Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 1995 PAZAR
HABERLER
Soysal cephesi
Böyle bir
sonucu
hak
etmedik
• Soysal'mvakınlanna
göre K.arayalçın'ın
önceki gün "uzlaşma"
adı altında yürüttüğü
girişimler, Mümtaz
Soysal'a karşı bir
"tuzak"tı. Soysal,
"uzlaşmayan taraf"
olarak gösterilmek
istenmışti.
IŞIKKANSL
ANKARA - Eski Dışişlen
Bakanı. SHP Ankara Mılletve-
kilı Prof Dr Mümtaz SoysaT a
yakın ekip. mücadelenin bu-
günden ıtibaren yenıden başla-
yacağı mesajını verdi. Soysal,
bütünleşme kunıltayına ilışkın
gelışmeleri. "Partiiilerimiz
bö>1e bir sonucu ve görüntüyü
hak etmemiştir'' diye değerlen-
dırdı.
Mümtaz Soysal ve yakın ar-
kadaşlan, dünkü geîişmeleri
yakından izledi ve çalışma bü-
rosu ıle sürekli iletişim kurdu.
Ankara Milletvekilı Mebmet
Kerimoğlu, Mümtaz SoysaTm,
iki genel başkamn uzlaşması
halindc bunun dışuıda kalama-
yacağını belirterek, "\ma, iki
genel genel başkan uzlaşamaz-
sa, Mümtaz SoysaL kcndisinin
de iikeieri ile ortada oiduğunu
söylüyor" dıyordu
Soysal'a yakın çevreler, Er-
dal tnönü'nün önceki gün ken-
dı ısmi üzerinde uzlaşılan lıder
konumuna "Evet" derken çok
rahat olmadığına dıkkat çeki-
yorlardı. Aktanlan söylentilere
göre Erdal lnönü, Baykal'a
karşı Mümtaz Soysal'ın aday-
lığının sürmesinden yanaydı.
Aynı çevrelere göre Murat Ka-
rayakjın önemli yanlışlar yapı-
yordu ve Aydın Güven Gür-
kansürekli İcendı adının gün-
demde kalmasını ıstiyordu.
Soysal'ın yakınlanna göre Ka-
rayalçın'ın önceki gün "uzlaş-
ma" adı altmda yürüttüğü gırı-
şımler, Mümtaz Soysal'a karşı
bir "tuzak"tı. Mümtaz Soysal.
"uzlaşmayan taraf" olarak
gösterilmek ıstenmış. ancak bu
gınşım, Soysal'ın "iki genel
başkan hangi ısimde uzlaşırsa
ben çekfluim" demesi üzenne
bozulmuştu.
SoysaTtn açıklaması
Mümtaz Soysal. Çankaya
Belediye Başkanı Doğan Taş-
delen, SHP milletvekilleri Ab-
dülkadir Ateş, Tahir Köse ıle
birlikte CHP Genel Başkam
Deniz Baykal'ın Atatürk Spor
Salonu'nda SHP"lılen toplan-
tıya çağınp "aday degUim"
açıklamasını yapmasından
yaklaşık yanm saat sonra Çan-
kaya Belediye Başkanlığı'nda
bir basın toplantısı düzenledi.
Başından ben ortaya çıkışının
ve adaylık sürecindekı tutumu-
nun. yapabıldığı kadanyla so-
rumluluk cerçev esinde olması-
nı ıstediğinı anlatan Soysal,
herkese üzüntü veren bir or-
tamda yanlış ve sorumsuz bir
adım atmaktan çekindigini
vurgulayarak şunlan söyledi:
"Bugünkü bütünleşme top-
lantısının öngörülen biçimde
yapılması gerekiyordu. Gerek-
çesi ne olursa olsun, toplanüyı
yapmamak, kanlmamak kara-
nnın \anbş olacağını, iki genel
başkanın uzlaşmasına kaülaca-
ğını. ama uzlaşma olmazsa
adavlığımın önerilmesinc de
karşı çıkmayacağımı bugün
(dün) erken saarJerde SHP Par-
ti Meclisi'ne bildirmiştim. Bu-
gün amk bütün bunlann anla-
mı kalmamışnr. Şimdi olup bi-
tenlerin kimseye, ama hiç Idnv
seye yaran yoktur.Partiüleri-
miz böyle bir sonucu ve bu gö-
rüntüyü hak etmemiştir."
Soysal, bundan sonra ne is-
tendiğine ılişkın olarak açıkla-
masında bir paragraf bulundu-
ğunu. ancak bu paragrafı oku-
madığını belirterek. "Bugün
(dün) birmemişrir. Olup bit-
mekte olan bir şeyler var. Bun-
lardan çıküabilir mi. l mutsu-
zum" dedı.
Mücadele başhyor
Mümtaz Soysal'ın öğleden
sonra Çankaya Belediye Baş-
kanlığı'nda yaptığı basın top-
lantısı Soysalcılar arasında şu
yoruma yol açtı: "Eğer iki ge-
nel başkan uzlaşırsa Mümtaz
Soysal.çeküeceğini açıkça ifade
etti. Çok titiz davrandı ve bir
yanlış adım aülmamasına dik-
kat etti. Eğer uzlaşma sağlan-
mazsa Mümtaz Soysal müea-
deleye devam edecek. Zaten,
kendisi de me\f
zilerin terk edil-
memesine işaret etti. SHP'de.
kongrelerden başlayarak
Mümtaz Soysal'm sol çizgisin-
de mücadele şimdi başlayacak.
Bir yola çıkıldı. Bu yoldan dö-
nüş yok."
Sovsal ekıbı, dünkü tabloyu
da şöyle özetledi: "Bu tablo
Baykal'ın genel başkanhk hır-
sı, Slurat Karayalçın'ın da hü-
kümetten aynlmayıp uzlaşma
ve birleşme istememesinden
kaynaklandı. Bütün sosyal de-
mokratiar vurgun yemiş gibi."
Karayalçm'ı 'onursuzluk'la suçladı, yanıt beklediğini belirterek açık kapı bıraktı
Baykal her yolu denedi!ERGUN AKSOY
ANKARA - ÇHP Genel Başkanı De-
niz BaykaL protokole aykın davranarak
bütünleşme kunıltayına katılmayan
SHP'nin lideri Murat Karayalçını.
'onursuzluk'la suçladı. Baykal. SHP'Iı-
lerin katılmadığı bütünleşme genel kuru-
lunda. gelinen noktayı eleştirerek aday
olmadığını açıkladı. Karayalçın ve kur-
maylannı genel kurul salonuna davet
eden Baykal, "Atlasınlar kırmızı plakalı
arabalanna. buraya gelsinler. Ben çekil-
meye hazınm. Benim çekilmemle bütün-
leşme olacaksa Deniz Baykal size feda oi-
NOTLAR
Karayalçın
randevuya
gitmedi
• PM toplantısı
sürerken dışan çıkan
üyeler, 'Kurultaydan
çekilebiliriz" mesajı
verdiler. Bu haber ortamı
iyice gerginleştirdi...
TÜREY KÖSE ~
ANKARA-SHP ve CHP'liler
2.5 yıllık bir avmlığa son
vererek banşmak ve yeniden
bütünleşmek içın bırbırlerine
28 ocakta randevu verdiler.
Herkes bırleşmeyi istiyordu
görünürde. Pek karşı çıkan
yoktu. Genel Sekreter
Yardımcısı Esin Bozoğlu,
bırleşmeye karşı oiduğunu
söylerken yalnız kalıyor ve
tepki görüyordu. Çatı, lider,
hükümetin geleceği
tartışmalan sürerken, SHP
lideri Murat Karayalçın'ın
kurmaylan kendilennden
emin, hep aynı sözlen
yineliyorlardı:
- Birleşme falan olmaz.
Hükümet 1996ya kadar sürer.
İki partının yönetıcılen,
"resnıi görüş"lerini dile
getınrken, birleşme umudunu
dın tutmak ıçin "28 ocakta
şölen olacak"dıyorlardı.
Yazılmamak kaydıyla diıe
getırilen gayri resmi
görüşlerde ise "Birleşme kolay
değfl, büyiik kavga çıkacak"
görüşu dile getirilıyordu.
Randevuya 1 gün kala, •• -
kurultayın pek de şölen
havasında yapılamayacağı
ortaya çıktı. Ikı taraf da
kıyasıya bir kavgaya
hazırlanıyordu. Karayalçın'ın
dediği gibi "2.5 yühk aynügın
gctirdiği farklılıklar.
duy arûlıklar anımsanmaya.
eski defterler kanştınlmaya.
eski kavgalar ammsanmaya,
anımsatılmaya başlandı.
Önceki gece SHP Genel
Merkezi'nin bulunduğu VVilly
Brandt Sokağı'nda trafik
tıkandı. Parti binasına akın
akın delegeler gelince, bazı
partililer "Kim demiş parti
bttmiş diye? Şu coşkuya bakm,
şu hareketliliğe bakın"
yorumunu yaptılar.
Sinirler gergindi. Baykal'a
öfkeli bazı delegeler, "Senet
mi protesto oluyor? Neden 15
dakikanın hesabı yapdıyor?"
diyordu.
Parti Meclısi toplantısı
sürerken arada dışan çıkan
üyeler. "Kurultaydan
çekilebiliriz"' mesajı verdiler.
Bu haber ortamı iyice
gergınleştırirken, bazı
delegeler "Sabaha kadar
bekleriz, böyle rezakt olmaz"
diye tepki gösteriyor, bazı
delegeler de "Partiyi Baykal'a
teslim etmeyiz" diye
bağınyordu
Adalet Bakanı Mehmet
Moğuhay, "Böyle birleşme mi
olıır? Kunıhaya gitsek ne
olacak?" diyordu Bazı
milletvekillenyle birlikte
Karayalçın'ın odasında oturan
Gaziantep Belediye Başkanı
Gelal Doğan da. "10 yıl kavga
edeceğimize bir gün ederiz, bu
iş biter. Pazar günü (bugün)
kendi kurultayımızı toplanz.
Seçimli kunıltay karan alınz.
Orada hesaplaşınz" görüşünü
dile getıriyordu. PM
üyelennden Nilgün Süer ise
uzlaşmadan kurultaya
gitmenin bir anlamı
olmayacağmı söylüyordu...
SHP'de dün sabaha karşı
randevuya gitmeme karan
alındı. SHP, dün gerçekleşmesi
beklenen tarihsel randevuya
"uztaşamadık" mazeretini
bildirerek gitmedi. GHP,
randevu yeri olan Atatürk Spor
Salonu'nda. bazı SHP
delegeleri ve milletvekillerinin
varlığına karşın yalnız kaldı.
Ankara"nın dumanlı havasında
şölen bir yana, ortak kunıltay
bile yapılamadı. Ne liderler
değişti dün akşama kadar ne
hükümet bozuldu.
Kısacası, bir kez daha
birleşemeyen sosyal
demokratlann gündemi,
şimdilik, bütünleşme değil,
aynşma ve transferler...
•CHP lideri Deniz Baykal'ın "Atlasınlar kırmızı plakalı
arabalanna, buraya gelsinler. Ben çekilmeye hazmm. Benim
çekilmemle bütünleşme olacaksa Deniz Baykal size feda olsun'
sözleri de bir çözüm sağlamadı.
sun" dedi Baykal, bütünleşmenin ve
adaylığının birtakım çevrelerin, birtakım
yerlerden işaret alarak engellenmeye ça-
İışıldığını vurguladı. Sağlıklı bütünleşme
içın bugün ayn ayn yapılacak kurultay-
lardan çıkacak sonucu da bekleyeceğını
açıklayan Baykal, bu süre içinde ortak te-
masa hazır oiduğunu bildirerek diyalog
kapısmı açık bıraktı
Solda bütünleşme protokolü uyannca
planlanan bütünleşme genel kurulu ön-
cesinde GHP Kurultayı, dün sabah Selim
Sım Tarcan Spor Salonu'nda toplandı.
"Başbakan Baykal":u
Sosyal demokrat-
lann lideri" sloganlanyla salona giren
Baykal, konuşmasına, SHP Genel Baş-
kanı Karayalçm'ı eleştirerek başladı
Baykal, daha sonra genel merkeze gide-
CHP lideri Deniz Baykal Karayalçm'ı verdiği sözü yerine getirmemekle suçlayarak bir genel baş-
kamn kişisel çıkarlanyla hareket edemeyecegini söyledi. (FotoğTaf: TARIK f INAZAY)
rek MYK'yi topladı. Baykal, MYK top-
lantısmda, bütünleşme genel kurulunun
yapılacağını bildirerek Atatürk Spor Sa-
lonu'na geçti. CHP'lılerin coşkulu alkış
ve sloganlaryla karşılanan Baykal, ko-
nuşmasına Karayalçın, Aydın Güven
Gürkan ve Mümtaz Soysal ı salona ça-
ğırarak başladı. Baykal, özellikle Kara-
yalçın'a sıtem ederek, "Benişu anda oda-
larmda, Basbakanlık'ta, tele\izyonu ara-
cüığıyla izleyenlere, Sayın Karayaiçına
sesleniyorum. Lütfen, bıraksın gelsin:
onun yeri burası; iktidar. hükümet geçi-
d!" dedi. "Sosyal demokraüan bu büyük
bayramdan yoksun bırakmayın" diyen
Baykal. şunlan söyledr
"Mustafa Timisi'yi de buraya
istiyoruz, onun da yeri burası.
Gürkan'ı, Soysal'ı da burada
gönnek, kucaklaşmak istiyoruz.
1980'de siyasi partilerin kapatıi-
mış olması Türkiye'ye son dö-
nemde verilen zararlarm en bü-
yüğudür. Solu solla, sosyal de-
mokratı sosyal demokratla.
cumhuriyetçiyi cumhuriyetçi ile
laiki laikle çabştırmaktan, bu tu-
zaktan kendimizi kurtaralım.
Bu bir tuzaktır. bir kuşatılmış-
lıktır. Sosyal demokratiar kendi
kurtuluşunu, Ergenekonu'nu
yaratmak zorundadır. Dağlan
eritecegiz. bia engelky en ne var-
sa o engeü mudaka »ytragı?"
Kırmızı plakalaria».
Baykal, butunleşmeyi ıstedi-
ğinı ve bunun gereğını yerine
getırmeye hazır oiduğunu ıfade
ederek. "Atlayın kırmızı plaka-
lı arabanıza, buraya gelin. Ben
adaylıktan çekiliyorum. Eğer
birieşmenin engel bensem, De-
niz Bay kal size feda olsun" dıye-
rek yanştan çekıldığmı açıkladı.
Baykal'ın bu sözlenne delege-
lerden, "Vur \ıır inlesin, Kara-
yalçın dinlesin" sloganlanyla
vanıt geldı.
Bütünleşme sürecini özetler-
ken, iki genel başkamn ımzala-
dığı protokolün, "pazariık bel-
gesi" olmadığını vurgulayan
Baykal. "Bu bizim kendi ünza-
lanmızla güvence altina akJığı-
mızonurumuzdur" diye konuş-
tu. Protokolde, tek aday üzerin-
de uzlaşma olacağı biçımınde
bırıfadeninyeralmadığını kay-
deden Baykal, sözlennı şöyle
sürdürdü:
"Nerede burada bulunması
gerekenler, söz verenler, onuruy -
la bunu vaat edenler niye yok-
lar?" Karayalçın ın, "Tekaday-
lık konusunda tnönü'yü görev-
lcndirdim" şeklındekı açıkla-
masını da yalanlayan Baykal,
"Sayın Inönü'nün böyle bir öne-
riyı kabul ermediğini de kendi
çabamla ögrendhn" dedi
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Namus Meseleleri...
Tımarhanenin birinde iki deli... Ikisi de "ben Napol-
yon'um" diye tutturmuş, ortalığı birbirine katıyoriar ki ba-
şa çıkılacak gibi değil. Sonunda, başhekim bakıyor ki iştn
sonu yok, çağınyor ikisini de yanına ve "Bu gece ikinizi bir
hücreye kapatacağım, sabaha dek ne halt edersenizedin,
hanginizin Napolyon olduğuna karar verin" diyor.
Gece boyunca, iki Napolyon'un(') kapatıldıklan hücre-
den yükselen gulgule kımseyı uyutmuyor. Sabah, gün ışı-
dığında sesler kesilince, başhekim gidip hücrenin kapisı-
nı açıyor...
Içerideki delilerden biri, sağ elini gömleginin düğmeleri
arasından geçirmiş, sol eli ardında kurum kurum kurum-
lanmakta.
Dığeri ise bir köşeye sinmiş...
"Hanginiz Napolyon'sunuz bakalım" diyor başhekim.
Kurumlanmakta olan deli, kafasını şöyle bir sultani çe-
virip "Ben Napolyon'um" diyor.
Başhekim, köşeye büzülmüş olana soaıyor "Ya sen Tam-
sin?"
Beriki, cilveli(!) bir sesle "Ben? Jozefin'im"
diyor!!!
• • •
Hakem kafası seyircinin küfürlerine bozulup, "Namusu-
ma dokunuyordu" diyerek maçı yarıda kesti ya... Ortalığı
bir tartışma götürüyor ki düşünmemek elde değil. "Ya yol
olursa" sorusu herkesın dilinde...
Tartışmanın en ateşli yerinde, kupa kuralannın haberi ge-
liyor "Galatasaray ile Fener eşleşti..."
Ortalık sessizleşiveriyor, kolay mı iki Napolyon'dan biri
Jozefın'leşecekü!
Sessızliği, en bilgemizin sesi bozuyor "llk maç Ali Sa-
mi Yen'de. Fenerliler san-kırmızı kaşkollaha tribünleridol-
durup namusa dokunsalar, yol olup olmayacağmı hep bir-
likte görûnjz!!!"
Galatasaraylı arkadaşlar, Napolyonluklanna dokundu-
rulmasını "sultaniliklerine"yakışır bir incelikle, pekzekice
bulup, gülmeden edemiyorlar.
• • •
Yeraltı dünyasının babalanyla, yerüstü dünyasının "ha-
f/ri//an"(!) birbirlerini yeme hazırtığında.
Kimin elinın kimın cebınde olduğunun çok iyi bilindiği,
ama yalnızca "yetkililer"\n(}) "Omerta" ya uymayı sürdür-
düğü ülkemrzde bir "namus davası "dır(!) sürüp gidiyoıi
llgili ilgisiz tüm kulaklar ilk patlayacak silahın sesine ke-
sılmiş beklıyor... Herkes, silahının dumanını son üfleyenin
"ben Napolyon 'um" (pardon, "ben namusluyum") deme-
ye hak kazanacağı inancındaü!
Ya Jozefinler?
•••
Bendeniz, oldum olası "namus belasına " girişılen işler-
den hoşlaşmamışımdır. "Namusu mesele" ya da "mese-
leyı namus" yapanlara da akıl erdiremem... Ve; ne zaman
birileri çıkıp bu tür meselelerden söz edilse, aklıma hep
Neyzen Tevfik'in dörtlüğü geliverir:
Adem oğlu tuhaftır,
Pek her sözü kaldırmaz
'Eşcinsel' dersin kızar da
'Seversin,' hiç aldırmaz..."
(Neyzen'in son iki satın pek böyle değil ama, ne yapa-
yım "namus oe/as/"!!!)
• • •
Ana fikir: Namusun ayağa düştüğü "çıkar" toplumlann-
da her Jozefin'in düşünde Napolyonluk yatar...
Ana fikrin ana fikri: Namusun beyne yükseldiği "emek"
toplumlannda ne Napolyonlar, ne Jozefinler ve ne de Jo-
zefinleştirilmişler, "hatırlı" sayılmazlar..
Karayalçın cephesi
Aıdaşmaya lıâlâ varabîlirizA>KAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - SHP
Genel Başkanı Murat Karayalçın, Erdal
tnönü veya Aydın Güven Gürkan adı
üzerinde uzlaşma önerisinın ÇHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'dan gelmesine karşın
kabul ettiğini ve tanınan süreden 10 dakika
önce anlaşıldığı yönünde bilgı verdiğini
belirterek "Hâlâ dehşet knndeyinTdedi.
Karayalçın. saat 15.50'de Baykal"ı
aradığında Hikmet Çetin. Onur
Kumbaracıbaşı ile 5 ıl başkanının yanında
bulunduğunu ve görüşme saatınin
bılgisayarda kayıtlı oiduğunu söyledi.
Karayalçın. bütünleşmeyle ilgili
gelişmelenn hükümetı nasıl
etkileyeceğınin, Davos'tan dönecek olan
Başbakan Tansu Çiller ile yapacağı
görüşmenin ardından belirleneceğini
vurguladı
'Tanıklanm var
1
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın,
Cumhuriyet'in konuya ılışkin sorulannı
şöyle yanıtladı
- Kurultay skandala dönüştü. Gelinen
noktayı nasıl değeriendiriyorsunuz?
- Benim anlayamadığım şu: Bırkaç gündür
müthiş gergin bir ortam vardı, herkes bütün
gücüyle "Mutabakat saglansın. anlaşmaya
vanlsın, yanşılmasm, anlaşüsm" diyordu,
ilgili tüm taraflar.
Uzlaşmayı ilçe başkanlanna anlatırken
salon çın çın inhyordu. Anlatamam o
yaratılan coşkuyu. Il başkanlanna
açıkladım, millet ayakta alkışlıyor. genel
merkezin halını görseydiniz, insanlar
ayakta alkışlıyorlar. gözü yaşaranlar
vesaire.
Ve birdenbire haber geldi Deniz Baykal
açıkladı diye. Bunun ne oiduğunu bilmemiz
lazım bizim Yani öneri onlardan geliyor,
ben kurultaya yanm gün kala Sayın
Baykal'a telefon edip tt
Şu iki isimden birisi
olsun, yoksa ben bu kurultaya
katilnûyorunı" desem, o zaman Sayın
Baykal da haklı olarak der kı. "Yahu
nereden çıkardın kardeşim, protokol var.
Protokolü imzalamışsuı. Bunu
söyleyemezsin." Ama önen Deniz
Baykal'dan geliyor ve evet diyorum. Ve
birdenbire karar değiştiriliyor, fikir
değıştıriliyor. Aslında solda birlik konusu
böyle bir çerçeveye oturtulamaz. Bir tıcari
ışlem muamelesı yapılamaz. Bir senet
protestosu gıbı görülemez bu. Ama kaldı ki,
öyle dahı olsa, ben 4'e 10 kala verilen süreden
önce mutabakatı bildırdim, yanımda Hikmet
Çetin, Onur Kumbaracıbaşı vardı. 5 il
başkanım vardı. Zaten bılgısayarlı telefon.
Şimdi ne oldu. ortadan kalktı. Bugün (dün)
"Karayalçın koltuğunun peşindedir" demişler.
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın,
hakkında söylenen sözleri akıl ve vicdanla açıklayamadığını söyleyerek
Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: "O kadar büyük üzüntü duydum ki. Çünkü
seçim yapılsaydı, benim en azından görevimi yani genel başkanlığımı ve başbakan
yardımcılığımı sürdürme olanağım olacaktı. En azından öyle bir olasıhk olacaktı.
Ama mutabakata vardığımı söylediğim andan itibaren ben bütün bu sıfatlanmı
kaybettim zaten. Kesin olarak genel başkan olmayacaktım, başbakan yardımcısı
olmayacaktım."
SHP lideri Karayalçın, bütünleşme kurultayı yerine Dışişlen Bakanlığı makamına gitmeyi tercih etti.
O kadar büyük üzüntü duydum kı. Çünkü
seçim yapılsaydı. benim en azından görevımi
yani genel başkanlığımı ve başbakan
yardımcılığımı sürdürme olanağım olacaktı.
En azından öyle bır olasıhk olacaktı. Ama
mutabakata vardığımı söylediğim andan
ıtibaren ben bütün bu sıfatlanmı kaybettim
zaten
Kesın olarak genel başkan olmayacaktım,
başbakan yardımcısı olmayacaktım.
Dolayısıyla GHP'lı arkadaşlann sözlennı
akılla açıklayamıyorum, vicdanla
açıklayamıy orum.
Hatta Erdal Bey'le konuşmaya gıttiğimde il
başkanım yanımdaydı, sonra dedi kı,
"Efendim ben iyi bir fotoğrafçıyundır, yüz
ifadelerinize baktım, acaba. yani hangi
duygulaıia söylüyorsunuz diye. Erdal Bey
çünkü sizin bu siyasi sonunuz. Ama o kadar
içtendini/ ki, şimdi bu eleştirileri duyunca
çok büyük tepki gösteriyonım" dedı. Erdal
Bey'le konuştum ve Deniz Bey'e
mutabakatımı bildirdim.
Saat 4'e 10 var.
İlçe başkanlanna açıkladıktan sonra geldim
ki, açıklama yapmış, hem de bizim
milletvekıllenni yanına alarak. Ben bunun
şokunu hâlâ yaşıyorum. Ondan sonra
kalkıp "gelmiyorİar, protokolün gereğini
yerine getinniyorlar" diyorlar. Olacak iş mi
bu° Ben hâlâ dehşet içindeyim. Kaldı ki bu
3 dakika önce, 5 dakika sonra hesabı
yapılacak bir şey değil Allah aşkına..
'Bize açıklama yapılmadı'
- Bu aşamadan sonra ne olur?
- Bugün (dün) birleşme genel kurulu
toplanamadı
Biz birleşme genel kuruluna katılamadık,
katılmadık değil, birleşme genel kurulu
toplanamadı imzalamış olduğumuz
protokol uyannca. Çünkü 24 aralık
tanhinde kabul edilen protokole göre,
başkanhk dıvamnın ortak oluşturulması
gerekiyordu.
Dün (önceki gün) saat 5'te, 5.30'da GHP'ye
Başkanlık Dıvanı'nın oluşturubnadığmı ve
oluşturulması çalışmalanna
katılmayacağımızı söyledık. Bunu bir
müeyyide olarak kullanıyoruz dedik. Yani
bu bıze açıklanmalı, neden böyle bir olay
yaşandı, bize söylenmeli.
- SHP kurulta>mdaki geüşmeter nasıl
olabilir?
- Bir kere teknık zorluk var, olağanüstü
kurultaylann gündemi değiştirilemiyor. O
nedenle de bir başka konuyu görüşmemiz
mümkün değil.
Ama birleşme genel kurulunda da karar
alınamamış olduğu için şimdi gündem de
ona göre tasanmlandığından ciddi sıkıntılar
da çıkıyor.
- \'aşanan bu gelişmelerden sonra DYP'yle
SHP'nin koalisyon hükümeti devam edecek
mi? Koalisyon bu durumdan sizce nasıl
etkilenecek?
- Sayın Başbakan gelecek, oturup
konuşuruz.
- Bu kurultay yapılamayınca değjşen bir şey
olacak mı acaba?
- Teonk olarak. hukuken olmaması lazım.
CHP'de toplanılsaydı hükümet gitmış olacaktı.
- Buieşmeyle ilgili orta vadede bir şey var mı?
- Gehşmelen ızleyeceğiz. Ben tavnmı
koruyorum. Anlaşmaya hâlâ vanlabilir,
vanlmalı. Ama artık bugünkü gehşmelen
değerlendirdikten sonra bir karar alacağız.