Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürlerı.
Ibrahim Vıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
# Haber Merkezı Müdürir Hakan Kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • İstıhbarat Yalçın Çakır
# Bkonomı Bülent Kızanlık • Rad>o-TV Lyjjar
Eremektar • Küliur Handan Şenköken t Spor
Abdülkadir Yücelman 9 V urt Haberler Mehmel
Saraç • Makalclcr Samt Karaörcn • Çcvırı
Sevfcttin Turhan # Duzcltmc Abdullah Yazıcı
Yavın Kurulu. İlhan Selçuk
(Ba^kan). Orhan Erinç, Oklay
Kurtböke. Öügen Acar, Hikmet
Çetinka>a, Şükran Soncr, Ergun
Balcı, Diıu; Tayanç, İbrahim YıldiA
Orhan Bursalı, Mustafa Balbay.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav • Habcr Müdürü. Doğan
Akın Atalürk Bulvarı No 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020(7 hat). Faks 4195027 • izmırTemMİcısııSerdarKıak,
H. Zıya Blv 1352 S. 2/3 Tcl 4411220. Faks 4419117 • Adana
TcmsilciM: Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S No ! Kat:l, Tcl
3522550, Faks 3522570
MüesseseMüduriı ErolErkut#K.oofdına«ör
AhmetKorulsan#Muhasebc BülentYener
# Idarc: Hüsevin Gürer # l;lctmc Önder
ÇeUk • Bılgı-Ukm Nail İnal • Bılgı>ayar
Sıstenı Mürüvet Çiler # Reklam: Reha
Işıtman # Halkla llı»kılcr Nurten Berksoy
\a>ımta>an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A 5
Tuıkocıjı cad 19 41 Cagaloglu 34334 Ist. PK 246 tstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal». Faks (0 212) < H 8* <>>
22OCAK 1995 imsak: 5 47 Güneş:7.17 Öğle: 12.23 Ikındil4.52 Akşam: 17.15 Yatsı: 18.38
Cmdy Cravvford
Pepsi
reklamında
• Haber Merkezi - Pepsı-Cola
International, Cindy
Cravvford'un yıldızı olduğu
reklam kampanyasını,
Londra'da yaptığı uluslararası
bır basın toplantısıyla açıkladı.
Pepsi-Cola'nın 30 ülkede 300
mılyondan fazla tüketiciye
ulaşacağı tahmin edilen
reklam filmleri tüm dünyada
27-29 ocak tarihlerinde
gösterime girecek.
Sadri Alışık'ın
durumu ciddi
• tstanbul Haber Servisi-
Türk sınemasinın ünlü
sanatçısı Sadri Alışık, uzun bir
süreden beri şiddetli zatürree
ve zatülcenp teşhisiyle tedavi
gördüğü Amerikan
Hastanesi'nde komaya girdi.
Hastane yetkilıleri, ünlü
sanatçının solunum cihazma
bağlı olduğunu açıkladılar. Eşı
Çolpan llhan'ın refakat ettiği
Alışık'ın şuurunun yerinde
olduğu bildirildi.
Hastanelerin
döner
sermayesi
• ANKARA (ANKA)-
Maliye Bakanlığı'na,
hastanelerin döner
sermayelerinden aldığı yüzde
9'luk payı yüzde 35'e
çıkarma yetkisi verilmesi
tepkiyle karşılandı. Türk
Tabiplen Birliği Genel
Sekreteri Dr. Ata Soyer,
de\letın sağlık alanından
elinı çekmeye başlamakla
birlikte. halkın sağlığını
pıyasanın ınsafına terk
ettığıni söyledı. Genel ve
katnıa bütçeli idarelere bağlı
hastanelerin döner sermaye
ışletmelerinden peşin olarak
alınan yüzde 9'luk vergi.
hastanelerin sıkıntıya
gırmesıne neden olurken,
Malıye Bakanlığı'na bu
vergiyi yüzde 35'e kadar
çıkarma yetkisi verilmesi
tepkıye neden oldu.
Yılda 30 bin çocuk
zatürreeden
ölüyor
• GAZİANTEP (AA) - SSK
Gaziantep Bölge Hastanesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan
uzmanı Dr. Orhan
Menetlioğlu, Türkiye"de her
>ıl 30 bin çocuğn
zatürreeden hayatını
kaybettiğini söyledi. Dr.
Menetlioğlu, zatürreenin
hava yoluyla bulaştığını
belırterek, "Öksürüğü ve
nezlesi olanlar, cocuklardan
uzak tutulmalı. Ozellikle
kalabalık evde bu hastahk
kolayca yayılır. Aynca, sigara
içilmesi. ocak kullanılması,
is ve duman da hastalığa
yakalanmayı kolaylaştınr"
dedi
Soğanı
bekletmeden yiyin
• KONYA(AA)-
Sofralanmızın vazgeçilmez
yiyeceği olan, bünyesinde
bol miktarda A, BE, BN, C,
E, H. K, P gibi vitaminleri ve
mineralleri banndıran
soğanın. bekletilmeden
tüketilmesi gerektiği
bildirildi. Konya Selçuk
Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Anabilim Dalı
öğretim üyesi Prof. Dr.
Ahmet Güncan. soyularak ya
da doğranarak bekletilen
soğanın bünyesindeki
besleyicı maddelerin hava ile
temas sonucu kaybolduğunu
belirterek. "Soğanın
organızmaya olan yararlan
tartışılmayacak kadar
büyüktür. Soğanı. besleyici
özelliğini kaybetmeden
tüketmek çok önemlıdir"
diye konuştu.
Trabzon da kalkan
balıgı projesi
• TRABZON (AA)-
Trabzon Su Ürünleri
Araştırma Enstitüsü
(TSUAE) dünyada 4'üncü
biiyük proje olacak bir
çalısmayla, kapalı sistemde
kalkan balığı üretimi
yapacak. TSÜAE Müdürü
Yılmaz Bekiroğlu, kapalı
sistemde kalkan balığı
yetiştiricıliği ve üretiminin,
dış kaynaklı bir proje
kapsamında
gerçekleştirileceğini belirtti.
Japon Mucizesi'nin, 12 bin yıkılmış bina ile deprem karşısındaki yenilgisi Istanbul için ders olmalı
Depreme karşı aymazhk bitmeli• 1894 depreminin 100.
yılıyla birlikte yüksek
risk dönemine giren
tstanbul'da, kaçak
binalann yanısıra
ruhsatlı inşaatlar bile
teknik denetimden
yoksun olarak yapılıyor.
Refah Partili
belediyelerin siyasal
nedenlerle dışlamaya
çalıştıklan Mimar ve
Mühendis Odalan ise bu
denetimi tüm yönleriyle
yapabilecek birikim ve
duyarlılık içindeler.
Ancak mimar ve
mühendis odalan,
bilinçli olarak 'yerel
yönetim- meslek
kuruluşu' işbirliğinin
dışında tutuluyor.
OKTAY EKİNCİ
Türkiye'de kimi kesimlerin
hemen her konuda örnek model
olarak gösterdiklen 'Japon mu-
cizesi', ozellikle depreme daya-
nıkh yapı teknolojısı alanında bu
ülkeye hayranlık duyanlan *hüs-
ran'a uğrattı.
Kobe ve Osaka kentlerinde yı-
kılan bina sayısının 12.000'e
yaklaşması, dünya otomobil
devlerinın takvimlerinde yıne
tüm dünyaya fotoğraflanyla tanı-
tılan 'kent içi oto-yol viyadükle-
rinin' karton kutular gibi devril-
mesi, kayıplarla birlikte ölü sayı-
sının 4 bıne. yaralı sayısının ıse
15 bine tırmanması, salt Japon
halkı üzerinde değil, hemen her-
kes üzerinde 'şok' etkisi yapmış
durumda.
Gazetelerde 7.2 şiddetindekı
bu depremin fotoğraflan yayınv
landıkça, ister istemez bütün ın-
sanlık 'kendi geleceğbıi' düşün-
meye başlıyor.
Hele Türkiye ve ozellikle Is-
tanbul ise olası bir benzer dep-
remde nelerle karşılanabileceği
konusunda, belki de en çok 'ge-
rilim'yaşayan ülkeler ve kentler
arasında yer alıyor.
Japonya
yeniden
sallandı
TOKYO (Ajanslar) - Kobe
ve Osaka kentlerinı salı günü
yerle bir eden 7.2 şiddetindeki
depremden sonra dün sabah da
Kobe'nin açıklanndaki Awaji
adasında4.1 şiddetinde bir dep-
rem oldu. Depremde hasar
meydana gelip gelmediği he-
nüzöğrenilemedi.
Salı günü meydana gelen
deprem felaketinde ölenlerin
sayısı ise 4640'a çıktı. Yetkili-
ler 387 kışınin kayıp olduğunu
en az 25 kışinın de depremden
yaralandığını bildirdiler.
Doğumyapü
Öte yandan salı günü meyda-
na gelen depremden sonra kur-
tanlan hamile bir kadın, sağlık-
lı bir kız çocuğu dünyaya getir-
dı Reuter'in verdığıhaberegö-
re 33 yaşındaki Yuko Ukon,ak-
rabalannı ziyarete geldiğı Ko-
be kentinde, depremzedelerden
bin oldu. Yuko, uyurken üzeri-
ne düşen çekmecelı bir dolabın
altında kaldı.
Ancak şans esen bebeğe ve
kendısınezarargelmedı. Yuko,
enkaz altından sağ kurtanldık-
tan üç gün sonra, önceki sabah
saglıklı bir kız çocuğu doğurdu.
Önceki gün enkaz altından 7
kışinın daha sağ kurtanldığı ve
kurtanlanlann tümünün kadın
olduğu belırtıldi
Erzincan unuhılmasın
Aslında, Türkıye'deki imar
düzeni ve inşaatdenetimınin; sü-
rekli deprem nskı altında bulu-
nan bir ülke olmamıza ragmen.
bu riske hemen hiç 'aldınlma-
dan' süregeldiğini. son Erzincan
felaketiyle de yaşamış ve gör-
müş durumdayız.
Erzincan'da yıkılan ve ağır ha-
sar gören binalar arasında ozel-
likle 'kamu yapılannın" önemlı
biryertutması. bu ınşaatlann ye-
terli teknik düzeyde gerçekle^e-
bilmesi için 'devletdenetiminin'
bile sağlanamamış olduğunu acı
sonuçlarıyla ortaya çıkardı.
Avan proje üzerinden yapılan
ihaleler, yınebilimsel vegüsenı-
lir hizmet yenne 'ucuza iş bitir-
me' esasına dayalı bir ıhale anla-
yışı, yapı üretiminde sağlamlık
yenne 'gösterişe\etüketime'da-
ha çok önem veren malzeme \ e
teknoloji seçimleri. hem kamu
yapılannın ınşaat düzenınde.
hem de geneldeki yapı üretim pi-
yasasında egemenliğini yıne de
sürdürüyor.
İstanbul'un talihsizüği
Böyle bir süreçte, İstanbul ise
tehlikenin daha yüksek düzeyle-
re tırmandığı bir 'talihsiz dünya
kenti* kimliğiyle baş başa du-
rumda.
Istanbul'un talihsizüği, hiç
kuşkusuzöncelikle 'kaçak vede-
netimsiz yapılasmanın' devım
yerindeyse 'açık v« özgür îşgaii"
altında. artık 'pcsetme' noktası-
na doğru hızla yaklaşmasından
kaynaklanıyor.
Bu yağma yapılaşmasının ye-
rel ve merkezi yönetimler tara-
fından hem özendinlmesi, ama
hem de 'siyasi polemik ve bek-
lenti konusu' yapılması ıse aynı
talihsizlığı artık 'karabasana'
dönüştürüyor.
Benzer şekılde IstanbuPun
1994 yılından itibaren 'deprem
riski sürekli artan" bir döneme
girmiş olması da kent üzerinde-
ki karabasanı sürekli hale getiri-
yor. Bilindiği gibi. 10 Temmuz
1894'te meydana gelen ve yakla-
şık 12 saniye sürerek lstanbul'da
büyük felaket yaratan son şiddet-
li sarsıntının üzerinden 100 yıl
geçmiş durumda.
Geçen yıl. 1894 depreminin
100. yılı nedeniyle Inşaat Mü-
hendisleri Odası'nca düzenlenen
Hızla büyüyen seks turizmine en çok ilgi duyanlar Japonlar ve Almanlar
Dünyada fuhuş çılgınlığı•Fuhuş konusundaki en
korkutucu nokta 12 yaş
civanndaki 100 bin
kadar kız çocuğunun bu
sektörün içinde yer
alması. Seks tunstlerinin
70 bin kadarı sadece
çocuklarla ilişkiye
girmek istiyor ve yola
çıkmadan
rezervasyonlann»
yaptınyor.
Çeviri Servisi - Çin'de. sade-
ce Kanton'da son iki ay içinde
tam 185 bin kişi gözaltına alındı
ve bunlardan 60 bini tutuklandı.
60 bin kişinin çoğu da ya fahişe
ya da onlan pazarlayan insanlar-
dı. Çin'in kıyı bölgelerinde fu-
huş kontrol altından çıkmış du-
rumda. Masaj salonlan, kuaför
dükkânlan hep fuhuşa hizmet
ediyor. Uzmanlarbu ülkede mil-
yonlarca kadının ve genç kızın
fahişelik yaptığını öne sürüyor-
lar.
Ancak yeni Çin zenginlerinin
uluslararası pazardan da fayda-
lanmaya başladığı ıddiaedilıyor.
Yabancı fahişeler bu ülkenin
sembolü haline gelmiş durum-
dalar. Rus Dışışleri Bakanı, Çin-
li yetkililere, Rus kadınlannın
Çin'de köleler gibi kullanıldık-
lan şikayetini getirmiş. Sadece
sınır bölgelerinde değil; Şangay,
Pekin ve Kanton'da 5 bin Rus ka-
dının çalıştığı, Rus İçişleri Ba-
kanlığı tarafından kabul ediliyor.
Ancak Rusya'nın dağılmasın-
dan sonra Rus kadınlan sadece
Çin'e hücum etmediler. Ulusla-
rarası dağıtım şirketlerince pa-
zarlanırcasına çok kısa süreler
içinde dünyanın dört bir yanına
dağılıverdiler. Kıbrıs'tan Lüb-
nan'a. Tayland'dan Israil'e. her
ülkede Rus kadınlan çalışıyor-
lar. Alman yetkililer, bu ülkede-
ki fahişelerin de büyük bir bölü-
münün Rus kadınlan olduğu id-
diasında.
Rus kadınlan; bilgisayar. kah-
ve ya da inşaat makineleri paza-
nnda olduğu gibi bir ithalat reko-
ru kınyorlar. Bunun en büyük
gerekçesinin ise bu kadınların
çok düşük ücretlerle fuhuş yap-
malan olduğu belirtiliyor.
Dünya seks pazan, çağımızda
toplumların birer aynası duru-
munda. Bu hareketli pazarda.
ideolojik ve etnik sınırlamalara
yer yok. Sansür de yok. Her yıl
bilimsel toplantılarda ise uzman-
lar Istanbul'un 'deprem tarihi-
ne' dikkat çekerek, benzer bır 7
ya da 8 şiddetindeki sarsıntı ola-
sılığının 1995'ten itibaren gide-
rek yüzde 50'lere varacağını
açıkça belirtmişlerdi. Buna kar-
şı alınması gereken en ivedi ön-
lemin ıse 'yapı denetiminin' ar-
tık ihmal edilmemesı ve proje-
den inşaat aşamasına kadar bu
denetimin 'uzmanlannca'yapıl-
masının sağlanması olduğunu
bir kez daha vurgulamışlardı.
Siyaset yenne bilimsellik
1894 depreminin 100. yılında
yapılan bu uyannın üzerinden
bir yıla yakın zaman geçmesine
karşın, Istanbul'daki ozellikle
Refah Partili belediyeler, yapı
denetimınde uzman meslek oda-
lannın 'teknik ve kurumsal gü-
cünden' hâlâ yararlanma yanlısı
değiller.
Daha göreve gelir gelmez, 27
Mart 1994 seçımlerinden hemen
sonra, sanki kentin en önemli
imar sorununu keşfetmiş gibi,
önce meslek odalannın denetim
uygulamasını 'iptal eden' Ana-
kent Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, bu tutumunun
•bilimsel gerekçesini'bugüne dek
açıklayabilmiş değil.
Odalara karşı tutum
Buna karşın. kımı dinci gaze-
telerde \e bu gazetelenn Refah-
lı belediyelere 'akıl satan' köşe
yazarlarının sütunlannda. Mi-
mar ve Mühendis odalannın 'sol-
cu yuv-ası'olduğu v e imar deneti-
mınde bu yuvalann devre dışı bı-
rakılarak, 'gelir kaynaklarının
kurutukiuğu' sık sık yazıldı. çi-
zildı.
Böylece. hemen tüm uygarül-
kelerde değışik yöntemlerle sür-
dürülen 'yerel yönetim-meslek
kuruluşu'ışbırlığının Refahlı be-
lediyelerce neden ıstenmedıği-
nın "anlaşılabilir" gerekçesini de
kamuoyu öğrenmiş oldu Kent
yönetımine egemen olması ge-
reken bilimsel tutum. >erinı 'si-
yasi içeriklibir aymazlığa' bırak-
tı.
Mesleki denetim koşulu
Şımdi. kımı dıncı çevrelenn de
ozellikle 'ezan okuyan saat-
ler'vb. gıbı buluşlar yüzünden
hayranlık duyduklan Japon mu-
cizesi bile son deprem karşısın-
da sarsıldığına göre. artık yüre-
ğınde ve ideolojısınde insan sev-
gisj" taşıyan herkesin. ıster şapka-
sını. isterse de 'sanğmı' önüne
koyup düşünmesi gerekiyor.
Istanbul için ivedi çözüm. ye-
rel ve merkezi düzeydeki tüm
güçlerin seferber edilerek. proje
ve uygulama denetimi 'hiç olma-
yan' kaçak inşaat furvasının he-
men durdurulmasıdır. Kent bü-
tününde yüzde 65 "e tırmanan ve
en az 4 milvon kişhi deprem ris-
kine karşı rümüv le korumasız ve
güvencesjz bırakan bu gerçeği
bir 'olağanüstü hal' olarak gör-
mek ve olağanüstü önlemler ge-
tirmek gerekiyor.
Kaçak olmayan, 'ruhsatlı" ya-
pılarda ise gerek proje aşamasın-
da. gerekse inşaat sırasında 'mes-
lek odalannın denetim uygula-
maJannı' çok daha etkin düzey-
de devreye sokmak. erteleneme-
yecek bir 'toplumsal sorumlu-
luk' olarak dayatıyor.
Odalann 'kamu v-aranna' ön-
celik veren ve her türlü 'yağma-
ya karşı çıkan' duyarlı ve bilim-
sel imar politikalan ise bu so-
rumluluğun yaşama geçirilme-
sinde hiçbir siyasi partinın henüz
vermediği 'gö^nceyi' oluşturu-
yor.
Küçük yaşta kızlann fuhuşa itildiği yeıierin başında Uzakdoğu
ülkeleri geliyor. Filipinler'deki çocuk vaşta fahişelerin 10 bin
kadan, Japonlardan hamile kaldıklannı iddia edcrkcn. bazı
turistlerin çocuk fahişelere kötii davrandığı da öne sürülüvor.
Dünvadaki çocuklan koruma kuruluşlan çocuk fahişelerin
yükselen rakamlanndan çok rahatsız; ancak, tüm girişimieri
başansız kalıyor.
300 bin kadar Alman 'turist' sa-
dece fuhuş cennetinden yarar-
lanmak adına Tayland ya da Bre-
zilya'ya uçuyor. Japonlar bu ra-
kamlara bakarak Fılipinler'de bir
fuhuş turizmi yaratmaya çalışı-
yorlar. Çin ise tüm hızıyla çalış-
malannı sürdürüyor.
70Merden beri sürüyor
Güneydoğu Asvalı kadın or-
ganızasyonlannın gerçekleştır-
dığı bır konferansta. yaklaşık 30
milyon Güneydoğu Asyalı kadı-
nın 7O'lı yıllardan bu yana dün-
yanın her yanına pazarlandığı
önesürüldü. Pazarlargitgidede-
ğişıyorvebüyüyor. 1994 yılının
Ağustos ayı sonlarında. 200 bin
Vietnamlı kadının ülke dışına
çıktığı belırtılıyor. Kamboçya,
Laos ve Burma'da da durum de-
ğişik değil.
Müşterilerin sayılanna vc nite-
liklenne bakıldığında ise şaşır-
mamak mümkün dcğıl. Müşteri-
ler arasında yılda 362 bin Alman.
670 bin Japon, 272 bin Ingilız,
Tayland'a geliyor. Diğer hedef
ülkeler ıse Fılıpınler ve Brezilya.
Müşterilerin yansı, saatlik iliş-
kiler peşinde değil. Bu insanlar
geçici. ancak, çok kısa olmayan
ilışkileristiyorlar. Bu müşterile-
rin yüzde 20si de beraberolduk-
lan kadına âşık olduklannı itiraf
ediyorlar. Seks turistlerinin yaş-
lan -genellikle- 18 ile 35 arasın-
da değişiyor. Bunlar arasında en
kötü anılanlar da Japonlar. As-
ya'nın tüm seks merkezlerini do-
laşıyorlar. Sadece Filipınler'de
çocuk yaşta fahişelerin 10 bin
kadan. Japonlardan hamile ol-
duğunu iddia etmiş. Aynca Fili-
pinli insan haklan sorumlulan.
Japonlann fahışelerı insan yeri-
ne koymadıklan ve onlara insan-
lık dışı davranışlarda bulunduk-
lannı da söylüyorlar.
Amerika ise bu alanda son de-
rece tutucu. Amerikalı, seks tu-
rizminın adını duymamış gıbı
davranıyor.
Asya ülkelerinde fuhuş yapan
kadınların kazançlan, düşünül-
düğü kadar iyi değil. Bütün ka-
zançlannı aracılara veren kadın-
lartemizlik, hızmetçılik gibi yan
işlcrden geçimlerini .'»ağlıyorlar
Tayland'da genç bır kızla bir ge-
ce beraber olmanın bedelı 20 do-
lar. Brezilya'da ise bırkaç dolar
daha fazla olduğu söylenıyor.
Kızlann kazancı Brezilya'da da
oldukça dü^ük.
En büyük sorun çocuklar
Fuhuş konusundaki en korku-
tucu nokta, 12 yaş civarındaki
100 bin kadar kız çocuğunun bu
sektörün içinde yer alması. Seks
turistlerinin 70 bin kadan sade-
ce çocuklarla ilişkiye girmek is-
tıvorve yola çıkmadan rezervas-
yonlarını yaptırıyor. Çocukları
koruma kuruluşlan, çocuk fahi-
şelerin yükselen rakamlanndan
çok rahatsız. ancak, tüm girişim-
ieri başarısız kalıyor. Aracılarda
çocuk fahışelerle çalısmayı ter-
cih ediyorlar. Çocuk fahişelere
ödenen bedellerın yükseklıği.
bunun şımdilık ana nedenı ola-
rak belirtiliyor. Psıkologlara gö-
rc ise araştırmalar henüz sonuç-
lanmamasına ragmen. erkeklerin
çocuk fahişelere yönelmelerinin
nedenı bır tür davranış bozuk-
lugu.
Istanbul'a resmen el kondu!
•Hükümet, çöp. kültürel miras,
Boğaziçi ve içme suyu havzalannda
yetkileri devraldı. Başbakan Çiller,
tasarının ardında siyasi bir çaba
olmadığını söyledi.
İstanbul Haber Servisi- Başbakan Tansu Çil-
ler, Bakanlar Kurulu'nun hazırladığı üç ayrı >a-
sa tasansıyla Halkalı çöplüğünün kapatılması,
kültürel miraslar ile Boğaziçi ve içme suyu hav-
zalannın korunması konulanndaki yetkilerin
merkezi hükümete dev redileceğini açıkladı. Çil-
ler, Istanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Er-
doğan'a "darbe
1
" olarak yorumlanan çalışmala-
nn ardında "hiçbir sivasi yaklaşım aranmaması
^rektiğini" söyledi.
Başbakan Tansu Çiller, dün Başbakan Yardım-
cısı IVİurat Karavalçın, Devlet Bakanı Yıldınm
Aktuna ve Istanbul Yalısı Havri Kozakçıoğlu ile
birlikte Saıt Halim Paşa Yalısı'nda "Dünyada
Başka İstanbul Yok" adlı bir basın toplantısı dü-
zenledi. Istanbul'un sorunlannın zaman içerisin-
de giderek büyüdüğünü. mahalli idarelerin ise
zaman zaman sorunlar karşısında yetersiz kaldı-
ğını belırten Çiller. "İstanbulun meselelerineza-
manı geldikçe yer yer merkezi hükümet olarak el
atmak zorunluluğu içinde~ olduklannı vurgula-
dı. Çiller. "Tabii ki sorumluluk mahalli idarele-
rin olacakhr. Ama biz de vardım edebileceğimiz
konularda merkezi hükümet olarak zaman za-
man bu sürecin içine girme ihtiyacı içinde olaca-
ğız"dedı.
Çiller. Ktanbul'lailgilısorunlan "HalkalıÇöp-
lüğü", "Kültürel mirasın korunması", "Boğaziçi
ve içme suyu havzalannın korunması*" adıyla üç
ana başlık altında topladı. Halkalı çöplüğünün 1
martta kapatılacağını söyleyen Çiller. şöyle ko-
nuştu: "'Halkalı çöplüğü için ö?ellikle üç transfer
istasyonunun acilen tamamlanmasını öngördük.
Bunun için de 1 marta kadar bir süre uygun gör-
dük. 1 marttan sonra Halkalı çöplüğüne çöp atıl-
mayacak. Bu talimatı vilayete vermiş bulunuyo-
ruz. Belediye, bundan sonra burava çöp atma gi-
rişiminde bulunursa bunu vilayet önleyecektir."
İstanbullulann son günlerde epeyce üzüldük-
leri bir konunun da kültürel miraslann korunma-
sı olduğunu ifade eden Çiller. vilayetin önerisi
üzerine gösterilecek bazı tarihi eserlerin deneti-
mi ve kullanımını Kültür Bakanlığı'na devrede-
ceklerini açıkladı.
Konıroa alanı
Kaçak yapılaşma yüzünden zaman içinde ol-
dukça fazla yıpranan Boğaziçi ve içme suyu hav-
zalarını korumaya almak istediklenni söyleyen
Çiller, şöyle devam etti: "Karadeniz'in batısın-
da32kilometre,doğusunda 14kilometrelikbirşe-
rit koruma alanı içerisine alınmıştır. Bu. veniden
yeşil alanları imara açmak demek değildir. Mne
kesinlikle bir imar affı anlamına gelmez. Beledi-
yelerin elinden imar yetkisini alıvoruz anlamına
da gelmez. Ancak kaçak vapılaşmayı önlemek ve
ıslah etmek anlamına gelir. Vani imara uygun ola-
rak yapılmtş birtakım yapılara yeniden ruhsat ve-
rilnıe imkânı ve diğeıierini önlemek."
Tansu Çiller, Istanbul'un sağlıklı yapılaşması-
nı sağlamak açısından ülke çapındaörgütlenecek
"yapı polisi" adlı yeni bir kurum oluşturma ha-
zırlıklannda olduğuklannı da açıkladı.