Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 1995 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVAMI
Sinop, cam derdinde
CENGİZDEMİREL
SİNOP- Iki yıl önce kapatıltfn
Sinop Cam Fabrikasfnın malla-
nnın Denizli'ye taşınması için,
4 gün önce Sinop"a gönderiien
iki kamyon, yükleri ile fabrika
içinde bekliyor. Bu arada, fabri-
kanın taşınmasına karşı çıkan
Sinoplular da direnişlerini sür-
dürüyorlar.
Direnişin kent içinde de birta-
kımolaylaryaratabileceği endi-
şesi, Vali İrfan Kunıcu'yu ra-
hatsız ediyor. Vali Kurucu dün
SHP. ANÂP, RP il başkanlarını
Belediye
• Fabrikanın Denizli'ye
taşınmasına karşı direnen
Sinoplular gergin bir
bekleyişi sürdürürken. Vali
Irfan Kurucu SHP, ANAP,
RP il başkanlan ve
Belediye Başkanı ile
toplantı yaparak havayı
yumuşatma çabasına
girişti.
ve
Başkanı AliKa-
ragülk ile es-
naf örgütlen-
nin yöneticile-
rini makamına
çağırarak uyar-
dı.
Sinop Emni-
vet Müdürü ile
11 Jandarma
Alay Komuta-
nı'nın da hazır
bulunduğu toplantıda Vali Irfan
Kurucu yöneticılere, "Halkıtah-
rik etineyta* uyansında bulun-
du.
Toplantı sonrası bir açıklama
yapan SHP II Başkanı Cafer
YükseL, amaçlannın cam fabri-
kasının açılması için ses getir-
mek olduğunu belirterek "Sonı-
numuzu valiye aktardık" dedi.
Öte yandan Sinop'ta yayın ya-
pan Gözde FM Radyosu'na ön-
ceki gece 11.15 sulannda gelen
polis memurlan radyoya bir
uyan yazısı tebliğ ettiler. Yazıda
halkı galeyana getiren yayınlar-
dan ve haberlerden vazgeçilme-
si isteniyor.
Kentte önceki gün elektrikle-
rin sık aralıklarla kesilmesi yii-
zünden hoparlör ve radyolar ye-
terli anons yapamadı.
Bu arada Gerze, Erfelek \e
Ayancık ilçelerinden. Sinop
Cam Sanayii önüne belediye
başkanlarının yanı sıra çok sayı-
da vatandaşgeldi. Belediye Baş-
kanı Ali Karagülle. Sinop'un
kalkınmada 2. derecede il oldu-
ğunu. bu nedenle fabrikanın bir-
çok giimrük muafiyeti ve teşv ik-
lerden yararlandığını söyledi.
Karagülle,
"Devletten Si-
nop'a yatırım
adı altında teş-
vikalanlar.şim-
di bu fabrikayı
taşımak isriyor-
lar. Bu durum-
da fabrikanın
resmen kapan-
madığı tarafı-
mızdan bilini-
vor. Fabrika,
iiretbninidurdurmuştur. Kapat-
ma >e durdurma a\rı şe>lerdir.
Denizli, kalkınmış iller kapsa-
mında. Yani buranın malı Deniz-
li'ye taşındığı takdirde hukuksal
hatalar doğar" dedi.
Sinop'ta direnişi belediye,
SHP, ANAP. RP. CHP. DSP. Es-
naf ve Şoförodalan, Gazeteci-
ler Cemiyeti. Baro Başkanlığı.
memur sendikalan. Or-Koop.
Balıkçılar Kooperatifi, Yardım
Sevenler Derneği. Çevreyi ve
Hayvanlan Koruma Derneği gi-
bi birçbk dernek ile ilçe beledi-
ye başkanlan destekliyor.
Türk-Yıınan
ilLşkileri gergiııleşti
• Baştarafı 1. Sayfada
nışması var. Davayı açan, aşın sağeı Stohos gazetesinin muha-
birkrinden Bibis Ellinidis. GeUşmeleri iztryoruz."
Atina Büyükelçilik Müsteşan VTgît Alpogan ise olaya tepki-
sini şu sözlerle dıle getirdi: "Yunanistan hükümeri Müslüman
azınbğın kendi oytanyla seçtiği müftüleri tanımıvor. Kendisi iki
şehre (Gümülcine \e lskeçe) miiftü atıyor. Oysa bu durum in-
san haklanna, azınlık haklanna ve Lozan An'tlaşması'na aykı-
n bir durum. Bu rutum iki ülke arasındaki ilişkilerin zedeİen-
mesirn? ve dosthığun yok oimasına neden oluyor. Burada yaşa-
yan Müslüman azınlık. gelişmeteri endişeyle izliyor, ama soğuk-
kanlıltğını da koruyor. Birim hükiimet nczdindeki girişimleri-
miz Tûrk Dışişleri Bakanhğı'nın politikası doğruttusundadır.
Müftünün derhal serbest btrakılnıası için Yunan makamlan-
nın karannı beklryoruz."
Bu arada Dışişİeri Bakanhği Enformasyon Dairesi'ncebir
açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle denildi:
•*Baü Trakya'daki Tiirk azmlığı tarafından seçilmiş bulunan
tskeçe müfrüsü Mehmet Emin Aga, müftülük sıfatınt gasp ettf-
ği kÛiasıyla Larissa Istinaf Mahkernesi'nce 10 ay hapis cezas»-
08 çarpürümıs ve tutuklanarak Larissa Cezaevi'ne sevk edil-
miştir. Bilindtği üzerc müftük'rin azınlık içinde yapılacak bir se-
cimte işbasına geimeieri 1913 tarihli Atina Antlaşması'yla ön-
görühnüş ve daha sonra 1920 yılında kabul edilen bir yasayla
Yunan iç hukukuna derç edilmişrir. Aynca Lozan Antiaşma-
a'yta söz konusu haklar garanri altına ahnmtştır. Ancak Yuna-
nistan, 25 Aralık 1990 günii kanun hükmiindeki bir kararna-
meyfesöz konusu yasayı ilga etmiş ve müftülerin Yunan makam-
lan tarafından atanması voluna tevessül etmiştir. Yunan ma-
kamtan bu yasayı dermeyan ederek secimk- işbaşma geüniş oian
tskeçe ve Gümülcine müftülerinin görevlerini engelkmeye ça-
hsmâktadır. Bir din adamınuı görevini ifade etmesinden dolayı
cezalandınlmasL din ve inanç özgürtüğü ik hiçbir şekilde bağ-
daşmamaktadır. Ikili ilişkilerimizin olumsuz yansımalan ola-
cak bu tutum, uluslararası aolaşmalarla teminat altma aiınan
çağdaş demokratik uygulamalar >c insan haklanna aykındır.
Yunanistan'ın ikili \e çok taraflt aniaşmalarla öngörülmüş bu-
lunan ahdi > ükümiülüklerine uymasım ve bu doğruituda Batı
Trakya Tiirk azınlığuıın haklanna ve azınlık tarafından seçfl-
mi; müftülere saygriı davTanmasını beklemekteyiz."
4
Din ve inanç özgûriüğü ile bağdaşmaz'
öte yandan Diyanet lşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz, dün
yaptığı yazılı açıklamada kendi müfîülerini seçmelerinin ulus-
lararası aniaşmalarla Batı Trakya Türklerine tanındığını kay-
dederek "Bu hakkın gasp edilerek tayink bir müftünün işbaşı-
na getirilmesinin. seçilmiş müftünün görevden azledilerek tu-
tukiaıunasnun ve cezalandınlmasuun, din ve inanç özgürlüğü
ik bağdaştmlması asla mümkün değDdir" dedi.
S.S. ÖZBİRİKİM KONUT YAPI KOOPERATİFİ NİN
1994 YILI OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA
OAVET
Kcx)peratrfimızin 1994 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı
26 Şubat 1995 Pazar günü saat 11.00'de Fevzı Paşa Cad-
desi, No: 74/1 -2 Beykoz - İSTANBUL adresinde aşağıdaki
gündem maddelerı doğrultusunda yapılacaktır. Toplantının
ertelenmesı halinde 12 Mart 1995 Pazar gunü saat
11 00'de aynı adreste yeniden yapılacaktır.
Ortaklanmızın teşrif etmeleri önemle rica olunur.
6ÜN0EM
1. Açılış ve saygı duruşu,
2. Başkanlik Dıvanı seçimı ve Başkanlık Divanına tuta-
naklan
imza etmesi hakkında yetki verilmesi,
3. Yönetım ve Denetim Kurulu raporlarının okunması,
4. 1994 Yılı Bılanço - Envanter ve Gelır - Gıder Farkı
hesaplarının ıncelenmesi, onanması veya reddi,
5. Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin ıbrası.
6. Yenı Yönetim ve Denetim Kurulu Asil ve Yedek
üyelerinin
seçimi,
7. Kooperatif inşaatlannın yaptınlma hususunun karara
bağlanması,
8. Yeni Ödeme Planı ve Gelecek Yılın Bütçe ve Çalışma
Programının gorüşülmesı ve karara bağlanması,
9. Taahhütlerini yerine getırmeyen ortaklann durumlarının
göruşülmesı ve karara bağlanması.
10. Gereklı görülen diğer hususlann görüşülerek karara
bağlanması,
11. Dilekler ve kapanış.
S.S ÖZBİRİKİM KONUT YAPI KOOPERATİFİYÖNETİM KURULU
"Insan karıştırıyor bazan
yaşamak mı ölmek,
yoksa ölmek mi yaşamak..."
Sevgili eşim
ALİ AĞIR'ı
ölümünün 40'ıncı gününde (28.2.1995)
Karacaahmet Vakfı'nda anıyoruz. Dost ve
akrabalanna duyurulur.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı I. Sayfada
'birlik çalışmalannda bugün ne
olur'u konuştuk.
Bir dizi ittifak arayışı, dün Kara-
yalçın'dan yana olanlar bugün
Baykal demeye başlamış, dün Ka-
rayalçın'ı yerden yere vuranlar bu-
gün. partinin lideri o olmalı türkü-
sünü söylüyor.
Kısacası durum karmakarışık,
her tarafta bir hareket bir hareket.
Ama alınmış bir arpa boyu yol yok.
İki parti liderinın, solda birliğe kişi-
sel hesaplardan bağımsız bakama-
yacağı anlaşılıyor.
Değil solcular. sağdaki iyi niyetli,
Türkiye'nin RP, MHP gibi demokra-
siyi baştacı etmek yerine, hedefine
ulaşmak için basamak yapan uçla-
ra teslim olmamasını isteyenler de,
solun birleşmesini bekliyor. SHP ve
CHP kadrolarının birlik tartışması,
ev yanarken önce hangi eşyaların
kurtarılması gerektiğine karar vere-
meyip birbirini yiyen aile üyelerine
benziyor. Biraz daha çekişirlerse,
kurtarılacak bir şey de kalmayacak.
lyisi mi bir gün daha bekleyelim.
"Ey sağduyu, gelirsen bilgisayara
virûs olarak gir, bir daha da çıkma"
diyelim ve yazının başlıgındaki ko-
nuya geçelim.
Bundan tam 50 yıl önce bugün,
Ikinci Dünya Savaşı'nın en vahşi,
en insanhkdışı, en korkunç sahne-
lerinden biri kapandı. 26 Ocak
1945, Polonya'nın Katoviçe kenti-
nin 30 kilometre güneydoğusunda-
ki Auschwitz (Ausşvits okunuyor)
toplama ve imha kampında yaşa-
nan acıların son günüydü. 27 ocak
Auschvvitz'lep Olmasın...
sabahı Kızılordu askerleri kampa
girdiler ve insana, 'teknoloji, bilim
ilerledikçe, vahşet de ilerliyor' de-
dirten sahnelere son verdiler.
Almanlar, 1940 Mayısı'ndan iti-
baren Auschvvitz çevresinde dört
kamp kurdular. Avrupa'nın çeşitli
ülkelerindeki Yahudileri buraya ta-
şıyıp, gaz odaları ve yakma fınnla-
nnda imha ettiler. Yaşlılar, hastalar,
kadınlar ve çocuklar hemen öldü-
rüldü. Sağlam olanlann bir kısmımn
işgücünden yararlanıldı. Birçoğu
denek oiarak kullamldı. Çok sağlıklı
olanlar, kolay ve ucuz kısırlaştırma
yöntemlerini bulmak için kullamldı.
ıkizler öldürülerek, cesetleri üzerin-
de gen araştırmalan yapıldı.
Kampta çeşitli yöntemlerle öldü-
rülenlerin sayısı tam olarak bilinmi-
yor. Tahminler 2 milyonla 4 milyon
arasında.
1991 yılı sonbaharında Polonya,
Macaristan ve Çekoslovakya'ya (o
zaman aynlmamıştı) gitmiştim. Po-
lonya'daki programımda doğal ola-
rak Auschvvitz kampı da vardı. Var-
şova'dan trenle Krakov'a geldim.
Krakov, Polonya'nın Varşova'dan
önceki başkenti. Kaledeki, Osmanlı
eserlerinin de bulunduğu müzeyi
gezip, Katoviçe trenine bilet aldım.
Dulova istasyonundan sonra inip,
Auschvvitz trenine bindim.
Yağmurlu bir gündü. Gökyüzü
kapkaranlık, öğle saatlerinde ak-
şam olmuş gibiydi. Ince gövdeli
ağaçlar bitti, sazlıklar başladı. Ara-
da bir su birikintileri. Trenin acı gü-
rültüsünden başka ses yok. Çevre-
de insan eli değmiş çok az şey var.
Ya da bana öyle geliyor. Kampta
yakılarak öldürülenlerin küllerinin
çevreye atıldığını okumuştum. Yer
yer siyahlık başlayınca, kampın es-
rarı sardı bedenimi.
Bu tren hattından kampa götürü-
len insanları düşündüm. Asırlar de-
ğil, daha 46 yıl önce yaşanmış bu
acıyı bugün insanlığın sadece yıl-
dönümlerinde ya da turistik gezıler-
de duyumsaması ne kadar acı.
Grup halinde gelen turistleri
kampa götürecek otobüsler istas-
yonda bekliyordu. Ama ben yalnız-
dım. Telaşla araç aradım. Sanki, bir
an önce kampa gıdersem birkaç
kişinin ölümünü önleyeceğim...
Kamptan içeri girince bütün çıp-
laklığıyla gördüm ki, yazılan roman-
larda, çekilen filmlerde hiçbir abart-
ma yok, eksik var.
Yağmur şiddetini giderek arttırdı.
Çoğunluğu Japon turist grubu, sa-
dece kapalı bölmeleri gezmekle
yetindi. Çantamı bir turiste emanet
edip, kendimi kampın tel örgülü
bölümlerine attım. Zamanında
elektrik yüklü, yüksek tşl örgülere
titreyerek dokundum.
Her şey olduğu gibi korunduğu
için yakma fınnlanna girmek güçtü,
içi yarım metre suyla doluydu. Ül-
kesini bilmediğim birkaç gençle
ayakkabılarımızı çıkarıp girdik. Du-
varlar simsiyah, insan siyahı. Fırının
ağzı simsiyah, Yahudi kanına gir-
miş Alman siyahı.
Bir insan bir diğer insanı, bin de-
recelik fırına nasıl atabilir? Ya da
bunu yapana insan denebilir mi?
Disipline uymayanların kurşuna
dizildiği duvar ölüm sessizliğinde,
kendisini tel örgülerin arasına gizle-
miş, öylece duruyor.
Kampa getirilenlerin barındığı ba-
rakalarda tahtalar çürümüş, içleri
küflü ot kokuyor. Kimbilir kaç bin
insanın, kurtuluş umuduyla uyandı-
ğı tahta yataklardan birine dokun-
dum. Bir an uzanıp, zaman tünelin-
de 1940'lara gitmek istedim. Ama
hafif yüklenince gıcırdadı. Sanki bir
insan inlemesi duymuş gibi ürk-
tüm.
Kamptan aynlırken, iç çamaşırla-
nm dahil sırılsıklamdım. Ne bir üşü-
me, ne bir titreme.
Dönüş treninde kendi kendime,
"Sadece bu kamp bile insanlara
banşı öğretemez mi" diye sordum.
Yüreğim, "öğretir", beynim, "Ö<J-
retemez" dedi.
Acaba, Yahudiler o kamplardan
ders alsaydı, yıllarca Filistinlilere
özyurtlarını zindan eder miydi?
Acaba, Almanlar o kamplardan
ders alsaydı, burnunun dibindeki
Bosna-Hersek'in yangın yerine
dönmesine kibrit olur muydu?
Acaba, Auschvvitz kampını kapa-
tan Kızılordu o kamptan ders al-
saydı, Kafkaslar'da banşı Kafda-
ğı'nın arkasına atar mıydı?
Halen 40 yerinde sıcak savaşın
yaşandığı dünyamızda barışın
sembolü güvercin, zaferinki kartal.
Keşke, barış ve zaferin sembolü
aynı olsaydı...
Darbecfler yargdansınI Baştarafı 1. Sayfada
mak isteyen RP ile bazı ANAP ve
DYP'lilerin oyalama taktiği olarak de-
ğerlendirildi.
Cumhuriyet'in DYP içinde güvenilir
kaynaklardan edindiği bilgilere göre,
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ken-
disinin görüşlerini alan bazı DYP millet-
vekillerine, 12 Eylül yönetıcilerine yargı
yolunu kapatan anayasanın geçici 15.
maddesinin tümüyle metinden çıkanlma-
sı gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı, 12
Eylül dönemi yöneticilerine karşı yargı
yolunun anayasayla kapalı tutulmasının
doğru olmadığını vurguladı.
Demirel'in, görüşlerini alan milletve-
killerine. bu yönde bir değişiklik yapma-
nın önemini vurgularken, yargılama işi-
nin ayn bir konu olduguna dikkat çektiği
ve gerekip gerekmediği boyutuna girme-
digi kaydedildi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
ŞerifErcan. Cumhurbaşkanı'nın, kendisi-
ne herhangi birtelkini bulunmadtğını be-
lirtirken. Cumhurıyet'e. "Eğer Sayın
Cumhurbaşkanı'nın bir önerisi olursa, bu-
nu Sa\ın Başbakan'a iletir. Doğnıdan ko-
misyona bir öneride bulunması söz konu-
su olmaz. Biz şimdiye kadar yapılacak
mevcut çalışmalan değeriendireceğiz"
açıklamasını yaptı.
DYP. SHP ve ANAP'ın hazırladıgı ge-
çici 15. maddeye ilişkin değişiklik metnin-
de, sadece 12 Eylül döneminde kurulan
Milli Güvenlik Konseyi ile bu dönemde
kurulan hükümetlerin çıkardığı yasalara
ve yasa gücünde kararnamelere karşı da-
va açma olanagı tanınırken. 12 Eylül yö-
neticilerinin yargılanmalannı engelleyen
hüküm korunuyordu.
Anayasanın geçici 15. maddesi. 12 Ey-
lül 1980 tarihinden başlayarak ilk genel se-
çimler (1983) sonucu oluşturulacak
TBMM Başkanlık Divanı'nın toplanma-
sına kadar gececek süre içinde yasama ve
yürütme yetkilerini kullanması hüküm al-
tına aiınan Milli Güvenlik Konseyi ile bu
dönemde kurulan hükümetler ve Danışma
Meclisi'nde görev alanlar hakkında, her
türlü karar ve tasarruflanndan dolayı ce-
zat, mali ve hukuki sorumluluk savıyia
yargıya başvurulamayacağını hükme bağ-
lıyor.
DYP, ANAP ve SHP'nin hazırladıgı 21
maddelik anayasa değişikliği paketine iliş-
kin görüşmeler de. dün TBMM Anayasa
Komisyonu'nda başladı.
301 ımzalı, 21 maddede degişiklikler
öngören pakete komisyonda bir madde da-
ha eklendi. Izmir Milletvekili Cemal Ter-
can'ın daha önceden verdigi, anayasanın
82. maddesinde değişiklik yapılarak. ka-
mu kurumu niteligindeki meslek kuruluş-
lan ile işçi sendikalannın yönetim organ-
lannda görev yapanlara milletvekili ola-
bilme yolu açılmasına ilişkin önerisi ile
Zonguldak Milletvekili Güneş Müftüoğ-
lu"nun anayasanın 127. maddesinde deği-
şiklik yapılarak. yerel seçimlerle genel se-
çımlerin birleştirilmesine ilişkin önerileri
de pakete eklendi. 82. madde konusunda
birdeğişiklik önerisi pakettebulundugun-
dan. Müftüoğlu'nun önerisiyle birlikte pa-
ketteki madde sayısı 22'ye yükselmiş ol-
du. Ecevit. komisyonda görüşlerini açık-
larken. pakete birengelleme yapmayacak-
lannı bildirdı.
Ecevit, milletvekili sayısının 600'e çı-
kanlmasına ilişkin degişikliğe karşı çıkar-
ken, Cumhuriyet Senatosu'nun yeniden
kurulmasının daha uygun olacağını söyle-
di. Ecevit. bir v ıl veya daha fozla hapis ce-
zasınaçarptmlanlann milletvekili seçile-
memesine ilişkin öneriyi ele?»irerek.
"Böyle bir hüküm, Güney Afrika'da oba> -
dı, Mandela pariamenter bile olamazdı.
Bcninı de gj\ diğim hükümler birkaç ay da-
ha fazla olsa>dı, ben de aranızda buluna-
mayabilirdim" dedi. Ecevit aynca. bugün
Kürtçe dergıler basılabildigine dikkat çe-
kerek, anayasanın bu konudaki 26. mad-
desinin çıkanlmasını önerdi. Ecevit. yerel
ve genel seçimlerin birlikte yapılması öne-
risine de karşı çıkarak, "TBMM'nin ken-
di seçûnlerini erkene alma yetkisi var. Bu
gerek ortaya çıkabilir, o zaman bütün Tür-
Idye'deki yerel seçimleri deerkene almanın
mantığı yoktur" dedi.
Komisyon üyelerinden Münif tslamoğ-
lu'nun sorusu üzerine Ecevit, 12 Eylül yö-
neticilerine yargı yolunu kapatan anayasa-
nın geçici 15. maddesinin kaldınlması
önerisine katılmadığını bildirdi. Ecevit,
toplantıdan sonra Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlarken. "Şu huzursuzluk ortamın-
da bu doğru olmaz. 12 E> lül'den sonra ses-
lerini çıkarmayanlar, şimdi orta\a çıkıyor.
Zamanaşımı oldu, huzursuzluk yaratma-
ya gerek yok" dedi.
Ecevit'in konuşmasından sonra, bazı
DYP'li üyelerpaket üzerinde daha aynn-
tılı bir çalışma yapılması için bir alt komis-
yon kurulmasını önerdiler. RP'nin 14 ve
24. madde degişikligi konustmdaki ısrap
nedeniyle destek vermediği de^Sjiklik p#-
keti ile memurlara grevli toplus5zteşmCÎT
sendıkal hak tanınırken. seçmen yaşı
20'den 18'e, seçilme yaşı 30'dan 25'e in-
diriliyor.
Değişiklik önerisi ile anayasanın geçi-
ci 15. maddesinin son fıkrası metinden çı-
kanlarak. 12 Eylül döneminde kurulan
Milli Güvenlik Konseyi ile o dönemde ku-
rulan hükümetlerin çıkardığı yasa ve ya-
sa gücünde kararnameler ve diğer karar-
lara karşı. yargı yolunun açılması sağlanır-
ken. MGK ve hükümet üyelerine karşı yar-
gı yolu kapalı tutuluyor.
Gazeteci Ilkiıı
Aydın ağır yarah
İstanbul Haber Servisi- Yeni Yüzyıl gazetesi ekonomi
muhabirlennden Ilkin Aydın trafik kazası nedeniyle ağır
yaralandı. Güneşli Basın Ekspres Yolu Medya Plaza yanındaki
yolda karşıya geçmek ısterken 34 LTG 25 plakalı, Nihat Akpınar
yönetimindeki minibüsün çarptığı Aydın. f.Ü. Capa Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlarak ameliyata alındı. Aydın'ın
sağlık durumunun ciddi olduğu bildirildi. Kazanın. Aydın'ın
haber için gittiği bir toplantıdan gazetesine dönerken meydana
geldiği bildirildi. Sürücü Nihat Akpmar kazadan sonra gözalnna
alındı.
Hükümete memura zam yetkîsi
• Baştarafı 1. Sayfada
memur ve emeklisinin mali ve sosyal haklann-
da iyileştirme yapmak için birden fazla kanun
hükrnünde kararname çıkarabilecek. Hükümet
bu yetkiyi 6 aylıgına aldığı için ek zammı ister-
se hemen, isterse 6. ay dobnadan verebilecek.
TBMM Genel Kunılu'nda, hükümetin 6 aylı-
ğına yetki istemesi, muhalefetin sert eleştirile-
rine neden oldu. Genel Kurul'da söz alan ANAP
ve RP milletvekilleri, hükümetin zam konusun-
da yetki ıstemesinı, "memur zammını Mec-
bs'ten kaçırmak'' şeklİnde yorumlarken sürenin
6 aylıgına istenmiş olması "hükümetin seçinı
y^tınmı yapabiteceği*' eleştirilerine yo! açtı.
Muhalefet partilerinin sözcüleri. hükümetin,
olası bir erken seçim öncesinde koz olarak kul-
lanmak için 6 aylıgına yetki istediği görüşünü
dile geördiler. Bu çerçevede, RP'nin, yetki sü-
resinin 1 aya ındinlmesi için verdigi önerge ise
reddedıldi.
TBMM Genel Kunılu'nda kabul edilen yasa
ile daha önce mali ve sosyal haklannda iyileş-
tirme yapılan Cumhurbaşkanlıği ve TBMM Ge-
nel Sekreterliği personeli dışındaki bütün kamu
kurum ve kuruluşlannda çalışan memurlara ek
zam yapılması hükme bağianjyor.
OLAYLARIN
ARDINDAKÎ
GERÇEK
• Baştarafı l. Sayfada
tarikat üyelerinin toplu inti-
harlan gerçekleştirdikleri gö-
rülüyor. Buna ilişkin son olay
Amerika'da yaşanmıştı. Şim-
di solda birieşme adı altında
SHP ve CHP'nin toplam
1800 delegesi toplu bir inti-
hara sürüklenişjn akıntısına
mı kapılacaklardır?.. Birleş-
menin değil, aynlığın, çatış-
manın, kavganın simgelerine
dönüşmüş politikacılarla oy-
nanan bir oyunun neferlerine
ya da müritlerine mi dönüşe-
ceklerdir?
llginç bir gelişmenin gün-
begün gelişen aşamalan izle-'
niyor. Birleşme kurultayına iki
gün kala her şey belirsizdir.
SHP Genel Başkanı Kara-
yalçın ile CHP Genel Başka-
nı Baykal hiçbir noktada an-
laşamıyorlar. Genel başkanlık
koltuğu ve delege hesaplan
her şeyi geriye itmiş, solda
birlik bir kördövüşüne dö-;
nüşmüştür. *
Delegeler de kurultay günü'
bu kördövüşünün çekimine
kapılırlarsa, her iki parti için
toplu intihar kararı verilmiş
olacaktır.
Bu ortamda biz yine de
iyimser olmak istiyoruz, lider-
lerde değilse bile delegeler-
de sağduyunun son anda
egemen olacağına ilişkin gö-
rüşü korumakta yarar var.
Gönül isterdi ki Karayakpın
ile Baykal bu karmaşa ve
kargaşaya yol açmadan otu-
rup anlaşsınlar, partide ve
kamuoyunda umut rüzgârlan
estiren bir çözüm yolunu be-
nimsesinler... ;
Vakit geç mi oldu?..
Öyleyse son umut delege-
lerdedir.
Delegeler, kendilerini ve
partilerinin geleceğini düşü-
nerek oylarını kullandıkları
zaman belki "birleşme" söz-
cüğüne yakın bir sonuç alı-
nabilir. • * *
ABD'Ii
• Baştarafı I. Sayfada
tânın bazı ayak parmaklarında
uyuşma görüldügünü ancak felç
tehlikesi yadadonmanınsöz ko-
nusu olmadıgpıı bildirdirer.
Doktorlar yarbay ve oğlunun
su kaybından kaynaklanabilecek
olası bir metabolik komplikas-
yona karşı sürekli gözetim altın-
da tutuldugunu kaydettiler. Has-
talara dokuz gün süreyle hiçbir
yiyecek almamış olmalanna kar-
şı normal bir beslenme rejimi uy-
gi'.landığı ve normal kahvaltı ve-
rildigi belirtildi.
Yarbay Mike Couillard ve oğ-
lu, hastanedeki ilk gecelerini
kendilerinden hernen sonra An-
kara'dan lncirlik Üssü'ne gelen
bayan Couillard ve diger çocu-
ğuyla bırlikte geçirdi.
Ankara'da Savunma lşbirliği
Ofisi 'nde askeri ataşe olarak gö-
rev yapan Yarbay Couillard ve
oğlunun hastaneden ne zaman
taburcu edilecekleri belirtilmedi.
Bu arada yarbay ve oğlunu
arama çalışmalanna ABD Hava
Ku\-vetleri'ne ait bir HC-130 P,
iki MH-60 G helikopteri ile
ABD Kara Kuvvetleri'ne bağlı
16 özel güç personelinin katıldı-
ğı bunun yanı sıra Türk koman-
dolanna ek olarak 600 Türk as-
kerinin destek verdifii belirtildi.
TEŞEKKUR
Gerçekleştırdigi başanlı amelıyatla beni sağlıgima kavuşturan
Cerrahpaşa Tıp Fak. Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesı
Sn. Doç. Dr. CÎHA.N URAS'a,
Dr. M. HAKAN TEKELÎOĞLU'na
Gürkan-C semsinın görev abidesi
Hemşire SABİHA KLRTULDU'ya
ve diğer hemşirelerine,
Sekreter FATMA ÇAVUŞOĞLU'na,
sürekli yakın ılgilerıni gördüğümüz degerli bilim adamı
Sn. Prof. Dr. SEDAT TAVŞANOĞLU'na,
ailedoktorumuz
Sn. Uznı. Dr. MECDt ERGÜNEY'e,
amelıyat öncesi tanı ve yaklaşımı ile benı yönlendiren.
bilınçlendıren Gast. bilim dalından
Sn. Uznı. Dr. AHMET DOBRUCALrya
ve aynı bölümden sevgili arkadaşım
Kinı. Müh. SEMtH AYDOĞDU'ya
teşekkürü bir borç bilirim.
ALİ EROL EDEOĞLU
GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3H*T)
Köy Enstitülü öğretmen, şair
ENVER ATILGAN'ı
25.10.1995 günü yitirdik.
Anısı sağolsun.
Cenazesi 26.10.1995 Perşembe günü (bugün) Bakırköy
Zuhuratbaba-Camii'nden ikindi namazını müteakip
kaldınlacaktır.
AİLESİ
MÇIHSIN
BİLYAPResiM StKf,ısı
'İ«lqi kİRİE^MEVEN Ifk (ttMMİİR.
25Oc*k- 12 Şoö*ı 1995
GALERİ C E P
IsnkUI U MuEyytr St No 9 Itinl
lıl 245 19 96
ALKENTAaUELART
AFANASIE
OPREA
Resim Sergisi
Teptcik Yolu F3-18 Etileı Ist.
Tel: (0212) 257 46 84
JJ
I I
NUZHET
KUTLUĞ
UZAY II
Resim Sergisi
18 Ocak-25 Şubat 1995
Osmonbey Hoîcskârgozı Cod
SoksıSol 21/2
I«l 10 2121 232 09 2 0 - 2 3 3 45 1
MÜRECCEL
KÜÇÜKAKSOY
10 Ocak- ÎO Şubat 1995
Is gunleıı socf) 1 00 1B 00 HC» aükto
Abdı PB-.Ç, C a d 7 5 Vucko
T
eı 0-212 2 3 1 2 8 32-36
Galeri
Atölye
ılanlarınız ıçın
293 89 78
(3
ZEHRAARALResim Sergisi
Son Gün
Türkiya İş Bankası Parmakkapı Sanat Galerisi
Beyo«lu4st. Tal: 244 20 21
07.00-08.30 Sabahın İlk Işıkları
08.30-09.30 Basında Haber
09.30-11.00 Sabahın ilk Işıkları-Devam
1İ .00-13.00 Gûneşli DakikaJar
13.00-17.00 At Yarışları (Naklen Yayın)
17.00-20.00 Her telden, her türden
20.00-24.00 istekler (Sevgi Çağlayanı)
24.00-07.00 Gecenin Sesi
Haber Saatleri: 10.45-11.45-12.45
16.45-18.45-20.45-24.00
Pasaportumu kaybettim.
Hükümsüzdür.
SÜLEYMAN YALABIK
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
OZAN YALABIK