Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Savunma sanayii
özel sektöre
açılıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Savunma Sanayii
İcra Komitesi, Başbakan
Tansu Çiller başkanJığında
toplandı. Çiller, savunma
sanayünin özel sektöre
açüması için çalışmalar
yapılacağını söyledi.
Savunma Sanayii
Müsteşarlığı'ndaki
toplanüdan sonra bir
açıklama yapan Çiller,
"Toplanüda önemli kararlar
aldık. Bizimistediğimiz
türde, özel kesimin özellikle
üretime katkısı olacağı
biçimde ve ihracata yönelik
olarak üretim yapabileceği,
geniş bir üretim sahası
oluşturulabilecek nitelikte
yeni alımlar olacakür" dedi.
Toplanüya Genelkurmay
Başkanı Örgeneral Doğan
Güreş, Milü Savunma
Bakanı Mehmet Gölhan,
Savunma Sanayii Müsteşan
Yalçın Burçak ve ilgili
bürokratlar katıldı.
Güneydoğu
toplantısı
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Hükümetin, Doğu
ve Güneydoğu Anadolu
illerinde gerçekleştirmeyi
planladığı yeni yatınm
projeleri, dün akşam
Başbakanhk Konutu'nda
yapılan toplanüda bir kez
daha gözden geçirildi.
Başbakan Yardıması Murat
Karayalçın'ın yanı sıra.
Devlet Bakanlan Aykon
Doğan, Necmettin Cevheri.
Esat Kjrathoğlu, Bayındırhk
ve İskan Bakanı Mustafa
Yümaz, Milli Eğkim Bakanı
Nevzat Ayaz, Sağlık Bakanı
Doğan Baran ile baa üst
düzey ekonomi bürokratlan
katıldı.
Berkapda'dan
bakanlığa soru
• tstanbu) Haber Servisi -
İstanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Bülent
Berkarda, Florance
Nighüngale Hastanesi'nin
tıpta uzmanlık eğiümi verme
koşullanna sahip olmadığı
halde bu eğiümi verdiğini
öne sürdü. Prof. Dr. Bülent
Berkarda dün rektörlük
binasında bir basın toplantısı
düzenledi. Prof. Dr.
Berkarda, toplanüda Sağlık
Bakanlığı'na, "Sağlık
Bakanlığı, adı geçen kuruma,
Tababet Uzmanlık Tüzüğü
ve Yönetmeliği'nde beliıtilen
kurallara uygun inceleme
sonunda mı uzmanlık eğiümi
yaptırma yetkisi vermişür,
yoksa sahte olarak isminin
başında İstanbul Üniversitesi
ismi kullanıldığı için mi yetki
vermişür" sorusunu yöneltti.
Tibuk'tan
Soysal'a yanıt
• Haber Merkezi - Liberal
Parü Genel Başkanı Besim
Tibuk, Dışişleri Bakanı
Mümtaz Soysal'ın
"Türkiye'ye vize uygulayan
ülkelere misilleme olarak
basit vize uygulanmalı, turizm
bundan etkilenmez"
açıklamasına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanı'nın turizmi
yeterince tanımadığını ifade
eden Tibuk. Soysal'ın
yaklaşımını "Türk turizmini
riske atmak" olarak
değerlendirdi.
Atasoy Tahran'da
•TAHRAN (AA) - Enerji ve
ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Veysel Atasoy, "Türkmen
doğalgazı' konulu toplanüya
katılmak üzere bu sabah
Tahran'a geldi. Atasoy ve
beraberindeki heyet,
Mehrabad Havaalanı'nda
Iran Petrol Bakanı
Gulamnza Agazade
tarafından karşılandı.
Türkmenistan Devlet
Başkanı Saparmurad
Niyazov'un gözetiminde,
Atasoy'un yanı sıra, İran ve
Türkmenistan petrol
bakanlanyla, Rusya ve
Kazakistan'ın ilgiü bakan
yardımalannın katılacağı
bugün başlayacak
toplanüda, Türkmen
doğalgazını İran ve Türkiye
üzerinden Avrupa'ya
nakledecek boru hatü
projesinin uygulama
konulan ele abnacak.
SHP, 'ara seçîmi'
görûşemiyor
•ANKARA (ANKA) - SHP,
yaz tatili nedeniyle bir süredir
ara ve erken seçim konusunu
görüşemiyor. SHP Merkez
Yürütme Kurulu Genel
Başkanı Murat
Karayalçın'ın çağnsına
karşın baa üyelerin tatilde
olması, bazılannın da
protestoederek toplanüya
gelmemesi nedeniyle bir
araya gelemiyor.
SeLvi, görevinden ayrıldı• SHP Genel Başkan Yardımcısı, MYK'deki
görevini sürdüreceğini söylerken, "Sürekli
disiplinden söz edilmesi şık değil. Onlan
rahatlatmak için istifa ettim" dedi
Selvi, eleştirileri nedeniyle disipline veriJeceği açıkJamalarını şantaj olarak kabul ettiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP'ye gececekler ara-
sında sayılan SHP Genel Başkan
Yardımcısı Cevdet Selvi, bu göre-
vinden isüfa etü. Selvi, parü yö-
neticilerinin sürekli olarak "disip-
lin tehdidinden söz etmelerinin şık
olmadığını" vurgulayarak, "Ken-
dilerini rahatlatmak istedim. Sol-
da birlik için en samimi gayreti
göstenneye devam edeceğün"
dedi. Selvi, DSP'ye geçip geçme-
yeçeğine ilişkin sorulara da,
"Ülke yaranna oMuğuna
inandığımız her bütünieştirici, bir-
leştirici hareket içerisinde bulu-
nur, bunu da anlatınz" karşılığını
verdi.
SHP Genel Başkanı Murat Ka-
rayalçın ile genel merkez yöneti-
cilerinin küçük kurultayın ardı-
ndan sürekli olarak parti içi di-
Ates ve Karakaş'ın adı grup baskanlığı için geciyor
SHP'de grupyönetinıi sıkmtısı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM'nin açılmasıyla
birlikte , SHP'de grup yöneti-
mi seçimleri sıkınüsı yaşana-
cak. SHP Genel Başkanı Mu-
rat Karayalçın Merkez Yürütme Kurulu
(MYK), grup ve bakanlar arasındaki uyu-
mun sağlanmasını yeni yasama döneminin
temel sorunu olarak gördüğünü söylerken;
muhalifler kendi aralannda grup yöneti-
minde ve komisyonlarda görev alıp alma-
mayı tarüşıyor. Grup başkanlığı için eski
Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş ile Grup
Başkanvekili Ercan Karakaş'ın adlan geçı-
yor. Karakaş "Grup yönetimi seçimle belir-
İenir, atamayla değil. Bu nedenle gnıbun ge-
nel eğilimi önemli" dedi.
SHP lideri Murat Karayalçın'ı, kabine
değişikliği ve küçük kurultayın ardından,
grup yönetimi sıkınüsı bekliyor. Karayal-
çın, kabine değişikliği sıkınüsı nedeniyle,
grup yönetim kurulunun istifasını işleme
koymayarak, bu sorunu ertelemişti. 1 ey-
lülde TBMM'nin açılmasıyla birlikte, grup
yönetimi ve komisyon seçimleri yapılacak.
Grup başkanı. 2 grup başkanvekili ve 8 ki-
şilik grup yönetim kurulu seçimlerinde
parti içi dengeler yeniden oluşturulacak. 6
eylül günü yapılacak ilk grup toplantısında
seçim karan alınması ve 13 eylül günü de
seçimlerin yapılması bekleniyor.
Karayalçın uyum istiyor
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın,
Cumhuriyet'in, grup yöneümi seçimleriyle
ilgili sorulanna şu yanıü verdi:
"Grup başkanı konusunu arkadaşlarımla
görüşeceğim. Partide iiçlü bir uyumu mu-
hakkak sağlamak zorundayız. MYK, grup
ve bakanlar. Bu üç kurul arasındaki uyumun
sağlanmasını, 1994-95 yasama döneminin
en temel sorunu olarak göriiyorum. Aydın
Bey'den rica etmiştim, yeni seçime kadar
görevini sürdürmesini. O da kabul etti, sür-
dürüyor. Ama yeni bir seçim yapacağız, yeni
bir grup yönetimi oluşturacağız tabii."
Uyumlu çalışamadıklan gerekçesiyle is-
üfasını veren, ancak Karayalçın'ın ısteğı
üzerine, yeni yasama dönemine dek görevi-
ni sürdürmeyi kabul eden Grup Başkanı
Aydın Güven Gürkan, yeniden aday olma-
yacak. Gürkan, parti içindeki gelişmeleri
uzaktan izleme karan alırken. Grup Baş-
kanvekili Ercan Karakaş, örgütle temasla-
nnı sürdürüyor. Muhaliflerin bir bölümü.
grup yönetimi seçimlerine aday çıkarma-
ma eğiliminde olduklannı söylerken, Ka-
rakaş ile bazı arkadaşlannın ise "solda bir-
lik ve sol değerlerin savunulması için yöne-
timde yer alma" yaklaşımıyla aday olabile-
cekleri belirüldi. Kulislerde, Karakaş'ın,
grubun desteğini alması durumunda grup
başkanlığına aday olabileceği belirtiliyor.
Karakaş düşünüyor
Ercan Karakaş, Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlarken, "Henüz hertıangi bir ka-
rar vermedik. Grup yönetimi seçimle belirle-
nir; bir atama, görev lendirme değildir. Bu
nedenle grubun genel eğilimi önemli. Arka-
daşlarla konuşup ona göre karar vcreceğiz"
dedi. Küçük kurultaydan sonra darma-
dağınık olan muhaliflerin bir bölümünün
de grup yönetimine girebileceği belirtiliyor.
"İsyancdar" olarak anılan 11 'lerden ,
Ankara Milletvekiü Mehmet Kerimoğlu
daha önceden grup yönetimine girmeme
konusunda bir prensip kararlan olduğunu
anımsatarak. "Bunun için uğraşmalı, solda
birlik formülü aramalayız. SHP'de kimin
partiyi yönettiği, kimin hangi görevlere gele-
ceği beni ilgilendirmiyor" dedi.
DYP'Iİ Kose:
lerorun
panzehiri
mukaddesat
• PKK'nin bölgede namaz
kılıp, ezan okumaya
başladığını öne süren ve
"PKK elimizdeki din silahını
almaya çahşıyor" diyen DYP
Genel Başkan Yardımcısı
İsmail Köse, Doğu ve
Güneydoğu'da daha çok
imam hatip ve ilahiyat
fakültesi açılması gerektiğini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı İsmail Köse, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da PKK
ile yapılan mücadelede dinin
daha ön planda tutulması ge-
reküğini savundu. PKK'nin
bölgede namaz kıhp. ezan oku-
maya başladığını öne süren ve
"PKK etimizdeki din silahını al-
maya çalışıyor" diyen Köse,
bölgede daha fazla sayıda
ımam hatip lisesi ve ilahiyat fa-
kültesi açılması gerektiğini söy-
ledi. Köse, "Güneydoğu'da gü-
venlikten sonra sıra dini eğitim-
de. Çünkü terörün gerçek panze-
hiri, mukaddesat ve manevi de-
ğerlerdir" dedi. PKK lideri Ab-
dullah Öcalan'm, RP'ye sızmak
istediğinı savlayan Köse, RP-
nin oy için buna çanak tu-
tacağına kesin gözüyle baküğı-
nı ifade etti. Köse, "RP'yi uya-
nyorum. Dün SHP'yi kuİlanan-
lar, bugün RPyi kullanacaklar"
diye konuştu.
Köse, dün düzenlediği basın
toplanüsında, terörle mücade-
lede bundan sonra aülması ge-
reken adımın, dini eğiüme ağır-
hk vermek olduğunu savundu.
Bu konuda Diyanet İşleri Baş-
kanlığı'na büyük görev düştü-
ğünü vurgulayan Köse, bölge-
deki tüm din adamlannın de-
ğiştirümesini ve din görevlileri-
nin de doktorlar, öğretmenler,
avukatlar gibi atamayla bölge-
ye gönderilmesini istedi.
Güneydoğu sorununun, as-
keri, ekonomik ve sosyal ön-
lemlerin yanı sıra, din kardeşligi
faktörü öne çekilerek çözülebi-
leceğine inandığını ifade eden
Köse, "Bunun için, bölgede ba-
rajların, fabrikalann yam sıra,
imam hatipler ve ilahiyat fakül-
telerinin açıunasında yarar gö-
riiyorum" dedi. Bölgede uygu-
lanan eğiûm politikalannn
yanlış olduğunu da savlayan
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Köse, mezra okullan yerine,
yaüh bölge okullan sistemine
geçilmesi gerektiğini kaydetti.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
siplinin önemine dikkat çekerek,
disiplin kurullannın çalıştınlabi-
leceğini ima etmelerine ilk tepki
Genel Başkan Yardıması Cevdet
Selvi'den geldi ve Selvi, dün bu
görevınden istifa etü. Selvi, dün
düzenlediği basın toplanüsında,
parti yöneticilerinin disiplin
olayıru "bir tehdit, bir şantaj aracı
olarak" kullandığını vurgulaya-
rak, şunlan söyledi:
"Bu beni rencide etmektedir.
Hayatım boyunca hicbir görevde
ve yerde ne tehdit ne de şantajla
hareket etmedün."
Selvi, bugüne kadar parüsinin
erken seçime hazırhksız yakalan-
maması için çaba gösterdiğini
kaydetü. Parü yöneümini eleşü-
rirİcen, "SHP kunıluş amactndan
çıktı, bazı çelişkileri var. tlkelerin-
den ödün verir hale geldi ve bu ne-
denle de doğal tabanından uzak-
laşıyor, kopnı" dedığine dikkat
çeken Selvi, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Şimdi dönüpdışanya bakahm.
Emekliler cüzi bir miktar para
alamamanın ıstırabını yaşıyor.
İşçiler toplusözleşmelerde hak et-
tikleri bireysel hak haüne gebniş
haklannı alamıyorlar. Bîz bunun
yanlış olduğunu söyledik. Sosyal
demokrat bir partinin murlak ve
mutlak işk\ini. gü>enilirliğini, so-
rumluluğunu yerine getirmesini is-
tedik. Bize gü>enen insanlann gü-
venlerini sarsmamamız gerektiği-
ni anlattık. Bu mu partinin aleyhi-
ne konuşmak? "
Selvi, gazetecilerin DSP'ye ge-
çip gecmeyeceğine ilişkin so-
rulanna da, "Partimi çok sevi-
yorum. Ama ülkemi daha çok se-
viyorum. Türkiye'nin yaranna
olan her yerde oİabilirim. Bu ne-
denle gayet tabii ülke yaranna ol-
duğuna inandığımız her bütünieş-
tirici, birleştirici hareket içerisinde
bulunuruz" karşılığını verdi.
Selvi, istifasını vermek için Ge-
nel Başkan Karayalçın'dan da
randevu istediğini söyledi.
İstanbul'a giri$
Karayalçın,
Eidoğan'a
sertçıkü
• SHP lideri, İstanbul
Belediye Başkanı Erdoğan'ın
kente girişlerde vize
uygulaması yapılacağı
yönündeki sözleri için
"Osmanlı döneminde değil,
Türkiye Cumhuriyeti'nde
yaşıyoruz" yanıtını verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat Ka-
rayalçuı. İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip Erdo-
ğan'ın, kente girişlerde vize uygu-
laması istemine, "Türkiye Cum-
huriyeti'nde yaşıyoruz, Osmanlı
döneminde değil" yanıtını verdi.
Karayalçın, Devlet Bakanı Sa-
lih Sümer. Bayındırhk ve tskan
Bakanı Mustafa Ydmaz, Toplu
Konut İdaresı Başkanı Yiğit Gü-
löksüz ile bazı bürokratlar ve par-
ti yöneticileriyle Mamak Beledi-
yesi'ni ziyaret etü. Burada İstan-
bul Belediye Başkanı Erdoğan'-
ın, "vize uygulaması" konusun-
daki sözleriyle ilgili açıklamalar-
da bulunan Karayalçın, "Adfl dü-
zen belediye anlayışı İstanbul'da
da kendini gösteriyor. Belediye İs-
tanbui'a vize uygulayacakmış.
Kimse şaşırmasın, Türkiye Cum-
huriyeti'nde yaşıyoruz, Osmanlı
döneminde değil. türkiye Cumhu-
riyeti vatandaşı her yerde yaşar,
kimse bunu engeüeyemez, buna
izin vermeyiz" dedi.
Mamak Belediye Başkanı ts-
mail Değerii de ilçenin, kentin
çöplüğü durumuna gelmesi ne-
deniyle ilerleyemediğini belirte-
rek, belediyelere ekim ayına ka-
dar süre tanıdıklarını ve bundan
sonra çöp dökümüne izin veril-
meyeceğini söyledi.Değerli,"Çöp-
lükİerin başında ben bekleyece-
ğim" dedi.
CHP'dehesaplargrupkurmaüzerine
• CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, CHP'nin, kuruluş yıldönümü
olan 9 eylüle, grup kurmuş olarak gireceğini söyledi.
AYŞE SAYEM
ANKARA - CHP. kuruluş
yıldönümü olan 9 eylülü "par-
lamentoda grup kurarak" kut-
lamaya hazırlanıyor. CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal'ın.
kendisine "en yakın" isimler arasında yer
alan ve SHP içindeki muhalif kanatla,
"CHP adı altında yeni oluşum" yanlısı ola-
rak; bilinen Adnan keskin"i genel sekreterli-
ğe getirmesi, bütünleşme trafığini hızlan-
dırdj.
CHP'nin yeni Genel Sekreteri Keskin,
bu oluşumlar çerçevesinde, SHP'den bazı
milletvekillerinin partisine geçeceğini öne
sürerek, "CHP, 9 eylüle grubunu kurmuş
olarak girecek" dedi. SHP'deki parti içi
muhalefetin başını çeken Mümtaz Soysal'-
ın Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesinin,
"yeni oluşum" çabalannı etkilemediğini
kaydeden Keskin, "Aksine, bu getişme
SHP'den kopmak isteyen insanlann arayış
sürecini hızlandırdı" görüşünü dile geürdi.
CHP'de Ertuğnıl Günayın isüfasıyla
boşalan genel sekreterlik görevine geürilen
Adnan Keskin Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlarken, SHP icinde 30'a yakın millet-
vekilinin, gelinen noktadan memnun ol-
madığım savundu.
Ortak oluşuma doğru
CHP'nin, öncelikli hedefınin, "grup kur-
mak" olduğunu kaydeden Keskin. daha
sonra da ŞHP içindeki, "rahatsız" bu 30
milletvekiliyle "ortak oluşum için" çahşıla-
cağını bildirdi. Keskin. bu süreci şöyle an-
latü:
"SHP içinde şu anda çok ciddi sürtüşme-
ler yaşanıyor. Hükümetin SHP kanadında
yapılan kabine değişikliği sonrası, bazı eski
bakanlar, sosyal demokrat kamuoyunu te-
dirgin eden açıklamalar yaptı. Bu özellikle
dürüst, iktidar çamuruna bulaşmamış insan-
lar arasında tedirginlik yarattı. SHP içeri-
sindeki bu arkadaşlarınuz, yeni bir bütünleş-
menin, birleşmenin yolunu aramaya başladı-
lar. Bu araytşta olan arkadaşlarunızla ilişki-
lerimiz var, temaslanmız devam ediyor. "
Grup kuımak için harekete geçen CHP'-
de ilk aşamada yoğun "transfer kulisi"
yapıhyor. Partide, SHP'deki parti içi mu-
haliflerin yanı sıra, ANAP'tan istifa eden
bazı milletvekilleri ile de temaslar sürdürü-
lüyor. CHP Genel Sekreter Yardıması
Fuat Çay'ın, SHP'den istifa eden Hatay
Milletvekili Ali Uyar'ı ikna etmeye çalışüğı
ifade edilirken, Ankara Milletvekili Uluç
Gürkan da ANAP'tan aynlan İstanbul
Milletvekili Bahattin Yücel ve Çorum Mil-
letvekili Ateş Amiklioğlu ile temaslannı
sürdürüyor. Ancak Amiklioğlu'nun, "si-
yaseti bırakacağını" açıklaması nedeniyle,
gözler Yücel'e çevrildi.
Öte yandan Baykal'ın, Eski Adalet Ba-
kanı Seyfi Oktay'la göriişmelerini sürdür-
düğü öğrenildi. CHP'de dile getirilen ikinci
senaryo ise SHP'deki konumundan ra-
hatsız olan 30'a yakın milletvekili ile CHP
adı altında yeni bir oluşuma gjdilmesi şek-
linde ifade ediliyor.
POLİTİKAGÜNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Vehbi Beye
Ünlü işadamı Vehbi Koç'un kızı Sevgi Gönül, şöyle di-
yor:
"Uzun süredir köktendincilerden tehdit mektubu alı-
yorduk. Vehbi Bey"m aile planlaması konusundaki çalış-
maları sanıyorum onlan rahatsız etmiş..."
Niçin böyle konuşuyor Sevgi Gönül Hanım?
Vehbi Koç Vakfı tarafından düzenlenen "Büyük Kons-
tantinus'dan Fatih Sultan Mehmed'e Konstantinopolis-
Istanbul" konulu sempozyumun bir başka tarihe erte-
lenmesi nedeniyle. Yani Vehbi Koç Vakfı "köktendinci-
lerden" baskı görünce sempozyumu yapmama kararı
almış.
Haberi duyunca çok şaşırdım. Türkiye'nin en zengin
ve ünlü işadamı, baskı karşısında geri adım atmış. Vehbi
Bey'in kızı Gönüi Hanım da açıklama yapma gereği duy-
muş.
Korkunun ecelefaydası yoktur. Vehbi Koç, devlet tara-
fından desteklenen ve beslenen "malum gazetenin"
hedef tahtası zaten. Malum gazetenin köşe yazarları
Veybi Bey'i sabah akşam "Müslüman kökünü kurutmayı
amaçladığı için" suçlayıp dururken onlara şirin gözük-
mek anlamsız.
Malum gazetenin bir köşe yazarı "Mübarek, Koç ve
Nefise Sadık" başlıklı yazısında bakın neler yazıyor
"Bildiğiniz gibi Hüsnü Mübarek ve Vehbi Koç iki
önemli Müslüman ülkenin iki ünlü adamı. Birisi Mısır
Başkanı, diğeri ise Türkiye'nin en zengin sanayicisi.
Ama burada şunu da bildirmekte fayda var. Vehbi Bey
belki unutuyor ama, bu zenginliği Türkiye'deki ucuz işçi-
lik ve bol tüketici nüfus sayesinde elde etmiştir. Bu iki
adam BM Genel Sekreteri Butros Gall 'nin iltifatına maz-
har olmuşlar ve onun tarafından ödüllendirilmişlerdir.
Ne için mi? Kendi ülkelerindeki Müslüman nüfusu azalt-
tıkları ve Müslümanlan daha doğmadan kendi çocukla-
rını katletmeye teşvik edip böylece Müslüman kökünü
kurutmaya gayret sarfettikleri için. Peki bu Nefise Sadık
kim? Bu kadın da diğer bir önemli Islam ülkesi olan Pa-
kistan'dan ve BM'nin Nüfus Fonu'nun direktörü, yani
Gali'nin memuresidir. Demek ki Müslüman düşmanı
Gali, Müslümanlardan gönüllü piyadeler bulmakta hiç
zorluk çekmiyor."
Yazının bir bölümünde ise Vehbi Koç şöyle suçlanı-
yor:
".... Onun için Islam düşmanları, bu iş için gayret gös-
teren Mübarek, Koç ve Nefise Sadık gibilerine ne kadar
mükafat ve ödüller verseler azdır. Ve batı bu konuda cö-
merttir..."
• • •
Vehbi Koç gibi tanınmış işadamları "şeriatçılardan
korkarlarsa " sade yurttaşlar ne yapsın?
Bugün İstanbul'da şortla dolaşan genç kızlar otobüs
duraklarında saldırıya uğruyorlar; işadamlarının şirket
payları "hakem heyeti" ad\ altında yok pahasına ellerin-
den alınıyor. Anadolu üniversiteleri "şeriatçı ağı tara-
fından kuşatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, incelemelerini
şeriatçı larla görüşerek yapıyor, sonra da soruşturmaya
gerek olmadığını bildiriyor.
Gerçekten Türkiye nereye gidiyor söyler misiniz?
İşadamı, sanayici korkuyor; emekçileryılıyor; memur-
lar, öğretmenler susuyor; tiyatro sanatçılan "Islam sa-
nafc<s/y/z" diyor;televizyonlarkarayobazlaraprimüstü-
ne prim veripdemokrasi kahramanlığı yapıyor. Böylece
Türkiye, ortaçağın karanlığına doğru adım adım ilerli-
yor.
Ne diyor Vehbi Bey'in kızı Sevgi Hanım:
"Uzun süredir köktendincilerden tehdit mektupları alı-
yorduk..."
Bu korkaklık, bu yılgınlık ne getirecek söyler misiniz?
Haydi biz söyleyelim:
"Şeriatı..."
• • •
Adamın 20 milyar lirasını gasp etmişler. Adam şaşkın,
korkusundan savcılığa gitmiyor.
Neden?
Nedenini şöyle açıklıyor:
"Ölümle tehdit ediyorlar. Çoluk çocuğum var..."
Şaşırmamak elde değil...
Şöyle diyorsunuz:
"Ge/ an/af rıer şeyi, elindeki belgeleri ver..."
Yanıt veriyor:
"Belge filan yok. Inandım. Ben de Müslümanım, onlar
da Müslüman. Müslüman Müslümana kazık atmaz diye
düşünmüştüm..."
"Sonra ne oldu?"
Gözlerinde iki damla yaş...
"Paramı geriye vermediler. 'Hayır işinde kullandık1
dediler..."
"Sen inandın mı buna?"
"İnanmadım ama yapacak bir şey yoktu..."
"Hiç olmaz mı?Savcılığa neden gitmedin"
"Ölümle tehditettiler, 'Seni yakarız1
dediler..."
Bu tür olaylar çoğaldı. En çirkin örneği Manisa İmam
Hatip öğrenci Yurdunda yaşandı. Olay şu anda Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görüldüğü için değinmeyeceğiz.
Aynı durum Anadolu üniversitelerinde de gözleniyor.
Şeriatçılar giderek örgütleniyor. Kimi milletvekilleri
kendilerine destek çıkıyor.
• • •
Ünlü işadamı Vehbi Koç, tehditler nedeniyle "Büyük
Konstaninus'dan Fatih Sultan Mehmed'e Konstantino-
polis-lstanbul" sempozyumunu bir başka tarihe erteli-
yor.
"Çetin Alağan" imzalı mektup ise oldukça ilginç:
"Mevcut siyasi ortam içinde, bu sempozyumun ileri
bir tarihte yapılmasınm daha uygun olacağını düşün-
mekteyiz..."
Herhalde "şeriatçılar" bu işeçok sevinmişlerdir...
Şıkıdım şıkıdım oynamaya başlamışlardır...
Bu bir zafer onlar için...
Koskoca Vehbi Koç'u dize getirdiklerine göre gelecek
yıl da İstanbul Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ni engelleyip
Eczacıbaşı ailesini de dize getirirler mi dersiniz?..
Ecevit, 'retcephesi'rû
cidcUhıdmach
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, isimsu yaaû açı-
klamalarla kendisine bayrak
açan parü içi muhalifleri ciddi
bulmadığını söyledi. Parti tü-
züğüne aykın davrananlann
görevden ahnmasına devam
edileceğini belirten Ecevit, "So-
nuç Lstiyorlarsa, isimlerini açık-
lasınlar" dedi.
Ecevit, dün düzenlediği
basın toplanüsında, yazıb açı-
klamayla kendisine bayrak
açan parti içi munalıflenn, faks
mesajlannı incelediğini ve bu
mesajlarda, açıklamarun
yapüdığı telefon numarasırun
bulunmadığını vurguladı.
"Her partinin içinde birtakm
huzursuz kişjler olabilir" diyen
Ecevit. "Ciddiye almacak bir
tarafı yok. Bu kadar gayri dddi
bir mesajı basın organlannm ha-
ber yapmasını anlayamadm"
dedi. Mesajın "nereden geküği-
ni tahmin ettiğini" söyleyen
Ecevit, muhaliflere, "Sonuç al-
mak istiyoriarsa, isimlerini açı-
klasınlar" diye seslendi.