28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yavın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava# Yazıışlerı Müdürlerı. lbrahim Vüdız. Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber MeTkezı Müdurii. Hakan Kara # Görsel Yönetmen- Fikret Eser DışHaberler Ergun Balcı • lstıhbarat YalçınÇakır 0 Ekonomr Bülent Kızanhk • Rad>o-TV Uygar Eremektar • Külrür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yüceltnan 0 Yurt Haberler: Mehmet Saraç 0 Makaleler. Sami Karaören 0 Çevıri Sevfettin Turhan 0 Düzeltme Abdnllah Yazıcı Ya>ın K u r u l u . l l h a n S e l ç u k (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya. Şükrao Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Ankara Terasılcısr Mustafa Balbav 0 Haber Müdürir Doğaa Akın Atatûrk BuKan No. 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020(7hat), Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısi SerdarKızık, H. Ziya Blv 1352 S. 23 Tel. 4411220, Faks 4419117 0 Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu. inönüCd. 119 S N o l Kaf.l, Tel- 3522550, Faks-3522570 Müessese Müdurii. Erot Erkut 9 Koordınatör AhroetKorulsan#V[uhasebe Bülent Yener 0 ldare Hüseviıı Gürer 0 lşletme. Önder Çeük • Bügı-lşlem. Nafl tnal • Bılasayar Sıstem- Mürüvet Çiler • Reklam: Reh» Iytman • Halkla llışkılcr Nurten Berksoy YayımlayaD ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş Tûrkocagı cad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 tstanbul Tel (0212ı 512 05 05 (20 hat). Faks (0'212> 513 85 95 28OCAK1995 lmsak: 5.44 Güneş:7.12 Öğle: 12.24 tkindil4.58 Akşam: 17.22 Yatsı: 18.45 Lapidus'un « hatlara bakışı • Haber Merkezi - Pans'te arka arkaya düzenlenen defilelerle ünlü modacılann ılkbahar, yaz modelleri tanıtjlmaya devam edıyor. Fransız modacı Olıver Lapidus'un ilkbahar, yaz koîeksıyonu da bu defileler dızısinin bır parçasıydı. Lapidus'un tasarladığı gıysiler önümüzdeki mevsime damgasını vuracak gibi görünüyor. Lapidus'un tasanmlannda kadın hatlannı ağrr başlı bır şekılde ortaya çıkarması dikkat çekti. (Fotoğraf: REUTER) Aksigorta'dan egitim programı • tstanbul Haber Servisi - Aksigorta'nın ılk ve orta derecelı okullardaki öğrencılere yönelık, yangın güvenlığı ve depremden korunma konusunda başlatacağı egıtım programı dün Sabancı Centerda düzenlenen bır toplantıda tanıtıldı. Toplantıda, Sabancı Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı ile Aksigorta Genel Müdürü Ercan Mutlu ve murahhas aza Emıne Kamışlı hazır bulundu Cardura tanmiıyor • Haber Merkezi - Pnzer ılaç firması, doksazosin etken maddeli yüksek tansiyon ilacı Cardura'yı 12 ilde düzenlediği 'Hıpertansiyon ve Kroner Risk Faktörlerinden Korunma ve Tedavide Doksazosin' başlıklı sempozyumlarla hekimlere tanıtıyor. Türkıye çapında 1700'hekimın katılacağı 20 sempozyum 30 ocak tanhine kadar sürecek. ISSOS'95 Fuarı • Haber Merkezi-2. Uluslararası Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz ve Tesisat Sistemleri Fuan ISSOS'95, açıldı. Açılışı. Beyoğlu Belediye Başkanı Nusret Bayraktar \e İstanbul Vali Yardımcısı Osman Demir tarafmdan gerçekleştinlen fiıar büyük ilgi görüyor. Almanya, Polonya, Belçika başta olmak üzere pek çok ülkeden katılımla firma sayısı 100'ü astı. 'S.O.S panel ve seminerleri' ISSOS'95'in ilk günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Kahraman Emmioğlu'nun yaptığı açılış ile başladı. JL aı Okullara başvuru için gerekli not ortalaması 3.5'ten, 4.5'e çıkanlacak Süper lise barajı yükseliyor EMtNEKAPLAN ANKARA - Mıllı Eğitim Bakanlığı, eğitim kalitesini yükseltmek ve siyasi baskılarla sayılannın süreklı arttınlması- nı engellemek için süper liselerde "not or- talaması barajını" 3.5'ten 4.5'e çıkarma- yı amaçlıyor. 1992 -1993 yılmda28 okul- da pilot uygulamayla başlatılan süper li- seler, veli ve öğrencilerin yoğun ısteği ve siyasi baskılarla son 3 yıl içerisinde 9-10 kat arttınldı. Yabancı dıl öğreniminde tercıh edilen okullar sıralamasında üst sıralarda yer alan ve halk dilınde "süper Hseler" olarak bılinen yabancı dıl ağırlıklı liselerin "ka- yrt ve kabul koşullan" yenıden düzenle- nıyor. Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğre- tım Genel Müdürlüğü'nce Yabancı Dil Ağırlıklı Lıseler Yönetmeliği'nde değı- şiklik yapılmasına yönelık hazırlanan tas- •Son 3 yıl içerisinde süper lise sayısının 28'den 247'ye, öğrenci sayısının da 5 binden 51 bine çıktığını vurgulayan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, velilerin ve siyasi çevrelerin baskısıyla okul sayısının olanaklann üzerinde arttmlmasının eğitim kalitesini düşürdüğünü, bunun için de barajı yükseltme yoluna girtiklerini belirttiler. lak Talim ve Terbiye Kurulu'na sunuldu. Yönetmelikte değiştirilmesi öngörülen maddelerin basında "kayrt ve kabul koşul- lan"nı düzenleyen 8. madde geliyor. Sü- per liselere başvuracak öğrencilerin dip- loma notlannın en az 3.5 olması gerekti- ği belirtılen 8. maddenın şu biçımde de- ğiştirilmesi öngörülüyor: "Bu okullann hazırlık suııflanna orta- okuL ilköğretim okulu ile liselerin orta kı- sımlanndan mezun olan ve diploma notu en az 4.50'den yukan olan öğrencüer ön kayıt için başvurabilir. Başvurular. diplo- ma veya mezuniyet belgesinin asdlanyla okul müdürlûğüne yapüır." Yönetmelikte yapılacak yeni düzenle- meyle, süper liseler arasında öğrenci na- killerine kolaylık getirileceği belirtildı. Bakanlık yetkilileri, yeni düzenleme ya- pılmadan önce okullarda ön araştırma ya- pılacağını belirterek not ortalaması 4.5 'ten yüksek olan öğrencılenn sayısının belirleneceğıni kaydettiler. Yetkililer. şu görüşleri dile getirdiler: "Okullardan gelecek araştırma rapor- lanna göre not ortalamasının sının belir- lenecek. Not ortalamasının en az45 yapıl- ması planlanıyor. Öneri değerlendiriİecek. Ancak barajın 4'ten aşağı indirilmesi dü- şünülmüyor. Velilerin yoğun istekleri so- nucu çok büyük siyasi baskıiara maruz kahyoruz. Bu nedenle de süper liselerin sa- yısı sürekli arttınlıyor. Eğer not barajı yükseltilirse, hem bu okullarda kalite da- ha da artacak hem de başvuracak öğren- ci sayısı azahrsa yeni şubelerin açümasına gerek kalmayacak." Eski Milli Eğitim Bakanı Köksal Top- tan döneminde 1992 - 1993 öğretim yı- lında uygulamaya konulan süper liseler, ilk olarak 19 ilde 28 okulda 5 bin öğren- ciyle eğitime başladı. Okul sayısı 1993 - 1994 öğretim yılında 123'e, 1994-1995 öğretim yılında da 247'ye çıktı. Öğrenci sayısı ise 3 yıl içinde 5 binden 51 bine ulaştı. Süper liselenn sayısında son 3 yıl içinde 9 kat artış görüldü. Ayvalık'ta zeytinyağlı yemek şöleni•Zeytin ve zeytinyağı Akdeniz bölgesi insanının binlerce yıldır bildiği ve yararlandığı inanılmaz bir hazine... Zeytini yiyorsunuz, yağ çıkanyorsunuz, pirina adı verilen küspesinin yağından sabun yapıyorsunuz, pirinayı ve zeytin çekirdeğini yakacak olarak kullanıyorsunuz... Kış ortasında, yaz esintisi İstanbul Haber Servisi - Kış mevsuninin tam ortasında bulunmamıza karşıo. dondur- ma üretici firmalan, 1995yaz mevsiminin hazırhklann] şimdiden tamamladı. Çorlu'da- ki fabrikasuıda üretim yapan, Ünilever'in Türkive Temsilcisi Algida ise yeni dondur- ma çeşitlerini dün Svvissotel'de düzenlediği basın toplanüsında tanıttı. Algida Pazarlama Müdürü Hakan Behlil. gcrcktiği kadar alındığında sağlığa faydalı olan dondurmanın Türkiye'de de "4 mevsim boyunca" tüketilmesini amaçladıklarını söyledi. Algida'nın 1995 için pivasava sürdüğü yeni ürünler arasında, çocuklar için "İbibik", "Tini Mini" her yaştan tüketici için ise ~Big Tofr", "Magnum Beyaz". "NVlnner Hindistan Cevizi'*. ev için "Carte D'or" ve toplu tüketim yerleri için de "Catering" serisi yer alıyor. Algida'nın yeni ürünkrinin tanıtımı ise çocuklann yer aldığı ilginç bir show ile yapıldı. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) Muğla Valisi, halkm 'bacalı sanayi'nin girmesini istemediğini söyledi Aytaman'dan Akçalı'ya santral restiİZMİR (Çumhuriyet Ege Bürosu) - Muğla Valisi Lale Aytaman, kendı ıl sı- nırlan içindeki üç termik santralın yarat- tığı kirlilikten yakınırken Gökova Santra- h'na ilişkin Çevre Bakanı Rıza Akçalı'ya rest çekti Aytaman, termik santrallann bacalanndan çıkan duman "katbekatfaz- layken' Muğlalılara kendı ev lennde kalı- tesiz kömür kullanma yasağını uygulat- makta zorluk çektiğini söyledi. Bu arada deneme üretimi adı altında çalıştınlan Kemerköy (Gökova) Termik Santralı'nın çevreye yönelik etkilennın belırlenmesı için bilimsel bır rapor hazırlanmasını is- teyen Aytaman, bilimsel raponın kısa sü- rede ellerine geçmemesi durumunda santralı kapatmak durumunda kalabıle- ceklenni bildirdi. Çevre Bakanı Rıza Akçalı'mn Ege De- nızi'ne kıyısı olan il ve ilçelenn yerel yö- neticileri ile yaptığı 'Ege Kıyı BölgesiÇev- re Sorunlan Toplantısı'nda Muğla Valisi Lale Aytaman, Türkiye'nin en önemli tu- rizm merkezlerinden birisi olmasına kar- şın üç termik santralın birden çalıştınlma- sına dikkat çekerek bu konudakı sıkıntı- lannı dile getırdi. Aytaman, Muğla'nın doğal ve arkeolojik değerlerinin korun- •Muğla Valisi Lale Aytaman, termik santrallardan çıkan duman kat be kat fazlayken, Muğlalılara kalitesiz kömür yasağını uygulatmanın zor olduğunu belirterek, Çevre Bakanı Akçah'yı uyardı. ması gerektiğini vurgulayarak Muğla hal- kının da artık il sınırlan içine 'bacab sa- nayin'nın girmesini istemediğini, ancak haİkın kirleticı sanayi istemediğı Muğ- la'da bacalı sanayinin en kirleticisi olan termik santrallann çevreyi kirlettiğini kaydederek sözlenni şöyle sürdürdü: "Muğla, üç termik santralı birden ba- nndınyor. Belki 20 yıldır çalışan Vatağan ve diğer iki santralın desiilfürizasyon üni- teleri bulunmuvor. Vatağan için deşarj iz- ni ve ruhsatı alindı. diğetieri için de yasal bekçiliğimizi yapmaktayız. Ote yandan Muğla'da hava kirliliğini önlemek amacıy- la kaiheti kömür kullanımı konusunda ba- zı önlemler aldık ve bu nedenle geçen yıla göre hava kiriiliği ilimizde yüzde 50 ora- nında azaldı. Ancak. kalitesiz kömür kul- lanımına getdrdiğimiz yasaklann uygula- tümasında bazı sıkıntüannuz var. Halk, kendi evindekinden kat be kat üzerinde duman çıkaran termik santrallara baka- rak getirdiğimiz yasaklan anlamakta zor- luk çekiyor. Biz. aldtğımız önlemlerin müs- pet sonuçlannı halka anlatmaya çalışıyo- ruz, Muğla gibi önemli bir turiznı merke- zindebu üç tesisin kûietki unsurlarmı en- geüeyecek tedbirlerin alınmaması çok üzücü bir otay." t< Gökova'yı çalı^tırtmayız" Bu arada Gökova Termik Santralı'na ilişkin sorunlan da anlatan Vali Aytaman, Kemerköy (Gökova) Termik Santralı'nın deneme üretimi adı altında çalıştınldığı- nı. ancak çevreye zarar verip vermediği- nin bilinmediğinı belirterek bu konuda bir bilimsel rapor hazırlanması içindefa- larca ilgili kurumlara başvurmalanna kar- şın bır yanıt alamadıklannı söyledi. Ay- taman. böyle bır raporun hazırlanmama- sı durumunda Mahalli İl Çevre Kurulu olarak santralın çalışmasını engelleye- ceklenni bildirdi. Aytaman bu konuda da şöyle konuştu: "Deniz kirliliğivle bağlan- tüı olarak şu anda en önemli sorunlardan biri de Gökova Santralı. SantraL denizden su alıp ısıtma sisteminden geçirerek deni- ze deşarj ediyor. Biz Mahalli Çevre Kuru- lu olarak santralın kirliliğc yol açıp açma- dığmın betirlenmesi için bilimsel bir araş- tırma yapılmasını talep ettik. Bu santra- hn deneme üretimi bir yd sürecek ve bu sü- re içerisinde o canun körfezin kirtenmesi söz konusu. Körfez zarar görecek mi gör- meyecek mi belli değil. Biz çok büyük bir çıkinaz içerisindeyiz. Doğal dengeler üze- rinde tahribat oluyor mu. en kısa zaman- da tespit edilmesi lazım. Defalarca TEK Genel Müdürlüğü, ÇevTe,Sağhk ve Ener- ji bakannklanna bilimsel rapor hazırlan- ması için başvurduk. Bize bir sürü pürüz çıkardılar. Bir süre daha rapor gelmezse, Mahalli Çevre Kurulu olarak santralın çalışmasını engelleyeceğiz.'' Gökova Santralı konusunda turizm şir- ketleri, çevTeciler ve Batı basınının bas- kılan altında bulunduklannı vurgulayan Vali Aytaman, santralın çevreye zarar ver- meyeceğıne ilişkin ellerinde bir bilimsel rapor bulunursa, bu baskılara rahatlıkla yanıt verebileceklenni bildirdi. LEYLA TAVŞANOĞLU Eski bir Rum evi... Kapısının üstünde yapıldığı tarih yazılı: 1908.. lçeri gıriyoruz. Tavanda tahta kirişler. Taş duvarlann sıvası yer yer dökülmüş... Yayvan abajurlu lambalar ölgün bir ışık salıyor... Içeride mis gibi zeytinyağı kokusu... Burun delıkienmızı dolduran bu kokunun kaynağına doğnı yürüyoruz. Uzun, dikdörtgen, tahta bir masanın üstünde çeşit çeşit zeytinyağlılar... Parmak inceliğinde sanlmış yaprak, lahana dolmalan... Börülce salatası... Ayşekadın fasulye... Fava... Ispanakh kol böreğı... Keşkek... (Bu son iki yemek de zeytinyağlı. Yanılma olmasın.) Ot salatalan... Bıtişik masada dev bir trança balığı... Zeytinyağında buğulama yapmışlar... Kocaman bır koyun budu zeytinyağlı iç pilav yatağında yatıyor... Bir zeytinyağlı ayinine benzeyen bu şöleni, Komili şirketi Ayvalık'taki tarihi fabnkasında düzenlemış. tki gün boyunca Ayvalık'ı gezen zeytinyağı ve zeytınyagıseverler neler yapmadılar ki... Zeytin toplama yanşı Sülüklü ya da Kilisetepe mevkiinde 15 dönümlük bir zeytin bahçesinde "dip zeytin"(yere dökülmüş zeytin) toplama yanşı... Yanşı yanda bırakıp midesinin gurultusunu dinleyerek odun ateşinde pışirilen gözlemeleri yemeye koşanlar... Yeni toplanan bir avuç "dip zeytini" yıkayıp üzerine zeytinyağı dökerek "enfes sele zevtüü" diye "gourmet" geçınenlere yutturanlar... Sacta kızartılan kara ekmeklen zeytinyağına batınp bir lokmada "ham" edenler... Zeytin ve zeytinyağı Akdeniz bölgesi insanının binlerce yıldır bildiği ve yararlandığı inanılmaz bir hazine... Zeytini yiyorsunuz, yağ çıkanyorsunuz, pirina adı venlen küspesinin yağından sabun yapıyorsunuz, pinnayı ve zeytin çekirdeğini yakacak olarak kullanıyorsunuz.. Zeytin ve zeytinyağı, sağlık uzmanlanna göre insanm günlük yemek listesinde mutlaka bulunması gereken besinler... Sizmanın tadı Ülkemiz dünyanın en büyük beş zeytinyağı üreticisinden birisi. Türkiye'de üretüen zeytinyağı esas olarak üç çeşit. "Naturd'' denilen zeytinyağı yeşılımsı san, zeytin kokusu ve tadı yoğun olan bir yağ. Bunun en makbulu de 'sızma' tabir edilen ve asit oranı en çok yüzde bir olan zeytinyağı. Ekstra olarak tanımlanan ikinci kalite naturel zeytinyağının asit oranı ise yüzde 1 ila 1.5 arasında. Bunun yanı sıra ikinci ve üçüncü kalite naturel zeytinyağı da var. Bunlann asit oranlan yüzde 4.5'a kadar yükseliyor. Asit oranlan yüzde 4.5'un üzennde olan zeytinyağı ise yenilebilirlikten uzak olduğu için rafinasyon işleminden geçirilmesi zorunlu. Bir de 'riviera' adı verilen zeytinyağı var. Bu da rafıne ve naturel yağlann belli oranlarda kanşımından elde edıliyor. Rafine zeytinyağına yüzde 20 sızma katıhnca "riviera" oluyor. Işte, bizler Ayvalık'ta iki gün iki gece boyunca sızma zeytinyağının tatlandırdığı salatalan ve otlan, 'riviera'nın katkılanyla da kızartma deniz ürünlennı ve zeytinyağlılan yedik. Aramızdaki bazı 'margarin' ve yeni yetme öbür sıvıyağ severler bile geleneksel zeytinyağının çekiciliğine teslim oldu. araf olmak' üzennde ko- nuşmayı pek severiz. Aslında herke- sin bildiği bılmediği bır tarafı vardır. lyi tarafı, kötü tarafı, üstün tarafı. huysuz tarafi üzerine de bir şeyler söylenebilir. Sol taraftan olduğu ya da sağ tarafa yakın olduğu üzerinde de konuşulabilir. 'Taraf olmamak' da anlaşılması güç biçımde erdem sayı- labıhr. Biz de bugün biraz sıyasetin dışındakı 'taraflar'dan söz açalım de- dik. Bıraz 'bu tarafa' gelir misiniz? Yol tarafı: rafi'naattınız mı 'yolunu bulmuş' sa- yılırsınız. Böylece yolunu bulanlann işleri tıkınndadır. O yollarda neler yoktur ki? Hemen iki adım ötenizde ballı bir ihale sizi beklemektedir. Onu göremeyip yürürseniz beş adım öte- de yüklü bir kredi vardır. Gözünüz kesmezse üzülmeyin, bacanağı yer- leştireceğinız iyi bir iş az ötede dur- maktadır. Yol tarafina yalpalayıp yo- lunu bulanlann her sılûntısı hallolur. Size büyük caddeler değil de yanyol- lar kalmışsa onlar da işe yarar. Büyük caddelere çıkıp da ne yapacaksmız? MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Siz hangi taraflansınız?.. A.rsanın yerini tarif ederken kullanılan deyimlerden birisi budur. 'Yol tarafı' deyince yola yakın taraf olduğu anlaşılır. Öyle pek siyaset dı- şı sayılmaz ama. biz gene öyle diye- lim de kimseler gocunmasın. Şimdi 'yol tarafı' demek 'yolunu bulanlar tarafı' demektir kı pek makbul sayı- lır Uyanık vatandaşlar genellikle 'yol taraff nı seçerler ki yollan açık olur. Kendınızi sol tarafa değil de 'yol ta- Oralarda ıtiş kakış çok olur. Siz şöy- le kendınize sakin bir yol yaparsanız rahat rahat yol alırsınız. Hayatta en zor şey 'yolsuz kalmak'tır Yolsuz kalmakla çulsuz kalmak kötü bir şey- dir. Yol tarafmı seçenler pek beğenilir. pek övülür. 'Maşallah pek akılh, yo- lunu güzel seçti' diye alkışlanır. Gö- rüyorsunuz kı bunun da siyasetle pek ilgi ve alakası yoktur. Deniz tarafı: kı düşer. Şöyle ufaktan bir şey alsak da bahğa falan çıksak diye başladınız mı zokayı yediniz demektir. Ufaktan dediğiniz iş orasıydı burasıydı der- ken cebınizi keminr durur. Gene de *Aman ne yapayım, ölümlü dünya, biraz da sefasını süreyim' diyorsa- nız denız tarafi sızi bekliyor. Bunun da siyasetle hiç ilgi ve alakası yoktur. Bağ tarafı: 'B. Ama pek de yorucu bir taraftır, sabah- tan akşama çahşmak ister. Aduıız da 'bağcı'ya, 'pestilci'ye, 'sirkeci'ye çıkar ya siz aldırmayın, herkeslerbağ yetiştiremez. Onun tadı başkadır. Bağlara biraz it köpek dadanır, ayı mayı girerse de aldırmayın. Onlara biraz yedirir, son- ra da kovalarsınız. 'Bağ tarafı'nı se- çenler artık 'bağlı' olurlar. Kolay ko- lay bağlanndan uzaklaşamazlar. Bağ ışİen her zaman tıkınnda gitmez, yağmura güneşe bağlı bır iştir. Yağ- mur yağmazsa dua etmek gerekir, gü- neş yakarsa korunak yapmak gerekir. Kanaat eden ınsanlar için pek uygun bir taraftır. Dağtarafı: Kn u taraf biraz netamelidır. De- niz bu, belli olmaz. Bır gün sütlıman- dır, ertesı gün dalgalı olur. Ama de- niz tarafını seçenlerin her gün deği- şen bir manzarası olur. Ev arayanlar "deniz görür' yerleri pek isterler. Evin balkonuna sandalyeyı atıp da gözünü- zü ufuklara dikınce ne gam kalır ne kasavet. Deniz tarafı serüvene açık- tır. Sandala binip de açılırsınız, şöy- le temız bır hava alırsınız. Isterseniz bir gemiye binip uzak diyarlan gö- rürsünüz. Meraklısı deniz ticareti bı- le yapar. Yalnız dikkat etmek gere- kir, deniz kıyısı iyidir hoştur ama, açı- lırsanız başınıza nelerin geleceğinı pek kestiremezsinız. Denız tarafını seçmenin biraz masraflı olduğunu da hesaba katmak gerekir. Zira denize baka baka insanm içme tekne mera- 'ağ tarafı'nı seçiyorsu- nuz; çok akıllısımz. Bağda üzüm olur ki yemeye doyamazsınız. Efendim, toplar, pekmez yaparsınız. Meşrebi- niz uygunsa şarap yaparsınız. flle de şarap şart değildir, şıra yaparsınız. Kurutur, 'üzüm kurusu'nu İeblebiy- le kanştınr, yersinız. Üzüm pestili yaparsınız ki lezze- tine doyamazsınız. Üzüm sirkesi de erbabınca pek sevilir. Görüyorsunuz ki 'bağ tarafi' pek verimli bir taraftır. imileri de temiz dağ havası almak için 'dağ tarafı'nı seçerler. Dağdan dağa fark vardır. Dağına gö- re kar yağar. En çok kar yüksek dağ- lara yağar. Bu tarafi seçenlere 'dağ- cı' denir ki özel teknikleri bilmeleri gerekir. Sefalı dağlar vardır, karlann- da kayılır, otellerinde kayılır. Cefalı dağlar vardır ki inişli çıkışlıdır, pek dikkat etmek gerekir. Bu işin en iyi- si bağda oturup dağda sefa sürmek- tir. Kimi zaman da dağdan inip bağ- dakini kovmaya gelenler olur, o za- man da kavga çıkar. Dağ havası te- mizdir, ama sadece havayla yasanma- dığı için onlann da bağlara gelmesi, deniz kıyısına inmesi, yolda yürüme- si kaçınılmazdır. Dağ dağa kavuş- maz, insan insana kavuşur. Dağ tarafını seçenler de temiz havasını ahr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle