Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 1995 CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
Beş büyük partiyi benzer partiler olarak algılayan gecekondulunun tercihi dirençli değil
Oylarher zaman kayabilir1989 - 1994 arasında oylar
büyük bır kayma gosterdığıne,
ka>an oylann sahıplen sayılan
faktörlerden etkılendığıne gore,
en yakın genel seçımde hangı
partı hangı partıden oy alabılır,
sorusu da oylann nasıl etkılene-
bıleceğını bılmek kadar onemlı-
dır
Araştırma, gecekonduda par-
tılenn bırbınnden fazla farklı al-
gılanmadığını da ortaya koy-
maktadır Sadece MHP ve İP ge-
cekonduda merkezden uzak par-
tılerdır ve farklı sıyası partı ıma-
jını vermektedırler Buna karşı-
hk, ANAP, DYP, SHP, DSP ve
Refah, merkezde yer alan kıtle
partılen olarak saptanmıştır O
halde partiler arasındakı kavma-
lann beş partıde beklenmesı nor-
maldır Araşurmada, gecekon-
dulunun sıyasal dav ranışını etkı-
leyen 46 unsur ele alındığında 27
Mart'ta oy verenlenn gerçek eğı-
lımlenne gore beş partı ıçın oluş-
turulan şekıller grafıklerde gö-
rülmektedır
Refah'ın şansı
Refah Partısı, yuzde 47 ora-
nında Refah Partılı ozellığı gos-
teren, yüzde 15 SHP, yuzde 12
ANAP, yuzde 8 DYP yuzde 12
DSP, yuzde 1 CHP yûzde 4
MHP, yüzde 1 lşçı Partısı ozellı-
ğı gösteren seçmenden oy almış-
tır Refah Partısrnın en yakın ılk
seçımde gecekonduda karşılaşa-
bıleceğı ıkı durum vardır
• Yüzde 47 ıcındekı kıtleyı
koruyarak, yuzde 47 dışında ka-
lan ve dığer partılerın özellıkle-
nnı taşıyan seçmenlere hıtap et-
meyı surduremezse, 27 Mart'ta
oy aldığı kıtleyı kaybedebılır
• Dığer partılenn şekıllennde
gorulen kendı alanlanna ulaşabı-
lırse ya da hem kendı ıçınde hem
de ötekı partılerdekı kendı dışın-
dakı alanlara ulaşabılırse 27
Mart'takı oy oranını arttınr Za
ten yuzde 65 kent ıçın yeterlı oy
oranıdır
SHP'nin avantajı
• Ötekı partiler ıçın de aynı
ıkı seçenek vardır Ancak her
partınm şekhnde yer alan alanla-
ra bakılırsa, sadece SHP'nin hâ-
lâ gecekonduda en şanslı partı
olduğu görulur Refah grubunda
yuzde 47 Refah ozellığı, ANAP
gmbunda yuzde 25 ANAP ozel
lığı, DSP grubunda yuzde 34
DSP ozellığı, DYP grubunda
yüzde 28 DYP ozellığı gösteren
gecekondulu seçmen varken
SHP grubunda yuzde 48 SHP
ozellığı gosteren \e SHP'ye o>
vermış seçmen vardır Ustelık
Refah'ın 27 Mart'ta kendı dışın-
dakı partılere oy vermış, ama Re-
fah ozellığı gosteren seçmemne
karşın SHP'nin 27 Mart'ta ken-
dı dışındakı partılere oy vermış,
ama SHP ozellığı gosteren seç-
menı vardır O halde gecekondu-
da SHP, 27 Mart venlenne gore
hem Refah'tan daha güçlu ko-
numdadır, hem de gücünu arttır-
mada obur partılere gore daha
fazla avantaja sahıptır
• SHP gecekonduda var olan
seçmen potansıyelıne fazla bır oy kay-
bına uğramadan yerulennı eklemede en
şanslı partıyken, ANAP, sadece Re-
fah'a kayan seçmenlennı durdurma yo-
luyla gecekondudakı şansını yukselte-
bılır Bu aniamda, gecekondu oylannın
Refah Partısı'ne kaymasında ANAP, kı-
lıt partı konumundadır
Tercihler dlrençstz
• Gecekonduda her partı. kendı ıçın-
de obür partılenn unsurlannı taşıyan
seçmenlen onemlı oranda banndır-
maktadır (Bkz şekıller) Bu ıse, gece-
kondulunun sıyası tercıhlennın dırenç-
lı olmadığını gostenr Araş,tırmada kul-
lanılan dennlemesıne göruşme formu-
nun, venlen cevaplan kontrol eden so-
rulan da bu bulguyu desteklemıştır Ge-
cekonduda Refah Partısı'nı de otekı
partılere dahıl etmek, gecekondu ıçın
çalışan partı hangısı ıse onun yuzde
65'ı alacağını soylemek doğru olacak-
tır
Siyasete
•Gecekondulu, sadece MHP ve İP'yı merkezden uzak partiler
olarak görmekte, buna karşılık ANAP, DYP, SHP, DSP ve Refah'ı
merkezde ve birbirınden fazla farklı olmayan partiler olarak
değerlendırmektedir.
•1994 yerel seçimlerınde bu beş partiye oy verenler incelendiğinde,
her grupta farklı partılere eğılım gosteren seçmenler olduğu
görülmektedır. Partiler arasında oy kaymaları olması normaldir.
•Oy kaymaları açısından en şanslı iki parti SHP ve RP'dir. Bu
partılerın hem partıli özelliğini gösteren seçmen oranı yüksektir,
hem de diğer partilere oy verenler arasında bunlara eğılimli önemli
bır kitle verdır.
Parti gruplarındaki eğilimler.
Gecekonduda her parti, kendı içinde öbür partılerın unsurlannı taşıyan seçmenleri
önemli oranda barındırmaktadır. SHP, gecekonduda var olan seçmen
potansıyeline yenılerıni eklemede en şanslı partiyken; ANAP, sadece Refah'a
kayan seçmenlennı durdurma yoluyla gecekondudakı sansını yükseltebılir.
1
MHP
0
MHP 5
CHP6-
> ^
DYP
"—~~
1
——
——
DYP GRUBU
r
İP8
' M^£^^B
ANAP GRUBU
r-IP2
—— --3t^M
SHP 25 ^ ^ Â
Dızının doğal olarak sınırlandınlmış
sayfalannda bu bulgularla ılışkılı bır
başka soruya daha cevap vermek ola-
naklıdır "Acaba, gecekonduda partiler
arasında ger\ekleşen kaymanın devam
ettığınt üışkın bır belırtı var mı" soru
suna cevap aranırsa 1989seçımlenyle
27 Mart 1994 arasındakı ılışkı 'korelas-
yon mamsı >le ele alındığında ıkı se-
çım arasında zayıf bır ılışkı bulunmuş-
tur 1989 ıle 27 Mart'tan uç a> sonrakı
tercıhlen gosteren olası mılletvekılı se-
çımı sonuçlan arasındakı ılışkı 1989-
1994 arasındakı ılışkıye gore bıraz da-
ha kuvvetlıdır Ama, 1989 ıle Temmuz
1994 incelendiğinde ılışkı daha da ku\ -
\etlıdır
Bubulgu partiler arasındakı kayma-
lara kentleşmenın etkıledığı sıyasal
davranışa duz mantıkla bakılamavaca-
ğını gosterdığı gıbı, toplumun bırdeğış-
meve gebe olduğunu bunun gıderek
ıvme kazandığını da gosterır Bu an-
lamda gecekonduyu bır kesıt olarak
duşunursek, Türk toplumu olarak de
ğışmeye gebev^ek bunun ılk aylannda-
> ız benzetmesı yanlış olmayacaktır
Butun bu bulgulann sonucunda
kentlıleşme nasıl sıyasal davranışa sap-
tanmış faktörlenn ortak etkısıyle dam-
gasını vurmuşsa, 27 Mart da sadece la-
ıklık başlığı altında ele alınacak bır ko-
nu değıldır Laıklık, son derece hassas
bır başlıktır, ancak hem laıklıkten baş-
ka başhklar ortaya atılabılır hem de bu-
tun başlıklan etkıleyen, bırlıkte çalışan
faktorler saptanabılır O halde, ortada
bır sorun varsa buna butuncul yaklaşı-
lır ve bu ulke boyutunda ele alınırsa bü-
tun başhklar ıçın ortak bır tanı koymak
doğru olataktır
Toplumsal boyutta tanı: Ivme kaza-
nan toplumsal değışme
Kitiesel boyutta tanı: Bırlık beraber-
hk ıhtıyacı
Birevsel boyutta tanı: Değışmeden
korkma % e değışmeden korunmak uze-
re dırenme Dvrenmenın ozünde olan
korkudan kaçmak ıçın geleceğı Allah'a
havale etme veya yukselen değerlere
kapılarak rahatlama
Değışme, gunumuzdekı kadar belır-
gınleşmeden once varlığı değer yargı-
lannın dejenerasvonuyla sosyal bılım-
cılerceanlaşılabılecekboyuttaydı An-
cak, değışme ıvme kazandı lnsanınza-
ten doğasında aıt olma ıhtıyacı vardır
Bu, bırev kendmden başka bır grup ve-
ya toplumla bütünleşemedığınde ken-
dını hıssettınr Toplumsal değışme go-
runur hale geldığınde, bırey toplumla
butunleşemez hale geldı Toplumda çe-
şıtlı kesımler oluşmaya başladı
Grupla bütunleşme
Aslında 27 Mart, A partısı yenne B
partısının yer değıştırdığı bır seçım ol-
makla beraber, toplumun bır kısmı
gruplaşmayı başarmış Refah Partısı'nı
bır grup olarak gordu Yme toplumda
bır kısım Atatürkçulen Marksıstlen,
ıkıncı cumhunyetçılen de topluma gö-
re kuçuk, ama ozdeşleşılebılecek gnıp-
lar olarak gormektedır
Ancak gruplardan bın, galıp gelmış-
tır RP ye her katılan bırey de kendını
grup ıçınde hıssettığınden ıtıbaren bu
rahatlamaya gırmektedır Kısaca, bu
noktada grup dınamığı çahşmaktadır
Gecekondulunun ıçınde bulundugu
kültürun kentsel kultürden farklı olma-
sı ve kentlıleşmeye bağlı olan ıhtıyaç-
lan onun dığeTkesımlere gore daha faz-
la yalıtılrruşlığını getırmektedır Bu ıse
daha fazla aıt olma ıhtıyacı anlamma
gehr
Şımdı toplumdakı her bırey tarafm-
dan hıssedılen. ama değışmenın hızlan-
masıvla artık farklı şekıllerde de olsa
ıfade edılır hale gelen bıreyın aıt olma
ıhtıyacı mıllı bırhk-beraberlığın orta-
dan kalkmasıyla korkuya donüşmuş-
tür Bu korku değışmeye diTenme ol-
makla beraber kımı aslında Anadolu
Müslumanı olan bıreylerde kendını Al-
lah'a emanet ettne, kımısınde de sankı
yaklaşan ayak seslennı yok sa>mak ıs-
ter gıbı Turk toplumuna hıç de uygun
olmayan değer yargısı davranış, vb
ıçınde kısaca 'vukselen değerler' dıye
ıfade edılebılecek havaya sokmuştur
BİTTİ
c
Masum' bannaklardan 'apartkondu'ya
Prof. Dr. SÜMER GÜREL
MımarSman Umversıtesı Öğretım Lyesı
Gecekondu olgusunu (2 Dunya Savaşı nı ızle-
yen yıllarda gorecelı olarak başlamış olmasına
karşın) 1950-1990 arası kırk >ılhk surede 10 ar
yıllık dört donemde ıncelemeİc mumkundur
1950-60 "gecekondu" yasadışı (tanım olarak
daıma yasadışı olduğu tartışılamaz), ancak "meş-
ru" bır oluşumdur Açıkçası de\let ana>asada
kendısıne yuklenen gorevı yenne getıremeyınce
vatandaş, haklann en kutsalı olan ve "jaşa-
mak"hurnyetının ıkı
u
olmazsa olmaz" oğesın-
den bınsını oluşturan "bannmak'*sorununu ken-
dısı çözümlemek zorunda bıraktınlmıştır
Iştebuyonuılevatandaşı
l
*masum'\yaptığı ışı
de "meşru" bulmak yanlış sayılamaz 1960-70
arası, gecekondulu bınncı kuşağın, koyden goç-
tuğunde 8-10 yaşlannda olan oğlunun askerlık ve
evlılık çağına ulaştığı donemdır Tıpkı koydekı
gelenek ve goreneklere uyarak, ancak kentsel ver-
leşımde arsanm yeterlı buyuklukte olmaması ne-
denı ıle (esasen bu durumu hesaplayarak) kondu-
• 1950-60 arası 'gecekondu' yasadışı, ancak 'meşru' bır oluşum sayılabilir
'Bannma' sorununu kendısı çozmek durumunda kalan vatandaş, 'masum'
bır yola başvurmuştur 1960-70 arası, evlendırdiğı çocuğu ıçın evıne bır
kat daha ekleyen vatandaş, artık ılk donemdekı kadar masum değıldır.
1970-80 arası kent topraklanna karşı bır saldın başlamış ve tohumlan bu
dönemde atılan 'gecekondu mafyası' 1980 sonrasında tam anlamıyla bır
talan başlatmıştır
uç duzeyde gelıştığı bırortama gelınmıştır
Işte boyle bır sosyo-psıkolojık durum gecekon-
du kesımınde ana-baba çağına enşen ıkıncı kuşak
açısından ılgınç sonuçlar >aratmıştır Oncelıkle,
bır oncekı kuşağa oranla daha çok okumuş, kent-
lıleşmış, gıderek bılmçlenmış olan bu yenı kuşak,
son gunlerde kımı densız "turedi"polıtıkacılann
da ağzına aldıklan "devtet mah deniz, yemeytn do-
muz"deyışıne uyarak gerçek aniamda kent top-
raklanna saldınya geçmıştır Kısacası salt gerek-
sınımı olan buyuklukte bır parselle yetınmeyıp,
bır ya da bırkaç tane de "rezerv"olarak kapatmış-
tır Esasen lstanbuTda boylesı potansıyelın zen-
sunun tavan betonu uzennde bıraktığı tekruk de-
yımı ıle "fittzler''ı kullanıp bır kat çıkmakta ve oğ-
luna koyde ekledığı "bır goz oda"v ı ust katta sağ-
lamaktadır
Demek kı "spekulaüf'davranış başlamışür, ar-
tık koylu vatandaş ılk donemdekı kadar "masum"
değıldır \anı kendı sorununu çozmenın otesın-
de, bu sonrakı kuşağınkını de garantıye almakta,
dolayısıyla kamu mulkunu artık eskısı kadar
"meşru" olmayan bır amaçla kullanmaktadır
Ancak gelışme bununla da kalmamıştır
1970-80 arası toplumsal sorunlann tırmandığı,
ulkede sıyasal ve ıdeolojık bağlamda kamplann
gin olduğu kımı semtlerde (Umranıye-Dudullu
vb) polısın gıremeyeceğı "kurtanİmış bolge-
ler"oluşmuştur
Bunun sonucu "gecekondu mafyası"denılen
olgunun doğuşudur Gorünuştekı çok masum
"emlak komisyoncuhığu", ışte bugünun "orgüt-
lenmişarsamâfŞasrnın mayasını oluşturmuştur
1980-90 arası yukanda açıklanan surecı hız-
landtnp mafyanın ıyıden lyıye palazlanmasına
olanaklar tanınan bır donemdır Esasen ulusal ve
toplumsal değerlen, ılkını (ulusal değerlen) 2
Cumhunyet ve başkanlık tutkusu ıle ıkıncısını
(toplumsal değerlen) de "Benim memurum işini
biür" ya da "Kır şişc>i don koşeyi" gıbı \ecız (')
savsozlerle temelınden sarsan "patalojik" bır su-
reç başlatılmıştır
Boylece 1995'e uçuncu kuşak sakını, kurum-
sallaşmış (emlak komısyonculuğu) arsa mafyası.
yuzde 100'e yakın kayıt dışı ekonomık yapısı ıle
donanmış bır olgu ıle gınlmıştır
SÜRECEK
POLÎTIKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Kişi Ölümden Döner...
Gazetenın avlusunu buyuk çoğunlukla gençler doldur-
muştu Ruhi Su'nun turkulerını dua okur gıbı soyluyoriar-
dı Ağırdan, candan.yurektensoylenenturkuler Bunlann
ıçınde Livaneli'nın, Selda'nın, otekı dostlann turkulen de
vardı
Mumcular hesap soruyorlardı Olumunun 2 yılında
Mumcular dımdık ayaktaydı Gazetenın avlusunda değıl,
yurdun dort bıryennde şaha kalkmışlardı. Gorulmedık he-
sabın sonucu neye varacaktı Kımdı genç yaşta kryılan
yazar^
Kımdı''
Kımlığını şoyle açıklıyordu
Ben, Ataturkçuyum, ben cumhunyetçıyım, ben halkım,
ben antıernperyalıstım Kımden yana olduğunu şoyle sım-
gelıyordu Ben tam bağımsız Turkıye'den yanayım
Ben ozguriukçuyum, ben ınsan hakları savunucusu-
yum Ben terorun karşısındayım Ben yobazlann, vurgun-
culann, çıkarctlann duşmanıyım
öyleyse vurun, parçalayın
1
Her parçamdan benım gı-
bıler, benı aşacaklar doğacaktır
Bınlerce genç avlulara sığmıyordu
Meydanları dolduranlar, meydanlara sığmayanlar Uğur
Mumcu'nun katılını anyorlardı
"Katıllernerede?"
"Katıller elımızden kaçtı"
"öyleyse katıl sızsınız, katıl sızsınız, katıl sız. "
Ruhı Su'nun sesı dalga dalga yayılıyordu
Ankara'nın taşına bak
Gozlenmın yaşına bak
Bundan yıllarca once Fethi Giray adında bır şaır şoyle
dıyordu
Ankara'nın taşına bak
Gozlenmın yaşına bakma,
Kaldır da başını
Etnografya muzesınden
Memleketın halıne bak
1
Bundan yıllarca once Atatürk olmuştu, naaşı, Ankara-
lılann "Namazgâh" dedıklerı Etnografya Muzesı'ne kon-
muştu Anıtkabır henuz yoktu Atının ustunde Polatlı ova-
sına bakan bır Ataturk heykelı vardı Onun ıçın şaır "Kal-
dır da başını/ Memleketın halıne bak" dıyordu
Şımdı "Ankara'nın taşına bak" dıyordu Ruhı'
"Ankara'ntn taşına bak'"
Ulke Uğur Mumcu toplantılanyla çalkalanırken, "Haber
haben bastınr" derler On gundur, Kartalkaya'da kayıp
Amerıkalı yarbayla oğlunun bulundukları haben geldı
Amenkalı yarbay ve kuçuk oğlu dokuz gundur aranıyor-
du 9 gun gectıkten sonra butun umutlar yıtmış, artık bu-
lunamayacaklarına ınanılmıştı Tam bu kertede haber gel-
dı "Amenkalı yarbay da, oğlu da bulundu
1
Dağdan odun
ındıren oduncular once yarbaya rastlamışlar, ardından
verdığı tanımlar ustune kuçuk oğlunu banndığı mağara-
da bulmuşlar"
9 gundur su ıçıyor, ot yıyorlarmış
Bır Amenkalı subayın ve oğlunun eğıtımı. Bızde boyle
bır olay olsa nasıl sonuçlanır
1
' Çocuk laf dınler, baba laf
anlatabılır mı'' Bır yaşam savaşı vahşı doğa karşısında
boyle sonuçlanır mû Sadece ot yıyecek, su ıçeceksın, dur-
madan kayacaksın'
Amenkalı yarbayın arkadaşlan umudu kesmemışlerdı
Çunku yarbayın boyle bır eğıtımı vardı Bu eğıtımın bu
şartlarda yarayacağını bılıyoriardı. Eğıtım ışe yaradı.
Uder, toplumun ıçınden çıkar, karpuzgıbı sergıdenseçıl-
mez, baksanıza tarıhtekı orneklerıne
1
BULMACA
1 2 3 4 5
SOLDAISSAĞ\
1/ Tembel uşengeç II
Yapağının dövulmesıy-
le elde edılen kaba ku-
maş Halk edebıyatı
nazım şekıllennden bı-
n 3/ Edırne'nın bır ıl-
çesı 4/ Her ıkı kureğı
bır kışı tarafından çekı-
len bırden uç çıfteye
kadar sandal 5/ Mus-
tahkem yer Bır nota
Gureşte bır oyun
6/Kımse, kışı Lutes-
yum elementının sım-
gesı llkel benlık II
\alnızlık korkusu 8/ Balık avla-
makta ya da yuk taşımakta kulla-
nılan buyük kayık 9/Kâğıtlan bır
arada tutmaya yarar çengel Hın-
dıstan'da halkın ayrılmış olduğu,
bırbırıne karşı kapalı sınıfların
adı
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Bır yere sunulan bıldın ozetı
2/ Bır nota Agn Dağı'na venlen
bır başka ad 3/ Alkolsuz ıçkı,
meşrubat Kumaşla astar arasına konularak gıysının dık dur-
masını sağlayan kolalı bez 4/ Asya'da bır ülke Bır çeşıt bö-
rulce 5/ Kayak sporundakı yanşma dallanndan bın 6/ Maden
eşya uzenne vurulan bır cıns cıla Yaşça daha kuçuk olan II
Gelın tacı "O" adılının yonelme durumu 8/ Olumsuzluk be-
lırten bır önek Gıysı 9/ Boru sesı " — turlu çıçek vardır
başında Kokar reyhan ıle gul karmakanş'" (Karacaoğlan)
O
AydınlıkJ^J HAFTAUK HABER YORUM DERGİSİ
SHP-CHP Kurultayının önündekı soru
Birleşme nerede...
Mezarda mı, halkın safında mı?
Bayfcal ın şansı karan^ariığı gıderemıyor Karayalçın tepkt
oyiarını alabftıyor Soysal gösterümek ısteodıöi gibi zayrf defii
Gûrfcan son sanıyeye kadar
PTT emekçllerl sûrgünlerl gerl aldırdı
"Tyl özeHeştiremeyecekslnizl"
PTT emekçısınr G&nel Müdur Bettemırın de ıtıraf ettığı bûyCıK
başansı Hûkumet cephesı paramparça PTT emahçısırnn
önünde şmodi hangı görev var
TKP(M-L)Ve çağn
Işçı Partısı Genel Başk^ıı Doğu Pennçek m TKP(M-L) ye çağrısı
veeteştmten
UğurKılıçclnayetl-
Her taşın altından Mehmet Eymür çıkıyor
Uğur Kılıç devlel ıcındekı kap şmarm kurbanı DOrvlar Kılıç ın
önemli açsklamaları Emeklı VaS Ergun Gökdeniz den, devtet
mafya babaları ıiş)us< hakkında ılgınç aç klamalar
Işkenct timinin doktortan
Bır grup sağlıkçının gsnış araştırması Olay ve ısım dökûmlenyle
şkencede polele ışbırtığı yapan hekımter
Hattanın Konuğu:
TYS'yl Canlandırma Glrlşlml'nden Öner Yağcı
"Emperyatıst kultûr operasyonunun Karşısındayız* Turkıye
Yazarlar Sendıkası nm 4 5 Şutoat takı kongreeınde "örgOOO
dınamızm* ıle "pasıfizm" karşı karşıya gelıyor
BUGÜN VE HER CUMARTESİ BAYILERDE