04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30CAK1995SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kurban derisi THK davaları kazanıyor •THK'nin kurban derisi toplama hakkı üzerine açtığı ceza davalan, bir bir sonuçlanıyor. Son 4 yılda çeşitli il ve ilçelerde açılan toplam 41 ceza davası ve soruşturma sonucu, 25 sanığa 75 ay hapis cezası verildi. 9 ceza davası ise sürüyor. Haber Merkezi - Yasadışı olarak kurban derisi ve bağir- sağı toplayan şeriat yanlısı va- kıf, yurt \e dernek yönetici ve üyelerinin de aralannda bulun- duğu kişilerle ilgili Türk Hava Kurumu'nun (THK) başvuru- su üzerine açılan ceza davala- n. bir bir sonuçlanıyor. Son 4 yılda çeşıtlı i! ve ilçelerde açı- lan toplam 41 ceza davası ve soruşturma sonucu. 25 sanığa 75 ay hapis cezası verildi. 9 ce- za davası ıse sürüyor. Türk Hava Kurumu'ndan edinilen bilgiye göre; Urla, Kozan, Bayındır, Denizli, Af- yon, Urgüp, Silifke, Ankara sulh ceza mahkemelerinde açı- lan ceza davalannda. Hamza Soytürk, Ali Aydın, Mehmet Sağmen, Ali Yüdızoğlu, Ahmet Çimen,YusufOzece, Hasan Çi- mentay. Adnan Arslan. Halil İbrahim Sipahi, Mehmet Sara- çel. Ceial Aydemir, Durmuş Baştuğ, Bünyamin Oztürk, Mehmet İluman, Hayrettin Po- lat. Mehmet Çelik, Memduh Demircan. Serbülent Beyhan, Bünyamin Dinler, Ali Yaşar Gürbüz, Izeyir Beyaz, Vahid Yerebakan, Hüseyin Yücelşa- hiner, Cemal Sertkaya ve Hamza Sert olmak üzere top- lam 25 kışi. 3'eray hapis ileçe- şıtli para cezalanna çarptınldı. Bazı sanıklar hakkında ise ye- terli kanıt bulunamadığı için beraat karan verildi. Toplama yetkisi, THK^nin 2860 sayılı Yardım Toplma Yasası ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası"nın ilgili yönet- meliklerinde, 2 Mayıs 1992 ta- rihli 21216 sayılı Resmi Gaze- te'de yayımlanan değişiklikler- le kurban derisi ve bagırsak toplama yetkisi, yalnızca Türk Hava Kunımu'na (THK) veril- mişti. Kurban derisi ve bagırsak toplamada 'tek yasal kuruluş' THK olmasına karşın, geçen yıl Kurban BayTamı'nda Tür- kiye genelinde. deri ve bağır- sağm yüzde 52.2'si köktendin- cı örgütler tarafından toplan- mıştı. THK ise kurban derisi ve bağırsağın sadece yüzde 47.8'ini toplayabilmişti. Milli Piyango Mflyarlar çîftçi ve işçflerin Haber Merkea: Milli Piyan- go'nun Yılbaşı Özel Çekili- şi'nde 55 ve 25 milyann tal- ihlileri ortaya çıkmaya başladı. '6452324' numaralı çeyrek bıle- tine 25 milyar lira ısabet eden emekli işçi Erdoğan Deneray, milyarderlik keyfini sürekli oturduğu kahvehaneye gidip ar- kadaşlarıyla 51 oynayarak çı- kardı. Piyango talihlisi Deneray, yılbaşı nedenıyle Mudanya'dan Bahçekapı damgalı 3 bilet satın aldığını, bunlardan birisine 25 milyar lira isabet ettiğini anla- tarak şöyle devam etti: "Haya- nmda btıgüne kadar böyle bü- yük bir ikramiye çıkmamıştı. 1990 yılında Siemens Fabrika- sı'ndân emekli oldum. İkrami- ye parasıyla ilk önce hasta olan annemi ve abiamı tedavi eftire- cegrnı." Deneray, fotoğraf çekilmesi- ne kesinliİde izın vermeyeceği- ni ısrarla vurgularken kahveha- nedeki arkadaşları da fotograf çekilmesine engel oldu. Dene- ray, fotograf çektirmemesine gerekçe olarak da "Aüevi ne- denlerden dolayı 6-7 yd önce eşimden boşandım. ProMemle- rim var. Sonra başıma üşüşür- ter" diye konuştu. Öte yandan yılbaşı çekilişinde, aldığı 6452324 numaralı çeyrek bile- ttne 25 milyar lira çıkan Adana- lı çiftçinin 6 milyar 250 miryon lirasmı, vekil tayin ettiği lş Ban- kası Dışkapı Şubesi Müdürü AbdüIkadirKaya. Milli Piyan- go Idaresi Genel Müdür Yar- dımcısı HikmetÇalar'dan aldı. 55 milyarlık büyük ikrami- yenin dört talihlisinden biri Ümraniye'de çıktı. 6836248 numaralı çeyrek biletiyle ortak olan talihli Emlak Banka- sı'ndan kiraladığı kasaya bile- tini koydu. Adının açıklanma- smı ıstemeyen talihli özel bir şirkette işçi olarak çalışıyor. Kardeınir'den ışçî çılvaıilıııayacalv •Hak-Iş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çelik, Kardemir'in çalışanlanna devredilmesinin ardından bir işçinin bile işten atılmayacağını söyledi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hedef Saptırmak ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Ka- rabükDemir-Çelik Fabrikası'nın (Karde- mir) örgütlü bulunduğu Öz-Çelik lş Sen- dikası'nın bağlı olduğu Hak-lş Konfede- rasyonu Genel Başkanı Necati Çelik. Kar- demir'in çalışanlara devredilmesinin ar- dından, bir işçinin bile işten atılmayaca- ğını açıkladı. Çelik. bazı basın organlannda yer alan Kardemir'in, çalışanlara devrinden son- ra. sendikanm 3 bine yakın işçiyi işten atacağı yönündekı haberleri değerlendir- mek üzere dün bir basın toplantısı düzen- ledi. Hükümetin, fabrikayı dev retme öne- nsinı çalışanlann mağdur olmaması ve fabrikanın kurtulması için kabul ettikle- •rini anlatan Çelik, "Bu proje kapsamın- da. sendikanm kesinlikle işçi çıkanlması yönünde bir planı yoktur. Bu proje sonun- da, bir tane bile işçinin burnunun kana- masına izin vermeyeceğiz" dedi. Çelik, çalışanlar ve yöre halkının fab- rikayı devralmasından sonra, Kardemir A.Ş.'nin yönetim kurulunu oluşturacak- lannı ve işletme yönetimı için uzman yö- neticiler seçileceğıni bildirdi. Çelik,*An- cak tabii kidevletin yaptigı gibi, 15-20 mü- yon lira ücretle yönetici seçerseniz, fabri- ka batar. Burada. iyi maaşla, uzman, iyi eleman alacağı/" dedı Toplusözleşme zamanında sorun yasa- nabileceği yolundaki endişeleri doğru bulmadığını belirten Necati Çelik, şöyle devam etti: "işverenler, her toplusözleşme zamanı agladıklan için inandıncı olmadar. Şim- di, bilanço ortada olacak. dunım açıkça görülecek. Ona göre, çalışanlara kesinlik- le en az yaşama standartlan oranında üc- ret ödenecektir. Burada, sendikacılıkta iş- veren durumunda kalmayacağız, Bizim profesyonel sendikacılığımız devam ede- cek." Devletin, devirden sonra yüksek fınn- lann ve haddahanelerin bakım ve onanm masrafiarıyla. fabrikanın rehabilitesini üstlendiğini anımsatan Çelik, yıl sonuna kadar bu çalışmalann tamamlanacağını bildirdi. Özçelik-lş Sendikası Genel Başkanı Metin Törker de, fabrikanın 1995 yılın- da kâr edeceğini savunarak, bu iddia ile projeyi üstlerine aldıklarını söyledi. Kar- demir'in, çalışanlar ve yöre halkına 3 ay sonra devredileceğini anımsatan Türker. konunun uzmanı, profesörler. iş hukukçu- lan ve finansçılarla fabrikanın işletimi için bir çalışma başlattıklannı da sözleri- ne ekledi. Kardemir'in, 1994 yılında 51 milyar li- ralık işletme kânna sahip olduğunu anla- tan Çelik, "Yanm kapasiteyle çahşılıyor. Biz, 1995 sonunda kapasiteyi artıracagız'' diye konuştu. Çöplüktartışma konusu tstanbul Haber Servisi - Halkalı Çöplüğü. Istanbul Büyükşehır ile Küçükçekmece Beledıyesi arasında sorun oldu. Küçükçekmece Belediye Başkanı Nurettin Şen çöplüğü kapattığını açıklarken Istanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan. Bahçelievler aktarma istasyonunun de\Teye gırmesine kadar Halkalı Çöplüğü'nün tamamen kapatılamayacağını söyledi. Tayyip Erdoğan, Nurettin Şen'i politik terör yaratmakla suçladı. Nurettin Şen, S.O.S. Istanbul Çevre Gönüllüleri. Peyzaj Mimarlan Derneği Istanbul Şubesı, Ziraat Mühendısleri Odası Marmara Bölge Şubesı, lnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi ve DtSK temsılcılerinden oluşan bir grupla *dün Halkalı çöplüğüne gitti. Gruptakiler. çöplük girişinde toplanarak ellerinde taşıdıklan dövizler ile çöpiüğün bugüne kadar kapatılmamış olmasını protesto etü. Küçükçekmece Belediye Başkanı Nurettin Şen burada yaptığı konuşmada. Istanbul Büyükşehir Belediye yetkililerinin daha önce kendilerine. çöpiüğün 2 ocakta kapatılacağı sözünü verdiklerini, ancak bu konuda bir gırişimın olmadığını söyledi. Çöpiüğün, Halkalı sakinlennin sağlığını tehlıkeye soktuğunu, her geçen gün solunum enfeksiyonu ve kanser vakalannın özellikle çocuklarda arttığını belirten Şen, "Verilen söz yerine getirilmemiş \ azi\ette. Fakat biz sözümüzü yerine getireceğiz" dedı. Çeşıtlı ılçelerden gelen çöp kamyonlan çöplüğe sokulmadı. Küçükçekmece Belediyesi'nd'en getinlen bir dozer çöpiüğün girişini, toprak ve çöp yığınlanyla kapatarak kamyonlann çöplüğe girmelen engelledi. Bu eylemden bir süre sonra İstanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, çöp sahası içerisınde yer alan Halkalı Çöp Aktarma Istasyonu'nun açılışını yaptı. Erdoğan, Halkalı Çöp Aktarma istasyonu'nun devreye girmesiyle Halkalı'ya dökülen çöp miktanndan önemli bir azalma meydana geleceğinı. boylelikle çöpiüğün kısmen kapatılmış olacağını söyledi. Bahçelie\ ler Çöp Aktarma İstasyonu'nun devreye gırmesine kadar Halkalı çöplüğünün tamamen kapatılamayacağını. bunun yaklaşık ikı ay gibi bir zaman alacağını belirten Erdoğan, Kijçükçekmece Belediye Başkanı Nurettin Şen'i politik terör yaratmakla suçladı. Yurtta'türbanlı-açık' aynmcılığı MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA - Büyük kent- lerden birinde üst düzey bir bü- rokratın ev telefonu gece yansı çalmıştı. Boğuk bir ses. "Kızmız kötfi yolda, gelin sahip çıkın" de- dikten sonra telefonu kapatmıştı. Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı Şanlıurfa Kız Yurdu'nda kalan öğrencilerin ailelerinin büyük bö- lümü böyle telefonlar almıştı. Ögrencilere göre "bir tür sindir- me yöntemi" olan bu esrarengiz telefonlar. kendilerivîe birl ikte ai- •Şanlıurfa Kız Yurdu Müdürü Ömer Güzey, kentteki bürokratlar içinde en çok şikâyet edilenlerin başını çekiyor. Son 20 gündür öğrencilerin sert eleştirilerine hedef olan Güzey'in, modern giyimli kızlan 'iffetsiz' olarak nitelemesi tepkilere yol açıyor. içinde en çok şikâyet edilenlerin başını çekiyor. Son 20 gündür öğ- rencilerin sert eleştinlenne hedef olan Güzey'e yönelık suçlamala- nn başında, modern giyimli kız- lan "•iffetsizler" olarak niteleme- si var. Olavı Cumhurivet'e anla- lelerini de rahatsız ediyordu. Yurrta kalan 300'den fazla öğ- renciyi "türbanlılar-açıklar*şek- linde ayırmak ve "ona göre mu- amele yapmak"la suçlanan Kre- di Yurtlar Kurumu Şube Müdürü ÖmerGüze\; kentteki bürokratlar Lodos yaşamı felç etti tstanbul Haber Servisi - tstanbul'da etkili olan şiddetli lo- dos, bazı hatlarda yolcu vapuru seferleri yapılmasını engel- ledi. Şiddetli lodos nedeniyle Sarayburnu'nda Alman bandıralı bir konteynır ile çarpışan Maltaban- dıralı kuru yük gemisi karaya oturdu.Şabah saatlerinde etkisinı gösteren ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen şiddetli lodos nedeniyle Türkiye Denizcilik lşletmeleri Şehir Hatlan tşletmesi'ne bağ- lı yolcu vapurlannın, Sarıyer-Anadolu Kavağı, Adalar-Bostancı, Şirkeci-Harem, Kadıköy-Eminönü, Eskihisar-Topçular. Yalova-Sirkeci, Yalova-Kartal, Çınarcık-Sirkeci, Adalar-Sirkeci ve Üsküdar-Ha- liç hatlanndaki seferleri karşılıklı olarak yapılamadı. Meteoroloji yetkililerinden aldığımız bilgiye gö- re lstanbul'da dün 7-8 kuvvetindeki lodosun hızı 50 kilometreyi buldu ( ERDOĞAN KÖSEOGLU) PKK dehşetinde ölü sayısı 19'a çıktı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Dıyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köy üne PKK'li te- röristler tarafından düzenlenen silahlı baskında ölenlenn sayısı 19'a çıktı. Olağanüstü Hal Bölge Valilı- ğı'nden yapılan açıklamada. Hamzalı İcöyüne yılbaşı günü 16.00 sıralannda kalabalık birte- rörist grubu tarafından uzun namlulu sılah, roketatar ve el bombalarıyla saldın düzenlendı- ği ve olayda 7'sı çocuk, 9'u kadın olmak üzere toplam 19 yurttaşın öldürüldüğü, 6 yurttaşın da yara- landığı bildırildi. PKK'nin baskını sonucu Ham- zalı köyünde yaşamını yitiren 19 kişinin kımlikleri şöyle: Mehmet Barut (25), Ay^el Asİan (51). Ha- nife Aslan (12), Mesut Aslan (% Aynur Çicek (10), Laika Deniz (15), Emine Can (46), Sabiha Can (11 % Selva Tann\erdi (56), Seher Tannverdi (21). Zeynep Deniz (16), Reyhan Meşe (51), Latife Meşe (26). Aysel Barut (26), Ab- durrahman Çetin (61), Nerivan Çetin (69), Tavip Barut (90), Se- kineTannverdi (19) ve Tabip Can (18). Olağanüstü Hal Bölge Vali- sı Lnal Erkan. Diyarbakır Valisi Doğan Hatipoğlu ile Diyarbakır İl Jandarma Alay Komutanı Al- bay Eşref Hatipoğlu Hamzah kö- yüne giderek olay yerinde ince- lemelerde bulundu. Köy camisindeki cesetlerin ba- şında ağlayan ailelerle görüşen Erkan ve beraberindekılere katli- amda 3 yakınını kaybeden köy korucusu Halil Can (55). saat 14.30 sırasında 50 kişılik bir PKK'li grubunun baskın düzen- lediğıni. askerlenn olaydan iki saat sonra yardıma gelebildiğını belirterek. "PKK'nindini.devle- tin de imanı yoktur. Korucu ot- mak istemediğimiz halde. Sivrice karakol komutanı bi/i /orla koru- cu yapü.Silah aldıktan sonra böy- le bir olayia karşılaşacağuıuz! tah- min ediyorduk ." dedi. Korucu köyü olduğu öne sürülen Hamza- lı'nın daha önçe de iki kez PKK saldmsına uğradığı belırtildı. Refah Partisi ve bu partinin üst yönetiminin, ciddi bir bi- çimde ayağı sürçmeye başladı. Deneyimli bir siyasal kad- roya hiç yakışmayacak hataları arttıkça, bu hatalan sakla- yabilmek için daha büyük gaflar yapıyorlar. RP'nin 27 Mart başansının ardından yazdığım yazılar- da, RP'yi bekleyebılecek iki tehlikeden söz etmiştim. Bun- lardan biri, "kendileriniiktidarda sanmalan ve bundan do- ğabilecek şımanklıklar" öbürü de "radikal gençleri frenle- yememek" idi. Maalesef her ikisi de gerçekleşiyor. iktidara "kanlı mı, kansız mı gelecekleri" tartışmalanyla başlayan hatalar, kimi büyükşehir belediye başkanlannın "münasebetsiz ifadeleriyle " devam etti. Gereksiz bir "say- gı duruşu" sorunu, "yağmur duası" meselesi, "sanata ve sanatçıya karşı küçümser bir tavır" vb gibi davranışlann kimseye yararı olmadı. Ve RP'li belediyeler bugüne kadar, "kaynak sağlamak" ve "kaynaklann verimini arttırmak" dı- şında, hiçbir somut başarı elde edemediler. Ancak RP'yi asıl yaralayan husus, değişik kanallardan elde ettikleri yüz milyarlarca liranın kullanımını, tatmin edi- ci bir biçimde açıklayamamalan oldu. RP'nin "sokak yükünü" taşıyan ve RP'ye iktidar yolunu açmaya çalışan heyecanlı gençler; toplumumuzun fukara kesimlerinin, lider nitelikli çocuklarıdır. (Bu çocukların ne- den sol saflarda değil de, Refah saflarında olduklannın ay- nca tartışılması gerekir). Çoğunun ayakkabısı pençe tami- ri görmüştür ve giysileh temiz, ama yamalıdır. Inançlı genç- lerdir. Refah'a oy ve gönül veren ınsanlann büyük bir çoğun- luğu da: toplumda aradıklannı bulamamış olan ve biraz da bu nedenle "tüketim toplumunun" normlarına karşı çıkan insanlardır. Nimetlerinden yararianamadıklan kapitalizme de karşıdırlar, burjuva toplumunun ahlak değerlerine de. Zaten Refah'a oy vermelerinin temel nedeni, RP'nin "al- ternatif bir düzen" getireceğini sanmalan, buna inanma- larıdır. Adil, dengeli ve tüketim çılgınlığı içinde olmayan bir düzen... Ancak bu insanlar üst üste "şok"\ar yaşamaktadırlar. Refah'ın durumu ve uygulamaları bu ınsanlarda şaşkınlık yaratmıştır. Bütün sevimliliğine rağmen, Erbakan Ho- ca'nın yüz milyonlarca lira harcayarak kızını Ankara'nın en lüks otelinde evlendirmesini açıklayamamaktadıriar. Gi- yim-kuşamlarındaki lüksü, yaşamlarındakı "debdebe"he- veslerini ıbretle izlemektedirler. Elbette bu yapılanlan bir bi- çımde "rasyonalize" etmektedirier. Ama yaptıkları açıkla- malara kendileri de pek inanmamaktadırlar. Bosna için toplanan paraların da nereye ve nasıl harcan- dığı konusunda tatmin edici bir açıklama yapılamamıştır. (Bu könudaki belirsızlik, dogrusu beni de çok şaşırttı. Zi- ra bu konuda aklıma "kötü şeyler" getırmek istemiyor- dum). RP'ye oy veren insanların; her türlü yalana inanan, akılsız kitleler olduğu sanılmamalıdır. Elbette her şeye inan- maya hazır militan bir grup vardır. Fakat çoğunluk, düşü- ne-taşına oy verir. Bosna paralarıyla ilgili olarak özel bir te- levizyon kanalında yapılan "düzmece" aklama programı da ters teptı. Paraları teslim aldığını söyleyen ve "komu- tan" olarak sunulan kişinin bir din adamı olması, şaşkınlık uyandırdı. Hele televizyona manevra elbisesi içinde çıka- rak "asker" izlenimi vermek istemesi, iyıce garipsendi. Faize karşı olduklarını söyleyen bu insanlar. faizin olma- dığı adil bir düzeni getirecegi için destekledikleri ve gönül verdikleri partilerının düpedüz faızcı olduğunu görüp ya- şadılar. Yaşam kavgalarını güçlükle sürdüren ve evlerıne "helal" bir lokma ekmeği götürmenin kavgası ıçindeki insanlar; Refahh kimi yöneticilerin yüz milyarlarla nasıl oynadıkları- nı^örünce derinden sarsıldılar. Ve işte bu noktada, RP saflarında başlayan şaşkınlık ve dağınıklığı ortadan kaldırmak ve erimeyi durdurmak için, "hedef saptırma çabalanna" girişildi. Oysaki bu çaba, da- ha büyük hatalara yol açtı. Meclis'te milletvekiline saldırmalar, Sıvas katliamı sa- nıklanna sahip çıkma gayretleri, yeni yıl kutlamalanna kar- şı çıkmak, aşın kimi isimleri ön plana çıkarmak vb gibi po- litika ve davranışlar, bu bakış açışı altında değerlendirilme- lidir. Yandaşlanna moral vermek istemekte. yeni bir heye- can vermek istemektedirler. Acaba başarabilirler mi? Aca- ba göl. maya tırtar mı?-Mızrak. çuvala sığar mı? RP, yılbaşı kutlamalanna alternatif olarak Mekke'nin fet- hinin yıldönümü nedeniyle "Fetih Geceleri" düzenliyor. Acaba Refahlıların kaçta kaçı "yeni yıl" kavramının dışın- da yaşıyor. Zavalh "hindileri" de Hıristiyanlık sembolü yap- tılar. Artık evine hindı götüremeyenlenn bahanesi de ha- zır: "Bırakın bu Hıristiyan adetlerini..." Maksat, saflardaki dağınıklığı ortadan kaldırmak. Ama pek de kolay görün- müyor. Zira öyle işler çevirmişler ki, şimdi suçlulann tela- şı içindeler... Not: Sevgili Onat Kutlar'a yürekten şifa diliyorum. Ne badirelerden geçmiştir o. Bunun da altından kalkar. tan bir grup öğrenci. yurdun *ma- nastjr"a çevrildiğinden yakına- rak şöy le diyorlar: "Korkunç baskı alündayız. Müdür kendini milliyetçi. muha- fazakâr olarak tanıtıyor. Odasını ayetlerle süslemiş. Yurt binasının giriş katını lojmana çevirerek bi- zi 24 saat kontrol altında tutmak istiyor. Gece biz yatarkcn bile de- netime çıkıyor. Kot pantolon \c taytgiymemizi engelliy or. Açıkge- zen herkese iffetsiz damgasını \v- ruyor. Kendi düşüncesindeki kız- lara ise çok yumuşak ve tolerans- lı davranıyor." Öğrencilerin anlatımına göre, yurttaki telefon ve televizyonun sesi lyice kısılmış. Dışandan yur- du kimse arayamıyor Dahası. "Ömer Güzej; erkek sinekten bi- le rahatsız oluyor. Bize 'Namusu- nuzdan ben sorumluyum' diyor ama. bir arkadaşımıza 11 gün ce- za vererek kapı dışan aOyor. Ar- kadaşımız, evinden yüzlerce kilo- merrt uzakta beş parasız. gece ya- nsı bir kedi yavrusu gibi sokağa atıldı. Ona bir Şanlıurfalı hayırse- ver sahip çıkü. Müdüre soruyo- ruz, namus >e ifTet ne zamandan beri sokaklara atılıyor 1 " dıyor. Yurrta türban gıymeye. muha- fazakâr yaşamaya zorlandıklannı öne süren kızlann bir başka ya- kınması da yurt binası ile ilgili. Öğrenciler binanın fahış bir fi- yatla Menzil Şeyhi ReşatErol'un oğluAbdölgani Erol'dan kiralan- dığını belirtiyorlar Vali Ziyaettin Akbulut müdür Ömer Güzey ile ilgili yakınmalann yoğunlaştığı- nı doğruluyor. "Kimsenin başka- sının yaşamına kanşmaya hakkı yok, herkes istediği gibi yaşar" diye konuşan Akbulut. en kısa zamanda yurt binasına giderek öğrencilen dinleyeceğini, gere- ğıni yapacağını belirtiyor. S A L I T O P L A N T I L A R I B İ L İ M , BİREY V E ETİK ORGAN NAKİLLERİ VE ETİK Yöneten «Orhan Bursalı Konusmacılar Tevfik Akogiu, Orhan Anoğul, Köksal Bayraktar, Zeynep Davran, Can Polat 3 0cak1995 Saat: 18.30 KÜ I.T Ü R MERKEZİ Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi Istiklâl Caddesi 285 Beyoğlu 80050 Istanbul Telefon: (212) 252 47 00/441 - 245 20 41 Salı Toplantılan'nı, ısteyen herkes ücretsiz olarak ızleyebılir. YAPI KREDİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle