Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 1995 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
lay sonrasında basında çıktığı gibi, vücudu tamamen paramparça
olmuş değildi. Belden yukansı sağlam duruyordu. Gözlüğü bile
gözündeydi. Paltosunda da hiçbir şey yoktu. Sadece yüzünün sağ
tarafında biraz is vardı. O kadar. Bunlan, şunun için anlatıyorum:
Eğer Uğur, arabaya oturup kontağı çevirdiğinde bomba patlamış
olsaydı; o zaman vücudunun paramparça olma olasılığı vardı.
evrede bulunan hiç kimse, arabanın kapısınm kapanma sesini
duymamış. Pazar günüydü ve sokak sessizdi. Arabanın içindeyken
bir patlama olsaydı; gözlüğü herhalde yüzünde kınlmadan
kalamazdı. Bunun kalabilirliğini bana kanıtlayabilecek yeterli
anlatımı şimdiye değin duymadım. İddia edildiğinin aksine, ben,
bombanın, uzaktan kumanda ile patlatıldığı kanısmı taşımaktayım.
IŞIKKAıNSU
- Uğur Mumcu 'nun katli
soruşturması ile ilgili kuşkulannız
olduğu biliniyor. Olaydan bugüne,
soruşturma açısından kafanızda
oluşan soru isaretleri nelerdir?
GÜLDAL MUMCU: Olay günü,
patlama olduğu sırada ben,
apartmanın kapısındaydım. Saniyelik
aralarla art arda üç patlama oldu.
Ortalığı, sis gıbi duman kapladı.
Önce, trafo patladı sandım. Daha
sonra patlamanın sesinin etkisi
geçince ve duman biraz dağılınca ve
de arabanın halini görünce, arabaya
bomba konmuş olduğunu anladım.
Sağa sola bakıp, Uğur'un nerede
olduğunu saptamaya çalıştım.
Duvann ötesinde, su deposunun
bahçesinde yattığını gördüm. Olay
sonrasında basında çıktığı gibi,
vücudu tamamen paramparça olmuş
değildi. Belden yukansı sağlam
duruyordu. Gözlüğü bile
gözündeydi. Paltosunda da hiçbir şey
yoktu. Sadece yüzünün sağ tarafında
biraz ıs vardı. O kadar. Bunlan,
şunun için anlatıyorum: Eğer Ugur,
arabaya oturup kontağı çevirdiğinde
bomba patlamış olsaydı; o zaman
vücudunun paramparça olma
olasılığı vardı. Kaldı ki, çevrede
bulunan hıçkimse, arabanın kapısının
kapanma sesini duymamış. Pazar
günüydü ve sokak sessizdi. Arabanın
içindeyken bir patlama olsaydı:
gözlüğü herhalde yüzünde
kınlmadan kalamazdı. Bunun
kalabilirliğini bana kanıtlayabilecek
yeterli anlatımı şimdiye değin
duymadım.
Onun için, iddıa edildiğinin aksine,
ben, bombanın, uzaktan kumanda ile
patlatıldığı kanısını taşımaktayım. O
gün de aynı kanıdaydım, bugün de
hâlâ o kanıdayım. Çünkü, bunun
tersinı ispat edecek yeterlikte bir
bomba raporu hazırlanrruş değildir.
Aynca. bomba raporunu hazırlayan
bir emniyet görevlisi, bir kamu
görevlısi olmasma karşın,
televizyonda bomba raporunu
açıklayabilmiştir. En ufak bir
meteoroloji haberi olduğunda bile,
derhal "Ben, devlet memunıyum.
Kativetk konuşamam efendim"
deniyor. Görevli bir kişmın, özellikle
böylesine hassas bir konuda,
soruşturmanın gizlı olması gerektiğı
bir konuda, televizyona çıkıp bomba
raporunu açıklaması dikkat çekicidir.
Bu açıklamayı yapmasına kimin ızin
verdiğini hâlâ merak ediyorum.
- Soruşturmaya ö'zen
gösterilmediğini, olayın yeterli
titizlik ile ü'zerine düşülmediğini mi
söylemek istivorsunuz?
GLLDAL MUMCU:
Olayı tüm boyutlan ile
araştırmama özeni,
soruşturmanın her
safhasında yapılageldi.
Kamuoyundan
gelişmeleri yakından
takip edenler iyi
bileceklerdir; olay yeri
krokisıne dahi, binalann
bulunduklan yerlerin
saptanıp yazılmasına dahı
bu özensizlik
yansımaktaydı. Bu kadar
hassasiyet gösterildiği
ileri sürülen bir olayda,
"Bu olayı aydjnlatmayıp
da neyi aydınlatacağı/?"
diyenler. basit aynntılarda
bile özensizliklerini
sergilemişlerdir.
Bilindiği gibi, birçok olay,
aynntılara dikkat edilerek
çözülür. Özellikle ceza
davalannda, bu tür
öldüıme olaylarında,
aynntılann önemi çok
fazladır. Ama ne yazık ki, olaym
savcısı dahil. birçok insan bu
konuda, "Onlar, aynntıdır efendim,
geçelim" demişlerdır. Birçok soruyu
"Bunlar aynnbdır" diyerek
önemsemez görünüp neredeyse
küçümser bir tavırla, "Bunlann da
üsründe durulur mu?" gibilerinden
bir ifadeye bürünmüşlerdir.
- Bu kaygılanmzı örnekleyebilir
misiniz?
GÜLDAL MUMCU: Bir savcının,
SUNUŞ:
Uğur Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik Vakfı Başkanı ve Uğur
Mumcu 'nun eşi Güldal Mumcu,
Mumcu 'nun ölümünün ikinci
yıldönümü öncesi, suikast
soruşturmasına ilişkin kıışku ve
kaygılarını dile getirdi. îddia
edildiğinin aksine, Uğur Mumcu 'nun
katline yol açan bombanın uzaktan
kumanda ile patlatıldığı kanısında
olduğunu açıklayan Güldal Mumcu,
"Bu olayı aydınlatmayıp da neyi
aydınlatacağız " diyenlerin, basit
aynntılarda bile özensizliklerini
sergilediklerini söyledi.
Güldal Mumcu, olayı gerçekten
aydınlatma niyetinin olup olmadığının
kendisinde daima kuşku uyandıraığını
aktardı ve "Türkiye Cumhuriyeti
Devleti 'nde sağliklı unsurların üstün
geleceği inancını hâlâyitirmiş
değilim " dedi. Söyleşimizde
Uğur Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik Vakfı 'na ilişkin bilgi de
veren Güldal Mumcu, vakfın;
genç gazetecilere, sosyal konularda
eğitim görmüş gençlere, gerçekten
gazetecilik heyecamnı içlerinde
taşıyanlara, Uğur Mumcu 'nun
gazetecilik ilkelerini özümseyenlere
olanaklar sunmak istediğini
vurguladı.
PORTRE
GÜLDAL
MUMCU
1951yılında
Denizli de doğdu.
\970yilmda Türk
Eğitim Derneği
Ankara Koleji ni,
1974 'te de Siyasal
Bilgiler
Fakültesi 'ni bitirdi.
1975-1979 yılları
arasında Devlet
Yatırım
Bankası 'nda
uzman olarak
çalıştı. 1976
yılında Uğur
Mumcu ile evlendi.
Özgür ve Özge
adında iki çocuğu
var.
'Devlet isteseMumcu
dıunvtiniaydınhttn'
"Hiçbir detil btılamıyoruz"
dememesi gerekir. Bir savcının,
doğal olarak, "Acaba neden biz bir
delil bulamıyoruz" sorusunu
araştırması gerekir. Aynca, bizim
hukuk sistemimizde: emniyet
güçlen, savcılığın emrine bağlı
olarak çalışmaktadır. Olayda acaba,
savcılık ayn, emniyet güçleri ve
istihbarat birimleri ayn ayn mı
çalışmaktadır? Bir eşgüdüm var
mıdır, yok mudur? Olayı gerçekten
aydınlatma niyetinin olup olmadığı.
bende daima İoışku uyandırmıştır.
Aynca, DGM Savcısı Ulkü
Coşkun'un, "Bu olayı devlet
yapmışür" ıddiası; Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirerin,
u
Bu olayı
aydınlatamadık mahcubuz"
söylemiyle bırleşınce, devleti
mahcup edenlerin, yine devietin
kendisi olduğu ortaya çıkmaktadır.
Çünkü, soruşturmayı yürütenler,
devietin kurumlandır.
Olay sırasında ve daha sonra,
dönemin Başbakam, bugün
Cumhurbaşkanı olan Süleyman
Demirel'in, dönemin Devlet Bakanı
ve şu anda Başbakan olan Tansu
Çiller'in içinde bulunduğu tüm
hükümet üyeleri; kendi hükümetleri
adına ve teker teker, bu işin
aydınlatılmasının bir şeref borcu
olduğunu ve gerekli işlemlerin ve
kovuşturmanın yapılacağını söylemiş
olmalanna karşın; o dönemde
soruşturmayı yürüten savcı, "Siyasi
iktidar isterse, bu iş çözülür"
demiştir. Bu durum da açık bir
çelişkidir. Siyasi ıktidann açık olarak
beyan etmesıne karşın, kimlerın ne
için bu soruşturmayı yürütemediği
yine bir soru işaretidir.
- Gazetemizde yer alan biryazıda,
iist dû'zey yetkililer, olayın
çö'zümlenmesi için siyasi karar
mekanizmasımn "yazılı emir "
vermesi gerektiğini belirtmişlerdl
Siz, bu gelişmeyi nasıl karşiladınız?
GÜLDAL MUMCU: Olaym
çözümlenmesi için yazılı bir emir
ıstenmesi de çok dikkat çekicidir.
Böyle bir suikast olayında DGM
Savcıhğı, olayı devlet güvenliğini
tehdit eden bir saldın olarak
niteleyip, kendisi otomatik olarak bu
görevi üstlenmiştir. Kendi görev
alanında saydığın bir olayın
aydınlatılması, DGM Savcılığı'nın,
-başka hiçbir kimsenin emrini
beklemeden- yasal ve doğal
görevidir.
"Olayı çözümlemeyin, aydmlatmayın,
açığa çıkarmayın" diyen bir yer mi
var ki, böyle bir emir talep ediliyor?
- Halk, Uğur Mumcu 'yu unutmuyor
vefaillerinin bulunması için
etkinlikler düzenliyor. Bu duyarlılık,
yetkilileri harekete geçirecek midir?
GÜLDAL MUMCU: Toplum olarak
bütün ümıdimiz; Uğur'un da
gûvendiği Anadolu aydınlanndadır.
Onlar da başlatıp sürdürdükleri imza
kampanyasıyla olaya duyduklan
tepkiyi, Uğur'un şahsında tüm faili
meçhul cinayetlere gösterdikleri
duyarlılığı sürdürmektedirler. Bu da
toplumun aydınlık unsurlannın,
vatandaş olma bilincini taşıdıklannı.
soru sorma haklannı kullandıklannı
gösterdiğı için sevindiricidir. Bizler,
bu tür olaylarla karşı karşıya kalanlar
ve bu tür olaylara tepki gösteren
insanlar, yılmamalıyız.
Söylenegelenlerin ışığında, her ne
kadar soruşrurmayı yürütenlerin
üsründe bir baskı varmış gibi
görünüyorsa da: Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nde sağliklı
unsurların üstün geleceği inancını
hâlâ yitirmiş değilim. Uygarhğa
giden yol, her zaman dikenli
olagelmiştir. Ama, hiçbir zaman
uygarlığın meşalesıni söndürmeye
kimsenin gücü yetmemıştir.
- Uğur Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik Vakfı 'nı bu amaçla mı
kurdunuz?
GÜLDAL MUMCU: Evet: vakıf,
Uğur Mumcu'nun ilkeleri ışığında,
uygarlığın meşalesini gelecek
kuşaklara taşımak işlevini
üstlenmeye çalışacak. Vakıf, Uğur
Mumcu'nun gazeîecilik alanında
verdiği mücadeleyi sürdürebılecek
yenı gazetecilerin yetişmesıne
katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Bu
kapsamda çeşitli kesımden dostlarla
konuşup tartıştık ve vakfı
şekıllendirdık.
Vakfı, çocuklarla birlikte kurmaya
karar verdık. Özgür, önümüzdeki yıl
18 yaşını dolduracak ve yönetim
kurulunda görev alacak. Ozge de 14
yaşında. O da, 18 yaşına gelince, hep
birlikte vakfı, amaçlan
doğrultusunda yürütmeye
çalışacağız.
Vakıf, 10 Ekim 1994'te mahkeme
kararıyla tescil oldu. Karar, 23 Ekim
1994'te Resmi Gazete'de yayımlandı
ve vakıf kurulmuş oldu. Vakfın
kurulması için gerekli para, Uğur'un
kitap gelirlerinden elde edılen
paradan sağlandı. Uğur, vakfını
kendisi kurdu dıyebıliriz. Aynca,
vakfa yön \ermek için bir Danışma
Kurulu oluşturuldu. Danışma
Kurulu'nda; Rona Aybay, Icen
Börtücene. Okta> Ekşi, Selim tlkin,
Altan Öymen, tlhan Selçuk, Ali
Sirmen. tlhan Tekeli ve Ercüment
Ula> yeralıyorlar. Doğal olarak,
tanışmalar. yalnızca Danışma Kurulu
üyeleri ile sınırlı kalmayacak.
Gerektıği zaman. konunun içeriği
nedeniyle birçok insan ve kuruluşla
görüşülecek.
- Vakıfne gibi çalısmalar yapacak?
GÜLDAL MUMCU: Öncelıkle
Uğur'un arşrvinin \e kütüphanesinin
bilgisayara kaydedilmesıni
amaçlıyoruz. Bu, şüphesiz uzun bir
zaman alacak.
Uğur'un yazdığı tüm yazılan kitap
halıne gelmedi. Bu yazılar,
kitaplaştınlacak. Araştırmacılara.
araştırmacı gazetecılere.
araştırmalannı yapabilecekleri,
gazetecilik heyecamnı. ilkelerini
verebilecek bir merkez oluşturmayı
düşünüyoruz. Bu merkezde,
seminerler ya da basından, araştırma
kurumlanndan gelecek uzmanlann
oluşturacakları yöntemlerle bir
eğitim ortamı hazırlamayı
amaçlıyoruz.
Aynca. daha ıleride olabılirse,
gazetecilere. özellikle yazılı basında
çalışan gazetecilere, meslek içi
eğitim hızmetı sunmayı da
düşünüyoruz.
- Bir tür okul denebilir mi?
GÜLDAL MUMCU: Kurumsal ve
yapısal olarak tam okul statüsünde
olmayan, yönlendıricı.
danışılabilecek bir kurum olması
düşünülüyor. Genç gazetecilere.
sosyal konularda eğitim görmüş
gençlere, gerçekten gazetecilik
heyecamnı içlerinde taşıyanlara,
Uğur Mumcu'nun
gazetecilik ilkelerini
özümseyenlere olanaklar
sunmak ıstiyoruz. Onlann
kendılerini
zengınleştırebılmelerine.
dünya görüşlerini
oluşturabilmelerine
katkıda bulunacağız.
Öncelikle bir arsaya. daha
sonra vakfın amaçlanna
uygun bir binaya sahip
olarak. bu düşüncelerimizi
yaşama geçıreceğız.
- Vakfa yardım
yapılabilecek mi?
GÜLDAL MUMCU:
Vakıf. vakfın amaçlanna
ve ilkelenni benimseyen
ve desteklemek
ısteyenlerin katkılanna
açık olacaktır.
- İlk etkinliğiniz de logo
ve amblem yanşması
oldu.
GÜLDAL MUMCU:
Evet, ilk etkinlik olarak,
amblem ve logo yanşması
düzenledik. Vakfın kurumsal
kimliğinın oluşmasında. halkm
katılımına önem verdık. Olaydan
sonra Uğur'u kucaklayan insanlann.
onun anısına kurulan vakfın
kurumsal kimliğine de katkıda
bulunmalannı istedik.
Gerek vakfın oluşturulmasında.
gerekse yanşmada yardımlannı
esirgemeyen Uğur Mumcu'nun tüm
dostlarına sonsuz teşekkürlerimi
sunuyorum.
Uğur Mumcu imzalam yarın Cindoruk'a veriliyor
I Baştarafı 1. Sayfada
rolar Bırliği Başkanı (TBB) Onder Sav başkanlığın-
daki bir heyet tarafından yann TBMM Başkanı Hii-
samettin Cindonık'a verilecek.
Ankara Büromuzun haberine göre 40 demokratik
kitle örgütünün katkısıyla gerçekleşen "Adalet ve De-
mokrasi Haftasr programı çerçevesinde, yann saat
17.30da TÜBtTAK (B) Salonunda, Uğur Mumcu
konulu sınevizyon gösterisi ve panel yapılacak.
24 ocak salı günü Mumcu'nun evinin önünde dü-
zenlenecek anma töreninde, saygı duruşundan sonra
Yayın Kurulu Başkanımız tlhan Selçuk bir konuşma
yapacak. 27 ocak cuma günü saat 17.00'de Iğdecik ve
Hocabey Köy Dernekleri'nde Ankara Oniversitesi
Siyasıl Bilgiler Fakültesi Öğretim Oyesi Prof. Dr Al-
paslan Işıkİı, "Uğur Mumcu ve Demokrasi" konulu
söyleşiye katılacak. 31 ocak gününe kadar sürecek
olan haftanın etkınlikleri, gazetemizde her gün duyu-
rulacak.
27 ocak cuma günü saat 20 OO'de Devlet Çoksesli
Korosu, Cebeci 'de eski konservatuvar bınası salonun-
da bir konser verecek. 28 ocak cumartesi günü düzen-
lenecek olan "Misak-ı MiIlTnin Meclis-i Mebusan'da
Kabulü" konulu panele. ADD Genel Başkanı Suphi
Gürsoytrak. Prof. Dr.Seçil Akgün, Prof. Dr.Sina Ak-
şin,_Dr. Sıtkı Aydınel ile ADD kurucu üyesi Prof.
Dr.Özer Ozankaya konuşmacı olarak katılacaklar.
ADD'ce düzenlenen panel. saat 11.OO'de DTCF Fa-
rabi Salotıu'nda gerçekleşecek.
29 Ocak Pazar günü Uğur Mumcu, Muammer Ak-
soy ve Onat KuÖar'ın anısına, Atatürk Kültür Mer-
kezi alanındaki (Hipodrom) Çağdaş Gazeteciler Der-
neği (ÇGD) lokalı önüne, çınarağaçlan dikilecek. 28
ocak günü saat 18.30'da Tuna Caddesi'ndeki Yeni
Sahne'de "Muammer Aksoy-Ulusal Ormancılık ve
ÇevTe Sorunu" konulu panel düzenlenecek. Yetkilı-
lerin "görev başına" çağnlacağı haftanın 31 ocak sa-
lı günküetkinlikler bölümü, Muammer Aksoy'un Ce-
beci Asri Mezarhğı'ndakı gömütünün saat 13.00'te zı-
yaretedilmesiylebaşlayacak. "Muammer Aksoy,LUu-
sal Petrol ve Maden Davamız" konulu panel, saat
14.30'da Atatürk Bulvan-Kavaklıdere'dekı Vakıflar
Bankası Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda ger-
çekleşecek. Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun eşi
Güldal Mumcu ile çocuklan tarafından kurulan Uğur
Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfi'nm (UMAG)
amblem ve logo yanşması sonuçlandı. 587 adettasa-
rımın değerlendirilmesı sonucund,a, Mımar Sinan
Üniversitesi Grafîk-Tasanm Bölümü 4. sınıf öğren-
cisi KAlper Tunga Şen'ın yapıtı bırincilık ödülüne
hak kazandı. Yanşmada, Marmara Üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakültesi Grafîk-Tasanm Bölümü mezu-
nu olan ve bir reklam ajansında çalışan Altan Cren'ın
eseri ikincılık ödülüne; Bilkent Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Grafik-Tasanm Bölümü mezunu
olan ve bir reklam ajansında çalışan Gözde Oral'ın
yapıtı da üçüncülüğe değer görüldü. Dereceye giren-
lerin ödülleri, Mumcu'nun öldürülüşünün 2. yıldönü-
mü olan 24 ocak salı günü, saat 20.30'da Ankara Ata-
türk Spor Salonu'nda düzenlenecek olan "Uğur
Mumcu Sesleniyor" başlıklı program sırasında ven-
lecek. tstanbul Haber Servisimizin haberine göre
Uğur Mumcu'yu anma etkınliklen kapsamında. SHP
Bü>ükçekmece ilçe binasında bugün saat 13.00'te
gerçekleştırilecek konferansta. Talat Turhan. "Uğur
Mumcu ve Faili Meçhul Cinaveder" üzerine bir ko-
nuşma yapacak. Atatürk Vakfi'nca düzenlenen Anma
Forumu ıse 23 ocak pazartesı günü yapılacak. Beyoğ-
lu Ses Tıyatrosu'nda. akşam saat 19.30'da başlayacak
olan forumda Uğur Mumcu'nun kışilığı ve gazeteci-
liği anlatıldıktan sonra, "Susturulanlardanolmantak
için toplum olarak ne yapdmalT konusu tartışılacak.
CHP ve SHP lstanbul il gençlık komisyonlan, Işçi
Partisi (İP) Öncü Gençlik Komisyonu. DEGEF ve
Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlık Komisyo-
nu'nun, Beşiktaş Belediyesi'nin katkılanyla düzen-
lediğı Uğur Mumcu'yu anma töreni ise24Ocak 1995
salı günü saat 11.00-23.00 arasında, Beşiktaş Tanzim
Satış Mağazası'nın yanındaki Uğur Mumcu Anıtı
önünde gerçekleştırilecek.