Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS1994 PERŞEMBE
12 KULTUR
ŞaşırhCL, özgür ve ölümsüz
HALİLGÖKHAN
Adı, Soyadı: Marguerite
Donnadieu; Duras denilir so-
yadına.
Doğum yeri ve tarihi: 4 Nisan
1914, Saygon'un bir kenar ma-
hallesi.
ÇocukJuğu: Siam körfezinde,
küçük bir erkek kardeşle.
Ergeniik: Çinli bir sevgili; 18
yaşında büyük şehire göç.
Bağlanma: 1943 direnişi,
1950 yıbna dek PC (Komünist
Partisi), Mayıs 1968, sonsuza
kadar komünizm.
Sıkıntılan: Yahudi kurban-
lar.
Yapıtlan: Elli kadar kitap ve
tiyatro oyunu, on dokuz fılm,
yûzden fazla söyleşi.
Dostluklan: Raymond Que-
neau, Maunce Blanchot, Geor-
ges Balaille. François Mitte-
rrand, Delphine Seyrig, Jean-
Luc Godard, Gerard Depardi-
eu...
Kutsamnalan: Goncout
ödülü, Ritz-Paris Hemingway
ödülü, kitaplan birçok dünya
dilinde.
Çağdaş yazmın, yaşarken
ölümsüzleşen bir kadın roman-
anın kısa künyesi.. Yalnız \a-
almakla kalmıyor, bütün dün-
ya dilleri ve akademilerince
onanıyor da.
Bundan otuz yıl önce Duras, yapa-
yalnız ve çılgınbk içinde Lol V. Stein'ı
ve Vice-Consul'ü yazarken hiç kuşku-
suz yeni bir din İcurmak üzere oldu-
ğundan haberi yoktu. Duras diniydi
bu. Raymond Jean'ın deyimiyle, bu iki
kitap birçok okurda bir şok dalgası
yarattı. Sonuç olarak bugün her türlü
üniversiteler disiplininde. psikanalizde,
modern yazında, sinemacüıkta 100'ün
ûzerinde tez haarlandı Duras ûzerine.
Şu anda Duras, Fransa'da hakkında
en çok araştırma yapılrruş, en çok
incelenmiş yazar durumunda. Şu üç
ana yönde belirli bir tıkanma yaşanı-
yor: llki, öncelikle Duras'nın biçemi
devrimci olarak nitelendirildi; daha
sonra feministler, ondaki kadına özgü
yazıyı incelemeye giriştiler; son olarak
da solculuğu. Onun karşısında büyü-
lenen üniversitebler yazan kulsal-
laştırdılar. Ancak Duras onlann çoğu-
nu düş kınkbğına uğrattı.
'Sevgili' ile gelen Durasomani
Bir olay haline gelen Duras, Birleşik
Devletler'de çok çabuk yayıldı. 1987
yıhnda Sevgili ile best-seller oldu. Ade-
ta bir Durasomani halini alan bu
hastabk bütün dünyaya yayıldi, Çin'e,
Sibirya'ya kadar.
Durassomani'nin şok dalgası halin-
de yayıldıgını belirten Raymond Je-
an'a göre Fransa'da, 1985 yıhndan
sonra -yani Sevgili'nin Goncurt Ödü-
lü'nü abşından bir yıl sonra- öğrenci-
lerde ve öğretmenlerde belirli bir
bıkkınlık hissediliyordu. Herkes sanki
şöyle diyordu: Merhamet, bu kadar
Marguerite Duras yeter! Eski bir Kore-
li öğrenci olan Ch'oe Yun'un "Şimdi
Duras'yı soğukkanlılıkla incelemek ge-
rekir" sözü acaba bir optik değişim sa-
atinin geldiğiru mi söylüyordu?
Yukandaki kısa bilgüeri aldığımız
yazar Jean-Laurent Del-Bopo. Gençle-
Gide'in şu ünlü uyansı her şeyi daha çok
birbirine kanştınyor: "Birsanatçı hayatını
yaşadığı gibi anlatmak zorunda değildir,
ancak anlatacağı gibi yaşamak
zorundadır." Sollers ekliyor: "Aslında
ciddiye alınacak olursa Duras, 2O.yüzyıhn
sonunda 19. yüzyıl sonundaki Hugo'nun
yerini alıyor. Yeni Gide çıkar ve şöyle
mınldanırsa hiç önemli değil: 'Günümüzün
en büyük Fransız yazan mı ne yazık ki
Marguerite Duras.'
80 yaşındaki Duras ve 'Sevgili' filminden bir sahne (üstte).
rin Idolü başhkh yazısıru şöyle bıüri-
yor:
..
"L oiversite jargonunda buna Duras
sonrası (postdurassien) söylem diyor-
lar."
Ülkemizde de dünyaya koşut ola-
rak aynı şok dalgalanyla, çeşitli yayı-
nevlerinde, birçok çevirmenin ça-
basıyla tadına bakıldı Durassomani'-
nin. 1991 yıhnda Jean-Jaoques Anna-
ud'nun çektiği Sevgili fılmiyle birlikte
bu filmin romanı ve Duras imgesi yeni
bir baskı yaptı.
1990 yılının mayıs ayı-
nda Marguerite Duras,
sevgilinin öldüğu haberini
ahr almaz bütün işlerini
bıraktı ve Vietnam'daki
çocukluğundan bu yana
onun peşini bırakmayan
bu öyküyü bir kez daha
ele aldı. Kuşkusuz bu ele
abşla ortaya çıkan Kuzey
Çinli Sevgili romanı, Sev-
gili'nin yeni bir versiyonu
değildi. Daha güçlü, öz-
gün ve bir başka kitaptı
bu. Bir kitaptan ötekine Çinli de değiş-
ti. Ergenliğini yaşayan genç kız, bu kez
dik kafalı tutkulannı. aalannı başka
bir biçimde aktanyordu.
Kuzey Çinli Sevgili, eleştirmenlerce,
Duras biçeminin derin bir dönüşümü
olarak nitelendirildi. Marguerite Du-
ras, 74 yaşında adeta biçemini yeniden
yaraüyordu. O çok kısa süren mono-
loglar, diyaloglar, birbirini tutmayan
yan ritimleri yine aynı zamanda bir-
çok tiyatro oyununa ve senaryoya da
imzasını atrruştı yıllarca. Bu romanın
senaryosu üzerine de uzun süre
çahşmıştı. Yazar bu kez kendini gö-
ren, gösteren, duyuran, ancak görün-
tünün ağırhklanyla ve müziğin etkile-
riyle oyalanan bir anlatı sunuyordu,
Kuzey Çinli Sevgili'de. Yalnız ve
yalnız yazınsal bir anlatı, görsel işitse-
lin hegemonyalanna üstün gelen.
Bu yıhn şubat ayı ortalannda Fran-
sa'da yayımlanan Dusa ou le poids d'-
une Plume (Duras ya da bir kalemin
ağırlığı) adlı, yazar üzerine yayı-
mlanmış ilk büyük biyografı kitabının
yazan, gazeteci ve kadın yazar Frede-
rioue Lebeüey'di. Açık söylemek gere-
kirse bu kitap, gerek biçemi gerekse bi-
yografı türündeki ilk ömekliğiyle
Franstz kültür ve yazın basınını bir-
birini düşürdü. Fransız romanının ya-
şayan en büyük isimlerinden biri olan
O artık çok ünlü biri, bütün dünyada.
ona övgüler yağdınldı, nefret edildi.
Denilebilir ki Duras, son yüzyılın
ikinci yansını kendine ait olan bir
mantoyla örttü. Fakat bunu
paylaşmaya yanaşmıyor. Duras'yı
tanımlamamn zorluğu da
buradan geliyor zaten.
Duras'nın son yıllarda birçok konu
üzenne gereğinden fazla görüş bebrtti-
ğinden, konuştuğundan geîişigüzel.
kafa kanştırdığından yakınılmıyor da
değil. Zira çağımızın büyük yazarlan
daha çok okurlara el uzatmaya. bir
yol göstermeye eğilimliydiler. Duras
ise kelimenin tam anlarruyla yitirmeyi
öğretiyordu. Onun ünlü küçük plağı,
artık bir unutuşun plağı halini aldı. O
artık çok ünlü biri, bütün dünyada.
ona övgüler yağdınldı, nefret edildi.
rmaya devam ediyor. Ve herkes de
onun yaşlıbğıyla alay ediyor. Fakat
bütün bu gözden düşmeler Fransa'da
ve dünyanın bütün ülkelerinde Duras
okunmasına engel değil.
Duras'mn yaşayan bir yazar olması,
kendi hayattayken ilk büyük biyogra-
fısinin yayımlanması, kuşkusuz, ölü-
münden sonra okumaya, görmeye
ahştığımız geleneksel biyografı profili-
ni zorluyor. Duras'nın da en azından
bu türdc çalışmalarla, hem yaşarken
hem de ölümünden sonra
varlığıyla karşılık verecegi
açık.
Kimi görüş odaklan-
nca bu biyografı türünün
ilk örneği ve büyük bir
başan. Bu kitabın piyasa-
ya çıkmasından üç gün
sonra Le Monde gazete-
sinde bir yazı kaleme alan
Genevieve Brisac, bu ba-
şanya değil niteliğine
karşı. Şöyle yazıyor Bri-
sac:
"Marguerite Duras ki-
birlenebilir. Yine bir rekor kırdı. Bu kez
bir satış rekoru değil, küstahlık rekoru
da değil, ihlal de... Bir yazar üzerine
yazılmış en sacma kitap rekoru bu."
Brisac. daha çok duygusal bir bi-
yografı olarak ölümden sonra yapılan
biyografı türüne bir örnek olarak yo-
rumluyor bu kitabı ve Amerikanvari
sınıla sokmaya zorluyor. Konusuna
on santimetre uzakta kalmış bir tür bi-
yografı kitsch'i.
Denilebiür ki Duras. son yüzyıbn ikin- BİVOgrafİSİ taitişmaya VOİ açtl
ciyansmı kendine ait olan bir mantoy- —-—— — -
la örttü. Fakat bunu paylaşmaya ya-
naşmıyor. Duras'yı tanımlamanın
zorluğu da buradan geliyor zaten.
Feministlikse, hiçolmadı. Fransız Ko-
münist Partisi'yle ilişkisini keseb kırk
"Acaba yazarların yaşamlan garip
ve daha çok görünme/ oldukları için mi
biyografileri öldükten sonra yazüırT
Kendı sorusunu "OlasT, diyerek yanıtb-
yor Philippe Sollers, söz konusu kitap
yıb geçti. O da değil. İçten olduğu da sonrasında çıkan ve el altından açık
söylenemez. Çünkü ortalığı kanştı- bir tartışmarun sınırlannı çizen yaa-
lann arasında, "O Nasıl Duras Oldu"
başbklı yazısının ilk tümcesinde. İşin
özü neredeyse ortada gibi. Konuya
bağlı olarak ilkin belli bir mesafe,
ölüm sonrası açıklamalar, serinkanb
bir teşhis ve son olarak her şeyi bilenle-
rin ve sağlann rahatlığı içinde değer-
lendirmeler.
Bütün bunlar, ölümden sonra yazı-
lan biyografıler için geçerli aşamalar.
"Peki ama ya bu senarvo ait üst edil-
mişse" diye soruyor Sollers. Ya gele-
cek kuşaklar için ölümden sonra yaşa-
ma ve yayılma için bir garantimiz kal-
mamışsa? Eğer ki tanımazlık yayılı-
rsa? O zaman her şey değişir.
Güvenilir gelecek eksikliği
Gerçek yazar (ki onlardan kalmış-
sa) günden güne kendi var oluşlannı
oynuyorlar. kimseye güvenleri yok
artık. Güvenilir gelecek eksikliği on-
lann yasası. Yazmak bugün inatçı ve
kendiliğinden kutlanmalardan yok-
sun bir kural haline geüyor. Neredeyse
bir fanatizm eylemi durumunu aldı.
Başan hiçbir şeyi kanıtlamıyor, ba-
şansızbk da popüler ya da rezil olmak
aynı anlama gelebiliyor. Hiç kimse
nesnel bir sınıflamanın geçerli olduğu-
nu söyleyemez. Frederique Lebelley'in
Marguerite Duras üzerine yazdığı tut-
kulu kitabı şu çok ağır soruyu soru-
yor:" Bu yeni yörungeyle nasıl çağdaş
olunabilir?"
Kitabının numaralandınlmamış
338. sayfasında. bir 4 nisan günü baş-
Iamış. ancak henüz bitmemiş yaşamın
biyografısini. tam sayfayı ortalayan şu
sözlerle bitiriyor Lebelley:
"Bir yıldızın yaşamı, onun gerçek
ağırlığı karşısında \erdiği birmek bil-
meyen bir dö\üştür. Kendine katlan-
mak için uzun bir zaman yeni kaynak-
lar bulur. Fakat kavga umutsuzdun Er
ya da geç, yerçekimi galip gelir.
Ve yridız kendi üstüne batar."
François Mitterrand anlatıyor:
Marguerite Dııras^yı
niçin seviyorum?
Cumhurbaşkanhğının son günlerini yaşayan François
Mitterrand. geçen aylarda Elysee'deki bürosuna Nicok Lei-
bowitz'i kabul ederek Duras üzerine yaklaşık bir saat kadar
görüşmüşfü. 1988 Mayıs'ında, ikinci kez cumhurbaşkanı secilen
Mitterand'ı kutlamaya Elys?e'ye gelen konukiar arasında eski
bir kadın dostu vardı. Kuşkusuz Duras'ydı bu kadın konuk.
N. L.: Marguerite Duras ile karşdaşmanız çok uzun ydlar
öacesne dayamyor, tam eüi bir yıl öncesine... Mitterrand: O
dönemde çok harıkulade bir Avrasyab kaduıdı o, bitmek
bilmeyen bir cazibesi vardı. Cazibe derken Marguerite
Doraıadieu'nün kendine özgü inceliğini düşünmek gerek tabii.
Evet, öyle bir kadındı o, kendi küçük dünyasını çekip çeviren,
yeteri derecede egemen bir mizacı vardı. Onu aranuza kabul
ediyorduk, çünkü seviyorduk onu. O günden bugüne, onun
yaşammın bütün dönemlerini az çok bilirim; onu
yoğunlaşmaya. gelişmeye, iyileşmeye götüren dolaylan yani.
- "Acın
da, direniş yıBanm, Robert Antebne'in siyaai
sörgüdüğünü aıdatroıştı. Bu kitap, içJDde birçok şeye tamklık
ettiğiniz bir kitap mı? Doğal olarak evet, çünkü bu biraz da bızirn
tarihimiz. Fakat onun yerine ben olsaydım aynı şekilde anla-
tamazdım. "Aa", onun kitaplan arasında en sıkı olanı değildir.
Ben de herkes gibi bir tara. varohna biçimini, bir üslubu
banndıran Un Barrage contre Le Pacifkpje'i daha çok severim.
Yine de "Aa" bana büyük heyecan verir. Robert Anteüne'in
kitabı olan L'Espece Humaine benim gözümde siyasi
sûrgünlüğün en güzel kitabı olmuş olsa bile.
- Sizce Marguerite Duras büyük bir yazar mı? Kendi yalın ve
tekil tarzı içinde onun büyük bir yazar oldugunu düşünüyorum.
Mme de la Fayette'te olduğu gjbi geleneksel biçimi bulamayız
Marguerite'te. Ama ben onun üslubundakı dokunun sadeliğıni
beğeniyorum. Hiç zaman yitirmeden işin özüne doğru gitmesini
bib'yor. Fransız dilindeki bazı bebrsizlikleri urküntüyle
karşılıyorum. Onun yazı parçalan ise kusursuz ve şişirmesizdir.
Bir şeyleri doldurma gereksinimi uyandırmıyor. Denilebilir ki
sırursız bir biçimde beybk şeylerdir bunlar. Eğer dikkat edilirse
bunlann onda bulunmadığı görülür. Onda renk ve hareket
getiren beklenmedik şeyler var her zaman. Sanıyorum ki
Marguerite Duras'da var olan şey daha çok insanı ilgilendiren
içine çeken bir yaşam tutumu.
- 1981 yimdaıı lusa bir siire önce Duras sizüı içİB şaDkn
sâykmişti: "Onda temel bir kuşku vardır, iktidar demek olana
karşı gelen şeylere karşı isteksıziik." Bu sözlere karşı tepkiniz
nedir?Bir tepkim yok. Eğer o beni böyle beumliyorsa. bu,
söyledikterinde bir parça doğruluk payı vardır demektir. Ancak
ben de kendimi tamamıyla bilemem. Onunla her şeyi tartışınz.
Belki bu konuda bile tartışmışlığımız olabilir... Onu her
gördüğümde bana birçok soru sorar.
- Duras, komünizm. bağlanma ve sol üzerine süreldi olarak
görüşlerinizi çoğattıyor. Kimi zaman kartiarı karışhnyormu; gibi
bir izienim bırakıyor. Bu rahatsız ermiyor mu sizi? Beni rahatsız
edebıleceği zaman beni bile eğlendirir o. Çok kestirip atan biridir
ve ben onu olduğu gibi kabul ediyorum. Kimi zamanlar onun
ban yargılan beni güldürür, bunu ona söylerim, ancak onunla
asla tartışmaya girmem. Solu şaşırtmak çok hoşuna gidiyor. Her
şeyden önce "tepkisel" biridir o, tutucu ve sagcılara karşı. Birkaç
zamandır daha az görüşüyoruz. Elysee'ye gelmek istemiyor,
kafasuıda mutlaka bir şeyler vardır, canı istemiyordur, hepsi bu.
Benim için tanıdığım birçok ınsania dostluk ilişküerimi sürdü-
rebiknek çok zor. Ama onunla geç saatkrrde sona eren akşam
yemekleri yediğimiz çok olmuştur.
- Sonuç olarak hoşgöriüü olmayı yeğyyorsıiBiız... Marguerite'e
çok saygım vardır. Kanımca onda eksiksiz bir dürüstlük ve
bağlüık duygusu var. Böyle bir dostluk benim yaşamımda çok
önemli.
PEN, Nesrin'i
onur üyesi yaptı
Kültür Servisi - PEN Yazar-
lar Demeği, Bangladeş'te laik-
lik karşıtlannın sürekli tehdidi
altında yaşayan ve hakkında
tutuklama karan veribniş olan
Teslime Nesrin'i 8 Mart 1994
günlü yönetim kurulu toplantı-
sında onur üyebğine aldığmı
açıkladı. Açıklama şöyle:
"Dünya PEN'leri, kovuşu-
turmaya uğrayan, tutuklanan,
mahkum edilen, baskı altında
bulundurulan yazarlann başka
ülkeler PEN'lerince onur üyesi
ilan edibnesi ve dikkatlerin bu
gibi yazarlara çekilmesi yolun-
da bir uygulamayı öteden beri
sürdürmektedirler. Uluslararası
PEN'in ilgjli komitesi de bu uy-
gulamaya katkıda bulunmak
amacıyla bsteler yayımlamak-
tadır.
Türkiye'de yazarlar, laikbk
karşıtlannın, Sıvas kıyımında
-aralannda değerb yazarlanmı-
zın da bulunduğu- 37 kişiyi öl-
dürdükleri, cumhuriyetimizin
kurucusu Mustafa Kemal Ata-
türk'e çirkin saldınlar yönelt-
tikleri bir ortamda yaşarnalan
nedeniyle, laikbğe yönelik ey-
lemlerin tehlikelerini çok iyi bil-
mektedirler.
Bangladeş'te laikbk karşı-
tlannın sürekli tehdidi altında
yaşayan ve hakkında tutukla-
ma karan verilmiş olan bayan
yazar Teslime Nesrin'in hangı
koşullar altında yaşama ve yaz-
ma savaşımı verdiğinin bilin-
cindeyiz.
Türkiye PEN'i Tesume Nes-
rin'i 'omır üyeüği'ne almaya ve
kendisini desteklemeye, bu
amaçla her türlü girişimde bu-
lunmaya karar vermiştir."
Çağdaş Eğitim Vakfı
ANKARA (ANKA)- Ata-
türkçü düşünce ve laikbk, bu
kez sanatçılarla iş dünyasının
ünlü isimlerini ve eşlerini bir
araya getirdi. Aralannda Tûr-
kan Şoray, Hölya Koçyiğit ve
Zufaal Olcay gibi ünlü sanatçı-
lann da bulunduğu "Çağdaş
Eğitim Vakft", 84 kişi ve kuru-
luş tarafından Atatürkçülük ve
laikbk temeknde eğitim yapıl-
masını hedefbyor. "Çağdaş
Eğitim Vakfı" adıyla İstanbul'-
da kurulan vakfın malvarbğı
250 milyon lira nakit olarak be-
brlendi. Vakıf; Türk egium sis-
teminin bibmselbk, akılcıbk, la-
ikbk, özgürlükçüluk, demok-
ratlık, ulusallık, eşiüik, yaygın-
bk, ilerlemecibk nitebklerini ka-
zanması ve bunun kurumsal-
laşması için çabşmayı amaçlı-
yor.
Vakıf aynca, okul öncesi da-
hil olmak üzere eğitim ve öğ-
retimin her aşamasında çocuk-
lann Atatürkçü, bibmsel kafa
yapıb, bilgib, kültürlü, görgülü,
uygar, becerib insanlar olarak
yetiştirilmesi için çaba göstere-
cek. Vakfın kuruculan arasın-
da; Türkan Saylan, Necla Arat,
Mete Akyol, Hülya Koçyiğit,
Türkan Şoray, Ahmet Leven-
doglu, Caroline Nicole Koç,
Zeynep Fadıllıoğlu, Sermet Ho-
tiç, Nezihe Araz, Nilüfer Sami,
tnci Aral, Dilek Türker, Fatma
Yasemin Kamhi, Gülnar Leyla
Tara, Nur Akgerman, Haîuk
Bilginer gibi isimlerin yani sıra
İstanbul Eczacüar Odası, Ka-
dın Araştırmalan Derneği, İs-
tanbul Kız Lisesi Mezun ve
Mensuplan Derneği de yer alı-
yor. John Berger'ın(üstte), çok satılan kitabı'Görme Biçimleri' evrensel bir başlangıç kitabı haline geldi.
Bakışunz
değişecek
Kültür Servisi - John Berger'ın çok saülan
en etkib yapıtı 'Ways of Seeing - Görrae
Biçimleri', sıradan okur için eleştiri
konusunda evrensel bir başlangıç kitabı
habne geldi. Sanat eğitimi gören herkesin
elinin altından eksik etmediği kitap. ilk
kez yayımlandığı 1972 yıbndan beri
defalarca yeniden basıldı ve başka dillere
çevrildi. Ancak 'Görme Biçimleri' kitap
olarak basılmadan önce, 1972 yılında
BBC televizyonunun ikinci kanalında
> anm saâtlik 4 bölüm halinde
yayımlanan bir dizi programdı.
Bu program bugünlerde bu kez BBC'nin
birinci kanalında yineleniyor. Berger'ın
kadınlarla, resim, güç ve mülkiyet
arasındaki ilişkılerle, reklam diliyle ilgili
düşünceleri, çağımızın kültür gündemini
oluşturuyor. Programın amaçlan, kitabın
pekçok kez yinelenen ve tartışılan
amaçlanyla aynı. Ancak bir televizyon
programı olduğu için farklı bir söylemi
var. Dizi programın ilk bölümünde,
Berger bir galerinin içinde görünüyor.
Borrjcelli'nin "Mars ve Veniis" tablosuna
doğru yürüyor ve ebndeki bıçakla
Venüs'ün yüzünü parçalıyor. Seyirci,
tablonun özgün obnadığını, bir
reprod üksiyonun kullanıldığını
düşünüyor. ama emin olarruyor. Berger,
bu hareketiyle ilk programda aktanlmak
istenen en önemli noktanın altını çiziyor:
"Fotoğraf ve reprodüksiyomın variığı,
bizün resme baktşımızı köktenci bir
biçimde değiştirdi." Berger. daha sonra da
televızyonun aynntılan seçerek, dcğişik
türde müzikler kullanarak bir resmi nasıl
başka bir şeye dönüştürebileceğini de
gösteriyor. Ancak programlarda izleyi-
ciye, kuşkuyu elden bırakmaması
gerektiği de anlatılıyor. Berger. "Bu
program için gerekü olan reprodüksiyon
araçlarım kendi amaçlanm için denetliyor
\e kullanıyorum. L'marım hazırladıklanm
ûzerinde düşünürsünüz. Ama kuşku da
duyun" diyor.
'EdirneŞehir
Kılavuzu'
yayımlandı
• EDtRNE(AA)-Türk
Kütüphanecıler Derneği
Edirne Şubesi'nin 15. kitabı
olan "Edirne Şehir Kılavuzu"
yayımlandı. Şube Başka ru
Ender Bilar, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Dr. Rıfat
Osman tarafından Osmanbca
olarak yazılan "Edirne
Rehnüması" adlı kitabının Dr.
Ratip Kazancıgil tarafından
Türkçeleştirildiğini söyledi.
Edirne'nin Osmanlı
İmparatorluğu'na 92 yıl
başkentlik yaptığını
vurgulayan Bilar, "Edirnemiz,
tarihi. doğal ve kültürel
zenginlikleri açısından ender
illerimizdendir. Dernek olarak
yayımladığımız bu eseri,
Tosyavizade Dr. Rıfat Osman
kaleme almış. Bugün
sahaflarda milyonlarca braya
satılan kitabı, Dr. Osman'ın
kızı Mihrinaz Umural'ın izniyle
yayımladık" dedi.
Hasankeyfi
kurtarma
kazılanna yeniden
• BATMAN (AA) - Batman'ın
Hasankeyfilçesindeki
arkeolojik kazılara, 3 yıl aradan
sonra 8 ağustosta yeniden
başlanacak. Abnan bilgiye göre
llısu Barajı'nın göl sulan
altında kalacak olan
Hasankeyfilçesindeki tarihi
eserlerin kurtanlması amacıyla
3 yıl ara verilen kazı
çahşmalanna, Prof. Dr. Oluş
Ank ile Rüçhan Ank
başkanbğındaki ekip
tarafından, 8 ağustosta yeniden
başlanacak. Hasankeyfi
kurtarma çahşmalannın 2 ay
süreceği bildirildi.