Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLUL1994 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
'Genelkurmaybaşkanı'nın bileşenleri
Genelkurmay Başkanhğı; Sılahlı Kuvvetler'ın banştakı en
büyük komutanüğı olarak taktık, teknik, lojıstik ve ötekı
etkmliklen yurutmeklegörevlı en büyük askenkarargâhtır Bu
tanımlamadan ne denlı etkın bır kat olduğu anlaşılır
RAHMİ KUMAŞ Hukukçu
M
ustafa Kemal Paşa'-
nın23Nısanl920"de
kurduğu bu devletın
o sıralar dort genera-
lı varken 2 Mayıs
1920 gunlu "BMM
lcra Vekilleri Sureti İntihabma Dair
KanuıT'la oluşturulan Erkân-ı Har-
bıye-ı Umumıye VekıllığVne Edıme
Mılletvekıh Albay Mustafa tsmet Bey
(Inönii) getınldığınden bu yana, genel-
kurmay başkanı olacak kışı ıle bu ka-
tın devlet ıçındekı konumu surekh
tartışılır oldu. Bu son 30 Ağustos gu-
nunden geçerh olmak uzere devletımı-
ze 23 Genelkurmay Başkanı atanmış-
tır Önce ıstersenız bu kata çıkan kışı-
len sıralayalım
Başkanlanmız
Ataturk donemırun ıkıncı ve değış-
meyen Genelkurmay Başkanı Fevzi
Çakmak bu gorevıru Ismet Inonu do-
nemınde de surdurmuş ve 12 Ocak
1944 gunu, yaş sımnnı doldurduğun-
dan emeklı edılnuştır Buolay.Ulusve
Cumhunyet gazetelennın bınncı say-
falannda en buyuk haber olarak ven-
lırken her ıkı gazetenın başyazarlan
Falih Rıikı Atay ıle Nadir Nadi, Çak-
mak'la ılgılı başyaa yayırrüadılar
Çakmak'ın yenne geünlen Kazım Or-
baj, oğlu Haşmet'ın davası nedenıyle
30" Temmuz 1946"da Yuksek Asken
Şûra uyehğıne kaydınlarak >enne I
Ordu Mufettışı Org Salih Omurtak
getınldı Bu atama çok olumlu bulun-
du öyle kı Cumhunyefte "Hem Nalı-
na Hem Mıhına" koşesınde Omurtak
üzenne yazı yazıldı 8 Hazıran 1949'da
Omurtak. uzun sureden ben rahatsız
olduğundan Yuksek Asken Şûra üye-
lığıne alınıyor ve Abdurrahman Nafiz
Gûrman, genelkurmay başkanı yapılı-
yor
Adnan Menderes, bakanlar kurulu-
na guvenoyu ahr almaz Gurman'ı ve
çok sayıda komutanı gorevden alıyor
ve ordunun başma Nuri Yamut'u getı-
nyor Bu atamalar Ulus ıle Cumhun-
yet'te onemlı haber olarak venlıp gün-
lerce yorumlanıyor Bu donemde
daha sonra Nurettin Baransel, tsmail
Hakkı Tunaboylu, Feyzi Mengüç ve
Riiştü Erdelhun'u ordunun başında
goruyoruz 27 Mayıs 1960 ıle Cemal
Gürsel bu kata çıkıyor, ancak 3 haa-
ran gunu guç ıhşkılen gereğı, Ragıp
GümüşpaJa'yı genelkurmay başkanı
yapıyor, ıkı ay sonra da gorevden alıp
Cevdet Sunay'ı yenne venyorlar Su-
nay boylece, Çakmak'tan sonra en
uzun sure genelkurmay başkanhğı ya-
pan kışı sanını kazanmış oluvor Bun-
dan sonra sıra ıle Cemal Tural, Mem-
duh Tağmaç, Fanık Gürler, Seoıih
Sancar, Kenan Evren, Nurettin Ersin,
Necdet Üruğ, Necip Torumtay, Doğan
Güreş ve şımdı de Ismail Hakkı Kara-
dayı'yı bu yuce katta goruyoruz Ger-
çekte bu başkanlann her bınnın atan-
ması, gorevden aynlması basının ve
halkın da ılgısını çeken bır boyutta ya-
şanmışür Bu neden boyle olmuştur9
Çunku bu yuce kaün etkı gucu, kımı-
lennın ılen surduğu gıbı bır tapu-
kadastro mudurluğunun etkı gucu gı-
bı değıldır
Bileşenler
'BUeşen', bır matematık tenmıdır,
'koordinat' sozcuğunun Turkcesıdır
Genelkurmay Başkanlığı'run yasama
ıle yurutme eksenlennın oluşturduğu
duzlemde bulunduğu yen belırlemek
ıçın bu yazıda kullanılmaktadır Bu
bakımdan 2 Mayıs 1920'den bu yana
genelkurmay başkanırun zaman ıçın-
de konumu değışmıştır Şımdı bu du-
rumu çozumleyehm Bılındığı gıbı Os-
manlı Imparatorluğu'nda sılahlı gu-
cun yenıçenlerden oluştuğu donemde,
yenıçen ağası bu gucun başında bulu-
nuyordu Yenıçen Ocağı kaldınlınca
orduyla ılgıh ışler, Seraskerlık ıçındekı
"Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi"
elıyle yurutuldu 1908 dev nmıyle Har-
bıye Nezaretı'ne bağlanarak Erkân-ı
Harbıye-ı Umumıye Rıvasetı adını
aldı bu kuruluş Yeru Turkıye deVletı
kurulurken 2 Mayıs 1920 gun ve 3
sayılı TBMM lcra Vekıllennın Suretı
intıhabınaDaırKanun'laErkân-ıHar-
bıye-ı Umumı Vekıllığı kuruldu De-
mek kı 3 Mayıs 1920 ıle 3 Mart 1924
arasında genelkurmay başkanı, bır ba-
kan olarak yurutmerun ıçınde yennı
almıştı Ancak çağdaş bır devlette bu
konum olmadığından bu gunden (3
Mart 1924) sonra. genelkurmay baş-
kanırun bıleşenlen değıştınhyor ve bu
kat, bakan kau olmaktan çıkanlıp
CumhurbaşkanhğYna bağlı olarak or-
gutlenıyor (x) 1924-1944 yıllan arası-
nda CumhurbaşkanlığYna bağh olan
Genelkurmay Başkanhğı 5 Hazıran
1944 gun ve 4580 sayıh Genelkurmay
BaşkanlığYnın Gorev ve Yetkılen
Hakkında Yasa ıle Başbakanhk'a
bağh bır kuruluş durumuna getınlı-
yor, ancak bu durum da demokrat bır
devlet orgutlenmesıne aykın gorulu-
yor kı 30 Mayıs 1949 gun ve 5398 sayıh
Mıllı Savunma BakanhğYnın Kuruluş
ve Gorevlen Yasası çıkanlarak Genel-
kurmay Başkanhğı bu bakanhğın ıçın-
de bır orgut konumuna getınlerek bu
kata çağdaş bıleşenlen uyduruluyor
Goruluyor kı otuz yıl ıçınde bu kuru-
luş, rejım demokratıkleştıkçe demok-
ratık bıleşenlere gore behrlenıyor Ne
zaman kı 27 Mayıs 1960 oluyor, 1961
Anayasası ıle bu yuce katın bıleşenlen
demokrasıye aykın bıçımde değıştınh-
yor Bunda Adnan Menderes"ın ordu-
yu kuçumseyen soz ve davranışlan ıle
onun goreve getırdığı başkanlardan
Nun Yamut ve İsmaıl Hakkı Tuna-
boylu'nun Demokrat Partı'den mıllet-
vekıh olarak orduyu pohükaya sok-
malannın ve son başkan Erdelhun un
becenksızhğının (dırayetsızhğının) et-
kılen olmuştur 1924 Anayasası'nın
40 maddesınde ozel bır yasa ıle kuru-
lacağı bıldınlen Genelkurmay Baş-
kanhğı, 1961 Anayasasfyla Başba-
kanhk'a bağh bır kuruluş olarak açı-
kça behrtılıyor ve bu duzenleme 1982
Anayasası ıçınde de korunuyor Ada-
let Partısı TBMM Grubu, 5398 sayıh
yasayı anayasaya aykın dıye. ıptalı
ıçın Anayasa Mahkemesı'ne getınyor
vebumahkemede 1963 67 E, 1966' 19
sayıh kararla yasayı ıptal edıyor Boy-
lece AP bır kez daha demokrasıye
ınanmadığıru gostenyor Çunku ıptal
ettırdığı yasa, Genelkurmay katını
1949'da demokraük bıleşenlenne ka-
vuşturan yasaydı Çoğu kımse AP'nın
bu çehşkısıru bılmedığınden değınıp
geçmek durumundayım Bu koşe,
uzun yorumaelvenşh değıldır Anaya-
sa Mahkemesf nm bu karanndan son-
ra 31 Temmuz 1970 gunu 1324 sayıh
Genelkurmay ve 1325 sayılı Mıllı Sa-
vunma Bakanhğı yasalan çıkanldı
Bugunse 27 Temmuz 1967 gun ve 926
sayıh Turk Sılahlı Kuvvetlen Personel
Yasası ıle ordunun tum ıhşkılen du-
zenlenmış durumdadır Ancak bu
yasa sureklı değıştınlerek bugunlere
gehnmıştır
Sonuc: Genelkurma> Başkanhğı.
Sılahlı Kuvvetler'ın banştakı en bu-
yuk komutanhğı olarak taktık, teknik.
lojıstik ve otekı etkınlıklen yurutmek-
le gorevlı en buyuk asken karargâhtır
Bu tanımlamadan ne denh etkın bır
kat olduğu anlaşıhr Nıtekım goreve
getınlen her genelkurmay başkanının
durumu gazetelerde bınncı sırada ha-
ber konusu olmuştur Genelkurmay
başkanhğı yapan kışılenn her bın so-
>adlanna gore buyuk sozluklerde
(ansıklopedılerde) tanıtılmaktadır
1960-1989 arası neredeyse otuz yıl
cumhurbaşkanhğına hep genelkur-
may başkanlan duşunulmuştur El-
bette bunda 27 Mayıs, 12 Mart ve 12
Eylul olaylannın azımsanmayacak et-
kısı olmuştur Ancak gerçek etkı polı-
ükacılann çağdaş ve demokrat olama-
malanndan gelmektedır Nıtekım bu
katı kamuoyunda olumsuz yonde en
çok AP ırdeledığı halde, 1963'te ustun-
den sılemeyeceğı bır utanç ıçıne gır-
mıştır Sıyasetçıler. asker gıbı kararh
davranacağına ıkıyuzlu davranmışlar,
halk onunde orduyu eleşünp saygınhk
arttırmaya kalkmışlar, ama. ellennde
guç varken genelkurmay başkanının
bıleşenlennı demokrat bır değışıkhğe
bağlı tutamamışlardır 1945 yılında
başlatılan "Orduya TBMM'nin şük-
ran ve selamlarını sunma" uygulaması
ılk olarak Hasan Saka'nın başbakanlı-
ğı sırasında, 1948'de bırakılmış, ama
1949 yılında yıne başlatılmıştır DP
donemınde 1952 yıh dışında bu, ger-
çek nıtemıyle 'yağcılık' surdurulmuş-
tur, 1970 yıhna gelınceye dek 1970-
1980 yıllan arasında Kıbns Banş Eyle-
mı gıbı onurlandıncı bır başan da ol-
duğu halde Mıllet Meclısı boyle karar-
lar almamış (xx), ne yazık kı Cumhun-
yet Svnatosu 1965 yılında başlattığı
bu. orduya saygı sunma yaranmışhğı-
nı kapaühncaya dek surdurmuştur
Bır de Fevzı Çakmak'ın mareşal ola-
rak genelkurmay başkanhğıru yapma-
sı nedenıyle kımı mılletvekıllen bu
kata çıkanı mareşal gormek ısteyerek
TBMM'ye "Gendkurmav başkanlan-
nın mareşalliğe vükseltilmesine" ılışkın
yasa onensı vermışlerdır Ancak
TBMM'nin sağduyusu, bu önenyı 28
Kasım 1947 gunu gen çevırmıştır Bu
kata neresınden yaklaşsak yucehğını
gormekteyız Ne var kı bu arada olu-
şan goruntu, demokraük değıldır
Hıçbır çağdaş demokraük ulkede ge-
nelkurmay başkanı bıleşenlen. bu kaü
savunma bakanının onune geçıremez
(xxx) O halde yapılacak ış, 1949 yılın-
dakı 5398 sayılı yasanın ozdeşını çıka-
rarak burayı devlet ıçınde doğru ko-
numlandırmaktır Boyle bır konum-
landımıa ıle bu katın onuruna golge
duşmez Ama bugunku konumlandır-
ma ıle demokrasımız açıkça golgelen-
mektedır
(x) 429 sayılı >asa ıle (Şer ı>e Evkaf ve Erkan ı
Hirbıye ı limumıve Vekıllığı nın ilgjyna Daır Ka
ııunl
<xx) 21 n
1974 gunu T B M M Bırleşık Toplanüs
"ordmu MktHr" karan dlmıştır
(xxxl Ömeğın Frinsa Anayasası nda "gendkur-
ma> başkjnT devışı bılc go,mc7
ARADA BIR
SADtYE AKAYEmeklı Yazın Öğretmenı
İzmip'e Giden Yol
Ağustos sıcaklarında ulkem bunalırken, canım or-
manlarımız yanıp yanıp kul olurken ıçımı yakan bır oz-
Iemle72yıl oncekı ağustos ayını duşundum Ordularımı-
zın, ulusumuzun bın bır yokluğa karşın yurdu kurtarmak
ıçın canlarını dışlerıne takarak savaştıkları 1922 Ağus-
tosu'nu ve Kurtuluş Savaşımızın yuce komutanı Ata-
türk'u'
Sakarya Savaşı ndaordusuna, "Hattı mudafaa yoktur
Sathı mudafaa vardır O satıh butun vatandır Vatanın
her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk
olunamaz" buyruğunu verıp kırık kaburgalarının acısına
aldırmayarak yonettığı, 22 aun, 22 gece suren bu sava-
şın kazanılması, kurtuluşa,Tzmıregıdenyoldabırkoca-
man adımdır Bu kocaman adımı atan kahramanın unu-
tulmaz buyruğu yıllar sonra Çın'de Mareşal Çan-Kay-
Şek tarafından "Hattı mudafaa yoktur Sathı mudafaa
vardır" dıye yınelenecektır
Sakarya Meydan Savaşı Batı dunyasının uzerımıze
saldırttığı Yunan ordusuna oyle buyuk bır tokat oldu kı,
kıpırdayamaz hale geldı Ankara Buyuk Mıllet Meclısı de
Mustafa Kemal e 'Mareşal' rutbesı ıle 'Gazı' unvanını
verdı Anadolu'ya geçtığınde Istanbul'dakı padışahın
rutbelennı uzerınden fırlatıp atmış olan Mustafa Kemal,
ulusal meclısın kararıyla mesleğının en ustun rutbesıne
ve unvanına kavuşmuştu boylece
Oysa rutbe ve unvan gıbı şeylerın onun gozunde hıç
onemı yoktu O Turk ulusunun bır bıreyı olmakla ovun-
duğunu, " yalnız mılletın şefkat ve cıvanmertlığme
guvenerek ve onun bıtmez feyz ve kudret membaından
ılham ve kuvvet alarak vıcdanı vazıfemıze devam ettık'
dıyerek belırtmıştı Işte o, bu ınanç ve guvenle başladığı
ışierın hepsınde başarıya ulaşmıştır
Sakarya Savaşı'nın kazanılmasından sonra o gunle-
rın en kotu koşulları, yoklukları, yoksunlukları ıçınde bu-
lunurken duşmanı tum yurdumuzdan çıkarıp atmak
yolunda bır buyuk atılımın hazırlığını yapmaya başladı
Sakarya da yenılen duşman Afyon - Kutahya çızgısıne
çekılıp burayı lyıce guçlendırmek (tahkım) ıçın elınden
gelen her şeyı yapmıştı öylesıne guçlu bır karşı koyma
çızgısı ortaya çıkmıştı kı, oradakı çalışmaların sonucunu
goren bır Ingılız kurmayı, "Turklerbumevzılendortbeş
ayda ele geçırebılırlerse bır gunde ele geçırdıklerını ıle-
rı surebılırler" demış
Duşmanın bu guçlu hazırlığına karşı sırtındacephane
taşıyan, ordumuza araç-gereç goturebılmek ıçın kağnı-
sına okuzu bulunmadığı ıçın ıneğını koşmuş olan ıhtıyar-
lar, kadınlar, çocuklar, her zorluğa goğus gererek ulusal
savaş hazırlığına katkıda bulunuyorlardı Bunlar, asker-
de, savaşın ıçınde bulunan oğullan, kocaları, babaları
yenne yurdun kurtuluşu ıçın hızmet etmeye koşan adsız
yığıtlerdı Bır yandan da Inebolu - Ankara arasında halk
sırtında cephane taşınıyordu durmadan
Tum bunlar, Kurtuluş Savaşımızın hangı koşullar ıçın-
de kazanıldığını, Izmır'e gıden yol un 26 Ağustos -9 Eylul
1922 arasındakı gunlerde ne denlı uzun guçluklerle do-
lu, tehlıkelı olduğunu kanıtlamaktadır Bu uzun, ama
sonu çok onurlu yolu aşanlar, Başkomutan'ın ınançla
muştuladığı utkuya (zafere) ulaşanlar bu halk ordusu,
ulus ordusu, ulusal guç (Kuvayı Mıllıye) ıdı
Bu izmır e doğru yuruyuşte ordularımızın durmadan
ılerleyışı, Batı devletlerını telaşlandırmış Konsolosları
aracılığıyla Mustafa Kemal ıle goruşme ısteğınde bulun-
muşlar Onlara, 9 Eylul'de W/f'te"dıyeyanıtvermış O,
buyuk 'Soy/ev'ınde bundan soz edışını nasıl da guzel
noktalamaktadır "Fılhakıka ben, dedığım gun, Nıf'te
ıdım Ama mulakat ısteyenler orada yoktu Çunku ordu-
muz izmır rıhtımına ulaşmıştı "
İzmır e varan yolun ılerısınde, kurulan devletımız,
cumhurıyetımız ve tum devrımlerımız vardır Hepsının
uzerıne tıtreyerek, onları yalnızca korumakla kalmayıp
daha ılerıye goturerek İzmır yolunda can verenlere, o
yolu açan buyuk Başkomutan'a borcumuzu odemekzo-
rundayız
SATILIK
Renault-9 Broadvvay - Otomatık, 0 km'de
Muracaat 2789271
Ruhsağhğı
Kendını mesut etmek ıçın herkesı zorlayan ve her şeyın kendısı ıçın
ohnasını ısteyen egoıst ınsan da normal bır ruh yapısına sahıp
olamayacağı gıbı, kendısını unutup başkalannı mesutetmek ıçın
çırpınarak heder olan ınsan da normal değıldır
Dr. METE TAN Eski Sağlık Bakanı
T
ıp bıhmı vucudumuzun has-
talıklan ve bunlann ıyıleşü-
nlmesı yollan ıle uğraşır Ko-
ruyucu tıp ıse bu hastahk-
lann nasıl onlenebıleceğını
araştınr ve uygular Tıpkıvu-
cudun sağlık ve hastahklannda olduğu gıbı
ruh sağlığımız ve hastahklanyla da uğra-
şan ıkı bılgı kolu vardır Bunlardan ruh
hastahklanna sebep semptom çeşıtlen ve
tedavısı ıle uğraşanına psıkıyatn, bu hasta-
hklan husule gelmeden onleme yollannı
gosteren tatbıkı bılgı koluna da khnık psı-
kolojı veya ruh sağhğı bılgısı denıhnekte-
dır
Vucut sağhğı ve hastahklannda olduğu
gıbı ruh sağhğı ve hastalıklannı da kesın
olarak bırbınnden ayırt eden bır sınır yok-
tur Başka bır deyışle, ruh sağhğırun, tam
sağhkla başlayarak basamak basamak ruh
hastahklanna kadar gıden çeşıth derecelen
vardır Yanı, bırçok ınsan ruh hastası de-
necek durumda değıldır Ruhen tamamen
sağlam ınsanlar arasında yaşarlar
Bununla beraber bu ınsanlar kışıhk ve
karakterlenndekı bozukluklar yuzunden
etrafındakılerle geçınemezler, meslek ha-
yatlanna uyamazlar, aıle kurabılmekte
guçluk çekerler, kurduklan yuvalarda
ahenk bulunmaz Kısacası. etrafındakı ın-
sanlarla ve kendı benhklenyle banş ıçınde
değıldırler
Aramızda oyle ınsanlar vardır kı çızgıh
yerlerden geçerken mutlaka o çızgılere bas-
mamak ıhtıyaanı duyarlar Bu hareket on-
lara gore zorunludur Ashnda kendı ya-
rattıklan bu kaıdeyı bozmamaya çok dık-
kat ederler Gıttıklen yerde eşyalan sayar-
lar, yolda gıderken otomobıl plakalannı
okurlar ve manasız şeyler toplayarak ko-
leksıyonculuk yaparlar Acaba bu ınsanlar
nıçın bır kural ıcat edıyorlar ve sonra da bu
kurala kendılennı bırer gonullu esır gıbı
bağlıyorlar
9
Işın ganbı, bu duzen ve kaıde
ıcatçılan bunlan yapmaktan da şıkayetçı-
dırler Bıkkın ve bezgındırler. ama yıne de
bu kaıdelere nayetsızhk edemezler Içlenn-
den bır kuvvet onlan zorla ıter Aklın ve
mantığın dışında kalan bu zorlamalar hep
şuur altırun bır manfetıdır Ne turlu eğıtım.
ne turlu bır tesır ıçımızden bınlercesını bu
hale getırmıştır, bıhnmez Bılınen bır şey
varsa, bunlann kışılığı gelıştıren eğıümle
sıkı sıkıya ılgısı olduğudur
Son olarak şu akıl dışı korkulan ıncele-
yehm Şımşek çaküğı zaman kacacak dehk
arayan, başını masanın veya kanapenın al-
üna sokan. munevver ve hatta fızığı çok ıyı
bılen bır ınsanın korkusunu duşunehm,
acaba bu ınsan boylece neyı hallettığını
sanmaktadır
0
Ya şu mınnacık bocekler-
den. kurtlardan korkan kocaman ınsanJa-
ra ne dersınız
9
Mesala bır orumceğın ya-
nında koskoca bır ınsan duşununuz kı bu
ınsanın dızlennın bağı çozulmuş, orumce-
ğe bakarak tırtır tıtremektedır Kım bılır
bu kuçucuk varhklar, bu kışılenn bıhnç al-
ünda hangı menfı eğıtım tarzını temsıl et-
mektedır9
Evet, fobi' dedığımız bu akıl dışı korku-
lar çok çeşıthdır Nıçın bazılanmız gerçek-
ten zıyade duşu, bır şeyın ashndan onun
hasretını terah edenz Butun bunlar ne-
den9
Bunlann nedenlennı araştırmak, şup-
hesız, bır uzmanhk ışı olup psıkanahstlenn
bıleceğı şeylerdır Ama bunlann nasıl mey-
dana geldıklen malûmdur Butun bunlan
husule geüren sebepler bu kışılenn çocuk-
luk yıllannda karşılaştıklan şu veya bu et-
kenlerdır O halde, ruh sağhğı ıle eğıtım
arasında sebep-neüce gıbı bır munasebet
mevcuttur O halde ruh sağhğı nedır9
'Ruh sağlığı, aklın ilkelerini takip ederek
haz prensibinden gerceklik prensibine ulaş-
mak yolu ile mesut olmak ve mesut etmek-
tir.'(Ş.Selçııkoğlu)
Mesela bır temızlık manyağını ele alahm,
bu manyak, ehnı mutemadıyen yıkar. bu-
nun mantıkı bır sebebı yoktur Aklı ıle elle-
nnı devamlı yıkamaması lazım geldığıru bı-
lır Demek kı bu ınsan aklın ılkelennden
aynlmıştır Daha açık bır deyışle, akıl ve
duygu ıkızleşmış veçatışma hahndedır Fa-
kat galıp gelen, kayndğını bılınçaltından
alan ellenru yıkama duygusudur
Şımdı de tanftekı haz prensibinden ger-
çekhk prensibine gehneyı duşunehm Her
canlı varlık gıbı ınsan da haz arar, fakat
hazza ulaşabılmek ıçın bırtakım gerçeklen
ve gerçeğın şartlannı tanımak ve bunlara
katlanmak lazımdır Buna katlanamayan
fert, katlanamadığı nıspette ruh sağhğını
kaybeder
Gerçeklerden kaçar, bedava bır haz te-
mın eden hayallere sığınır Hayal âlemınde
> aşadıktan sonra gerçeğe donmek normal-
se de çok fazla hayal âlemınde kalmak bıraz
hastahğa delalet eder Hayallennden gerçe-
ğı donemeyıp bayal âlemınde yaşamak ıse
delıhkür Yanı hayallen yaşarken bıleü gı-
dış-gehş almaya çok dıkkat etmehdır Yok-
sa gerçek dunya, yennı, haz ve hayal dun-
yasına terk eder
Ruh sağlığı tanfinde, bır de mesut olmak
vardır Mesut olmak kâfı değıldır Mesela.
kendını \apol\on zanneden ve boylehkle
gerçeklerden kaçarak hayal âlemıyle yaşanü
kuran ınsan, mesuttur, ama, etrafındakı-
ler, aılesı ve yakınlan mesut değıllerdır Bu-
nunla beraber kendını mesut etmek ıçın
herkesı zorlayan ve her şeyın kendısı ıçın
olmasını ısteyen egoıst ınsan da normal bır
ruh yapısına sahıp olamayacağı gıbı, ken-
dısını unutup başkalannı mesut etmek ıçın
çırpınarak heder olan ınsan da normal de-
ğıldır
O halde ınsanın kendıne bır saadet dun-
yası yaratması, bu dunyayı başkalan ıle
paylaşması en ulvı yaşantılardan bın olsa
gerektır Onun ıçın 'Kendim için yaşamaz-
sam yaşadığımı nasıl anlarun? Başkaları
ıçın Yaşamazsam ınsan olduğumu nasıl anla-
rım?" deyışı bır gerçeğı aksettırmektedır
Belkı de bu nokta, ruh sağlığı prensıbının
duğum noktası olarak kalacaktır
PENCERE
TARHŞMA
Orman ve kültür•^B> -—-azınınbaşlığı
^ ^ f bırçok ınsan
% / tarafından
^f yadırganabıhr
• 'Ormanla
-JL. kültürün ne ilgisi
var' dıye duşunenler olacaktır
Oysa tum hareketlenmızın
olumlu veya olumsuz yanını
kulturetkılemektedır Bugun
ulkemızın ıçınde bulunduğu
kargaşanın temehnde
kultursuzluğun, kulturdekı
yozlaşmanın olduğunu herkes
bıhnektedır Kulturun
yerleşmesı zaman ve ortam
ıster Kulturu kısa surede her
ortamda yerleşürmek olanağı
yoktur Paraodunçahnır,
ekonomı duzelülebıhr, ancak
kultur odunç ahnamaz ve
transferedılemez Kultur,
ulkelenn tanhınden gelen
coğrafyasında şekıllenen
bınkımın gunumüzde ortaya
çıkmasıdır
Maalesefkulturumuzde
ormanın yennın ohnadığı,
yakacak odun, yapacak ev ve
ınşaat malzemesı dışında
ormanı duşunmedığımız
ortada±r Ormanla ıçıçe
yaşamayı, ormanda gezmeyı
dınlenmeyı bıhnedığımız gıbı
ormanda gunu bırhk de olsa
pıknık yapmayı da
bıhnedığımız, son yangınlarla
ortaya çıku Açıkçasıbır
dınlenme kulturunden yoksun
olduğumuz, toplumumuzun
ormanda, doğada, yaylada bır
taül duşunemedığı gıbı, tatıh
sıcak bır yerden sıcak bır denız
kenanna kaçmak olarak
algıladığı goruluyor
Bınlerce tanm muhendısmın
boş gezdığı, bır o kadanrun da
kent merkezlennde meslekJen
ıle ılgısı olmayan konularda
çahşıyor gorunduğu
ulkemızde, tanmda hamle
yapıldığını soyledığımız 1950'h
yıllardan ben "anız jakma"nın
toprağa, urune zaran olduğunu
oğretememek, kultur
noksanhğından ılen gehnıyor
mu
9
Buyuk rant geüren ozelhkle
İstanbul gıbı buyuk kentlenn
yakınındakı onnanhk alanlann
korunamaması, devletın
mahnın halkın mah olduğunu
kav rayamamamız bır
kultursuzluk değıl mıdır9
Yıllarca, başta ormanhk
alanlar ohnak uzere Hazıne
arazılenne gecekondu
yapıhnası teşvık edıldı. populıst
pohtıka olarak değerlendınldı
Bu alanlar toplumun mah değıl
mı9
Neden sahıp çıkılmaz,
çıkılamaz
9
Ormanına sahıp çıkan,
arazısıne gecekondu
kondurmayan ulkelenn
toplumsal kulturu ozumsemış,
bıreyselhkten toplumsalhğa,
aşırethkten ulus olma bıhncıne
varan toplumlar olduğunu
gormek lazım Bır ulusun tanhı
ıle ovunmek yanında
coğrafyası ıle de ovunmesı
gerektığını unutmamak
gerekır Işte İsraıl, yoktan var
etüğı topraklan, ışte Hollanda
denızı doldurarak kazandığı
karasal coğrafyası ıle
ovunmektedır
1993 yılında yakılan (yanan
değıl) ormanlann beşte bın
istanbul Orman Bolge
Mudurluğu sınırlan ıçensınde
olup bu oranın 1994 yılında
daha da artacağı
anlaşıhnaktadır İstanbul'da
yakılan orman alanlan, orman
sının dışına çıkanlan alanlar
1980 yılından bugune
ıncelenmeh, kımlenn ehnde
olduğu kamuoyuna
açıklanmahdır
YangınJann teror orgutünce
çıkanldığı savlan da var Bu
orgut nasıl bır orgût kı
mucadele etüğmı soyledığı
halkının ormanını yakabıhyor9
Turkun, Kurdun ormanı ayn
mı9
Baü Anadolu'da Yunan
ordulannın çekıhrken
ormanlan yaktığını tanhten
oğrenıyoruz Erzurum, Kars
ışgallennden sonra Rus
ordulan dahı Sankamış, Gole
ormanlannı yakmamışü
Ormanlan yakanlar, tahnp
edenler, ışgal edenler bılsınler kı
vatanlanna ıhanet edıyor, aynı
zamanda ınsanhk suçu
ışhy orlar ve bugun olmaz ıse
yann tanh onunde yargılanıp
cezalannı goreceklerdır
ÖNERDEMİREL
Orman Yük. Müh.
Uçtu Uçtu OyunuL
Bombayı koyarsın, saatını ayarlarsın, zamanı geldı-
ğınde patlar
Booooom1
Bın uçar
Uçtu uçtu kım uçtu9
Kuş uçtu
Kuş uçar
Uçtu uçtu kım uçtu7
Bahriye Üçok uçtu
Uçok uçar
Uçtu uçtu kım uçtu?
Uğur uçtu
Uğur uçar
Uçtu uçtu kım uçtu9
Toktamış uçtu
Toktamış uçmaz
Neden uçmaz sevgılı Toktamış9
Bedenı okkalı oldu-
ğundan mı9
Sevgılı Uğur da epey kıloluydu Pekı neden
uçmaz9
Bombayı yanlış kurduklarından mı9
Belkı<
Başka neden uçmaz9
örgutun acemılığınden mı9
Olabı-
lır Ya da orgutun yalnız gozdağı vermek ıstemesı mı
olayı bu sınırda tuttu9
Kımbılır9
Toktamış'ı oldurmenın
bardağı taşıran son damla olabıleceğım mı duşunduler9
Bılmece bıldırmece, dıl ustunde kaydırmaca
Eveleme develeme devekuşu kovalama, mısk u
amber, çengı çember
Olasılıkların bını bır paradır yıllardır yınelenen teker-
lemelerın yarattığı kafa kargaşasının ızduşumu polısı de
neden şaşkına çevırmesın1
Yukardan 'ıyı saatte olsun-
lar ın bır telefonu da yeterlıdır Emnıyet'ın şu ya da bu
yorungede hızaya gelmesı ıçın'
Anlaşılıyor kı Uğur un katıllerı bulunamayacak, Tokta-
mış'a suıkast olayı kuçultulecek, emır bılınmeyen bır
yerden
Polısı eleştırdığımı sanmayın1
Çunku ben de polıs
koruması altındayım, Emnıyet ın uyarısı, MİT ın goster-
gesı, gazete yonetımının baskısı uzun yıllardan ben su-
regelen dırencımı kırdı, uzerınıze afıyet korumaya alın-
dım, korumaya alınmak demek, her yere mevcutlu
gıdıp gelmek demek
Eh, bu durumdakı bır kışının polısı eleştırmesı enayılı-
ğındanıskası sayılır
Ama gerçek gerçektır
1960'ların son yıllannda unıversıtede gençlık olayları
başladığı zaman kımsenın burnunun ucu kanamıyordu,
yaklaşık 30 solcu oğrencı onderı oldurulup de tumunun
"faılı meçhul kalınca gençlık sılahlanmaya ıtıldı, bırılerı
"ıtı kurda kırdırmak ' sıyasetını ızleyecek kadar solcu
duşmanıydı ve devlet ıçındekı devlet ı elınde tutuyor-
du Pekı, devlet ıçındekı devlet gucunu devlet terorunde
kullananlar bır gun olup da terorun Turkıye yı bolmek
ısteyenlerle şerıatçıların en etkılı sılahına donuşeceğını
hesap etmışler mıydı
9
Devlet adamlığı ılerıyı gormektır
Burnunun ucunu gorebılen kaç kışı
9
Polısı kıt akıllarınm kısır sıyasetlerıne alet edenler ul-
keye buyuk kotuluk ettıler bugun de edıyorlar, bu ış
boyle gıderse, yann ya da oburgun ıkıye bolunmuş
Anadolu şerıatçıların fınk attıkları bır Ortadoğu ulkesıne
donuşur
Donuşur mu
9
Anadolu halkı çağdaş yaşamın kokusunu bır kez gen-
zıne çektı mı çekmedı mı
9
Halkın ıstencı son sozu soyleyecek'
Sıyasal partılerın ufalanıp bolunmuşluğu lıderlerın
yetersızlığı medya aldatmacası bugun ıçın halkı şaşkın-
laştırmaktadır
Ama bu sure geçıcıdır
Anadolu halkı, yaşamını şerıata, yurdunu boluculere
teslım etmeyecek
ANMA
Hocam ve değerlı eşım, babamız, bılım ve
sanatın ozden yolculanndan, erdemlı
yaşamını ülkulen ıçınde sürduren,
ATATÜRKÇÜ
Prof. Dr. EM İN
FAİK ÜSTÜN'Ü
aramızdan aynlışının 21. yılında sevdıklen,
dostlan ve öğrencılen, tümümüz anıyoruz.
EŞİ: Prof. Dr. ESİN EMİN ÜSTÜN ve
ÇOCUKLARI
Aydınlık| ^ ^ HARALIK HABER YOFIUM OERGISI
24 yıl ABD'de öğretim üyeliği yapan
Irtan Erdoğan anlatıyor:
Sefalet ülkesi Amerika!
Uyuşturucu ılkokullarda 5 mılyon Amenkalı sokaklarda
yatıyor Her on beş sanıyede bır cınayet Her uç dakıkada
br kadının ırzına geçılıyof Her yıl bır mıtyondan fazla çocuk
hunharca dovuluyor bır o kadar da olduruluyor Amenka da
unıversıte okumanın bedelı 17 bın dolar Amenkah ne okur
ne seyreder ne tartışır
9
Bütün tantana 8.maddeye makyaj için
Hukumetın duşunce ozgurtugu şovu Avrupa Konseyı ıçın
Prof Bulent Tanor ve Prof Çetın Ozek duşunceyı sınırla
mayı esas olan bır çalışmada ve MGK nın denetımınde
gorev almayı reddettıklennı açıklayıp "Duşunce Ozguriuğu
Komısyony'ndan çekıldıler
Haftanın konuğu Dr Marıa Sotıropoulou
Yunanistan'da milliyetçi akımlar
güçleniyor'
Yunanıstan Banş Hareketı nden Dr Sotıropoulou dergımız
aracılığıyla Turkıye halkına şoyle seslendı "Bız kardeşız
Çok ortak yonlerımız var Hıç kınsenın ayrılık noktalanmızı
somurmesıne ızın vermemelıyız Inanıyoaım kı halklarımız
sonsuza dek hep banş ıçınde yaşayacaklar
Sınema Sanatçısı Nur Surer
Ihanete ugrayan Yılmaz Guney ve sınemamızdan geç«n
Şarlo Erkan Yücel
Turk Iş ten yıne eyiemsızlık komıtesı
Zonguldak Başbakan'la görüfecek
BUGUN VE HER CUMARTESİ BAYILERDE