Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 1995 CUMARTESİ
14 KULTUR
CUMHUR CANBAZOĞLU
Kayahan'ın penceresinden
sevgi manzaralan Kayahan 'ın yeni albümü Benim
Penceremden, gelecekhafta
piyasaya çıhyor
Oasis
'i'geçmiş'i
seviyorIngiliz popuna son beş yıldır
damgasını vuran Stone Roses, Su-
ede ve Blur'u tahttan indirip Defi-
nitely Maybe'yle yılın gnıbu seçi-
len Oasis1
in başansı sürüyor.
Türkiye'de Avrupa'ya oranla bi-
raz geç piyasaya çıkan 'Definhely
Maybe'yle bizde de listelere giren
Oasis, Manchesterlı beş gençten
oluşuyor: LiamGallagher(vokal).
kardeşi Noel Gallagher (solo gitar).
Paul McGuigan (bas). Tony
McCarroU (davul), Paul Arthurs
(ntm gıtar).
6O'lı yıllann efsane grubu
YVho'ya benzetilen Oasis'ın müzi-
ği ıkı yönden değerlendırilıyor.
Oncelikle işçi sınıfinın sorunlannı
işleyerek Manchester ekolünün sa-
dık bir üyesi olduklan ilen sürülü-
yor, ikincisi romantikler kadar ro-
mantizmi iyi kıvırdıklan belirtili-
yor.
Oasis, birçok yönden geçmişe
göz kırpsa da bu kadar kısa sürede
özgün bır sound yakalayarak bası-
nın gösterdiğı ilgiyi hak ediyor.
Albümdeki (süre 52 dk. 4 sn.)
11 parçadan 'Live Forever', 'Ciga-
rettes and Alcohol', 'Supersonk' ve
'Shakermaker'ın Batı'da45'lıkle-
ri plakçı vitrinlerini süslüyor.
Ingiliz basınının sevgilisı Oasis
her fırsatta geçmişin müziğine
prim vermelerini, klasikleşecek
parçalar yapma ısteğine bağlıyor.
Albüm bu özelliğiyle orta yaş ku-
şağını da hedefliyor.
Albümün flaş parçası Superso-
nic. Giriş parçası 'Rock'N'RoU S-
tar' ve 'lîp In The Sky' da çok ba-
şarıb çalışmalar. Tek 'aksayan'
parça 'Digsv's Dinner'.
'Definıtely Maybe'. bir ilk
çalışma için çok profesyonel bir
yapıt.
Müziği bıraktı. bırakacak derken
Kayahan, uzun bir aradan sonra
Benim Penceremden adını verdiği
yeru albümüyle sevenlerine
seslenmeye hazırlanıyor. Bir hafta
ıçinde piyasaya çıkacak kasette.
düzenlemeleri Kayahan ekibinin
bılinen isimleri İskender Paydaş ve
Ümit Eroğlu ıle Atilla Şereftuğ
yüklenmiş. Vokallerde ise yeni bir
ses, tpek Tüter var.
Albüm, Kayahan'ın klasikleşmeye
doğru gıden soundunun
genişletılerek zenginleştirilmesi
ûzerine oturtulmuş. Parçalar yine
önceden dinlenmiş gibi sıcacık,
bildik, ancak kulak kabartıldığında
farklı, yeni.
'Her parçadan beş versJyoıT
Kayahan'ın yaptığı müzık
eleştirilebilır. kendini tekrar etmeye
başladığı da söylenebilir, harta
mûziğinın kalitesinı abarttığı da
iddia edilebilir. Ancak bu toplumun
mûzikal beklentılerini iyi yakalayıp
olabildiğince nitelikli, samimi
parçalarla yanıt \ermek isteği, iş
disiplini ve müzik aşkı çok yüksek
bir sanatçı Kayahan...
- Son çalışma Benim
Penceremden'le başlayatam _
- Bir buçuk yıldır bu albümün
üzennde çalışıyorum. Her parçanın
beş altı versiyonunu yaptık. Içime
sınene kadar parçalann üzeriride
çok oynadım. Albümün bir kolu
fsviçre'de. bir kolu Ankara'da, bir
kolu da Istanbul'daydı.
Düzenlemeleri Ümit Eroğlu, Atilla
Şereftuğ ve îskender Paydaş'la
ortaya çıkardık. Kendi dünyamm
müziğini yapmak, kımseden
etkilenmemek içın bu sürede hiç
müzik dinlemedim. Müzık adına
Türkiye'de neler olduğunu bilmek
ıstemedim. Sonra gördüm ki zaten
pek bir şey olmamış.
'Ben maraton koşucusuyum'
Benim Penceremden adını verdiğim
albümde sekız parça var, bir de
'renuV ekleyeceğiz. A yüzünde
birinci şarkı Bir Garip Serçe, sonra
Anla Halimden. Allahım Neydi
Günahım ve Yemin Ettim'in
senfonik yorumu üzenne
söylediğim Ben Anadohı
Çocağuyum adlı şiir. B yüzüne
geçiyoruz: birinci şarkı Unutma,
ardından Rüzgâr Gibi Geçti, Kızıl
Siyah Bulutlar, Devamı Var gelıyor.
Şimdı Unutma ya da Devamı Var'ın
•remix'i ıçin çalışıyoruz.
•Müziği bıraktı, bırakacak derken Kayahan, uzun
bir aradan sonra, yeni albümüyle sevenlerine
seslenmeye hazırlanıyor. Düzenlemelerini Ümit
Eroğlu, Atilla Şereftuğ ve iskender Paydaş'ın
yaptığı "Benim Penceremden"de dokuz parça var.
Kayahan, teknesinde hiç müzik dinlemeden bir buçuk yılda hanrladığı parçalanyla geUyor.
- Albüm yaparken çok sıkıyorsunuz
kendinizi. Adeta acı çekiyorsunuz
en iyileri bulup albümü
tamamlamak için. 'Sıngle'larla
daha rahat çalışma ortamı
yaraülamaz mı?
- Single şarkısı alıp götüren bir
parça olmalı. Satabilmesi için çok
kuvvetli bir şey bulunmalı. Şımdi
yapılanlan görüyorum, hiçbiri
single şarkısı değil. Sonra
diyecekler ki single satmıyor.
Satmayan, yapıtın kendisi oysa.
Ben. yaptıklanmı önce halka
dınletip fikirlerini alıyorum.
Sonuçlara göre herkesin şarkısı
başka oluyor. Bu nedenle single
ıçin parça seçmem zor. Bir maraton
koşucusuyum ben, uzun soluklu
şeyler yapmak ıstiyonım.
- Yeni albüm. geçmiş çalışmalann
uzantısı: Kayahan'ın yaratnğı
sound devam ediyor. Piyasadaki
alıntı, çalınb modasmı nasıl
değerlendirryorsunuz?
- Sanatçılar türlerini kendileri yapar
ve zor bulduklan bu imajı kolay
kolay değiştirmezler. Bu insanlann
albümlerini aldığınızda içinden ne
çıkacağını bılırsınız. Çalmak
meselesı sanatçının vicdanıyla
ilgilidir. Bir insan sanatçıysa
egoisttir ve başkasının tek satınnı
kullanmaz; kendi imzasıdır önemli
olan. Başkasının yaptığının paraya
dönüşmesinin sanat adına hiçbır
yaran yoktur. Diyelim ki çalınan
parçayı kımse bilmiyor. Sanatçı
neyle tatmin olacak? Eskiden de
vardı bu eğilim, ama şımdi çok
arttı. Bir bakıma farkında olmadan
dünya çapında bestecilerle
yatışiyorsunuz. Kendısı yok,
parçası var.
- Bundan önceki albümünüze Son
Şarkılanm admı verdiğinizde
müziği bıraküğınız konusunda
degerlendirmeler yapıkh, siz de bu
\orumlara yeterli bir açıklama
getirmediniz. Bir taktik miydi bu?
- Son Şarkılanm adında. bır naz
vardı. Bızi bır daha çağıracaklar mı
diye bir soru. "Btrakamazsınız"
cevabmı aldık fakslarla,
telefonlarla. Aynca, son şarkı lan
yaptıktan sonra yorulmuştum, 100.
şarkjyı bitirmiştim galiba.
Evliydim, özel hayatımı yaşayayım
dedim. Ama kimseye "Müziği
bıraktjm "demedi m.
- Şarkılarda süreklî sevghi
işliyorsunuz. Kayahan'u örneğin bir
doğa katliamı ya da terör gibi
değişik konular pek etkilemiyor
mu?
- Ben indirekt söylenen şeyleri
'Lazca, rocka çok uygun'
"TKuıyayı isteyen bir hareket
bizimkisi. İnsan olarak gitgide
düzene daha çok alışıyoruz. Bir
silkiniş gerekiyordu. Lazcanın
yitirilme duygusundan motive olup
yola çıktık."
Mart 1993'te kurulan Lazca rock
yapan Zuğaşi Berepe (Denizin
Çocuklan) adlı grjp, müzikal
çabayla bu dile sahip çıkıp gelecek
kuşaklara kalmasına yardımcı
olmayı hedefliyor.
Çekirdek kadrosu iki Laz, bir
Izmirli ve bir de lzmıtli rockçıdan
(Mehmedali Banş Beşli. Kâam
'Dina' Koyuncu, Ilhan Karahan,
Metin Kalaç), oluşan Zuğaşi
Berepe'nin geçen hafta piyasaya
sunulan ilk çalışması Va
Mişkunan'da (Bilmiyoruz) biri
Türkçe, diğerleri Lazca dokuz
parça yer alıyor.
Grubun solisti Mehmedali Banş
Beşli, bazı parçalann Lazca
söylenmekten başka etnik hiçbir
özelliği olmamasına karşın etno-
rock diye değerlendirildiğini. bu
nedenle yaptıklannı Zuğaşi Berepe
müziği şeklinde adlandırmayı
uygun bulduklannı anlatıyor.
Zuğaşi Berepe'den önce, Lazca
kayda değer müzikal çalışmalar
Yaşar Turna adlı sanatçıdan gelmiş.
Tuma, Lazca üç plak doldurmuş.
Bunun dışında tavernalarda orgla
Lazca söyleyen ısimler olmuş...
Rockçı gençler, gitarlannı kapıp ilk
kez Pazar ilçesine gittıklerinde.
nasıl tepki göreceklerinden pek
emm değillenniş. Ancak yöre
insanı, Lazcayla karşılaşınca çok
heyecanlanmış. Rocktaki şiddetle
yöre insanının dinamizmi
örtüşünce, bu tür müziğe çok uzak
olan insanlar Zuğaşi Berepe'ye ilgi
göstermiş.
Etnik rock yapmasına karşın resmı
çevrelerden baskı görmeyen Zuğaşi
Berepe'nin hedefıni Mehmedali
Banş Beşli şöyte özetliyor:
"Türkiye gerçeğini göz ardı
etmeden ne olduğumuzu, kün
oMuğumuzu bümemiz gerekiyor.
Bu kaset Lazcanın yaşayabilmesi
için bir adım olacaksa hedefine
ulaşü demektir."
Pekıyı, 35 harften oluşan Lazca,
rock müziğine uygun mu? Beşlı'ye
göre rockla Lazca müthış uyum
içinde:
"İngilizcedcki gibi Lazcada da bazı
kısalrmalar \ar. Örneğin Lazcada
kelimelerin sonu genellikle "i' ile
biter. Ancak bunu atsanız da kelime
anlaşıur. Uzatabilirsiniz,
kısaftabilirsiniz. Böyle bir avantajı
var. Sonra rockın sert söyleyişine
uygun sesler de mevcut"
Zuğaşi Berepe'nin solisti Meh-
medaİi Banş Beşli
Türk sanat müziği gerfliyor
Muazzez Ersov
MUZICIN
BINBİR YÜZÜ (7)
SKA: Jamaika'da 50'li yıllann so-
nunda yöresel müzikle rhythm and
blues'un birleşmesinden doğdu. Skat
denilen gıtann sert çalınırken çıkar-
dığı gürültüden adını aldı. Amerika
ve Avrupa'ya 1964'te yayılan
Ska'nın ilk ünlü parçası My Boy
Lohpop'tu. Örnekler: Skatalites:
Balİ O'Fire ('63). Maytab: From The
RootsC75)
SKA REVTVAL: Jamaikalı göç-
menlerle beyazlann kanşımından
oluşan gruplar tarafından, tngilte-
re'de punk'ın devamı olarak yaratıl-
dı. Şekil ve sound yönünden 60"lı yıl-
lann SKA'ne çok benziyor. SKA Re-
vival'ın en önemli isimleri Specials,
Bad Manners, Selecter, The Beat ve
Muazzez Ersoy'un dördüncü ka-
seti Sensizük Bu_ fantezi müzik lis-
telerinde bir numara. Türk sanat mü-
ziğinin zirvesinde oturan iki "Muaz-
zez"in de kendi türlerini terk edip
fantezi müziğe kayması. sanat mü-
ziğinin geleceği açısından olumsuz
bir görüntü. Muazzez Ersoy, bu po-
litikayı tican kaygıya bağlayıp Türk
sanat müziğini bir parça ihmal ettik-
lerini kabul ediyor. Türk sanat mü-
ziği eserlerini TRT'de ya da Kültür
Bakanlığı 'nın etkinliklerinde seslen-
direbildiklerini vurguluyor Ersoy.
On beş yıllık sanat yaşamının son
dört yıhnda büyük yol alan Muaz-
zez Ersoy, yeni kasetten, Seven Ol-
maz ki, Kal Bu Gece, Herşeyim Sen-
singıbi hitlerine yenilerinin katılaca-
ğını, şu anda TV kanallannda gös-
terilen iki klibine. Londra'da çekile-
cek iki klibin de eklenmesiyle Sen-
sizlik Bu...'nun ömrünün uzayacağı-
nı beliniyor.
-Türk sanat müziği sanatçılan hız-
la başka türlere kavT>-orlar. Pekiyi,
klasiklere kim sahip çıkacak?
Aslında kayma denemez bu gidi-
şe. Gençleri hedeflediğımiz içın. ba-
zı parçalan çokseslı tarzda bestele-
tip okuyoruz. Sanat müziğinin bir ta-
rihi. temeli var, hiçbir zaman ölmez.
Şu anda sadece biraz gerilemiş du-
rumda. Bunu inkâr etmiyorum. Bir
kasete dört-beş mılyar yatıran ya-
pımcılar daha güncel şeyler istiyor-
lar. Türk müziğinin aslını koyıanca
büyük satış yapamayacaklanndan
çekiniyorlar. Bizler de devlet radyo-
su ve TV'sındekı solo konserlerde,
bir şekilde sanat müziğine sahip çık-
maya çalışıyoruz. Kültür Bakanlı-
ğı'na bağlı bır sanatçı olduğum içın
bakanhğın düzenledıği gecelerde de
tamamen Türk müziği yapıyorum;
Sadettin Kaynak'tan, Selahattın Pı-
nar'dan. Şenf tçli'denokuyorum
-Bu fantezi denilen kaserJerin tira-
jı kaça uiaşıyor?
İçinde bırkaç tane Türk sanat mü-
ziği bestesi bulunan ve fantezi diye
adlandırdığımız kasetler öOO-^OO
bin satıyor, hatta 1 milyona kadar
ulaşanlan da var. Ancak Türk sanat
müziği kasetlerinin bu sayının yan-
sına bıle ulaşması çok zor.
- Sanat müziğinde bir beste sıkın-
tısı var mı?
Birkaç yıl öncesine kadar sıkıntı
yaşanıyordu. Ancak şımdi çok iyi
çalışmalar çıkıyor. Tabıı besteciler
herkese dağıtmıyorlar bunlan, in-
sanlan tanımalan lazım. Ben de bir
zamanlar ünlü bestecılerden beste
istemiştim, yeni olduğum için ala-
mamıştım. şimdı seve seve veriyor-
lar.
- SensizUk Bu_'da en fazia tuttuğu-
nuz parça hangisi?
Klasik olacak, ama kasetin tümü
güzel olsun, hiçbir şarkı atlanmadan
dinlensin diye çok emek verdik.
seviyorum. Bir insana "Sevin"
deyince çok şeyi halletmeye
başlıyorsunuz. İnsanın içindeki bu
kıvılcımı yakalarsak çok yol alınz.
Bir adama "Yeşili koru" demek
yerine, ağacı anlatan bir şarkı
yazmalı.
- VTtamincilerin, parçalannda en
çok takıkuğı isimlerden birisiniz.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
- Celal Şahin'in yaptığı "Sesle
ÇizgUer"i tekrarlıyorlar şımdi.
Sağiam melodi gerektiğinden
parçalanm, herhalde ilgilerini
çekiyor. Bir tanesini dinleyip
Ufuk'a (Yıklınm) kırgınlığımı
belirttim. Ufuk, on üç yaşında
yanıma aldığım bir çocuk.
"Ağabey, vallahi billahi
y^pmav^cağız'' dedi. Ben onlara
~Sanatçı olacaksın, düzgün
olacaksm, parayı
düşünmeyeceksin" diye
öğretmiştım. Ama gençleri
suçlamıyorum; suç, onlan teşvik
edenlerde.
'Demet başanh oldu'
- Eski vokalistiniz Demet'le de kaset
konusunda bir sorun çıktL Demet,
si/in fınanse edeceğiniz kasetin
gecikmesi üzerine \ııvadan uçtu. Bu
gecikmenin nedeni neydi?
- Demet, sevdığim bir çocuk.
Bizımle beraber çok şey öğrendi.
Sonra 20-21 yaşında Türkiye'yi
Eurovision'dâ, Sopot'ta temsil
hakkını elde etti. Ben ona kaset
vaat ettim; ama, o hazır olunca
yapacaktım. "Hazır degüsin"
derken gerçekten hazır olmadığını
düşünüyordum. Arkadaşlanyla
gece klüplerinde şarkı söylemek
isteyince ipler koptu. Şu anda
görüyorum. iyi şarkı söylüyor,
yüzünü iyi kullanıyor.
'Eurovision önemli degil'
Diğerlennden farklı. Belli bır aile
terbiyesinden, müzik terbiyesinden
geçmiş. fnsanlar da bunu anyorlar.
Ben de onunla iftihar ediyorum.
- Eurovision yanşması yine gelip
çattı. Siz de dahil birçok ünlü
sanatçıyı göndermemize karşın iyi
sonuç alamıyoruz. Diyelim ki birinci
olduk. Bu derece, Türk pop
müziğine ne getirecek?
- Eurovision hiç önemli bir yanştna
değil, giderken de söylemiştim.
Ciddi bir yanşma olsaydı Eric
Clapton gibi büyük isimler de
katılırdı: demek ki amatör düzeyde
bir organizasyon. Politika egemen
oluyor, en az dört ülkeden hiç puan
alma şansınız yok; böylelikle 48
puan daha baştan gidiyor. Türkçe
söylüyorsunuz, anlamıyorlar; oysa
pop müziğin yüzde 50'si sözdür.
Onun için bol bol 'lay lay'
koyuyorsunuz. Bir de o yıl kuvvetli
birileri katılınca, işin içine her türlü
numara giriyor. Bütün bunlan alt
edip derece aldınız; ama ne fayda!
Üç dakikalık, tarihi görüntülerle
süslenen bu parça, inanın, Türk
popuna moralden başka bir şey
getirmeyecek.
Müzik
kütüphanesi
genişliyor
Piyasadaki müzik kitaplannın
sayısı bir bir artıyor. Bu alanda
öncü yayınevlerinden Korsan
Yaymcıhk, kjsa süre sonra Dire
Straits'in kitabını çıkarmaya
hazırlanıyor. Bugüne dek 16 müzik
kitabı yayımlayan Korsan'ın
piyasadaki son iki yapıtı U2 ve
Simon and GarfunkeL
Bu arada Pan Yaymcıhk da geçen
yılın son aylannda çıkardığı
SorularlaGitar (Haz.: Yıldız
Elmas) ve Rock Sözlüğü (Haz.:
Metin Solmaz) adlı yapıtlarla bu
alana ağırlık vermeyi sürdürüyor.
Afa Yaymcıhk ise *Kendi
Sözleriyk" adlı yeni bir dizi
hazırlıyor. Dizinin ilk kitaplan
kendi sözleriyle Eric Clapton, Bob
Marley, Mick Jagger, Guns'N Roses
olacak. Ardından The Doors,
Queen ve Metallka gelecek.
Afa'nın bu diziden başka
çıkartacağı kitaplar Miles Davis
Otobiy<çrafısi ve Peter GabrieL
Sokaktaki adamın sesi: Undergrounddünyaca ünlü Madness'di. Örnekler:
Madness: One Step Beyond ('79),
Specials: Specials ('79), The Beat: I
Just Can't Stop It C80).
SOUL: "6O'lı yıllann başında
ABD'nin güneyinde 'gospel'in
rhythm and blues ve country ballad-
lanndan etkilenmesiyle doğdu. Ruha
yönelik sounduyla ön plana çıkan so-
ul, sesine çok hâkim sanatçılarla par-
ladı Souttıem soul ve soul pop ken-
di yollarını çizerek b ü ^ k taraftar
topladı. Ömekler: Sam Cooke: The
Man And His Music ('86), James
Brovvn: Live At The Apollo ('63), O-
tis Redding: Otis Blue (65), Aretha
Franklin: Lady Soul ('68). Marvin
Gaye: What's Goıng On ('71).
SOUTHERN ROCK: 701i yıllar-
da ABD'nin güneyinde blues,
rhythm and blues. boogie, dixie,
honky tonk, hard rock ve country gi-
bi türleri çalarken kullanılan gitar sti-
lini yansıtan bir deyim. örnekler:
Allman Brothers,
Band: At Fillmore East ('71),
Lynyrd Skynryrd: Pronounced Leh-
Nehr Skin-Erd ('73), ZZ Top: Tres
Hombres ('73), Lhtie Feat:VVaıting
For Columbus ("78).
SPRITUAL/GOSPEL:Amerikalı
sıyahların geleneksel dini müziği.
Spntual melodik yapısı ve koral yö-
nüyle dikkat çeken. tngilız ılahile-
rinden doğan bir tür. Gospel'la dıni
müzık, 1920'lerin başından bu yana
blues etkıleri taşıyor ve ritmik. ener-
jik yokal sergili>or.
Örnekler: Mahalia Jackson: Gos-
pel, Sprituals And Hymns Vol. 1
('91). Soul Stirrers: Shine On Me
C92).
SURF MUSIC: Adını Beach
Boys'un 1962 tarihli şarkısından al-
dığı için Surfin Music de deniyor.
Surf tutkunu Kaliforniyalı gençlerin
öykülerini anlatan bu hafıf müzık rü-
rünün konulan plaj yaşamı, aşklar,
otomobille takip ve surfteki gelişme-
lerdi.
Müzık ise dans edilebilir rock te-
malan taşıyordu. Örnekler: Beach
Boys:20 Golden Hits ('75), Jan and
Dean: Anthology Album (71).
TECHNOPOP: İngiliz kökenli
Technopop, insan sesıyle ritm maki-
nelerinden elde edilen sentetik sesin
yoğnılmasıyla ortaya çıktı. Ilkörnek-
lerini 1977'de, punk'ın bır kolu ola-
rak verdi. İngiliz patentli bu türe
ABD'den Devo ve Laurie Anderson
da katkıda bulundu. Örnekler: Ultra-
vox: Ha Ha Ha ('77), Human Le-
ague: Reproduction ('79), Orchestral
Manoeuvres In The Dark: O.M.D.
('80), Gary Numan: Replicas ('79),
Heaven 17: Penthouse Pavement
C82).
Lî>JDERGROUND: Plak sektörü-
nün kurallanna karşı rock yardımıy-
la 6O'lı yıllarda oluşturulan. sokakta-
ki adamın sorunlanna eğilen müzik
türü. Sound'u isteyerek anarşik ve
pis olan, American VV'av of Life adlı
felsefeye karşı verilen etkili bir mü-
cadele Underground. Örnekler: The
Vervet Underground: The Vel vet Un-
derground & Nico ('67), The Sto-
oges: The Stooges ('69), The Fugs:
TheFugs('66).
VVESTCOAST: Özellikle Kalifor-
niya'da gelişen roots rockla acid
rock'ı birleştiren bir tür. Örnekler:
Jackson Bnmne: The Pretender
('76), Neü Young: Harvest ('72), Jo-
niMitcheü: Blue ('71), James Taytor:
Greatest Hits ('76), Crosby, Stills,
Nash & Young: Deja Vu ('70).
BtTTİ
CÖRÜŞ
Evrensellik
Ulusallık...
Yıl 1979.. 28 Haziran günü,
yine gazetem Cumhuriyet'te
Istanbul Festivali'nin 7. yılı do-
layısıyia yazdığım yazının baş-
lığını "Sanatta Ulusallık'tan
Evrenselliğe ve Halk" olarak
tanımlamıştım..
Yıl 1995, şimdi aynı konu,
sadece kültürve sanat açısın-
dan değil, politik, ekonomik
ve sosyal açılardan da öne-
mini ve güncelliğini daha da
belirgin bir halde ve polemik
konusu olarak taşıyor.
Şöyle ki, günümüzde B.M.
Meclisi'nde bile bazı üst dü-
zey yetkililerinin (şükür ki hep-
si değil) "Opera, Bale, Tıyat-
ro ve benzerigibi evrensel sa-
nat dallarının gereksizliğini
şaşılacak bir pervasızlık,
umursamazlık ve sorvmluluk-
la öne sürdüklerini anımsaya-
lım! Müziğe de sıra gelmeye-
ceğine nasıl güvenebiliriz?
Müzikte de zaten genellik-
le, zaman zaman "Batı taklit-
çiliği yapmayalım, sadece
özümüzü kullanalım" gibi bi-
limsellikten, uygar düşünce-
den ve gerçekçilikten uzak
sözler ve girişimler belirmiyor
mu?!
Özellikle uluslararası müzik
yarışmaları (Eurovision gibi)
ve festivaller öncesinde ve
sonrasında "tereciye tere sat-
mayalım "deyimiyle ve aslı ol-
mayan, temelsiz "Batı taklitçi-
liği"\kaz\ ve yonjmuyla, başa-
rısızlıkları da bu nedenle sap-
tırma eğilimleri, müzik dünya-
sında asıl olan "evrensel-
lik"ten ülkemizi uzaklaştırma
tehlikesini doğurur...
Işte bu ortamda ve bu dü-
şünceler, tedirginlikler içinde
eskiden yazdığım yazıyı okur-
ken, güncelliğini koaıyan sa-
tırlara rastladım.
Çağdaş Türk sanatının ge-
çirdiği aşamalardaki yaratma-
larda, ulusaldan evrensele
doğru yönelme sorunu konu-
sunda, o zamanın Kültür Ba-
kanı Doç. Dr. Ahmet Taner
Kışlalı'nın Istanbul Festiva-
li'nin açılış demecındeki şu
sözleri anlamlı:
"Opera, Bale veya çok-
sesli müziğin bizim için ulu-
«al sanat dallan sayılama-
yacağını öne sürenler bü-
yük bir yanılgı içindedirler.
Sanat evrenseldir, ancak
içeriği ile ona ulusal bir ni-
telik kazandırabilirsiniz."
Evet, çok doğru ve 1979'da
belirtilen bu sorun, 1995'te
hâlâ ortada!
Kısaca diyorum ki, insanlı-
ğın ortak dili olan müzik ev-
renseldir..
Ve ancak geniş anlamda
evrensel pota içinde ulusal ve
yöresel öğeler ve renkler ya-
ratılabilir.
Ulusallıktan evrenselliğe
değil, evrensel kalıplar içinde
ulusal niteliklere gidilebilir.
Türk popunun zirvesinde geçen
hafta Aşkın Nur Yengi'nin Kara
Çiçeğimadlı çalışması vardı. tkin-
ci sıraya Sunsıkı Sda Sıkı'yla Ke-
nan Doğulu yükselirken. Sertab
Erener Lâ'l'le üçüncülüğe indi.
Türk sanat müziğinde Muazzez
Ersoy, Sensizlik Bu~'yla
1 numa-
ra. Seda Sayan, Vız Gelir Her-
şey'le. Müşerref Akay, Aklım Sen-
de'yle Ersoy'un ardında sıralanı-
yorlar.
Türk halk müziğinde Burhan
Çaçan, Neden Geldim tstan-
bul'a?'yla zirveye demirattı. Nu-
ray Hafıftaş Şimdi Oidu'yla ikin-
ci, Fuat Saka, Semahlar ve Deyiş-
ler'le üçüncü.
Yabancı popta Bon Jovi yeni-
den Crossroad'la 1 numara. Nir-
vana, l'nplagged in New York'la
Bon Jovi'yle başabaş giderken
Megadeth, Ybuthanasia'yla geri-
de kaldı.
Klasik Batı müziğinde The 3
Tenors in Concert 1994 (Domin-
go-Carreras-Pavarotti) rekora
gidıyor.
y en j Ie r
It Tears Me Up - Percy Sledge
Unavvare Difference - Under-
most
Hands And Lips - Kerem Gör-'
sev (CD)
The DarklingThrush - Suspect
Duri - Cıwan Haco
Şeyh Bedrettin Destam - T.Kur-
tiz-Sema-Dimo-Martin (CD)
Va Mişkunan - Zuğaşi Berepe '
Öprüm Seni Şeker - Bora Gen-
cer
tzlenim - Ihsan Özgen (CD)
Oyun - Ezginin Günlüğü
Süper Fasü 3
Süper Fasıl 4
Sımsıkı Sıkı Sıkı - Kenan'
Dognlu(TD)