02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 ai» nı mmMK <n»ıu « M KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK KüçükAmerika'ya özenmenin sonu A rada bir Vaziyet'in konuğu olan Prof. Aydın Aybay, bu- günkü yazısında herkesin görüp bildiği, ancak göz ardı ettiği çok önemli bir konuya değini- yor: "Devleti özelleştirme yoluyla kü- çültmeye çalışanlara müjdeler olsun: Kamusal adalet hizmeti büyük bir hızla özelleşiyor. Çekini senedinı tahsilde sıkıntı çe- ken kimse 'çek-senet mafyası'na gi- diyor, cezaya hak kazandığını düşün- düğü kişiye de 'özel tetikçi' gönderi- yor. Böylece devletin mahkemelerinin, icra ve infaz dairelerinin yükü bu 'özelleştirilmiş adalet' sistemi saye- sinde gitgide azalacak gibi görünü- yor. Dağlardan nkara'dan günübirlik geldiği Bolu Kartalkaya'da oğlu ile birlikte kayak yaparken kay- bolan Amerikalı Yarbay Mic- hael Roland Couillard, dokuz gün sonra sağ olarak bulundu... Yarbayın kaybolduğu günlerde ka- muoyunun gürdemine türlü-çeşitli "kaçırılma senaryolan" girmiş, karşı casusluk örgütlerinin adlan geçmişti. Arama çalışmalarını izleyen gazetecı arkadaşlanmızdan bin, yörede tartışı- lan bir "senaryo"ya kulak mısafiri ol- du: -Amerikalı yarbayı ve oğlunu UFO'lar kaçırdı! Gazeteci arkadaşımızın bir de göz- lemi oldu. Arama çalışmalarına Bo- lu'daki Komando Tugayı'nın yanı sıra Incirlik ve Frankfurt'tan gelen 100 ka- dar Amenkan dağ komandosu da ka- tılmıştı ya, Amerikalılar'ın bir yandan yarbaylarını ararken öte yandan da bizim askerlerimizin durumunu izle- diklerini gözlemledi. NATO standart- larında bir birlık olan Bolu Komando Tugayı'nın AmerikaJıların fazlasıyla il- gisini çekmesinin üst düzey Türk su- baylannı rahatsız ettiğini de sezinledi arkadaşımız... Daldan dala geçer gibi, dağdan dağa geçip Kartalkaya'dan Erzurum Palandöken'e gelelim... Erol Soyse- ver gazetelerden birinin pazar ekini fakslamış Vaziyet'e. "Kayak için yeni seçenek" başlığıyla Palandöken'in tanıtıldığı yazının "Nasıl gidilir?" bölü- münde, kent merkezine geldikten sonrası şöyle anlatılıyor: "Bundan sonrası ise çok kolay. Çünkü İETT otobüsleri Palandöken kayak tesislerine kadar kısa aralıklar- laseferyapıyor." Demek, kimsenin haberi olmadan İETT, Taksim-Palandöken hattında seferlere başlamış! Aslında işin şakaya gelir yanı yok. Ne oluyoruz baylar? Yoksa yılda ortalama 20 bin kişinin tabanca ile öldürüldüğü ABD'ye mi benziyoruz? 'Küçük Amerika' rüyası bu karabasanla mı gerçekleşiyor? Bu 'salgın' ile ılgili değerlendirme- leri uzmanlarına, kriminologlara, sos- yologlara bırakalım. Tahlil etsinler, in- celesinler, çare üretsinler. Ama.sıra- dan yurttaş olarak hepimizin gözlem- lediği şu olguyu öncelikle göz önün- de tutmak gerek: Ulusca ve büyük bir hızla silahlanı- yoruz. Taksim-Beyoğlu civarındaki kulüplere, barlara devam eden 18-19 yaşlarındaki çocuklarda bile son mo- del tabancalar var. Yine bu bölgede, önünde kocaman patron arabaları duran, içeride hangı işin yapddığı befli olmayan bazı işyeri binalannın kapıla- rını tutan kara btyıklı, sert bakışlı fe- dailerin kabarık ceketlerintn altından silahlar açıkça belli oluyor. Silahm süs olsun diye değil, can al- mak için üretilen bir gereç olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna göre silah taşıyan herkes, bunu günün birinde bu iş için kulla- nabilecek potansıyel bir katil sayıl- mak gerekır. O halde ilk yapılacak iş, derhal bu silahlanmayı durdurmak, mevcutları toplamak ve izinsiz taşıyanlara da çok ağır cezalar uygulanmasını sağ- layacak yasal önlemler almaktır. Bu yola gidilmediği takdirde, şimdi- ki hızla, yakında ABD'nin rekorunu geride bırakacak bir ülke olmamız kaçınılmaz görünüyor." Bu bacınız buraya bir bayram havasıyla geldi. Tansu Çiller Abone sayıları \uvarianırken... Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Devletin masa/ına işkence denir. D enizli'den arayan ve Zaman gazetesinin Denizli Lisesi'nin kantinlerine bedava bırakıldı- ' ğını duyuran okur, tekrar ara- dı: "Sizin yazınız çıktıktan sonra, be- dava gazeteyi kestiler." Kesecekler tabii... Çünkü foyaları ortaya çıktı. Bu nedenle 5 bin ve 5 binin katlarıyla artan "abone tirajj"nı da değiştirdiler. Düne kadar 335.000 olarak açıkladıklan "abone" rakamını "yuvarlamaya" başladılar. 23 Aralık 1995 pazartesi günü için açıkladıklan "abone" rakamı 333.325 oldu. Gelelim 23 Aralık 1995 tarihinde, radikal sağdaki gazetelerin net bayi satışlarına: Milli Gazete 29.801 Zaman 27.932 B.Vakit 19.496 Yeni Şafak 11.215 Yeni Asya 4.331 Bu gazetelerden Yeni Şafak, bu hafta yeniden çıktı. llginç bir rastlantı sayfaları aynen Dinç Bilgin ve Erol Aksoy'un ortak gazetesi Yeni Yüz- yıl'a benziyor. Yeni Yüzyıl okurlanmn yadırgamayacağı bir görüntüde... Yeni Şafak'ın amacı Yeni Yüzyıl okurlarını kendilerine çekmek mi acaba? 23 Aralık 1995 Pazartesi günü, Za- man dtşındaki radikal sağ gazetelerin tümünün tirajlannda bir önceki hafta- ya göre artış görüldü. Zaman'ın bayi tirajı ise 4.953 azaldı. Bu arada aynı gün Sabah ve Hürri- yet gazeteleri Fethullah Gülen rö- portajina başladı. Sabah Nuriye Ak- man'ın röportajını televizyon reklam- lanyla duyururken, Hürriyet Ertuğrul Özkökün röportajını reklamsız ve imzasız sürmanşetten girdi. Biliyorsunuz emekli vaiz Fethullah Gülen'le Zaman gazetesi arasında maddi bir bağ yok. Ama manevi bir ilişki var... Zaman, Gülen'in vaazlannı kitap halinde okurlanna kupon karşı- lığı dağıtıyor... Fethullah Gülen'in basında ilk kez bu denli geniş kapsamda görüşlerini açıklama fırsatı bulduğu röportajları kuşkusuz Fethullah Gülen yandaşla- nnın olduğu kadar karşıtlannın da il- gisini çekti... Sonuçta 23 Aralık 1995 Pazartesi günü bir önceki haftaya oranla Sabah'ın tirajı 86.649, Hürri- yet'in tirajı 38.312 adet arttı... Belirtmiştik, aynı gün Zaman'ın ti- rajı da 4.953 adet azaldı. Oysa kâğıt üzerinde bakıldığında Zaman gazetesinin tirajı 400 bini zor- luyor gibi görünüyor... Bu mu 400 binlik okur potansiyeli? Zaman okur- ları, Fethullah Gülen röportajlarına yeterince ilgi mi göstermediler, yoksa gösterdiler de sayıları ancak bu ka- dar mıydı? Ankara'dan bir okur yazıyor: "Esenboğa Havaalanı-Çankın kav- şağında Ülker'e bağlı Anadolu Gıda Sanayii A.Ş.'nin yanında bir koopera- tif var. Fabrikada üretilen bisküvi, çi- kolata gibi gıda maddeleri yanında diğer gıda maddelerini de satan bir kooperatif bu. Ancak kooperatif sadece gıda maddeleri satmıyor. Gazete de satı- yor. Ama sadece ve sadece Zaman gazetesi satıyor. Kooperatife girişte ve çıkışta görülecek şekilde sebzelik gibi bir sepetin her rafında Zaman gazetesi var. Fazla satıldığını sanmı- yorum çünkü akşam 18.30-19.00 arası bıle gazete raflarda bol miktar- da duruyor. Bakana da 'buyrun, ba- kın, alabilirsiniz' gibi telkinler yapılı- yor. Önce insanın gözünü alıştınyor- lar, sonra herhalde arkası gelir diye düşünüyorlar." 'Siz ey fezayı ferdanın küçük güneşleri, arük birer birer uyanın' D ünden devamla, Cevdet De- mirci'nin gönderdiği faksı okumayı sürdürüyoruz. Iki yıl önce Cemal Reşit Rey Kon- ser Salonu'nu gezmek isterken ken- disini bir anda SHP Kadınlar Kolu'- nun Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği panelin içinde bulan 70 yaşındaki Demirci, sonunda sahneye çıkmış ve konuşmaya başlamıştı: "Çok sevdiğim ve övdüğüm kadın haklanndan sorumlu bakanımıza ses- leniyorum. Sayın Türkân Akyol. yü- züne gerilmek istenen peçeyi yırt at. Ata'ya bak atağa kalk, Ata'ya bak atağa kalk, Ata'ya bak atağa kalk. SHP kadınlara kontenjan tanıdı: Yüzde 25. Kaç kişi soktu Meclis'e? Bu mu Atatürkçü düşünce? Konuş- macılan dinledim, hepsi güzel söyle- diler. Bunları bir kitap halinde bastı- rın, dağıtın. Yalnız artık 'cak', 'cek'i bırakın. Gelecek sıygası ile konuş- maktan vazgeçin. Emir çekimini kul- lanın. Bu kadar bayan medeni hukuk proresörü var, hâlâ akıntıya kürek çe- kiliyor. Türkiye'nin zaafı laf üretmektir. Bu Meclis bunu çıkarmaz, 10 yıldır uğraşıyorsunuz, bir türfü sonuca erdi- remiyorsunuz. Meclis'i erkek hega- monyasından kurtann. 1934'te Mec- lis'te kaç kişiydiniz, bugün kaç kişisi- niz? Sevdiğim bir laf var, fifti fifti di- yorfar. Işte bu doğru, yüzde 50, yüz- de 50. Ama nasıl, bir yerde birıncı sı- rada bir bayansa, diğer ilde birinci sı- rada bay. Ikinci sırada ise tersi. An- cak o zaman dengeyi sağlayabilirsi- niz. Lütfen eyleme geçin. Buyrun hep beraber gerekiyorsa Ankara'ya yürü- yelim. Uyuyanları uyandıralım. Uyar- mak ve kınamak ve sızlanmak, slo- gan atmak bir şeye yaramaz. Laik demesinı bilmeyenler, layık diyenler- dir onlar, onun için oraya layık değil- ler. Tevfik Fikret, 'Kanun diye kanun diye kanun tepelendi' diyor. Laık diye laik diye laikliği boğduracaksınız." Cevdet Demirci, bu konuşmasının ardından olanları da şöyle anlatıyor: "Salon alkıştan yıkılıyordu. Erkek, kadın herkes avuçlarını patlatırcasına alk/şlıyordu. Salondan aynlırken yüz- lerce kadın, erkek, kız, kızan beni öpüyor, ellerime sarılıyor, ellerindeki çiçekleri vermekte yarış ediyor, 'Sa- ğolun. varolun, ağzınıza sağlık, söyle- yemediklerimizi söylediniz, Allah razı olsun' diyordu. Ben ise gördüğüm iltifatlardan son- ra Yahya Kemalle 'Kanmadık gaş- yeden bu maviliğe/ Ne yazık! Geç- mek üzeredir bu gece/ Ey gönül, fec- re az zaman kalıyor' derken Tevfik Fikret'le de 'Siz ey fezayı ferdanın kü- çük güneşleri, artık birer birer uyanın' dıyordum. Namık Kemal ise haykın- yordu: Uyan ey yareli şiri jeyan bu habı gafletten! Mehmet Akif feryad ediyordu: Cebri değilim... Olsam ilahi ne suçum var? Atatürk'ün büyüklüğüne bakın, padişahlık ve hilafet kokan ortamda Meclis'ten o iki köhnemiş müessese- yi yıkarak mecelleyi kaldırıp medeni kanunu çıkartıyor ve kuvvetler aynmı- na dayalı demokratik anayasayı yü- rürlüğe sokuyor ve kadınlara seçme- seçilme hakkı tanıyor. Biz ise hâlâ si- vil bir anayasayı değil yeniden yap- mak, bırkaç maddesini değiştirmekte acz gösteriyor, uygarlık düzeyindeki kadın haklannı Meclis'e kabul ettire- memenin ayıbını taşıyoruz. Meclis olarak adeta kendi büyüklüğüne halel getirerek. Önay Alpago yalvarıyor, 'faks çekin, imza verin, bizi destekle- yin' diye. Tevfik Fikret hatıriatıyor: Sizden he- sap sorar atiyi müşteki. Ama anlayan kim? Hesaptan kor- kan kim? Kim vermiş bugüne kadar o altından kimsenin kalkarnayacağı he- sabı? Aksoy'a, Üçok'a, Mumcu'ya, Kutlar'a, Cebenoyana imza, ağıt, devletlere AGlK'ten Helsinki'den, in- san haklanndan, işkenceden bir sürü bağıt. Hepsi ne? Sadece kâğıt! Evet hepsi sadece kâğıt. Neye yarıyor öyle ise ağıt?" İLANENDÜYURU Merkezi Gebze Cam Kent Konut Yapı Koop. Altay Çeşme Mah. tstikJal Cad. Gl Sokak Yüzevler Maltepe'de olan kooperatife 66.860.000 liralık ödentileri ve işlemiş olan faizlerini bugüne kadar ödememiş bulun- duğunuzdan üye olurken bırakmış olduğunuz adresinize yapılan tebligatlar adres bırakmadan terk etmiş bulun- duğunuzdan geri dönmüştür. Işbu ilanın duyurumuzdan itibaren 30 gün içinde 180.560.000 TL. anapara ve nakdi işlemiş faizi olmak üzere 211.760.000 TL. ödememeniz halinde üyelikten çıkartılacağınız, İlanen duvurulur. Insan sevgısı dolu yureğıyle yaşamını ınsanhğa ve demokrasi mücadelesine adayan Muğla Birlik Genel Başkanı, TURKKENT kurucularından ve TURKKENT eski Yönetim Kurulu üyesı ALİ FERUOUN CEYLAN'ı ölümunun 1. yıldonumünde saygıyla anıyoruz. TURKKENT TÜRKİYE KENT KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİĞI ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİHPOROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Ocak 5O32. KanrHıkdç* eftiut? Cuffinan' Daha önceh en büyûk elntas: DUNYANIN EN BUYUK BLMASIL 13OS'T£ guGUN, GUUEY AMZıKA'DA BtlRS YAKIULAHINOAKİ BİH £LAslAS MADENtUOE, OÛH*AUI»J S£LMIf GGÇMIŞ fW BÜYÜK ELMAtl SU- LUA1&U.. UZUUUJ&LI 1Z j <Z€HlÇUĞl İSe 7 SANTT- MÇTK.EYE UIAÇAN SASIK BLlPS BıÇiMıNOKKİ (SOLDA, üsrre') ELMAS. BU ÛU/ZUMUYLA SOS.2 KARAT 6BÜYOHOU- DAHA ÖUCGKi BU BÛYÜtC ELMAS SAY/LAV *EXC£l£IOR"UN ANCAK S?OKA- RAT OLOUĞU OÖÇÜUÜUJISrE, YENİ ELMASıfJ BOYUTLAR.I DAHA ÇAKPICI gİÇİMPE "CUU-tNAN*(CULLİNIH) ADI VERILEU DEV ELMAS, TBAÇ EDILDıĞıNDE, KAGATI BIÜ MIKTAÜ DİI- 3*3 Karai- 8AZI uMLâ Kok-i Moor" 1OZ, ELAAASLAR SÖMESTRE TATtLtNDE ^ X GRANDRC OCAK SONUNA.KADAR 3Gün3geee: 8.460.000,11. 5 Gfin 5 geceı 10.360.000.H. 1SCSBAT - 5 ŞUBAT 8Gûa8geceî 8.050.000^-TL 5 öûa SJece: 9.700.000.-T1. 5SCBATV1MART 3 Gfin S gece: 7.350.000.H. 5Göıj6fiece: 8.550.000.-TI. 7<3fiâ7gece: 9.750.000.-TL AYSELTURİZM Olgunlar sokak 2/4 Bakanlık Tel: *17 21 36 Fax: 411 atura CKHOTEL •KD.NÜTFONSDZ •PASAPORTSUZ • OtDİŞ - DÖNÜŞ UÇAKBİLETÎ *tSASSFEM *KDNAKLAMA •1AHVALT1 • AKŞAM TEMEĞ1 •HERŞEYDAHİL 1 ar-ANKARA 3 34 69 T.C. PENDİK 3. ASLİYE HuklJK MAHKEMESİ EsasNo: 1993 545 Hâkım: Yalçm Erkmen 18598 Kâtıp: Nalan Yılmaz Davacı Arsa Ofisı Genel Müdürlüğü tarafından davahlar Sa- lıh Gül ve SaJım Keskın aleyhıne açılan tescıl davasının yapıian ara kara n gereğince. Aşağıda isım ve en son bıldinlen adreslerı jazılı bulunan da- valılara mahkememız taraftndan teblıgat yapılması mümkün ol- madığı gibi yapılan tüm yazışmalara ve tahkıkatlara rağmen da- valının teblıgata sanh acık adresınin tespıtı mümkün olmadığm- dan davalılara duruş ma günü ve saaiınin ilanen teblığıne karar verılmış olmakla duruşma günü olan 22.3.1995 günü saat 10.30'da mahkememız salonunda ha zır bulunmalan da\a ile il- gılı her türlü yazılı belge ve delıllennı dosya ya koymalan ve duruşma gününe kadar ibraz etmedıklerı takdirde \e mazeret göstermeksızın duruşmaya gelmedıklen takdirde yargılama nın gıyaplannda yapılarak karar venlecegı. davalılara davetiye yeri- ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23.12.1994 Davahlar: 1- Salım Keskin: Mustafa oğlu. Camı sok. Bila No: Şey hlıPendik, 2- Salıh Gül: Dursun oğlu Camı sok. Bıla No: Şeyhli/Ten dık Basın: 3087 MİMAR SİNAN ÜNtVERSÎTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN FEN BÜJMLERÎ ENSTİTÜSÜ1994-1995 BAHAR YARIY1LI YÜKSEK LİSANS, DOKTORA VE SANATTA YETERLİK ÖGRENCİ KONTENJANLARI YÜKSEK LtSANS Anabilim Dalı Mımarlık Mımarlık Mırnarlık Mımarlık Iç Mımarlık Endüstri Orün. Tas. Matematık lstatıstık Müzık Doktora Anabilim Dalı Mımarlık Mımarlık Iç Mımarlık Endüstri Ürün. Tas. Şehırcılık lstatıstık Sanafta Yeterlik Anasanat Dalı Iç Mımarlık Programı Kontenjan Yapı Bilgısi 10 Yapı Fiziği ve Malzeme 2 Restorasyon Yenileme I veKoruma Restorasyon Tarihi Çevre 3 Değerlendirilmesi Iç Mımarlık 7 End. Ürün. Tasanmı 6 Matematık 2 lstatıstık S Piyano 2 Programı Kontenjan Yapı Bilgısi 5 Yapı Fizıgı ve Malzeme 2 Iç Mımarlık I End. Ürün. Tasanmı 3 Şehırcrlık I lstatıstık 3 Programı Kontenjan tç Mımarlık 2 Basın 3437 Adaylann Kökeni (lisans) Mimar Mimar Mimar Mimar Iç Mimar veya Mimar Endüsrn Ürünlerı Tasanmı Elektronik ve Haberleşme Matematık lstatıstık. Matematık. Iktisat, End. Müh., Ekonometri Işletme Devlet Konservatuvan Pıvano Adaylann Kökeni (Y. Lisans) Mımarlık Mımarlık Iç Mımarlık veya Mımarlık Endüstn Ürünleri Tasanmı Kentsel Planlama istatıstık. Matematık, Iktisat. Ekonometri, Işletme Endüstri Mühendısı Adaylann Kökeni (\ .Lisans) Iç Mımarlık ve>a Mımarlık İLAN T.C. BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1992/772 Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından da- valı İzzet Erdemir aleyhine mahkememıze açılan ka- dastro tespitine itiraz dava sının yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince: Davalı mirasçılanndan Fatma. Yurdagül. tsmail, Ayten. Durdane ve Mustafa Erdemır"in tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adreslen tespit edilemedi- gınden adı geçenlere dava dilekcesi ve durus ma günü tebliğ edilememiştir. Mahkememizde yargıla- ması devam eden Samağır Köyü Mantar lık mevkiinde 105 ada. 140 parse! sayılı taşınmaza ilişkin ibraz et- mek istedikleri belgeleri du- ruşmanın bırakıldığı 15.2.1995 günü mahke me- mize ibraz etmeleri ya da kendilerini bir \ekille temsil ettirmeleri aksi halde dava- nın yokluklarında devam edeceği ve karar verileceği hususu dava dilekcesi yerine kaim olmak üzere ilanen teblıg olunur. Basın: 3430
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle