Katalog

6 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 90.doğumgünü 24 ağustosta Uludağ'da kutlanacak olan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun Yeııi yapıtlaıı da yayrnılanacak Hoca'nın 1990 yılındaçizdiği programı izleyen eşi Meriç Velidedeoğlu, 'Devrimler Meclisi','Yeşil Yolculuk' ve Kuran'ın öztürkçesini yayına hazırlıyor. Bugünlerde Devrimler Meclisi'ni 1995 yılına yetiştirmek için çalışanVelidedeoğlu'nun asıl hedefı, 50 yıl süresince yazdığı makaleleri konulanna göre sınıflandırarak bir kitap haline dönüştürmek. CUMHUR CANBAZOĞLU 1992 Şubatı'nda aramızdan aynlan Ordinaryüs Profesör Hıfeı Veldet Velidedeoğlu'nun yeni yapıtlan "Hoca"nın sağlı- ğında çizdiği programı izleyen eşi Meriç Velidedeoğlu tarafın- dan yayına hazırlanıyor. Meriç Velidedeoğlu bir yandan Tuz- la'dakı evlennde kitaplan bitir- meye uğraşırken diğer yandan 24 Ağustos 1904 doğumlu pro- fesörün 90. doğumgünü kutla- ma programını oluşturuyor. Velidedeoğlu'nun yayımlan- mayı bekleyen yapıtlanndan birincisi "Devrimler Meclisi''. Ondan sonra sırada "Yeşil Yol- culuk" ve Kuran'ın öztürkçe- leştirmesı var. Velidedeoğlu Hoca'nın Kuran'ı öztürkçeye çevirip konulanna göre bölüm- leme çalışmalan üç yıl sürmüş; sağlığı izin vermeyince yanda kalmış. Bu arada Meriç Velide- deoğlu, olanak bulduğunda profesörün 50 yılda yazdığı ma- kaleleri konulanna göre sınıf- landırarak kitaba dönüştürme- yi de planlıyor. Meriç Velidedeoğlu günlerinin bü- yûk bölûmünü Hoca'nın çalışma ma- sasmda, onun planladığı şekılde belge- leri kâğıda aktararak, kaynaklardan yararlanarak geçiriyor. - Velidedeoğlu Hoca'nın 90. doğum- günü kutlamalannı neden Uludağ'da yapmayı planLvorsunuz? Velidedeoğlu 1942'den 1992'yedek 50 yıl süreyle yaz aylannı Uludağ'da geçirirdi; doğumgünü 24 ağustos olduğundan kutlamalan hep Uludağ'- da yapmıştı. 1942'de ilk kez Uludağ'a gitmesinin nedeni, Hitter'den kaçan Alıpan profesörlerle bu- arada olma is- teğiydi. Alman profesörler gelenekle- rine uygun doğa yürüyüşleri için İstanbul'un yanı başındaki Uludağ'ı keşfetmişlerdi; yazlanru burada geçiri- yorlardı. Onlara genç profesör Hıfzı Veldet Velidedeoğlu da katılmışü. Al- man profesörler ülkelerine döndükten Ölümüne dek yaz aylannı Uludağ'da geçiren Velidedeoğlu'nun 90. doğumgününde her zaman uyguladığj program uygulanarak, toplantıya katılacak olan yazar arkadaşlan, öğrencileri ve dostlan 24 ağustosta önce iki bin metre yükseklikteki Özgür Konuşma Alanı'na gidecekler. Sonra 1961 Anayasası'nı yazdığı oteldeki odası ziyaret edilecek. Velidedeoğlu Hoca'nın çizdiği programa göre kitabı yayına haarlıyorum. Devrimler Mec- lisi, belgelere ve anılara dayana- rak İkinci ve Üçüncü Meclis'i genç kuşaklara anlatmayı amaçlıyor. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu birçok kitabını Lludağ'daki dinlenceleri sırasında yazmıştı. sonra Velidedeoğlu Hoca bu geleneği sürdürdü ve birçok kitabmı Uludağ dinlencelerinde yazdı. Uludağ'da yapüğı doğumgünü kutlamalan klasik törenlerden değildi. Planladığı kitaplannm iskeletini kuruyor, ad- lannı buluyor, çalışmalannı yüriitü- yordu. Bir süre sonra Uludağ çalışma- lanna Hoca'nın öğrencisi profesör Muanuner Aksoy da katılnıaya baş- lamışü. 6 saat süren güncel tartışmalar - Kutlama programında ne gibi etkin- likler yer alacak? Alman profesörlerin Uludağ'a gitti- ği yıllarda önce Hyde Park gezisi yapılırmış. Bölge Hyde Park'a benze- diği için Almanlar bu adı vermişler. Velidedeoğlu sonra oraya Özgür Ko- nuşma Alanı demiş. Burada toplanıp ülke sorunlan tarüşılır, düşünceler or- taya konurmuş. Ben son 17 yıl bu programa katılma olanaği buldum. Hoca 24 ağustosta önce Özgür Ko- nuşma Alanı'na giderdi, sonra da Mu- ammer Aksoy'la altı saat boyunca güncel sorunlan tartışırdı. Top- Ianünın son maddesi de kışın neler yapılacağıydı. Bu 24 ağustosta da aynı program uygulanacak. Sabah, iki bin metre yüksekteki Özgür Konuşma Alanı'na gidilecek. Toplantıya fıkir adamlan, Hoca'nın gazetedeki sütun komşulan, öğrencileri, dostlan katıla- cak. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Ulu- dağ'da kaldığı otelde yazmıştır 1961 Anayasası'nı. Bu nedenle oteldeki odasını ziyaret edeceğız. Anayasanın getirdiği özgürlüklerden rahatsız olan kimi köşe yazarlan Uludağ Anayasası diye hafıfe alarak eleştirmişlerdi za- manında. Şimdi bu anayasayı mumla anyorlar. - Velidedeoğlu Hoca'nın programını harfîyen uygulayıp projeleri aksatma- dan gercekleştirmeye çaltşıyorsunuz. Program hangi çalışmalan içeriyor? Genç kuşaklara anlatmak için Bütün yazarlarda olduğu gibi Veli- dedeoğlu'nun da bir programı vardı. 'Yazarlann tezgâhında hep bir şeyler olmalı'. derdı. 1994-95 ıçın amaa, Söy- lev'in görselleştirilmesıydi. Gerçekleş- lirildi ve 19 Mayıs'ta televizyonda gös- terildi. 1995'te TBMM'nin kuruluşu- nun 75. yılında Devrimler Meclisi adlı kitabı çıkarmak istiyordu. 1990 yazı- nda programını Muammer Aksoy'a açıklarken, ömrü yetmezse çahşmalan benim sürdüreceğimi, bana yardımcı olmasını söylemişti. Ancak Aksoy, hocasmdan önce vefat etti. Şimdi ben 20. yüzyüm belgeseli -Hoca'nıntezgâhındabaşkane gibi projeler var? Yeşil Yolculuk diye bir proje daha var. Bunun için bütün aynntılan hazırlamıştı. Yeşil Yolculuk'ta Uludağ'ı anlata- caktı. Mavi Yolculuk'un yara- tıcısı Azra Erhat'la Velidede- oğlu'nun karşılıklı çekişmesi, hangi yolculuğun daha ilginç olduğu üzerineydi. Azra, Ho- ca'dan Yeşil Yolculuk'u yaz- masını istemişti. Uludağ'ın 50 yıltık durumunu anlatmayı ta- sarlıyordu. 50 yıl boyunca ora- daki insanlarla, emekçilerle haşır neşir olmuş; bitkiler, hay- vanlar üzerine araştırmalar yapmıştı. Erpınan, Kızpınan gibi birçok gezi yoluna adını Hoca vermişti. Yeşil Yolculuk 19% için planlandı ve önemli bölümü hazır. Devrimler Mec- lisi'nden sonra Yeşil Yolculuk'un çalı- şmalannı hızlandıracağım. - Çalışmalar hangi aşamada? Artık tek başıma çalışıyorum, biraz ağırlaştım ama, 1995 yılına yetiştirme- ye gayret ediyorum Devrimler Mecli- si'ni. Hoca'nın çizdiği plandan sap- mamaya özen gösteriyorum. Ancak asıl hedefım Hıfzı Veldet Velidedeoğ- lu'nun 50 yıl yazdığı makaleleri konu- lanna göre sınıfiandırmak ve bir kitap haline getirmek. Bu çalışma 20. yüzyılın büyük bir diliminin belgeseii olacak. Bu arada Kuran'ın Türkçeye çevrimini de bitir- meye çahşacağım. Sonra 1980 yılından itibaren Cumhuriyel ve bazı dergilere Meriç Karacaoğlu adıyla yazdığım İslamda Özgür Düşünce ve Şeriat üzerine makaleleri kitap haline getirmeliyim. Buna zorunlu hissediyo- rum kendimi. StadyumlardaPink Floyd heyecanı 29 yıldır birlikteliklerini sürdüren Pink Floyd, müzikal açıdan hiç ödün vermedi ve profesyonel çizgisini korudu. Kültür Servisi - Pînk Floyd, kapalı salonlarda konser vere- meyen bir grup. Onlann konserlerinin başansı, mekanlann geniş- liğiyle de yakından ilgili. Stadyumlarda ya da Chantilly Şatosu'- nun bahçesi gjbi görkemli mekanlarda konser verdiğinde grubun performansı da artıyor. Pink Floyd, dünya turnesi sırasında, Pa- ris'tekı Chantilly Şatosu'nda da 30-31 temmuz tarihlerinde kon- serler verdi. Yaklaşık iki buçuk saat süren konser boyunca se- yirciler, 40 metre uzaktan ve dumanlar arasından da olsa Pink Floyd üyelerinin yüzlerini seçebilmek için büyük bir çaba har- cadılar. Pink Floyd'un sahnedeki fiziki varhğından çok, sahne düzeni ve seyircileri oldukça büyüleyen atmosfer dikkati çekti konser sırasında. Le Monde gazetesinin birinci sayfasından giren haberde Thomas Sotinel, konser üzerine yazdığı "Dolarlann Me- lodisi" başhklı yazıda Pink Floyd'un dünya turnesi sırasında ver- diği konserlerin hasılatına da dikkati çekiyor. Pink Floyd grubu, 29 yıl süren birliktelikleri sırasında müzikal açıdan hiç ödün ver- meden. profesyonel çizgilerini korudular. Ama sahnede hiçbir za- man Mkk Jagger ve grubunun dınamızmıyle yanşamadı. Tam tersine her zaman sakin ve soğukkanlı bir şekilde ba- şanb konserler veren Pink Floyd, konserlennde de stüdyodaki ciddiyetlerini koruyor. Hatta grup üyeleri bunu o denli abartıyorlar ki, sahnede her an yerlerini al- mak üzere hazır bekleyen dublör müzisyenler bekli- yormuş. Bu üç dublör mü- zisyen, gitarda 50 yaşında- ki David Gilmour. kîavye- de 49 yaşındaki Rick VVright. bateride 49 yaşm- dakı Nick Mason'e fazla kalori harcatmamak için ellerinden geleni yapıyorlarmış. Pink Floyd'un dünya turnesi üzerine yorum yapanlar (ya- pımcılar, plak şirketleri, seyirciler ve bizzat kendileri) genellikle rakamlar üzerine konuşmayı tercih ediyorlar. Konser hasılatlan- ndan, bilet fıyatlanndan söz ederken yıllık istatistikleri okur gibi, renksiz bir tonda müziğe farklı bir boyut getiriyorlar. Tabii yalru- zca rakamlan sıralamak bile insanlan şaşııtmaya yetiyor. Turnede Pink Floyd'a tam 200 kişilik bir ekip refakat etmiş, sahnelerin kurulması için 6 TIR gerekli malzemeyi taşımış ve sah- neler, 3 gün süren yoğun çalışmalar sonunda kurulabilmiş. Tabii tüm bu gösterişin bir de ekonomik boyutu var: Turnelerin teknik maliyeti 3 milyon dolan (yaklaşık 90 milyar Türk lirası) bulmuş. Ancak kimse turnenin bütçesini tam olarak bilmiyor. Konserler- den yalnızca Amerika'da 1.5-2 milyon dolar ciro elde edilmiş (Bu ciroya konserler için özel olarak yaptınlıp saüşa sunulan tekstil ürünleri ve sponsorlann etkinlikleri dahil değil). Pink Floyd'un Chantilly'de verdiği konseri 70 bin seyircinin iz- leyeceği düşünülmüş. Bilet fiyatlannın da 200 Fransız Frangı'- ndan (yaklaşık 1 milyon 200 bin Türk Lirası) saulması düşünül- müş. Amerika'da ise bilet fiyatlan 380 Fransız Frangı'na (yak- laşık 2 milyon 250 bin Türk Lirası) kadar çıkmış. Fazla yonüma- ya gerek yok, küçük bir hesap yapınca Pink Floyd turnelerinin reçetesinin bir Hollyvvood yapımının maliyetiyle kıyaslanabilece- ği kendiliğinden ortaya çıkıyor. Kültür • Sanat BEYOGLÜ EÜRIMAGES SINEMASI "EEunmekges'm kathr/ar/y/a ' YAZ ŞE.NLİĞİ w Bugün BAGDAT CAFEYön. PERCY ADLON (Tel-251 32 40) 12 15-14.30-16 45-19.00-21 15 BULUNMAZ TİYATRO İ S T A N B U L 31 Ağustos tan başlayafak U KARACA T'YATROSU NOA INEK ALKAZAR'IN SEÇTIKLERI Tel: 245 73 83-245 75 38 BCJGCİM KOPRU USTU AŞIKLARI Yön: Leos Carax JUUETTi 6IN0CHE-0ENIS LAVANT 12 00-14.15-16 30-18 45-21 00 THE WALLYon ALAN PARKER 12 15-14 30-16.45-19 00-21 15 YARIN AVAZDA BİR YÜREK - THE DOORS Yazan Nazım Hıkmet Yon H. Hilmi Bulunmaz Çarş. 15.00-C.lesi 21 00 lıtiklal Cad. No: 1K 2 t«yo«u Tel:S13 74 31 -522t5t5- 251 S0 M - «31 14 14 BULUNMAZ TİYATRO İ S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yönetımınde TİYATRO KURSU Istiklal Cad. No: 186/2 Beyoğlu Tel: 513 74 31 -522 65 85- 25160 90-63814 84 PERA SİNEMASI (251 32 40) 'BeyoGU Sı^emas Yan ı İKİ DİL BİLEN AŞIK VINCENTE ARANDA •ORNELLAMUTI -IMANOLARIAS 12.00-14 15-16.3O-18.45-21.00 4 4 KISKANÇ BABAM "My Father The Hero" 5 Ağustos Cuma gununden itibaren Sınemalarda çılgın bir Fransız aıle komedısı başladı Gerard Depardıeu. karısından boşanmış Andre rolunde Kızı Nıcole ıse 450 aday arasından seçılen 14 yaşındaki Katherıne Heıgl Ergenlık çağındakı Nıcole. Barbıe bebeklerını atıp erkeklerle oynamayı keşfettıgı sıralarda babası ile sıkıcı olacagını duşündüğu bir tatıle çıkar Ufak ama yaşından buyuk bir yaJanı tatıllerını muthış bir maceraya dönuşturur Bu fılm, bunaltıcı yaz gunlerı ıçın kaçırılmaz bir serınlık otacak 293 89 78 ( 3 hat) ISTANBULBELEDIYESI iJŞEHİRTİYATROLARI YAZ OYUNU 19 Ağustos'dan itibaren AÇIKHAVA TİYATROSU'nda Reşat Nuri GÜNTEKİN ÇALIKUŞU Oyunlaştıran: Necati CUMALI Özgün Müzik: Esın ENGİN Yöneten: Hakan ALTINER Dekor: Atıl YALKUT — Kostüm: Sevim ÇAVDAR Koreografj: Semiramis UYAR Şarkı Sözleri: Gülsün SİREN Orkestra Şefi: Önder BALİ Biletler 9 Ağustos'tan itibaren Şehır Tiyatroları Gişeleri ile Vakkorama (Taksırrî)'de Salılmaya Başlayacaktır. Oyun Günleri: 19 Ağustos'tan İtibaren 31 Ağustos'a Kadar Pazar Hariç HerAkşamSaat21.00'de. Telefonla Rezervasyon İçan- 240 77 20 Gözlüklö - Martı • Beledıyemizce Istranca derelerınden Istanbul'a yalnız bir aylık su ıhtıyacını sağlamanın masrafı Gelibolu orman yangını zararıyla aynı; varın siz hesap edin, Istanbul alevsiz ne yangınlaryaşıyor! •Gözlüklü Martı, Marmara'da neslı tükenen balık türlerı posterı veriyor uskumru ve kılıçbahğı posteri • Kırtsal kitaplarda yazılı "Tufan'a 9545 yıl önce dûnyamıza çarpan bir kuyrukluyıldızın neden olduğu iddiası, bilimsel açıkla- maianyta yalnızca GözJüklü Mart gazetesinde Abone olmak ıcin Tel: 264 23 87-246 45 30 - 36812 57 Anadolu Üniversitesi, Açıköğreüm Fakültesi fktisat BölümiTnden 1990 yılında aldığım diplomarru kaybettım. Hükümsûzdür. SEHER TOSUN Nüfus cüzdanımı ve Istanbul Barosu kimlık kartımı kaybettim. Hükümsûzdür. A v. EN/S REHA COŞKUN SAHİBtNDEN SATILIK Mazda 1993 model 323 Sedan 25 bin kilometrede koyu gri ful aksesuvar air conditionlu. Saat 10'dan sonra. Tel:02164102891 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 Fatih Nüfus Memurluğu'ndan aldığım nüfus cüzdanımı yitirdim. Geçersizdir. SEMİHA ERDİNİ KÖY ENSTİTÜLERİVE ÖTESİ Mahmut Makal 2. bası 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli göoderilmez 0NİKİDEN 0NİKİYE TÜRKİYE AliSirmen 3. baa 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeti göDderibnez DÜŞÜVCEYE SAYGI MEMET FUAT Çocuk Ahm Satrnıı Kimsesiz çocuklar, istenmeyen çocuklar, ticaret konu- su yapılan çocuklar, açlıktan ölen çocuklar... Dünyanın dört bir yanında çocuklar dışlanıyor, sömürü- lüyor, horlanıyor, ölüme sürükleniyor... Inanılmaz bir kı- yım sürüp gitmekte... Türkiye'de de durum pek parlak değil... - Elverişsiz çevre koşullarından, yetersiz beslenmeden, sağlık fiizmetlerindeki aksakhklardan dolayı yurdu- muzdaki çocuk ölümlerinin oranı bayağı yüksek. Peki, sağ kalanlar ne oluyor? Doğru dürüst eğitim verebildiklerimiz, kaba bir deyim- le, suyunun suyu... Yalnız ilköğretim, ortaöğretim kurumlarımızm değil, sayıca çoğalan üniversitelerimizin bile çok düşük düzey- de olduklarını biliyoruz. Varlıklılar çocuklannı özel okullarda, yabancı ülke- lerdeki üniversitelerde okutabilmek için büyük paralar harcıyorlar. Orta tabaka da onlara ayak uydurabilme yolunda tam anlamıyla çırpınıyor. Durumu iyi olmayanlar, geçimini zor sağlayan yoksul- lar derseniz, eğitmek, okutmak bir yana, çocuklannı doğ- ru dürüst besleme olanağını bile bulamıyorlar Derken televizyonda bir program izliyorsunuz. insanlar kaygılar içinde: Islam, dogum denetlemesine izin verir mi vermez mi? Kafası çalışan, doğruyu görebilen bir din adamının olumlu yöndeki yorumlarına karşın, karanlıklardan gelen sesler öylesine yer etmiş ki kafalarda, tedirginlikler kolay kolay silinemiyor. Islam, doğum denetlemesine izin vermiyorsa, kadınla- rm doğurabıldikleri kadar doğurmaları gerekiyorsa ne olacak? Büyük bir hızla artan nüfusumuz nasıl beslenecek, nasıl eğitilecek, nasıl iş bulacak? Dünyanın dört bir yanında yaşanan birbirinden acıklı olaylar bizde yaşanmaz sanıhyor... Gerçi Türkiye acımasızca tükettiğimiz, çölleştirdiğimiz, inanılmaz derecede eli açık bir ülke, ne istesek veriyor, kaymağını bir azınlık da yese, herkesi iyi kötü doyuruyor, ama bu nereye kadar sürebilir? Daha Afrika'ya, Uzakdoğu'ya dönmedik... Dönmemiz de söz konusu değil... Ama bu ne olursa olsun o duruma düşmeyeceğiz anla- mına gelmiyor... Afrika'ya, Uzakdoğu'ya gitmeye de gerek yok. işte size komşu bir ülkeden, Romanya'dan, sevinilecek bir haber: Kimsesiz çocuklar artık satılmayacakmış. Ortaklamacılı- ğın çöküşünden sonra ortaya çıkan, yabancılara bebek satma işine karşı önlem alınmış. Az buz bir ticaret değil, üstelik ucunda döviz de var, devletler görmezlikten gelebilir bu tür karanlıkça işleri: Aralık 1989 ile Temmuz 1991 arasında, çoğu ingiliz ailele- rine olmak üzere, yabancılara, yasal yollarla 7326, kaçak olarak da aşağı yukarı on bin çocuk satılmış. Çocuk satılırmı? Satılmaz da koşullar zorladı mı ister istemez her şeye katlanılıyor... Ama bir ananın bebeğinden, bir insanın ço- cuğundan ayrılması ne demektir! Düşünebılıyor musu- nuz!.. insanlar, ülkeler nasıl bu duruma düşebiliyorlar? O kadarla kalsa gene iyi... Çocuğunu bir başkasına vermek ya da satmaktan çok daha kötü çaresizlikler yaşanıyor dünyamızda. İşte size gene bir gazete haberi: "Çocuk fahişeler konusu, gelişmekte olan Asya ülke- lerinin kanayan yarası. Her yıl binlerce Batılı, Güneydoğu Asya ulkelerine giderek kız erkek ayrımı yapmadan ço- cuklarla cinsel ilışkiye giriyor. Gelişmekte olan bu ülke- lerde yoksul aileler, çocuklannı satarak para kazanmaya çalışırlarken hükümetler ülkeye giren doların yüzü suyu hurmetine bu olguya göz yumuyorlar. "(Cumhurıyet, 26 Temmuz 1994) Konuya hangi açıdan bakarsanız bakın (sunan. isteyen, gözyuman) iler, tutaryanı yok. Romanya'dan Uzakdoğu'- ya, dünyanın her yanında, bizım gibi insanlar yaşıyor, ne daha iyi, ne daha kötü, bütün bu işleri düşünen, duzenle- yen, gerçekleştirenler de insanlar... Çocuklarmın çare- sizliğini, korumasızlığını böylesine kötüye kullananlar da insanlar... Arda'nın çizgi filmlerindeki gibi iyilerle kötüleri iki ayrı kampa ayırıp kendinizi iyilerin göbeğine yerleştirmekle sorumluluktan kurtulamazsınız... Hiçbir insan ada değildir... Savaşta barışta, varlıkta yoklukta, insanların yaptı- klarını gördükçe, okudukça, duydukça, durmadan küçülü- yorum... I Kültür Servisi -Karikatürist Bülent Karaköse'nin "Çizgili Yanılmalar" ve Gül Gülbahar'ın "Fotoğraflar" adlı sergileri "Sokak. İnsanlan ve Kedileri" başlığı altında Nevızade Sok. "Sokak Bar"da açıldı. Sanatçılarsergi üzerine şu sözleri yazmışlar:" Yollardan gelip geçenler çok. Parke taşlannın üzerine asfalt betonlar topuklannı basa basa geçiyor. Binalar bitişik ve yüksek Pera'nın eski aşklan değil de yeraltı düşleri yaşanıyor bu küçük odacıklarda. Şehir susuyor ve ağlıyor hıçkırarak hak ettiklerini yaşayarnadan ölen insanlar. Yaşamlar, fıçıdan akıp köpüren biralar gibi yok oluyor. Gündüzleri değil de geceleri düşleryaşanmaya başlıyor. bardaklann arasında. Saatler tam geceyansında durduğunda, parke taşlan striptiz yaparak üzerlerine giydirilmiş asfaîtı savuruyor neonlara. neonlar parçalanıyor." Doırios Yüzer Kitap Fuan, İzmir'e geüyor • İZMİR (AA) - 70 ülkedeki 300 limanda 12 milyon kişi tarafından ziyaret edilen. Malta bandıralı Doulos Yüzer Kitap Fuan. 10 ağustosta fzmir Limanfnademiratacak. Izmir Fuarahk Hizmetleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri AŞ (tZFAŞ) tarafından düzenlenen yaz etkinlikleri çerçevesinde İzmir'e gelecek olan Doulos gemisi, 16 ağustosa kadar İzmirli okurlar tarafından gezilebilecek. Guiness Rekorlar Kitabı'na giren Doulos Yüzer Kitap Fuan, 1978 yılından bu yana "Herkese İyi Kitap Vakfı" aracılığıyla. 70 ülkede. 300 limanda 12 milyon insan tarafından ziyaret edildi. Gemide 4 bin ayn konuda 400 ton kitap bulunuyor. 35 ülkede 325 gönüllü mürettebatın görev aldığı Doulos gemisinde kitap satışının yanı sıra çeşıtli kültürel etkinliklerdedüzenleniyor. Doulos gemisinin İzmir'e gelişi dolayısıyla 13 ağustos akşarnı Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda, çeşitli ülkelerin milli giysileri ve halkoyunlan gösterilennin de yer alacağı "Enternasyonal Gece" düzenlenecek. KareSanat Gaterisi 4. ktanbul Sanat Fuan'nda • KültürServisi-KareSanatGalerisi4.İstanbul Sanat Fuan'nda sanatseverlerle birlikte olacak. 13-18eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuar kapsamında Gökhan Anlağan'm sonresimlerisergilenecek. Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Adnan Çoker ile başlayan akademik eğitimine Nurullah Berk ve özdemir Altan'la devam eden Gökhan Anlagan, son iki kişisel sergisini Kare Sanat Galerisi'ndegerçekleştirdi. MimarSinan Üniversitesi Resim Bölümü'nde doçent olarak çalışmalannı sürdüren sanatçı 4. Istanbul Sanat Fuan'nda renk, biçim ve açık-koyu yardımıyla ışıksal izlenimlerini sunduğu son resimlerini sergileyecek.