Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ
12 KULTUR
Auden'in
gençBkşarleri
Kültür Servisi - İngiliz şair ve
yazar Wystan Hugh Auden'in
(1907-73) 1922-28 yıllan
arasında yazdığı ilk şiirleri 'Ju-
venüia-Gençlik Yapıtian' adlı
bir kitapta toplandı.
Auden, İngiliz yazınının,
ünü ölümünü izleyen yıllarda
sönmeyen birkaç çağdaş şai-
rinden biri. Orta sınıf bir aile-
den gelen, Oxford'da eğitim
gören. Marksist eğibmleriyle
tarunan sanatçı, Ikinci Dünya
Savaşı süresince Amerika'da
yaşadı.
Auden'in gençlik yıllannda,
ilk kitabını yayımlayana ka-
dar yazdığı şiirlerin sayısı
200'ü buluyor. Kitabın editö-
rü Katherine Bucknell Auden'-
in üne kavuşmadan önce
yazdıklannın da dikkate değer
olduğunu düşündü ve çeşitli
arşivîerde yaptığı araştırma-
lardan sonra şairin çıraklık
dönemi yapıtlannı toplayarak
düzenledi.
Bucknell'den önce pek çok
kişi Auden yapıtlannı top-
lamaya girişmişti. Şairin Ox-
ford'daki çağdaşlanndan Fis-
her, Auden daha 20 yaşınday-
ken şürlerinin el yazmalannı
toplamaya başladı. Christop-
her Ishenvood, Auden'in 18
yaşındayken kendisine göster-
diği şürieri sakladı.
Sanatçının annesi ise bun-
dan da önce yazdıklannı özen-
le saklayıp, Auden 33 yaşı-
ndayken gelecek kuşaklara
ulaştınlmak üzere bir kitapb-
ğa teslim etli.
Kitapta yer alan ilk şiir
'Califomia' Fisher'ın verdiği
tarih doğruysa, Auden bu şiiri
15 yaşındayken yazmış. An-
cak Bucknell şiiri teknik açı-
dan çok başanh buluyor.
Genç Auden'in en çok öy-
kündüğü şairin T. S. Eliot
olduğu söylenebilir. Eliot ona
daha kaü, daha bilimsel ve
daha çağdaş olmayı öğretti.
Auden'in etkisi de Derek
Mahon, Tom Paulin, Paul
MuMoon gjbi İrlandah şairle-
rin yanı sıra Nobel ödüllü De-
rek VValcott ve Joseph
Brodsky'ye kadar uzanıyor.
Katherine Bucknell'in Au-
den'in yapıtlannı toplarken
güttüğü amaç daha
çok bilimsel. tlk yapı-
tlannda Auden he-
nüz kendi söyleminin
ustası değildir. Bu
söylemi oluşturan
öğeler sevgi, kır man-
zarası, parçalanmış
aile, psiko-analitik
kuram ve politik teh-
dittir.
İngiltere'nin ya-
şam dokusundaki
kısırhğı sezmiştir.
1939 yılında New
York'a gjtmek üzere
ülkesinden aynhşını
şöyle açıklar: "Dunı-
mun benim için başa
çıkılması olanaksız
hale geldiğini hissedi-
yordum. Büyüyemi-
yordum. İngiliz ya-
şam tarzı benim için
aile yaşamı demektir. Ailemi
seviyonım ama onlaria birlikte
yaşamak istemiyonım".
Auden, Amerika'da kaldığı
sürece birkaç önemli yapıt ver-
di. Bunlann arasında en çok
okunanlar, 'The Age of Anxi-
ety' (1948). 'The Sea And The
Mirror'dır(1945).
Sanatçının olgunluk döne-
minde kendi kendini keşfetme
süreci artık sona ermiştir.
İlk yapıtlanndan 1932 yılın-
da yayımlanan 'The Oraters',
olgunluk dönemindeki Au-
den'i şaşırtmıştır. 1966 yılında
şöyle yazmıştır: "Kapaktaki
adım sanki bir başkasuıın, yete-
nekli ancak akıl sağuğının
suurında, bir iki yıl içinde Nazi
olabilecek birinin takma adı
gibi görünüyor"
Aziz Nesin:
'Yaşadıkça
çalışacağım'
. ÎSTANBUL (A.A>- İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde
geçen hafta prostat ameliyatı
geçiren ve önceki gün taburcu
olan Aziz Nesin, gözünün
önünde bir duman perdesi ol-
duğunu ve göremediğini söyle-
di..
İki yıl önce geçirdiği kalp
ameliyaünın ardından gözleri-
nin iyi görmediğini söyleyen
Nesin, prostat ameliyatından
sonra ise hiçbir şey göremez du-
ruma geldiğini belirtti. İki yıldır
mektup, kitap ve gazete yazıla-
nnı okumakta zorlandığına de-
ğınen Aziz Nesin, "Ben yalnızca
gazetelerin manşetlerini okuya-
bUiyordum. Çocuklarım bana
gazeteleri, roektuplan okurdu.
Yani, az da olsa görüyordunı.
Şimdi ise bırakın manşetleri
okumayı hiç göremiyorum" diye
konuştu
Görme yeteneğini yitirmesi-
nin ameliyatta verilen narkoza
da bağlı olabileceğini ifade eden
Nesin, "Bir hafta içinde ayağa
kalkacağım ve göz doktoruma
giderck, ne olduğunu ögrenece-
ğim" dedi. Ameliyaun başanlı
geçtiğine değinen Nesin, "Sağ-
hğim iyi, yani benim yaşmrdaki
bir adam ne kadar sağlıklı olur-
sa, o kadar sağhklıyım" dedi.
Yaşamdan beklentilerini he-
nüz gerçekleştiremediğini. an-
cak bunu yapmak için de pek
fazla zamanının kalmadığını-
nın farkında olduğunu dile geti-
ren Aziz Nesin, "Daha yapacak
çok işim var" dedi. 80 yaşına
girmek üzere olduğunu ve ge-
çirdiği ameliyatlardan sonra da
"Eskisi gibi iyi iş çıkarmadığınT
anlatan Nesin, yaşadıkça çabş-
maya devam edeceğini vurgula-
dı. Aziz Nesin şöyle konuştu:
Tempom iyice düştü. Oysa da-
ha yapacak ne çok işim var...
Çalışkanlığımı kaybettim. Ama
yaşadıkça çalışacağım. Yaşam-
dan beklediklerimin çok azını
gerçekleştirdim. Ben çok büyük
çapta bir vakıf kurmak. ülkeme
daha çok yardımda bulunmak
istiyordum. Daha da çok yaz-
mak isterdim. Ama artık bunla-
ra gücfim yetmiyor ve zamannn
da kalmadı. Çok sıkıntı çekrim.
Ancak 1970 yüından sonra para
kazandun ve vakıf kurarak, ço-
cuklanmı yetiştüıneye başla-
dım. Özel üniversite kurabilsey-
dim keşke... Artık benden sonra
çocuklarım isterlerse bu dilekle-
rimi gerçekleştirirler."
Türkiye'den *tatk bir rüzgar'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Fransa'da "Küçük Al-
manya" olarak adlandınlan
Metz Bölgesi'nde, Fransa'da
bulunan Türk göçmenlerinin
düzenledikleri kültür ve sanat
etkinlikleri, Fransızlar ve Fran-
sa'da bulunan Türkler tarafı-
ndan ilgiyle izleniyor. İki Türk
göçmen derneğinin 5 yıldır
çıkardığı "Oluşum" dergisi ve
her yıl düzenlenen sanat festiva-
li, Fransa'nın bütün bölgelerin-
den izleyici çekerken, Türkiye'-
yc ulaşan yankılar yurtdışı kim-
liğimiz açısından umut verici.
Türkiye'de ve yurtdışındaki
Türkler arasında hızla yaygın-
laşan şeriat yanlısı dinci akım-
lar, Türkiye'nin ve Türk insanı-
nın yurtdışındaki kimüğini be-
lirlemeye başlarken Fransa'nın
Metz bölgesi'ndeki Türk göç-
menlerinin düzenledikleri sanat
ve kültür etkinlikleri, Türkiye'-
ye çağdaş bir ülke, Türk insanı-
na da duyarb ve uygar insan
kimliğini kazandırma yolunda
ilerliyor. Almanya'ya yakınlığı
ve ticari ilişkiler nedeniyle
Fransa'da "Küçük Aunanya"
olarak nitelendirilen Metz Böl-
gesi'nde, 5 yıldır gerçekleştiri-
len etkinlikler, gerek Fransı-
zlar, gerekse Türk göçmenleri
arasında yaşamı değişiiren bir
nitelik kazandı. Fransa'nın ku-
zeydoğusunda bulunan Lük-
sembourg ve Almanya'ya
yakınlığı nedeniyle Fransa'nın bütü-
nünden farklı bir toplumsal yapıya sa-
hip olan Metz'de, çok sayıda işçi ve me-
mur Türk göçenleri bulunuyor. Türk
göçmenlerinin, 5 yıl önce yalnızca ama-
tör gönüllüler olarak başladıklan serü-
ven bugün devlet tarafından destekle-
nen ve ilgiyle izlenen kültür ve sanat et-
kinliklere dönüştü. Yoğun olarak Metz
Bölgesi'nde örgütlenmiş iki Türk göç-
men derneğinin işbirliği içinde düzenle-
dikleri etkinler arasında en önemlileri,
"Genese-Oluşum" dergisi ile her yıl ni-
san ve mayıs aylannda düzenlenen sa-
nat festivali. "Ata Turquie" ve "Maison
Culturelle des Immigres de Tunjuie"-
(Türk Göçmenleri Kültür Demeği) adlı
derneklerin işbirliği halinde yürüttükle-
ri kültür ve sanat etkinlikleri 5 yıl önce
başladı.
Ata Turquie Derneği'nin çıkardığı
"Oluşınn" dergisinin Türkiye'ye gelen
temsilcisi Gülfibay,Fransa'da sanat ve
kültür adına yapüklannı ve bunlann so-
nuçlanna ilişkin izlenimleri anlatırken
"olağanüstfi" sözcüğünü sıkça kullanı-
yor. Beş yıl önce gönüllü olarak ça-
lışmaya başladıklar derginin, bugün 30.
sayısını çıkardıklannı belirten İlbay,
'Genese- Oluşum' dergisinin 29.sayısında Mine
Saulnier'in sövleşisi ve Y'aşar Kemal'in yazısının
yanLSira karikatürlerinin de bulunduğu Turhan
Selcuk dosyası yer alıyor.
Türkiye'deki sanatçılarla ilişkiye geçtık-
lerini ve bu yolla hem dünya sanatçılan
arasında ilişkiyi sağladıklannı, bir yan-
dan da Türkiye'den "tatü bir rüzgar es-
tirdiklerini" dile getiriyor.
Can Yücd'in "Gezi Notlan" ve "Yeşü
Şiir" adlı iki şiirinin Fransızca çevirisi-
nin ve Ali özenc Çaglar'ın şairle yapüğı
bir söyleşinın yer aldığı Oluşum dergisi-
nin son sayısında, şaır Halil Gökhan'ın
Fransızca yazdığı uzun bir şiir de bulu-
nuyor. Te-
mel eğilimi
gençlere
olanaklar
sunmak ol-
duğu için
Türk genç-
lerinin
yapıtlanna
da yer ayn-
lan dergi-
nin son sayısında, tiyatro yazan Geor-
ges Danielın "Akdeniz Tiyatrosu" ko-
nulu bir toplantıya ilişkin notlan bu-
lunuyor. Türk kadın ressamlardan Ne-
veser Aksoy'un resimlerini eleştiren
Yaan Barbe ve Murat Vasıf Erpuyan'ın
yazılanna yer verilen sayıda Yasemin
Köktendinci akımlann, Türkiye'nin
dünyadaki kimliğini belirlemesine
Fransa'nın küçük Almanya'sı Metz
Bölgesi'nde Türklerin düzenlediği kültür
ve sanat festivali ile "Genese-Oluşum"
dergisi, direnirken, Fransızlar tarafından
ilgiyle izleniyor.
Döndü Öztürk'ün Fransızca çevirisiyle
Ali Özenç Çaglar'ın Almanya'daki
Türklerle ilgili bir yazısı da bulunuyor.
Fransa'daki Türk göçmenlerinin ve
mültecilerinin gerçekleştirdikleri sanat
ve kültür etkinlikleri ile Türkiye'de
yankı uyandıran sanat olaylan hak-
kında bilgi veren dergi, son dönemde
mali sıkıntılar nedeniyle ciddi bir savaş
veriyor. Fransız hükümetinin verdiği
desteğin yalnızca derginin basılmasına
yettiğini
belirten İl-
bay.
dağıtım ve
daha kali-
teli bir
basım ko-
nulannda
zorluklar
yaşadı-
klannı
söylüyor.
Oluşum Dergisi'ni çıkaran Ata Tur-
quie adlı dernek ile Türk Göçmenleri
Kültür Derneği'nin işbirliği içinde dü-
zenledikleri sanat ve kültür festivali de
5. yılına ulaştı. Geçtiğimiz yıl nisan ve
mayıs aylannda gerçekleştirilen kültür
ve sanat festivalinde yer alan başlıca et-
kinlikler şunlar:
Ressam Cihan Alkan'ın resim sergisi,
yazar Ahmet İnsel'in konuşmacı olarak
kaüldığı bir söyleşi, Fransa'da yaşayan
Türk dansçısı olan MeliscanSezer'in bir
gösterisi. TİYATROM adb Türk tiyat-
ro topluluğunun iki oyunu. Yazar Ne-
dim Gürsel'in konuşmacı olarak
katıldığı Türkiye'deki edebıyaı olaylan
konulu söyleşi ve Timur Selçuk'un ver-
diği bir konser.
Metz Bölgesi açısından kültür festiva-
linin. yarattığı yankılar ve etkilediği ya-
şam alanlan bakımından önemli bir
toplumsal olay niletliğini kazandığını
belirten İlbay. festivalin son yıllarda ku-
rumsallaşarak Türkiye'nin \e Türklerin
Fransa'daki kimliğini belirleyebilecek
duruma geldiğini belirtti.
Bu yıl beşincisi düzenlenen kültür ve
sanat festivalinan programı, önümüz-
deki günlerde belli olacak. Metz Bölge-
si'nde düzenlenen bu etkinliğe bütün
Türkiye'den sanatçı ve izleyici konuklar
beklediklerini belirten İlbay. festivalin
gitgide büyüyerek, önümüzdeki yıllar-
da Fransa'nın bütünündekı Türk göç-
menlere ulaşabileceğinı söyledi.
'Kırk kapının ardındaki kırk giz'
FERtDUN ANDAÇ
Kendinizi Paris'te, St. Germain'de
bulduğunuzda, şöyle bulvar boyunca
yüriiyüşe çıkıp da kitabevlerini do-
laşırsanız; iz sürercesine alıp başınızı
gidersiniz. Bir kapıdan çıkar ötekine,
ötekinden diğerine... Derken; bir de
bakmışsınız kı Paris, sizin için, bir ki-
tabevi arenasına dönüşmüş. Bunu
abarttığımı sanmayın.
Bana, 'Paris'te en çok ne gördünüz'
diye sorarsanız eğer hiç düşünmeden,
'kitabevi' derim önce. Sonra da galeri,
cafe, zenci-beyaz aşkı, gülmeyen,bak-
mayan Parisliler, bir de Seine'in köp-
rüleri diye yanıtlayabilirim sizi. Bun-
lann her birini saymakla bitiremezsi-
niz.
Gallimard'ın Raspail'daki kitabe-
vini rastlantı sonucu buldum. Kitabe-
vinin önündeki sergende biraz eski-
miş Gallimard kitaplannın çokluğu-
nu görünce, başırru biraz yukan
kaldırdım... Büyükçe Librairie Galli-
mard yazısı, içimdeki duyguyu pekiş-
tirdi. Bir kitap müzesine girercesine
çekti aldı benı içine. Bir süre şaşkınca
bakınarak dolaştım kitaplar arası-
nda. Dahası bakışlanmın alışmasını
bekledim. Tam kapının karşısındaki
kademeli bölüme çıktım. Gözlerimle
raflan taradım. Bütün kitaplar konu-
lanna göre aynlmış. Konular içinde
de yazar adlannın alfabetik sırala-
ması yapılmış. Tematik konulara
kayıyor gözlerim. Albrecht Betz'ın
"Exiel et engagement les intellecruels
allemands et la France" adlı kitabına
göz aüyonım bir süre. Sonra Galli-
mard'dan, Foüo'dan bir dizi Yaşar
Kemal kitabı çıkıyor karşıma. Orhan
Pamuk'un 'Sessiz Ev'ini, Yusuf Atı-
lgan'ın 'Anayurt Oteli'ni, Bilge Kara-
su'nun 'Gece'sini, Ferit Edgû'nün
'Hakkari'de Bir Mevsim'mi. Nedim
Paris
kitabevlerinin
çoğu birbirine
benzergözükse
de onlan ayıncı
kılan en belirgin
yanlan
yitrinleridir.
İçerideki düzen
yaklaşık aynıdır.
Gallimard, yalnızca Fransa'ya değil, bütün dünya-
ya seslenen bir yayınevi. Saint Germain Bulvan'-
nda bir kitabevi. (yanda)
GürsePin 'Uzun Bir İstanbul Yazı'm
buluyorum raflarda. 'Fransa'daki
Türk edebiyatmın hepsi bu mu' diye
de soruyorum kendime...
Doğrusuburaya kitabevi diyemiyo-
rum. Büyük bir kitaphk.
Fransızlann gelenekçi yanlannın,
kabtı sürdürmedeki eşsiz bağlıb-
klannın yayın alanındaki en güzel
simgesi. sanıyorum, Galümard Yayı-
nevi'dir.
Altı-yedi yüz sayfabk yayın katalo-
ğuna bir göz atmak yetiyor. Yeni
yayın kataloglanna bakıyorum: La
Pleiade/La Poesie/L'lmaginaire-L'-
Etrangere/Sciences humaines/Editi-
ons Originales/Decouvertes Galli-
mard/Gallimard, bütün bunlarla yer-
yüzü kültüriinün. sanatmın,
yazmının kaynaklannı, eski yeni
ürünlerini kucaklayan bir birikimi su-
nuyor insanbğa. Şaşkınbğa düşme-
den anlamak, gebnen yeri görmek.
oluşturulan kabtın değerini bibnek
gerekiyor. Galbmard, yalnızca Fran-
sa'ya değil, bütün dünyaya seslenen
bir yayınevi.
Paris'in hangi sokağına girseniz.
hangi bulvanndan geçseniz. bir veya
birçok kitabevi görürsünüz. Ama St.
Germain Bulvan'nı boydan boya ge-
çip, ona açılan sokaklara daldığınız
da; bizim arük yitirdiğimiz Cağaloğ-
lu'nun ezincini duyarsınız. Neredeyse
adım başı bir kitabevi! Herkes, ilgi
duyduğu her tür konuya yönelik ki-
tabı buralardan, öyle uzun zahmet-
lere katlanmadan, edinebiliyor. Yı-
pranan, kirlenen bir kitabı raflarda
göremezsiniz. O hemen ya ucuzluk
rafına köşesine ya da sahaflara
kaymıştır. zlaten Seine Nehri boyun-
ca yürüdüğünüzde. dizi dizi sıralanan
eski kitap satıcılannı görürsünüz.
Bunlar. Pans'in ayn bir durak yeridir.
Buralarda saatlerinizi geçirebib'rsiniz.
Ama mutlaka kitap alırken pazarlık
yapınız. İkna edemeyip \anm ayak
gidersenk; hiçbir kitapçı sizi çağınp.
dediğiniz fıyata kitabı size satmaya
yeltenmez, bunu da unutmayın. Hele
| Salzburg Festivali bu yıl konferansla açıldı
KnMr Senisi - Salzburg Festivali
bu yıl geçen yıllardan farklı olarak
bir opera ya da tiyatro oyunuyerine,
George Steiner'in Yunan mitolojisi-
nin Batı dûşüncesi üzerindeki etki-
leri üzerinde durduğu " Avrupa Efea-
nesi'' konulu konferansıyla açıldı.
FestivaMn bu yılki tiyatro prog-
ramında Luca Rooconi'nin sahneye
koyduğu, PirandeUo'nun 1929
yılında yazmaya başladığı ve 1936
yıimda ölümüyle yanm kalan oyu-
nu "Die Risesen Vom Berge" yer ab-
yor. Müzik programında ise Rus
yapıtlanna ağırbk verildi. Program-
da Stravinski'nm "The Rakes Prog-
ress" ve Mussorgski'nin "Boris Go-
dunov" operalan var. Mozart'ın her
yıl yinelenen "Doo Giovanni" ope-
rasımn yanı sıra bu yıl Hugo von
Hofmannsthal'ın "EveryBtan"i de
programa ahndı.
Salzburg'da 74 yıia ulaşan klasik
sanat festivali etkinlikleri ile çeşitli
aktör, dansçı ve şairlerin "Sommers-
za»eM
programı çerçevesmdeki per-
formanslan, Avrupa, Amerika ve
Japonya'dan birüerce sanatsever ve
turisn' Salzburg'açekiyor.
Ancak Avusturya'nın sanat baş-
kenti olarak kabul edilen Salzburg'-
un yaşam kaynağı olan yılbk festi-
valler, özellikle de ülkenin kültürel
mirasının vitrini durumundaki Salz-
burg Festivaü, fmansman güçlüğü
tehdidi altında. Sanatsal etkinlikleri
her zaman destekleyen sosyal de-
mokratlann, geçen yılki yerel seçim-
lerde, İkinci Dünya Savaşı'ndan
beri ilk defa kent konseyinde kont-
rolü yitirmelerinde bunun büyük
rolü var. Seçimkrde, hiçbir grup ço-
ğunluk sağjayamazken, aşın sağcı
Ozgûrlük Partisi güçlendi. Festivaî-
lere aynlan fonun, bu politikaalann
gözüne batması, bütünüyle sanata
dayanan kest için tehlike oluşturu-
yor.
öyleleri de var ki; kitaplara hiç do-
kundurtmaz. öylece baktınr. Sakın
öfkelenmeyin. siz de bu bakış parasını
aldığınız kitabın ücretinden düşerek
ödeme yaparsınız!
Raftan çıkan bir kitabın yerine bir
başkası konulur. Büyük kitabevlerin-
de de bu özellik var. Yenısine eskisine
bakılmaz yayının. Rafa bir örnek
konulur. O satıbrsa yerini bir başkası
alır.
Paris kitabevlerinin çoğu birbirine
benzer gözükse de onlan ayıncı kılan
en bebrgin yanlan vitrinleridir. İçeri-
deki düzen yaklaşık aynıdır. Okur
alıa adımını attığında. şöyle bir göz
süzmesiyle nereye gideceğini, hangi
köşeyi seçeceğini bibr.
St. Germain Kibsesi'nin bulundu-
ğu alana bakan. Rue Bonaparte ile
Rue de L'abbaye'in kesiştiği köşede
yer alan Librairie le Divan'a giriyo-
rum. En az bir saati gözüme kestirmi-
şim. Özel köşelere sığınınca, bunu aşı-
yonım. Raflan tek tek irdeliyorum.
Calvino'dan, Ortega'dan, Bach-
mann'dan. Paz'dan, Bakhtine'den.
Barthes'dan başka kitaplar soruyo-
rum. Varbğıru hiç sezdirmeyen görev-
H beni alıp aşağıya indiriyor. Yayı-
nevlerine göre sıralanmış kitaplar
çıkıyor karşıma. Folio, Seuil, Jeunes-
se, Flammarion, Gallimard...
Seine Sokağı'ndaki Librairie Fisch-
bacher LivTes D'art Français-Etran-
gers'a girince; bugüne değin görmedi-
ğiniz baskıda, boyutta ve zenginbkte
sanat kitaplannı içeren kitapbkla
yüzleşirsiniz. İçeri girişinizi duyuran
çan sesi. aynalara yansıyan silueti-
niz... "Bonjour Monsieur!.." Gülüm-
seyen bir sesle karşılar sizi! Yine
yalnız kabrsınız. Ensenize dikilen
bakışlara hedef değilsınizdir. Raflan
rahatça tarayıp, dilediğiniz kitaba sa-
atlerce bakıp. hatta bazen notlar da
alabilirsiniz. Ama unutmayın. çıkar-
ken mutlaka bir elveda demebsiniz.
Evet. Paris kitabevleri kırk kapının
ardındaki kırk giz gibi sizi orada bek-
ler durur. Eğer Paris'e yolunuz düşer-
se; kitabevlerini merak ederseniz; St.
Germain Bulvan'ndan başlayın, ilk
gördüğünüz kitapçıya adımmızı atın.
Sonrası size kola\f
gelsin!
Kitap fıyatlan mı? 60 F. Frangı'nı
5.770 TL ile; 150 frangı, 200 frangı.
250 frangı yine aynı TL ile çarpm. Or-
talama kitap fıyatlannı bulacaksınız.
Ücretler mi? Ortalama ücretler; 7 ile
10 bin. 15 ile 20 bin frank arasında de-
ğişiyor. Kitap fıyatlan, bize göre.
ucuz sayıbnaz! Baskı kalitesi, kağıt
bir yana. Ama kitap Parisbnin ya-
şammda lüks değil. bir gerekblik.
Havagjbi. sugibi...
Siz, Paris kitabevlerini adım-
ladığınız da, buna ve daha birçok şeye
yakından tanık olacaksınızdır.
'NezihDanyal
KarikatürVakfı'
kuruldu
• Kültür Servisi-
Karikatürist Nezih Danyal,
kendi adını taşıyan bir ,
karikatür vakfı kurdu.
Ankara'da kurulan "Nezih
Danyal Karikatür Vakfı"mn
mal varlığı bazı sergi. kitap ve
afişlerin telif haklan ile 46
orijinal karikatürden oluştu.
Nezih Danyal'ın yöneteceği
vakıf; karikatür ve mizah
sanatının ülkede gelişimi ve
yaygınlaşmasını sağlamak,
yabancı ülkelerde tanıtımını
yapmak amacıyla kuruldu.
Safranbolu'da
yöreselmimari
ve restorasyon
çalışma kampı
• Kültür Senisi-Yıldız
Teknik Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi
Yeruleme ve Koruma Bilim
Dab ile Finlandiya Tampere
Teknoloji Cniversitesi
Mimarbk Fakültesi,
Safranbolu'da yöresel
mimarinin incelenmesi ve
restorasyonuna yönelik bir
çalışma kampı yapıyorlar. 5
ağustosta başlayan
çalışmalar 15 ağustos
tarihinedek sürecek. Yıldız
Teknik Üniversitesi'nden
Doç. Dr. Reha Günay,
Finlandiya'dan Prof. Dr.
Panu Kaila başkanlığında
yapılan bu çabşma iki ülke
arasındaki Eğitim ve Bilimsel
İşbirliği Anlaşması'na dahil
edildi. Her iki ülkenin
mimarlık öğrencileri bu
çalışma sırasında ülkelerin
geleneksel mimarlığı üzerine
bilgi abşverişi yapıyor.
Çalışma sonuçlan daha
sonra kitap halinde
yayımlanacak.
Ayşegül'ün
'Gûzelleme'adlı
albümü çtktı
• Kültür Senisi - Pop ve
arabesk furyasının yaşandığı
bu günlerde. geleneksel
türkülerimizi yorumlayan
Ayşegül'ün "Güzelleme"
adlı albümü çıktı. Tamamen
akustik sazlarla dijital olarak
kaydedilen kaset ve
CD'lerde, "Ordu'nun -" •
Dereleri". -'Yüksek
Yüksek". "Ahu Gözlüm".
"Divane Aşık Gibi",
"Zülüf', "Cevizin YaprağY',
"Gurbet", "Niye Çattın
Kaşlannı", "Yemen
Türküsü", "Reyhan". "Al
ffisBİimem", "Kâr Et-
Ahım" ve "Mavilim" adb
türküler yer abyor. Albume
Muammer Ketencioğlu
(akerdeon). Erdinç
Şenyaylar (akustik gitar,
perdesiz gitar. ud). Ismail
Soyberk (bas gitar). Serdar
Erbaşı (bendir. tef. hollu).
Serdar Gönenç (tumba,
perkisyon). Derya Türkan
(kemençe). Eyüp Hamiş
(ney). Deniz Salman (ney,
zurna). Fatih Görgün (kabak
kemane). Serdar Keskin
(vokal), Yusuf Sorgun
(bağlama) katkıda bulundu.
Ortadoğu Müzik'in
yayımladığı albümün
prodüktörlüğünü Hasan
Saltık üstlendi.
SalvadopDali'nin
bıyığı yeniden
keşfediliyor
• Kültür Servisi-
Bugünlerde Salvador Dali'ye
yeniden merhaba diyen sanat
dünyası, onun yalnızca
sanatını değil, o ünlü bıyığını
da yeniden keşfediyor.
Sanatçının ilk yapıtlanndan
oluşan bir sergiyi görmek
isteyen on binlerce kişi New
York'taki Metropolitan
Sanat Müzesi'ne koşuyor.
Dab'nin fotoğrafçı arkadaşı
Philippe Halsman'la birbkte
hazırladığı, palabıyığmı
değışik biçimlerde gösteren
fotoğraflardan oluşan ve
"Dab'nin Bıyığı" adını
taşıyan albümün 40 yıl sonra
yeniden basılması da
fotoğrafseverler için hoş bir
sürpriz oldu. İlk kez 1954
yıbnda yayımlanan albümde
yer alan fotoğraflardan en
ünlüsü Dab'yi Mona Lisa
olarak gösteren, muhteşem
bıyığının gözlerine ulaştığı
fotoğraf.