Katalog

Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmeni. Orhan Erinç 9 Genel Vayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava O Yazıışleri Müdürlerr fbrahim Vıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdürir Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Ergun Balcı • Istıhbarat Valçın Çakır • Ekonomı: Bülenl Kızanlık • Radvo-TV Ivgar Eremektar 0 Kültur: Handan Şenköken • Spor Abdiilkadir Vücelman • Yurt Haberler: Mehmet Saraç 9 Vlakaleler Sami Karaören # Çe\ın Seyfettin Turhan 0 Düzeltme. Abdullah Yazıcı Y a y ı n K u r u l u İ l h a n S e l ç u k (Ba^kanK Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, trgun Balcı. Dinç Tayanç, jbrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Ankara Temsilcisı. Mustafa Balbav # Haber Mudurü Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125. Kaf4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020(7 hat). Faks. 4195027 • IzmırTemsilcisı Serdar Kızık, H Zıya Blv. 1352 S 23 Tel 4411220, Faks- 4419117 • Adana Tems'ılcısı. Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kafl. Tel: 3522550, Faks. 3522570 Müessese Mudüriı: Erol Erkut 9 Koordınatör Ahmet Konılsan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 Idare: Hüsevin Gürer 9 lşletme Önder Çelik 9 Bılgı-lşlem Nail Inal 9 Bılgısayar Sıstem Mörüvet Çiler 9 Reklam Reha Işıtman 9 Halkla llışkıler. Nurten Berksoy Ya>*ımla>an ve Basın: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Ya>ıncılık \ Ş Turkocagı cad 39 41 Cagalogiu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel 10 2121 512 05 05 (20 hatl Faks 10 2121 513 85 95 3OCAK1995 Imsak:5.53 Güneş:7.25 Öğle: 12.15 Ikındı: 14.34 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.21 Hayvansever terorist • Çeviri Servisi - Keith Mann, 28 yaşında bir Ingiliz genci. Bu. keyfîne diyecek yok, fotoğrafıyla okurlara tanıtılırken şöyle deniyor: "O, kendinı Hayvanlara Özgürlük Cephesi'ne adamış bir hayvanseverdir. Yalnız 14 yıl hapse mahkûm olduğu için açıklanan suçlan arasında mandıralara, çiftliklere saldırma. mezbaha baskını, et ve süt üriinü satan mağazalara bombalı saldın. sabotaj ve buna benzer çeşıtli terör olaylan var. Aşın denecek derecede hayvan sevgisiyle bu terorist kişiliğin ne ilgisi olabileceğı sorusu akla gelebilir. Konunun ilginç yanı da bu zaten: tngıltere'de milyonLarca hayvansevenn yüreğini sızlatan bir çelişki. böylesıne bir hayvan sevgısı ve terörü aynı kişıde birleşmesi. 'Veremle savaşta işbirliği şarr • ADANA (Cumhuriyet Biirosu)- ll Sağlık Müdürü Dr. Alper Pışkin. verem hastalığıyla mücadelede aşama kaydedıldiğıni belırterek "Veremle savaşta sektörler arası işbirliğinin büyük önemı var" dedi. 48. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası'nın başlaması dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Ptşkin, 1994'ün lOaylıkdöneminde 80.473 kişinın muayene edildığıni bildırdı. Pişkin. "Toplam 104.981 BCG aşısı yapıldı ve bunların 61.485'i sağlık ocaklannda gerçekleştırildi. Bu artık verem savaş hızmetlennın, sağlık ocağı hızmetleri arasına girdığıni. bu anlamda entegrasyon sağlandığını gösteriyor." dedı. yasagı • KONYA(AA)-Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde. öğrencilerin koridorlarda sigara içmesi yasaklandı. Fakülte yönetim kurulunun aldığı karar uyannca. yasağa uymayan öğrenciler hakkında. Yüksek Öğretım Kurumlan Öğrenci Disiplin Yönetmeliğı çerçevesınde ışlem yapilacak. Karann. korıdorlann dar, öğrencı sayısının fazla, sigara dumanının da sağlığı etkilemesı nedeniyle alındığı bildirildi. T-1'den sonra T- 2de bitiyor • ŞANLIURFA(AA)- Tanm sektöründe Türkiye'nın ve dünyanın en büyük projeleri arasında yer alan GAP"ın T-l sulama tünelinden sonra T-2'nın inşaatı da önemli ölçüde tamamlandı. Vali Ziyaeddin Akbulut. T-2 sulama tünelini en kısa sürede devreye sokacaklannı bildirdi. Kıpşehip'de sarılık • KIRŞEHİR(AA)- Kırşehır'de Merkez Cumhunyet İlköğretim Okulu, öğrencilerde sanlık hastalığı görülmesi üzerine 9 ocağa kadar tatil edildi. Milli Eğitim Müdürü Yılmaz Tufan, son günlerde ilde sanlık vakalannın artması nedeniyle okullan izlemeye başladıklannı belirttı. 'Masal Geleneğimizde Kadınlar' • Haber Merkezi - tÜ Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin 1994- 1995 yılı konferanslar dizisınin dördüncüsü yann Beyazıt Devlet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda 14.00- 16.00 saatleri arasında yapılacak. 'Masal Geleneğimizde Kadınlar" konulu toplantıya halk bilimi uzmanı Muhsine Helimoğlu Yavuz konuşmacı, Prof. Dr. Ümit Menç Yazan tartışmacı olarak katılacaklar. Sultanahmet'teki tarihi Magnaura Sarayı'nm arkeolojik kalmtılan 'temizlik' adına yapılan hafriyatla yok ediliyor IstanbuTun tarihi betonla ezîliyor•Rölöve çıkarmak amacıyla alanı eklenti ve çöplerinden anndırma işlemlerinin arkeolojik kültür verilerini yok ettiğini öne süren öğretim üyeleri, arkeolog ve Istanbul Mimarlar Odası, çalışmalann bilimsel bir heyet tarafından arkeolojik yöntemlerle yapılması gerektiğini savunuyorlar. NERMİN BAYÇIN tıların bulunduğu Eminönu. • Cankurtaran mahallesı. 233 paf- Sultanahmet bölgesindekı 4. ta, 66 adadakı 5 parseli satın alan yüzyıl Bizans tmparatorluk Sa- eski Eminönü Beledıye Başkanı rayı'naaitkalıntılardauzmanol- Tahır Aktaş'ın. Koruma Kuru- mayan kişilerin yaptıği çalışma- lar bir yandan tarihi eserleri yok ederken, sürdürülen dolgu top- rak hafriyatının geçen hafta yo- lun ikinci kez çökmesine neden olması. çevreye de zarar getiri- yor. 'Magnaura' olarak bilinen sa- rayın günümüze dek ayakta ka- labilmiş son kalıntılan 'Merdi- venli Kule'de temmuz 1993'ten beri sürdürülen dolgu toprak haf- riyatı bir süre önce de yolun çök- mesine. tarihi duvar ve tonoz sis- teminın statiğinin bozulmasına yol açmıştı. Onlem olarak. Istan- bul 1 No.'lu Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kurulu'nun 9.2.1994 tanhli karanyla du\ar ve tonozlann beton perdelerle takviye edilmesı uygun görül- müştü. Topraküstü ve altı tarihi kalın- lu"nun iznini alarak. kurulun 3.11.1993 tarihli karanyla, İstan- bul Arkeoloji Müzeleri deneti- mınde yürüttüğü 'temizlik' çalış- maları. gerek yasal gerekse de uygulama bazında ilgili çevre- lerce yoğun tartışmalara neden oluyor. Rölöve çıkarmak amacıyla alanı eklenti ve çöplerinden ann- dırma işlemlerinin arkeolojik kültür venlerini yok ettiğini öne süren öğretim üyelen. arkeolog ve Istanbul Mimarlar Odası. ça- lışmalann bilimsel bir heyet ta- rafından arkeolojik yöntemlerle yapılması gerektiğini savunuyor- lar. Aynı çevreler, çalışmalann. 'temizlikteıT ziyade önceden ta- sarlanmış bir tesıse zemin hazır- layıcı nıtelikte "inşai faaliyete' dönüştüğünü belirtıyorlar. Yerinde ıncelemede bulunan Bizans İmparatoriuk Sarayı'na ait kalıntılarda u/man olmayan kişilerin çalışmalar vapması. ta- rihi eserleri yok ediyor. Sürdürülen çalışmalar yolun ikinci kez çökmesine neden oldu. mimar-restoratör Cengiz Enı- zun, beton takviyelerle önlem alınmasını, tarihi kalıntılara za- rar verici bir müdahale olarak ni- telendıriyor. Çalışmalan gerçekleştiren müteahhit firma yetkilisı mimar Baki Aydın, beton perdelerin acıl önlem olarak geçıcı atıldığını söylemesine karşın. Eruzun. bu- nun bir çözüm olmadığını. yeri- ne konacak malzemenin yine be- ton olmasının kaçınılmaz hale getirildığıni v urgulayarak şunla- n söylüyor "Tarihi doku bu haliyle bileza- rar görmüşdurumda, konınma- sı ön plana alınmış eserin özgün- lüğünü yitirmesi söz konusu. Ka- ünblann içinden dolgu toprağını boşalttıkça çökme tehlikesinin ortaya çıkacağı bilinen bir olay. A> nca kazdıkça ortaya çıkan du- ruma göre yapılan müdahaleler kalıntılann yer yer birbiriy le bağ- lantısının kopmasına neden ol- muş. konunun, oluşturulacak bi- limsel bir kuruka değerlendiril- mesi ve projelendirilmesi gere- kir." İTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mete Tapan, ancak öncelik- le arkeolojik kazı yapılmasını. çıkan sonuçlara göre yapılacak değerlendirmelerin esas alınarak projelendirilmesi gerektiğini önemle vurguluyor. Ancak arkeolojik kazı konu- su, Magnaura Sarayı'nın en has- sas noktası. tC Arkeoloji Kulü- bü ve Arkeoloji Sanat Tarihi öğ- retim üyelerinin, Kültür Bakan- lıgı'nın ilgili kurumlanna gön- derdığı 3.12.1993 tarihli yazıla- rında. kalıntılann ıçindekı dol- gunun arkeolojik olduğunu öne sütmelerine karşın. Koruma Ku- rulu. çalışmalann müteahhit fir- maca devamına ve beton takvi- yelerin yapılmasına ızin verdiĞi 9.2.1994 tarihli kararında. dol- gunun arkeolojik tabakalaşma göstermedığını belırterek bilim- sel kazının yolunu kapatmış bu- lunuyor. Kurulun bu yöndeki değerlen- dirmesini şaşkınlıkla karşılayan bilim adamlan. karann. aynı za- manda sarayın koruma yasası kapsamındaki konumuyla da çe- liştığini bildiriyorlar. lU Prehis- torya Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdo- ğan, 1. derece korunması gerek- li arkeolojik eser olarak tescil edilmiş Magnaura Sarayı'nm ay- nı zamanda arkeolojik olmadıgı gıbı.çelışkıli birdeğerlendırme- nın ortaya çıktığına ışaret ediyor. Uzmanlar, aileleri uyanyor: Gencin yaşamdaki tek amacı yükseköğreninı obııaıııah HÜLYATOPCU Birçok genç ıçin umut demek ünıversite sınavı. Haftalarca. ay- larca süren çalışma dönemınin sınandığı üç buçuk saatlik mara- ton. Yaşamda önemli bir dönüm noktası sayıldığı ıçın çoğu genç, sınav stresini yoğun bıçimde ya- şıyor. Uzmanlar, ailelerden böy - lesı dönemlerde gençlere destek oimalannı istiyorlar. Geçen günlerde sınav stresı yüzünden bir gencin intihar giri- şiminde bulunması. birçok aile- nin kaygılannın biraz daha art- masına neden oldu. Uzmanlar. üniversite sınavlanna hazırlanan gençlerin üzerine gidilmemesi konusunda aileleri bir kez daha uyanyorlar. Konuya ilişkin ola- rak görüşlerini aldığımız psiko- log Suna TanaKay,gençlenn ünı- versite sınav lan öncesinde ken- dilerini sorumluluklarla kuşatıl- mış gibi hıssettiğinı söylüyor. Gençlerin bu dönemde karşılık- lı güven. sevgı ve saygıya biraz daha gereksinim duyduğunu be- lirten Tanaltay. "Yakın zamanda yaşanan bir gencin intihan. as- lında birçok ailede > aşanan a o lann örneklerinden birisidir" dı- yor. Anne ve babalara her fırsat- ta çocuklan için yaptıklan mas- rafı ve harcadıklan emeğı gün- •Psikolog Suna Tanaltay, anne ve babalann her fırsatta çocuklan için yaptıklan masrafı ve harcadıklan emeği gündeme getirmemelerini öneriyor. Tanaltay, gençlere kendi yaşam yollannı kendilerinin seçmelerine izin verilmesi gerektiğini söylüyor. deme getırmemeleri gerektiğini anımsatan Tanaltay. gençlere kendi yaşam yollannı kendileri- nin seçmelerine izin verilmesi gerektiğini söylüyor. Güven duygusunun en büyük kaynağının sevgı olduğuna dik- kat çeken Tanaltay. şöyle devam ediyor: "Sınavda başanlı olursanız yaşam volundaki kendi mutluluk köpriinü/ olacak bu. Çalışırken dinlenmeyi unutmavın. Ne denli yorgunsanız da sevgiye zaman ayırmavı lütfen biliniz; Çünkü vüregini/in ışığı bu sev gilerdedir. Ve her şeyin ötesinde: Yaşam bi- ter, sına\ bitmez." L'ğur Dersanesi Eğitim Uzma- nı Sadık Gültekin ise beklenilen başanya ulaşamama düşüncesı- nin gençte onanlması zor bir düş kınklığı. kırgınlık ve çökmüşlük yarattığına dikkat çekerek "Her çalışmanın başanlı bir sonuca ulaşacağını önceden kestirmek olanaksızdır. Ancak toplum ola- rak gençlerimizi sınavlara değil, hayata hazırlamamız gerekir. Yükseköğrenim, bir gencin yaşa- mındaki tek amaç olmamalıdır" diyor. Sınav öncesindeki başan- sızlık duygusunun adaylara bir birey olarak değersiz. beceriksiz bir kişi yargısını getırmemesi ge- rektiğini söyleyen Gültekin. gençlere gözlerini yapamadıkla- nna değil. yapabildiklerine çe- vınnelerini tavsiye ediyor. Lise döneminde çok başanlı olan kimi gençlerin aşın çalış- madan. heyecan ve kaygıdan do- layı ÖSYS ıle başansız olabildi- ğine dikkat çeken Sadık Gülte- kin. "Kendilerinden beklentileri çok yüksek olan gençler de ne ya- zık ki üniversite giriş sınav lann- da umduklannı bulamaktadır- lar. Çünü kendilerinL bu sınavı bir ölüm-kalım savaşı. yanşı gibi görmeye hazırlamışlardır. Başa- n için, mutluluk için en önemli faktörlerden biri de kişinin ken- di yeteneklerini ve sınırlannı iyi tanımasıdır" diye konuşuyor. KÜLTÜR BAKANI TİMURÇİN SAVAŞ: Tarîhsel miraslar korunacak İstanbul Ha- ber Servisi- Kültür Bakanı Timurçin Sa- vaş. yalnızca Is- tanbul'daki de- ğil. Türkiye'de- ki kültürel mı- rasa sahip tüm m e k â n l a r ı n amaçlan dışında kullanılmasına izin vermeyeceklennı açıkladı. Turing Genel Müdürü Çelik Gü- lersov ile dün Yıldız Saravf nda bir görüşme yapan Savaş aynca Kültür Bakanlıgı olarak, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nda bazı düzenlemeler yapacaklannı belirttı. RP'li tstanbul Büyükşehir Be- ledıyesi'nin Turing'in ışlettiğı ba- zı köşk ve kasırlan, sözleşmeleri- nin bitmesini gerekçe göstererek kendileri tarafından ışletilmek is- tendiğıni anımsatan Savaş, "Sa- yuı Çelik Gülersoy'un bilgi ve tec- rübesinden yararlanmakamaan- dayız. Bu görüşme yalnızca bele- dive ile Turing arasındaki anlaş- mazlıkla sınırlı değildir.Çünkü biz Kültür Bakanlıgı olarak. Türki- vc'dtki tüm tarihsel mirası koru- mak amacındayiz. Bu açıdan. söz konusu yerler kentlerin kimliğini ortaya çıkanyor. Hızh nüfus arn- şı nedeniyle büyüyen kentler açı- sından biıralan ileride daha çok anlam kazanacak. Surlan bileyık- mak isteyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Her yere saİdınvoriar. Değil surlan v ıkmak, bir tek taşın bile yerinden oynatılmasına izin vermeyeceğiz. Âncak yasal boş- luklann kapaolmasuıaçalışıyoruz ve bu mekânlan kimsenin keyfi biçimde kullanmasına izin verme- yeceğiz'" dedi. Savaş aynca. Çelik Gülersoy ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kanunu'nda ya- pılması gereken bazı düzenleme- ler konusunda görüş alışvenşinde bulunduklannı açıkladı. Gülersoy ise yalnızca Tunng'ın sorumlusu bir işletmeci olarak de- gil, bir Istanbul vatandaşı ve Is- tanbul yazan olarak belediyenin vefasızlığıyla karşı karşıya kaldı- ğını vurguladı ve "Beİediyeyle olan ilişkileriz bitmiştir. 10 gün içinde sözleşmenıizin birriği tüm köşk ve kasırlardaki eşvalarımızı tahliye edeceğiz. Çünkü bugüne kadar, kiralan az bulan belediye- den karşı bir teklif gelmemiştir. Kiralan az buluyoıiar, ama örne- ğin biz yalnızca 1994 yılı içinde Hi- div Kasn için 2 milyar lira onanm harcaması yaptık. Bu nedenle bi- zim mücadelemiz yalnızca Tu- ring'in işletmesinden alınan yerler değiL Belediyeyle olan anlaşmaz- lığımız yasalardaki boşluklan da suyüzüne çıkarmış ve tarihsel mi- raslann korunması olayını tehli- keyesokmuştur." şeklınde konuş- tu. Blues müziği sanatçılanndan Billie Holiday. Çeviri Servisi - Hüzün olmadan müzik olur muydu' 1 Klasik olsun, pop ya da folk olsun, her tür müziğin özünde yitirme. aynlık. mutsuzluk, düş kınklığı gibi olmuş ya da olacak her tür şeyin hüznü yatar Bu nedenle ruh sağlığı bozulanlann kımi zaman radyo dinlemeye bile dayanamamalan hiç de şaşırtıcı değildir. Mahler, Morrisey, Sinatra, Sibelius.Gershwin ve Gorecki. tümü hüzün ve özlem doludur. Özellikle melankolı yüklü müzık örnekleri ıstendiğinde, pek azımız, bir yanıt vermekte güçlük çeker. Bu sorunun yanıtı. kimıne göre Sıbelıus'un 4. Senfonisi'nin üçüncü bölümüdür. kimıne göre de EUa Fitzgerald'ın 'Every Time We Say Goodbye' adlı parçası ya da başka bir ezgidir. Bir bestecinin melankolik bir müzik bestelemesi için hüzünlü olması gerekmese de hüznün bu işe katkısı olduğu kuşkusuz. Örneğin, Smetana ünlü trio müziğini. kızının ansızın ölümüyle gırdıği büyük bunalımın etkisiyle bestelemiş. Besteciler ya kendi deneyimlerinden yararlanarak ya da bu tür deneyimleri olmasa bile duygulannı 'sahneleyerek'yapıtlarını ortaya koymuşlar. Beıiioz, Bruckner. Elgar, Gİinka, Handel. Holst Madder, Mussorgsky, Rossini. Schumann. Scriabin, Rachmaninof ve Tehaikovsky yaşamlannın bir döneminde korkunç bunalımlara girmiş ve hüzünlü lhüzünmüzik parçalan üretmiş. Kimı müzik parçalannın insanın yüreğine ışlemesi. o müziğin ntmi. perdesi, hızı ve seçilen müzik aletleriyle ilintili olarak açıklanıyor. Ya müzik dili ne denli evrensel? Müzık eleştirmenlerine bakılırsa kimilerine son kerte etkileyici gelen müzık. başka bir kıtleye ürkütücü ya da itici gelebıliyor. Ruh hastalannın sağaltımında müzikten yararlanma. son zamanlarda sık kullanılan bir yöntem. Müzikle Terapi Derneği Başkanı Anne Sloboda'ya göre. duygulannı sözle belırtmekte güçlük çeken hastalar. bir müzık aletmi çalarak ıçlerindeki fırtınayı dile getirip rahatlıyor. Beyin araştırmacılan da artık bunalımın nörokimyasal ve nörofıziksel temellerinı kavrayabılmek için müzik ve manyetik titreşımlenn bileşıminden oluşan bir aygıttan yararlanıyor. Uzmanlara göre melankoli. bireyin denetiminde olup insanlar duygulannı duyumsamak istedikleri biçimde ve istedikleri zaman duyumsuyor. Birey. bunun dozunu beceriyle ayarlayıp istemediğınde tıpkı bir radyonun düğmesini çevirircesıne kendısinı duygulara kapalı tutabıliyor. O halde bizi gözyaşlanna boğan müziği dınlemeyi sürdürelim. Kimbılir belki mutlu olmamızda müziğin hüznünün de bir payı var. Özdoğan; "Koruma Yasasfna göre 1. derecede tescil edilen ala- na bilimsel heyet dışında müda- hale söz konusu olmazken 'te- mizlik' gibi bilimsellikten uzak ve yeteıii denetimden yoksun, üs- telik ehliyetsiz kişilerce yapılan çahşmalara izin verilmesi ay nı şe- kilde çelişkili bir tutumdur" di- yor. Çoğu kez çalışmalann müze yetkilılerının denetimi dışında gerçekleştınldığını tespıt eden çevrelenn ihbanna teşekkür edıp gereken önlemlerin alınacağını söyleyen Arkeoloji Müzelen Müdür Yardımcısı HalilÖzek, ta- rihi kalıntılardaki çalışmalann temizlikten öte bir kazı niteliği- ne dönüştüğünü kabul ediyor. Ancak alınan kararlar çerçeve- sinde hareket eftiklerini. bilim- sel kazı yapılmasının kurul kara- nna bağlı olduğunu ıfade ediyor. Saray kalınülan 3. derece Cankurtaran arke- olojik SİT alanında kalan saray kalıntılannın kapsadığı parsel- lerden yalnızca biri (31 parsel), 1. derece korunması gerekli tari- hi eser olarak 8.5.1991de tescil edilmiş bulunuyor. Kurul. karar- lannı. 1. derece eskı eserolma- sından ziyade 3. derece StT ala- nında olmasını göz önünde bu- lundurarak almış görünüyor. 2863 ve 3386 sayılı Kültür ve Ta- biat Varlıklannı Koruma Yasası ve ilke kararlan uyannca 3. de- rece StT alanlannda kunıl iznı ve müze denetiminde hafriyat ya da inşaı faaliyete ızin verilebili- yor. Tahir Aktaş'ın satın aldığı 30, 51.52.58. parsellerde de devam eden. ancak 1. dereceden tescil edilmemiş tarihi kalıntılann bir kısmı dokunulmaz nıtelikte bu- lunurken dığer kısmı dokunula- bilir yan arkeolojik bir özellik kazanmış oluyor bu durumda. Ancak 1966'dan bu yana söz ko- nusu parsellen de içeren alanla ilgili bir dızı kararda alınan ortak koruma ılkesi. hıçbır şekilde in- şai faaliyete izin verilmemesi ve kamulaştınlmasının zorunlu ol- duğu yönünde. Hatta 1 No'lu Koruma Kurulu"nun2.8.1993'te aldığı yakın tarihli karannda da 31. ile birlikte söz konusu diğer parsellerin bir bütün oluşturdu- gu, kamulaştınlması gerektiği ve hiçbir şekilde fizıkı müdahale y apılamayacağı görüşüne yer ve- riliyor. Tüm bu kararlara karşın, Bü- yükşehir Beledıyesi'nin 26.11.1993 ve 27.10.1994 tarih- li raporlannda tespıt ettiklen gı- bı yetkilı uzmanlann denetimi olmadan sürdürülen çalışmala- nn ve tahnbatın nasıl önlenece- gı, kültürel mırasın korunması ıle ilgili saptanması gereken yet- kın kültür politikalanyla bağlan- tıh. TMMOB Mimarlar Odası "nın Büyükşehir Belediye Mecli- si'nin onadığı 1 5000 ölçekli Is- tanbul Tanhi Koruma tmar Pla- nı'nın ıptali ıstemı üzerine açılan davayla ilgili. Istanbul 4 No'lu Idare Mahkemesı'ne sunulan bi- lırkışi raporunda saptanan kültü- rel varlıklann durumu ve önen- ler aynen şöyle: Dönüşü olmayan ka>iplar "Birinci derece koruma bölge- lerinde, özellikle Sultanahmet çevTesindeki arkeolojik SİT ala- nında yetersiz kentsel arkeolojik belgelemeye dayah planlama uy- gulamalannın arkeolojik kay- naklara dönüşü olmayan kayıp- lara neden olabilecek sonuçlan görülmektedir. Bilirkişi hevert- miz. keşif sırasında incelemede bulunduğumuz arkeolojik SİT alanı kapsamındaki tüm müze denerimli inşaatlarda arkeolojik kültür dokularının arkeolog gö- zetimi olmadan kaldınldığuıı tes- pit etmiştir.... aynı şekilde, Mag- naura Saray ı kompleksi içinde ol- duğu bilinen Kutlugün sokakta yer alan inşaatta İS 4. yüzyıla ait galerilerin gene müze uzmanı ol- madan hafriyatının yapüdığuu, iç kısımda yer alan kültür dolgu- lannın büyük ölçüde boşaltılıp yeni inşaatın betonarme temel aKyapısının antik galeri kalıntıla- n üzerine yapthnakta olduğu gö- rülmüştür. Bu bölgede >apılan temel kont- rolünün müze denetimindeki uy- gulamalanna son verilmesi gere- kecektir. Bunun yerine, arkeolo- jik kaası önceükle yapılması ve arkeolojik park düzenlenmesi ge- rekli alanlar belnienecektir _, Is- tanbul gibi antik dünyanın met- ropolünde toprakaltı arkeolojik kaynakları. parsel ölçeğindeki uygulamada sürdürülen koşullar nedeniyle bilimsel belgeleme ve değerlendirmenin olanak dışı ol- duğu bilirkişi heyetimizin yerin- de yaprığı incelemelerde göriil- müşrür." Salt arkeolojik dokunun git- mesı değil. ancak çevredeki bi- nalann çökmesi gibi ciddi bir tehlike oluşturan bu uygulamala- nn nasıl sonlanacağı ilgili çevre- lerce kaygıyla bekleniyor.