Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 1995 PERŞEMBE
HABERLER
Hükümete hıtihar
çağrısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -ANAP Bılecık
Milletvekilı Mehmet Seven,
DYP-SHP koalısyon
hükümetınin tstanbul'un su
sorununa çare bulamaması
durumunda, hükümet
yöneticilerini "intihar
etmeye" çağırdı. Seven,
yaptığı yazılı açıklamada şu
görûşleri savundu:
"Japonya'da depremden
kaynaklanan bir hizmet
aksaması nedeniyle bır
yetkili bunu onur meselesi
yaparak canma kıyıyor Oysa
Istanbul'da halk, denizin
kenannda neredeyse Kerbelâ
çölünde yaşamakta. Ilende
büyük salgın hastalıklar
başgösterecek. Gelın görün
ki, bızım gelmış geçmış
hiçbır yetkılımiz bırakın
intihar etmeyı, ışi iyıce
pişkinliğe vurmakta. Işte
aradaki fark "
Şeriatçı gösteri
mahkemeük
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'da geçen
yıl nısan ayında, Bosna-
Hersek'tekı katliamı kınama
gerekçesıyle yapılan ve
'şeriatçılann' gövde
gösterisıne dönüşen olaylı
yürüyüs, nedeniyle
aralannda MHP'lı Keçıören
Belediye Başkanı Turgut
Altınoİc ve Etimesgut Devlet
Hastanesi Müdür Yardımcısı
Ahmet Aksu'nun da
bulunduğu 20 sanığın
yargılanmasına başlandı.
Ankara'da Dev-
Yol operasyonu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'da THKP-
C Dev-Yol örgütünü yeniden
faalıyete geçırme
hazırlığında olduğu ıleri
sürülen 7 kışi gözaltına
alındı. Aralannda Akbank
güvenlik görevlisinin de
bulunduğu 7 kışının, bu
bankanın Ulus şubesini
soymayı planladıklannın
belirlendiğı ileri sürüldii.
Ankara Emnıyetı'nce
yapılan açıklamaya göre,
Mehmet Yeşiltepe, Tuner
Tekin, Hasan Hüseyin Mert,
Mürsel Aydın, Ejdar
Karakum, Mehmet Pakçay
»le Behçet Özkan. örgütü
yeniden faaliyete geçırme
çalışmalan ve soygun
planlan yaparken yakalandı.
8 kuyumcu yine
gözaltmda
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Ankara'da bır
çalıntı altın olayını ortaya
çıkarmak amacıyla iki hafta
önce gözaltına alınan ve
çıkanldıklan mahkemece
serbest bırakılan
kuyumculardan Nedim
Çalapkulu. Metın Demır,
Meniduh Kars, Levent
Gürgün, Halil Köseoğlu,
Orhan Özbaşaran, Mesut
Demır, Dursun De;nırsekızı
bu kez de duşük ayarlı altın
satmak suçundan gözaltına
alındı.
Avukaüan
eylem içîn
devrede
• ÎZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Buca
Cezaevı'ndekı açlık grevinın
sona ermesi içın Izmır
Barosu devreye gırdı Baro
başjtanı Kasım Sonmez.
açlık grevıni sürdüren 300
tutukludan 53'ünün hasta
olduğunu açıkladı. Sönmez,
Cunhunyet Başsavcısı
Me ıh Tan ile bırlıkte
cezıevine gittiklerini. savcı
Yaşar Aslan ve diğer
yetlilılerle görüştüklerini,
eylemcilerin istemlerim
yetülilere bıldirdıklerini
söVedı. Baro başkanı
Sörmez, tutuklulann 50
maidelik gerekçelendirilfhiş
isteTilerinı yetkilılerle
tartştıklannı, sorunun
çözjmü içın yardımcı
olıralannı istediklenni
belrtti
liyazi Akşit
toprağa veriliyop
• Haber Merkezi -Öncekı
güı ölen ılkokul, ortaokul,
lisetanh kıtaplan ve tarih
ansklopedilennin yazan
Nı>azi Akşit bugün toprağa
verliyor. Akşit'in cenazesi
öğb namazının ardından
Ercıköy Galip Paşa
Canıi'nde kılınacak cenaze
tönniyle toprağa verilecek.
TURYAP
EMLAKBİLGİBANKASI
Tr (242)248 49 95-242 48 12
Fax (242)242 37 33
ANTALYA
Ehliyetimi kaybettım.
Hükümsüzdür
YÜCEL TAŞDEMtR
TTB, işkenceyi saklayan hekimler için soruşturma yapacak bir müfettiş atadı
Işkenceye çifte soruştıırma
YUSUF ÖZKAN
ANKARA - Eskişehır Emniyet Mü-
dürlüğü'nde 5 saat ışkence gördükten
sonra böbrek yetmezliğıne gıren Ah-
met Özçil ıçin 3 ayn işkence raporu dü-
zenlenmesı ve işkenceyi belgeleyen ra-
porlann Devlet Bakanı Azimet Köylii-
oğlu'ndan saklanarak olayın örtbas
edılmek ıstenmesiyle ortaya çıkan
skandal konusunda çifte soruşturma
başlatıldı. Türk Tabiplerı Bırliği
(TTB). Eskişehır Tabip Odası'nın baş-
vurusu üzenne, "Işkence yoktur" rapo-
ru veren ve olayı gızleyen hekimler
hakkmda soruşturma yapmak ûzere bir
hekımı müfettiş olarak atadı. Eskişehır
Valiliğı de Özçıl'e ışkence yaptiklan
belirtilen 2 başkomiser ile 5 polis me-
muru hakkında soruşturma açtı.
tnsan haklanndan sorumlu Devlet
Bakanı Azimet Köylüoğlu'nun "işken-
ceyi gizleyerek bilim adamhğı sorumlu-
•Gördüğü ışkence sonucu böbrek yetersizliğine uğrayan Ahmet
Özçil hakkında işkence görmediğine ilişkin rapor veren doktor-
lar hakkında çifte soruşturma açılryor. Eskişehir Valiliği de
işkenceci 7 güvenlik görevlisi hakkında soruşturma açtı.
lukiannı yerine getirmedikleri" gerek-
çesıyle, Osmangazi Ünıversitesi Tıp
Fakültesı dekan ve hekimlerini Yüksek
Öğretım Kurumu'na (YÖK) şıkâyet et-
mesinın ardından. Eskişehır Tabıp
Odası da harekete geçtı Geçen hafta
TTB'ye başvuran Eskişehir Tabıp Oda-
sı yönetımi. Dr Ülkö Tunanın Ozçıl'e
işkence yapıldığı yolundakı raporunun
ortadan kaldınlması. Nefrolojı Bılım
Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet
Soydan'ın "Işkence yoktur" yönünde
bir rapor hazırlaması ve işkenceyi be-
lirleyen raporların Köylüoğlu'ndan
gizlenmesı üzenne, "İşkenceyi örtbas
ermek istedikleri" gerekçesiyle Prof.
Dr. Esat Erenoğiu, hastane başhekimi
Yılmaz Şentürk, Mehmet Soydan ve
İ Ikü Tuna hakkında soruşturma açıl-
masını ıstedi.
Geçen perşembe günü toplanan TTB
Merkez Konseyi, adını şımdilik saklı
tuttuğu bir hekımi. "müfettiş he-
kim "atayarak olayı soruşturma görevı
verdı. Bu hafta Eskışehir'e gidecek
olan müfettiş hekim, hazırlayacağı ra-
poru Eskişehir Tabip Odası'na vere-
cek. Olaya kanşan hekimler, suçlu bu-
lunmalan halinde, Tabıp Odası Onur
Kurulu'na verilecekler Tüzük gereği,
onur kurulu, uvandan geçici bir süre
görevden uzaklaştırmaya kadar çeşitli
cezalar verebıliyor.
Bu arada Özçıl'e yapılan işkenceyle
ilgili olarak Eskişehir Emniyet Müdür-
lüğü'nde görevli 2 başkomiser ile 5 po-
lis memuru hakkında valılık tarafından
soruşturma açıldığı bildinldi.
TTB Genel Sekreteri Dr. Ata Soyer,
işkencenin meşrulaşmasında, gözaltı
sonrası hekim raporunun çok önemli
bir yer tuttuğunu belirterek, "Hekimler
bu konuda sorumlu ve özenü davranır-
larsa işkence önlenir. Hekimin doğru
rapor \ermesi, işkencenin meşruiuğunu
önler"dedı. Hekımlenn adlı konularda-
ki eğitım eksıkliği. bulunduklan orta-
mın baskısı ve kendı görüşlen doğrul-
tusunda işkenceyi gızleyen raporlar ve-
rebildiklerını kaydeden Soyer, bu tür
davranışlar sergıleyen hekimlerin ıçtık-
len "Hipokrat andı"na aykın davran-
dıklarını söyleyerek, "Hekimlerin bu
konuda duyaıiı obnası gerekir. Baskı al-
tında bile olsa mesleki sorumluluk
unutulmamalıdır* diye konuştu.
İşci Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 3 yıl ağır hapis cezasına çarpünlmasına neden olan konuşma metnine 500'ü aşkın aydın imza atacak.
Doğu Perinçek'in suç sayılan konuşma metnine konan imzalar DGM'ye gönderilecek
Aydınlaf^DemiraVa meydan okudu
tstanbul Haber Servisi - Aydınlar.
DGM Başsavcısı Nusret Demirala
meydan okudu Işçı Partisi Genel Baş-
kanı Doğu Perinçek'in, 11 Ekım
1991'de beş parti lıderiyle birlıkte ka-
tıldığı TRT bırincı kanalındakı açık
oturumda yaptığı konuşma nedeniyle 3
yıl ağır hapıs cezasına çarptınlmasının
ardından. aynı konuşmanın altına imza
atarak "suça ortak" olan 500'ü aşkın
aydın, konuşma metnını bır kez daha
imzalayarak DGM BaşsavcılığTna
gönderecek.
Doğu Pennçek'in açık oturumda
yaptığı konuşmanın altına imza atan-
larla ilgili olarak "Katıüyorum demek-
le olmaz, o konuşmayı yazar, altını ün-
zalarsa soruşturma açarım" dıyen ve
imza eyleminı yok sayan DGM Baş-
savcısı Nusret Demıral'a karşı yeniden
bir araya gelen aydınlar, onjinal imza-
lan Demiral'a ufaştırmak üzere yeni-
den kampanya açtı
Suç ortaklan çoğalacak
Istanbul Tabıpler Odası'nda bır top-
lantı yapan aydınlar. daha once 500 cı-
vannda olan imza sayısını daha da art-
tırarak "suç ortaklarTnı çoğaltacakla-
nnı söyledı. Toplantıda konuşan yazar
Aziz Nesin, "Biz, aydın olmamn uygar-
ca yürekliligini gösterip metnin altına
yeniden imza atıyoruz" dıye başladığı
konuşmasında, imzalann çoğalmasıyla
yasalann değışeceğını, bunun da aydı-
nın namus görevi olduğunu söyledi
•TV'deki bir açık oturumda ileri sürdüğü görüşlen nedeniyle
cezalandınlan Işçi Partisi lideri Doğu Perinçek'e aydınlar bir
kez daha destek verdi. Demiral'ın "Metni imzalasınlar, onlar
için de soruşturma açanm" sözleri üzerine aydınlar,
başsavcının bu isteğini yerine getirecek.
Nesin. "Bıırada önemli olan, Doğu Pe-
rinçek"in özel durumu değil. düşünce-
nin suç sayılmasına tavır koymaktır. Bir
parti genel başkanı, devietin izniyle tele-
vizyonda konuşuyor ve mahkemeye ve-
rih'yor. Bu bir ruzakîır. Bu suçsa, man-
ük yok demektir" dedı
Son zamanlarda her şeyin bozuldu-
ğunu söyleyen Nesin, bozulmaması
beklenen adaletin de bozulduğunu söy-
leyerek, "Insanlann son gideceği iki
yerden biri hekim, biri hâkimdir. On-
lardan da umut kesUirse, 'ört ki ölem".
İnsanlar korkabih'r, ama korkudan da-
ha üstün duvgular vardır. tnsan onunı
bunlardan biridir" dıye konuştu
Sanatçı HaHl Ergün de, Türk demok-
rasisinin sınınnın Kürt sorununa kadar
olduğuna dikkat çekerek. "Buraya ka-
dar konuşabîlirsiniz, denivor. Asıl tavır
konulması gereken, bu mantıktır. Bu
konu bir korku tüneü haMne getirilmiş-
tir" dedı.
Eski DlSK Genel Başkanı Kemal
Nebioglu da bu tür mücadelelenn uzun
soluklu olabıl mesının örgütlülükten
geçtiğini savundu.
Metnin yeniden ımzaya açıldığı top-
lantıda, "düşünce suçun
na karşı olan
herkes bu "suç"a ortak olmaya çağnl-
dı.
Ankara: PKK, Cenevre'de taraf olamaz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, PKK terör
örgütünün, 1949 CenevTe Sözleşmeieri'ne taraf olmasının
teknik olarak mümkün olmadığmı bildirdi. Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman, "Bu tür propogaoda
güişimieri, PKKnin kanlı bir terör çetesi olduğu gerçeğini
asla değiştinTH!>ecektirn
dedi.
PKK, 'bir urusai knrtuhış savaşj veren harekec' olduğu
gerekçesiyle Cenevre Sözleşmeleri ve ek protokolüne taraf
olmak için başvurduğunu açıklamışti. Dışişlen Bakanlığı
Sözcüsü Ataman, dün düzenlediği haflalık basm
toplantısmda terör örgütünün Cenevre Sözleşmelerine
taraf olmasının her şeyden önce teknik olarak mümkim
olmadığına dikkat çekti. Ataman şöyle dedi: "BöBcü
örgütünburürpropagaiKtaeytenıleriyenideğiktir.
Sürgü nde sözde partamento kurma çafaşnuüan ne denfi
anbnı taşıyorsa, Cenevre Sözleşmeieri'ne ve ek
protakoflerine taraf olma iddialan da ancak o kadar ciddiye
ahnabflir." Ataman bir soru üzerine. bolücü örgüte
Cenevre'dela BM binasında basın toplantısı
yaptınlmadıgına dikkaî çekerek,
u
Binaya bfle
sokulmadılar" dedi. 4 ana belgeden oluşan Cenevre
Sözleşmeleri, 2. Dünya Savaşı'nda meydana gelen olayîar
göz önünde bulundurularak 1949 yıhnda kabul edildi. 1977
yılında, bu 4 sözieşmeye yönelîk 2 ek protokol kabul edildi.
Dışişleri Bakanhğı'ndan üst dûzey bir yetkili, bir numarah
ek protokolün self-determinasyonu (kendi geleceğini kendi
belirleme) hedefleyen savaşlan ele aldığmı belirterek,
"Terör örgütü de birinci protokote girmek istiyor" dedi.
Dosdoğru.
Bab-ı Ali yokuşu.
Fatih Altaylı, nev-i şahsına münhasır yorumlarıyla
her sabah bu yokuşu tırmanır.
Best FM, tam 2 yıldır
sözünü budaktan esirgemeden
yalnızca 'doğru' bildiğini okuyor.
Doğruyu, yalnızca doğruyu arıyorsanız..
BEST FM TÜRKİYE
A1AM* (KASTAMONUI 100 S • ADANA »7 7 • AKÇAT (VkUHES») 105 i • AKSARAr 94 7 • A1ANYA (AKTALTA) ! t i • ANKAKA » < • ANTAUA 112 • 8AHU (SAMSUN) «7 9 • tALX£9K 99 I • tANOUV. (BAUUSMt) « <
• BEKGAMA (IZM«| n S • »IIK3K » 0 • BURDUK O.2 • BURSA n.i • ÇAVD* (BUKDUK) ?! 7 - ÇORLU (TtKKOAG) 1011 • DATÇA (MU&A)IOJ t • DENİ21J n 1 • MTAMAIU» 973 • DOĞUKTrAZTT (AÖU) 104 «
• DUlCt (KX1J) » 1 • £O*NE M 0 • EDREKT |BAU«S*I 103 6 • B<DW (»A1JKBI«) 1070- ERZİNCAN 1010- BIZUKUM «99 • BKISeH* M.I • GB(ZI (SHOT) 9« 2 • GULfAZARl (MUCK) « 0 • KTAN«Ul. 914
• KAYSERI 946 • KONTA EM&JS (HONTA) 1013 • KUTAHTA 9«J • UJLEBUKGA2 (KHUOAtBJ) «.J • MALATYA 104 4 • MANAVGAT (AN(TA1.TA) »3İ • MARMARİS (MUÛLA) 99 2 • MBÜİN 98 2 • NAUIHAN (ANKARAI 100.2
• PAZAHflRI ıBtEOlCI 95 0 • SAMSUN 1M0 • SIOi (AMTAITA) 93J • SOHGUN (YOZÛAT1 915 SOGUT (BUCİK) 95 0 • SOKE (ATO»<) 103 2 • TAVŞANU (KUTAHTA) 97 4 • TSFÎNNI (BURDt*) 9Si • "rtKIRDAĞ 984
• TOKBAU (İ2H«) 100»
PERŞEMBE
ORHAN BTJRSALT
Cinayete Senaryo
Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ikinci yılında "mil-
letin iradesi" katillerin bulunması isteği yönünde "te-
celli etti". Hâlâ saf ve halisane düşünce ve duygulan-
nı koruduğu için cinayetle ilgili ortaya çıkan olgulan tr-
delemek ve görmek istemeyenleri bir kenara bırakır-
sak, artık parmaklar toplu halde tek suçluya yöneldi:
Devlet.
Gütdal Mumcu'nun Adalet Bakanlığı'na verdiği di-
lekçede de açıkça belirttiği gibi, soruşturma aşama-
sında birinci derecede görevli memuriar cinayetle ilgi-
li bütün izleri, özellikle de devlete yönelik her türiü izi
yok etme çabası içinde görüldü.
Mumcu cinayetinin aydınlatılmasını isteyen geniş
kitle de, katillerin devietin içinde olduğuna, devietin ola-
naklannı kullandığına, devletten maaş aldığına, en
azından cinayeti planlayanlann ve emri verenlerin dev-
ietin adamlan olduğu olgusuna inanryor.
Işin ilginç yanı, deyleti yönetenlerin de bu güçlü id-
dialar karşısında aksini kanıtlayacak ufacık bir çaba-
ya bile girmemesidir. Dahası, üst düzey devlet yöneti-
cileri, sözgelimi Sayın Demirel, bir devlet memunı bu
işe bulaşmışsa bile cinayeti devlet yaptı anlamınagel-
mez, şeklinde sözlersöylüyor. Başrolde bir savcı, Gül-
dal Mumcu'ya "Bu işi devlet yapmıştır" itirafında bu-
lunuyor. Sayın Güreş, cinayetin içlerinde biryara ol-
duğunu söylüyor...
• • •
Şimdi varsayalım ki cinayette devietin parmağı var.
Türkiye'de devlet dediğimız koca bır denız!
örneğin devteti ben dışardan çekiştirip duruyor ve
etkilemeye çalışıyorum: Toplum ilişkilerinin adaletli bir
düzenleyicisi ve yasalann titiz uygulayıcısı olmasını;
demokratik, insan hak ve özgürlüklerine saygılı olma-
sını; insanı, yoksulu, emeğı korumasını; çeşitli kesim-
ler arasında hakkaniyete uygun davranmasını; şu top-
raklar üzerinde özgür ve guvence içinde yaşamamıa
sağlamasını; onurlan korumasını ve Türkiye'nin başı-
nı uluslar arenasında süreklı dik tutması için elinden ge-
leni yapmasını, özetle herkesin benimseyeceği ve her-
kesi temsil edebılecek demokratik bir yapıya kavuş-
masını istiyorum.
Ama konumuz devietin içindekiler: Bağnnda Islam-
cısından faşistine, demokratından darbecisine, sivi-
linden militaristine, Türkçüsünden çağdaş milliyetçisi-
ne kadar, Türkiye üzerinde çeşitli planlan olan onlarca
görüş ve onbinlerce kişinin örgütlü olarak bulunduğu
ve amaçlan doğrultusunda çalıştığı bır umman, dev-
let!..
Bütün bu güçlerin en etkin görüşü veya ortak bileş-
kesi, devlet ve ülke politikası olarak ortaya çıkmakta.
Tabii bunlann devlet üzerinde etkınlik faktörlerr de ol-
dukçafarklı. Şimdi sözü toparlarsak, UğurMumco'nun
öldürülmesini, devietin ortak bileşkesinin iradesi ola-
rak görmek yanlış olur.
Bir başbakanın, bir devlet başkanının, bir genel kur-
may başkanının, bir MİT başkanının, bir içişleri baka-
nı veya bir emniyet genel müdürünün, Mumcu'nun öl-
dürülmesi yolunda emir verdiğini söyiemek, bugünkü
koşullarda abesle iştigal etmek olur.
Hayır boyle bir şey düşünmüyorum ve düşünmek de
istemiyorum.
O halde, devietin genel iradesi ve poHtikasını temsil.
etmeyen, ancak ellerirtde bulundurduklan güç ve yet-
kilere dayanarak geleceğe yönelik amaçlan doğrultu-
sunda devietin iradesıni etkılemek isteyen grup vegö-
rüşler gündeme geliyor.
Soruşturmayı açıkça örtbas etme çabalanna ve ba-
şanlanna bakılacak olursa, bu güçleri ve etkilerini ya-
bana da atmamak gerekiyor.
•••
Senaryomuza göre, bu güçlerin hangi amaçlanna
Mumcu'yu kurban ettiklerı konusunda çeşitli görüşler
ileri sürülebilir.
Bazı varsayımlarda bulunabiliriz:
• Ülkede yeniden bır askeri yönetim kurulmasın-
dan siyasi ve ekonomik çıkariarı olan sivil ve askeri ni-
telikte bir grubun, ülkede güvensiz bir ortamı üst dü-
zeye tırmandınmak istemesi;
• veya ülkede ve devlet içinde giderek güçlenmek-
te olan radikal dincileri hedef alma operasyonunun
uzun vadede zemininin yaratılması;
• veya devleti istedikleri gibi soyup soğana çevi-
ren, bu soygundan pay alan devlet içi ve devlet dışı
çıkar guruplannın, Mumcu gibi etkili bir kişiden kur-
tulma operasyonları;
• veya iktidar ve çıkariannın uzun vadede zarara
gireceği düşüncesiyle. Türkiye'yi Avrupa ile bütünleş-
me sürecinin dışında tutmak isteyenlerin; bu amaç-
la, Avrupa'nın Türkiye'yi sürekli dışlaması için ülkeyi
antidemokratik ve insan haklarının alabildiğine çiğ-
nendiği bir atmosferde tutmak gerektiğini düşünen-
lerin;
• veya ülkeyi etkin yurtseverierden temizlemek ve
dikensiz gul bahçesi yaratmak isteyen Türk-lslam
sentezcilerinin;
• veya devlet içindeki köktendincilerin, köktendin-
cileri kullananlann vb. devlet içindeki çarpışmalanna
Uğur Mumcu kurban edilmiş olabilir...
Hangisi doğru?
• • •
Sayın Doğan Güreş, Uğur Mumcu'nun öldürülme-
si olayı üzerine konuşmak istemiyor ve bunun içlerin-
de büyük bir yara olduğunu dile getiriyor.
Kendi adıma, Sayın Güreş'in bu konudaki samimi-
yetine inanıyorum.
Mumcu, gerçekten bir yaradır. Kanayan bir yaradır.
Sayın Güreş ve olay hakkında bilgi sahibi diğer dev-
let ricali, içlerinde bu derin yara izi ile yaşamamalıdır-
lar.
Devleti zayıflatan bu olay ortaya çıkartılmalı ve dev-
let kendini temizleme yoluna gitmelidir.
Yoksa Mumcu'nun katli, sadece halkın değil devte-
tin üst düzey yöneticilerinin vicdanlannda ve yürek-
lerinde de sürekli kanayan bir yara olarak kalacaktır...
Demirel, MCK'de konuştu:
Habur
9
un kapatıbııası
lıükiiiîietiıı iııisiyatifiııde
(Curnhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Sülev-
man DemireTın hükümetın bazı
gümrük kapılanndakı uygula-
malanndan rahatsızlık duydugu,
gümrüklerden sorumlu Devlet
Bakanı AB Şevki Erek"e eleştın-
lerde bulunduğu bıldınldı. Mıllı
Güvenlik Kurulu toplantısmda
Habur sınır kapısında yaşanan
bazı gelışmelerden duyulan en-
dışelenn dile getırılmesı üzen-
ne, Demirel'ın bu kapının kapa-
tılmasının hükümetın ınısıyatı-
fınde olduğunu anımsattığı öğ-
renıldı.
Mıllı Güvenlik Kurulu
(MGK) aylık olağan toplantısı
dün Cumhurbaşkanı Demirel'üı
başkanhğında Çankaya Köş-
kü'nde yapıldı. Toplantıya,
MGK üyelennin yanı sıra gün-
demdekı konularla ilgileri nede-
niyle Devlet Bakanı Alı Şevki
Erek ve Millı Eğitim Bakanı
Nevzat Ayaz da katıldı.
Edınılen bılgıye göre MGK
toplantısmda, Türkiye'nin için-
de bulunduğu bölgede yaşanan
sıyası gelışmeler ağırlıklı olarak
ele alındı lçışlerı Bakanı Nahit
Menteşe'nın PKK'nın Rusya'da-
kı faalıyetlen konusunda kurul
üyelerine bılgi verdiği ve Rusya
ziyaretinde ele alınan konuları
aktardığı ıfade edildi.