Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomı: Bülenl
• Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt
Yazıişleri Müdürleri: tbrahim Yıldız (Sorumlu), Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami
DincTayanç • Haber Merkezi Müdürü: Hakan Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman
Kara • Görsel Yönetmen: FikretEser • Düzekme: AbduUah Y azıcı
Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbav #Haber Müdürü Doğan Akın AtatürkBul-
vanNo:125, Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat), Telex: 42344, Fax.
(4)4195027 •İzmır Temsilcisı. Serdar Kızık, H Zı>a Biv 1352 S 2 3 Tel.4411220
Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsılcısi. Çetin Yiğetıoğlu İnönü Cd. 119
S. No: 1 Kat: 1. Tel- 3522550-3522601-3522492, Telex: 62155. Fax: 3522570
.Mûessese Mudürü' Erol Erkut #Koordına-
tör Ahmet Korulsan •Muhasebe BulentYe-
ner • Idare- Hüseyin Gürer • tşletme. önder
Çeük •Bılgı-İşlem Nailtnal • Bılgısa>arS>s-
tem: Mürüvet Çiler •Reklam. Reha Işrtman
Yaymbyuı re Basın: Yenı Gûn Haber Ajans, Basm ve Yayıncıhk A Ş
TürlcocaJb Cad 39 41 CafcüoiÜu 34334 Ist. PK. 246 fstanbul Tet (0ı2\2) 512 05 05 (20 hat) Telex. 22246, Fax. (0 212) 513 85 95
1 EYLÜL 1994 İmsak: 4 52 Güneş: 6.23 Oğlel3 09 İkındı 16 49 Akşam: 19.45 Yatsı:21 09
Büyücö
doktordan
günümüze
• Haber Merkezi -
Münih'teki Siemens
Müzesi'nde, geçmişten
günümüze dek kullanılmış
bütün üp araç ve gereçlerinin
sergilendığı ilginç bir sergi
açıldı. Tıp biliminin babası
sayılan Hipokrat'ın adına
atfedilen sergı, "Hipokrat'ın
AJetlerf'adını taşıyor.
Sergide, en ilkel dişçi
sandalyesinden, en son üp
aJetlerine kadar hemen her
şeyi görmek mümkün.
Ortaçağda Venedik'te
büyücülerin vebalı hastalan
tedavi ederken kullandıklan
maskeyi takarak. en ileri
teknolojiyi simgeleyen
kompütortomografi
cihazının önünde duran
görevli ise serginin en ilgj
çeken görüntüsünü
oluşturdu.
Tıpve
Hastane Fuarı
• İSTANBUL (UBA) - Tıp
alarunda kaydedilen son
yenilikler. İstanbul'da
düzenlenen bir fuarla
tanıtılacak. JstanbulTabıp
Odası'nın katkılanyla. CNR
Uluslararası Fuarcıhk
tarafından Yeşilköy'deki
Dünya Ticaret Merkezi'nde
düzenlenecek 'I. Medicaland
Hospital '94 Uluslararası Tıp
ve Hastane Fuan' 15-19eylül
tarihleri arasında
gerçekleştirilecek. Fuar
süresince Taksim AKM'nin
önünden kaldınlacak
araçlarla fuaralanına ulaşım
kolaylığı sağlanacak.
Basın '94
Sonbahar Gecesi
• İstanbul Haber Servisi
-Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin uzun yıllardan
bu yana ilk kez düzenlediği
"Basın '94 Sonbahar Gecesi"
17 Eylül 1994 cumartesi günü
gerçekleştirilecek. Beylerbeyi
Sarayı'nda yapılacak olan
yemekli-müzikli geceye
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel de katılacak. Saat
20.30'da başlayacak gecede
aynca ünlü sanatçı Nükhet
Duru da özel orkestra
eşüğinde bir konser verecek.
Çöpsüz istanbul
• İSTANBLL(AA)
-İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan, RP'li belediyelerin
hizmetlerini istikrarb
biçimde sürdürdüklerini
beürterek "İstanbul'da artık
çöp. çukur ve çamur
kelimelerini duymayacağız''
dedi. Erdoğan. RP Beyoğlu
İlçe Teşkilatı'nın 30 Ağustos
Zafer Bayramı nedeniyle
öncekj gece Beyoğlu
Evlendirme Sarayı'nda
düzenlediği toplantıda,
"Uyguladığımız doğru
politikalarla gelirlerimiz
artıyor. Aşın kirlenme
nedeniyle kapatılan Elmah
Barajı bugün yeniden
hizmete girecek.
Dünya Barış Günü'ndedostluk ve kardeşlik etkinliği düzenlendi
Kayaköy'de 'Barışnostaljisf yaşanacak
• Türkiye'nin ve dünyanın aydınlık insanlan
bugün, yeryüzünün banşa olan özlemlerini
vurgularken, Kaya Çukuru'nun vefalı dostlan da
aynı günleri "banşın nostaljisini" yaşayarak
kutlayacaklar.
OKTAY EKİNCt
"Barış" denilince hemen ar-
dından "dostluğun" ve berabe-
rinde "kardeşliğiıı" anımsan-
ması, hiç kuşkusuz bir rastlantı
değil.
Tarihte yaşanan ünlü "barış
süreçlerine" bakddığmda, bun-
lar arasında "siyasi antlaşma-
larla" sağlananlann ya da "güc-
lü ordulara dayanılarak" sürdü-
rülenlerin eninde sonunda yeni
bir savaş ya da çatışmayla son
bulduklannı sayısız örnekle
görmek mümkün.
Ama, kökeninde gerçekten
"dostluğun ve kardeşliğin kültü-
rünün" bulunduğu banş dolu
günler kimi zaman salt "yûzyıl-
larca" sürmekle kalmamış, aynı
anda "uygarca bir yaşamm" da
yine o banş dolu günlerde zen-
gin bir "kültür birikimi" yarat-
masına neden olmuş. Hele ki o
dostluk ve kardeşlik, Anadolu
gibi binlerce yıla kucak açan bir
"analar yurdunda" yaşanmış ve
kökleşmişse...
İşte bu nedenle, 1 Eylül Dün-
ya Banş Günü'nün. ülkemiz ta-
rihindeki zengin "dosduk kûltü-
rûnün" anımsanarak kutlan-
ması, hem bizler için. hem de
banşa susayan tüm insanlık
için çok özel bir anlamı ve değe-
ri var.
Bu kültürün yüzlerce yıl do-
yasıya yaşandığı Kayaköy'ün
ise. yine Dünya Banş Günü'-
nde bir dizi etkinliğe ve "duygu-
lu söyleşilere" konu edilmesi.
ayn bir coşkuyu ve "içtenliği"
sergiliyor.
Denebilir ki Fethiye ve Kaya
yöresinin duyarlı insanlannca
2-4 Eylül 1994 tarihlerinde dü-
zenlenen "Kaya Günleri" adlı
etkinlik. geçmişte yine Fethiye
ve Kaya yöresinde yaşanan
dostluk ve kardeşlik çağlannın
"evrensel banş" için de gerekli
olan kültür kökenlerini yeniden
ülkeye ve insanlığa "armağan
eöneyi" amaçlıyor...
Yöresel duyarlılık
Türkiye'nin ve dünyanın ay-
dınlık insanlan, bugün ve hafta
boyunca yeryüzünün banşa
olan özlemlerini vurgularken.
Kaya Çukuru'nun vefalı dostla-
n da aynı günleri "banşın nos-
taJjisini" yaşayarak kutlaya-
caklar.
Yüzlerce yıl çevresindeki
Türk ve Rum kövlerine "ortak
• 1 Eylül Dünya Banş Günü'nün, ülkemiz
tarihindeki zengin "dostluk kültürünün"
anımsanarak kutlanması, hem bizler için, hem
de banşa susayan tüm insanlık için çok özel bir
anlamı ve değeri var.
Ege uvgarlıkları içerisinde banşın ve dostluğun yarattığı küküni simgeleyen Kayaköy, duyarlı
kesimlerin cabalarıyla eski günlerini v enjden > aşama\ a hazırlanıyor.
yaşam kaynağı" olan bereketli
Kaya ovasında. geçmişten ka-
lan zengin kültür izlerinin >enı-
den "uygarlığa dönüşmesini"
tartışacaklar. Bir >andan ünlü
Kayaköy'ün tarihsel dokusu ve
mimari değerleri korunurken,
öbür yandan bu değerlere "in-
san sıcaklığını katan" gelenek-
sel sanatlann nasıl yaşatılabile-
ceğini konuşacaklar...
Etkinliği düzenleyen "Kaya
Turizm Geüştirme Kooperatifi"
yöneticilerinden Ahmet Kizen,
"Kaja Günleri'nın amacı ve içe-
riğini şöyle özetlivor: "Kaya'da
beton yerine doğanın, kitle turiz-
mi yerine altematif halk turizmi-
nin, yapay ilişkiler verine dostlu-
ğun ve banşın egemen olmasını
istiyoruz. Tıpkı eskisi gibi..."
Kizen, bunlan söyledıkten
sonra. salt doğanın ve tarihin
değil, banş ve dostluğa dayalı
geleneklenn de "düşmanı" kesi-
len betona ılişkin yorumunu
şöyle yapıyor:
"Sadece ranta önem veren kit-
le turizminin dev yapılaşması,
çevreyi \e doğal silüeti bozmak-
la kalnmor, insana saygılı bir
yaşam ortamını da ortadan kal-
dırıvor. Yöre insanını kul köle
yapan bu turizm baskısının ar-
dından sosyai çöküntü başladı.
Cinayetlerortaya çıktı. Yani be-
tonlaşan sadece kıyüar, ornıan-
lar, şehirler *e köyler değiJdir.
Kültür de betonlaştı, duygular
betonlaştı, toprak betonlaştı..."
Dünya banş günlennde "tıp-
kı eskisi gibi" dostluğun ve kar-
deşüğin gündeme getirileceği
Kayaköy, 1922'lere dek Türk ve
Rum halklannın "Anadolu'-
daki banşa dayalı kültürü" yüz-
lerce yıl nasıl yaşattıklannın
"gizemini" taşıyor.
Bugün bile çevresine bereket
saçan Kaya ovasının (ya da yö-
re diliyie Kaya Çukuru'nun)
kenarlanndaki yamaçlara ku-
rulan tarihsel köyler. Kayaköy-
deki "eski dostlan" artık
Ege'nin karşı kıyılannda bıle
olsalar tarihten gelen kardeşlik
duygulannı sürekli canlı tutu-
\orlar.
Belki de bu duvgulann verdı-
ği "insan ve doğa sevgisi" saye-
sinde, Ka>a Turizm Geüştirme
Kooperatifi'nin de en coşkulu
üyelen. yine bu köylerde "kül-
türlerini yaşatan" yöre ınsanla-
n. Kayaköy Muhtarı, Keçiler
Köyü Muhtan, Kaya'da yaşa-
yanlar, Kayalı olup şimdi baş-
ka ıllerde >aşa>anlar ve elbette
"Kaya dostları", o acımasız \e
"tahripkar" kitle turizmine kar-
şı Kaya'yı ve banşı "birlikte"
koruyabılmek için. sonunda ör-
gütlenmevi yeğlemişler.
2-4 Evlüİ 1994 tanhlennde
Kavaköv'ün tarihsel ortamın-
da gerçekleşecek Kaya Gün-
leri'nde, ışte bu anlamlı örgüt-
lenmenin hem kuruluşu kutla-
nacak, hem de bundan böyle
_\ine Kayaköv'ün bir "banş \e
dostluk merkezi" olması için
atılacak yeni adımlar tartışıla-
cak.
İki yıldır Kayaköy'ün duy-
gulu eski evleri üzerinde rölöve
çalışmalan yapan Galata Gö-
nüllü Öğrenci Grubu, bu önemli
etkinliğe mımariık araştımıala-
n sergılen ile katılacak. Muğla
ve Fethi>e'nın yerel yöneticile-
nyle birlikte kültür ve sanat
çevrelennden Kaya dostlan ise.
yine Kaya Çukuru'nun dost in-
sanlanyla "banşı ve sevgiyi öre-
cek" bir alternatıf tunzm politi-
kasının koşullannı araştıracak-
lar.
Dünya Banş Günü olan bu-
gün. yolu Güne> Ege'ye ve
Akdeniz'e doğru düşenler, 2-4
e\lül tarihlerinde Fethiye'nin
Kavaköy'e uğrayabılırler Ora-
da. kö\ meydanının hemen
kenanndaki kahvede başlayan
söyleşilere katılıp. Anadolu"-
daki "barış külrürünü" yaşat-
mak üzere kollarını sıvavan
dostlann coşkulu duygulanna
ortak olabılirler..
Olimpiyat 100yıldanberiuluslan kucaklıyor
O.HALUKSAN
1994. Birleşmiş Milletler tara-
fından "Dünya Spor ve Olimpik
Düşünce Yüı" olarak kabul edıl-
di.
Daha önce spor dallan, kişile-
rin inisiyatiflerine göre yapıhrdı
ve bırkuraiı yoktu. 1850yılından
sonra Ingiltere'de futbol, Fran-
sa'da güreş, ABD'de boks spor-
lannın halk tarafından ilgi gör-
mesi sonucu profesyonellik orta-
ya çıktı. Yıllar geçtikçe Alman-
ya'da cimnastik, Batı Avrupa
uluslan ile ABD'de atletizm, yüz-
me, kürek, yelken sporu da geliş-
meye başladı.
Modern sporlar büyük bir hız-
la insanlan etkisi altına aldı ve
örgütleme hareketleri baş göster-
di, kulüpler, federasyonlar, bir-
likler kurulmaya başlandı.
tsa'nın doğumundan 776 yıl
önce Mora (Peleponez) yanma-
dasında başiayan eski (antık)
olimpiyatlar. fsa'nın doğumun-
dan sonra 392 yılına kadar 1168
yıl her dört yılda bir yapılarak
sürdü.
Fransa'nın ansiklopedik ya-
yınlar yapan "Laronse" müesse-
sesinin 1960 yıünda çıkardığı
"Encycolopedie des spors"un
523'üncü sa>fasında şunu oku-
ruz:
"392'den tam 1500 yü sonra,
Paris'te Sorbonne Üni>ersitesi
<
nin
amfisinde I'L nian des Socielles
Françaines de Sports Athetiques
(Fransa Atktik Sporlar Kulüpleri
Birtiği) USFSA'nın 5. kuruluş yıl-
dönümü 25 Kasun 1982 Cuma
günü kutlanıyordu. Bu kuruluşun
kalınca bıyıklı ve tahminen otuz
yaslaruıdaki Başkanı Barron Pi-
erre de Coubertin açılış konuş-
masında şunlan söylüyordu:
Olimpik oyunlann modern bir şe-
kilde yeniden yapılacağınuı karar
altına aunmasuıı istiyorum ve bu
nedenie de kürekç-iierimizi, ko-
şuculanmızı, atlayıcılarımızı baş-
ka ûlkelere gönderelim ve onlar-
dan da sporculannı yurdumuza
OLİMPİYATLARIN KURUCUSU
Baron, kadın düşmanı mıydı?
Olimpiyat Komitesinin 100. kuruluş yıldönümü kutlamalan çercevesinde Eyfel Kulesi'ne asüacak olan bayrak dünya tımıanma
şampiyonu Francois Legrand tarafından yerine yerleştirildi. Francois Legrand Eyfel Kulesi'nin 2.katuidan 120 metrc aşağıda sarı-
u duran bayrağı açmak için izleyenlerin yüreğini ağzına getiren bir gösteri yaptı. (Fotoğraf: AP)
göndermelerini isteydim. Gelece-
ğin hakiki özgür spor altşverişini
kabul ettiğimiz ve Yunanlıların te-
kdinden çıkarıp bütün dünyanın
belli başlı şehirlerine mal edebildi-
ğimiz gün, banş davası yeni ve
kuvvetli bir dost kazanacaktır."
Bu teküf büyük alkışlarla ka-
bul edildi. Hemen haarbk çalı-
şmalanna, Amerika'dan Prof.
W.M. Slaon, tngiltere'den Her-
bert, Fransa'dan da teklifi yapan
Baron Pierre de Coubertin baş-
ladılar ve ıki yıllık bir çahşmadan
sonra yine Sorbonne Üniversite-
si'nin amfisinde 16 Haziran 1894
günü Modern Olimpıyat Oyun-
lan'run kuruluş kongresı top-
landı. 8 gün süren bu toplantının
son günü olan 23 Haziran 1894
günü delegelerin o> birliği ile
hazırlanan statü ile Coubertin'in
tezı onaylandı ve olımpızm fel-
setesı ve'düşüncesı bundan 100
yıl önce boylece ortaya çıktı.
Fransızcası Conite Internatio-
nale Olympique (CIO), İngilızce-
si International Olympic Com-
mittee (IOC). Türkçesı Uluslara-
rası Olimpiyat Komıtesi (UOK)
olan bu teşkilata. "Birleşmiş Mil-
letler"den daha çok olan 180 ül-
kenin Miili Olimpijat Komiteieri
ve bu mılü komitelenn bazılann-
dan seçilen 91 kişi üye oldu. Bu
üyelerden biri de Türkiye Miili
Oümpişat Komitesi Başkanı Si-
nan Erdem.
16-23 Haziran 1894 günleri
arasında yapılan bu ilk toplantı-
da "Modern Olimpiyat Oyun-
lan"nın. şubat ayının 29 gün ol-
duğu dört yılda bir ve ılkinin
1896'da Atina'da yapılması da
ona\landı. Bu nedenle. Uluslara-
rası Olimpiyat Komitesi'nin
(CIO IOC) kuruluşunun 100'-
üncü yıl dönümüne rastlavan
1994. "Dünya Spor ve Olimpik
Düşünce Yılı" olarak ılan edildi.
ClO'nun yedıncı başkanı olan
Juan Antonio Samaraneh \e bü-
tün mıllı olimpı\at komıteleri ile
CIO üyelen. bu yüzuncu vılı Pa-
ris'te 30 Ağustos-3 E\lül İ994
günleri, yeni yapılan kongre sara-
yındakutla>acaklar. Bu toplantı-
nın şeref konuklan Günev Afri-
kalı Mandela ile Fransız bıüm
adamı Jacques-Y>es Cousteau.
Spor Servisi - Çağdaş
Olımpiyatlar'ın başlangıç
tarihinden bugüne dek tam
lOOyılgeçtı. lOO.yıl
kutlamalan geçtiğimiz gün
Paris'te görkemü gösterilerle
başladı. Bu kutlamalann
başlamasıyla hareketin
kurucusu Baron de
Coubertin'in kişıüği üzerine
ortaya atılan çelişkıü ıddialar
da tartışmaya açıldı. Baron de
Coubertin bir idealıstmivdi.
yoksa ırkçı ve kadın düşmanı
birşarlatanmı\dı?Pek çok
Fransız tarihçisine göre
Olimpiyatlar'ın kurucusu
hem idealist hem de
şarlatandı. O> sa. IOC
(Uluslararası Olimpiyat
Komitesi) yetkiüleri
Coubertin'i sa\ gın bir
politikacı. gençlerin örnek
olacağı bir spor adamı olarak
görihor. 20. yüzyıün sonuna
yakJaşüğımız şu günlerde
Olimpiyat oyunlanrun
saygınlığına düşürülen gölge
Coubertin'in adını da
lekelemeye başladı. Fransız
gazetelerinin başlattığı
tartışma o denli ileriye gitti ki
Baron'a ait olduğu iddia
edilen 'Katılmak.
kazanmaktan önemlidir"
sözünün Amenkalı bırdin
adamına ait olduğu ileri
sürülüyor. Baron 1894yılında
IOC'vi kurduğu zaman
kadınlara ilişkin şu yorumu
yapmıştı: "Kaduilarsporcu
olamaz: eskiden olduğu gibi
ancak ödül törenlerinde
kazananları taçlandırır."
Dünyanın en güçlüsüNaim
Spor Servisi - Uluslararası
Olimpiyat Komitesi IOC'nin
lOO.yıleıkınhklen
çercevesinde yer alan
ÇITİUS.ALTİUS.
FORTİUS' ödülleri yann
Paris'te düzenlenecek törenle
veriliyor. Uluslararası
Olimpiyat Komitesi
tarafından dünyanın en güçlü
sporcusu olarak seçilen
Olimpiyat ve Dünya
Şampiyonu Naim
Süleymanoğlu bu törende
'FORTİUS' ödülünü alacak.
Askerliğini yapan
Süleymanoğlu. özel ızinle
Paris'e gıttı. Carl Le»ise 'en
hızlı". sınkla yüksek atlamaa"
ödülü verilecek.
Tolstoy'un 'Anna Karenina' romanından yola çıkılarak oluşturulanfilmdeTürkan Şoray başrolde
'Bir Aşk Uğruna', 1940'larıyaşatacak
FİGEN YAMK
1940'b yıllar Türkiyesi... Şimdi
20 milyona yalda^n nüfusun 250
binlere indirildiği savaş yıllannın
Istanbul'u... Evli bir kadın ile bir
binbaşı arasındaki aşkın etrafı-
nda İstanbul sosyetesi, Anadolu
taşra eşrafı, yokluklan ve varü-
klanyla yeni oluşmakta olan tica-
ret burjuvazisi...
Tolstoy'un ünlü eseri "Anna
Karenina" romanından yola çı-
kılarak, 194O'lı yıllann Türkiyesi
üzerine temellendirilerek senar-
yolaşünlan "Bir Aşk Lğruna"nın
çekimleri tamamlandı. Yönet-
menliğini Tunca Yönder'in üst-
lendiği ve 10 bolüm halinde atv'-
de yayınlanacak dönem fılmi
"Bir Aşk Uğnına" Antalya Film
Festivab'ne de katılacak.
Sinema ve tiyatro dünvasırun
ünlü isimleri Türkan Şoray, Can
Gürzap, Gülsen Tuncer, Faruk
Peker, Tuncer Kurtiz, Dilek Tür-
ker, Meltem Savcı, \ alçın Bora-
tap ve Setanin Karaaii filmde rol
alıyor. Markiz Pastanesi. Hidi\
Kasn, Beykoz'da bir eski Alman
kışlası. Kirklareb', Babaeski istas-
yonlan, eski otel lobileri fılmin
dönem filmi olmasına katkıda
bulunması için secilmiş özel me-
kanlardan birkaçı.
Klasik eserlerin sinemaya ve
televizyona uyarlanması yönün-
deki çaüşmalara ağırlık veren ve
bu tarzdaki çalışmalannm
sayısırun hayli fazla olduğu yö-
neçmenlerimizden Tunca Yön-
der, Türkiye'de kültürel kalkı-
nmaya gereken önemin verilme-
diğinindealtınıçizerek "Türkiye'-
de demokratikleşme ile kültürel
gelişme ters oranlı olarak gelişti.
Onun için bütün çauşmaJanmda
bu topluma bir şeyler verebilme
düşüncesindeyim. Klasikleri, ede-
biyat uyarlamalannı sinemava-
TV'ye aktarmamuı nedeni bu yüz-
deudir" şekünde konuşuyor.
Fihnin baş karakteri Selma'yı
canlandıran Türkan Şoray da,
sorulanmızı yanıtlarken çoğu
kadın için şartlann hiç değiş-
Tiirkan Şoray, Bir Aşk Uğruna adlı filmde, dünya standartları-
na göre mucizeler yarattıklarını sövlüyor.
mediğıni ve Selma'lann bugün de
olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Fiundeki Selma karakterini
bize tanıtabilir misiniz?
ŞORAY - Benim canlandır-
dığım 1940'lardaki Selma karak-
teri, çoğu kadın için şartlar değiş-
mediğinden bugün de var. Selma;
naif. içine kapanık. sevgne-ilgiye
muhtaç, kocasıyla tüm çabasına
rağmen iletişimi bitmiş, yeknesak
bir hayat sürdürürken büyük bir
aşk \ aşamasıv la iç benüğinde gız-
li kalan yanlar ortaya çıkı\or ve
aşkını savunuyor, başkaldınv or.
Son derece duygu yüklü. içinde
fırtınalar, patlamalar yaşayan bir
kadın. Çekimler çok uzun sür-
düğü için nerdeyse rolle özdeşleş-
meye başladım. Sokakta "Sel-
ma.." deseler. dönüp bakacak
hale geldim.
- Dizimn çekimlerinde neler ya-
şadınız?
ŞORAY - Çekimler bir hayli
uzun sürdü. Proje aşamalann-
dan. senaryo yazımı, çekim ve
dublaj neredeyse bir seneye yak-
laştı. Dünya standartlanna göre
yine mucizeler yarattık, lObölüm
kolay değil. Bir filmde, önceükle
senaryonun, yani temelin ne ka-
dar önemli olduğunu bu çabşma-
da bir kere daha anladun. Ne
yazık kı senaryo çalışmalan
şanssız başladı, birkaç kez yazıldı
ve uzun sürdü. Süremiz kısıtlıydı
ve senaryo tam bitmeden fılme
başladık. zaman zaman çok zor-
landık. Başta yönetmenimiz ol-
mak üzere tüm ekip büyük bir öz-
ven ile çalıştık. Yönetmen Tunca
Yönder ile ilk kez çalıştım. Ken-
disi de çok duyarlı ve >-umuşak
bir ınsan, müthiş birestetik görü-
şü ve değişik bir anlatımı var. Ka-
rakterlerin seçimi çok i\i. tüm
rollerde bütün oyuncular çok ba-
şanlı. Mekanlar, çevre. kostüm-
ler, makyaj her şey mükemmel.
Seyrettiğim kareler birer tablo.
Film, görsel ve duygusal olarak
izleyiciyı çok etkileyecek. Yorgu-
num. ama neticeden çok mutlu-
yum.
- 35 ydı aşan meslek yaşammız
sonunda "Yeşilçam'ın Sultanı' un-
vanını taşıyan, Türk sinemasının
simgesi haline gelmiş bir sanatçı
olarak Türk sinemasının 90'lannı
nasıl değerlendirnorsunuz?
ŞORAY - 90'fı \illarda umut
ve umutsuzluk iç içe yaşandı. Ba-
şanb fılmlerimiz dışanda yü-
zümüzû güldürdü, ama burada
seyircisiz sinema, salonsuz. alt-
yapısız, sermayesiz bir sinema...
Ama ben ilensi için umutluyum.