05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22OCAK 1995PA2AR CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 0IAYLAR1N ARDDNDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada yor. Uğur Kılıç, istenilen yön- de konuşsaydı ve Özal aile- sini suçlamasaydı, bu çatış- ma ortaya çıkacak mıydı? Olayın gelişmesi, Uğur Kı- lıç'ın, eski cumhurbaşkanı ailesinı dava dosyasına kat- tığı için cezalandırıldığı izle- nimi veriyor. Bu cinayetle, Edes-Civan dosyasındaki Özal ilişkisinin koparılması amaçlanmıştır. .Bu ölçüde bir yaptınmın bü- ;tün Türkiye'nin gözleri önün- "de açıkça uygulanabilmesi bizi tekrar yazımızın başın- daki düşünceye getiriyor: Türkiye, geriye dönüşü çok zor bir yapısal kirlenmenin batağına sürüklenmiştir. Em- lak Bankası, Cumhuriyet Türkiyesi'nin örnek ve say- gın kurumlarından biriydi. Bu kurumun eşiğinden maf- yalaşmanın gireceğini ka- muoyu rüyasında görse ina- namazdı. Uğur Kılıç cinayetini Özal- lar'ın televizyonunda sergile- yen Alaattin Çakıcı'nın üslu- bu ve olaya yaklaşımı, arka- sında birtakım ilginç güçlerin bulunduğu varsayımını da gündeme getirmiştir. Bu de- rinlikte bir hesaplaşma, için- de yaşadığımız derin bunalı- mın bir temel nedenini de ortaya koymaktadır. Yazık... Türkiye buna layık değildi, Çankaya böyle işlere bu- laşan insanlara konut olacak bir yer değildi. ••• Onat Kutlar Bomba gözcüsü yakalandı ANKARA (AA) -Cafe Mar- mara'da yazar ve sınema eleştir- meni Omrt Kuttar'ın da ölümü- ne neden olan patlamayı kendi- lerinin gerçekleştırdiğinı öne sü- ren bölücü örgüte mensup bir ki- şigözaltınaalındı. Istanbul'agö- türülen bölücü örgüt üyesinin, olay günü Cizre'de olduğu polis tarafından saptandı. Üst düzey yetkililerden alınan bilgiye göre Mardin'in Midyat ilçesinde adı güvenlik gerekçe- siyle açıklanmayan bir kişi, jan- darma tarafından gözaltına aiın- dı. Bölücü örgüt üyesi olarak ta- nınan kişi, sorgulama sonucu, İs- tanbul'da Cafe Marmara'da mey- dana gelen patlama olayını ken- dilerinin gerçekleştirdiğini söy- ledi. Olayda gözcülük yaptığıni iddıa eden örgüt üyesi. bunun üzerine terörle mücadele ekiple- ri tarafından sorguya alındı. Idil'de yakalanan örgüt üyesi, ifadelerindeki tutarsızlığa karşın aynntılı sorgulanması için Istan- bul Emniyet Müdürlügü Terörle Mücadele Şube görevlilerine teslim edildi. Kimsenin • Baştarafı 1. Sayfada lar. Annemin yanında İdris am- camın kardeşi, Yusuf amcamın eski kansı Tülay Teyze ve Hati- ce'nin kıa vardı. Onlar oturuyor- lardı. Sonra bizim kız odasını to- pariamaya gitmiş. Ben bu arada annemi merak ettim. Annem asağı inecekri. inmedi. Ben yuka- n çıktım. Annem yerde yatıyor- du. Bana, git dive eliyle işareit et- ti." V 9 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada vatandaşıyım" sözünden sonra be- nim de kafama takıldı. Anneme te- lefon ettim: - Anne biz kimlerdeniz? - Nasıl oğlum? - Yani, kökümüz, Türkmen mi, Kıpçak mı, Avar mı? - Torosların eteğindeniz oğlum. Ben de başka bir şey bilmiyorum. Babana sor. Babama sordum: - Baba biz kimlerdeniz? Düşündü, taşındı, büyüklerinin anlattığı konuları anımsamaya ça- lıştı: - Senin doğduğun kasabanın karşısında bir köy daha varmış. Iki ayrı aşiretmiş. Kavga etmişler. So- nunda biz Sivritepe'nin eteğine yerleşmişiz... Çevremdeki arkadaşlara sordum. Hepsınden farklı yanıt: - Annem Kürî, babam Çerkez. Babam Diyarbakır'a memuriyete gidince tanışmışlar, evlenmişler. - Benim büyükbabam Rume- li'den gelmiş. Babam burada bir Is- tanbul hanımefendisiyle evlenmiş. Annemin ailesi çok zenginmiş. - Babam Laz, annem sorunca "Türküm" diyor, başka bir şey de- miyor. Babam, sinihenince annem- den özûr diler, "Lazlığım tuttu" der kurtulur. Annem de çıkışır: "Bu, Lazlık değil, kazlık..." Son yıllardaki nüfus sayımında, ailelere kökenleri sorulmuyor. Şu anda Türkiye'de ne kadar Kürt, ne kadar Laz, ne kadar Çerkez olduğu net olarak bilınmiyor. Kabaca bili- nen rakam şu: Kimiz... Kimlerdeniz... 7 milyon Kafkasya kökenli, 3 mil- yon Balkan kökenli, 15 milyon Kürt kökenli var. Kürtlerin yaklaşık 4 mil- yonu Güneydoğu'da yaşıyor. Istan- bul'daki Kürt sayısı, yaklaşık 2 mil- yon. Bu rakamlara göre en büyük Kürt kentı, Istanbul. Yine kabaca bilinen rakamlara göre, yaklaşık bir milyon ailede an- ne ya da babadan biri Kürt. Bozkurt Güvenç'ın "Türk Kimli- ği" kitabı, sanırım bu konuda son dönemde yapılmış en iyi çalışma- lardan biri. Kimlik Konusu ve Kav- ram başlıklı bölümde bir Arap ata- sözünü aktarmış yazar: "Kardeşime karşı ben, yeğenimi- ze karşı kardeşim ve ben, yabancı- ya karşı yeğenımiz, kardeşim ve ben." Güvenç, 1989 yılında, 30 yıl Afro- disias'ta kazı yapan Prof. Kenan Erim'le yaptığım söyleşideki başlığı da "Türklerden Önceki Küçük As- ya" bölümüne koymuş: "Grek, Roma, Bizans yok, Ana- dolu var." Bu, benim de çok sevdiğim bir değeriendirmeydi. Kitapta görünce sevindim. Sonra arşivden 1 Ekim 1989 Pazar günkü Cumhuriyet'i çı- karıp o söyleşiyi yeniden okudum. Bakın ne diyor Prof. Erim: "Bu topraklarda yetişmiş her uy- garfığın bizim içimizde kökleri var. Bu eserler Grek, Roma, Bizans de- ğil, hepsi Anadolu'dur. Bunu kafa- mıza iyice koyalım." Anadolu'da Türklerden önce ya- şamış, bilinen uygariık sayısı 35. Yi- ne Türklerden önce kurulmuş, bu- gün kalıntılan olan antik kent saytsı 3 bini geçiyor. Tapınak, mezar gibi antik nokta sayısı ise 40 bin dola- yında. Böyle bir kültürün üzerine gelen insanlann bundan etkilenme- mesi olası mı? Tarihsizlik talihsizliği Güvenç'ten birkaç tümce aktara- lım: "Kişi, toplumun tarihini biliyorsa, kimsıniz, kimlerdensiniz sorusunun da yanıtını biliyor demektir. Herkes kimliğini biliyorsa kimlik neden so- run olsun ki? Ancak toplumun tari- hi yazılmamışsa, yazılanlar okun- muyorsa, okunanlar anlaşılmıyor ya da benimsenmiyorsa, orada talih- siz bir durum; tarihsizlik var de- mektir... Nerede tarihsizlik varsa, orada bilinmeyenleri arama çabası, kimlik sorunu var demektir." Tarihi; savaşlar, fetihler, ganimet- ler olarak okuyunca, bugünkü kim- lik arayışını da, savaşa, fethe, sin- dirmeye dayıyoruz. Oysa, Bizanslı- larla Selçukluların sadece savaş- madığını, Bursa'daki camilerin ba- zılarını Bizanslı kilise mimarlarının inşa ettiğini öğrensek, Anadolu'nun ortasında ölümsüz bir uygariık ku- ran Hititlerle, Mezopotamya'daki Asurluların sadece savaşmadığını, kil tabletlerle mektuplaştığını ve bu mektupların zengin bir kültürü yan- sıttığını öğrensek... Sanıyorum konu, kimlik sorunu değil, insan olma sorunu. Bugün Anadolu'da da bir ölçüde bunu ya- şıyoruz. On çocuğu, iki karısıyla Anka- ra'ya gelen bir aile, elindeki son pa- ralaria birkaç günde gecekondusu- nu dikip kent yaşamına giriyor. Seyyar satıcı "örgütüne" katılıyor. Kent yabancı, insanlar yabancı, sattığı ürün yabancı... Eline biraz para geçince televizyon alıyor. Eğ- lence türü yabancı, haberler ya- bancı, programlar yabancı... Ürkü- yor. Tutunacak dal arıyor. "Ben ki- mim" sorusuna yanıt arıyor. Birisi çıkıp, "Kürtsün" diyor, birisi çıkıp "Müslümansın" diyor. Bunlann ikisi de doğru olabilir; ama önce, "in- san" olduğunu bilse, diğer özellik- leri "tek tutunulacak dal" olmaktan çıkacak. Kızılderililerie beyazlar arasındaki savaşta, Kızılderili bir anaya, sava- şın nedenini bir türlü anlatamamış-. lar. Beyazdı, yerliydi, insanlar ara- sında ayrımdı; yok, anlamamış. Ana sonunda çıkışmış: - Benim bildiğim insan iki türiü- dür. Kadın ve erkek. Konuyu bir fıkra ıle noktalayalım: Temel, Amerika'ya gitmiş. Durak- ta beklerken otobüs gelmiş. Ama insanlar içeri giremiyor. Kapıda kavga var. Beyazlar önce binmek istiyor, siyahlar direniyor. Temel aralarına girmiş, "Durun" demiş, "Düşünün ki hepiniz yeşilsi- niz, ne fark eder". önce şaşırmış- lar, sonra, "Yaa, tabiiki..." deyip sı- rayla otobüse binmeye başlamışlar. Herkes gülümsüyor. Temel kuyruğu yarıda kesmiş, "Durun" demiş: "Açık yeşiller öne, koyu yeşiller arkaya..." Çakıcı, Uğur Kdıç'ı tıızağa düşürdü • Baştarafı 1. Sayfada o tutuyor. Oteldeki rezervasyonu Alaattin Çakıcı yaptınyor. Uğur Kılıç önce gitmek istemiyor, ama sonra ikna oluyor." Bu iddia. cınayetin işleniş bi- çimini açıklıyor. ama gerekçesi- ni açıklamıyor. Uğur Kılıç'ın öldürülmesinin gerekçesi "namus meselesi'" di- ye açıklandı. Bu kadar basit. Aslında bu kadar basit değil. Önce şu "namus meseksi" konu- su bıraz kanşık. Alaattin Çakıcı. Dündar Küıç, Uğur Kılıç... Hep- si de namus meselesi denildiği zaman eline silahı alan. kullanan kişiler. Ömegin Uğur KJIIÇ, he- nüz Uğur Çakıcı iken 1994'ün Mart ayı başında namus mesele- si nedeniyle Nokta dergisinin o zamanki genel yayın müdürü Ayşe Önal'a silah çekmişti. Bu olayı eleştiren gazeteci Hıncal Uluçda yine namus meselesi ne- deniyle 7 Mart 1994 günü Le- vent'te ayağından vurulmuştu. Yani namus meselesi Uğur Kılıç açısından çok önemliydi. Televizyon kanallannda ve Akşam gazetesinde yayımlanan Alaattin Çakıcı-Dündar Kılıç konuşmasında da konu namus meselesiydi. Uğur Kılıç'ın bir şarkıcıyla lezbiyen ılişkisini sap- tadığını söyleyen Alaattin Çakı- cı, Dündar Kılıç'la kızını kımin öldürmesi gerektiğini tartışıyor- du. Aralık sonlannda ise Dündar Kılıç, bu telefon konuşmasının montaj band olduğunu belirte- rek namusuna saldınldığını söy- lüyor, her şeyi affedebileceğıni, ama bu olayı asla affetmeyeceği- ni belirterek Alaattin Çakıcı'yı mutlaka "bitireceğini'' vürgulu- yordu. Alaattin Çakıcı tarafında da durum çok değişik değil. O da Uğur Kılıç'ı namus meselesin- den öldürttüğünü açıklarken "Dümada bir devietime bir de namusuma âştğun" diyordu. Iki-üç ay önce JezbiyenlikJe suçladığı eski eşini bu kez birer- kekle birlikte olduğu için öldür- düğünü söylemek ne kadar inan- dıncr Üstelik. telefonda "Ö>le değimi AhmetAbi'*diyebu iliş- kiyi onaylatmaya çalıştığı Klas- sis Oteli'nin sahibi Ahmet Ha- moğlu. basın toplantısı yaparak Uğur Kılıç'ın polis müdürüyle ilışkisinden haberinin olmadığı- nı, Çakıcfya böyle bir şey söy- lemediğini anlatıyor. Budurum- da da ilişki suçlaması havada ka- lıyor. Uğur Kılıç'ın öldürülmesi- nin gerekçesini başka noktalarda aramak gerekiyor. Kimdir Uğur Kılıç? Uğur'un ilişkileri çok önemli. Selim Edes, Uğur Kılıç'la oğlu- nun sünnet düğününde taıuştıgı- nı polise verdiği ifadede anlatı- yor. Düğüne Dündar Kılıç da gelmiş. Tanımadığınız, kamu- oyunun da mafya diye tanıdığı iki kişiyi düğününüze çağınyor- sunuz. Pek ınandıncı değil. An- laşılıyorki Uğur Kılıç, Selim ve Semra Edes çiftiyle çok önceden tanışıyor. Uğur Kılıç, Zejnep Özal'la da Engin Civan'ın vurul- masından önce tanışıyor. İki genç kadının arkadaşlığı var. Dündar Kılıç bu ilişkiyi "aile dosttuğu" olarak açıklıyor Arkadaş arkadaşa kötü günde gerekiyor. Önce Zeynep Özal. Uğur Kılıç': arayıp Ahmet Özal'ın borçlannın kapatılabil- mesi için Selim Edes'in Engin Çivan'dan olan alacağının tahsi- li için Alaattin Çakıcı "nın devre- ye girmesini istiyor. Çakıcı dev- reye giriyor. Sonra Semra Özal. Dündar Kılıç'ı anyorve Dündar Kılıç da devreye entegre oluyor. Sonrası malum. Çivan vurulu- yor. Orta yerde gaaetdefde yazıl- dığına, dava dojyalannda belir- tildiğine göre 4.5-5 milyon dolar, Dündar Kılıç'a göre ise çok da- ha büyük bir para var. Bu para- nın paylaşımında Selim Edes'in, Ahmet Özal'ın, Engin Çivan'ın adlan var. Alaattin Çakıcı ise Edes-Özal ikilisi adına hareket ediyor. Hatta Uğur Kılıç'a, "Özallar'ın adını açıklama; bu Uğur Kılıç'ın cenazesi, a\ukatian Cengiz Kayitmazer gözetimindc İstanbuPa getirildi. Kurtuluş Camii'nde laluuuı ildndi nama- zından sonra Feriköy Helvacıdede Mezariığı'nda toprağa verildi. (Fotoğraf: AHMET ŞIK) işten büyük para kaldıracağım" diyerek baskı yapıyor. Alaattin Çakıcı ve Uğur Kı- lıç'ın Özallar'la aynca ilişkileri var. Örneğin Uğur Kılıç, haftalık Tempo dergisinin 14 Aralık 1994 tarihli sayısına yaptığı açıklamalarda şunlan söylüyor: "Ben de bunun üzerine Kanal 6'>a gittim. Daha sonra Ahmet Ozal geldi. Elinde bir polis liste- si, ben bunlan mah\edecegim di- ye. Zaten sarhoş... Bu listedeki isimlerin ayağı yılbaşına kadar kayacak. - Listeyi gördün mü? -Tabii »rirdüm. Bütün isimler üst düzey. Necdet Menzir. Salih Gümrör, Mehmet Çağlar ve bir kişi daha >ar, ama hatırlavamıyo- nım." lşte bu listeden Mehmet Çağ- lar'ın adı Alaattin Çakıcı tarafin- dan namus meselesine kanştın- hyor ve Uğur KÜJÇ öldüriilüyor. Çağlar da ölümle tehdit ediliyor. Yine Uğur Kılıç aynı röportaj- da şunlan söylüyor: "Zannediyorum ki Zeynep Özal'ın kotrada çekilmiş bazı re- simlerinden bahsetmişti Alaat- tin. Elimde Zeynep'in resünieri var diyordu. Herhalde o resim- lerden dolayı Alaattin tehdit edin- ce Kanal 6 kaseti \ a\ ımladı. Çün- kü ZeynepUn resimlerini Pentho- use'a vereceğLm diyordu." Çıkar birliği veya tehdit... Hangi nedenden olursa olsun, Çakıcı bir şey söyleyeceği za- man ilk olarak Kanal 6'nın nu- marasını çeviriyor. Uğur Kılıç'ın "Ciyangate" olayının en önemli tanığı olduğu kesin. Çünkü Alaattin Çakıcı yurtdı- şında ve hemen bütün görüşme- leri onun adına Uğur Kılıç yapı- yor. Uğur Kılıç bir yandandaba- basınm olaydaki rolüyle ilgile- niyor ve onu kırmamaya çalışı- yor. Sadece Semra Özal'ın adını açıkladığında ortalığın nasıl ka- nştığına bakacak olursak henüz açıklamadıklan, cinayet sebebı için yeterince kuşku duymamıza yol açabiliyor. Sonuç olarak şu anlaşılıyor: Uğur Kılıç cinayetinin davası "Civangate" davası kadar renkli olmaya aday. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI Rap... Rap... RapL 12 Mart'ın yaklaştığı günlerdeydi. Cumhuriyet'in ikinci sayfasında bir yazım yayımlan- mıştı: "Ordu Ne Zaman Işe Kanşır?".. Askeri sosyoloji- nin verilerinden yararlanan bir çözümlemeydi bu. Askeri darbelerin nedenlerini oluşturan koşullan sıralıyordum. Sonunda da bir yargıya varıyordum: "Türkiye'de he- nüz bu koşullar oluşmadt!" Ve darbe oldu. Çünkü gerçekleri yazmış, ama onlann doğal sonucunu kabullenrnek istememiştim... • • • 12 Eylül'ün yaklaştığı günlerdeydi. Batılı bir ülkenin askeri ataşesi ziyaretime gelmişti. Fransızca yazdığım bir kitabı okumuş ve "ordu" ile ilgili bölümünden etkilenmişti. Geliş amacı ise belliydi: - Türkiye'de bugün darbe ortamı var mı? Olmadığına ınandırmaya çalıştım. Oysa yaptığım çö- zümlemenin doğal sonucu o değildi. Benim anlattığım ağaçlardan ortaya çıkan orman ortadaydı. Ve darbe oldu. Ben kanşık duygular içerisindeydim. Ama o askeri ataşenın hayret ettiğini hiç sanmıyorum... • • • Yaklaşık bir yıl kadar önceydi. Gene "Darbe olur mu, olmaz mı?" tartışmaları başla- mıştı. 27 şubat tarihli yazımda darbe nedenlerini "bir kez daha" sıraladım. Ve ekledım: "Darbeyi, sorunlar yaratmaz. Sivillerin o sorunlaria ba- şedemeyecekleri, o sorunların yeterince bilincinde ol- madıklan inancı yaratır! Türk ordusu için en önem taşıyan iki sorun ise, Cum- huhyetin kuruluşundan bu yana hiç değişmemiştir: Etnik bölücülük ve laik devlet düşmanlığı. Bir RP, bir Erbakan, Türkiye'de darbe nedeni olmaz; eğer güçlü bir Kemalist parti varsa... Eğer -güçlü Kema- list partinin yokluğunda- ANAP gibi, DYP gibi partiler, gaflet içinde değillerse... Eğer üç beş oy uğruna, de- mokrasiyi ve toplumun geleceğini tehlikeye atacak ödünler vermiyorlarsa!.. Bir DEP, bir Hatip Dicle Türkiye'de darbe nedeni ol- maz; eğer Kürt kökenli aydınlar, sorumluluklannın bilin- cinde iseler... Eğer 'kışkırtıcı ajan' işlevi gören birisini sahneden indirip, bir Feridun Yazar ya da benzerini ye- niden sahneye çıkarabilecek sağduyuya sahipseler... Eğer yeterince yürekli iseler!.. Ne idüğü belirsız Mezarcı'/ar ve mezar kazıcılan dar- be nedeni hiç olmazlar... Eğer sivil kurum ve kurallar, onlara kamu vicdanında hakettıkleri cezayı verebiliyor- sa!.." Bunlardan çıkan sonuç ise belliydi: "Ancak kendi kendilerini yönetemeyenler, başkalan tarafından yönetilmeye ya da yönlendirilmeye davetiye çıkanmış olurlar." • • • Darbeler, üzerinde tartışılmakla gelmez. Ona ortam hazırlayan koşulların oluşumuna göz yummakla gelir. Son darbe tartışmaları içinde en özlü değeriendirmeyı Sayın Muhsin Batur yaptı: - Darbelerin çözüm olmadığı yaşanarak görüldü. Ve askerier bundan gereken sonuçlan çıkardılar. Ama, aca- ba siviller de gereken sonuçlan çıkardılar mı? Bu sözlerin sahibi, sadece eski bir komutan ve 12 Mart'ın "en güçlü" isimlerinden birisi değil. Aynı zaman-. da CHP çatısı altında siyaset yapmış, cumhurbaşkanlığı-, nı sadece beş oyla kaçırmış bir eski senatör. Askerleri de tanıyor, sıvilleri de... Aklını deneyimi ile birleştiriyor. Evet, darbelerin yarattığı sakıncalar bir gerçek. Ama unutulmaması gereken bir başka "gerçek" daha var. Türkiye'nin son kırk yılına egemen olan çizginin temsil- cileri... ANAP ve DYP "gaflet" içinde. Atatürk'ün attığı temeller "teker fe/cer"çökertiliyor. Hem de "devlet" eliy- le... Şimdiki durumu, darbenin yaratacağı durumdan "da- ha sakıncalı" görenlerin sayısı arttıkça, darbe olasılığı da artar! Kimse kendini aldatmasın! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA H Baştarafı 5. Sayfada Zaman gazetesi, Türk Hava Kurumu'nu nıçin terör örgü- tü gibi gösteriyor? Akyazılı Vakfı'nın kurban derilerinden 1994 yılında topladığı değer 1 trilyon lirayı aşıyor mu? Başbakan Sayın Tansu Çiller. şimdi size bir kez daha soruyoruz: "Akyazılı Vakfı'nın topladığı deriparalan nereye harca- nıyor. bunu araştırmayı hiç düşündünüz mü?" Akyazılı Vakfı yöneticileri Ali Erdoğan ve Ismail Yüce- er Denizii 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 1994/327 esas dosyayla neden yargılandılar? Söyleyeyim: "Kaçak kurban derisi toplamaktan..." Yazdıklarımızın tümü belgelere dayalı... lşte bu yüzden de sık sık tekzıp görüyorsunuz... Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nın cumhuriyet savcılanna ve yargıçlanna önemle duyurulur... Uğur Kılıç'ın cenazesi toprağa verildi LEVENTGENCELLİ ZAFER AKVAR / AHMET ŞIK BURSA/İSTANBL'L - Uludağ'da uğradığı sılahlı sal- dın sonucu ölen. Dündar Kılıç'ın kızı \e Alaattin Çakı- a'nıneskieşi Uğur Kılıç'ın cenazesi dün. Kılıç ailesinm avukatı Cengiz Kayıtmazer'in gözetiminde özel bir am- bulansla Istanbul'a getirilerek Kurtuluş Camii'nde kılı- nan ıkindı namazının ardından Feriköy Helvacıdede Me- zariığı'nda toprağa verildi. Bu arada Bursa Valisi Rıd- van Yenişen ise. Kılıç'ı para karşılığı öldürdüğünü itiraf eden tetikçi Abdurrahman Keskin'e saldın olayında iki kişinin daha yardım ettiğini belirledıklenni ve söz konu- su kişilerin arandığjnı açıkladı. Yeraltı düny asında şok et- kisi yaratan olayın ardından yaşanacak gelişmeler ise merakla bekleniyor. Tatil için geldiği Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nin bannda, önceki gün Abdurrahman Keskin adlı tetikçinin gerçekleştirdiği silahlı saldınsı sonucu ölen Uğur Kı- lıç'ın cenazesi dün sabah erken saatlerde. Kılıç ailesinin avukatı Cengiz Kayıtmazer tarafından. Adlı Tıp Kuru- mu Bursa Grup Başkanlığı'ndan alınarak özel bir ambu- lansla tstanbul'a göndenldi. Dündar Kılıç'ın Bursa'da olup olmadığı biçimindeki soruyu yanıtsız bırakan Ka- yıtmazer, "Cenazeyi ailesi adına almaya geldim. Cenaze- yi tstanbul'a götüreceğiz. Başka herhangi bir şey söyle- mek istemiyorum"dedı. Dündar Kılıç'ın ise rahatsız ol- duğu ve Istanbul'daki evinde dinlendiği öğrenıldi. Uğur Kılıç'ın cenazesi, Kılıç ailesinin daha önce, Şış- li Camii'nin Gasilhanesi'ne konularak pazartesı günü toprağa venleceğı biçimindeki açıklamasına karşın dün "aldacelevesessizce''ambulansla Kurtuluş Camii'negö- türüldü. Kılıç'ın cenazesi burada kılınan ikindi namazı- nın ardından. Feriköy Helvacıdede Mezarlığf nda topra- ğa verildi. Cenaze törenine Uğur Kılıç'ın babası Dündar Alı Kılıç'ın katılmaması dikkat çektı. Yaklaşık 60 kişi- lik birkalabalığın toprağa verdiği Uğur Kılıç'ın cenaze- sini görüntülemeye çalışan basın mensuplan ise cenaze- ye katılan bazı kişiler tarafından tehdit edıldı. Öte yan- dan. Ugur Kılıç'ın cenazesinin önce babası Dündar Kı- lıç'ın Nişantaşı'ndaki evine götürülmek istendiği. ancak baba Kılıç'ın bu isteği reddettiğı öne sürüldü. Uğur Kılıç'ın Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nin ba- nnda öldürülmesi Bursa genel inde etkisinı çok çabuk gösterdi. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Genel- kurmayeski Başkanı DoğanGüreş'in Bursa'da bulunma- sı güvenlik güçlerini üst düzeyde harekete geçirdi Bu arada, Kılıç'ın öldürüldüğû gûnün gecesi, Otel Dil- men'in otoparkında Dündar Kılıç'a ait siyah Cadillac marka otomobilın bulunduğu görüldü. Ancak söz konu- su otelde Dündar Kılıç'ın değil. kardeşi İbrahim Kılıç'ın kaldığı anlaşıldi. Görgü tanıklan anlatıyor Eski eşi Alaattin Çakıcı'nın emriyle öldürülen Ugur Kılıç'ın olay günü yanına çocuklannı da alarak özel bir helikopterle Uludağ'a geldığı öğrenıldı. Kılıç'ın yanın- da koruma bulunmadığı belırlendı. Görgü tanıklannın ifadelerine göre. otele geldikten sonra odasına yerleşen Uğur Kılıç, bir süre dinlendikten sonra bara indi. Bu sı- rada tetikçi Abdurrahman Keskin'in ise alt lobide kahve içtiği belirlendi. Lğur Kılıç'ın bara inmesinin hemen ar- dından, tetikçi Keskin'in de Kılıç'ın bulunduğu bara çık- ması olayda başka kişilerin de yer aldığı kuşkulannı uyandırdı. Bursa Valisi Rıdvan Yenişen ise yaptığı açıklamada. tetikçi Abdurrahman Keskin'e yardım eden iki kişinin daha belirlendiğini ancak Keskin'in silahlı saldınyı tek başına gerçekleştirdığinın anlaşıldığını söyledi. Bu ara- da adının açıklanmasını istemeyen bir emniyet yetkılısi ise Uğur Kılıç'ın Uludağ'a geleceği konusunda kim ya da kimler tarafından tetikçiye bilgi aktanldığının. cina- yetteki en önemli soru işaretlerinden birisi olduğunu söy- ledi. Aynı yetkili, tetikçiyle Uğur Kılıç arasmda geçen tar- tışmanın içeriğınin, Alaattin Çakıcı'nın Uğur Kılıç'ı ya- nına çağırdığı şeklinde olabileceği de sözlerine ekledi. Içişleri Bakanı Nahit Menteşe ise Uğur Kılıç'ın öldü- rülmesi olayında adı geçen üst düzey polis yetkilileri hakkında ileri sürülen iddialann doğruluğunun ve konu- nun bütün yönleriyle incelenmesi, soruşturulması ama- cıyia iki mülkiye müfettişinı görevlendırdiğıni açıkladı. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise. Uğur Kılıç'ın öldürülmesi emrinı verdiği anlaşılan Alaattin Çakıcı 'nın 169 ülke Interpol'ü tarafından "Kırmızı Bülten" ile aran- dığını anımsattı. Ağar. "Bir süre önce Emlakbank eski Cenel Müdürü Engin Civan'ın kurşunlanması olayı ile il- gili olarak olaya adı kanşan Alaattin Çakıcı için Kırmızı Bülten hazırlandığım ve 169 ülke Interpolü iletemasa gec- tiklerini" söyledi. Yanıt bekleyen sorular- Alaattin Çakıcı tarafından ölümle tehdit edilen Uğur Kılıç. Bursa'ya neden korumasız gitti? - Biraydan ben eski eşi Alaattin Çakıcı ile polisin tespitlerine göre telefonda görüştüğü söylenen Uğur Kılıç'ın Uludağ'a gideceğini polis bılmıyor muydu? - Uğur Kılıç'a Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nde rezervasyonu Alaattin Çakıcı'nın yaptırdığı, helikopteri de Çakıcı'nın kiraladıgı savlan doğru mu? - Kervansaray Oteli'nde Uğur Çakıcı'yı öldüren Abdurrahman Keskin'in yardımcılan var mıydı? Iddiaya göre iki yardımcısıyla Uludağ'a giden sanık Abdurrahman Keskin'e yardım edenler kimler? - Çok iyi sılah kullanan Uğur Kılıç. eski eşinin ölüm tehdidine karşın lobiye neden silahsız indi? - Uğur Kılıç kendisini öldüren Abdurrahman Keskin ile olaydan önce tartıştı mı? Tartışmanın içeriği bilinıyor mu? - Uğur Kılıç. Uludağ'a eski eşi Alaattin Çakıcı ile pazarlık yapmaya mı gitti? - 14 Aralık 1994 tarihli Tempo Dergısi'nde yer alan röportajında. "Ahmet Ozal. aralannda Mehmet Çağlar'ın da bulunduğu üst düzey Emniyet yetkililerinden hesap soracağını söyledi" iddiasını ortaya atan Uöur Çakıcı'nın Istanbul Emniyet Müdür Muavini Mehmet Çağlar'la ilişkisi olduğu öne süriilerek eski eşi tarafından öldürülmesi olayı arasındaki bağlantı araştınlıyor mu? - Eski kansını, Istanbul Emniyet Müdür Muavini Mehmet Çağlar'la ilişkisi olduğu için öldürttüğünü söyleyen Alaattin Çakıcı, daha önce de Uğur Kılıç'ı bir şarkıcı ile lezbiyen ilişki kurmakla suçlamıştı. Aradan biray geçmeden Alaattin Çakıcı. karısının ilişjcisi hakkında şarkıcıdan vazgeçip neden Mehmet Çağlar'ı öne sürdü? - Uğur Kılıç. daha önce kendisine "çapkın1 " diyen Nokta Dergısf nın eski Genel Yayın Yönetmenı AyşeÖnala "namus mcselesi" diyerek ateş açmıştı. Alaattin Çakıcı, "*çapkın"hk ıddialannı neden ciddiye almamış ve namus meselesi yapmamıştı? - Alaattin Çakıcı ile öldürttüğü eski eşi Uğur Kılıç'ın arası Çivan olayına "Özal aUesi"nin adını kanştıımasıyla bozuldu. UğurKılıç'ın öldürülmesi ve Istanbul Emniyet Müdür Muavini Mehmet Çağlar'ın adının olaya kanştınlmasının Özallar'la ilgisi var mı? - Alaattin Çakıcı, Mehmet Çağlar ile tstanbul Emniyet Müdür Muavini Hüseyin Kocadağ'ın ismini neden ortaya attı? Çakıcı, asayiş ve terörden sorumlu olan Istanbul Emniyet Müdür Muavini Kocadağ'ı "ülkücüleri tepeMyor" diyerek ıkı yıl önce içişleri Bakanlığı'na şikâyet etti mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle