02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 1995 PERŞEMBE HABERLER Hükümete hıtihar çağrısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -ANAP Bılecık Milletvekilı Mehmet Seven, DYP-SHP koalısyon hükümetınin tstanbul'un su sorununa çare bulamaması durumunda, hükümet yöneticilerini "intihar etmeye" çağırdı. Seven, yaptığı yazılı açıklamada şu görûşleri savundu: "Japonya'da depremden kaynaklanan bir hizmet aksaması nedeniyle bır yetkili bunu onur meselesi yaparak canma kıyıyor Oysa Istanbul'da halk, denizin kenannda neredeyse Kerbelâ çölünde yaşamakta. Ilende büyük salgın hastalıklar başgösterecek. Gelın görün ki, bızım gelmış geçmış hiçbır yetkılımiz bırakın intihar etmeyı, ışi iyıce pişkinliğe vurmakta. Işte aradaki fark " Şeriatçı gösteri mahkemeük • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da geçen yıl nısan ayında, Bosna- Hersek'tekı katliamı kınama gerekçesıyle yapılan ve 'şeriatçılann' gövde gösterisıne dönüşen olaylı yürüyüs, nedeniyle aralannda MHP'lı Keçıören Belediye Başkanı Turgut Altınoİc ve Etimesgut Devlet Hastanesi Müdür Yardımcısı Ahmet Aksu'nun da bulunduğu 20 sanığın yargılanmasına başlandı. Ankara'da Dev- Yol operasyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da THKP- C Dev-Yol örgütünü yeniden faalıyete geçırme hazırlığında olduğu ıleri sürülen 7 kışi gözaltına alındı. Aralannda Akbank güvenlik görevlisinin de bulunduğu 7 kışının, bu bankanın Ulus şubesini soymayı planladıklannın belirlendiğı ileri sürüldii. Ankara Emnıyetı'nce yapılan açıklamaya göre, Mehmet Yeşiltepe, Tuner Tekin, Hasan Hüseyin Mert, Mürsel Aydın, Ejdar Karakum, Mehmet Pakçay »le Behçet Özkan. örgütü yeniden faaliyete geçırme çalışmalan ve soygun planlan yaparken yakalandı. 8 kuyumcu yine gözaltmda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ankara'da bır çalıntı altın olayını ortaya çıkarmak amacıyla iki hafta önce gözaltına alınan ve çıkanldıklan mahkemece serbest bırakılan kuyumculardan Nedim Çalapkulu. Metın Demır, Meniduh Kars, Levent Gürgün, Halil Köseoğlu, Orhan Özbaşaran, Mesut Demır, Dursun De;nırsekızı bu kez de duşük ayarlı altın satmak suçundan gözaltına alındı. Avukaüan eylem içîn devrede • ÎZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Buca Cezaevı'ndekı açlık grevinın sona ermesi içın Izmır Barosu devreye gırdı Baro başjtanı Kasım Sonmez. açlık grevıni sürdüren 300 tutukludan 53'ünün hasta olduğunu açıkladı. Sönmez, Cunhunyet Başsavcısı Me ıh Tan ile bırlıkte cezıevine gittiklerini. savcı Yaşar Aslan ve diğer yetlilılerle görüştüklerini, eylemcilerin istemlerim yetülilere bıldirdıklerini söVedı. Baro başkanı Sörmez, tutuklulann 50 maidelik gerekçelendirilfhiş isteTilerinı yetkilılerle tartştıklannı, sorunun çözjmü içın yardımcı olıralannı istediklenni belrtti liyazi Akşit toprağa veriliyop • Haber Merkezi -Öncekı güı ölen ılkokul, ortaokul, lisetanh kıtaplan ve tarih ansklopedilennin yazan Nı>azi Akşit bugün toprağa verliyor. Akşit'in cenazesi öğb namazının ardından Ercıköy Galip Paşa Canıi'nde kılınacak cenaze tönniyle toprağa verilecek. TURYAP EMLAKBİLGİBANKASI Tr (242)248 49 95-242 48 12 Fax (242)242 37 33 ANTALYA Ehliyetimi kaybettım. Hükümsüzdür YÜCEL TAŞDEMtR TTB, işkenceyi saklayan hekimler için soruşturma yapacak bir müfettiş atadı Işkenceye çifte soruştıırma YUSUF ÖZKAN ANKARA - Eskişehır Emniyet Mü- dürlüğü'nde 5 saat ışkence gördükten sonra böbrek yetmezliğıne gıren Ah- met Özçil ıçin 3 ayn işkence raporu dü- zenlenmesı ve işkenceyi belgeleyen ra- porlann Devlet Bakanı Azimet Köylii- oğlu'ndan saklanarak olayın örtbas edılmek ıstenmesiyle ortaya çıkan skandal konusunda çifte soruşturma başlatıldı. Türk Tabiplerı Bırliği (TTB). Eskişehır Tabip Odası'nın baş- vurusu üzenne, "Işkence yoktur" rapo- ru veren ve olayı gızleyen hekimler hakkmda soruşturma yapmak ûzere bir hekımı müfettiş olarak atadı. Eskişehır Valiliğı de Özçıl'e ışkence yaptiklan belirtilen 2 başkomiser ile 5 polis me- muru hakkında soruşturma açtı. tnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu'nun "işken- ceyi gizleyerek bilim adamhğı sorumlu- •Gördüğü ışkence sonucu böbrek yetersizliğine uğrayan Ahmet Özçil hakkında işkence görmediğine ilişkin rapor veren doktor- lar hakkında çifte soruşturma açılryor. Eskişehir Valiliği de işkenceci 7 güvenlik görevlisi hakkında soruşturma açtı. lukiannı yerine getirmedikleri" gerek- çesıyle, Osmangazi Ünıversitesi Tıp Fakültesı dekan ve hekimlerini Yüksek Öğretım Kurumu'na (YÖK) şıkâyet et- mesinın ardından. Eskişehır Tabıp Odası da harekete geçtı Geçen hafta TTB'ye başvuran Eskişehir Tabıp Oda- sı yönetımi. Dr Ülkö Tunanın Ozçıl'e işkence yapıldığı yolundakı raporunun ortadan kaldınlması. Nefrolojı Bılım Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Soydan'ın "Işkence yoktur" yönünde bir rapor hazırlaması ve işkenceyi be- lirleyen raporların Köylüoğlu'ndan gizlenmesı üzenne, "İşkenceyi örtbas ermek istedikleri" gerekçesiyle Prof. Dr. Esat Erenoğiu, hastane başhekimi Yılmaz Şentürk, Mehmet Soydan ve İ Ikü Tuna hakkında soruşturma açıl- masını ıstedi. Geçen perşembe günü toplanan TTB Merkez Konseyi, adını şımdilik saklı tuttuğu bir hekımi. "müfettiş he- kim "atayarak olayı soruşturma görevı verdı. Bu hafta Eskışehir'e gidecek olan müfettiş hekim, hazırlayacağı ra- poru Eskişehir Tabip Odası'na vere- cek. Olaya kanşan hekimler, suçlu bu- lunmalan halinde, Tabıp Odası Onur Kurulu'na verilecekler Tüzük gereği, onur kurulu, uvandan geçici bir süre görevden uzaklaştırmaya kadar çeşitli cezalar verebıliyor. Bu arada Özçıl'e yapılan işkenceyle ilgili olarak Eskişehir Emniyet Müdür- lüğü'nde görevli 2 başkomiser ile 5 po- lis memuru hakkında valılık tarafından soruşturma açıldığı bildinldi. TTB Genel Sekreteri Dr. Ata Soyer, işkencenin meşrulaşmasında, gözaltı sonrası hekim raporunun çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Hekimler bu konuda sorumlu ve özenü davranır- larsa işkence önlenir. Hekimin doğru rapor \ermesi, işkencenin meşruiuğunu önler"dedı. Hekımlenn adlı konularda- ki eğitım eksıkliği. bulunduklan orta- mın baskısı ve kendı görüşlen doğrul- tusunda işkenceyi gızleyen raporlar ve- rebildiklerını kaydeden Soyer, bu tür davranışlar sergıleyen hekimlerin ıçtık- len "Hipokrat andı"na aykın davran- dıklarını söyleyerek, "Hekimlerin bu konuda duyaıiı obnası gerekir. Baskı al- tında bile olsa mesleki sorumluluk unutulmamalıdır* diye konuştu. İşci Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 3 yıl ağır hapis cezasına çarpünlmasına neden olan konuşma metnine 500'ü aşkın aydın imza atacak. Doğu Perinçek'in suç sayılan konuşma metnine konan imzalar DGM'ye gönderilecek Aydınlaf^DemiraVa meydan okudu tstanbul Haber Servisi - Aydınlar. DGM Başsavcısı Nusret Demirala meydan okudu Işçı Partisi Genel Baş- kanı Doğu Perinçek'in, 11 Ekım 1991'de beş parti lıderiyle birlıkte ka- tıldığı TRT bırincı kanalındakı açık oturumda yaptığı konuşma nedeniyle 3 yıl ağır hapıs cezasına çarptınlmasının ardından. aynı konuşmanın altına imza atarak "suça ortak" olan 500'ü aşkın aydın, konuşma metnını bır kez daha imzalayarak DGM BaşsavcılığTna gönderecek. Doğu Pennçek'in açık oturumda yaptığı konuşmanın altına imza atan- larla ilgili olarak "Katıüyorum demek- le olmaz, o konuşmayı yazar, altını ün- zalarsa soruşturma açarım" dıyen ve imza eyleminı yok sayan DGM Baş- savcısı Nusret Demıral'a karşı yeniden bir araya gelen aydınlar, onjinal imza- lan Demiral'a ufaştırmak üzere yeni- den kampanya açtı Suç ortaklan çoğalacak Istanbul Tabıpler Odası'nda bır top- lantı yapan aydınlar. daha once 500 cı- vannda olan imza sayısını daha da art- tırarak "suç ortaklarTnı çoğaltacakla- nnı söyledı. Toplantıda konuşan yazar Aziz Nesin, "Biz, aydın olmamn uygar- ca yürekliligini gösterip metnin altına yeniden imza atıyoruz" dıye başladığı konuşmasında, imzalann çoğalmasıyla yasalann değışeceğını, bunun da aydı- nın namus görevi olduğunu söyledi •TV'deki bir açık oturumda ileri sürdüğü görüşlen nedeniyle cezalandınlan Işçi Partisi lideri Doğu Perinçek'e aydınlar bir kez daha destek verdi. Demiral'ın "Metni imzalasınlar, onlar için de soruşturma açanm" sözleri üzerine aydınlar, başsavcının bu isteğini yerine getirecek. Nesin. "Bıırada önemli olan, Doğu Pe- rinçek"in özel durumu değil. düşünce- nin suç sayılmasına tavır koymaktır. Bir parti genel başkanı, devietin izniyle tele- vizyonda konuşuyor ve mahkemeye ve- rih'yor. Bu bir ruzakîır. Bu suçsa, man- ük yok demektir" dedı Son zamanlarda her şeyin bozuldu- ğunu söyleyen Nesin, bozulmaması beklenen adaletin de bozulduğunu söy- leyerek, "Insanlann son gideceği iki yerden biri hekim, biri hâkimdir. On- lardan da umut kesUirse, 'ört ki ölem". İnsanlar korkabih'r, ama korkudan da- ha üstün duvgular vardır. tnsan onunı bunlardan biridir" dıye konuştu Sanatçı HaHl Ergün de, Türk demok- rasisinin sınınnın Kürt sorununa kadar olduğuna dikkat çekerek. "Buraya ka- dar konuşabîlirsiniz, denivor. Asıl tavır konulması gereken, bu mantıktır. Bu konu bir korku tüneü haMne getirilmiş- tir" dedı. Eski DlSK Genel Başkanı Kemal Nebioglu da bu tür mücadelelenn uzun soluklu olabıl mesının örgütlülükten geçtiğini savundu. Metnin yeniden ımzaya açıldığı top- lantıda, "düşünce suçun na karşı olan herkes bu "suç"a ortak olmaya çağnl- dı. Ankara: PKK, Cenevre'de taraf olamaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, PKK terör örgütünün, 1949 CenevTe Sözleşmeieri'ne taraf olmasının teknik olarak mümkün olmadığmı bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman, "Bu tür propogaoda güişimieri, PKKnin kanlı bir terör çetesi olduğu gerçeğini asla değiştinTH!>ecektirn dedi. PKK, 'bir urusai knrtuhış savaşj veren harekec' olduğu gerekçesiyle Cenevre Sözleşmeleri ve ek protokolüne taraf olmak için başvurduğunu açıklamışti. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Ataman, dün düzenlediği haflalık basm toplantısmda terör örgütünün Cenevre Sözleşmelerine taraf olmasının her şeyden önce teknik olarak mümkim olmadığına dikkat çekti. Ataman şöyle dedi: "BöBcü örgütünburürpropagaiKtaeytenıleriyenideğiktir. Sürgü nde sözde partamento kurma çafaşnuüan ne denfi anbnı taşıyorsa, Cenevre Sözleşmeieri'ne ve ek protakoflerine taraf olma iddialan da ancak o kadar ciddiye ahnabflir." Ataman bir soru üzerine. bolücü örgüte Cenevre'dela BM binasında basın toplantısı yaptınlmadıgına dikkaî çekerek, u Binaya bfle sokulmadılar" dedi. 4 ana belgeden oluşan Cenevre Sözleşmeleri, 2. Dünya Savaşı'nda meydana gelen olayîar göz önünde bulundurularak 1949 yıhnda kabul edildi. 1977 yılında, bu 4 sözieşmeye yönelîk 2 ek protokol kabul edildi. Dışişleri Bakanhğı'ndan üst dûzey bir yetkili, bir numarah ek protokolün self-determinasyonu (kendi geleceğini kendi belirleme) hedefleyen savaşlan ele aldığmı belirterek, "Terör örgütü de birinci protokote girmek istiyor" dedi. Dosdoğru. Bab-ı Ali yokuşu. Fatih Altaylı, nev-i şahsına münhasır yorumlarıyla her sabah bu yokuşu tırmanır. Best FM, tam 2 yıldır sözünü budaktan esirgemeden yalnızca 'doğru' bildiğini okuyor. Doğruyu, yalnızca doğruyu arıyorsanız.. BEST FM TÜRKİYE A1AM* (KASTAMONUI 100 S • ADANA »7 7 • AKÇAT (VkUHES») 105 i • AKSARAr 94 7 • A1ANYA (AKTALTA) ! t i • ANKAKA » < • ANTAUA 112 • 8AHU (SAMSUN) «7 9 • tALX£9K 99 I • tANOUV. (BAUUSMt) « < • BEKGAMA (IZM«| n S • »IIK3K » 0 • BURDUK O.2 • BURSA n.i • ÇAVD* (BUKDUK) ?! 7 - ÇORLU (TtKKOAG) 1011 • DATÇA (MU&A)IOJ t • DENİ21J n 1 • MTAMAIU» 973 • DOĞUKTrAZTT (AÖU) 104 « • DUlCt (KX1J) » 1 • £O*NE M 0 • EDREKT |BAU«S*I 103 6 • B<DW (»A1JKBI«) 1070- ERZİNCAN 1010- BIZUKUM «99 • BKISeH* M.I • GB(ZI (SHOT) 9« 2 • GULfAZARl (MUCK) « 0 • KTAN«Ul. 914 • KAYSERI 946 • KONTA EM&JS (HONTA) 1013 • KUTAHTA 9«J • UJLEBUKGA2 (KHUOAtBJ) «.J • MALATYA 104 4 • MANAVGAT (AN(TA1.TA) »3İ • MARMARİS (MUÛLA) 99 2 • MBÜİN 98 2 • NAUIHAN (ANKARAI 100.2 • PAZAHflRI ıBtEOlCI 95 0 • SAMSUN 1M0 • SIOi (AMTAITA) 93J • SOHGUN (YOZÛAT1 915 SOGUT (BUCİK) 95 0 • SOKE (ATO»<) 103 2 • TAVŞANU (KUTAHTA) 97 4 • TSFÎNNI (BURDt*) 9Si • "rtKIRDAĞ 984 • TOKBAU (İ2H«) 100» PERŞEMBE ORHAN BTJRSALT Cinayete Senaryo Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ikinci yılında "mil- letin iradesi" katillerin bulunması isteği yönünde "te- celli etti". Hâlâ saf ve halisane düşünce ve duygulan- nı koruduğu için cinayetle ilgili ortaya çıkan olgulan tr- delemek ve görmek istemeyenleri bir kenara bırakır- sak, artık parmaklar toplu halde tek suçluya yöneldi: Devlet. Gütdal Mumcu'nun Adalet Bakanlığı'na verdiği di- lekçede de açıkça belirttiği gibi, soruşturma aşama- sında birinci derecede görevli memuriar cinayetle ilgi- li bütün izleri, özellikle de devlete yönelik her türiü izi yok etme çabası içinde görüldü. Mumcu cinayetinin aydınlatılmasını isteyen geniş kitle de, katillerin devietin içinde olduğuna, devietin ola- naklannı kullandığına, devletten maaş aldığına, en azından cinayeti planlayanlann ve emri verenlerin dev- ietin adamlan olduğu olgusuna inanryor. Işin ilginç yanı, deyleti yönetenlerin de bu güçlü id- dialar karşısında aksini kanıtlayacak ufacık bir çaba- ya bile girmemesidir. Dahası, üst düzey devlet yöneti- cileri, sözgelimi Sayın Demirel, bir devlet memunı bu işe bulaşmışsa bile cinayeti devlet yaptı anlamınagel- mez, şeklinde sözlersöylüyor. Başrolde bir savcı, Gül- dal Mumcu'ya "Bu işi devlet yapmıştır" itirafında bu- lunuyor. Sayın Güreş, cinayetin içlerinde biryara ol- duğunu söylüyor... • • • Şimdi varsayalım ki cinayette devietin parmağı var. Türkiye'de devlet dediğimız koca bır denız! örneğin devteti ben dışardan çekiştirip duruyor ve etkilemeye çalışıyorum: Toplum ilişkilerinin adaletli bir düzenleyicisi ve yasalann titiz uygulayıcısı olmasını; demokratik, insan hak ve özgürlüklerine saygılı olma- sını; insanı, yoksulu, emeğı korumasını; çeşitli kesim- ler arasında hakkaniyete uygun davranmasını; şu top- raklar üzerinde özgür ve guvence içinde yaşamamıa sağlamasını; onurlan korumasını ve Türkiye'nin başı- nı uluslar arenasında süreklı dik tutması için elinden ge- leni yapmasını, özetle herkesin benimseyeceği ve her- kesi temsil edebılecek demokratik bir yapıya kavuş- masını istiyorum. Ama konumuz devietin içindekiler: Bağnnda Islam- cısından faşistine, demokratından darbecisine, sivi- linden militaristine, Türkçüsünden çağdaş milliyetçisi- ne kadar, Türkiye üzerinde çeşitli planlan olan onlarca görüş ve onbinlerce kişinin örgütlü olarak bulunduğu ve amaçlan doğrultusunda çalıştığı bır umman, dev- let!.. Bütün bu güçlerin en etkin görüşü veya ortak bileş- kesi, devlet ve ülke politikası olarak ortaya çıkmakta. Tabii bunlann devlet üzerinde etkınlik faktörlerr de ol- dukçafarklı. Şimdi sözü toparlarsak, UğurMumco'nun öldürülmesini, devietin ortak bileşkesinin iradesi ola- rak görmek yanlış olur. Bir başbakanın, bir devlet başkanının, bir genel kur- may başkanının, bir MİT başkanının, bir içişleri baka- nı veya bir emniyet genel müdürünün, Mumcu'nun öl- dürülmesi yolunda emir verdiğini söyiemek, bugünkü koşullarda abesle iştigal etmek olur. Hayır boyle bir şey düşünmüyorum ve düşünmek de istemiyorum. O halde, devietin genel iradesi ve poHtikasını temsil. etmeyen, ancak ellerirtde bulundurduklan güç ve yet- kilere dayanarak geleceğe yönelik amaçlan doğrultu- sunda devietin iradesıni etkılemek isteyen grup vegö- rüşler gündeme geliyor. Soruşturmayı açıkça örtbas etme çabalanna ve ba- şanlanna bakılacak olursa, bu güçleri ve etkilerini ya- bana da atmamak gerekiyor. ••• Senaryomuza göre, bu güçlerin hangi amaçlanna Mumcu'yu kurban ettiklerı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülebilir. Bazı varsayımlarda bulunabiliriz: • Ülkede yeniden bır askeri yönetim kurulmasın- dan siyasi ve ekonomik çıkariarı olan sivil ve askeri ni- telikte bir grubun, ülkede güvensiz bir ortamı üst dü- zeye tırmandınmak istemesi; • veya ülkede ve devlet içinde giderek güçlenmek- te olan radikal dincileri hedef alma operasyonunun uzun vadede zemininin yaratılması; • veya devleti istedikleri gibi soyup soğana çevi- ren, bu soygundan pay alan devlet içi ve devlet dışı çıkar guruplannın, Mumcu gibi etkili bir kişiden kur- tulma operasyonları; • veya iktidar ve çıkariannın uzun vadede zarara gireceği düşüncesiyle. Türkiye'yi Avrupa ile bütünleş- me sürecinin dışında tutmak isteyenlerin; bu amaç- la, Avrupa'nın Türkiye'yi sürekli dışlaması için ülkeyi antidemokratik ve insan haklarının alabildiğine çiğ- nendiği bir atmosferde tutmak gerektiğini düşünen- lerin; • veya ülkeyi etkin yurtseverierden temizlemek ve dikensiz gul bahçesi yaratmak isteyen Türk-lslam sentezcilerinin; • veya devlet içindeki köktendincilerin, köktendin- cileri kullananlann vb. devlet içindeki çarpışmalanna Uğur Mumcu kurban edilmiş olabilir... Hangisi doğru? • • • Sayın Doğan Güreş, Uğur Mumcu'nun öldürülme- si olayı üzerine konuşmak istemiyor ve bunun içlerin- de büyük bir yara olduğunu dile getiriyor. Kendi adıma, Sayın Güreş'in bu konudaki samimi- yetine inanıyorum. Mumcu, gerçekten bir yaradır. Kanayan bir yaradır. Sayın Güreş ve olay hakkında bilgi sahibi diğer dev- let ricali, içlerinde bu derin yara izi ile yaşamamalıdır- lar. Devleti zayıflatan bu olay ortaya çıkartılmalı ve dev- let kendini temizleme yoluna gitmelidir. Yoksa Mumcu'nun katli, sadece halkın değil devte- tin üst düzey yöneticilerinin vicdanlannda ve yürek- lerinde de sürekli kanayan bir yara olarak kalacaktır... Demirel, MCK'de konuştu: Habur 9 un kapatıbııası lıükiiiîietiıı iııisiyatifiııde (Curnhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Sülev- man DemireTın hükümetın bazı gümrük kapılanndakı uygula- malanndan rahatsızlık duydugu, gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı AB Şevki Erek"e eleştın- lerde bulunduğu bıldınldı. Mıllı Güvenlik Kurulu toplantısmda Habur sınır kapısında yaşanan bazı gelışmelerden duyulan en- dışelenn dile getırılmesı üzen- ne, Demirel'ın bu kapının kapa- tılmasının hükümetın ınısıyatı- fınde olduğunu anımsattığı öğ- renıldı. Mıllı Güvenlik Kurulu (MGK) aylık olağan toplantısı dün Cumhurbaşkanı Demirel'üı başkanhğında Çankaya Köş- kü'nde yapıldı. Toplantıya, MGK üyelennin yanı sıra gün- demdekı konularla ilgileri nede- niyle Devlet Bakanı Alı Şevki Erek ve Millı Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz da katıldı. Edınılen bılgıye göre MGK toplantısmda, Türkiye'nin için- de bulunduğu bölgede yaşanan sıyası gelışmeler ağırlıklı olarak ele alındı lçışlerı Bakanı Nahit Menteşe'nın PKK'nın Rusya'da- kı faalıyetlen konusunda kurul üyelerine bılgi verdiği ve Rusya ziyaretinde ele alınan konuları aktardığı ıfade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle