım-Sen ile Araştırma Görevlileri Derneğı üyeleri liselı ve universitelı öğrencıler. dün Yıldız Teknık Ünıversıtesi'nde "Alternatif Açüış Şenliği'* düzenledıler. Üniversıtebahçesinde toplanan yaklaşık 200 kişilik öğrencı grubu paralı eğıtım ve özelleştınne aleyhıne sloganlar atarak memur sendikalanna grev lı topluiözleşme hakkı verilmesini. eğitim \e bilim adamlarının ücretlerinin arttınlmasını ve araştırma görevlilerininin yasal statülerinin yenıden düzenlenmesini istediler. Gösteri sırasında şenliğın amacı dışında pankart asmak ısteyen bır gruba bazı öğrenciler tarafından müdahale edildı. Bazı pankart ve sloganlan eleştiren Eğitım-Sen 6 No"lu Ünıversıteler Şubesı ve Araştırma Görevlileri Derneği üyelen ise şenliğı terk ettiler. NOTLAR / OR,\L ÇALIŞLAR A\ rııpa Konsey ı Tıırkıy e masa- sı şef ı Dr. \\olfgang Peukert. dün Mannara ü nıversıtesi Av rupa Top- luluğu Enstitüsü'nde bir konfe- raıis \erdı. Konferansın konusu. "Av rupa sözleşmesi standartlanna göre ifade özgürlüğü idi." Konferans. Avrupa Topluluğu Enstitüsü'nde master yapan öğ- rencıler için düzenlemıştı. Ensti- tü y öneticılerı. bu önemli konuğu izlemelen için bazı gazetecıleri de davet etmişlerdı. Peukert. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 10 maddesınde yer alan ifade özgürlüğünü. bu- nun tıaııai hallerde sınırlanabıle- ceğını v e bu konuda Av rupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde ele alı- nan bazı örnek davalan anlattı. Pe- ukert. deneyimli bir hukuk adamı olduğu gibı Türkiye açısından çok önemli bir görev de bulunuyor. Bu nedenle değerlendirmeleri daha da ilgi çekıyor. Peukert. türkıye'de olduğu için mı nedendır.örnek ve ilgınç dava- lan hep başka ülkelerden seçti. Rendı ülkesi Almanya'dan anlat- tığı insan hakları ihlali tartışması oldukça ilgi çekıciydı. Alman Ana- yasası'na ve ceza yasalanna göre komünıst partisi üyesi bir kimse dev let görevlısı olma hakkına sa- hıpdeğilmiş. Ancak komünıst par- tisi üvesi İneilizce öeretmenı bir Türkiye masası şefinin anlattıkları kadın bu kuralı insan haklanna ay- kırı kabul ederek kanunu dinle- mez ve partı üy esı olduğu halde oğ- retmenliğini sürdürür. Burada bır noktayı gözden ka- çınnamak gerekır. Dığer herhan- gı bır partiye üye olmak memur ol- mayaengel değil. yalnızcakomü- nist partisi üyeliği böyle bır istis- naya neden oluyor. Devlet, kadı- nın komünist partisi üyesi olduğu öğrenince. kadına ıkı seçenekten birisinde karar kılması gerektiği- ni söylüyor. Y'a parti üyelığinden istifa edecek ya da İngilizce öğret- menlığinden. Öğretmen. bu öne- riyı reddeder ve kendısınin verdi- ğı İngilizce derslerınde bir eğitim görevi yaptığım ve bunun partıy- le bır ilgisınin bulunmadığını ve ka- nuna aykın bir durum olmadığını söyler. Dev let yetkililen. yasal yet- kilerine dayanarak kadın öğretme- nı görevden alırlar ve memuriye- tine son verirler. İç hukuk yollannı tüketen öğret- men. bunun üzerine Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne başvurur. Onyıl öncegerçekleşenbuolayın davası bır ay önce sonuçlanır ve Al- man devletının karan Avrupa İn- san Haklan Sözleşmesi'nin 10 maddesineaykm bulunarak karar ıptal edilır ve öğretmen görev ine döner. Ancak bu arada iki Alman- ya birleşmi^ ve komünıst partisi de ortadan kalkmıştır. Peukert. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nın başka kararların- dandaömekler vererek uygulama- ları anlattı. Almanya'da de\letiıı bazı hallerde telefonlan dinleye- bileceğine ilışkin mahkeme karar- lan alınır Bazı av ukatlar. kımın ne zaman ve hangi nıyetlerle dinleme yaptı- ğının bılinememesinin. kendı ça- hşmalannıengelleyeceğıneve in- san haklarını ıhlal edici özelliğı- ne dıkkat çekerek Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne başv urur- lar. Bu başv uru da yerinde bulu- nur ve Almanya'nın telefonları dinleme uygulamasının insan hak- lannı ıhlal ettığine karar verır ve karann iptalinı ister. Peukert. İnsan Haklan Mahke- mesi kararlarına devletlerın uy- maması halınde.fazlabiryaptınm olanağını olmadığını belırtti. An- cak Avrupa İnsan Haklan Sözleş- melenne imza atmış konsey ülke- lennın. bu kararlara uymamayı ge- lenek haline getirmelerı durumun- da. bu devletlerin konsey üyelı- ğinden çıkanlabıleceğine dikkat çekti. Askeri cunta döneminde \'\ı- nanistan. insan haklan ihlallerini bir alışkanlık haline getirdiği için konsey üyelığinden çıkanlır. Mahkemenin. bazı hallerde baş- vurulan reddettığı de olur A\^is- tury a Başbakanı Bnıno Kreisky. bır gazetecınınkendısıneahlaksızde- mesı üzerine. kişilik haklannın ze- delendığı gerekçesıy le mahkeme- ye başvurur. Mahkeme. Kre- ıskVnin etkıli bırmevkidebulun- ması ve kendisineyapılan hakaret- lerı cevjplandıracak güce sahip olması nedeniy le başv uruyu red- deder. Master öğrencileri büyük bir dikkatle bu örneklen dinledıler. Türkiye'nin de altına ımza attığı Avrupa İnsan Haklan Sözlesjne- sı'nitıözellikle 10. maddesının ifa- de özgürlüğü konusunda getirdı- ğı haklann ne ölçüde kapsamlı ol- duğunu öğrendıler. Ardından da Türkiye'nin tnsan Haklan Mahke- mesi'nde ne kadar davası olduğu sorusu gündeme geldı Peukert. konuşmasında hıç değinmediği Türkıyeye yönelik davalan say- tnakla bitıremedi Peukert'in dikkat çektiği hak- larla. Türkiye'nin uygulamaları arasında ınanılmaz zıtlıklar bulu- nuyordu. Türkiye. 12 Eylül Ana- yasası'yla kurduğu anti-demokra- tik yasal sistemle, Av rupa'nın ka- pısında ne arıyor sorusu sürekli kafalan kurcalıyor. Avrupa ısebü- tün eksiklerine rağmen Türkiy e'yi Batı kulübüne üye etmeye çabalı- yor. Peukertin yaklaşımı da ol- dııkça yumuşaktı Bütun yumuşaklığına rağmen. bazı asgarı adımların bir an önce atılması da Batı'nın beklentileri arasında. Şimdılik Terörle Müca- dele Yasası'nın 8. maddesıyle ön plana çıkan değışiklık beklentısı. daha kapsamlı projelerı de içen- yor. Sıyası Partıler Kanunu. Sen- dikalar Kanunu. Dernekler Kanu- nu. Ceza Kanunu'nun birçok mad- desı. Avrupa standartlannın çok altında Bunlann da bir süre son- ra gündeme gelebileceğinden kim- senın şüphesi olmasın. Yönümüzü Batı'ya döndüğü- müzü ıddıa edenlerin bu değişim- lere karşı çıkmaları ve olumlu adımlan engellemeleri ınanılır gi- bi değil. Türkiye. Batı kulübüne ne- den girmek istıyor ve neden geri yasal yapısıyla bunu gerçekleştır- meye çalışıyor? Konuştuğumuz butün Batılı devlet adamları ve diplomatlar bize bu soruyu soru- yor. Biz de inandırıcı bir cevap bulamıyoruz ORHAN BURSALI rr "Haydiii; Universiteler! Üniversitelerimiz sorunlar ve umutlarla dolu bir döneme daha başlarken, üniversite pazannda ya- bancı kurumlar da sonunda boy gösterdi. Rekiamı da şöyle yapılıyor: Artık ingiltere'ye, ABD'ye git- meye hiç gerek bile yok! fşte ünlü universiteler ayağınıza geldiler! Siz sadece parayı bastınn ye- ter; işte bina, işte üç-beş hoca ve işte diploma! Hem de dışardan tasdikli! • • • Üniversite adının veya kavramının cazibesi o kadar büyük ki herkes ondan parsa toplamaya çalışıyor. Bunlann başında, hak etmedikleri akademik un- vanları kullanarak toplumsal saygınlık satın alan bir kısım üniversite mensuplan geliyor. Arkasından, ünıversitenin ıçenğı ile değil de ta- belası ile ilgılenen ve neredeyse kendi köylerinde birer üniversite şubesı açacak olan politikacılar... Adı var ama henüz kendisı yok bir dizi devlet üniversitesi yetmezmiş gıbi onlann yanında başka tabela üniversiteleri ortaya çıktı. Bu yabancı üni- versite tüccarları, üniversiteye olan yoğun talebi, acele paraya dönüşturme telaşı içinde. Yabancı universiteler Türkiye'nın dinamik paza- rından kendi bütçelerıne kaynak aktarmak için, öğretim ve eğitimleri kurs kavramının ötesine asla geçemeyecek ders ve derslikleri himayeleri altına alıyorlar. Akıllıca bir iş! Gazetelere verdikleri ilanlardan bu kurs üniversi- telehnin gösterdikleri başanlan öğreniyoruz: Programımız falanca ünlü ünıversitenin müfreda- tıyla aynıdır ve ünlü ünıversitenin yüksek denetim- lerı altındayız... Hatta bu yılki uygulamsüanmızı pek beğendıler ve gösterdığimiz yüksek performans nedeniyle bize afenn bıle verdiler... Kandırmacalı bir oyun. Bır bına tutuyorsunuz iki üç katlı ve adını da ör- negin En Son Teknolojık Üniversite veya Işık Sa- çan Üniversite koyuyorsunuz. Çeşitli üniversite- lerden yarım günlük veya ikışer saatlik saygın isim- ler de devşırdıniz mi, tamam!... Peki nerede bunun kampusu; nerede üniversite atmosferi; nerede laboratuvan, etkileşimli havası, tartışma ortamı, bılimsel etkinlikleri, kütüphaneleri, enstitüleri; nerede tam zamanını öğrencisine ve bilımsel çalışmalanna ayıran öğretim üyeleri vb... ? "Hoca" efendilerı, konferanstan hemen sonra çantasını toparlayıp şırketlerındeki işlerine veya başka bır üniversiteye veya kurslara koşan üniver- site olur mu? Üniversite. ne zamandır sadece bır bina içinde- ki dersliklerde alelacele verılecek konferanslardan ibaret oldu? Ülkemizde her saygın kavram gıbı üniversite de çok hızlı erozyona uğratılıyor... ••• Şımdi de ığneyi yöneticilerimize batıralım: Ülke- de üniversitede okuma isteği yeterince karşılana- bilseydı, bu tabela üniversiteleri zuhur eder miydi? Bu ülke sıyasetçilerı, devleti ve kurumları, bir yüksek öğrenımı planlayamamıştır. Bu plansızlığın bedelinı, çocuklarını istedikleri gi- bi okutamayan aileler ödüyor; üniversite kapısına yığılmış ve umutsuzluğu içinde büyüyen gençler ödüyor; yeterince kaynak bulamayan ve kalitesi erozyona uğrayan yerleşik üniversitelerimiz ödü- yor. Ve en önemlisi. en büyük bedeli, geleceğini tü- keten bu toplum ödüyor... Hiç olmazsa "üniversite" kavramına bir bedel ödetmeyelım. Çünkü yarın bu kavrama çok ihtıyacımız olacak- tır ve Türkıye sapla samanın ayrılamayacağı bir ül- keye dönüştürülmemelidir. Üniversite ise üniversite. Kurssa kurs. Herkes adını bilsin!... Hükümet programı Kısa hükümetten uzun vaatANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Çiller. Genel Ku- rul'da okuduğu programın- da. güvenoyu dlması duru- munda ömrü en fazla 19% yı- lı ekım ayına kadar sürecek olan 51. hükumetin hedefle- rinı özetle şoyle sıraladı. - Gümrük birliğinûı dün- yayla bütünleşmenin çok önemli bir aşaması oiduğunu kabul ederek bu konudaki tüm adımlan atarak sonuca ulaşmak amacındayız. Orta Asya \e Kafkaslar'da yeni bağımsızlığını kazanmış ûlke- leıie ilişkiler. bu bölgelerde- ki kardeşlerimizi iigilendiren sorunlar. hanı petrolün Tür- kiye üzerinden Akdeniz'e sevk edilmesi, Balkanlar ve Bosna meselesi. Ortadoğu banş sürecL Kuzey Irak'ta- kidurum ve Kıbnssorunu gi- bi konular hassasivetk' izlene- cek. Türkiye'nin tekil bir dev- let olarak kalacağı da herkes tarafından idrak edilmiştir. Irak'ın toprak bütünlüğü- nün ve egemenliğinin y aşam- sal olduğu görüşündey iz. - Demokratıkleşme stan- dartlannın yükseltilınesinı sağlayacak yasalar gerçek- leştırılecek. 8. madde. Tür- kiye'nin bolünmez bütunlü- ğüne zarar vermey ecek şekıl- de. düşünce v e ifade hürnye- tının önünde bır engel ol- maktan çıkartılaeak. Özel- leştirme uygulamalarının, TBMM'ye bağlı veya özerk bır kurul tarafından denet- lenınesi sağlanacak. - Mal bildiriminde bulu- nulması, rüşvetveyolsuzluk- larla mücadele kanun tasan- sı, Devlet İhale Kanunu "nda değişikliktasansu memurtar \f diğer kamu görevlilerinin bazı suçlann kovıışturulma- sı hakkında kanun tasansının hızla kanunlaştınlması, uz- laşma ortamı yarahlaraksag- lanacak. - Seçıme gıderken. artık her sefer tartışılmayan. hem seçıme katılan partılerin ada- letlı bır şekılde Meclis'te tem- sılmı. hem de sıyası istıkra- rın mümkün olduğu kadar kurulmasını amaçlayan bir nıspı seçım sısteminı hep be- raber yerleştırmelıyız, Tek vey a çtft turlu dar bÖlge sıs- temıne gıtmeyı doğru bul- muyoruz. - Zorunlu eğitimin devlet tarafından üstlenilmesinede- vam edilecek.daha üsteğitim kademelerinde hizmetten y«- raıianan üst gelir grubunun hizmetin bedelini odemesini sağlayıcı mevzuat değişiklik- leri gerçekleştirilecek. Özel Öğretim Kurumlan Kanu- nu'nda değişiklik yaptlması ile ilgili tasan yasalaştınla- cak. - Genel sağlık sigortası sıs- temı oluşturularak nüfusu- muzun tamamı sigorta kap- samına alınacak. Sağlık Ba- kanlığı politıka, standart ve norm belırleyen. sağlık ala- nını düzenleyen bır yapıya kavuşturulacak. - Alt geür gruplanmn ver- gi yüklerinin azaltılmasına yönelik poütikalann bir prog- ram dahilinde uy gulanması- na 1996>ıhndan inbaren baş- lanacak. Ekonomikve Sosyal Konsey, en kısa zamanda ha- yata gecirilecek. - Tanm Satış Kooperatif- leri Bırlıklen'nın özerkleş- tırılmesı ile ilgılı yasa, mera yasası, üretici birhkleri yasa- si hızla çıkanlacak. -Telekomünikasyon sektö- rünü düzenleyen bir regülas- yon mevzuatı oluştunılacak. türk Telekomünikasyon AŞ tarafından yürütülen bazı katma değerli hizmet konu- ları. lisans altında özelleştiri- lecek ve aynca özel kesime veni lisanslar verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle