Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22OCAK 1995PA2AR CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
0IAYLAR1N
ARDDNDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
yor. Uğur Kılıç, istenilen yön-
de konuşsaydı ve Özal aile-
sini suçlamasaydı, bu çatış-
ma ortaya çıkacak mıydı?
Olayın gelişmesi, Uğur Kı-
lıç'ın, eski cumhurbaşkanı
ailesinı dava dosyasına kat-
tığı için cezalandırıldığı izle-
nimi veriyor.
Bu cinayetle, Edes-Civan
dosyasındaki Özal ilişkisinin
koparılması amaçlanmıştır.
.Bu ölçüde bir yaptınmın bü-
;tün Türkiye'nin gözleri önün-
"de açıkça uygulanabilmesi
bizi tekrar yazımızın başın-
daki düşünceye getiriyor:
Türkiye, geriye dönüşü çok
zor bir yapısal kirlenmenin
batağına sürüklenmiştir. Em-
lak Bankası, Cumhuriyet
Türkiyesi'nin örnek ve say-
gın kurumlarından biriydi.
Bu kurumun eşiğinden maf-
yalaşmanın gireceğini ka-
muoyu rüyasında görse ina-
namazdı.
Uğur Kılıç cinayetini Özal-
lar'ın televizyonunda sergile-
yen Alaattin Çakıcı'nın üslu-
bu ve olaya yaklaşımı, arka-
sında birtakım ilginç güçlerin
bulunduğu varsayımını da
gündeme getirmiştir. Bu de-
rinlikte bir hesaplaşma, için-
de yaşadığımız derin bunalı-
mın bir temel nedenini de
ortaya koymaktadır.
Yazık...
Türkiye buna layık değildi,
Çankaya böyle işlere bu-
laşan insanlara konut olacak
bir yer değildi.
•••
Onat Kutlar
Bomba
gözcüsü
yakalandı
ANKARA (AA) -Cafe Mar-
mara'da yazar ve sınema eleştir-
meni Omrt Kuttar'ın da ölümü-
ne neden olan patlamayı kendi-
lerinin gerçekleştırdiğinı öne sü-
ren bölücü örgüte mensup bir ki-
şigözaltınaalındı. Istanbul'agö-
türülen bölücü örgüt üyesinin,
olay günü Cizre'de olduğu polis
tarafından saptandı.
Üst düzey yetkililerden alınan
bilgiye göre Mardin'in Midyat
ilçesinde adı güvenlik gerekçe-
siyle açıklanmayan bir kişi, jan-
darma tarafından gözaltına aiın-
dı. Bölücü örgüt üyesi olarak ta-
nınan kişi, sorgulama sonucu, İs-
tanbul'da Cafe Marmara'da mey-
dana gelen patlama olayını ken-
dilerinin gerçekleştirdiğini söy-
ledi. Olayda gözcülük yaptığıni
iddıa eden örgüt üyesi. bunun
üzerine terörle mücadele ekiple-
ri tarafından sorguya alındı.
Idil'de yakalanan örgüt üyesi,
ifadelerindeki tutarsızlığa karşın
aynntılı sorgulanması için Istan-
bul Emniyet Müdürlügü Terörle
Mücadele Şube görevlilerine
teslim edildi.
Kimsenin
• Baştarafı 1. Sayfada
lar. Annemin yanında İdris am-
camın kardeşi, Yusuf amcamın
eski kansı Tülay Teyze ve Hati-
ce'nin kıa vardı. Onlar oturuyor-
lardı. Sonra bizim kız odasını to-
pariamaya gitmiş. Ben bu arada
annemi merak ettim. Annem
asağı inecekri. inmedi. Ben yuka-
n çıktım. Annem yerde yatıyor-
du. Bana, git dive eliyle işareit et-
ti."
V 9
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
vatandaşıyım" sözünden sonra be-
nim de kafama takıldı. Anneme te-
lefon ettim:
- Anne biz kimlerdeniz?
- Nasıl oğlum?
- Yani, kökümüz, Türkmen mi,
Kıpçak mı, Avar mı?
- Torosların eteğindeniz oğlum.
Ben de başka bir şey bilmiyorum.
Babana sor.
Babama sordum:
- Baba biz kimlerdeniz?
Düşündü, taşındı, büyüklerinin
anlattığı konuları anımsamaya ça-
lıştı:
- Senin doğduğun kasabanın
karşısında bir köy daha varmış. Iki
ayrı aşiretmiş. Kavga etmişler. So-
nunda biz Sivritepe'nin eteğine
yerleşmişiz...
Çevremdeki arkadaşlara sordum.
Hepsınden farklı yanıt:
- Annem Kürî, babam Çerkez.
Babam Diyarbakır'a memuriyete
gidince tanışmışlar, evlenmişler.
- Benim büyükbabam Rume-
li'den gelmiş. Babam burada bir Is-
tanbul hanımefendisiyle evlenmiş.
Annemin ailesi çok zenginmiş.
- Babam Laz, annem sorunca
"Türküm" diyor, başka bir şey de-
miyor. Babam, sinihenince annem-
den özûr diler, "Lazlığım tuttu" der
kurtulur. Annem de çıkışır: "Bu,
Lazlık değil, kazlık..."
Son yıllardaki nüfus sayımında,
ailelere kökenleri sorulmuyor. Şu
anda Türkiye'de ne kadar Kürt, ne
kadar Laz, ne kadar Çerkez olduğu
net olarak bilınmiyor. Kabaca bili-
nen rakam şu:
Kimiz... Kimlerdeniz...
7 milyon Kafkasya kökenli, 3 mil-
yon Balkan kökenli, 15 milyon Kürt
kökenli var. Kürtlerin yaklaşık 4 mil-
yonu Güneydoğu'da yaşıyor. Istan-
bul'daki Kürt sayısı, yaklaşık 2 mil-
yon. Bu rakamlara göre en büyük
Kürt kentı, Istanbul.
Yine kabaca bilinen rakamlara
göre, yaklaşık bir milyon ailede an-
ne ya da babadan biri Kürt.
Bozkurt Güvenç'ın "Türk Kimli-
ği" kitabı, sanırım bu konuda son
dönemde yapılmış en iyi çalışma-
lardan biri. Kimlik Konusu ve Kav-
ram başlıklı bölümde bir Arap ata-
sözünü aktarmış yazar:
"Kardeşime karşı ben, yeğenimi-
ze karşı kardeşim ve ben, yabancı-
ya karşı yeğenımiz, kardeşim ve
ben."
Güvenç, 1989 yılında, 30 yıl Afro-
disias'ta kazı yapan Prof. Kenan
Erim'le yaptığım söyleşideki başlığı
da "Türklerden Önceki Küçük As-
ya" bölümüne koymuş:
"Grek, Roma, Bizans yok, Ana-
dolu var."
Bu, benim de çok sevdiğim bir
değeriendirmeydi. Kitapta görünce
sevindim. Sonra arşivden 1 Ekim
1989 Pazar günkü Cumhuriyet'i çı-
karıp o söyleşiyi yeniden okudum.
Bakın ne diyor Prof. Erim:
"Bu topraklarda yetişmiş her uy-
garfığın bizim içimizde kökleri var.
Bu eserler Grek, Roma, Bizans de-
ğil, hepsi Anadolu'dur. Bunu kafa-
mıza iyice koyalım."
Anadolu'da Türklerden önce ya-
şamış, bilinen uygariık sayısı 35. Yi-
ne Türklerden önce kurulmuş, bu-
gün kalıntılan olan antik kent saytsı
3 bini geçiyor. Tapınak, mezar gibi
antik nokta sayısı ise 40 bin dola-
yında. Böyle bir kültürün üzerine
gelen insanlann bundan etkilenme-
mesi olası mı?
Tarihsizlik talihsizliği
Güvenç'ten birkaç tümce aktara-
lım:
"Kişi, toplumun tarihini biliyorsa,
kimsıniz, kimlerdensiniz sorusunun
da yanıtını biliyor demektir. Herkes
kimliğini biliyorsa kimlik neden so-
run olsun ki? Ancak toplumun tari-
hi yazılmamışsa, yazılanlar okun-
muyorsa, okunanlar anlaşılmıyor ya
da benimsenmiyorsa, orada talih-
siz bir durum; tarihsizlik var de-
mektir... Nerede tarihsizlik varsa,
orada bilinmeyenleri arama çabası,
kimlik sorunu var demektir."
Tarihi; savaşlar, fetihler, ganimet-
ler olarak okuyunca, bugünkü kim-
lik arayışını da, savaşa, fethe, sin-
dirmeye dayıyoruz. Oysa, Bizanslı-
larla Selçukluların sadece savaş-
madığını, Bursa'daki camilerin ba-
zılarını Bizanslı kilise mimarlarının
inşa ettiğini öğrensek, Anadolu'nun
ortasında ölümsüz bir uygariık ku-
ran Hititlerle, Mezopotamya'daki
Asurluların sadece savaşmadığını,
kil tabletlerle mektuplaştığını ve bu
mektupların zengin bir kültürü yan-
sıttığını öğrensek...
Sanıyorum konu, kimlik sorunu
değil, insan olma sorunu. Bugün
Anadolu'da da bir ölçüde bunu ya-
şıyoruz.
On çocuğu, iki karısıyla Anka-
ra'ya gelen bir aile, elindeki son pa-
ralaria birkaç günde gecekondusu-
nu dikip kent yaşamına giriyor.
Seyyar satıcı "örgütüne" katılıyor.
Kent yabancı, insanlar yabancı,
sattığı ürün yabancı... Eline biraz
para geçince televizyon alıyor. Eğ-
lence türü yabancı, haberler ya-
bancı, programlar yabancı... Ürkü-
yor. Tutunacak dal arıyor. "Ben ki-
mim" sorusuna yanıt arıyor. Birisi
çıkıp, "Kürtsün" diyor, birisi çıkıp
"Müslümansın" diyor. Bunlann ikisi
de doğru olabilir; ama önce, "in-
san" olduğunu bilse, diğer özellik-
leri "tek tutunulacak dal" olmaktan
çıkacak.
Kızılderililerie beyazlar arasındaki
savaşta, Kızılderili bir anaya, sava-
şın nedenini bir türlü anlatamamış-.
lar. Beyazdı, yerliydi, insanlar ara-
sında ayrımdı; yok, anlamamış.
Ana sonunda çıkışmış:
- Benim bildiğim insan iki türiü-
dür. Kadın ve erkek.
Konuyu bir fıkra ıle noktalayalım:
Temel, Amerika'ya gitmiş. Durak-
ta beklerken otobüs gelmiş. Ama
insanlar içeri giremiyor. Kapıda
kavga var. Beyazlar önce binmek
istiyor, siyahlar direniyor.
Temel aralarına girmiş, "Durun"
demiş, "Düşünün ki hepiniz yeşilsi-
niz, ne fark eder". önce şaşırmış-
lar, sonra, "Yaa, tabiiki..." deyip sı-
rayla otobüse binmeye başlamışlar.
Herkes gülümsüyor. Temel kuyruğu
yarıda kesmiş, "Durun" demiş:
"Açık yeşiller öne, koyu yeşiller
arkaya..."
Çakıcı, Uğur Kdıç'ı tıızağa düşürdü
• Baştarafı 1. Sayfada
o tutuyor. Oteldeki rezervasyonu
Alaattin Çakıcı yaptınyor. Uğur
Kılıç önce gitmek istemiyor, ama
sonra ikna oluyor."
Bu iddia. cınayetin işleniş bi-
çimini açıklıyor. ama gerekçesi-
ni açıklamıyor.
Uğur Kılıç'ın öldürülmesinin
gerekçesi "namus meselesi'" di-
ye açıklandı. Bu kadar basit.
Aslında bu kadar basit değil.
Önce şu "namus meseksi" konu-
su bıraz kanşık. Alaattin Çakıcı.
Dündar Küıç, Uğur Kılıç... Hep-
si de namus meselesi denildiği
zaman eline silahı alan. kullanan
kişiler. Ömegin Uğur KJIIÇ, he-
nüz Uğur Çakıcı iken 1994'ün
Mart ayı başında namus mesele-
si nedeniyle Nokta dergisinin o
zamanki genel yayın müdürü
Ayşe Önal'a silah çekmişti. Bu
olayı eleştiren gazeteci Hıncal
Uluçda yine namus meselesi ne-
deniyle 7 Mart 1994 günü Le-
vent'te ayağından vurulmuştu.
Yani namus meselesi Uğur Kılıç
açısından çok önemliydi.
Televizyon kanallannda ve
Akşam gazetesinde yayımlanan
Alaattin Çakıcı-Dündar Kılıç
konuşmasında da konu namus
meselesiydi. Uğur Kılıç'ın bir
şarkıcıyla lezbiyen ılişkisini sap-
tadığını söyleyen Alaattin Çakı-
cı, Dündar Kılıç'la kızını kımin
öldürmesi gerektiğini tartışıyor-
du. Aralık sonlannda ise Dündar
Kılıç, bu telefon konuşmasının
montaj band olduğunu belirte-
rek namusuna saldınldığını söy-
lüyor, her şeyi affedebileceğıni,
ama bu olayı asla affetmeyeceği-
ni belirterek Alaattin Çakıcı'yı
mutlaka "bitireceğini'' vürgulu-
yordu.
Alaattin Çakıcı tarafında da
durum çok değişik değil. O da
Uğur Kılıç'ı namus meselesin-
den öldürttüğünü açıklarken
"Dümada bir devietime bir de
namusuma âştğun" diyordu.
Iki-üç ay önce JezbiyenlikJe
suçladığı eski eşini bu kez birer-
kekle birlikte olduğu için öldür-
düğünü söylemek ne kadar inan-
dıncr Üstelik. telefonda "Ö>le
değimi AhmetAbi'*diyebu iliş-
kiyi onaylatmaya çalıştığı Klas-
sis Oteli'nin sahibi Ahmet Ha-
moğlu. basın toplantısı yaparak
Uğur Kılıç'ın polis müdürüyle
ilışkisinden haberinin olmadığı-
nı, Çakıcfya böyle bir şey söy-
lemediğini anlatıyor. Budurum-
da da ilişki suçlaması havada ka-
lıyor. Uğur Kılıç'ın öldürülmesi-
nin gerekçesini başka noktalarda
aramak gerekiyor. Kimdir Uğur
Kılıç?
Uğur'un ilişkileri çok önemli.
Selim Edes, Uğur Kılıç'la oğlu-
nun sünnet düğününde taıuştıgı-
nı polise verdiği ifadede anlatı-
yor. Düğüne Dündar Kılıç da
gelmiş. Tanımadığınız, kamu-
oyunun da mafya diye tanıdığı
iki kişiyi düğününüze çağınyor-
sunuz. Pek ınandıncı değil. An-
laşılıyorki Uğur Kılıç, Selim ve
Semra Edes çiftiyle çok önceden
tanışıyor. Uğur Kılıç, Zejnep
Özal'la da Engin Civan'ın vurul-
masından önce tanışıyor. İki
genç kadının arkadaşlığı var.
Dündar Kılıç bu ilişkiyi "aile
dosttuğu" olarak açıklıyor
Arkadaş arkadaşa kötü günde
gerekiyor. Önce Zeynep Özal.
Uğur Kılıç': arayıp Ahmet
Özal'ın borçlannın kapatılabil-
mesi için Selim Edes'in Engin
Çivan'dan olan alacağının tahsi-
li için Alaattin Çakıcı "nın devre-
ye girmesini istiyor. Çakıcı dev-
reye giriyor. Sonra Semra Özal.
Dündar Kılıç'ı anyorve Dündar
Kılıç da devreye entegre oluyor.
Sonrası malum. Çivan vurulu-
yor.
Orta yerde gaaetdefde yazıl-
dığına, dava dojyalannda belir-
tildiğine göre 4.5-5 milyon dolar,
Dündar Kılıç'a göre ise çok da-
ha büyük bir para var. Bu para-
nın paylaşımında Selim Edes'in,
Ahmet Özal'ın, Engin Çivan'ın
adlan var. Alaattin Çakıcı ise
Edes-Özal ikilisi adına hareket
ediyor. Hatta Uğur Kılıç'a,
"Özallar'ın adını açıklama; bu
Uğur Kılıç'ın cenazesi, a\ukatian Cengiz Kayitmazer gözetimindc İstanbuPa getirildi. Kurtuluş Camii'nde laluuuı ildndi nama-
zından sonra Feriköy Helvacıdede Mezariığı'nda toprağa verildi. (Fotoğraf: AHMET ŞIK)
işten büyük para kaldıracağım"
diyerek baskı yapıyor.
Alaattin Çakıcı ve Uğur Kı-
lıç'ın Özallar'la aynca ilişkileri
var. Örneğin Uğur Kılıç, haftalık
Tempo dergisinin 14 Aralık
1994 tarihli sayısına yaptığı
açıklamalarda şunlan söylüyor:
"Ben de bunun üzerine Kanal
6'>a gittim. Daha sonra Ahmet
Ozal geldi. Elinde bir polis liste-
si, ben bunlan mah\edecegim di-
ye. Zaten sarhoş... Bu listedeki
isimlerin ayağı yılbaşına kadar
kayacak.
- Listeyi gördün mü?
-Tabii »rirdüm. Bütün isimler
üst düzey. Necdet Menzir. Salih
Gümrör, Mehmet Çağlar ve bir
kişi daha >ar, ama hatırlavamıyo-
nım."
lşte bu listeden Mehmet Çağ-
lar'ın adı Alaattin Çakıcı tarafin-
dan namus meselesine kanştın-
hyor ve Uğur KÜJÇ öldüriilüyor.
Çağlar da ölümle tehdit ediliyor.
Yine Uğur Kılıç aynı röportaj-
da şunlan söylüyor:
"Zannediyorum ki Zeynep
Özal'ın kotrada çekilmiş bazı re-
simlerinden bahsetmişti Alaat-
tin. Elimde Zeynep'in resünieri
var diyordu. Herhalde o resim-
lerden dolayı Alaattin tehdit edin-
ce Kanal 6 kaseti \ a\ ımladı. Çün-
kü ZeynepUn resimlerini Pentho-
use'a vereceğLm diyordu."
Çıkar birliği veya tehdit...
Hangi nedenden olursa olsun,
Çakıcı bir şey söyleyeceği za-
man ilk olarak Kanal 6'nın nu-
marasını çeviriyor. Uğur Kılıç'ın
"Ciyangate" olayının en önemli
tanığı olduğu kesin.
Çünkü Alaattin Çakıcı yurtdı-
şında ve hemen bütün görüşme-
leri onun adına Uğur Kılıç yapı-
yor. Uğur Kılıç bir yandandaba-
basınm olaydaki rolüyle ilgile-
niyor ve onu kırmamaya çalışı-
yor. Sadece Semra Özal'ın adını
açıkladığında ortalığın nasıl ka-
nştığına bakacak olursak henüz
açıklamadıklan, cinayet sebebı
için yeterince kuşku duymamıza
yol açabiliyor.
Sonuç olarak şu anlaşılıyor:
Uğur Kılıç cinayetinin davası
"Civangate" davası kadar renkli
olmaya aday.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KJŞLALI
Rap... Rap... RapL
12 Mart'ın yaklaştığı günlerdeydi.
Cumhuriyet'in ikinci sayfasında bir yazım yayımlan-
mıştı: "Ordu Ne Zaman Işe Kanşır?".. Askeri sosyoloji-
nin verilerinden yararlanan bir çözümlemeydi bu. Askeri
darbelerin nedenlerini oluşturan koşullan sıralıyordum.
Sonunda da bir yargıya varıyordum: "Türkiye'de he-
nüz bu koşullar oluşmadt!"
Ve darbe oldu. Çünkü gerçekleri yazmış, ama onlann
doğal sonucunu kabullenrnek istememiştim...
• • •
12 Eylül'ün yaklaştığı günlerdeydi.
Batılı bir ülkenin askeri ataşesi ziyaretime gelmişti.
Fransızca yazdığım bir kitabı okumuş ve "ordu" ile ilgili
bölümünden etkilenmişti. Geliş amacı ise belliydi:
- Türkiye'de bugün darbe ortamı var mı?
Olmadığına ınandırmaya çalıştım. Oysa yaptığım çö-
zümlemenin doğal sonucu o değildi. Benim anlattığım
ağaçlardan ortaya çıkan orman ortadaydı.
Ve darbe oldu.
Ben kanşık duygular içerisindeydim. Ama o askeri
ataşenın hayret ettiğini hiç sanmıyorum...
• • •
Yaklaşık bir yıl kadar önceydi.
Gene "Darbe olur mu, olmaz mı?" tartışmaları başla-
mıştı. 27 şubat tarihli yazımda darbe nedenlerini "bir kez
daha" sıraladım. Ve ekledım:
"Darbeyi, sorunlar yaratmaz. Sivillerin o sorunlaria ba-
şedemeyecekleri, o sorunların yeterince bilincinde ol-
madıklan inancı yaratır!
Türk ordusu için en önem taşıyan iki sorun ise, Cum-
huhyetin kuruluşundan bu yana hiç değişmemiştir: Etnik
bölücülük ve laik devlet düşmanlığı.
Bir RP, bir Erbakan, Türkiye'de darbe nedeni olmaz;
eğer güçlü bir Kemalist parti varsa... Eğer -güçlü Kema-
list partinin yokluğunda- ANAP gibi, DYP gibi partiler,
gaflet içinde değillerse... Eğer üç beş oy uğruna, de-
mokrasiyi ve toplumun geleceğini tehlikeye atacak
ödünler vermiyorlarsa!..
Bir DEP, bir Hatip Dicle Türkiye'de darbe nedeni ol-
maz; eğer Kürt kökenli aydınlar, sorumluluklannın bilin-
cinde iseler... Eğer 'kışkırtıcı ajan' işlevi gören birisini
sahneden indirip, bir Feridun Yazar ya da benzerini ye-
niden sahneye çıkarabilecek sağduyuya sahipseler...
Eğer yeterince yürekli iseler!..
Ne idüğü belirsız Mezarcı'/ar ve mezar kazıcılan dar-
be nedeni hiç olmazlar... Eğer sivil kurum ve kurallar,
onlara kamu vicdanında hakettıkleri cezayı verebiliyor-
sa!.."
Bunlardan çıkan sonuç ise belliydi:
"Ancak kendi kendilerini yönetemeyenler, başkalan
tarafından yönetilmeye ya da yönlendirilmeye davetiye
çıkanmış olurlar."
• • •
Darbeler, üzerinde tartışılmakla gelmez. Ona ortam
hazırlayan koşulların oluşumuna göz yummakla gelir.
Son darbe tartışmaları içinde en özlü değeriendirmeyı
Sayın Muhsin Batur yaptı:
- Darbelerin çözüm olmadığı yaşanarak görüldü. Ve
askerier bundan gereken sonuçlan çıkardılar. Ama, aca-
ba siviller de gereken sonuçlan çıkardılar mı?
Bu sözlerin sahibi, sadece eski bir komutan ve 12
Mart'ın "en güçlü" isimlerinden birisi değil. Aynı zaman-.
da CHP çatısı altında siyaset yapmış, cumhurbaşkanlığı-,
nı sadece beş oyla kaçırmış bir eski senatör.
Askerleri de tanıyor, sıvilleri de... Aklını deneyimi ile
birleştiriyor.
Evet, darbelerin yarattığı sakıncalar bir gerçek. Ama
unutulmaması gereken bir başka "gerçek" daha var.
Türkiye'nin son kırk yılına egemen olan çizginin temsil-
cileri... ANAP ve DYP "gaflet" içinde. Atatürk'ün attığı
temeller "teker fe/cer"çökertiliyor. Hem de "devlet" eliy-
le...
Şimdiki durumu, darbenin yaratacağı durumdan "da-
ha sakıncalı" görenlerin sayısı arttıkça, darbe olasılığı da
artar!
Kimse kendini aldatmasın!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
H Baştarafı 5. Sayfada
Zaman gazetesi, Türk Hava Kurumu'nu nıçin terör örgü-
tü gibi gösteriyor? Akyazılı Vakfı'nın kurban derilerinden
1994 yılında topladığı değer 1 trilyon lirayı aşıyor mu?
Başbakan Sayın Tansu Çiller. şimdi size bir kez daha
soruyoruz:
"Akyazılı Vakfı'nın topladığı deriparalan nereye harca-
nıyor. bunu araştırmayı hiç düşündünüz mü?"
Akyazılı Vakfı yöneticileri Ali Erdoğan ve Ismail Yüce-
er Denizii 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 1994/327 esas
dosyayla neden yargılandılar?
Söyleyeyim:
"Kaçak kurban derisi toplamaktan..."
Yazdıklarımızın tümü belgelere dayalı...
lşte bu yüzden de sık sık tekzıp görüyorsunuz...
Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nın cumhuriyet
savcılanna ve yargıçlanna önemle duyurulur...
Uğur Kılıç'ın cenazesi toprağa verildi
LEVENTGENCELLİ
ZAFER AKVAR / AHMET ŞIK
BURSA/İSTANBL'L - Uludağ'da uğradığı sılahlı sal-
dın sonucu ölen. Dündar Kılıç'ın kızı \e Alaattin Çakı-
a'nıneskieşi Uğur Kılıç'ın cenazesi dün. Kılıç ailesinm
avukatı Cengiz Kayıtmazer'in gözetiminde özel bir am-
bulansla Istanbul'a getirilerek Kurtuluş Camii'nde kılı-
nan ıkindı namazının ardından Feriköy Helvacıdede Me-
zariığı'nda toprağa verildi. Bu arada Bursa Valisi Rıd-
van Yenişen ise. Kılıç'ı para karşılığı öldürdüğünü itiraf
eden tetikçi Abdurrahman Keskin'e saldın olayında iki
kişinin daha yardım ettiğini belirledıklenni ve söz konu-
su kişilerin arandığjnı açıkladı. Yeraltı düny asında şok et-
kisi yaratan olayın ardından yaşanacak gelişmeler ise
merakla bekleniyor.
Tatil için geldiği Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nin
bannda, önceki gün Abdurrahman Keskin adlı tetikçinin
gerçekleştirdiği silahlı saldınsı sonucu ölen Uğur Kı-
lıç'ın cenazesi dün sabah erken saatlerde. Kılıç ailesinin
avukatı Cengiz Kayıtmazer tarafından. Adlı Tıp Kuru-
mu Bursa Grup Başkanlığı'ndan alınarak özel bir ambu-
lansla tstanbul'a göndenldi. Dündar Kılıç'ın Bursa'da
olup olmadığı biçimindeki soruyu yanıtsız bırakan Ka-
yıtmazer, "Cenazeyi ailesi adına almaya geldim. Cenaze-
yi tstanbul'a götüreceğiz. Başka herhangi bir şey söyle-
mek istemiyorum"dedı. Dündar Kılıç'ın ise rahatsız ol-
duğu ve Istanbul'daki evinde dinlendiği öğrenıldi.
Uğur Kılıç'ın cenazesi, Kılıç ailesinin daha önce, Şış-
li Camii'nin Gasilhanesi'ne konularak pazartesı günü
toprağa venleceğı biçimindeki açıklamasına karşın dün
"aldacelevesessizce''ambulansla Kurtuluş Camii'negö-
türüldü. Kılıç'ın cenazesi burada kılınan ikindi namazı-
nın ardından. Feriköy Helvacıdede Mezarlığf nda topra-
ğa verildi. Cenaze törenine Uğur Kılıç'ın babası Dündar
Alı Kılıç'ın katılmaması dikkat çektı. Yaklaşık 60 kişi-
lik birkalabalığın toprağa verdiği Uğur Kılıç'ın cenaze-
sini görüntülemeye çalışan basın mensuplan ise cenaze-
ye katılan bazı kişiler tarafından tehdit edıldı. Öte yan-
dan. Ugur Kılıç'ın cenazesinin önce babası Dündar Kı-
lıç'ın Nişantaşı'ndaki evine götürülmek istendiği. ancak
baba Kılıç'ın bu isteği reddettiğı öne sürüldü.
Uğur Kılıç'ın Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nin ba-
nnda öldürülmesi Bursa genel inde etkisinı çok çabuk
gösterdi. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Genel-
kurmayeski Başkanı DoğanGüreş'in Bursa'da bulunma-
sı güvenlik güçlerini üst düzeyde harekete geçirdi
Bu arada, Kılıç'ın öldürüldüğû gûnün gecesi, Otel Dil-
men'in otoparkında Dündar Kılıç'a ait siyah Cadillac
marka otomobilın bulunduğu görüldü. Ancak söz konu-
su otelde Dündar Kılıç'ın değil. kardeşi İbrahim Kılıç'ın
kaldığı anlaşıldi.
Görgü tanıklan anlatıyor
Eski eşi Alaattin Çakıcı'nın emriyle öldürülen Ugur
Kılıç'ın olay günü yanına çocuklannı da alarak özel bir
helikopterle Uludağ'a geldığı öğrenıldı. Kılıç'ın yanın-
da koruma bulunmadığı belırlendı. Görgü tanıklannın
ifadelerine göre. otele geldikten sonra odasına yerleşen
Uğur Kılıç, bir süre dinlendikten sonra bara indi. Bu sı-
rada tetikçi Abdurrahman Keskin'in ise alt lobide kahve
içtiği belirlendi. Lğur Kılıç'ın bara inmesinin hemen ar-
dından, tetikçi Keskin'in de Kılıç'ın bulunduğu bara çık-
ması olayda başka kişilerin de yer aldığı kuşkulannı
uyandırdı.
Bursa Valisi Rıdvan Yenişen ise yaptığı açıklamada.
tetikçi Abdurrahman Keskin'e yardım eden iki kişinin
daha belirlendiğini ancak Keskin'in silahlı saldınyı tek
başına gerçekleştirdığinın anlaşıldığını söyledi. Bu ara-
da adının açıklanmasını istemeyen bir emniyet yetkılısi
ise Uğur Kılıç'ın Uludağ'a geleceği konusunda kim ya
da kimler tarafından tetikçiye bilgi aktanldığının. cina-
yetteki en önemli soru işaretlerinden birisi olduğunu söy-
ledi. Aynı yetkili, tetikçiyle Uğur Kılıç arasmda geçen tar-
tışmanın içeriğınin, Alaattin Çakıcı'nın Uğur Kılıç'ı ya-
nına çağırdığı şeklinde olabileceği de sözlerine ekledi.
Içişleri Bakanı Nahit Menteşe ise Uğur Kılıç'ın öldü-
rülmesi olayında adı geçen üst düzey polis yetkilileri
hakkında ileri sürülen iddialann doğruluğunun ve konu-
nun bütün yönleriyle incelenmesi, soruşturulması ama-
cıyia iki mülkiye müfettişinı görevlendırdiğıni açıkladı.
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise. Uğur Kılıç'ın
öldürülmesi emrinı verdiği anlaşılan Alaattin Çakıcı 'nın
169 ülke Interpol'ü tarafından "Kırmızı Bülten" ile aran-
dığını anımsattı. Ağar. "Bir süre önce Emlakbank eski
Cenel Müdürü Engin Civan'ın kurşunlanması olayı ile il-
gili olarak olaya adı kanşan Alaattin Çakıcı için Kırmızı
Bülten hazırlandığım ve 169 ülke Interpolü iletemasa gec-
tiklerini" söyledi.
Yanıt bekleyen sorular- Alaattin Çakıcı tarafından ölümle tehdit
edilen Uğur Kılıç. Bursa'ya neden korumasız
gitti?
- Biraydan ben eski eşi Alaattin Çakıcı ile
polisin tespitlerine göre telefonda görüştüğü
söylenen Uğur Kılıç'ın Uludağ'a gideceğini
polis bılmıyor muydu?
- Uğur Kılıç'a Uludağ'daki Kervansaray
Oteli'nde rezervasyonu Alaattin Çakıcı'nın
yaptırdığı, helikopteri de Çakıcı'nın kiraladıgı
savlan doğru mu?
- Kervansaray Oteli'nde Uğur Çakıcı'yı
öldüren Abdurrahman Keskin'in yardımcılan
var mıydı? Iddiaya göre iki yardımcısıyla
Uludağ'a giden sanık Abdurrahman Keskin'e
yardım edenler kimler?
- Çok iyi sılah kullanan Uğur Kılıç. eski eşinin
ölüm tehdidine karşın lobiye neden silahsız
indi?
- Uğur Kılıç kendisini öldüren Abdurrahman
Keskin ile olaydan önce tartıştı mı?
Tartışmanın içeriği bilinıyor mu?
- Uğur Kılıç. Uludağ'a eski eşi Alaattin Çakıcı
ile pazarlık yapmaya mı gitti?
- 14 Aralık 1994 tarihli Tempo Dergısi'nde yer
alan röportajında. "Ahmet Ozal. aralannda
Mehmet Çağlar'ın da bulunduğu üst düzey
Emniyet yetkililerinden hesap soracağını
söyledi" iddiasını ortaya atan Uöur Çakıcı'nın
Istanbul Emniyet Müdür Muavini Mehmet
Çağlar'la ilişkisi olduğu öne süriilerek eski eşi
tarafından öldürülmesi olayı arasındaki
bağlantı araştınlıyor mu?
- Eski kansını, Istanbul Emniyet Müdür
Muavini Mehmet Çağlar'la ilişkisi olduğu için
öldürttüğünü söyleyen Alaattin Çakıcı, daha
önce de Uğur Kılıç'ı bir şarkıcı ile lezbiyen
ilişki kurmakla suçlamıştı. Aradan biray
geçmeden Alaattin Çakıcı. karısının ilişjcisi
hakkında şarkıcıdan vazgeçip neden Mehmet
Çağlar'ı öne sürdü?
- Uğur Kılıç. daha önce kendisine "çapkın1
"
diyen Nokta Dergısf nın eski Genel Yayın
Yönetmenı AyşeÖnala "namus mcselesi"
diyerek ateş açmıştı. Alaattin Çakıcı,
"*çapkın"hk ıddialannı neden ciddiye
almamış ve namus meselesi yapmamıştı?
- Alaattin Çakıcı ile öldürttüğü eski eşi Uğur
Kılıç'ın arası Çivan olayına "Özal aUesi"nin
adını kanştıımasıyla bozuldu. UğurKılıç'ın
öldürülmesi ve Istanbul Emniyet Müdür
Muavini Mehmet Çağlar'ın adının olaya
kanştınlmasının Özallar'la ilgisi var mı?
- Alaattin Çakıcı, Mehmet Çağlar ile tstanbul
Emniyet Müdür Muavini Hüseyin
Kocadağ'ın ismini neden ortaya attı? Çakıcı,
asayiş ve terörden sorumlu olan Istanbul
Emniyet Müdür Muavini Kocadağ'ı
"ülkücüleri tepeMyor" diyerek
ıkı yıl önce içişleri Bakanlığı'na şikâyet etti
mi?