Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6AĞUST0S 1994 CUMARTESİ
DKIYAZI
ABD Sosyalist İşçi Partisi Genel Sekreteri Robert Bills Cumhurİyet için yazdı
Gerçek sosyalizmhiçkuruknadıHisseden, duyan insaniann çok azı, belki de hiç-
birisi, günümüzde tüm dünyanın bir kargaşa içinde
olduğunu inkar edemez. Dünyanın toplumsal görün-
tüsünü hep biçimlendirmiş, hala da biçimlendirmek-
te olan ve kendi doğasında bulunan ekonomik ve si-
yasal çelişkilerle dolu, hızla parçalanmaya giden bir
toplumsal sistemin etkisiyle çevremizi saran çaresiz-
lik havası, giderek artıyor.
Bu parçalanma, yalnız çok gelişmiş sanayi ülke-
lerinde değil, aynı zamanda yeni yeni sanayi ülkesi
olmaya çabalayan gelişmekte olan coğrafı bölgeler-
deki birimlerde de kendini, yaygın anarşi, kanşıldık
ve çatışma olarak gösteriyor. Çok sayıda yerel yasa,
şu ya da bu konudaki onlarca reforma karşın toplum-
sal parçalanmanın apaçık ve kaçınılmaz kanıtlan,
uygarlığı istila ile tehdit ediyor. Dünyanın birçok ye-
rinde silahlı çatışmalar ve halk ayaklanmalan olu-
yor.
Çevrenin, korkutucu bir hızda kirletilmesi sürü-
yor. Doğal kaynaklardüşüncesizce tüketiliyor, ırk ay-
nmcılığı ile etnik nefret son derece yaygın. Jnsan
haklan acımasızca çiğneniyor. Kadmlann haklan,
hala yokuşa sürülüyor. Çoğu evsiz barksız olan, ölüm
sımnnda aç, çıplak, temiz su ve en az, en basit sağ-
lık tesislerinden yoksun olarak yaşayan, çoğunluğu-
nu çocuklann oluşturduğu milyonlarca insan; dün-
yanın birçok yerinde sefalete varan bir yoksulluk
içinde yaşıyor.
Bu toplumsal kötülüklerin listesi daha çok uzatı-
labilir. Bu koşullann giderek tüm dünyaya yayılma-
sı, bir ortak nedenin varhğını gösteriyor. Eldeki tüm
veriler, bu ortak nedenin; çoğunluğun çıkarlanna
hizmet etmeyen, sınıflara bölünmüş kapitalist sistem
olduğunu doğruluyor.
Amerikan Sosyalist Işçi Partisi; bu zulmü sona er-
dirmenin tek yolunun, işçilerin endüstriyel ve siya-
sal güçlerini birleştirerek kapitalizmi ortadan kaldı-
np yeni bir toplumsal ve ekonomik düzen, sosyalist
düzeni kurmalan olduğuna inanıyor.
Kapitalzm, yarattığı
sorunlan çözemez
Yirminci yüzyılın başlannda, kapitalizmin ilerici
bir toplumsal sistem olduğu belki haâlâ savlanabi-
lirdi. Fakat günümüzde kapitalist sistem, yalnız bir
zamanlar sahip olduğu tüm toplumsal yararlan tü-
ketmekle kalmadı; aynı zamanda, dünya insanlan-
nın çoğunluğunun iyilik ve çıkarlanna ters düştü.
Kapitalist sistem, kendi çerçevesi içinde mantık-
sal olarak çözümü olanaksız, sayılamayacak kadar
çok toplumsal sorun yaratmıştır. Herhangi bir zaman
diliminde milyonlarca işçi işsizdir. Üretimi arttıran
teknolojik ilerlemeler, sanayilerin bütünlügünü par-
çalârnış, çok sayıda işçiyi, işsizliğe ve sefalete sü-
rüklemiştir. Evsizlik, umutsuzluk ve çaresizlik, dün-
yamızda çoğalmaktadır. Günümüzde kapitalizmin
vardığı aşamada, dünya işçilerinin mılyonlarcası için
işsızlik ve sefalet, yaşam biçimi olmuştur.
KapitaJızm; işçileri, işsizliğe ve güvensizliğe sü-
riiklerken birçok önemli toplumsal kötülüğe de yol
açıp bunlan körüklemektedir.
Sosyalizm, üretim araçlannın
insanlar için ve insanlarca
sahiplenilip denetlendiği ve
yöneltildiği bir toplumsal
sistemdir. Bu sistemde,
sınıflann yöneticiliği sona
ermiştir, siyasal ve ekonomik
zorbalık ortadan kaldınlmıştır.
Sosyalizm budur, daha azı
değil. Sosyalizm bu anlamda,
dünyanın hiçbir yerinde var
olmamıştır.
ömeğin Amerika'da, vatandaşlık haklanna ve ka-
dın hareketlerine karşın, ırkçılık ve cinsiyetçilik ha-
la sürmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin iş-
çi sınıfının ırkçı ve cinsiyetçi çizgilerle bölünmesi,
kapitalizmin sürekliliği için güçlü desteklerden bi-
ridır. Aynca işçi sınıfının mücadele çizgisini bula-
nıklaştınp işçileri rakip ve birbirine düşnıan sınıfla-
ra böldügü sürece, ırkçılık ve cinsiyetçilik, kapita-
listlere büyük kazançlar sağlar.
Bunun içindir ki, kapitalistlerle siyasal ajanlan,
bazıları incelikli bazılan ıse apaçık binlerce yolla, iş-
çileri birbiriyle savaşmaya, rekabete yönlendirirler.
Işi olan işçileri, işi olmayanlara karşı kışkırtırlar. Dü-
şük ücretli işçileri, daha düşük ücretlilere karşı kış-
kırtırlar. Çocuklan kötü okula giden işçileri, çocuk-
lan berbat okula gidenlerle kavgaya sürüklerler. Her
seferinde de acı çeken, ortak düşmanlan olan sistem-
le savaşacaklan yerde birbiriyle savaşan işçilerolur.
Daha da kötüsü, bu toplumsal kötülüklerin berbat
etkilerini hafifietmek için yapılan reformlar, ırkçı ve
cinsiyetçi önyargılan alevlendirerek ters etki yara-
tırlar.
Amerikan halkınm demokratik hak ve özgürlük-
lerinin korkutucu bir hızla aşınmasından da kapita-
lizm sorumludur. Bunda en büyük sorumluluk ,
Amerika Birleşik Devletleri hükümetinindir. Fede-
ral Araştırma Bürosu (FBI), Merkezi Haberalma Ör-
gütü (CIA) ve Vergi Dairesi (IRS), gibi araştırma bü-
rolan yıllardır anayasal hakJan yok sayarak on bin-
lerce 'özgün' vatandaş için dosyalar hazırladı.
Suç, uyuşturucular ve terorizmle savaşma kılıfi al-
tında "Amerikan Yurttaş Haklan"nda yer alan bir-
çok hak, saldın altmdadır. Temel özgürlüklere yapı-
lan bu vahşi saldınlann nedenini anlamak güç de-
ğil. Kapitalizm, çözemeyeceği sorunlar yaratmıştır.
Artan yoksulluk, işsizlik, ırkçılık ve anarşiye karşı
çıkışı durdurmak için, baskı ve daha çok baskıya
başvuruyor.
'Sofuk savaş'ın sona ermesi, banş umudunu ye-
şertmedi. Dünyanın birçok yerinde süren ölüm sa-
çan çatışmalar, bunu doğruJuyor. Her savaş, ideoio-
jik -çoğunlukla dinsel- nedenlere bağlanırsa da sa-
vaşın nedeni ideolojik değildir. Savaşın gerçek ne-
deni, 'sahip' yönetıci sınıflann çatışan maddi çıkar-
landır.
Sınıf aynmlı toplumlar oldukça; tüm dünyada,
emperyalist amaçlannı ne pahasına olursa olsun ko-
rumak isteyen ve çıkarlan çatışan yönetici sınıflann
dünya çapındaki rekabeti hepimizi tehdit edecektir.
Içtiğimiz sudaki, yediğimiz yiyeceklerdeki zehir-
Robert BiUs şöyie diyor: Kâr açbğıyia hareket eden verekabetinbaskısında olan kapitalistler, tüm çevre önlemlerini 'ekonomik yönden olanaksız'
ilan ediyorlar. Işçüeri, işterini vitirmekk; tüm yöreleri, ekonomik gerüemeyle tehdit ediyorlar. Ekonomik çöküş ya da çevresei intihar. tşte uhısla-
rarası kapitalist dünyamn işçi smıfina sunduğu seçim, böyle bir seçimdir!
Portre
1966'dan beri parti üyesi
Robert BUb, Amerikan
Sosyalist îşçi Partisi Genel
Sekreteri'dir. 50 yaşmda olan
Robert Bills, 30 yıldır
sosyalist hareket içinde yer
almış bir ailenin oğludur.
1944 yıhnın ocak ayında Nevr
Hamphine'da dünyaya geldiği
sırada babası. Kuzey
Afrika'da Amerikan Hava
Kuvvetleri'nde görev
yapıyordu. Anne ve babası,
'kapttaazmin lkinci Dünya
Sarâşı'nın ötekı kurbanlan
gibi, banşla beraber
boşandılar. Bills. annesiyle
biriikte Kaliforniya'ya gitti ve
öğrenimini orada tamamladı.
Bills, gençlik yıUannda
siyasaya girdi. İşçi sınıfının haklannı
koruyacağına inandığı John F. Kennedy'nin
seçim kampanyasını destekledi. Ancak kısa
sürede, yanılgısını anlayıp başka yana
yöneldi. Üniversite öğrencisi olarak Vietnam
Savaşı aleyhinde gösterilere katıldı. Bu
yıilarda Mara'a, Engels'e ve diğer sosyalist
li kimyasal maddelerden, nükleer santrallann kor-
kunç yılom güçlerine kadaruzanan bir sürü çevre so-
nınu da var. Bu acı ihmalin iki ana nedeni var: Ha-
vayı, toprağı, suyu ve yiyecekleri zehirleyen büyük
şirketlerin ve kapitalistlerin, hükümeti de onu yürii-
ten politikacılan da yönettikleri apaçık ortada. Hü-
kümetin denetim daireleri, hiçbir işin yapıhnadığı
'bürokratik çöfler'dir.
Başında önlemeye çalışmadığı çevre kirlenmesi-
ni, kapitalist sınıfin şimdi düzeltmeye çalışmayaca-
ğını gösteren bir ana neden daha var. Kâr açlığıyla
hareket eden ve rekabetin
baskısında olan kapitalist-
ler, tüm çevre önlemlerini
'ekonomik yönden ola-
naksız' ilan edip zorunlu
kılınırlarsa ekonomik kar-
gaşa yaşanacağını ileri sü-
rüyorlar. İşçileri, işlerini
yitirmekle; tüm yöreleri,
ekonomik gerilemeyle
tehdit ediyorlar.
Ekonomik çöküş ya da
çevresel intihar. Işte ulus-
lararası kapitalist dünya-
nın işçi sınıfına sunduğu
seçim, böyle bir seçimdir!
Amerikan kapitalistleri
ve öteki kapitalistler, sis-
temlerinin 'özgür gjrişim-
ciKge' dayandığını söyler-
ler. Onlar için öyledir; fa-
kat insaniann büyük ço-
ğunluğü için kapitalizm,
en az özgür olan sistem-
dir. İşçi sınıfını oluşturan
çoğunluğü, kapitalist azın-
lık için çalışmaya zorunlu
kılar.
Durum düzelmiyor. Gi-
diş ters yönde, çoğunluğun köleleştirihnesine doğ-
ru. Kapitalist rekabetin doğasında olan dört öğe,
Amerika ile diğer sanayi ülkelerini o yöne itiyor: 1)
Üretimi sürekli arttırmak... 2) Daha pahalı ve oto-
matikaraçlargerektiren sürekli teknolojik ilerleme...
3) Sonuç olarak, işe başlamak ya da işte kalabilmek
için gerekli sermayenin müthiş büyümesi... 4) Mali
açıdan daha güçlü kapitalistlerin, sahiplerini safdışı
bırakmalan sonucu, üretimin ve üretim araçlannın
belirli odaklarda toplanması...
Bu unsurlann etkileri birleşerek kapitalistlerin sa-
yısını azaltırken işçilerinkini arttınr, böylece birin-
ciler, ekonominin denetimini, tümüyle ele geçirirken
ikinciler, yaşamlannı sürdürebilmek için iş aramak-
tan başka seçenek bulamazlar.
Kapitalist istihdam, ilgili kişilerin sömürülmesi
demektir. Bir kapitalist, yaşayabilsin diye işçi çalış-
tırmaz. Onlardan, kazandıklanndan çok çok fazla
üretim yapmalan beklenir.
Işgücü sömürüsü, üzerine kurulan sistemi tek ba-
Kapitalistler sosyalizmi,
onunla hiç ilgisi olmayan
uydurma masallarla
açıklamaya kalkmışlardır.
Yıllardır sosyalizmi, eski
Sovyetler Birliği'nin ve
yazarlara ve Amerikalı
Marksist Daniel de Leon'a ilgi
duydu. Sonunda kapitalizmin
Marksist açıklamasının doğru
olduğuna karar verdi. l%6
yıhnda da Sosyalist tşçi
Partisi'ne üye oldu. Askerlik
görevinden sonra Doona
Florin'le evlenip New York'a
yerleşti ve Sosyalist İşçi
Partisi'nin yayın organı "Halk"
gazetesinde çalışmaya başladı.
1974 yıhnda parti merkezinin
Kaliforniya'ya taşınma karan
alınınca, o da eşiyle oraya
yerleşti. Parti yayın organı için
politika konusunda yüzlerce
makale yazan Bills, bu işinî
hala sürdürmektedir. Kısa bir
sûre önce yazıişleri müdürlüpne getirildi.
Bills, partisine birçok yönden yararlı olmuş ve
Kaliforniya Senatörlüğü adaylığına kadar
yükselmiştir.
Şu anda iki kızı ve eşiyle biriikte
Kaliforniya'da bilgısayar sanayi sinin merkezi
tf
Saia>a Vadw"nde yaşıyor.
Robert Bills
şına mahkum etmeye yeterlidir. Ama kapitalizmi
mahkum eden bir başka yönü daha var; bu da sana-
yiyi tekelinde ve denetiminde tutmanın kapitalist
azınlıga verdigi, siyasal olduğu kadar da ekonomik
olan zorbaca ve toplum dışı güçtür.
Yaşamımızı etkileyen en önemli kararlan kapita-
listler alır. Doğal olarak her kapitalist karar, kârların
en fazla düzeye çıkanlması amacıyla biçimlenir. Bu
karar alma mekanizması, işçi sınıfı çoğunluğunu
edilgen seyirciler durumuna indirger. Kişisel eşya-
dan başka bir şeye sahip olmadıklan için, yaşamla-
nnın bağlı olduğu karar-
lara katılamazlar.
Demokratik görünüşte
olan Amerikan siyasası,
gerçekte, ülkenin yöneti-
ci sınıfını ortaya getiren
bir avuç insanın zorbalık
kararlannı maskeler. Kim
iktidara gelirse gelsin, hü-
k ü l d l l kkümetler, doğal olarak
kapitalist çıkarlannı ko-
rurlar. îşçi sınıfının Ame-
deVİet ZOrballğiyla rika'da ya da herhangi
, _ . , başka bir yerdeki tarihi,
eŞlt gOimUŞİer; Ç i n e, hükümetlerin, baş kaldı-
•wr •• ı , i i i i ran işçileri herhangi bir
Kuba ya ve zorbalıklannı poiisdevietigibibastırdı-
sosyalistliğe özenen % g Ş ^ S
konuşmalarla örtmeye çalışan
askeri ya da yan askeri
'Üçüncü Dünya' devletlerine
lik
*"ff
u
^
havad
^.
' •' Kapitalizmin maddi
benzetmişlerdir. Bu ülkelerin pçekieri dünyayı buna-
lımdan bunalıma sürüklü-
iliçbin SOSyallSt değildir. yor. Bu bunahmlan aş-
mak için ise kapitalizm,
yaşatılabilecek tek seçeneğiyle -gerçek sosyalizm-
le- değiştirilmelidir.
Ne yazık ki sosyalizm konusunda çok kanşıklık
vardır. Bu kanşıklık büyük ölçüde, kendi sistemle-
rini ve güçlerini sürdürmekte açıkça yararlan olan
kapitalist sınıfin amaçlı çarpıtmalanndan kaynakla-
nır. Bu nedenle kapitalist propagandacılar, sosyaliz-
min denendiğini ve uygulanamaz olduğunun kanıt-
landığuıı ya da sosyalizmin baskıcı bir totaliter re-
jim olduğunu tekrar tekrar savlamışlardır. Sosyaliz-
mi, onunla hiç ilgisi olmayan türlü türlü uydurma
masallarla açıklamaya kalkmışlardır. Yıllardır sos-
yalizmi, eski Sovyetler Birliği'nin ve uydulannın
devlet zorbahğıyla eşit görmüşler; Çin'e, Küba'ya
ve zorbalıklannı sosyalistliğe özenen konuşmalarla
örtmeye çalışan askeri ya da yan askeri "Üçüncü
Dünya" devletlerine ve lsveç gibi sosyal demokrat
ülkelere benzetmişlerdir.
Bu ülkeler, sınıflı değişik ekonomik ve siyasal sis-
temleri temsil ederler. Yine de ortak bir yanlan var-
dır: Hiçbiri sosyalist değildir. En azından, bilimsel
sosyalizmin kuruculan olan Karl Manrve Frederick
Engeis'ın anladığı biçimde değil...
Sosyalizm, yalnız tek bir şeydır; o da Amerikalı
sosyalist Danidde Leon'un basit biçimde dile getir-
diği gibi:
"Sosyalizm. üretim araçlannın insanlar için ve in-
sanlarca sahiplenilip denetlendiği \e \öneltildiği bir
toplumsal sistemdir. Bu sistemde, sınıflann \önetiri-
ligi sona ermiştir, siyasal ve ekonomik zorbalık orta-
dan kaktınlntıştır. Sosvalizm budur, daha azı değüV
Sosyalizm bu anlamda, dünyanın hiçbir yerinde
var olmamıştır. Kurulduğu zaman sosyalist toplum,
kapitalist toplumun tam aksi olacaktır. Sosyalizmde
insaniann yalnız yaşamlannı sürdürmek için değil,
hayatın güzelliklerinden keyifalmak için gereksinim
duyacaklan tüm zenginlik üretimi, dagıtımı ve top-
lumsal hizmetler toplumun olacak ve toplumca yö-
netılecektir. Üretim, demokratik olarak yönetilip ge-
reksinim için yapılacaktır. Üretim araçlan, olanaklı
olduğunca modern ve tehlikesiz olacaktır. En üret-
ken yöntemler uygulanacaktır. Herkes yararlı bir
üretici olma şansına kısıtlanmaksızın sahip olacak
ve bugün çahştığı (iş sahibi olacak kadar şanslıysa
tabii) sürenin küçük bir oranı kadar çalışacaktır. Her-
kes yararlı bir üretici olmakla kalmayacak, aynı za-
manda üretilen zenginliğe eşit oranda ortak olacak-
tır.
ISosyaHst toplumda ne işsizMc
ne de yoksuHuk olacak
Sosyalist toplumda, ne istenmeyen işsizlik ne de
yoksulluk olacaktır. Gençler, yalnızca toplumsal üre-
time hazırlanmalan için değil; aynı zamanda temel
öğrenimlerini geliştirmek, içinde yaşadıklan dün-
yayı tanıyıp anlamaiannı sağJamak ve kişisel ilgi ve
yeteneklerini geliştirmek için de eğitileceklerdir.
Yaşlılar, bakım görecektir ve bu, günümüzdeki gi-
bi aşağılayıcı yöntemlerle yapılmayacaktır. Maddi
gereksinimleri karşılayacak, kültürel ve entelektüel
yönden tatmin edici bir yaşam sürdürmeleri için ge-
rekli ortam yaratılacaktır.
Gelişmiş makineler; işi kolaylaştırdığı, üretilen
zenginliğı arttırdığı, daha yüksek yaşam standardı
sağladığı ve bundan yararlanmak bakımından gide-
rek dahaçokboş zaman sağladığı için bir nimetoluş-
turacaktır. Otomasyon ve teknolojik gelişmenin in-
sanlığa gerçek yaran sosyalizmde yaşanacaktır.
Kısacası, herkesin ekonomik güvenliği, tarihte ilk
kez sosyalizm yönetiminde gerçekleşecektir. lnsa-
noğlu, yaşamın öteki yönlerini geliştirebileceği bir
noktaya erişmiş olacaktır. Birbiriyle uyum ve banş
içinde yaşayan, güvenli, mutlu ve sağhklı insaniann
toplumu olacaktır...
Ölmek üzere olan bir toplumsal sistemin tüm çe-
lişkilerinın ve saçmahklannın başgösterip o eski ve
ölen sistemin çerçevesinde bulunamayacak çözüm-
ler için yalvardıgı tarihsel bir noktada bulunuyoruz.
Çevrenize bakın, ne dediğimi anlayacaksınız. Dün-
yada bir yanda, tarihte eşi görühnemiş bir acı ve in-
sanlık dramı yaşanıyor. Öte yanda ise insanlık şim-
diye değin düşlenmemiş derecede gelişmiş olağa-
nüstü. güçlü teknolojilere ve üretim araçlanna sahip.
Doğal olarak artık onlan düşlememize gerek kalma-
dı. Artık elimizdeler ve uygun biçimde kullanıldık-
lan zaman, dünya yüzeyindeki her erkek, kadın ve
çocuğa yetecek kadar maddi bolluk üretecek güçte-
ler.
De Leon'un zarif anlatımıyla "Bugün toplumun
tek bir üyesinin bile istenmeyen bir yoksulluk içinde
olması için bir özür ya da gerekçe artık bulunamaz.
Maddi koşullar öylesine değişti ki, yetersizük şöyle
dursun, bugün berkese bolluk sağlayabikcek maddi
olanaklar var."
Günümüzde körlerin bile görebildiği gerçek şu:
Kapitalizm işlemiyor; daha doğrusu, büyük çoğun-
luğun aleyhine işliyor. Süren toplumsal kargaşa ve
anarşi, bunu açıkça doğruluyor...
Sosyalizmin kurulması çoktan gecikti. Süregelen
toplumsal kargaşa ve anarşi, bunu açıkça doğrulu-
yor. İnsanlık acısı olarak ödenen bedel, her zaman
çok yüksekti; hâlâ da öyle. Ama dünya, sahte teori-
ler ve yanlış ilkeler izinde sonsuza gidemez. İnsan
toplumu, insanoğlunun korunmasına ve evrimine sa-
hip çıkacak kadar sağhklı kalacaksa, doğru ilkeler
eninde sonunda benimsenmelidir... işçi sınıfının, bu
anlamda, insanın kurtuluşu için bu mücadeleyi ka-
zanması gerektiğini biliyoruz...
Amerikan Sosyalist İşçi Partisi, kardeşçe selam-
lannı ve uluslararası birlik elini, Türkiye'nin işçi sı-
nıfına ve nerede olurlarsa olsunlar Türkçe konuşan
işçilere uzatıyor...
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMA1
Küp Üstüne Kfip Dizseler.»
Turan Güneş anlatırdı:
"Sabahleyin bakanlığa çelirim; elinde iki liste, özel
kalem müdürü karşıma dik'lir. Listenin birinde benimle
görüşmek isteyen büyükel:ilerin isimleri vardır. lkinci
listede Kandıra'dan görüşriek isteyen seçmenler. Elçi-
lerle görüşsem parti batar;partililerle görüşsem devlet
batar. Hariciye Nazırı Turar Güneş olduğumu kimse dü-
şünmez."
Hoş adamdı Turan Hoca!
Dışişleri Bakanlığı uzun gürültülerden sonra onayla-
nan Mümtaz Hoca'nın da hoş olmadığını kimse söyleye-
mez. Birçok nüktesi vardır.
Bizim demokrasi, Meclis çoğunluğü üstüne kurulmuş-
tur; kim sayısal çoğunluğü sağlamışsa iktidar onun olur.
Partilerin gözü, ufukta bir mücevher parçası gibi ışılda-
yançoğunluktadır.
Serbest Fırka'nın kurulduğu günlerde babamın bana
aldırdığı dergide bir karikatür görmüştüm. İki büyük kü-
mes var. Bu kümes/erde iki büyük horoz... Birçok da
tavuk... Tavuklar bir kümesten ötekine atlayıp kaçışıyor-
lar. Horozların biri ismet Pafa, öteki Fethi Okyar...
Babam gibi okur-yazar muhalifler nedense Fethi Bey'i
tutarlardı.
Mebusların bir partiden bir partiye kaçıştığı bugünler-
de mebus pazarları kurulması doğaldır. El altından ne-
yin, hangi çıkar uğurlarının pey akçası olarak sürüldü-
ğünü duyuyoruz. Mebus pazarlarının kurulması kimse-
ye aykırı düşmez.
Biz mebus pazarlarının kurulmasından öteye, "Grup
pazarlarmın", hatta "parti pazarlarının" kurulduğunu
görmüşüzdür. Şair Baki, "Bağı dehrin hem hazanın,
hem baharın görmüşüz" derken böyle günleri düşle-
mez.
Gene böyle bir karmanyola döneminde "mebus paza-
rı" yanında "grup pazarı" da açıldığını görmüştük. Bir
parti ki grup kurabilmek için sayısının 10 olması isteni-
yordu. Fakat parti lideri allem ediyor kallem ediyor, bir
türlü de 10'u tutturamıyordu. Sayı donmuşçasına 9'da tı-
kanıp kalıyordu. Sonunda iktidar partisi bir mebus
ödünç verdi, 10'ututturabildi. Bu "grup"a\\ş verişiydi.
Parti pazarı da oluyordu. Seçimlere yakın parti kuran-
lar bir ketenpereye getiriyorlar, partiyi bir partiden öte-
kine aktarıyorlardı. Bunada "partipazan"denebiUyor-
du.
"Kim bunlar" diye sormaym. Seçimlerde çevrenize
şöyle bir bakın!.. Bu, siyaset alışverişinde profesyonel-
lerin gövde gösterisi oluyordu. Amatörler parti kuruyor-
lar; profesyoneller, sırası geldiğinde, ellerinden alıyor-
lardı.
Son günlerde partiler kabine oluşturmada da işe yarı-
yordu. Bakın şu SHP'nin durumuna. Çllter hükümeti
ayakta dursun diye olmadık şaklabanlıklara başvuru-
yor. Kendi içinde parçalanıyor, bölünüyor, can verir gibi
oluyor, yeniden canlanıyor, mebusları oradan oraya ak-
tararak sayısal arttırımlara girişiyor, vakit öldürüyor,
partisel cambazlıkların türlü marifetlerini deniyordu.
özal, bu oyunların denemelerini partilerde değil de
seçim yasalarında gösteriyordu. Alıyordu eline bilgisa-
yarı; türlü denklemler kuruyor, bu denklemler arasında
ilişkiler buluyor, oyları oradan oraya aktarıyor, yerlerini
değiştiriyor, küçük yüzdelerle hükümet kurduğu gibi ge-
ne küçük yüzdelerle en büyük tahta çıkmayı beceriyor-
du. Ne demiş oyuncakçı dede:
"Küp üstüne küp dizseler I En alttakini çekseler I Sey-
reyle sen gümbürtüyü."
Küpler çekildiğine göre yakında gümbürtüyü duyarsı-
nız... Daha önce de duyulmadı mı?
BULMACA
SOLDANSAĞA:
1/ Bir kişinin doğum ^
anında, Güneş'in, geze-
genlerin ve yıldızlann 2
göreli konumunu göste- o
ren gök haritası. 2/ Kesi-
len ağacın yerde kalan 4
kütük dibi... Fas'ın kuze-
yindeki dağ sırası. 3/ Ta-
şuna işi. 4/ Zarara uğra-
ma tehlıkesi... Gizli
görevli. 5/ Ingiltere'de
çok sevilen bir bira çeşi- 8
di... Bağıt. 6/ Seyrek ve g
eğreti dikiş... Bir meyve.
7/ Yerli mah simgeleyen harfler...
Çevresi yollarla behrlenmiş olan
arsa. 8/ TeUi bahkçıl... Mızrak uç-
lanna takılan küçük bayrak. 9/
İnsanın erdem ve mutluluğa, hiç-
bir değere bağlı olmadan ve tüm
gereksinmelerinden sıynlarak eri-
şebileceğini savunan öğreti... As-
ker.
YUKARIDAN AŞAClYA:
1/ Güneydoğu Anadolu ve Ker-
kük'te ezgiyle söylenen cinaslı
manilere verilen ad... Yön göstermek için beUİ yerlere konulan
işaret. 2/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Açı ölçmeye ve çizmeye
yarayan araç. 3/ Herhangi bir kişinin, malın ya da durumun ni-
teliklerini öğrenmek için toplanan bilgi. 4/ Taş ya da maden
çıkanlan yer... Endonezya'nın plaka işareti. 5/ Uykusu hafif...
Kanşık renkli. 6/ Tahta eşyalan cilalamakta kullanılan şeffaf
bir madde... Dansta.kavalyenin eşi. 7/ Özgün. 8/ Yassı ve bü-
yük yemek tabağı... însan ya da çalgı sesine kısa ya da uzun bir
süre ara verilmesi. 9/ Deneylere ve tanıtlamalara dayanan bi-
limlerin genel adı... Çeşitli dans ve oyunlardan oluşan sahne
gösterisi.
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ Y e f ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
ÖLÜÖLÜM
NECLA
ATAK'ı
4.8.1994 günü kaybettik. Cenazesi
6.8.1994 Cumartesi günü (bugün)
Bostanlı Camisi'nde kılınacak
öğle namazından sonra
defnedilecektir.
AİLESÎ