25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6AĞUST0S 1994 CUMARTESİ DKIYAZI ABD Sosyalist İşçi Partisi Genel Sekreteri Robert Bills Cumhurİyet için yazdı Gerçek sosyalizmhiçkuruknadıHisseden, duyan insaniann çok azı, belki de hiç- birisi, günümüzde tüm dünyanın bir kargaşa içinde olduğunu inkar edemez. Dünyanın toplumsal görün- tüsünü hep biçimlendirmiş, hala da biçimlendirmek- te olan ve kendi doğasında bulunan ekonomik ve si- yasal çelişkilerle dolu, hızla parçalanmaya giden bir toplumsal sistemin etkisiyle çevremizi saran çaresiz- lik havası, giderek artıyor. Bu parçalanma, yalnız çok gelişmiş sanayi ülke- lerinde değil, aynı zamanda yeni yeni sanayi ülkesi olmaya çabalayan gelişmekte olan coğrafı bölgeler- deki birimlerde de kendini, yaygın anarşi, kanşıldık ve çatışma olarak gösteriyor. Çok sayıda yerel yasa, şu ya da bu konudaki onlarca reforma karşın toplum- sal parçalanmanın apaçık ve kaçınılmaz kanıtlan, uygarlığı istila ile tehdit ediyor. Dünyanın birçok ye- rinde silahlı çatışmalar ve halk ayaklanmalan olu- yor. Çevrenin, korkutucu bir hızda kirletilmesi sürü- yor. Doğal kaynaklardüşüncesizce tüketiliyor, ırk ay- nmcılığı ile etnik nefret son derece yaygın. Jnsan haklan acımasızca çiğneniyor. Kadmlann haklan, hala yokuşa sürülüyor. Çoğu evsiz barksız olan, ölüm sımnnda aç, çıplak, temiz su ve en az, en basit sağ- lık tesislerinden yoksun olarak yaşayan, çoğunluğu- nu çocuklann oluşturduğu milyonlarca insan; dün- yanın birçok yerinde sefalete varan bir yoksulluk içinde yaşıyor. Bu toplumsal kötülüklerin listesi daha çok uzatı- labilir. Bu koşullann giderek tüm dünyaya yayılma- sı, bir ortak nedenin varhğını gösteriyor. Eldeki tüm veriler, bu ortak nedenin; çoğunluğun çıkarlanna hizmet etmeyen, sınıflara bölünmüş kapitalist sistem olduğunu doğruluyor. Amerikan Sosyalist Işçi Partisi; bu zulmü sona er- dirmenin tek yolunun, işçilerin endüstriyel ve siya- sal güçlerini birleştirerek kapitalizmi ortadan kaldı- np yeni bir toplumsal ve ekonomik düzen, sosyalist düzeni kurmalan olduğuna inanıyor. Kapitalzm, yarattığı sorunlan çözemez Yirminci yüzyılın başlannda, kapitalizmin ilerici bir toplumsal sistem olduğu belki haâlâ savlanabi- lirdi. Fakat günümüzde kapitalist sistem, yalnız bir zamanlar sahip olduğu tüm toplumsal yararlan tü- ketmekle kalmadı; aynı zamanda, dünya insanlan- nın çoğunluğunun iyilik ve çıkarlanna ters düştü. Kapitalist sistem, kendi çerçevesi içinde mantık- sal olarak çözümü olanaksız, sayılamayacak kadar çok toplumsal sorun yaratmıştır. Herhangi bir zaman diliminde milyonlarca işçi işsizdir. Üretimi arttıran teknolojik ilerlemeler, sanayilerin bütünlügünü par- çalârnış, çok sayıda işçiyi, işsizliğe ve sefalete sü- rüklemiştir. Evsizlik, umutsuzluk ve çaresizlik, dün- yamızda çoğalmaktadır. Günümüzde kapitalizmin vardığı aşamada, dünya işçilerinin mılyonlarcası için işsızlik ve sefalet, yaşam biçimi olmuştur. KapitaJızm; işçileri, işsizliğe ve güvensizliğe sü- riiklerken birçok önemli toplumsal kötülüğe de yol açıp bunlan körüklemektedir. Sosyalizm, üretim araçlannın insanlar için ve insanlarca sahiplenilip denetlendiği ve yöneltildiği bir toplumsal sistemdir. Bu sistemde, sınıflann yöneticiliği sona ermiştir, siyasal ve ekonomik zorbalık ortadan kaldınlmıştır. Sosyalizm budur, daha azı değil. Sosyalizm bu anlamda, dünyanın hiçbir yerinde var olmamıştır. ömeğin Amerika'da, vatandaşlık haklanna ve ka- dın hareketlerine karşın, ırkçılık ve cinsiyetçilik ha- la sürmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin iş- çi sınıfının ırkçı ve cinsiyetçi çizgilerle bölünmesi, kapitalizmin sürekliliği için güçlü desteklerden bi- ridır. Aynca işçi sınıfının mücadele çizgisini bula- nıklaştınp işçileri rakip ve birbirine düşnıan sınıfla- ra böldügü sürece, ırkçılık ve cinsiyetçilik, kapita- listlere büyük kazançlar sağlar. Bunun içindir ki, kapitalistlerle siyasal ajanlan, bazıları incelikli bazılan ıse apaçık binlerce yolla, iş- çileri birbiriyle savaşmaya, rekabete yönlendirirler. Işi olan işçileri, işi olmayanlara karşı kışkırtırlar. Dü- şük ücretli işçileri, daha düşük ücretlilere karşı kış- kırtırlar. Çocuklan kötü okula giden işçileri, çocuk- lan berbat okula gidenlerle kavgaya sürüklerler. Her seferinde de acı çeken, ortak düşmanlan olan sistem- le savaşacaklan yerde birbiriyle savaşan işçilerolur. Daha da kötüsü, bu toplumsal kötülüklerin berbat etkilerini hafifietmek için yapılan reformlar, ırkçı ve cinsiyetçi önyargılan alevlendirerek ters etki yara- tırlar. Amerikan halkınm demokratik hak ve özgürlük- lerinin korkutucu bir hızla aşınmasından da kapita- lizm sorumludur. Bunda en büyük sorumluluk , Amerika Birleşik Devletleri hükümetinindir. Fede- ral Araştırma Bürosu (FBI), Merkezi Haberalma Ör- gütü (CIA) ve Vergi Dairesi (IRS), gibi araştırma bü- rolan yıllardır anayasal hakJan yok sayarak on bin- lerce 'özgün' vatandaş için dosyalar hazırladı. Suç, uyuşturucular ve terorizmle savaşma kılıfi al- tında "Amerikan Yurttaş Haklan"nda yer alan bir- çok hak, saldın altmdadır. Temel özgürlüklere yapı- lan bu vahşi saldınlann nedenini anlamak güç de- ğil. Kapitalizm, çözemeyeceği sorunlar yaratmıştır. Artan yoksulluk, işsizlik, ırkçılık ve anarşiye karşı çıkışı durdurmak için, baskı ve daha çok baskıya başvuruyor. 'Sofuk savaş'ın sona ermesi, banş umudunu ye- şertmedi. Dünyanın birçok yerinde süren ölüm sa- çan çatışmalar, bunu doğruJuyor. Her savaş, ideoio- jik -çoğunlukla dinsel- nedenlere bağlanırsa da sa- vaşın nedeni ideolojik değildir. Savaşın gerçek ne- deni, 'sahip' yönetıci sınıflann çatışan maddi çıkar- landır. Sınıf aynmlı toplumlar oldukça; tüm dünyada, emperyalist amaçlannı ne pahasına olursa olsun ko- rumak isteyen ve çıkarlan çatışan yönetici sınıflann dünya çapındaki rekabeti hepimizi tehdit edecektir. Içtiğimiz sudaki, yediğimiz yiyeceklerdeki zehir- Robert BiUs şöyie diyor: Kâr açbğıyia hareket eden verekabetinbaskısında olan kapitalistler, tüm çevre önlemlerini 'ekonomik yönden olanaksız' ilan ediyorlar. Işçüeri, işterini vitirmekk; tüm yöreleri, ekonomik gerüemeyle tehdit ediyorlar. Ekonomik çöküş ya da çevresei intihar. tşte uhısla- rarası kapitalist dünyamn işçi smıfina sunduğu seçim, böyle bir seçimdir! Portre 1966'dan beri parti üyesi Robert BUb, Amerikan Sosyalist îşçi Partisi Genel Sekreteri'dir. 50 yaşmda olan Robert Bills, 30 yıldır sosyalist hareket içinde yer almış bir ailenin oğludur. 1944 yıhnın ocak ayında Nevr Hamphine'da dünyaya geldiği sırada babası. Kuzey Afrika'da Amerikan Hava Kuvvetleri'nde görev yapıyordu. Anne ve babası, 'kapttaazmin lkinci Dünya Sarâşı'nın ötekı kurbanlan gibi, banşla beraber boşandılar. Bills. annesiyle biriikte Kaliforniya'ya gitti ve öğrenimini orada tamamladı. Bills, gençlik yıUannda siyasaya girdi. İşçi sınıfının haklannı koruyacağına inandığı John F. Kennedy'nin seçim kampanyasını destekledi. Ancak kısa sürede, yanılgısını anlayıp başka yana yöneldi. Üniversite öğrencisi olarak Vietnam Savaşı aleyhinde gösterilere katıldı. Bu yıilarda Mara'a, Engels'e ve diğer sosyalist li kimyasal maddelerden, nükleer santrallann kor- kunç yılom güçlerine kadaruzanan bir sürü çevre so- nınu da var. Bu acı ihmalin iki ana nedeni var: Ha- vayı, toprağı, suyu ve yiyecekleri zehirleyen büyük şirketlerin ve kapitalistlerin, hükümeti de onu yürii- ten politikacılan da yönettikleri apaçık ortada. Hü- kümetin denetim daireleri, hiçbir işin yapıhnadığı 'bürokratik çöfler'dir. Başında önlemeye çalışmadığı çevre kirlenmesi- ni, kapitalist sınıfin şimdi düzeltmeye çalışmayaca- ğını gösteren bir ana neden daha var. Kâr açlığıyla hareket eden ve rekabetin baskısında olan kapitalist- ler, tüm çevre önlemlerini 'ekonomik yönden ola- naksız' ilan edip zorunlu kılınırlarsa ekonomik kar- gaşa yaşanacağını ileri sü- rüyorlar. İşçileri, işlerini yitirmekle; tüm yöreleri, ekonomik gerilemeyle tehdit ediyorlar. Ekonomik çöküş ya da çevresel intihar. Işte ulus- lararası kapitalist dünya- nın işçi sınıfına sunduğu seçim, böyle bir seçimdir! Amerikan kapitalistleri ve öteki kapitalistler, sis- temlerinin 'özgür gjrişim- ciKge' dayandığını söyler- ler. Onlar için öyledir; fa- kat insaniann büyük ço- ğunluğü için kapitalizm, en az özgür olan sistem- dir. İşçi sınıfını oluşturan çoğunluğü, kapitalist azın- lık için çalışmaya zorunlu kılar. Durum düzelmiyor. Gi- diş ters yönde, çoğunluğun köleleştirihnesine doğ- ru. Kapitalist rekabetin doğasında olan dört öğe, Amerika ile diğer sanayi ülkelerini o yöne itiyor: 1) Üretimi sürekli arttırmak... 2) Daha pahalı ve oto- matikaraçlargerektiren sürekli teknolojik ilerleme... 3) Sonuç olarak, işe başlamak ya da işte kalabilmek için gerekli sermayenin müthiş büyümesi... 4) Mali açıdan daha güçlü kapitalistlerin, sahiplerini safdışı bırakmalan sonucu, üretimin ve üretim araçlannın belirli odaklarda toplanması... Bu unsurlann etkileri birleşerek kapitalistlerin sa- yısını azaltırken işçilerinkini arttınr, böylece birin- ciler, ekonominin denetimini, tümüyle ele geçirirken ikinciler, yaşamlannı sürdürebilmek için iş aramak- tan başka seçenek bulamazlar. Kapitalist istihdam, ilgili kişilerin sömürülmesi demektir. Bir kapitalist, yaşayabilsin diye işçi çalış- tırmaz. Onlardan, kazandıklanndan çok çok fazla üretim yapmalan beklenir. Işgücü sömürüsü, üzerine kurulan sistemi tek ba- Kapitalistler sosyalizmi, onunla hiç ilgisi olmayan uydurma masallarla açıklamaya kalkmışlardır. Yıllardır sosyalizmi, eski Sovyetler Birliği'nin ve yazarlara ve Amerikalı Marksist Daniel de Leon'a ilgi duydu. Sonunda kapitalizmin Marksist açıklamasının doğru olduğuna karar verdi. l%6 yıhnda da Sosyalist tşçi Partisi'ne üye oldu. Askerlik görevinden sonra Doona Florin'le evlenip New York'a yerleşti ve Sosyalist İşçi Partisi'nin yayın organı "Halk" gazetesinde çalışmaya başladı. 1974 yıhnda parti merkezinin Kaliforniya'ya taşınma karan alınınca, o da eşiyle oraya yerleşti. Parti yayın organı için politika konusunda yüzlerce makale yazan Bills, bu işinî hala sürdürmektedir. Kısa bir sûre önce yazıişleri müdürlüpne getirildi. Bills, partisine birçok yönden yararlı olmuş ve Kaliforniya Senatörlüğü adaylığına kadar yükselmiştir. Şu anda iki kızı ve eşiyle biriikte Kaliforniya'da bilgısayar sanayi sinin merkezi tf Saia>a Vadw"nde yaşıyor. Robert Bills şına mahkum etmeye yeterlidir. Ama kapitalizmi mahkum eden bir başka yönü daha var; bu da sana- yiyi tekelinde ve denetiminde tutmanın kapitalist azınlıga verdigi, siyasal olduğu kadar da ekonomik olan zorbaca ve toplum dışı güçtür. Yaşamımızı etkileyen en önemli kararlan kapita- listler alır. Doğal olarak her kapitalist karar, kârların en fazla düzeye çıkanlması amacıyla biçimlenir. Bu karar alma mekanizması, işçi sınıfı çoğunluğunu edilgen seyirciler durumuna indirger. Kişisel eşya- dan başka bir şeye sahip olmadıklan için, yaşamla- nnın bağlı olduğu karar- lara katılamazlar. Demokratik görünüşte olan Amerikan siyasası, gerçekte, ülkenin yöneti- ci sınıfını ortaya getiren bir avuç insanın zorbalık kararlannı maskeler. Kim iktidara gelirse gelsin, hü- k ü l d l l kkümetler, doğal olarak kapitalist çıkarlannı ko- rurlar. îşçi sınıfının Ame- deVİet ZOrballğiyla rika'da ya da herhangi , _ . , başka bir yerdeki tarihi, eŞlt gOimUŞİer; Ç i n e, hükümetlerin, baş kaldı- •wr •• ı , i i i i ran işçileri herhangi bir Kuba ya ve zorbalıklannı poiisdevietigibibastırdı- sosyalistliğe özenen % g Ş ^ S konuşmalarla örtmeye çalışan askeri ya da yan askeri 'Üçüncü Dünya' devletlerine lik *"ff u ^ havad ^. ' •' Kapitalizmin maddi benzetmişlerdir. Bu ülkelerin pçekieri dünyayı buna- lımdan bunalıma sürüklü- iliçbin SOSyallSt değildir. yor. Bu bunahmlan aş- mak için ise kapitalizm, yaşatılabilecek tek seçeneğiyle -gerçek sosyalizm- le- değiştirilmelidir. Ne yazık ki sosyalizm konusunda çok kanşıklık vardır. Bu kanşıklık büyük ölçüde, kendi sistemle- rini ve güçlerini sürdürmekte açıkça yararlan olan kapitalist sınıfin amaçlı çarpıtmalanndan kaynakla- nır. Bu nedenle kapitalist propagandacılar, sosyaliz- min denendiğini ve uygulanamaz olduğunun kanıt- landığuıı ya da sosyalizmin baskıcı bir totaliter re- jim olduğunu tekrar tekrar savlamışlardır. Sosyaliz- mi, onunla hiç ilgisi olmayan türlü türlü uydurma masallarla açıklamaya kalkmışlardır. Yıllardır sos- yalizmi, eski Sovyetler Birliği'nin ve uydulannın devlet zorbahğıyla eşit görmüşler; Çin'e, Küba'ya ve zorbalıklannı sosyalistliğe özenen konuşmalarla örtmeye çalışan askeri ya da yan askeri "Üçüncü Dünya" devletlerine ve lsveç gibi sosyal demokrat ülkelere benzetmişlerdir. Bu ülkeler, sınıflı değişik ekonomik ve siyasal sis- temleri temsil ederler. Yine de ortak bir yanlan var- dır: Hiçbiri sosyalist değildir. En azından, bilimsel sosyalizmin kuruculan olan Karl Manrve Frederick Engeis'ın anladığı biçimde değil... Sosyalizm, yalnız tek bir şeydır; o da Amerikalı sosyalist Danidde Leon'un basit biçimde dile getir- diği gibi: "Sosyalizm. üretim araçlannın insanlar için ve in- sanlarca sahiplenilip denetlendiği \e \öneltildiği bir toplumsal sistemdir. Bu sistemde, sınıflann \önetiri- ligi sona ermiştir, siyasal ve ekonomik zorbalık orta- dan kaktınlntıştır. Sosvalizm budur, daha azı değüV Sosyalizm bu anlamda, dünyanın hiçbir yerinde var olmamıştır. Kurulduğu zaman sosyalist toplum, kapitalist toplumun tam aksi olacaktır. Sosyalizmde insaniann yalnız yaşamlannı sürdürmek için değil, hayatın güzelliklerinden keyifalmak için gereksinim duyacaklan tüm zenginlik üretimi, dagıtımı ve top- lumsal hizmetler toplumun olacak ve toplumca yö- netılecektir. Üretim, demokratik olarak yönetilip ge- reksinim için yapılacaktır. Üretim araçlan, olanaklı olduğunca modern ve tehlikesiz olacaktır. En üret- ken yöntemler uygulanacaktır. Herkes yararlı bir üretici olma şansına kısıtlanmaksızın sahip olacak ve bugün çahştığı (iş sahibi olacak kadar şanslıysa tabii) sürenin küçük bir oranı kadar çalışacaktır. Her- kes yararlı bir üretici olmakla kalmayacak, aynı za- manda üretilen zenginliğe eşit oranda ortak olacak- tır. ISosyaHst toplumda ne işsizMc ne de yoksuHuk olacak Sosyalist toplumda, ne istenmeyen işsizlik ne de yoksulluk olacaktır. Gençler, yalnızca toplumsal üre- time hazırlanmalan için değil; aynı zamanda temel öğrenimlerini geliştirmek, içinde yaşadıklan dün- yayı tanıyıp anlamaiannı sağJamak ve kişisel ilgi ve yeteneklerini geliştirmek için de eğitileceklerdir. Yaşlılar, bakım görecektir ve bu, günümüzdeki gi- bi aşağılayıcı yöntemlerle yapılmayacaktır. Maddi gereksinimleri karşılayacak, kültürel ve entelektüel yönden tatmin edici bir yaşam sürdürmeleri için ge- rekli ortam yaratılacaktır. Gelişmiş makineler; işi kolaylaştırdığı, üretilen zenginliğı arttırdığı, daha yüksek yaşam standardı sağladığı ve bundan yararlanmak bakımından gide- rek dahaçokboş zaman sağladığı için bir nimetoluş- turacaktır. Otomasyon ve teknolojik gelişmenin in- sanlığa gerçek yaran sosyalizmde yaşanacaktır. Kısacası, herkesin ekonomik güvenliği, tarihte ilk kez sosyalizm yönetiminde gerçekleşecektir. lnsa- noğlu, yaşamın öteki yönlerini geliştirebileceği bir noktaya erişmiş olacaktır. Birbiriyle uyum ve banş içinde yaşayan, güvenli, mutlu ve sağhklı insaniann toplumu olacaktır... Ölmek üzere olan bir toplumsal sistemin tüm çe- lişkilerinın ve saçmahklannın başgösterip o eski ve ölen sistemin çerçevesinde bulunamayacak çözüm- ler için yalvardıgı tarihsel bir noktada bulunuyoruz. Çevrenize bakın, ne dediğimi anlayacaksınız. Dün- yada bir yanda, tarihte eşi görühnemiş bir acı ve in- sanlık dramı yaşanıyor. Öte yanda ise insanlık şim- diye değin düşlenmemiş derecede gelişmiş olağa- nüstü. güçlü teknolojilere ve üretim araçlanna sahip. Doğal olarak artık onlan düşlememize gerek kalma- dı. Artık elimizdeler ve uygun biçimde kullanıldık- lan zaman, dünya yüzeyindeki her erkek, kadın ve çocuğa yetecek kadar maddi bolluk üretecek güçte- ler. De Leon'un zarif anlatımıyla "Bugün toplumun tek bir üyesinin bile istenmeyen bir yoksulluk içinde olması için bir özür ya da gerekçe artık bulunamaz. Maddi koşullar öylesine değişti ki, yetersizük şöyle dursun, bugün berkese bolluk sağlayabikcek maddi olanaklar var." Günümüzde körlerin bile görebildiği gerçek şu: Kapitalizm işlemiyor; daha doğrusu, büyük çoğun- luğun aleyhine işliyor. Süren toplumsal kargaşa ve anarşi, bunu açıkça doğruluyor... Sosyalizmin kurulması çoktan gecikti. Süregelen toplumsal kargaşa ve anarşi, bunu açıkça doğrulu- yor. İnsanlık acısı olarak ödenen bedel, her zaman çok yüksekti; hâlâ da öyle. Ama dünya, sahte teori- ler ve yanlış ilkeler izinde sonsuza gidemez. İnsan toplumu, insanoğlunun korunmasına ve evrimine sa- hip çıkacak kadar sağhklı kalacaksa, doğru ilkeler eninde sonunda benimsenmelidir... işçi sınıfının, bu anlamda, insanın kurtuluşu için bu mücadeleyi ka- zanması gerektiğini biliyoruz... Amerikan Sosyalist İşçi Partisi, kardeşçe selam- lannı ve uluslararası birlik elini, Türkiye'nin işçi sı- nıfına ve nerede olurlarsa olsunlar Türkçe konuşan işçilere uzatıyor... POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMA1 Küp Üstüne Kfip Dizseler.» Turan Güneş anlatırdı: "Sabahleyin bakanlığa çelirim; elinde iki liste, özel kalem müdürü karşıma dik'lir. Listenin birinde benimle görüşmek isteyen büyükel:ilerin isimleri vardır. lkinci listede Kandıra'dan görüşriek isteyen seçmenler. Elçi- lerle görüşsem parti batar;partililerle görüşsem devlet batar. Hariciye Nazırı Turar Güneş olduğumu kimse dü- şünmez." Hoş adamdı Turan Hoca! Dışişleri Bakanlığı uzun gürültülerden sonra onayla- nan Mümtaz Hoca'nın da hoş olmadığını kimse söyleye- mez. Birçok nüktesi vardır. Bizim demokrasi, Meclis çoğunluğü üstüne kurulmuş- tur; kim sayısal çoğunluğü sağlamışsa iktidar onun olur. Partilerin gözü, ufukta bir mücevher parçası gibi ışılda- yançoğunluktadır. Serbest Fırka'nın kurulduğu günlerde babamın bana aldırdığı dergide bir karikatür görmüştüm. İki büyük kü- mes var. Bu kümes/erde iki büyük horoz... Birçok da tavuk... Tavuklar bir kümesten ötekine atlayıp kaçışıyor- lar. Horozların biri ismet Pafa, öteki Fethi Okyar... Babam gibi okur-yazar muhalifler nedense Fethi Bey'i tutarlardı. Mebusların bir partiden bir partiye kaçıştığı bugünler- de mebus pazarları kurulması doğaldır. El altından ne- yin, hangi çıkar uğurlarının pey akçası olarak sürüldü- ğünü duyuyoruz. Mebus pazarlarının kurulması kimse- ye aykırı düşmez. Biz mebus pazarlarının kurulmasından öteye, "Grup pazarlarmın", hatta "parti pazarlarının" kurulduğunu görmüşüzdür. Şair Baki, "Bağı dehrin hem hazanın, hem baharın görmüşüz" derken böyle günleri düşle- mez. Gene böyle bir karmanyola döneminde "mebus paza- rı" yanında "grup pazarı" da açıldığını görmüştük. Bir parti ki grup kurabilmek için sayısının 10 olması isteni- yordu. Fakat parti lideri allem ediyor kallem ediyor, bir türlü de 10'u tutturamıyordu. Sayı donmuşçasına 9'da tı- kanıp kalıyordu. Sonunda iktidar partisi bir mebus ödünç verdi, 10'ututturabildi. Bu "grup"a\\ş verişiydi. Parti pazarı da oluyordu. Seçimlere yakın parti kuran- lar bir ketenpereye getiriyorlar, partiyi bir partiden öte- kine aktarıyorlardı. Bunada "partipazan"denebiUyor- du. "Kim bunlar" diye sormaym. Seçimlerde çevrenize şöyle bir bakın!.. Bu, siyaset alışverişinde profesyonel- lerin gövde gösterisi oluyordu. Amatörler parti kuruyor- lar; profesyoneller, sırası geldiğinde, ellerinden alıyor- lardı. Son günlerde partiler kabine oluşturmada da işe yarı- yordu. Bakın şu SHP'nin durumuna. Çllter hükümeti ayakta dursun diye olmadık şaklabanlıklara başvuru- yor. Kendi içinde parçalanıyor, bölünüyor, can verir gibi oluyor, yeniden canlanıyor, mebusları oradan oraya ak- tararak sayısal arttırımlara girişiyor, vakit öldürüyor, partisel cambazlıkların türlü marifetlerini deniyordu. özal, bu oyunların denemelerini partilerde değil de seçim yasalarında gösteriyordu. Alıyordu eline bilgisa- yarı; türlü denklemler kuruyor, bu denklemler arasında ilişkiler buluyor, oyları oradan oraya aktarıyor, yerlerini değiştiriyor, küçük yüzdelerle hükümet kurduğu gibi ge- ne küçük yüzdelerle en büyük tahta çıkmayı beceriyor- du. Ne demiş oyuncakçı dede: "Küp üstüne küp dizseler I En alttakini çekseler I Sey- reyle sen gümbürtüyü." Küpler çekildiğine göre yakında gümbürtüyü duyarsı- nız... Daha önce de duyulmadı mı? BULMACA SOLDANSAĞA: 1/ Bir kişinin doğum ^ anında, Güneş'in, geze- genlerin ve yıldızlann 2 göreli konumunu göste- o ren gök haritası. 2/ Kesi- len ağacın yerde kalan 4 kütük dibi... Fas'ın kuze- yindeki dağ sırası. 3/ Ta- şuna işi. 4/ Zarara uğra- ma tehlıkesi... Gizli görevli. 5/ Ingiltere'de çok sevilen bir bira çeşi- 8 di... Bağıt. 6/ Seyrek ve g eğreti dikiş... Bir meyve. 7/ Yerli mah simgeleyen harfler... Çevresi yollarla behrlenmiş olan arsa. 8/ TeUi bahkçıl... Mızrak uç- lanna takılan küçük bayrak. 9/ İnsanın erdem ve mutluluğa, hiç- bir değere bağlı olmadan ve tüm gereksinmelerinden sıynlarak eri- şebileceğini savunan öğreti... As- ker. YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Güneydoğu Anadolu ve Ker- kük'te ezgiyle söylenen cinaslı manilere verilen ad... Yön göstermek için beUİ yerlere konulan işaret. 2/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Açı ölçmeye ve çizmeye yarayan araç. 3/ Herhangi bir kişinin, malın ya da durumun ni- teliklerini öğrenmek için toplanan bilgi. 4/ Taş ya da maden çıkanlan yer... Endonezya'nın plaka işareti. 5/ Uykusu hafif... Kanşık renkli. 6/ Tahta eşyalan cilalamakta kullanılan şeffaf bir madde... Dansta.kavalyenin eşi. 7/ Özgün. 8/ Yassı ve bü- yük yemek tabağı... însan ya da çalgı sesine kısa ya da uzun bir süre ara verilmesi. 9/ Deneylere ve tanıtlamalara dayanan bi- limlerin genel adı... Çeşitli dans ve oyunlardan oluşan sahne gösterisi. Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ Y e f ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z ÖLÜÖLÜM NECLA ATAK'ı 4.8.1994 günü kaybettik. Cenazesi 6.8.1994 Cumartesi günü (bugün) Bostanlı Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra defnedilecektir. AİLESÎ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle