27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurlyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel'Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya # Yazıişleri Müdürlen ıbrahim'YıJdız (Sorumlu), Dinç Tavanç # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser # DışHaberler ErgunBalcıO Istıhbarat YalçınÇakır # Ekonomı Bülent kı/anlık # Rad>o-TV Uvgar Eremektar 0 Kültur Handan Şenköken # Spor. Abdölkadir Yücelman # Yurt Haberler Mehmet Saraç # Makaleler Sami Karaören 9 Çevın Sevfettin Turban # Duzeltme Abdullah Yaacı 9 Yayın Kurulu. Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tavanç. lbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Muslafa Balbav. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 9 Haber Müdürü. Doğan Akın Atatürk Bulvan N'o 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Teleks: 42344. Faks 419502^ 9 lzmırTemsılcısı SerdarKızık,H.Zı>aBK. 1352 S 2 3Tci 4411220 Teleks-52359, Faks 4419117 9 Adana Temsılcist Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119S.No! Kafl. Tel-3522550, Teleks. 62155, Faks 35225709 Müessese Müdürü Erol Erkut 9 Koordınator \hmet Korulsan 9 Muhasebe BüientVener9ldare Hüseyin Gürer 9 Işletme Önder Çelik 9 Bıİgı- Işlem Nail tnal 9 Bılgısavar Sıstem Mürüvet Çiler 9 Reklam Rcha Işıtman Yayunlavaa ve Basan: Yenı Gün Habcr Ajansı. Basın ve Yaymcılık A Ş Türkocajı cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Teleks 22246. Faks (0 212)513 85 95 10EYLÜL1994 İmsak: 5 04 Güneş: 6.32 Öğle 13.06 Ikindr 16.41 Akşam 19.30 Yatsı: 20.52 İzmir'in kurtuluşu • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)- İzmir'in kurtuluşunun 72. yıldönümü törenlerlekutlandı. Sabah Kadifekale'den top aüşlanyla başlayan kurtuluş törenlerinde, saat 08.45'te Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu.Saatl0.30'da Konak AJanı'nda çok sayıda yurttaşın coşkuyla izlediği geçitte, süvarilerin temsilı olarak İzmir'e girişi ve Hükümet Konağı gönderine bayrak çekilmesi canlandınldı. Türk profesörün buhışu • NEWYORK(AA>- Amerikan Connecticut Üniversitesi öğretim görevlilerinden Türk profesör Nejat Olgaç, helikopter, uçak. denizaltılann yanı sıra asansör ve hatta-yüksek binalann korkulu rüyası olan titreşimlen ortadan kaldıran yeni bir sistem geliştirdi. Buluşunun. asma kcprülerden havacıhk sanayiine kadar her alanda kullanılabileceğini ifadeeden Olgaç. sistem sayesinde savaş uçaklanndaki titreşimın yok edildiğini ve aülacak fiizelerin hedefe daha sağhkh biçimde isabet edeceklerini vurguladı. Anti nükleer hafta • tstanbul Haber Servisi- Anti Nükleer Platformu"nun birdizi etkinliklerle gerçekleşüreceği Anti Nükleer Hafta 3-9 ekim tarihleri arasında yapılacak. Platformun İstanbul Grubu'nun düzenleyeceği etkinliklere kaülmak isteyenlerin 15 eylül günü. Galatasaray Başağa Çeşmesi 17 numaralı adrese şahsen başvurarak ya da 245 02 09 numaralı telefonlardan bilgi alabilecekleri bildirildi. Ressamlardan resimli protesto • BURSA(AA)-Çoban Ressam Süleyman Şahin ile Bayram Saltabaş, nükJeer santrallan resim yaparak protesto edecek. Dünyada nükJeer santrallann kapatılmasının ve termik santrallann da kontrol altına alınması ya da tamamen kapatılmasının dünya ve insanhğın geleceğj açısından büyük önem taşıdığını behrten Çoban Ressam ve Saltabaş, canlılann daha fazla zarar görmesini istemediklerini söylediler. Ressamlar. bu amaçla 11 eylül pazar günü Bursa Ressamlar SokağYnda nükleer ve termik santrallann zararlannı yansıtan resimler yaparak protesto eyleminde bulunacaklanm bildirdiler. Milli Eğitim Bakanlığıile özelyayınevi kitaplan arasındayüzde 50 farkvar Kitapfiyatlarmdauçurum • Okullarda ders kitaplannın belirlenmesi amacıyla oluşturulan komisyonlann seçimini yaptığı özel yayınevlerine ait kitaplara 1994-1995 öğretim yılında yapılan zamlar, velileri güç durumdabıraktı. İstanbul Haber Senisi - Kitap fıyatlanna yapılan zam. Milli Eğitim Bakanlığı ile özel yayınev- leri kitaplan arasında uçurum ya- rattı. özel yayınevlennin kıtap- lanna yapılan yüzde 99 oranı- ndaki zammın ardından. ba- kanlık kitaplannda bu oranın yüzde 60'larda tutulması ve yüz- de 20 indirimli satılması, özel ve resmi ders kitaplan arasında yüz- de 50'lik fark meydana getirdi. Okullarda ders kitaplannın be- lirlenmesi amacıyla oluşturulan komisyonlann 1994-1995 öğre- tim yüında okutulacak kitaplan zamlardan önce seçmesiyse veli- leri güç durumda bıraktı. Birçok okulun özel yayınevlerinin ki- tabını seçmesi nedenıyle pahab kitap almak zorunda kalan veli- ler, "Bu dengesizliğe bir çözüm bulunmalı. Kitap fıyatlan arası- nda yan yanya fark var. Devletin kitaplan özel khapiann yansı fî- yatına satılıyor. Çoctıklanmızın gjttiği okullar deviet kitaplannı seçselerdi bize bu kadar mali bir yük olmazdı. özel yayınevlerinûı kitaplan da daha ucuz satılmab" diye konuştular. Özel yayınevlerinin çıkardıgı İstanbul Haber Senisi - Velilerin umudu. Anadolu, Fen ve 'süper' liselerde. Velilerin baskısıyla bu okullann sayısı her yıl arttınhyor. Uygulamasına 28 okulda başlanan yabancı dil ağırlıklı 'süper lise' sayısı, üç yılda 230'a ulaştı. Sayının bu ka- dar hızlı artması, kaliteden kuşku duyulmasına yol açıyor. Velilerin en büyük umudu, çocuklannın bir Anadolu lisesi kazanarak 'yaşamlannı kurtarmasr. Ama bu, Anadolu lisele- rinin sayısının son beş yılda 135'ten 310'a çıkanlmasına rağ- men o kadar kolay değıl. Bu yıl Anadolu liseleri sınavına gi- ren 300 bine yakın öğrendden ancak 30 bini başanlı oldu. Özel okullar. öncelikle yüksek ücretleri nedeniyle zaten küçük bir kesimin ilgi alanı olduğu için bu 30 bının ıçıne gınlemeyince. seçenek- Ier iyice azalıyor. Anne-babalar. 'çocuğum yabancı dil öğren- sin, 40 kişilik sınıfta okusun' ısteğiyle kamuoyunda 'süper lise' diye bilinen yabancı dil ağırlıklı okullara yöneliyorlar.. Velıler. 'daha çok açılsın, bizün çocuklarımız da süper okul- larda okusun' derken. egi timciler bu artıştan kay gı duyuy or. Gerekli altyapıya sahip olmayan okullann da 'süper' kap- samma alınabileceğinden, bunun da eğitim kalitesinı düşür- mesinden kuşku duyuluyor. Uygulamasına 14 okulla başla- nan fen liseleri ise beşinci öğretim yılında 26'ya ulaştı. süper artıs İstanbul Haber Senisi - İstanbul'daki ilk ve orta dereceü okullann yöneticileri, Türkiye'dekı eğitim sistemini eleştırdi. Öğrenci sayısının fazlalığından, devletin eğitime ayırdığı ödeneğın yetersizliğinden. öğretim programlannın öğrencıyı geleceğe hazırlayamamasından yakınan eğitimciler, devletin eğitim sisteminde köklü reformlar yapması gerektiğini vur- guladılar; öğrencileri ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirecek bir eğitim sistemi oluşturulmasının zorunlu- luğun'a dikkat çektiler.Bilinen nedenlerle adının açıklan- masını istemeyen birokul yöneticisi. eğitim sisteminin öğren- cıyi ezber- ciliğe yö- nelttiğini belirterek. "Müfredat ayrıntılara gereğinden fazla yer veriyor. Dolayısıyla öğrencinin kafasını karıştınyor" dedı. Moda Lisesi Müdürü Çetin Çelebi, öğretim programını "ez- bere dayalı, uygulamadan uzak" diye nitelendirerek. Ders Geç- me ve Kredi Sistemi'nin de Türkiye'nin eğitim yapısına uy gun olmadığını öne sürdü. Bir özel okul yöneticisi ise eğitim ve öğ- retimin yeniden yapılandınlmasını isteyerek. "Bunun için iller- de komisyonlar oluşturulabilir. Okullar taraflı ve kamplı kişileri yetiştirme işinden vazgecmelidir" dedi. Okul yönetıcılennin ta- mamı, eğitime daha çok ödenek aynlmasını ve öğretmenlenn çahşma koşullannın iyileştirilmesıni ıstedıler. Sistem değismeli ders kitaplannın ücretleri ara- sında ise çok büyük farklar yok. örneğin, Ortaokul Türkçe 1, Ser- hat Yayınlan'nda 82.500 lira, Gendaş'Dağıtım'da 75.950 lira. Altın Kitaplar Yayınevi'nde 88.180 lira. Ders Kitaplan AŞ'de 76 bin lira. Bakanlık ve özel yayınevleri- nin ders kitaplanndan bazılan- nın fıyatlan şöyle: ÜkokuUar : Çevre Sağlık Tra- fık Okuma 1: 19 bin lira (MEB), 41.560 bra (Gendaş Dağıtım AŞ). Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4: 27 bin lira (MEB). 44.060 lira (Gendaş Dağıtım AŞ). Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5: 10 bin lira (MEB), 54.400 lira (Başan Yayımcılık). Hayat Bilgisi 2: 43 bin lira (MEB). 125 bin bra (Özer Ya- yınlan). Türkçe 5: 47 bin bra (MEB). 97.450 lira (Altın Kitaplar Ya- yınevi). Matematık 5: 48 bin lira (MEB), 149.500 bra (Ders Kitap- lan AŞ). Ortaokullar Fen Bilgisi 2: 53 bin bra (MEB). 97 bin bra (Özer Ya- yınlan). Matematik 1: 56 bin lira (MEB). 123 bin lira (Özer Ya- yınlan). Milb Tarih 2: 44 bin lira (MEB), 88.500 lira (Serhat Ya- yınlan). Türkçe 3: 50 bin bra (MEB), 106.500 lira (Serhat Yayınlan). Liselen Analitik Geometri I: 40 bin lira (MEB). 76.560 lira (Gendaş Dağıtım AŞ) Edebivat 1: 60 bin bra (MEB). 103.500 "bra (Serhat Yayınlan). Matematik 1: 60 bin lira (MEB). 130.140 lira (Gendaş Dağıtım AŞ). Tanh 2: 52 bin lira (MEB). 111.590 bra (Altın Kitaplar). Türk Dili 1:35 bin lira (MEB), 90 bin bra (Şimşek Yayınlan). 95 m mayolan tanıtüdı istanbul Haber Senisi - Hanımlar, mayo ve bikinilerini gardroplanna yerleş- tirmeye başlarken güney sahillerindekı uçsuz bucaksız kumsallar, önümüzdekj yılın plaj kıyafetlerini tanıtmak amaayla kataloglannı haarlamaya başlayan fir- malara kaldı. Türkiye'nin önde gelen mayo firmalanndan Nelson'un 1995 kata- loğunun çekimleri de Antalya'nın Kemer bölgesinde gerçekleştirildi. Nelson. diğer yıllann aksine bu yıl ilk kez bir Türk fo- toğrafçı kullandı. İtalya'nın en ünlü ajansı Fashion Model'de çabşan Güney Afrikab Tanya Hayman( 18) ve ABD'b Dale Cole- man(24) ile Türkıye'den Özlem Kaymaz adb mankenler. fotoğraf sanatçısı Beysun Gökçin tarafından, Kemer sahillerinde. Nelson'un 300 parçadan oluşan yeni mayo ve bikini modelleriyle görüntülendi. Nelson firmasının sahibi Moris Eskenazi. Türk fotoğrafçılannın da en az yabancı meslektaşlan kadar profesyonel olduğuna dikkat çekerek önümüzdeki yıllarda yapı- lacak çekimlerde ünlü Türk kadın fotoğ- raf sanatçılanyla da çabşabileceklerini söyledi. Çekimi yapılan kataloğun. ilk olarak Almanya'nın Düsseldorf kentinde başlayan İDEGO fuannda müşterilere tarutılacağı belirtildi. Bu arada Kemer'- deki Kiriş World Oteli'nde düzenlenen "3. Nelson Mayo Güzeli Yar»şmasr'nda birin- ciliği, Rusya'dan Angelika Benzer(22) ka- zandı. (MUHARREM AYDIN) EĞİTİM-İŞ: Meslek liseleri kalknıalı İstanbul Haber Senisi - Eğı- tım-İş Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya. liselerin yalnızca "genel lise"lerden oluşmasmı. tüm mes- lek bselerinin kapatılmasını, imam-hatip bselerinin Diyanet İşleri Başkanbğı'na devredılmesi- nı öneriyor. Eğitımm içerik, or- tam ve maddı olanaklar yönün- den vetersizbk gösterdiğin] belir- ten Dr. Altunya'nın. eğitim siste- mindekı sonınlann çözümüne yönebk olarak yaptığı öneriler- den bazılan şö\le- \atılılıktan aşamalı olarak vazgeçilmeli. Devlet bu kunım- larda. kendi eli> le kendi yıkıcısını jetiştirmektedir. Yatılı ortaöğre- tim kurumları bir plana göre tas- fıye edilmeli. - Temel eğitim (ılköğretım). İlköğretım dokuz yıldan oluşan bir bütün olarak tanımlanmab- dır. İlkokul. onaokul tanımı va- sadan çıkanlmabdır. çünkü bu sistem. başta imam-hatıpler. Anadolu liselen olmak üzere "or- taokul" açılmasını özendıriyor. Bu dönemde çocuklar kesınbkle sınıfta bırakılmamab, çırak yapı- Imamalı. yanşa sokulmamalıdır. - Genel ortaöğretim (lise): Li- seler sadece "'genel lise "den oluş- malı. tüm meslek liseleri kapatı- Imalıdır. Süper lise, Anadolu lisesi gibi ayınmlara son verilmelidir. - Mesleki onaöğreum: Genel liselenn yeterli hale getirileceği 2000 yılına kadar sürdürülecek olan ortaöğretim. dokuz yıllık te- mel eğitime dayanmab, işyeri (çıraklık) ya da okul ağırbkb ola- bilmelidir. - İmam-hatiplen İmam-hatip- ler, ister '"okul", ister "lise" adını alsınlar, genel ortaöğretimden ayn tutulmalı \e Divanet İşleri Başkanhğı'na devredilmelidir. Geçmişinedeniyle semti terk etmeyezorlanıyor Beyoğluna kadın• Altı yıl önce hayat kadınlığını bırakarak evlenen Cemile Çiçek, Beyoğlu Merkez Karakolu pclislerinin kendisini ve eşini defalarca dövdüğünü söyleyerek "Devletten yardım bekliyorum. Namuslu yaşamak bizim de hakkımız" diyor. YILMAZ KARABACAK Bundan altı yıl öncesıne kadar \ aşantısını "ha> at kadını" olarak sürdüren, ancak daha sonra ev lenerek eşi \e ıkı çocuğu ile normal aile yaşantısına dönen Cemile Çiçek (38). otunnakta olduğu Beyoğlu ilçesinden polis zoruyla sürülmek ıstendığını öne sürüyor. Çiçek, "Eşün ve ben, bu nedenİe karakola çekilerek defalarca dövüldük"dedı. Cemile Çiçek. ev bbğınden sonra hayatının en onemlı karannı alarak önceki yaşantısına veda etmiş. Daha sonra Doğan Çiçek ile evlenerek normal yaşantısını de% am ettiren Cemile Çiçek, çocuklan ve eşi ile beraber yaklaşık bir yıl öncesıne kadar Beyoğlu Cihangır'de huzurlu biryaşam sürmüş. Ancak Cemile Çiçek'in ailesı ile beraber geçirdiği bu huzurlu dönem, kendisini yaşantısının önceki dönemlerinden tanıyan Beyoğlu Merkez Karakolu'nda görevli bir polis memurunun karşısına çıkmasıyla son bulmuş. Yaklaşık bir sene öncesinde yaşanan bu rastlantının hayatını ıkinci defa kararttıgını söyleyen Cemile Çiçek, sonrasını şu sözleriyie aktanyor: "Polisltr. bundan sonra haftanın bazı günlerinde düzenli olarak eve gelerek benim ve eşim üzerinde baskı uy gulamay a başladılar. Önceleri erden dışan çıkarıpdövüvorlardı. Daha sonra beni veeşimi karakola çekip defalarca dövdüler. Kendilerine defalarca çocuklanmın geleceği için önceki yaşantımı terk ettiğimi ve evlendiğimi, beni geçmişimden dolayı y argılay amay acaklarını söy ledim. Ancak bana her defasında 'Sus orospu. bu ışı yapıy orsun ışte' şeklinde karsılık verdiler. Eşimi yine karakola götürdükleri birgün kıyasıy a döverek kendisini 'Cemile bu ışlen bırakmadı. Ben kanmı pazarlıy orum" şeklinde ifade vereceksin diye zorladılar. Ancak eşim bu şekilde ifade vertnemekte direnince öldüresiy e dövmeye devam ettiler. Bunun üzerine baskılar daha da arftı." "Namusumla y aşamak istiyorum" dı> en Çiçek. avııkatlannın savcılığa başvuruda bulunduğunu. ancak karakola aden avukatlannın da kovulduğunu öne sürdü. Polisın ve çev redekı insanlann da oturduklan yen terk etmelen için baskı yaptığını belinen Çiçek, yenı siyasi yapısıyla Beyoğlu'nda genel baskılar sonucu yaşayamaz hale geldiklerinı söyledi. Çiçek. sözlennı "Devletten yardım bekliyorum. Namusİu y aşamak bizim de hakkunız"dıyerek noktaladı: Beyoğlu Merkez Karakolu yetkilileri ise açıklama yapmaktan kaçınarak bu konuda bılgi \ermeye yetkılennın olmadığıru söylediler. MESELA DEDIK... X-/ylüIde korku çok camm. Bir yandan okullar açıbyor, öte yandan işletmelerin kemer sıkma operas- yonlan sürüp duruyor. Sıkılan ke- mer. eninde sonunda çahşanlann boynuna dolanacağmdan herkes te- tikte. Ayın 12'sinde gene bir belleği kanştırmak gerekecek. Yani bu ey- lül ayı, korku fıknine döndü. Biz de bu hafta 'mor eylül'de işsiz kalmaya 'mesela' dedik. Holding'in ağababası işsiz kaldı Eylülkorkulan: İşsizkalmak Tüler misin, ağlar rrusm gur- ban; bizi de işimizden çıkardılar val- la. Oğullar, torunlar toplaşmışlar, artık böyükbabamızı emekli edelim demişler. Şunca yıl çabştı çabaladı, dükkan açıp kurduğu işini şirketlere çevirdi, bire abp bine sattı demişler. Allah ondan razı olsun, ucuz kredi- ler ahp şu işleri böyüttü de böyüttü demişler. Bizleri Avrupalarda, Amerigalarda okuttu demişler. Çok şükür artık holding olduk da mem- leketin yüzünü ak ettik demişler. İş- ler böyle olunca artıkın böyükbaba- mıza da pek iş kalmadı demişler. Biz onu şöle şanımıza şöhretimize layık olaraktan bir tören yapak da emekh edek demişler. Bak bak bak. besle kargayı oysun gözünü. Bunlar şun- cacıkken ellerinden tutardım da şu işin tozunu yutsunlardeyi ordan ora gezdirirdim. Hayta olup da başka işlere heves ediverecekler diye ödüm kopardı. Bunlar şimdik adam oldu- lar da işin gücün başına geçtiler de bizi emekh' ediyorlar he mi? Neymi- şiz. 93 yaşına gelmişiz de artık çişi- mizi zor tutuyormuşuz da keyfımize bakma zamanı gelmişmiş de bize ar- tık çevreyle mevreyle alakalanmak yakışırmış da. Hele bak hele. Ula ben olmasam siz neyi idare edermiş- siniz. Ele güne şan olsun deyi "Çok şükür evlatları yetiştirdik. böyütüp okuttuk, artık zamanlar deyişti. bu işleri onların idare etmesi eyi olur" dedik ya, bunlar sahi sandı. bizı emekb edi verdiler. Sahiden de ettiler ha. Bize anb şanb bi emekli töreni ettiler. Devletin böyükleri falan gel- di. Neymiş. biz artıkın işten ebmizi eteyimizi çekecekmişiz de orda bur- da dolaşıp "Aman çevreye eji bakın, ağaç dikin, orman neyin yapın" dey e- ceymişim. Fırmaya da eyi gebrmış. bana da münasip olurmuş. Ula biz zamanında epey adamın ocağına in- cir ağacı diktik de sizin habannız yok. Bu paralar başka türlü olur muydu bire nabekarlar. Şimdi emekb olmuşuz da ora bura gider- mişiz. gönül eylermişiz. Ben işsiz na- panm gardaşlar. Ben işsiz kaldım mı beni uyku dutmaz be. Bereket versin ki onlann haban obnadan her yere mahrem adamlanmı yerleş- tirdim. Muhasabada, satışta, kredi- de has adamlanm var. Onlar bana her akşam laporlanm verecek. ben de işi gizbden bilecem. Ben işsiz ka- lırsam memleket batar da bu çoluk çocuğun haban yok. Allah kimseyi işinden etmesin gurban. KİT çalışanı Cemil 7 1 Uah kimseyi işinden etmesin. amin" öyle mi? Şimdi bizim çalışma- mız memleketin başının belası oldu. Şu işe bak? Biz çalışıp çababyoruz, memleket zarar ediyor ha. Insana suçluluk duygusu getirecekler yani. Aynı işi özel şirket yapınca kârlı ola- cak, devlet yapınca zarar edecek. Acaba bozukluk nerede? İş mi yan- lış, devieti yönetenler mi yanlış? Bel- li ki bu işlerin idaresi yanlış. Şimdi iş neden dönüp dolaşıp da çahşarunın boynuna ilmik oluyor. Burada sa- bahtan akşama kadar çabşan insa- nın günaru neymiş? Bana sorarsanız onun da günahj büyük. Onun güna- hı burada çalışmak değil de bu işler nereden gelip nereye gidiyor diye düşünmemek. Onun günahj. "Bü- yüklerimiz daha iji bilir" diye işin- den başını kaldırmamak. Onun gü- nahı "Ben ekmeğinıe bakanm, ge- risinden bana ne" demek. Bak baka- lım gerisınden sana neymiş? Bunlan işçilere anlatıp duranlann başına bin bir iş geldi de onlar dönüp bak- madılar. değil mi? Işte günahlan bu- rada. "Aman bizi politikaya bulaştı- rmayın" diye başlannı kuma göm- düler mi gömmediler mi? Sen başını kuma gömersen sana da de\ekuşu muamelesi yaparlar. Şimdi biz işsiz kalacağız da memleket kurtulacak. Gerçekten kurtulacak olsa insan buna da katlanır ya. kurtulacak olan memleket değil ki. Kurtulacak olan para. dövız. sermaye. Kurtula- cak olan bunlar. Bakın bir mal satı- lmayınca neler oluyor? Hemen malın vergileri kaldınlıyor. girdileri azaltılıyor. satışlar hızlandınlıyor. Ya işçiler çıkanbrkenansanlar so- kaklara atıbrken çıt çıkıyor mu? 'Geçici işçi' diye çıkanlıyor. üretim durdu diye çıkanlıyor. satışlar düştü diye çıkanlıyor. havalar serinledi di- ye çıkanbyor. sular azaldı diye çıka- nlıyor. Kimsedeçıtvarmı?Yok.Ol- maz da. Sen kendini düşünmeyip de "Aman beni düşünsünler" diye elleri- ni oğuşturursan olup olacağı budur. İşin kısası insanın yenne para geç- miştir. Para sıkıntıya düşerse herkes ayağa kalkar. insan sıkıntıya düşer- se kimse kılını kıpırdatmaz. Kıb kıpırdaması gereken de ayağa kalk- ması gereken de sıkıntıyı çekenin kendisidir. Bunu bilemezsen. ya kara kara düşünürsün ya da kader deyip gezinirsin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle