Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 25 AĞUSTOS1994 PERŞEMBE
12 KULTUR
YıldızSarayı
Hasbahçe
Konserleri
• tSTANBUL (AA) - Kültür
Bakanlığı. bakanlık müzik
topluluJdannın halkla
bütünleşmesini ve Yıldız
Sarayı'nın halka açılarak
tanıülmasını sağlamak amacıyla
bir dizi konser düzenleyecek.
Yıldız Sarayı Hasbahçe'de
yapılacak konserlerin ilki, Mehter
ve Istanbul Tarihi Türk Müziği
Topluluğu tarafından, yann
akşamsaat21.00'de
gerçekleştirilecek. Konser
biletlerinin, AKM gişesi ve Yıldız
Sarayı Müzeşi'nde şaüşa
sunulduğu bildirildi.
Türkiye'nin açtığı
çıgır, VVashington
Post'a yopum oldu
• W ASHCVGTON (AA) -
ABD'nin en etkin gazetelerinden
VVashington Post, çalınan ve
yağmalanan kültür ve sanat
değerlerinin geri verilmesi
konusunda Türkiye'nin çığır
açtığını yazdı. Gazetenin "Evine
dönen heykel" başhklı
yonımunda, birkaç yıl önce,
müzelerinellerindekı sanat
eserlerini ve kültür varlıklannı
çalındıklan ülkelere vermelerinin
söz konusu bile olmadığı
belirtildi. "Marsyas Heykeli"nin
Metropolitan Müzesi tarafından
geçen hafta içinde Türkiye'ye
gönderildiğini kaydeden
VVashington Post Türk
hükümetinin Karun
Hazineleri'nin ardından Marsyas
Heykeli ya da diğer ismiyle
Aphrodisias Boy'u New York
Metropolitan Müzesi'nden geri
almasıyla tüm dengelerin
değiştiğini kaydetti. Onlarca yıldır
süregelen kültür değerleri ve sanat
eserlerinin yağmalanmasının.
şimdi de Doğu Avrupa'daki
müzeleri ve kiliseleri hedeflediği
belirtılen yorumda şöyle denildi:
"Bu değerlerin kaybı, sadece
sahibi olan ülkelere değil. Bilim
adamlan, araştırmacılar ve
sanatseverler de bu değerlerin
yağmalanmasından kayba
uğruyorlar. Özgün ve asıl
çevrelerinden kopanlan bu sanat
değerleri, gerçek ortamlanndan
yoksun bırakılarak bu değerlere
ilgi gösterenler tarafından
anlaşılmalan güçleştiriliyor."
Kanuni Sultan
Süleyman Anıtı
açılıyor
• ANKARA(AA)-
Macaristan'da yaptınlan Kanuni
Sultan Süleyman Anıtı ile
Budapeşte Milli Müzeşi'nde
düzenlenen Kanuni Sultan
Süleyman Sergisi,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından açılacak.
Kanuni Sultan Süleyman'ın
doğumunun 500. yıldönümü
kutlamalan çerçevesinde, geçen
yıl aralık ayında zamanın Kültür
Bakanı Fikri Sağlar'ın bu ülkeye
yapüğı gezi sırasında
gerçekleştirilmesine karar verilen
etkinlikJeri son aşamasına geldi.
Bu çalışma kapsamında
Batılılann "Muhteşem" adıyla
andıklan Kanuni Sultan
Süleyman'ın iç organlannın
gömülü olduğu tahmin edilen
Zigetvar yakırunda Kültür
Bakanlığı tarafından 99 yıllığına
kiralanan alana,
Selçuklu-Osmanh mimarisinin
özellıklerini taşıyan Türk-Macar
Dostluk Parkı inşa edilerek, çevre
düzenlemesi tamamlandı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, 5-7 eylül tarihleri
arasında bu ülkeye yapacağı
ziyaret sırasında Zigetvar
yakınlanndaki Kanuni Sultan
Süleyman Anıü'nı açacak.
Cumhurbaşkanı Demirel, aynca
Budapeşte Milli Müzeşi'nde
gerçekleştirilecek Kanuni Sultan
Süleyman Sergisi'nin de açılışıru
yapacak.
Yılın ilk 6 ayında,
10 müzeden
44 milyar lira gelip
• İSTANBLX (AA) - İstanbul'da,
Kültür BakanlığYna bağlı lOmüze,
adeta "darphane gibi" para basıyor.
Son 3 yılda, bu müzelerden 200
milyar liranın üzerinde gelir elde
edihrken, bu rakam bu yıbn 6
ayında 44 milyar liranın üzerinde
gerçekleşti. Bu yıhn ilk 6 ayında
Arkeoloji, Ayasofya, Kariye,
Mozaik. Divan Edebiyau,
Rumelihisan. Yedikule Hisan,
Topkapı Sarayı, Türk-lslam
Eserleri ve Adam Mickrevich
müzelerinden, toplam 44 milyar 257
milyon 338 bin liralık gelir elde
edildi. Bu süre içinde müzeleri, 721
bin 434'ü yabancı turist olmak
üzere, toplam 1 milyon 145 bin 445
kişi ziyaret etti. Yerli ve yabancı
luristler, müzeler arasında en büyük
ilgiyı Topkapı Sarayı ile Ayasofya
Müzesi'ne gösteriyorlar. Topkapı
Sarayı'nı bu yıhn ilk 6 ayında, 171
bin 910'u yerli olmak üzere, toplam
512 bin 313 turist gezerken, bu
ziyaretçilerden 22 milyar 775 milyon
485 bin lira gelir sağlandı. Topkapı
Sarayı Müzesi kadar ilgi gören bir
başka müze de Ayasofya Müzesi.
Ayasofya Müzesi'iL aynı süre içinde
ziyaret eden 158 bin 888'i yerli,
toplam 429 bin 78 tunst, gişelere 14
milyar 558 milyon 600 bin tira
bıraku.
KUNDERA VE VASİYETLER...
Roman, Avrupa ve saptırılmış vasiyetler
HALİLGÖKHAN
Fransa'da geçen "Ölümsüzlük"
adlı romanından bu yana Kundera'-
sız birkaç yıl daha. Sonunda daya-
namayıp o da bu yıhn başında sus-
kunluğunu bozdu ve şöyle dedi:" Av-
nıpa'nın en büyük başarısızlıkları-
ndan biri. bir bütünlük olarak bir ro-
man yaratamamasıdır. (...) Ulusal
edebiyat dönemi bitmiştir; gün, dünya
edebiyatınm öne çıktığı gündür. Bu
düşünce Goethe'nin mirasını biçimle-
miştir. Ama bir başka miras ihanete
uğramıştır. Çünkü edebiyat tarihi ve
eleştiri, kendilerini coğrafı özellikle-
rinden soyutlama erkine sahip değil-
lerdir." Kundera yine 1987 yılında
yayımlanan Roman Sanatı'nın Cer-
vantes'in "Hor Görülen Mirası"
başhklı bölümünde şöyle diyordu:
"Romanın var olma nedeni, "ya-
şamın dünyası'nı sürekli bir ışık altı-
nda rutmak ve btzi 'varlığm unutul-
ması'na karşı korumaksa eğer, yaşa-
ması bugün her zamankinden daha
gerekli değil mi? (...) Romanın eğilimi
sürekliliğin eğilimidir: Her y apıt daha
önceki yapıtlara bir y anıttır, her y apıt
romanın önceki dene.vimlerini içerir.
(...) tnandığım, romaıun zamanımızın
anlayışıyla bir arada yaşamaya-
cağıdır; eğer henüz keşfedilmemiş
olanı keşfetmek istiyorsa, eğer roman
olarak 'ilerlemek' istiyorsa, bunu an-
cak dünyanın gelişmesine karşı ger-
çekleştirebiür."
Avnıpa müziğinin tarihi
Geçen yıl Kundera, "Les Testa-
ments Trahis" ile göründü. Kısa bir
süre sonra "Aujourd'hui" ödülüyle
kutsandı bu kitap. Jean-Louis Arna-
ud, "Avnıpa Hala Avrupa mı?"
başhkh yazısında bu kitabı değer-
lendirirken şunlan yazıyordu: "Kun-
dera herkesten daha iyi bildiği bir ko-
nuyu işliyor: Sanatsal yaratı ve ro-
man, yani sanatların en Avrupaltsı."
Onun kitabı, Thomas Mann'ın ad-
landırdığı gibi "geçmişin kuyusuna"
dahşa bir davet. Bütün kültürümü-
zün, yazınımızın ve duyarhhğımızın
açındınldığı bu zaman-mekan dili-
minde yazarlar ve sanatçılar, yüzyıl
lann ve devletlerin sınırlan üstün-
den, sözün kısası tarihten aynlamaz
olan bir Avrupa sanatı tarihinin
oğullannı birbirine bağladılar.
Kundera için, Avrupa uygar-
kğmm özgürlüğünü kuran. duygu-
dur. Bu izlek son romanı olan "Öİüm-
"Geleceğin gözümde hiçbir değeri yoksa kime bağlıyım ben? Tanrı'ya mı? Vatana mı? Halka mı? Bireye mi?" diyor Milan Kundera.
süzlük"te bir ana süs olarak işe ya-
ramıştı. Bu romanda Kundera. 12.
yüzyılda kıtamız üzerinde yeni bir
türün, 'Homo Sentientalis' in ortaya
çıkışını yerine kondurmuştu. (...)
"Avrupa hala modern zamanlar
döneminde mi bulunuyor" dıye soru-
yor Kundera.. ya da Avrupa. henüz
adı bulunmayan ve sanatlann artık
bir öneminin kalmadığı başka bir
çağa girmek üzere mi? İşte bütün dil-
lerin en Avrupalısı olan Fransızcay-
la Kundera'nın yazdığı denemelerin
örgüsü bu.
Daha önce birkaçı yayımlanmış
olan dokuz metnin kahramanlan
Rabelais, Cervantes, Josquin des
Pres, Bach, Diderot, Sterne, Mozart,
Goethe, Beetho>en, Balzac, Flaubert,
Nietzsche, Dostoyevski, Tolstoy, Ja-
nacek, Mahler, Kafka, Broch, Musfl,
Joyce, Bartok, Stravinski, Gombro-
wicz, Picasso, Hemingway, Messai-
en...
O zdemir İnce, "Milan Kundera'nın 'Saptınlmış
Vasiyetler'inden sonra. aklı başında insanlar, başta Kafka
olmak üzere birçok yirmmci yüzyıl romancısını yeniden
okumak zorunda kalacaklar; roman tarihinin görünmez
hiyerarşisinde en azından birkaç değişiklik yapacaklar;
başta 'ironi' olmak üzere bazı temel sanatsal kavramlan
doğru düriist bilmediklerini fark edecekler"diyor.
Kundera'ya göre Avrupa müziği-
nin tarihi. romanın tarihinden
yüzyıllar öncesinde başlıyor. Ancak
her ikisi de iki dönemde, benzer bir
dizemde gelişiyorlar, duraklan eşsü-
remh' olmasa bile. Müziğinki 17.
yüzyıhn ortasında Bach ve Mozart
arasında -18. yüzyıh, 19. yüzyıldan
ayıran romanın durağının önüne ge-
çerek- Laclos ve Sterne bir yanda,
Scott ve Balzac öte yanda. (...)
Kalıt çok büyük olduğundan. va-
siyetler de sayısız \e hainler her yer-
de: Çevirmenler, yayıncılar, uyarla-
macılar. orkestra şefleri... İhbarlan-
ndan hiç de yorulmayan Kundera.
yaşamöyküsü yazarlannı unut-
muyor: "Kendi kanlarının cinsel ya-
şamlarını bilmiyorlar, fakat Stend-
hal'm, Faulkner'uı cinsel yaşamlannı
bildiklerini sanıyorlar!.. İhanetlerin
listesi çok uzun ve ne yazık ki bitmiş
değil, en kötüsünün önümüzde oldu-
ğunu söylemeye kimse y anaşmıyor."
"Les Testaments Trahis", dilimi-
ze. "Saptırılmış Vasiyetler" başlığı
altında şair ve editör Özdemir İnce
tarafından çevriliyor. Hatta bugün-
lerde çevirisinin bittiği bile söylene-
bilir. Ozdemir İnce. bu önemli dene-
me yapıtının görkemli geüşini, Dün-
ya Kitap dergisindeki köşesinde
açık sözlülük içinde şöyle haber veri-
yor:
"Milan Kundera'nın "Saptınlmış
Vasivetler'inden sonra, aklı başında
insanlar, başta Kafka olmak üzere
birçok yirminci yüzyıl romancısını
yeniden okumak zorunda kalacaklar;
roman tarihinin görünmez hiyerarşi-
sinde en azından birkaç değişiklik ya-
pacaklar; başta 'ironi' olmak üzere
bazı temel sanatsal kavramları doğru
dörüst bilmediklerini fark edecekler;
sonra Türkiye'ye dönecekler ve kişi-
lik (persona) ile maske (persona)
arasmdaki birlik ve çelişkiyi ya-
şayanları, belki de ilk kez görecekler.
Bir kitap ancak böyle' bir yapıt'
oluyor: Girdiği ortamı düzen değişik-
liğine zorladığı zaman.
'Şato ve Ceza Sömürgesi'
'Saptınlmış Vasiyetler'le birlikte
yazınsal ve sanatsal bağlamda, bir tür
kimsayal değişim ve oluşum ya-
şadığımı fark ediyorum. Bir başka
şey görüyorum: Kafka Türkiye'yi
yazmış ve Kafka bir evrensel Türk'-
tür; Şato ve Ceza Sömürgesi Tür-
kiye'dir, Türkiye'dedir ve Türkiye'yi
bir somutluk bih'nci içinde yaşayanlar
birer Joseph K'dır; Türkiye, Türkiye
değil, fakat gerçekte Dava'istandır!"
Kuşkusuz, vasiyet ve kalıt olarak
adlandınlanlar. kuşaklararası ku-
rumsal bir devir teslim örgüsünün
ana ilmeklerini oluştururlar. Bu ör-
güde vasiyet edilen kişi için, kalıt sa-
hibi kişi için örülecek bir gelecek
vardır. Kişinin geleceğj, eğer canı is-
terse. vasiyetler ve kalıt ölçüsünde-
yönünde gelecektir. Gelgelelim vasi-
yete uymak ihanet etmek ya da
saptırmak, kalıtı sahiplenmek ya da
yadsımak kişinin elindedir. Ancak,
söz konusu kuruma dahil edildiğı.
olduğu sürece kişi için bir gelecek
oluşumunun basamaklanndan söz
edilebilir. Yoksa gelecek hep yatay,
derinliksiz bir oda düzleminden baş-
ka bir şey üzerine kurulmuş olamaz.
Milan Kundera, "Roman Sanaö"-
nda. yazınsal ve sanatsal yaratı
alanının kişileri için hazırda bulu-
nan gelecek kurumuna çok farklı bir
eleştirel yaklaşımda bulunuyor.
Şöyle ki:
Gelecekle flört
"Eskiden ben de geleceği, ya-
pıtlarımızın ve eylemlerimizin tek
yetkili yargıcı olarak görürdüm.
Daha sonra anladım ki, gelecekle
flört, tutuculukların en kötüsü, en bü-
yük dalka>ukluktur; çünkü gelecek
her zaman şimdiden güçlüdür. Bizi
yargılayacak olan ondan başkası de-
ğildir. Ve kuşkusuz hiç de yetkili ol-
madan y apacaktır bunu.
Ama geleceğin gözümde hiçbir de-
ğeri yoksa kime bağlıyım ben?
Tanrı'ya mı? Vatana mı? Halka mı?
Bireye mi?
Yanıtım gülünç ve içten: Cervan-
tes'in hor görülen mirasından başka
bir şeye bağlı değilim."
Gala gecesinde Önder Bali, Erol Keskin, Esin Engin, Hadiye Güntekin, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
Nazmiye Demirel, Necati Cumalı (üstte), 'Çalıkuşu'nda Tilbe Saran (Feride) ve Hazım Körmükçü (yanda).
Şehir Tiyatrolan'nm yaz oyununun galasına Cumhurbaşkanı Demirel de katıldı
'Seksentik dclikcmlı Çahku§u'yla coştu
ASUMARO
"Haydi gelin el çırpalım, şarkılar-
la coşaüm. 80 y ıllık ym amızda sanat-
la yaşayalım..." Önceki gece İstan-
bul Açıkhava Tiyatrosu bu sözlerle
inhyordu. Sekseninci yaşını kutla-
yan İstanbul Şehir Tiyatrolan'run
yaz oyunu Çalıkuşu'nun final sahne-
sinde tüm yüreklerde aynı dilek
vardı kuşkusuz. Zengin bir kadroyla
gerçekleştirilen müzikahn gala gece-
si bir ünlüler geçidine dönüşmüştü.
Sanat dünyasının önde gelen isimle-
rinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel ve eşi Nazmiye De-
mirel de bu renkli gecenin konuklan
arasındaydı.
Tribünlerin tıkhm tıklım dolu ol-
duğu gecede oyun öncesi büyük bir
yerleşme telaşı yaşanıyordu. Proto-
kole aynlan sıralarda yerini bulanlar
mutlu olurken. yerini beğenmeyip
sinirlenenler de az değildi. Süleyman
Demirel'in gelmekte olduğu söylen-
tileriyle birlikte bu telaş iyice arttı.
Birden bire herkes ayağa kalktı ve
kuvvetli bir alkış koptu. Göreme-
yenler Demirel'in geldiğini zannetse-
ler de bu alkışlann hedefı, ön sıralar-
daki yerine ulaşmaya çalışan yazar
Aziz Nesin'di.
Kısa bir süre sonra, cumhurbaş-
kanı ve eşi de beklenenin aksine giriş
kapısında değil sahnede behrdiler ve
sevgi gösterileri arasında yerlerine
oturdular. Işıklann sönmesiyle Esin
Engjn'in müziği doldurdu tribünleri.
Sanatçı, oyunun giriş müziğinı piya-
nosuyla kendisi çaldı ve Feride'nin
Sanat dünyasından birçok kişinin katıldığı gecede,
Aziz Nesin, Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'den daha çok alkış topladı. Şehir
Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni Erol Keskin,
Demireri tüm etkinliklerde aralannda görmek
istediklerini belirtti.
üç buçuk saatlik macerası başladı.
Seyircilerin zaman zaman kahkaha-
larla gülüp zaman zaman da mendil-
leriyle gözlerini sildikleri ovoınun en
ilginç anlanndan biri. Feride'nin ta-
yin olduğu köyün muhtan rolünde-
ki Feridun Karakayanın doğaçlama
şovoıydu. "Allah bize bir melek gön-
derdi, ne güzel, ne başka bir gün bu-
gün" diye sözlerine başlayan muh-
tar. gerisini "Bugün babamız da gel-
di. O öyle bir babadır ki evlatlannı
birbirinden ayırt etmez, hepsini bir se-
ver. Arada bir evlatlardan biri tırnak-
lannı çıkarsa da o onları okşar" diye
getirdi. Karakaya'run "tnşallah
yakında anamız da döner de her şey
tam olur" sözleriyle bir kahkaha tu-
fanı koptu. Feride'yi Tilbe Saran'ın.
Kamran'ı ise Hazım Körmükçü'nün
canlandırdığı oyunda tiyatroya
yıllannı vermiş pek çok sanatçının
da rolü vardı. Suna Pekuysal, Toron
Karacaoğlu, Nedret Güvenç, Zihni
Göktay sahnede her göründüklerin-
de coşkulu alkışlar topladılar. Üç
perdelik müzikalin sonunda Süley-
man ve Nazmiye Demirel sahneye
çıkarak sanatçılan kutladılar.
Çalıkuşu romanının yazan Reşat
Nuri Güntekin'in eşi Hadiye Günte-
kin ve romanı oyunlaştıran Necati
Cumalı da sahneye davet edilen ko-
nuklar arasındaydı. Bu arada Kam-
ran Usluer, Çalıİcuşu'na Gencay Gü-
rün zamanında başlandığını anımsa-
tarak kendisine teşekkürlerini sun-
du. Sonra > eni sanat yönetmeni Erol
Keskin çağınldı sahneye. Şehir Ti-
yatrolan'nı 'Seksenlik Delikanlı'
diye tammlayan Keskin, sekseninci
yıl kutlama etkinliklerinin yıl bo-
yunca süreceğini belirterek cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'i tüm bu
etkinliklerde aralannda görmek
istediklerini dile getirdi.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu 90. doğum
yıldönümünde Uludağ'da anıldı
'Onu her gün ve her
yerdeyaşatmak
zorundayız'
R4TİCETUNCER
BLHSA - Ord. Prof. Dr. Hıfn
Veldet Velidedeoğlu 90. doğum yı-
ldönümünde Uludağ'da anıldı. Veli-
dedeoğlu'nun vaşamından kesitler
sunan bir fotoğraf sergisi Uludağ
Büyük Otel'de açıldı. Kültür Bakanı
Timurçin Savaş da yazar Velidede-
oğlu'nun 90. doğum yıldönümü do-
layısıyla yayımladığı mesajda, Velı-
dedeoğlu'nun aydınlanma hareketi-
nı Türkiye'de ilk kez halka anlatma-
ya yaşamını adamış olduğunu söyle-
di.
1961 yılında Kurucu Meclis'in ıl-
gili komisyonu tarafından yeni ana-
vasayıTcaleme almakla görevlendiri-
İen Örd.Prof. Dr. Hıfzı Veldet Veli-
dedeoğlu, Uludağ'daki Büyük Otel"-
de çalışmalannı sürdürmüştü. Bu
nedenle eşi Meriç Velidedeoğlu ve
dostlan "Hoca"yı anmak için Ulu-
dağ'da toplandılar. Meriç Velidede-
oğlu. gazetemiz yazarlan İlhan Sel-
çuk, Şükran Soner, Sami Karaören.
Müessese Müdürümüz Erol Erkut,
Prof. Dr. Türkan Saylan. Prof. Dr.
Ayduı Aybay. Hürriyet Gazetesi Ha-
ber Araştırma Müdürü Yalçni Ba-
yer. torunu Haluk Velidedeoğlu. ye-
ğeni Turan Velidedeoğlu. Prof. Or-
han Özcan. Osmangazı Belediye
Başkaru Basri Sönmez ve çok sayıda
seçkin konuk, dün sabah Hıfzı Vel-
det Velidedeoğlu'nun çahştığı 206
nolu odayı ziyaret ettiler.
Prof. Aydın Aybay, 1961 Anaya-
sasmın TC'nin en mükemmel ana-
yasası olduğunu kaydederek, " Çok
önemli bir dönemeçte sevgili hocamı-
za çalışma yeri oluşturan bu odayı zi-
yaret ederek onu bir kez daha anma
görevini yerine getirdik" dedi. Prof.
Aybay Velidedeoğlu'nun demokrasi
savaşımındaki yerini vurgularken
6
Deniz ve Insan' konulu kısa öykü yarışması
Kültür Servisi- Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği Bodrum Şu-
besi. Cevat Şakir Kabaağaçh'nın
anısına "Deniz ve İnsan" konulu
bir kısa öykü yanşması düzenli-
yor.
Yaşarmnın büyük bir bölümü-
nü Bodrum'a. denizcilere. balıkçı-
lara adayan ve Anadolu'nun uy-
garhk tarihindeki önemini ortaya
koyan Halikarnas Balıkçısı adına
düzenlenen yanşmanın ödül töre-
ni 15 ekim günü Bodrum'da yapıla-
cak.
Yanşmaya ortaokul ya da lise öğ-
rencileri ve yaşıtı gençler katılabile-
cek.
Son katılma tarihi 20 eylül
Ortaokul öğrencileri ve yaşıtlan
birinci grubu. lise öğrencileri ise
ikinci grubu oluşturacak. Her gruba
kendi içinde birincilik, ıkincilik ve
üçüncülük ödülü verilecek. Ya-
nşmaya gençler en fazla üç öykü ile
katılabilecek ve öyküler kısa öykü
türündeolacak. Ülkemizin tanınmış
yazarlanndan oluşacak olan seçici
kurulun değerlendirmesi sonunda;
birinciye bir buçuk milyon, ikinciye
bir milyon, üçüncüye ise beş yüz bin
lira değerinde kitabevi çeki verile-
cek. Yanşma için başvurular kesin-
likle açıklanmayacak. yalnızca
ödüllendiriuneye hak kazanan
yanşmacılann adlan kamuoyuna
duyurulacak. Yanşmaya katılan
öykülerin yayın hakkı ise Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği'ne
ait olacak.
Yanşmacılann öykülerini en geç
20 Eylül 1994 tarihine kadar Çağ-
daş Yaşamı Destekleme Derneği
P.K. 26 - Bodrum adresine gön-
dermeleri gerekiyor. Bu tarihten
sonra yapılacak başvurular değer-
lendirilmeyecek.
"1961 Anayasası, 1982 Anayasası'na
göre ki sadece adı anay asadır, çok bü-
yük üstünlükler taşır. Mükemmel
yazümış, üzerinde çahşıunış bir anaya-
sa metnidir" diye konuştu.
Büyük Otel'ın lobısınde 20 fotoğ-
raftan oluşan sergiyi Meriç Velidede-
oğlu ile birlikte açan İlhan Selçuk,
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun
TBMM sıralannda bilınçlendığini
söyledı. 1933 yıhnda Hitler faşizmin-
den kaçan Alman profesörlerin İstan-
bul Cniversitesi'ni kurduklannı anla-
tan Selçuk, "Bazılan 70 yıllık Türkiye
Cumhuriyeti faşizminden bahsediyor-
lar. Bu nasıl faşizmmiş ki, Hitler"in faşiz-
minden kaçaniar TC'ye sığınıyorlar"
dedi. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun
1961 Anayasası'nın en önde gelen mi-
marlanndan olduğunu belirten Sel-
çuk. "Türkçe'nin annmasında, güzel-
leşmesinde, saydamlaşmasında çok bü-
yük görevler aldı. Hayatını bu amaca
adadı. En başta Mustafa Kemal'in
•Söyle\'i olmak üzere 'Ymtaşlık Ya-
sası' ve daha pek çok yapıtı öztürkçeye
kazandındı" diye konuştu. Velidede-
oğlu'nun gözlerini. kapayıncaya ka-
dar basın hayatında fıkirlerini etkin-
hkle yaymaya çahştığını vurgulayan
İlhan Selçuk. "Hıfzı Veldet Velidede-
oğlu Türkiye'de demokrasinin gerçek-
leşmesi için şeriatçüığa karşı sa\aşım
verdi. Hepimiz ondan feyz aldık. Oğ-
rendiğimiz şeylere layık olmaya çaltşı-
yoruz" dedi.
En büyük aydınlardan
Kültür Bakanı Timurçin Savaş, ya-
zar Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun 90.
doğum yıldönümü dolayısıyla yayı-
mladığı mesajdaşu aörüşlere yer verdi:
"Hıfzı Veldet Vebdedeoğlu, Türkiye'de
Atatürkçü ilkelerin yerleşmesine
çalışmış, düşüncelerinden asla ödün
vermemiş, demokratik, laik bir Türki-
ye'nin devamı için ölünceye dek savaş-
mış, cumhuriyet döneminin en büyük
aydınlarından birisidir.
Değerli Hocamız Velidedeoğlu,
saygıyla andığunız düşüncelerini sis-
temleştirmeden önce, tanıklık etriği ta-
rihsel olaylann içinde bir genç insan
olarak yoğrulmuştu. İşte bu nedenle de,
düşünceleri sürekli olarak hem
bağımsızlık savaşının heyecanını hem
de ayaklan yere basan bir gerçekliği
y ansıtırdı. Türkiy e, belki de cumhuriyet
tarihinde hiç göriilmediği kadar Hıfzı
Veldet Velidedeoğlu ve onun gibi aydın
kişilere gereksinim duyulan bir dönem-
den geçiyor. Böylesine bir dönemde,
onun aydınlık düşüncelerini yalnızca 24
ağustos anmalarıyla değil, her gün ve
her yerde yaşabnak zorundayız."