28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 1995 PAZAR 8 PAZAR KONUGU lay sonrasında basında çıktığı gibi, vücudu tamamen paramparça olmuş değildi. Belden yukansı sağlam duruyordu. Gözlüğü bile gözündeydi. Paltosunda da hiçbir şey yoktu. Sadece yüzünün sağ tarafında biraz is vardı. O kadar. Bunlan, şunun için anlatıyorum: Eğer Uğur, arabaya oturup kontağı çevirdiğinde bomba patlamış olsaydı; o zaman vücudunun paramparça olma olasılığı vardı. evrede bulunan hiç kimse, arabanın kapısınm kapanma sesini duymamış. Pazar günüydü ve sokak sessizdi. Arabanın içindeyken bir patlama olsaydı; gözlüğü herhalde yüzünde kınlmadan kalamazdı. Bunun kalabilirliğini bana kanıtlayabilecek yeterli anlatımı şimdiye değin duymadım. İddia edildiğinin aksine, ben, bombanın, uzaktan kumanda ile patlatıldığı kanısmı taşımaktayım. IŞIKKAıNSU - Uğur Mumcu 'nun katli soruşturması ile ilgili kuşkulannız olduğu biliniyor. Olaydan bugüne, soruşturma açısından kafanızda oluşan soru isaretleri nelerdir? GÜLDAL MUMCU: Olay günü, patlama olduğu sırada ben, apartmanın kapısındaydım. Saniyelik aralarla art arda üç patlama oldu. Ortalığı, sis gıbi duman kapladı. Önce, trafo patladı sandım. Daha sonra patlamanın sesinin etkisi geçince ve duman biraz dağılınca ve de arabanın halini görünce, arabaya bomba konmuş olduğunu anladım. Sağa sola bakıp, Uğur'un nerede olduğunu saptamaya çalıştım. Duvann ötesinde, su deposunun bahçesinde yattığını gördüm. Olay sonrasında basında çıktığı gibi, vücudu tamamen paramparça olmuş değildi. Belden yukansı sağlam duruyordu. Gözlüğü bile gözündeydi. Paltosunda da hiçbir şey yoktu. Sadece yüzünün sağ tarafında biraz ıs vardı. O kadar. Bunlan, şunun için anlatıyorum: Eğer Ugur, arabaya oturup kontağı çevirdiğinde bomba patlamış olsaydı; o zaman vücudunun paramparça olma olasılığı vardı. Kaldı ki, çevrede bulunan hıçkimse, arabanın kapısının kapanma sesini duymamış. Pazar günüydü ve sokak sessizdi. Arabanın içindeyken bir patlama olsaydı: gözlüğü herhalde yüzünde kınlmadan kalamazdı. Bunun kalabilirliğini bana kanıtlayabilecek yeterli anlatımı şimdiye değin duymadım. Onun için, iddıa edildiğinin aksine, ben, bombanın, uzaktan kumanda ile patlatıldığı kanısını taşımaktayım. O gün de aynı kanıdaydım, bugün de hâlâ o kanıdayım. Çünkü, bunun tersinı ispat edecek yeterlikte bir bomba raporu hazırlanrruş değildir. Aynca. bomba raporunu hazırlayan bir emniyet görevlisi, bir kamu görevlısi olmasma karşın, televizyonda bomba raporunu açıklayabilmiştir. En ufak bir meteoroloji haberi olduğunda bile, derhal "Ben, devlet memunıyum. Kativetk konuşamam efendim" deniyor. Görevli bir kişmın, özellikle böylesine hassas bir konuda, soruşturmanın gizlı olması gerektiğı bir konuda, televizyona çıkıp bomba raporunu açıklaması dikkat çekicidir. Bu açıklamayı yapmasına kimin ızin verdiğini hâlâ merak ediyorum. - Soruşturmaya ö'zen gösterilmediğini, olayın yeterli titizlik ile ü'zerine düşülmediğini mi söylemek istivorsunuz? GLLDAL MUMCU: Olayı tüm boyutlan ile araştırmama özeni, soruşturmanın her safhasında yapılageldi. Kamuoyundan gelişmeleri yakından takip edenler iyi bileceklerdir; olay yeri krokisıne dahi, binalann bulunduklan yerlerin saptanıp yazılmasına dahı bu özensizlik yansımaktaydı. Bu kadar hassasiyet gösterildiği ileri sürülen bir olayda, "Bu olayı aydjnlatmayıp da neyi aydınlatacağı/?" diyenler. basit aynntılarda bile özensizliklerini sergilemişlerdir. Bilindiği gibi, birçok olay, aynntılara dikkat edilerek çözülür. Özellikle ceza davalannda, bu tür öldüıme olaylarında, aynntılann önemi çok fazladır. Ama ne yazık ki, olaym savcısı dahil. birçok insan bu konuda, "Onlar, aynntıdır efendim, geçelim" demişlerdır. Birçok soruyu "Bunlar aynnbdır" diyerek önemsemez görünüp neredeyse küçümser bir tavırla, "Bunlann da üsründe durulur mu?" gibilerinden bir ifadeye bürünmüşlerdir. - Bu kaygılanmzı örnekleyebilir misiniz? GÜLDAL MUMCU: Bir savcının, SUNUŞ: Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Başkanı ve Uğur Mumcu 'nun eşi Güldal Mumcu, Mumcu 'nun ölümünün ikinci yıldönümü öncesi, suikast soruşturmasına ilişkin kıışku ve kaygılarını dile getirdi. îddia edildiğinin aksine, Uğur Mumcu 'nun katline yol açan bombanın uzaktan kumanda ile patlatıldığı kanısında olduğunu açıklayan Güldal Mumcu, "Bu olayı aydınlatmayıp da neyi aydınlatacağız " diyenlerin, basit aynntılarda bile özensizliklerini sergilediklerini söyledi. Güldal Mumcu, olayı gerçekten aydınlatma niyetinin olup olmadığının kendisinde daima kuşku uyandıraığını aktardı ve "Türkiye Cumhuriyeti Devleti 'nde sağliklı unsurların üstün geleceği inancını hâlâyitirmiş değilim " dedi. Söyleşimizde Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı 'na ilişkin bilgi de veren Güldal Mumcu, vakfın; genç gazetecilere, sosyal konularda eğitim görmüş gençlere, gerçekten gazetecilik heyecamnı içlerinde taşıyanlara, Uğur Mumcu 'nun gazetecilik ilkelerini özümseyenlere olanaklar sunmak istediğini vurguladı. PORTRE GÜLDAL MUMCU 1951yılında Denizli de doğdu. \970yilmda Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji ni, 1974 'te de Siyasal Bilgiler Fakültesi 'ni bitirdi. 1975-1979 yılları arasında Devlet Yatırım Bankası 'nda uzman olarak çalıştı. 1976 yılında Uğur Mumcu ile evlendi. Özgür ve Özge adında iki çocuğu var. 'Devlet isteseMumcu dıunvtiniaydınhttn' "Hiçbir detil btılamıyoruz" dememesi gerekir. Bir savcının, doğal olarak, "Acaba neden biz bir delil bulamıyoruz" sorusunu araştırması gerekir. Aynca, bizim hukuk sistemimizde: emniyet güçlen, savcılığın emrine bağlı olarak çalışmaktadır. Olayda acaba, savcılık ayn, emniyet güçleri ve istihbarat birimleri ayn ayn mı çalışmaktadır? Bir eşgüdüm var mıdır, yok mudur? Olayı gerçekten aydınlatma niyetinin olup olmadığı. bende daima İoışku uyandırmıştır. Aynca, DGM Savcısı Ulkü Coşkun'un, "Bu olayı devlet yapmışür" ıddiası; Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin, u Bu olayı aydınlatamadık mahcubuz" söylemiyle bırleşınce, devleti mahcup edenlerin, yine devietin kendisi olduğu ortaya çıkmaktadır. Çünkü, soruşturmayı yürütenler, devietin kurumlandır. Olay sırasında ve daha sonra, dönemin Başbakam, bugün Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel'in, dönemin Devlet Bakanı ve şu anda Başbakan olan Tansu Çiller'in içinde bulunduğu tüm hükümet üyeleri; kendi hükümetleri adına ve teker teker, bu işin aydınlatılmasının bir şeref borcu olduğunu ve gerekli işlemlerin ve kovuşturmanın yapılacağını söylemiş olmalanna karşın; o dönemde soruşturmayı yürüten savcı, "Siyasi iktidar isterse, bu iş çözülür" demiştir. Bu durum da açık bir çelişkidir. Siyasi ıktidann açık olarak beyan etmesıne karşın, kimlerın ne için bu soruşturmayı yürütemediği yine bir soru işaretidir. - Gazetemizde yer alan biryazıda, iist dû'zey yetkililer, olayın çö'zümlenmesi için siyasi karar mekanizmasımn "yazılı emir " vermesi gerektiğini belirtmişlerdl Siz, bu gelişmeyi nasıl karşiladınız? GÜLDAL MUMCU: Olaym çözümlenmesi için yazılı bir emir ıstenmesi de çok dikkat çekicidir. Böyle bir suikast olayında DGM Savcıhğı, olayı devlet güvenliğini tehdit eden bir saldın olarak niteleyip, kendisi otomatik olarak bu görevi üstlenmiştir. Kendi görev alanında saydığın bir olayın aydınlatılması, DGM Savcılığı'nın, -başka hiçbir kimsenin emrini beklemeden- yasal ve doğal görevidir. "Olayı çözümlemeyin, aydmlatmayın, açığa çıkarmayın" diyen bir yer mi var ki, böyle bir emir talep ediliyor? - Halk, Uğur Mumcu 'yu unutmuyor vefaillerinin bulunması için etkinlikler düzenliyor. Bu duyarlılık, yetkilileri harekete geçirecek midir? GÜLDAL MUMCU: Toplum olarak bütün ümıdimiz; Uğur'un da gûvendiği Anadolu aydınlanndadır. Onlar da başlatıp sürdürdükleri imza kampanyasıyla olaya duyduklan tepkiyi, Uğur'un şahsında tüm faili meçhul cinayetlere gösterdikleri duyarlılığı sürdürmektedirler. Bu da toplumun aydınlık unsurlannın, vatandaş olma bilincini taşıdıklannı. soru sorma haklannı kullandıklannı gösterdiğı için sevindiricidir. Bizler, bu tür olaylarla karşı karşıya kalanlar ve bu tür olaylara tepki gösteren insanlar, yılmamalıyız. Söylenegelenlerin ışığında, her ne kadar soruşrurmayı yürütenlerin üsründe bir baskı varmış gibi görünüyorsa da: Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde sağliklı unsurların üstün geleceği inancını hâlâ yitirmiş değilim. Uygarhğa giden yol, her zaman dikenli olagelmiştir. Ama, hiçbir zaman uygarlığın meşalesıni söndürmeye kimsenin gücü yetmemıştir. - Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı 'nı bu amaçla mı kurdunuz? GÜLDAL MUMCU: Evet: vakıf, Uğur Mumcu'nun ilkeleri ışığında, uygarlığın meşalesini gelecek kuşaklara taşımak işlevini üstlenmeye çalışacak. Vakıf, Uğur Mumcu'nun gazeîecilik alanında verdiği mücadeleyi sürdürebılecek yenı gazetecilerin yetişmesıne katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Bu kapsamda çeşitli kesımden dostlarla konuşup tartıştık ve vakfı şekıllendirdık. Vakfı, çocuklarla birlikte kurmaya karar verdık. Özgür, önümüzdeki yıl 18 yaşını dolduracak ve yönetim kurulunda görev alacak. Ozge de 14 yaşında. O da, 18 yaşına gelince, hep birlikte vakfı, amaçlan doğrultusunda yürütmeye çalışacağız. Vakıf, 10 Ekim 1994'te mahkeme kararıyla tescil oldu. Karar, 23 Ekim 1994'te Resmi Gazete'de yayımlandı ve vakıf kurulmuş oldu. Vakfın kurulması için gerekli para, Uğur'un kitap gelirlerinden elde edılen paradan sağlandı. Uğur, vakfını kendisi kurdu dıyebıliriz. Aynca, vakfa yön \ermek için bir Danışma Kurulu oluşturuldu. Danışma Kurulu'nda; Rona Aybay, Icen Börtücene. Okta> Ekşi, Selim tlkin, Altan Öymen, tlhan Selçuk, Ali Sirmen. tlhan Tekeli ve Ercüment Ula> yeralıyorlar. Doğal olarak, tanışmalar. yalnızca Danışma Kurulu üyeleri ile sınırlı kalmayacak. Gerektıği zaman. konunun içeriği nedeniyle birçok insan ve kuruluşla görüşülecek. - Vakıfne gibi çalısmalar yapacak? GÜLDAL MUMCU: Öncelıkle Uğur'un arşrvinin \e kütüphanesinin bilgisayara kaydedilmesıni amaçlıyoruz. Bu, şüphesiz uzun bir zaman alacak. Uğur'un yazdığı tüm yazılan kitap halıne gelmedi. Bu yazılar, kitaplaştınlacak. Araştırmacılara. araştırmacı gazetecılere. araştırmalannı yapabilecekleri, gazetecilik heyecamnı. ilkelerini verebilecek bir merkez oluşturmayı düşünüyoruz. Bu merkezde, seminerler ya da basından, araştırma kurumlanndan gelecek uzmanlann oluşturacakları yöntemlerle bir eğitim ortamı hazırlamayı amaçlıyoruz. Aynca. daha ıleride olabılirse, gazetecilere. özellikle yazılı basında çalışan gazetecilere, meslek içi eğitim hızmetı sunmayı da düşünüyoruz. - Bir tür okul denebilir mi? GÜLDAL MUMCU: Kurumsal ve yapısal olarak tam okul statüsünde olmayan, yönlendıricı. danışılabilecek bir kurum olması düşünülüyor. Genç gazetecilere. sosyal konularda eğitim görmüş gençlere, gerçekten gazetecilik heyecamnı içlerinde taşıyanlara, Uğur Mumcu'nun gazetecilik ilkelerini özümseyenlere olanaklar sunmak ıstiyoruz. Onlann kendılerini zengınleştırebılmelerine. dünya görüşlerini oluşturabilmelerine katkıda bulunacağız. Öncelikle bir arsaya. daha sonra vakfın amaçlanna uygun bir binaya sahip olarak. bu düşüncelerimizi yaşama geçıreceğız. - Vakfa yardım yapılabilecek mi? GÜLDAL MUMCU: Vakıf. vakfın amaçlanna ve ilkelenni benimseyen ve desteklemek ısteyenlerin katkılanna açık olacaktır. - İlk etkinliğiniz de logo ve amblem yanşması oldu. GÜLDAL MUMCU: Evet, ilk etkinlik olarak, amblem ve logo yanşması düzenledik. Vakfın kurumsal kimliğinın oluşmasında. halkm katılımına önem verdık. Olaydan sonra Uğur'u kucaklayan insanlann. onun anısına kurulan vakfın kurumsal kimliğine de katkıda bulunmalannı istedik. Gerek vakfın oluşturulmasında. gerekse yanşmada yardımlannı esirgemeyen Uğur Mumcu'nun tüm dostlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Uğur Mumcu imzalam yarın Cindoruk'a veriliyor I Baştarafı 1. Sayfada rolar Bırliği Başkanı (TBB) Onder Sav başkanlığın- daki bir heyet tarafından yann TBMM Başkanı Hii- samettin Cindonık'a verilecek. Ankara Büromuzun haberine göre 40 demokratik kitle örgütünün katkısıyla gerçekleşen "Adalet ve De- mokrasi Haftasr programı çerçevesinde, yann saat 17.30da TÜBtTAK (B) Salonunda, Uğur Mumcu konulu sınevizyon gösterisi ve panel yapılacak. 24 ocak salı günü Mumcu'nun evinin önünde dü- zenlenecek anma töreninde, saygı duruşundan sonra Yayın Kurulu Başkanımız tlhan Selçuk bir konuşma yapacak. 27 ocak cuma günü saat 17.00'de Iğdecik ve Hocabey Köy Dernekleri'nde Ankara Oniversitesi Siyasıl Bilgiler Fakültesi Öğretim Oyesi Prof. Dr Al- paslan Işıkİı, "Uğur Mumcu ve Demokrasi" konulu söyleşiye katılacak. 31 ocak gününe kadar sürecek olan haftanın etkınlikleri, gazetemizde her gün duyu- rulacak. 27 ocak cuma günü saat 20 OO'de Devlet Çoksesli Korosu, Cebeci 'de eski konservatuvar bınası salonun- da bir konser verecek. 28 ocak cumartesi günü düzen- lenecek olan "Misak-ı MiIlTnin Meclis-i Mebusan'da Kabulü" konulu panele. ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak. Prof. Dr.Seçil Akgün, Prof. Dr.Sina Ak- şin,_Dr. Sıtkı Aydınel ile ADD kurucu üyesi Prof. Dr.Özer Ozankaya konuşmacı olarak katılacaklar. ADD'ce düzenlenen panel. saat 11.OO'de DTCF Fa- rabi Salotıu'nda gerçekleşecek. 29 Ocak Pazar günü Uğur Mumcu, Muammer Ak- soy ve Onat KuÖar'ın anısına, Atatürk Kültür Mer- kezi alanındaki (Hipodrom) Çağdaş Gazeteciler Der- neği (ÇGD) lokalı önüne, çınarağaçlan dikilecek. 28 ocak günü saat 18.30'da Tuna Caddesi'ndeki Yeni Sahne'de "Muammer Aksoy-Ulusal Ormancılık ve ÇevTe Sorunu" konulu panel düzenlenecek. Yetkilı- lerin "görev başına" çağnlacağı haftanın 31 ocak sa- lı günküetkinlikler bölümü, Muammer Aksoy'un Ce- beci Asri Mezarhğı'ndakı gömütünün saat 13.00'te zı- yaretedilmesiylebaşlayacak. "Muammer Aksoy,LUu- sal Petrol ve Maden Davamız" konulu panel, saat 14.30'da Atatürk Bulvan-Kavaklıdere'dekı Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda ger- çekleşecek. Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ile çocuklan tarafından kurulan Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfi'nm (UMAG) amblem ve logo yanşması sonuçlandı. 587 adettasa- rımın değerlendirilmesı sonucund,a, Mımar Sinan Üniversitesi Grafîk-Tasanm Bölümü 4. sınıf öğren- cisi KAlper Tunga Şen'ın yapıtı bırincilık ödülüne hak kazandı. Yanşmada, Marmara Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi Grafîk-Tasanm Bölümü mezu- nu olan ve bir reklam ajansında çalışan Altan Cren'ın eseri ikincılık ödülüne; Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik-Tasanm Bölümü mezunu olan ve bir reklam ajansında çalışan Gözde Oral'ın yapıtı da üçüncülüğe değer görüldü. Dereceye giren- lerin ödülleri, Mumcu'nun öldürülüşünün 2. yıldönü- mü olan 24 ocak salı günü, saat 20.30'da Ankara Ata- türk Spor Salonu'nda düzenlenecek olan "Uğur Mumcu Sesleniyor" başlıklı program sırasında ven- lecek. tstanbul Haber Servisimizin haberine göre Uğur Mumcu'yu anma etkınliklen kapsamında. SHP Bü>ükçekmece ilçe binasında bugün saat 13.00'te gerçekleştırilecek konferansta. Talat Turhan. "Uğur Mumcu ve Faili Meçhul Cinaveder" üzerine bir ko- nuşma yapacak. Atatürk Vakfi'nca düzenlenen Anma Forumu ıse 23 ocak pazartesı günü yapılacak. Beyoğ- lu Ses Tıyatrosu'nda. akşam saat 19.30'da başlayacak olan forumda Uğur Mumcu'nun kışilığı ve gazeteci- liği anlatıldıktan sonra, "Susturulanlardanolmantak için toplum olarak ne yapdmalT konusu tartışılacak. CHP ve SHP lstanbul il gençlık komisyonlan, Işçi Partisi (İP) Öncü Gençlik Komisyonu. DEGEF ve Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlık Komisyo- nu'nun, Beşiktaş Belediyesi'nin katkılanyla düzen- lediğı Uğur Mumcu'yu anma töreni ise24Ocak 1995 salı günü saat 11.00-23.00 arasında, Beşiktaş Tanzim Satış Mağazası'nın yanındaki Uğur Mumcu Anıtı önünde gerçekleştırilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle