19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1EYLÜL1994PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Eğitim mahkûmları ve üniversite sınavları Türk eğitim sisteminit yetersizliği, çapsızlığı, çağdışıhğı ve etkinlikten uzaklığınıı başat nedenleri, gereken aşamalarda tartışümamakta ve bımedenden de çözüm üretimine katkıda bulunabilecek sonuçkr sağlanamamaktadır. Prof. Dr. MUSTAFA ALTINTAŞ ağdaş toplurrıın tartışıl- Eğiüm sistemimizin, temel eğitim- maz gereksiırmlerinden den yükseköğretimin sonuna kadar olan her aşamasındaki başansızhğının en belirgin kanıünı, 1976-77 öğreüm yıhnda ilkokula yeni kayıt yaptıran 1. 062.356 öğrencıden, 1990-91 öğretim yıhnda yükseköğreümden mezun olan 80.550 verilerinin karşılaştırması orta- k k d İ l k k l i k d birincisi, hiç kuşkusuz çağdaş, laik etkın ve yaygın bir eptim siste- midir. Kişilik sahibi, ni- likli i ü ütelikli insan yetışürme- nin amaç kıhnmadığı toplırnlarda, ne ,...., siyasal, ne toplumsal, ne ekonomik ve ya koymaktadır. İlkokula yeni kaydo- ne de kültürel dengeler siğlanabilir. lanlann yüzde 9O'ı bu aşamadan me- Bunun en behrgin örneklemi, yaşadı- zun olurken, bunlann yüzde 51,2'si or- ğımız ülkemizde izlemekuyiz. Oğre- taokula kayıt yaptırmakta. Ortaokula birliğitim birliğjnin el birliği ie ortadan kaldınlmak istenildiği bir dönemde. ülkenin ekonomik düzeni, siyasal bü- tünlüğü ve iç banşı, gidertk tartışıhr bir konuma sürüklenmektedir. Temel eğiümden yükselöğrenimin sonuna değin her eğiüm aşaması kendi içinde bir bütünlük göstennediği gibi hcraşamayı tamamlayan gencin ne bir sonraki aşamaya ve ne de eikin bir iş- gücü olarak yaşama katılması olanağj yeni kayıtlardan %79.4'ü mezun olur- ken, bunlann yüzde 86.4'ü liseye kay- dolmakta, bunlann yüzde 70'i mezun olmakta, Use mezunlanndan yüzde 63. 5'i yükseköğretime kayıt yapürabil- mekte, bunlann ise yüzde 54.2'si yük- seköğreümden mezun olabilmektedir. Sonuç olarak 1976-77 öğretim yılında ilkokula yeni kaydolanlann yüzde 14'ü yükseköğretime yeni kayıt yaptı- rabilmekte, 1990-91 öğretim yıhnda bulunmaktadır. Öğretim programlan- yükseköğreümden mezun olanlann, nın ve ders kitaplannın ve !>aşvurulan 1976-77 öğretim yıhnda ilkokula yeni öteki kaynaklann evrensel ölçülerin gerisinde olması, demokrıtik-özgür- lükçü anlayıştan yoksunlut, gençleri- mizin araştırmacı. yaratıa \e bağımsız kişilik kazanmalanrun en önemli ne- denlerini oluşturmaktadır. kaydolanlara oraru yüzde 7.58'i bula- bilmektedir. Yani Türk eğiüm sistemi, önemli ölçüde, sistemin içine gjren öğ- rencileri, acımasızca elimine etmekte- dir. En önemli kayıp ise ilkokul me- zunlan arasında olmakta, ilkokuldan mezun olanlann yüzde 48.8'i sistemin dışına. daha ilk aşamada düşmektedir. (Bkz.: TÜSİAD. Türkiye'de ve Dün- yada Yükseköğreüm, Bilim ve Tekno- loji, s. 47, şekil 7) Türk eğitim sisteminin yetersizliği, çapsızlığı, çağdışıhğı ve etkinlikten uzakhğının başat nedenleri, gereken aşamalarda tartışılmamakta ve bu ne- denden de çözüm üretimine katkıda bulunabilecek sonuçlar sağlanama- maktadır. Türkiye'de eğitim sistemi ya sistemin giderek insanımızı zorladığı "özel öğretim kurumlarııun/kurslaruuıı yükselen fiyatları" ya da açıkta kalan, yükseköğreüm kurumlanna yerleştiri- lemeyen öğrenci sayısı açısından tartı- şılmakta ve güncelleşmektedir. Anılan bağlamdaki tartışmalardan ilki otan "özel öğretim kunımlannın / kurslarınuı fîyatlan" geçen ayın başlı- ca konusunu oluştururken açıklanan 1994-95 öğretim yılına ihşkin üniversi- te yerleşürme sınavı sonuçlan, günü- müzün ve önümüzdeki günlerin başlı- ca konusu olacaktır. 1994-95 üniversi- te sınavlan, gerek öğrenci Seçme ve Yerleşürme Merkezi'ne olan güvenın sarsılmasına neden olan sorulann el altından dağıtıldığma ilişkin noter onayına dayandınlan savlar, gerek ikinci basamak sınavlannın açıklan- masındaki gecikme ve gerekse başan oranının düşüklüğü ile özellik taşı- maktadır.Aynntıh bilgiler olmaması- na karşın yapılan ikinci basamak sı- navlanndaki başan oranının çok dü- şük olduğu gerçeği, ilk saptama. Ba- şan ölçütünün, tam puanın yansı biçi- minde kabul edilmesi durumunda, başvuranlann yüzde 95'inin herhangi bir programa giremeyeceğı. verilen ilk bilgiler arasında. ÖSYS sonuçlanna göre yükseköğretim programlanna yerleştirilen adaylann yüzde 29"u. 1993-94 öğretim yıhnda son sınıfdüze- yinde iken, yüzde 50'lik bölümü, önce- ki yıllardan bekleyenler. yüzde 15'i ha- len bir yükseköğreüm programında okuyanlar, yüzde 3"ü bir yükseköğre- üm programından mezun olanlar ve yüzde 3'ü de öbürleri tarumı içine gi- renlerden oluşmaktadır. 1994 ÖSYS kontenjanı, açıköğre- üm programlanndaki olağandışı artış ile 749.113 olarak ilan edilmiş, bu kon- tenjanla da yetinilmeyerek, yerleştiril- mesi planlanan aday sayısı 904.401 olarak öngörülmüştür. Açıköğreüm programlannın, yerleştirilmesi planla- nan aday sayısı içindeki ağırlığı, yüzde 78.4 gibi bir düzeye çıkartılmış bulun- maktadır. Açıköğreüm programlannın kon- tenjan açısından genişleülmesine karşın adaylann bu programlan yeğ- lememeleri, tercihlerinde açık bir bi- çimde yansımaktadır. Açıköğreüm programlanna yerleştirilmesi planan 708.668 adaydan ancak yüzde 21.7'- sini oluşturan 154.127 aday yerleştiril- miştir. Bu sonuçlara göre 1994 ÖSYM ta- rafından yerleşürme işlemi içine ahnan 822.604 adaydan, yalnızca 345.837 aday örgün ve açıköğretim program- lanna yerleşürilirken, 476.767 adav yerleştirme işleminin dışında kalmış bulunmaktadır. 1994 yılı için yerleşü- rilenlerin yüzde 15'inin halen bir yük- seköğretim programını sürdüren kim- selerden oluştuğu göz önüne alınır ve bunun da büyük bölümünün açıköğ- reüm programını izleyenlerden oldu- ğu düşünülürse, açıköğreüm prog- ramlan kanahnın genişleülmesi ile ya- ratılan kontenjan artışlannın, pek de anlamlı olmadığı, istemlere yanıt ver- mediğı gerçeği ile yüzyüze geliriz. Türkiye, yükseköğretim sistemini değil, temel eğiüm öncesinden baş- layarak tüm eğiüm sistemini. çağdaş, etkin kılma sorunu ile baş başadır. Onbir yıllık ilk ve ortaöğretim ya da buna eklenen dört yıllık yükseköğre- tim sonrasında yaşama katışamayan, etkin \e becerili işgücü olarak bile ken- disini tanımlayamayan insanlan yeüş- tiren bir eğitim sistemi ile bırakınız yir- mibirinci yüzyılın bilim/bilgi toplu- muna varmayı, kendisini bile yeniden üretemeyen insanlar kümesinin en id- dialı adaylan arasından öteye geçeme- yiz. Varlıkh kesimlerin kendi çocuklan için kamusal kaynaklan kullanarak yarattıklan içte ve dışta nitelikli eğiüm olanaklannı tüm topluma yaygınlaş- tırmak zorundayız. Demokrasi, ayn- cahklann körüklendiği, ayncahklann özendirildiği bir sistem olmayıp, tam tersine, ayncahklann ortadan kaldınl- dığı bir rejimdir. Toprak ağalığının, inanç ağahğı ile güçlendirildiği günü- müzde, eğiüm ağalığının özendirilme- si, insan hak ve özgürlüklerinin de çağ- daş devlet olmanın da siyasal, eko- nomik ve toplumsal bütünlüğün sağ- lanmasmın da önündeki en büyük en- geli oluşturmaktadır. Eğiüm mah- kûmlanrun kurtuluşu, ülkemizdeki çoğu sorunlann çözümünü mümkün kılacaktır. ARADABİR ORHAN TÜLEYÜOĞLU Oyun Masasına Dûşen Güvercin!Insanlık tarihinin en acı yıldönümü eylül ayına rastlar. 1 Eylül 1939'da Hitter, Polonya'ya saldırı emrini vere- rek 55 milyon insanın ölümüne neden olan '2. Dünya Savaşı'm başlatmıştı. Altı yıl süren savaş noktalanırken Japonya, Hiroşima'- da ve Nagazaki'de patlatılan atom bombalarıyla en yo- ğun kıyıma hedef olmuştu. Türkiye bu korkunç savaşın dışında kalmayı başaran pek az sayıdaki ülke iç nde yer aldı. Bu korkunç savaştan ders alamayan ülkeler, tanklar, tüfekler, savaş uçaklan biriktirmeye devam ediyorlar. Barışın korunmasıyla ilgili masa başı görüşmeleri so- nuçsuz kalıyor, dünyamızın hüzün atlası her savaşta bir kez daha kanıyor. Bosna-Hersek'te yaşartan drama seyirci kalan geliş- miş ülkelerin bu duyarsizlıği kolay kolay zihinlerden si- • Arkaa 6. Sayfada TARTIŞMA Barışa kültürle katkıda bulunmak! A yvahkCunda Bosna'da Zubin Mehta önce Yunus Emre insanhğa istedim, büyük ilgi gördüm. J^ Adası, yöneümindeMozartın nasıl seslenmiş: Şimdi Kültür ve Dışişleri / ^ k dünyanın Requi«n'içahndı.Banşa "Düşmanımu kindir bizim bakanhklanna sesleniyorum: £^]^ cennet müzikle ulaşmak için. Banşa Bizkimseyekinrutmayız Bosna'daki banşa # ^ köşelerinden değişik yönlerden yaklaşıhr. Kamu alem birdir bize" kültürümüzlede katkıda M- J k . birisi. Savaşarak banşa ulaşmak, bu YuusEmreOratoryusuusta bulunalım. Yunus'undostluk Oturduğum balkondan neler binlerceyıldırençokdenenyol. Mozart'ın Requiem'inden fıkrini dört bir yana yayahm. görmüyorumki.7-8küçük Hâlâ da bir sonuç ahnamamış. daha çok anlamlı gibi geliyor. Unutmamakgerekirki Yunus ada, binlerce zeytin ağacı, Banşa kültürle ulaşmayı Ölüm yerine. dostluk ve banş Emre Oratoryosu'nun güzehm çam ormanlan, denemek çok daha güzel olmaz fıkirlerini güzel müziğimizle Amerika'da ilk seslendirilişi de masmavi bir deniz. Bu güzel mı dersiniz? Bosna'ya banşı ifade etme şansı doğuyor. Bu büyük şefLeopoldStokowski manzara ile birlikte Pekin korumak için'Banş Gücû'nü fikirakhmageldığindeçok yöneüminde New York'taki Kırgız'ın güzel sesinden gönderdik. Ezilen Boşnaklara heyecanlandım. Defalarca Birleşmiş Milletler binasında Anadolu'nun benliği Yunus yardımedecekler,can Yunus'udinledim. Gerek 1958>ılında Emre'mizi şahlandıran Adnan kurtaracaklar. Ne büyük bir müziği ve gerekse Yunus'un gerçekleşürilmişür. 1991 yıh Saygun'un oratoryosu. görev. Acaba diyorum, Bosna dizelerinin ne kadar büyüleyici Yunus Emre Sevgi Yıh ilan Bundan daha büyük bir kültür açıkhavaüyatrosunda'Dosta ve bizden olduğunu hissederek edilmişü, bu uğraş, bunun bütünlüğünü tahrnin Gidelim Dost'umuzu gururduydum. Heyecanımı devamıolsun. edemiyorum. Söz bizden, ses dinletemez miyiz, dünyaya Hikmet Şimşek, Rengin ı>_«r n » vj K v A bizden! dostluk elimizi uzatamaz Gökmen ve yardımcısı Yıbnaz ^"^JlP^ 1 a m ı * 1 " - . Aras, Bir ay kadar önce Saray rruyız? Bakjn bundan 700 yıl Bey'e telefon ederek paylaşmak O D T L Kİmy a Bölümü PENCERE Aydınlanmacı-Şeriatçı Çelişkisi... Çelişki, gizemli bir sözcük. Yaşamın anahtarı. May- muncuk gibi her kilide uyar. Çünkü 'karşıtların birllği'ni vurgular. Nasıl?.. Kadın ile erkek karşıt değil mi? Nikâh- ta imzayı basıp bir evde yaşamaya başlarlar. Ama ara- larında çelişki var. Dır dır, tartışma, sürtüşme, sevgi, aşk biraradadır. Birleştiklerindeortayanurtopu gibi bir yav- ru çıktı mı, karşıtların birliği bir çatı altında elle tutulur ürününü verir. Marksizm, çelişkiyle al gülüm ver gülüm iç içedir; ama, çelişki kavramını Markt icat etmedi. Felsefe tari- hinde çok eskiden beri çelişkiye kafa yoranlar var. Aristo'dan bu yana işlenmiş bir konu. Hegel, durağan çelişkiyi eytişime uygulayıp devinim içinde düşünüyor; 'an'dan 'süreç'edönüştüğündeçelişki, gerçekliği kavra- mak yolunda paha biçilmez bir anahtar değeri taşıyor. Hegel diyor ki: "Kendi içinde karşıtlık anlamma gelen çelişki, her gerçekliğin temelini belirleyen şeydir; bu bilgi olmadan fe/sefede tek bir ad/m afı/amaz." Peki, başımızı kitaptan kaldırıp dünyaya baktığımız zaman hangi çelişkileri görüyoruz?.. Sayisızçeltşkilerin yumağı içinde kördüğüm olmuşuz; üstelik bu çelişktler durdukları yerde durmuyorlar, hızla değişiyorlar, devi- niyorlar, kimi zaman biri ağır basıyor, kimi zaman öteki, zaman ve uzamda kesintisiz dönüşüyorlar. • 1990 yılına değin yeryüzü politikasında ağır basan çe- lişki neydi? 'Amerika-Sovyetler, kapitalizm-sosyalizm, Doğu-Batı blokları'çelişkisi değil mi!.. Neoldu?.. Artık Sovyetler yok, Rusya Federasyonu var; yeni dev- letle ABD arasındaki çelişki, kapitalizm-sosyalizm kap- samında yok oldu; ama, bu iki devin ilişkisindeki çelişki- ler, şimdi başka içerik kazandı. Ne var ki Sovyetler yıkıldı diye insan toplumlarında sermaye-emek çelişkisi silindi mi?.. Mazlum ülkelerle metropoller arasındaki çelişkiler noktalandı mı?.. Ha- yır!.. Tüm yeryüzünde ve en başta Batı'da 'Yoksul Gü- ney-Zengin Kuzey' çelişkisinden söz açılıyor; sermaye- emek çelişkisi bir başka anlama oturmuş, yerini almış... Çelişkisiz evren olur mu?.. Doğaolurmu?.. insanlıkolur mu?.. Toplumolur mu?.. Çelişki yaşam; çelişkisizlik ölüm, yokluk, yaşamdan yoksunluk demektir. • Sovyetler'in yıkılması hiç kuşkusuz Türkiye'deki ser- maye-emek çeiişkisini yok etmedi; sağ ile solun varlığı, çağdaş siyasal yaşamın varoluşuyla eşanlamlıdır; ama, çelişki kimi zaman renk değiştirir, birincil çelişkilerle, ikincil, üçüncül çelişkilerin sırası bozulur, düzelir; kimi zaman temel çelişki geriye itilir, ikincil çelişki öne çı- kar... Sözgelimi 1919 Türkiyesi'nde bütün çelişkiler geriye itilmişti; işgalci düşman ile ulusalcı güçler arasındaki çelişki gündemin birinci maddesinde yerini almıştı. '1923 Devrimi', sermaye-emek çelişkisine oturmaaı. Çünkü Türkiye'de sermaye birikimi yoktu; 'Aydmlanma Devrimi' öncelik kazanmıştı. MArkası 6. Sayfada İstanbnVıtn Alışveriş Harilası Degişiyor... Mutlu Alışverisin Başkenti îgs M e t r o p o l BugünAçılıyor. Bugün, îstanbullular'ın yaşamında mutlu bix ahşveriş dönemi başlıyor... tGS METROPOL Avcılar'da sürprizlerle açılıyor. 2i Başkente yakışır mutlu bir ahşveriş İGS METROPOL 4000 m 2 ye yayılan modern dünyası, her yönüyle mutlu bir alışverisin başkentidir... Sizin için en uygun olanını binlerce çeşit arasından seçeceğiniz IGS METROPOL de ülkemizin ve dünyanın seçkin markalannı, tüm ÎGS ürünlerini ve iGS'nin ürettiği Bogart, Classique ve Futuro koleksiyonlarını bir arada bulacak, binbir çeşit mutluluk yaşayacaksınız. Aile boyu mutlu bir ahşveriş ÎGS METROPOL de ailenizle birlikte "Mutlu bir ahşveriş" yapmanız için her şey düşünüldü... Alacağınız her şeyin ÎGS Kalite garantisi taşıdığı ÎGS METROPOL de modern bir kafeterya, çocuk oyun odası, geniş otopark, çiçeklikler, dinlenme üniteleri aile boyu mutluluğunuzu tamamlayacak. Özel kredili mutlu bir ahşveriş ÎGS METROPOL den sağlayacağınız ÎGS METROPOL KREDİKARTI ile taksitli ahşveriş yapacak, dilediğiniz her şeye uygun fıyatlarla, kolayca sahip olacaksınız. Sürprizlerle dolu mutlu bir ahşveriş ÎGS METROPOL'de yapacağınız ahşverişleriniz size bir otomobil ve televizyonlar kazandıracak. IGS METROPOL Londra Asfaltı Vzen, ÎGS METROPOL'e ulaşmak çok kolay. Londra Asfaltı üzerinde, Avcılar'da ÎGS Fabrikası önünde... Bugün herkes mutlulukla buluşacak.. Bu mutluluğa siz de ulaşın! tşte mutlu ahşveriş reyonlan • Erkek Giyimi • Kadın Giyimi • 6,12 Yaş Çocuk Giyimi • Erkek, Kadın, Çocuk Spor Giyimi • Ayakkabı • Triko • îç Çamaşırı • Aktif Spor Malzemeleri •Aksesuar «Bijuteri •Parfümeri *Jean •Drugstore • Müzik-Magazin • ...veÖzel Fırsatlar Reyonu. METROPOLMutlu bir ahşveriş 34840 Avalar-lstanbul Tel (0-212) 59i 3~ 18 - 591 90 48 Fax (0-212)591 10 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle