Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 1995 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
Sovyet dönemine sadık
kalan bir tek gecelerOn yılda her şey değişti. Bir
şey hariç: Pek çok kentte
"kffltflrevi-adındayerei
kulüpler vardı; şimdi de var. Bu
kulüplerde düzenlenen bazı
e|lencelere "30 yaşın
ûzerindekiier gecesi" denirdi;
şimdı de öyle denıyor. Bu
gecelerdeki eğlence biçımi,
ahşkanhklar Sovyet dönemine
sadık kaldı. Yalnız giriş fiyatı
pahalandı. Ama yine de
restoranlara göre bedava
sayılır. Bıraz geçmişi yad
etmek, biraz sıkıntı, biraz
meTak, derken arkadaşımla
yıllar sonra yine "30'luklar
gecesTne gidiyoruz. Öğrencilik
yıllanmda kapıda bilet kesen
teyzeler. yüzüme tatlı sert
bakıp "Yaşın tutmuyor, ama
neyse" tavnyla buyur ederlerdi.
Şimdı "legaT girebilıyorum
artık. Girer giımez vestiyerdeki
paltolara dikkat ediyoruz: Haik
paltolan! Ne güzel. demek ki
burada "yeni RusUr" ve
fahişeler yok! (Gerçı
kafalannın içine gıremezsın ki
insanlann.) Ust kattan, haftanın
-nehaftası yıllann!-
yorgunluğunu atmanızi öneren
miızik ve kahkaha sesleri
geliyor. Gizli bir telaşla
merdivenleri çıkıyoruz.
Yanımızdan yerli malı parfum
kullanan iki genç kız geçiyor.
Demek bu gecelere "kaçak'
giren gençler bayraği
düşürmemişler daha! Eski bir
dostla karşılaşmış gibi
oluyoruz dans salonunu
görünce. Işte herkes kendi
havasında. herkes neşelı. Yeni
yetmelerden 60'lıklara kadar
herkes burada Sankı yıllar
geçmedi. Sankı "Gelişmiş
sosyalist devtet" ve "kalın kaşlı
geıiel sekreter" hâlâ hayatta.
Sanki kapitalist reformlar
uygulamaya konmadı, pahalıhk
ve işsizlik ortaya çıkmadı.
Sanki etnik çatışmalar ve
savaşlar olmadı. Biraz şarkılar
değişti, ama olacak o kadar!
Kadınlar erkeklerden daha
fazla, eskisi gibi. Prensini ve
prensesini bekledıği
gözlerinden belli olanlar var
hâlâ. Bir köşede sessız
oturanlann bu gecelere neden
geldikleri yıllar öncesindeki
gibi bir bilmece. Ve biz yine
dans edenlen çekiştiriyoruz.
Önümüzdeki elli yaşlannda ikı
kadın dans ediyor. Biri kendini
kaptırmış. Öteİci robot gibi
sakin, ayaklannı yerden fazlaca
kaldırmadan sırayla birbirlerine
yaklaştınp uzaklaştınyor. Dans
bitince memnuniyetlerinı,
"Mfizikslz yaşaya'maın!*\ "Ben
deben de!" cümleleriyle
kimbilir kaçıncı kez ilan
ediyorlar. Çok yakın olduklan
tçin onlann dedikodusunu
ancak gülmeye kurulu. biraz
gergince ırileşmiş gözlerimizle
bakışarak yapabiliyoruz. Slow
başlaymca arkadaşımı
kaybediyorum. O kadınlardan
hızlı olanı onu dansa davet
ediyor. Bizimkı. çaresız ve
uysal gözlerle piste yöneliyor.
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
Bense birden içkimi
tazelemem gerektiğinı
anımsayıvenyorum. Dönüşte
önce birbirimizle alay
ediyoruz. Sonra evde kaldığını
düşündüğümüz bir kadının şuh
dansıyla. Ardından buraya kız
arkadaş bulmaya gelmiş ve bir
ona bir ötekine saldıran
delıkanlının "zonınlu olarak"
dans ederken nasıl sıkıldığıyla.
Bu arada gınşte dıkkatımizi
çeken ama sonradan
unuttuğumuz güzel kızlan
başkalanyla çıkarken
görüyoruz. Sonra yine elli
yaşlanndakı kadınlar baskın
yapıyorlar. Bu kez benim de
tutsak düşmem hain bakışlı
arkadaşıma kendı acısını
unutturuyor. Bir sonraki dansı
beklemeden olabildiğince kıbar
tavırlarla. tanıştığımız ve
tanışabileceğımiz insanlann
arasından süzülerek merdiveni
tersine adımlıyoruz. Eski yillan
anımsıyoruz vine. Dışarda ıse
iki saatlığıne terk ettiğimiz o
yeni ülke beklıyor bizi. Biraz
korunabilmek ıçın
paltolanmizı giyiyoruz...
Sel felaketi düzeni altüst etti"Sel felaketinde son durum"-
Almanya'da televizyon ve
radyolann haber bültenleri,
bugünlerde hep aynı cümleyle
başlıyor. Ekranda kırmızı
suratlı bir Rheın çiftçisi
kafasını sallayarak 'Yok' diyor.
"•Eskiden böyle şeyler
oJmazdı." En azından eskiden
bövle şeyler her yirmi yılda bir
fılan olurmuş. Rhein
Nehri'nin saatte iki santim
yükselmesi. kıyılann bir ıkı
gün içinde tamamen sular
altında kalmasi demek.
Kıyılarda tarlalar var; kömür
ve odun taşıyan uzun
mavnalann yanaştığı iskeleler;
gezınti ve mesire verleri ve de
tabıi köyler. kasabalar. Alman
köyleri bizimkılere benzemez.
her biri gerçekte bıze bir
'örnek köy maketi' gibi gelır.
Tezek kokmaz. kaldınmlan ve
alışveriş merkezleri vardır. Her
biri aynı torna tezgâhından
çıkmışı andıran evlerin önünde
Mazda'lar, Passat'lar ve hatta
Mercedes'ler park eder Işte
'sel felaketi'' bu düzeni altüst
etti ve evlerin bodrumlanyla
birinci katlannı 'tslatü.' TV
muhabırleri, özel tulum
pantolonlarla bellerine kadar
suyun içinde kameralara
gülümserken besbellı
kendilerinı Çeçenya'da
hissediyorlardı. Sel baskınlan.
eskiden sadece havanm birden
ısındıği, karlann zamanından
önce eridiği ve yağmurun
olağanın çok üstünde yağdığı
bahar aylannda meydana
gelirmiş. Bu ise Almanya'da
iki yılda ıkinci sel baskını.
Uzmanlar bunu, doğdaki
dengelerin bozulmasına
baglıyor. Bir tür 'tabiatın
BERLİN
DİLEK
ZAPTÇIOĞLU
intikamı' yanı. Sel 'felaketi'
geçcn hafta bir başka olayı,
Auschvvitz toplama kampının
Sovyet askerlerince
kurtanlmasının 50.
yıldönümünü bile bastırdı
neredeysc Auschvvıtz, Yahudi
Soykınmıyla Nazi dehşetinın
simgesiydi. Sanayilcşmiş
yöntemlerle adam öldürme
buluşunun mucidı Nazilenn
bugünkü akıllanmaz torunlan
hâlâ Auschvvıtz' i inkâr ediyor.
Onlara göre gaz odalan ve
finnlar Almanlar tarafindan
değil, onlan karalamak içın
sonradan ingilizler ve
Sovyetler tarafmdan
kamplarda ınşa edıldi
'Auschvvitz yalam' olarak
adlandınlan bu Neonazi
propagandası elli yıldır hıçbir
müeyyideyle karşıiaşmadan
ıfade edilebiliyor. yazılıyor,
yaygınlaştın'ıyordu.
'Auschwitz yalanı', Yahudi
lobisinin baskılan sayesinde
ancak geçen yılın sonunda
ceza kapsamına alındı.
Auschwitz'den tam elli yıl
sonra 'Auschwitz yok' demek
yasaklandı. Alman basını
Auschvvıtz hakkında ne
yazacağını bilemedı. Birkaç
istisna dışında gazetelerde akıl
almaz manşetler vardı:
"Krematoryumlarda yas
tutuMu" diyordu bir gazete.
Auschvvıtz'de vakılanlarla
bugün böyle defhedilmeyi
tercih edenler arasında bir
fark var: Binsi önceden
makinelı tüfek ya da zehirli
Zyklon-B gazı ıle
öldürülmüşken. diğeri kendi
ecelıyle ölmüş oluyor
geneİlıkle. Bu 'kücük' farkı
göz ardı eden gazetecıler,
'kremotoryumlarda yas'
derken, sanki bir cenaze
töreninden haber veriyordu.
"Auschvvitz kurbanlan,
gelecefe ışık tutmalı" dıyen bir
başka gazetenin manşetini
okurken de "Acaba bu
miryonlarca faşizm kurfoanı ne
zaman görevli sayılmaktan
kurtulacak" diye
düşünmekten alamadim
kendimi. Almanya, işte böyle
bir 'felaketler' ülkesiydi geçen
hafta Felaketler, kurbanlar ve
gözyaşlan yenne yağmur.
Auschwitz'in 50. yılında dünya
HAMBURG
ORAL
ÇALIŞLAR
Auschvvitz'in 50. yılıydı.
Polonya'nın bu lanetli
kampına dünyanın dört bir
yanından gelen politikacılar,
kamptan kurtulan Yahudiler,
Nazi vahşetine tepkilerini dile
getirdiler. Aralannda çok
sayıda ünlü politikacının da
dün Auschvvitz'den televizyon
ekranlanna yansıyan
görüntüleri, insanm aklına 50
yıl sonra ne degişti sorusunu
getiriyordu. Şuanda
Almanya'da HMer
yönetiminde değil, Polonya'da
nazi işbirlikçileri yok,
Rusya'nın başında StaHnci bir
iktidar bulunmuyor. Bir başka
ifadeyle dünya, Ikini Dünya
Savaşı'nın kan dökücü
yöneticilerinin elinde değil.
Hemen birçok yerde
parlamenter dernokrasiler
hüküm sürüyor. Bu tabloya
bakınca artık bir zulüm
devrinın, bir vahşet devrinin
kapandığım düşünebilirsiniz.
Ancak ne yazık ki dünyanın
önde gelen birçok liderinin
katıldığı bu tören sürerken
dünyanın dört bir yanında
binlerce insan farklı dinden.
farklı ırktan ve farklı
mezheplerden olduklan için
öldürülmeye devam ediyordu.
Çecenya'da, Bosna-Hersek'te,
Afrika'da, Afganistan'da,
Türkiye'de insanlar
farklılıklan nedeniyle ölümle
burun bunına yaşıyorlardı.
Almanlar, Hitler dönemini
üzüntû ve acıyla andıklannı
söylüyorlar. Alman
politikacılar, geçmişlerindeki
bu karanlık tarihi
affettirmenin çabası içindeler.
50. yddönümü için düzenlenen törenlere katılanJar, kampın ortasından geçen tren raylannın ûstünü yüzlerce mumla süslediler.
her yerde törenler
düzenleniyor, konuşmalar
yapılıyor, makaleler yazılıyor.
ıkinci Dünya Savaşı
kurbanlannın anısına anıtlar
dikiliyor. Toplama kamplan
birer ibret müzesi olarak
korunuyor. tlkokuldan
başlayarak Avrupa'nın bütün
ülkelerinde öğrenciler,
gruplar halinde toplama
kamplanna ziyarete
götürülüyor. Yani Avrupa,
kendi karanlık tarihini bir
ibret dersi olarak sürekli
hafızalarda canlı tutmaya
çalışıyor. Bu eğitimler yapılır,
törenler düzenlenirken aynı
Avrupa'da, aynı Almanya'da
renkleri, dinleri, dilleri farklı
yûzbinlerce insan, ne yazık kı
korku içinde yaşamaya devam
ediyor. Kolingen ve Möln
katliamlannın korkusu burada
yaşayan bütün yabancılann
yüreğini sarmış durumda.
Auschvvitz'in 50. yılının
büyük törenlerle lanetlendiği
1995 Almanyası'nda.
yabancılar. Neo-Nazilerin
yeni eylemlerine karşı
kendilerini nasıl
savunabileceklerinin hesabını
yapıyorlar. Ünlü politikacı
Elie \VeiseL Auschvvitz'den
kurtulan bir Yahudi olarak
dünkü törenlerde duygulannı
çok güzel ve etkili dile
getirdi. Yahudiler, tkincı
Dünya Savaşf ndan bu yana
kendilerine yapılan insanlık
dışı zulmü teşhir etmek
konusunda militan ve etkili
bir çalışma yürütüyorlar. Bu
çabalanyla insanlığın zulüm
dolu hafızasına etkili bir baskı
yapıyorlar. Insanoğlunun en
büyük zaaflanndan biri çifte
standartlı olması ve seçici bir
belleğinin bulunmasıdır.
Örneğin. Yahudiler
kendilerine yapılan zulmü
teşhir ederken iyi bir bellek
yaratıyorlar. Ama aynı
Yahudilerin belleğinde
onlarca yıldır yersiz yurtsuz
tsrail bombalan altında
yaşamını yitiren Filistinlilere
yer yok. Aslında başta kendi
tarihimiz olmak üzere hep
bıze yapılan zulümleri
hatırlanz. Ve onlan protesto
ederiz. Ama başkasına
yaptıkJanmızın kendi
belieğimızde ve kendi
tarihimizde hiçbir zaman yeri
olmaz. Auschvvitz'in 50 yıl
sonra belkı de en büyük
anlamı: insanlığın belleğine
'çifte standarttan vazgeç'
çağnsını yapması olacaktır.
Bir gün Almanlar yabancılan
düşman görmekten
vazgeçerlerse. birlikte
yaşadıklan farklı dillerden ve
kültürlerden insanlara eşit
bakabilırlerse Auschvvitz'i
gerçekten doğru
değerlendirmiş olacaklardır.
Bu ders, her ulus için geçerli.
BÜNYAN KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo: 1992/657
Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı
Ibra him Ulutürk mirasçılan aleyhine mahkememize açılan
kadastro tes pitine itiraz davasınm yapılan duruşmasında ve-
rilen ara karan gere ğince:
Davalı mirasçılanndan Abbas Ulutürk, tüm aramalara rağ-
men tebligata yarar açık adresi tespit edilemedığinden adı
geçenlere dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edileme-
mıştir.
Mahkememizde yargılaması devam eden Samağır Köyü
Berdilik mevkiinde 106 ada, 42 parsel sayıh taşınmaza iliş-
kin ibraz etmek iste diklen belgeleri duruşmanın bırakıldığı
3.4.1995 günü mahkememize ibraz etmesi ya da kendilerini
bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde davanın yokluklannda
devam edeceği ve karar verileceği hususu da va dilekçesi ye-
rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 3425
İLAN
T.C.
BÜNYAN KADASTRO
MAHKEMESÎNDEN
DosyaNo: 1992/605
Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı
Yusuf Ceylan mirasçılan aleyhine mahkememize açılan ka-
dastro tespitine itiraz davasınm yapılan duruşmasında veri-
len ara karan gereğince:
Davalı mirasçılanndan Ayşe Ceylan, Huri Ceylan ve
Ömer Cey lan, tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık
adresi tespit edileme diğinden adı geçenlere dava dilekçesi
ve duruşma günü tebliğ edile memiştir.
Mahkememizde yargılaması devam eden Samağır Köyü
Şehiryolu mevkiinde 101 ada, 81 parsel sayılı taşmmaza iliş-
kin ibraz etmek iste dikleri belgeleri duruşmanın bırakıldığı
2.5.1995 günü mahkemernize ibraz etmesi ya da kendilerini
bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde davanın yokluklannda
devam edeceği ve karar verileceği hususu da va dilekçesi ye-
rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 3426
İLAN
T.C.
HAYDARPAŞA
GÎRÎŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzce Tam JCımyevi Mad. Dah. Tic adına tescilli
33145 20.7.1992 günlü giriş beyannamesinden kaynaklanan
363.870.000 ge Iir eksiği 11.633.000 TL KKDF 116.325.000
Destekleme Fiyat Istik rar Fonu ıle ılgılı olarak yapılan tebligatı-
mız, adres yetersizliği nede niyle ıade edildiğınden ve tebligata
sarih başkaca adres bulunamadı ğından tebligat yerine kaim ol-
mak üzere 7201 sayılı kanunun 28. ve 29. maddelen gereğince
ilanen tebliğ olunur. Basın: 4044
İLAN
T.C.
BÜNYAN K.4DASTRO
MAHKEMESt'NDEIN
DosyaNo: 1992/629
Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı
Ali Yalnız mirasçılan aleyhine mahkememize açılan kadast-
ro tespitine itiraz davasınm yapılan duruşmasında verilen ara
karan gereğince:
Davalı mirasçılanndan Şahin Yalnız, Hatice Yalnız, Saadet
Yal nız, Zöhre Yalnız ve tüm aramalara rağmen tebligata ya-
rar açık adre si tespit edilemediğinden adı geçenlere dava di-
lekçesi ve duruşma günü tebliğ ediiememiştir.
Mahkememizde yargılaması devam eden Samağır Köyü
Mantar lık mevkiinde 105 ada, 267 parsel sayılı taşınmaza
ilişkin ibraz etmek istedikJeri belgeleri duruşmanın bırakıl-
dığı 3.4.1995 günü mahkeme mize ibraz etmesi ya da kendi-
lerini bir vekille temsil ettirmesi. aksi halde davanın yokluk-
lannda devam edeceği ve karar venleceği husu su dava di-
lekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın:3424
BUNYAN KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1992/848
Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı Yu-
suf Özbek aleyhine mahkememize açılan kadastro tespitine iti-
raz davası nın yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğin-
ce:
Davalı mirasçılanndan Zübeyde Özbek, Gülfidan Özbek,
Asiye Özbek, Ekrem Özbek, Sevim Özbek, Emine Özbek, Er-
güner Özbek. Hüseyin Özbek, tüm aramalara rağmen tebligata
yarar açık adresi tespit edilemediğinden adı geçenlere dava di-
lekçesi ve duruşma günü tebliğ ediiememiştir.
Mahkememizde yargılaması devam eden Samağır Köyü
Berdilik mevkiinde 106 ada. ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin
ibraz etmek iste dikleri belgeleri duruşmanın bırakıldığı
15.2.1995 günü mahkememi ze ibraz etmesi ya da kendilerini
bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde davanın yokluklannda
devam edeceği ve karar verileceği hususu da va dilekçesi yeri-
ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 3427
İLAN
T.C.
HAYDARPAŞA
GtRtŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzce Tam Kımyevi Mad Dah Tic adına tescilli
5035 sayılı 9.11 1992 günlü gınş beyannamesinden kaynaklanan
691.567. 000 TL gelir eksiği 22.1 14.000 .-TL KKDF
221.136.000 TL Destekle me leme Fiyat tstıkrar Fonu ile ilgilı
olarak yapılan teblıgatımız adres yetersizliği nedeniyle iade eail-
diğinden ve tebligata sarih başkaca ad res bulunamadığından teb-
ligat yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı kanunun 28. ve 29.
maddelen gereğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 4050
İLAN
T.C.
GAYRİMENKIIL AÇIK ARTTIRMA tLANI
ANTALYA 2. SULH HLKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMl RLLĞL'NDAN
Esas: 1995/5
Antalya Merkez Güzeloba köyü 5474 ada. 4 parselde kayıtlı ta
şınmaz, Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1993/1206 esas,
1994/711 sayılı karan gereğince satılacaktır.
Tapu kaydına göre satışa konu parsel 1207 m2 genişliğinde
olup, üzerinde basit vapı tarzında evler ile muhtelıf cıns ve yaşta
ağaçlar bulunmaktadır.
Parsel. meskün sahada yer almakta ve aynk nızamda 2 kat ın-
şaata müsaıttır. Mahallı rayiçlere göre arsa. m2'si 1.000.000
TL'den, üze rındeki muhtesatlarla birlikte, muhammen bedelı
1.320.430.000 TL' dir.
1. Satış, 28.3.1995 günü saat 11.00-11.10 arasında Antalya
Adliye Sarayı kat: 3 no: 22'de açık artttrma ıle yapılacaktır. Bu
satışta değeri nın %75'inı bulmadığı takdırde. 7.4.1995 günü ay-
nı yer ve aynı saatte 2. arttırma yapılır. 2. arttırmada ıse değeri-
nın %40 ve mahkeme mas raflannı geçtığı takdırde, en çok arttı-
rana ıhale edilecektır.
Satış peşin para ıledir. ancak ısteyen alıcıya 20 günü geçme-
mek üzere mehil verilebılır. Satışa iştirak edenler, değerin %20'si
nıspetin de temınat yahrması şarttır.
fhaleye iştirak edelerin şartnameyi görmüş ve münderecatını
kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgı almak isteyenlerin me-
murluğumu zun 1995 '5 esas sayılı dosyasına başvurmalan ilan
olunur.
Basın: 3807
'İmha kam
acısı unutu'
oı nın
madıAlmanlar Ikinci Dünya
Savaşı'nda Polonya'yı işgal
ettiklen sırada Auschvvitz
bölgesınde tanhe adı "imha
kampı" olarak geçen bir
toplama kampı kurdular.
Milyonlarca masum sivil
Yahudi bu kampta Nazi
subaylan tarafından ışkenceden
geçırilerek topluca yakıldılar.
İnsanlığın bu en utanç verici
rezaleti üzennden tam elli yıl
geçti. Ancak imha kampından
sağ kurtulmayı başanp bugün
hayatta kalanlarla, o günlerin
izlerinı taptaze belleklerinde
taşıyanlar içın geçmişin bir
kabus gibi üzerlerine çöken
hatıralanndan duyduklan
ısdırap hâlâ geçmedi. Geçen
hafta Natanya'da meydana
gelen ve 19 Israil askerinin
ölümüyle sonuçlanan
bombalama eylemının tüm
lsrail halkı üzerinde derin bir
etkisı olmuştu. Buna rağmen
bir sonraki gün, Auschvvitz'den
sağ olarak kurtulmayı
başaranlar kasvetli bir hava
altında imha kampının 50.
kurtuluş yıldönümü ıçın
Kudüs'te bir araya geldiler.
Devlet töreni altı milyon
Yahudi'nin sembolik
mezarlannın bulunduğu Yad
Vashem'de başlatıldı. Mezarlar
çelenklerle donatıldı. Kamptan
kurtulan bir Yahudi
**Aushwftz'i hlç terk etmeden
her gece ora>a geri
dönüyorum"" derken sağ olarak
kurtulan dığerlerinın
duygulannı özetler
gözüküyordu. Artık çok yaşlı
olan kamp esirleri kıminın başı
bir yakınının omuzuna yaşlı
kiminın eli bır arkadaşmın
eline sıkı sıkı sanlı. geçmişin
acılannı unutmak istıyor
gibiydiler. Orada bulunanlar
sadece Yahudi mağdurlar
değildı. Auschwitz Müzesi'nın
Uluslararası Başkanı anına
törenine katılanlan yalnız
TEL AVİV
NEŞE
ÖNEN
bırakmamak ıçın Vıyana'dan İ
gelmiştı ve kendisi de bır
Auschvvitz mahkûmuydu. Bir
başka Polonyalı Katoİik kamp
mahkümu ıse ölen Yahudileri
anmak için seksen sekiz nolu
hapıshane ünıformasını giyerek
törene katılmıştı. Kamp
mahkûmlanna yanı sıra
Auschvvıtz'e komuta eden eski
JCızılordu Generali >'asfly
Petrenkobile oradavdı. Tüm bu
manzara arasında en acı veren
görüntü. bu yılkı anma töreni
için Polonya hükümetinin Yad
Vashem'e hedıye ertığı ve
milyonlarca Yahudı'yı ölüme
götüren bir yük katannın raylar
üzennde ürküntü veren
duruşuydu. Yad Vashem'deki
anma törenıntn yanı sıra
Kudüs'te de binlerce kamp
mağduru bir toplantı yapmak
üzere bir araya geldi. Toplantı
önâesi bir ilan tahtasına asılan
listede "imha kampında"
ka> bolaa ve sağ olduğu tespit •,
edılen yakmlannın isımlerini
umutla arayartlar vardı. Ne
yazık ki çoğu elli yıl aradan
sonra hâlâ bekledıği mucizeyi
bulamadan evinın yolunu tuttu.
Bazılan da bu yıl yapılan anma
yıldönümü etkınlıklerinden
dolayı Yad Vashem
organizasyonunu yetersiz
kalmakla suçlayarak toplantıya
katılmadı. Toplantıda lkıncı
Dünya Savaşı yıllanndan
bahsedildiğinde dinleyiciler
sessizce ağlıyordu. Bır
konuşmacıysa hatırlatmasıyla
hüzünlü yüreklere su serpti.
"Hotocoust'un tek gercek amd
tsrail devletJdir."
İngiliz ulusal
kimliğinin belgeleri
İLAN
T.C.
HAYDARPAŞA
GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzce Tam Kimyeyı Mad. Dah. Tic adına tescilli
52153 sayılı 31 8.1992 günlü giriş beyannamesinden kaynakla-
nan 108.124. 000 TL gelır eksiği 3.457.000 KKDF 34.566.000 .-
TL Destekleme le me Fiyat Istıkrar Fonu ıle ilgili olarak yapılan
tebligatımız adres ye tersizlıği nedeniyle ıade edildiğınden ve
tebligata sanh başkaca adres bulunamadığından tebligat yerine
kaim olmak üzere 7201 sayılı ka nunun 28. ve 29. maddeleri ge-
reğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 4048
İLAN
T.C.
HAYDARPAŞA
GÎRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzce Tam Kimyevı Mad. Dah. Tic adına tescilli
31245 sayılı 20 7.1992 günlü gins. beyannamesinden kavnakla-
nan 354.277. 000 TL gelır eksiği 11.326.000 .-TL 'KKDF
113.259.000 TL Destekle me leme Fiyat Istıkrar Fonu ıle ilgili
olarak yapılan teblıgatımız adres yetersizliği nedeniyle ıade edil-
diğınden ve tebligata sarih başkaca ad res bulunamadığından teb-
ligat yenne kaim olmak üzere 7201 sayılı kanunun 28. ve 29.
maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 4046
Evrim kuramının babası
Charles Darvvin'ın. Büyük
Okyanus'dakı adalardan
topladığı kelebeklen.
Londra'da Victoria and Albert
Müzesf nde vıtrinde
görebiiirsiniz. Müzeden özel
izinle kelebeklerin içinde
bulunduğu çekmeceleri bizzat
açıp. özenle yan yana
dizildikleri tepsilere çok
yakından, büyüteçle
bakabilirsiniz. lngilizlerin
belge ve kayıt merakına sadece
tek bir örnek bu. Ve sadece
doğa bilimlerinde de değil.
Sosyal bilimlerde de kayıt ve
kanıt. esas. Bunun için her yıl
ocak ayında telefon rehberi
kadar kahn ve aynntılı bir kitap
yayımlanıyor Majestelerinin
Basımevi tarafından. Adı:
Sosyal Eğilimler Yıllığı.
Sosyal eğilimlerden kasıt, şu
sorulara yanıt bulmak: Geçen
yıl bu halk ne düşünmüş, nasıl
yaşamış, neler istenıiş, neler
yapmış, nasıl yapmış, neden
yapmış? Sosyologlanmızın
Türkiye için rüyalannda bile
göremeyecekleri zengınlikte bır
bilgi hazinesi bu. İngiliz yaşam
biçiminin. tutum ve değer
yargılannın referans kitabı.
Lafı uzatmadan örnekler
verelim: Geçen yıl bu ülkede
yaşayan herkese adam başına
günde 140 litre su düşmüş. Ve
bu suyun üçte biri, 50 litre
kadan her gün tuvalet sifonuyla
çekilip kanalızasyona gihniş!
Boşanmalar artmış. Artık, her
iki evlilikten biri boşanmayla
sonuçlanıyormuş. Boşanıp da
evlenmeden. çocuğunu tek
başına büyüten kadınlann
sayısı da. Kadınlar daha geç
evlenmeye, daha geç çocuk
sahibi olmaya başlamışlar.
Meslek sahibi kadın ve
erkekler, zamanlannın daha
büyük kısmını ev dışında
LONDRA
EDtP
EMtL
ÖYMEN
geçirmeye başlamışlar. Bu
yüzden hazır yemek satan
yerlerin cirolan geçen yıl daha
da artmış. Ücret dılımleri
arasındaki fark, geçen yıl
çoğalmış. Yüksek gelır
gruplannda ücretlere zam hızlı,
düşük gelir gruplannda ise
yavaş olmuş. Bu nedenle gelir
gruplan arasındaki fark
büyümüş. İngiliz siyaset
sahnesinden çekilip gittiği
halde, Drakula gibi. herkesin
yüreğme saldığı korkusu hala
süren Başbakan Thatcher,
lstatistik Örgütü'nün Sosyal
Eğilimler Yıllığı'nı sansür
etmişti. Çünkü Thatcher
yıllannın. zengını daha zengin,
yoksulu daha yoksul eden
sosyal siyaseti, yıllığa
yansımıştı. Thatcher'ın isteği
üzerine 300 sayfadan 200
sayfaya ındirildi. Yayından
önce hükümet, yıllığı
denetleyecekti. Sansür sonucu.
bazı konular yayından olduğu
gibi çıkartıldı. Thatcher'dan
sonra ise Sosyal Eğilimler
Yıllığı, eskisi gibi sansürsüz
yayımlanmaya başlandı. Şu
örnekler, tngiliz toplumundaki
son durumu yansıtan birkaç
yüz göstergeden birkaçı:
Erkeklerin intihar olasılığı,
kadınlara bakışla üç kat fazla.
Yetişkinlerin yüzde 85'i çevTe
konusunda kaygılı. 21 yaş
grubunda her 7 kışiden biri,
ödeme yaparken, paranın
üstünü hesaplayamıyor... Ve en
popüler tatil adresi, artık
lspanya değil, Fransa.