Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 1994 ÇARŞAMBA
10 DIZIYAZI
Alevflerde PKK tediminliğiTûrkiye'deki Alevi sorununuh sıkça
konuşulduğu yıllar aynı zamanda Kürt
sonınunun da gündemde olduğu bir dö-
neme rastladı. Bu durum bir anlamda
şartlann ortak oluşmasından ileri gel-
mişti.
Ama Alevi sorunu konuşulmaya baş-
layınca daha önce "sol" veya "Kürt"
hareketlerinin şu ya da bu derece etki
aianında olan Alevi kitle, bu kez kendi
özgün talepleri çevresinde bir araya ge-
lip örgûtlenmeye başladı.
Işte bu durum önce sol gruplan, ar-
kasından da Kürt gruplan, özellikle de
PKK'yi rahatsız etmeye başladı. Sol
gruplar, Alevileri; sınıf mûcadelesinin
önûne dinsel meseleyi, laikliği vs. ko-
yarak sınıf savaşını "lancıiıkla"suçla-
dılar. "Devletin Alevi oyunıT diye ola-
yı yorumlamaya kalktılar.
Kûrt gruplanndan ise farkJı tepkiler
oluştu. Kemal Burkay ve ona yakın
gruplar olaya yumuşak yaklaşırlarken
PKK ve yakın gruplar Alevi sorunu-
nun kamuoyunda yer almasından ol-
dukça rahatsız oldular. Bu çelişkilerin
yurtdışında bazı kentlerde daha yoğun
yaşandığı zamanlar oldu.
Tûrkiye'deki sosyolojik gerçeğe ba-
kıldığmda; Kûrtlerin çogunluğunun
Sûnni mezheplerden Şafiiliğe mensup
olduğunu görûrüz. Kûrt Aleviler ise
Kûrtlerin yaklaşık üçte birini oluşturu-
yor.Osmanlı'da Şafi Kûrtler adeta ımtı-
yazlı bir kesirru oluşturmuş. Idris-i Bit-
Ksi ve Yavuz Sultan ile laırulan dıyalog
sonucu Şafîı Kürtler, Sünru Osmanlı
ile birlikte Türk ve Kûrt Alevileri ol-
5 tR4:
MKA L ECEMAL MNER / MİYASE İLKNUR
A bdullah Öcalan'ın, "Asr-ı
Saadet Müslümanhğı ne ise
günümüzün PKK hareketi de
odur" sözleriyle ifadesini
bulan Sünni yaklaşım ve kimi
yazarlann Kürt Alevilerle
ilgili hakarete varan sözleri,
Alevileri oldukça rahatsız
ediyor.
dukça hırpalamışlardı. Bu durum Cum-
huriyet dönemine dek sürdü. Hamidı-
ye Alaylan vs. Hatta feodalitenin katı
yaşandığı Kürt bölgesindekj Şafii mez-
hebine mensup "şıhük* kurumu Alevi-
lere Hanefi din adamından daha acı-
masız, katı davranmışfı.
Bu çelişkiler henüz yok edilmemiş-
ken, din siyaseti oluştururken dikkatli
olunmalıdır. Kürt demokrat hareketie-
rinin Kürtleri demokratlaştırdığını, la-
ikleştirdiğini görmezlikten gelemeyiz.
Ama kendileri gibi demokratik hak ve
özgürlük mücadelesi veren Alevileri
kendi ınsan haklan mûcadelesinin
önünde engel görmelerinin Alevileri
kaygılandırmadtğı söylenemez
Orneğin Abdullah Ocalan imzalı şu
satırlann Kürt Alevilenn hoşuna gitti-
ği söylenemez:
-PKK hareketi sosyalizmJe birlikte
devrimci tslamuı da esaslannı ilk kez
Kürdistan'da uvgulamıştır. PKK hare-
keti ashnda hem devrimci sosvalizmin
hem de devrimci tslamuı Kürdistan'da
uygulanmasıdır. Bazı sahte sokrular, sos-
yalizm ve Islamm birbirine at olduğu-
nu söy leıier. Bu doğru değüdir. Asr-ı Sa-
adet Müslü'manlığı ne ise günümüzün
PKK hareketi de odur."
IKürtAtevHere
suçtama
Bu satırlarda kastedilen Islamın Sün-
ni Islam olduğu ve Asr-ı Saadet Mûs-
lümanlığının da dört halife döneminde-
ki Müslûmanlık olduğunu bilmem yaz-
maya gerek var mı?
Alevilenn de dört halife dönemi Is-
lamını aradıklannı, savunduklannı söy-
lemek oldukça zor. Hem "Zütfikar ge-
riUanın eünde" deyip, hem de halifele-
ri savunmak ne denli uyumlu!..
Peki dört halife dönemini savunan
bir akımın arkasından tarih bilincini
kaybetmemiş Alevi gidebilir mi?
Eğer Kürt Alevi, Alevi kimliğiyle
kendini tanımlıyorsa, bakın Özgür Ul-
ke gazetesinde Rıza Doğan bu durumu
nasıl değerlendiriyor:
"Artık Kürt Alevi, ben Alevi>im de-
yip işin içinden çılayor. Çünkü rüm ge-
İeneklerden uzaklaşmıştır. Başıboş kö-
pekler misali bir o kucaktan diğer ku-
cağa oruruyor, çünkü düşürülmüş,
özünden sapmış, çift surath, çift sözhi,
çift kişitikli, çift dilli, çift dînli olmuşfur.
Açıkçası asünı inkar eden haramzade
olmuşrur.
Bu durum öyle bir noktaya gebniş ki
kişiliksizieşmiştir. Her on >üda bir kat-
ledilirler. hemencecik. sanki hiçbir şey
olmamışçasına unutu\erirler. Çünkü
özü yok, onur yok.. Bövlesi değerterin
yok olduğu yerde bu durum gayet nor-
mal bir durum arz eder. Ibrahım Ak-
soy'a sorun, Aleviyim der. Şunu açıkça
söyleyebilirim: Kürt olup da Aleviyim
diyorsa biliniz ki o çift suratlı, çift kişi-
likli, çift dinli bir riyakardır. Çünkü
bunlar kendi pirierini (Seyid) reddet-
mişlerdir.
Söylerim, rüm seyitlerin Ser Kuman-
danı Kürt Horosanlı Eba-Vfüslime Te-
elbardar, Nesimi tüm haksızhğa karşı
direnir ve bunun bedeUni derisi yüzüle-
rek öldürülerek öder.
Çünkü o da bir Sevviddir. Yine Pir
Sultan Abdal asılmışör-Ve 1938'e Seyit
Rıza, Pirterin Rehberi Aü Şer öMürül-
müşlerdir. Bu insanlar Kürtlüklerini
reddetmediler, hatta ugruna öidüler.
Sorarun Kürt Alevilerûıe, siz nasıl
Alevisiniz? Ben size söyleyeyim; çift din-
li, çift vüzlüsüniiz. Bakınız siz Atatürk-
çü Kürt Aleviler, siz kendi özünüzden
uzaklaşükça, öz Atarürkçüier sizi her
on senede bir katletmeye devam edecek-
ler."
Aleviler için bu denli acımasız ifade-
ler kullanan bir yazının arkasından aca-
ba Alevi, gönül rahatlığı ile gidebilir
mi?..
Son aylarda özellikle yurtdışında
Kürt gruplannın düzenlediği toplantı-
larda Kürt Alevileri kazanrnak kaygısı
ile "Kürt Aleviler BirliğT adı duyul-
maya başlandı.
Oraya mensup bazı kışiler konuşma-
cı olarak çeşitli toplantılarda takdim
edilmeye başlandı.
Bakalım gelişmeler neyi gös-
terecek?..
Sıvas,Avrapa'dakiörgütlenmeyihızlandırdı
Elımızde "Sunraysia Çağdaş
Aleviler Kültür MerkezTnden çe-
kilmiş bir faks var. Sunraysia,
Avustralya kıtasında bir kentin
adı. Yani orada kurulu birdernek-
ten gelıyor. Yazıda; Melbourn'de,
Sydney'de, Mildwa'da gerçekleş-
tirilen, 2 Temmuz 1993 Sıvas kat-
liamı dolayısıyla yapılan etkinlik-
leranlatılıyor.
Bu durum yalnız Avustralya
için değil, Avrupa'da Alevi işçile-
rin bulunduğu tüm ülkeler için ge-
çerli. Amerika'dakı Aleviler de
dernek kurma gırişimlenni sonuç-
landırmak üzereler.
Alevilik konusunda yaym ve
demek kurma çalışmalan yurtdı-
şında Türkiye'den önce başlamış.
1984'te Almanya'da Ismail EIÇH
oğhıtarafından Ehlibeyt dergısı bu
oluşumun ürünü. Alevi veya Ha-
cı Bektaş Veli adı ile kurulu der-
nekler bu yıllara rastlar.
1988-89 yıllannda Alevi soru-
nu Türkiye'de çeşitli dergı ve ga-
zetelerde işlenmeye başlanınca
bazı Alevi kökenlı aydınlar konu
ile ilgılı kitaplar yazınca bu du-
rum daha da ıvme kazandı.
2 Temmuz 1993 Sıvas Katliamı
ise yurtdışında Alevi dernekleri
kurulması sürecinde adeta "pat-
lama" yaptı. Bugün sadece Al-
manya'da 100'ü aşkın Alevi der-
neği kurulmuş. Bu kervana her
gün bıri ekleniyor. Bugün Alman-
ya'da en güçlü kitle örgütlen Ale-
vilenn elinde. 1993'teKöln'de ya-
pılan bir mitingde yakJaşık 50 bin
kişi yürüyüşe katıldi.
Tabıı bu durum kendilerini
"sosyaüst" diye adlandıran sol
gruplan ve "millryetçi Kürt grup-
bn" rahatsız etmıyor degıl. Daha
düne kadar "sınıf mücadelesi''söy-
lemleri çercevesınde örgütlenen
Alevilersevilir, sayılır, onurlandı-
nlırken, artık "bölücfi", "gerid",
"dmd", "tutucu" olmakla, daha-
sı "devletin işbirlikçisT olmakla
suçlandılar. Bu duruma Aleviler
bir türlü akıl su- erdiremedikkrini
belirtiyorlar. Zira Aleyilerin ken-
di sorunlannı dile getirmelen ve
kimlıklerine sahip çıkmalannın
gerek "sunf mücadelesi". gerekse
"demokrasi ve insan haklan mü-
cadelesi'' önünde ne tür bir engel
oluşturdugunu çözebilmiş değil-
ler.
Örgütlenmenin ardından, Al-
manya'da yayımJanan, Alevi so-
rununu işleyen yayınlar geldı. Da-
ha önce Ehlibeyt dergısı ile sınır-
lı olan katara; Gerçek llım, Yeni
Divan, Mürşid, Alevilenn Sesi,
Avnıpa Alevi Birtikleri Federas-
vonu Ddnci Başkanı Mehmet Ali
Öunez, Biefefield'de bir Aieviör-
gütü kurması için >apılan baskı-
lara direniyordu. Sendikacı olan
Öunez, Sıvas kadiamuıdan son-
ra vapılan etkinüklerde başrol
oynavınca örgüte girmesi de
kaçuiılmaz oldu.
Temmuz 1993'te gerçekleşen Sıvas Katliamı, yurtdışında Alevi dernekleri kurulması sürecinde adeta
'patlama'ya yol açtı. Bugün sadece Almanv a"da 100'ü aşkın Alevi derneği kurulmuş durumda. 1993'te
Köln'de yapılan bir mitingde yaklaşık 50 bin kişi yürüyüşe kaüMı.
Al-Gül gibi yayınlar katıldı. Bunu
Türkçe ve Alinanca yayımlanan
kıtap ve broşürler ızledı.
Almanya'daki Alevi örgütlen-
meleri Tûrkiye'deki TBP İcurulu-
şundan da önceye dayanır. 196O'lı
yıllardan ıtibaren Almanya'nın
çeşitli kentlennde ardı ardına ku-
rulan dernekler başlangıçta ışçi
demeklen görüntüsü vermesine
karşın özünde bırer Alevi derneği
idi. "Taleb" adında Almanya'da
ilk Alevi derneği 196O'lı yıllann
ilk yansında kurulur. Agsburg'da
kunılan Taleb'ın kuruculanndan
olan Süleyman Cem, "Taleb'in
uzun adı ashnda 'Türkiye Aleviler
Birtiği' idL Ancak çoğunlukla bir-
Bğin lasahllnıış adinı kullanntnk.
Asıl adını kullanmaktan kaçuur-
dık" diyor.
Süleyman Cem, yurtdışındaki
Alevi örgütlerinin birçogunun ku-
nıcusu. Münih Teknik Üniversite-
sı'nden mezun olan Süleyman
Cem. Siemens Fabrikası'nda 25
yıl süreyle çalışırken boş durma-
mış, Almanya'dakı Alevi işçıleri,
kurduğu işçi dernekleri etrafinda
örgütleyerek yurtdışındaki Alevi
örgütlenmelennın ilk temelinı de
böylece atmış.
Bu arada yurtdışındaki Alevi-
ler ışçı derneklen etrafinda örgüt-
lenirken Tiirkiye'de de Bırlik Par-
tisi, Alevilerin ilk siyasi örgürü
İsviçre Basel Bölgesi Alevi Kül-
tür Birliği Başkanı Hulusi Y ıl-
dız, Sıvas la\ımı >e Avnıpa \lil-
li Görüş Teşkilati'nm Avrupa'da
örgütlenmesinin kendilerini ra-
hatsız etmesi nedeniyleörgürJen-
me karan aküklarmı belirtiyor.
olarak yola çıkmıştı. Süleyman
Cem, Birlık Partisi ile Ameleler
Birliği arasındaki diyaloğu şöyle
aktanyor:
"Ameleler Birtiği yurtdışında
Büük Partisi'nin bir yan kurulu-
şu gibi çaiışıyordu. Timisiile yakın
ilişkimiz vardı. Federasvonumuza
bağlı 34 dernek vardı. Türkiv e'de-
ki Birlik Partisi'ncyoğun bir para-
sal kaynak sağüyorduk.
1977 seçimlerinde sonradan adı
AVRUPA ALEVt BİRLİKLERİ FEDERASYONU BAŞKANI ALI RIZA GÜLÇÎÇEK:
'Artıkkafeste keklikdeğiliz'Avrupa Alevi Birlikleri Fede-
rasyonu Başkanı Ali Rıza Gülçi-
çek, Avrupa örgütlenmesınde asıl
hedefin Alevi kültûrünü, Alevi
yolunu, inancını, mirasını, insan-
lara, Avrupa kamuoyuna tanıtmak
ve bu amaç için gerekli siyasi hak-
lann tanınması için mücadele et-
mek olduğunu vurguluyor. Ğ)rgüt-
iü toplumun gerekliliğine inandı-
ğını belirten Gülçiçek, bir koltuğa
birkaç karpuzu sığdırmış.
SPD'nin Köln Bölge Yönetim
Yönetim Kurulu üyesi, Kurultay
Delegesi olan Ali Rıza Gülçiçek,
1984'ten ben de Köln Yabancılar
Meclisi üyeliğini sürdürüyor.
Köln'de faaliyet gösteren "Çok
Uluslu Kültür Derneği Başkanb-
ğı", Yabancılar Meclısı üyeliği ile
Avrupa Alevi Birlikleri Federas-
yonu Başkanlığı'nı bir arada yü-
rüten Ali Rıza Gülçiçek, Alman
Federal Meclisi 'nce 12 Şubat
1994 tarihinde Alevi toplumunun
inanç özgürlüğünün konuunası,
tehdıt altından kurtanlması doğ-
rultusunda aldığı karardan mutlu-
lukla söz ediyor.
"Bu karann ilk olarak ülkemiz
parlamentosunda değil de yaban-
a bir ülkenin parlamentosu tara-
findan ahnmışohnası üzücü ve dü-
şündürücüdür. Avrupa Akvi Bir-
likleri Federasyonu bu karann
tüm Avrupa ülkelertnuı parlamen-
tolannda, özellikle de kendi ülke-
mizin parlamentosu taranndan
ahnması için çalışmaJanna aralık-
sız ve )t>ğun biçunde devam ede-
cektir. Çok yakın bir zamanda ay-
nı girişim Avrupa Parlamento-
su"na götürülecektir. Yok olmak
tehlikesi ile karşı karşıya bırakıl-
nuş bir mirasın taşıyıcüan olarak,
onu yaşatmayı ilke edindik."
Almanya'da Alevi Gençlık Ku-
rultayı, Kadınlar Kurultayı'nı dü-
zenleyen federasyon yönetimi, ay-
nca cenaze işlemleri için cenaze
kurumu, Alevi Enstitüsü'nün te-
melıni oluşturacak Bilün-Araştır-
ma Kurumu ve Dedeler Bırlığı gi-
bi örgütlenmeler de gerçekleştir-
miş. Federasyon Başkanı Gülçi-
çek örgütlenmelerinin nedenlerinı
şöyle açıklıyor: "Son vıllardaki
politik gelişmeter, ülkemizde geri-
ci ve şeriatçı akımlann sivasi ikti-
daıiarca desteklenerek devieti teb-
dit eder duruma getirilmesi, bu-
gün Alevilerin örgütlenmesinin
başlıca nedenlerini oluşturmakta-
dır. Tiirk-lslam sentezdsi akımla-
nn, gerici-\
r
obaz günıhun alabil-
diğine saldırgan olması: şeria&y-
la. ulemasıyla, kısacası tüm ku-
rumlan ile kendisinden olmav-ana.
kendisi gibi düşünmeven herkese
saidırması dogal olarak karşıt dü-
şünceyi öz savunmaya itti. Işte bu
gelişmeler. Alevilerin dahaaktiför-
gütlenmesini beraberinde getirdL
2 Temmuz Srvas kadiamının da bu
getişmeye başka bir bovııt kazan-
dırdıgı muhakkakbr.
Bider, 2 Temmuzolayiannın ne
ilk, ne de son olduğunun bilincin-
deyiz. Sıvas kadiamını Aziz N'e-
sin'e mal etmek istevenler. olayla-
n tahrik olarak niteleven kişi \a da
gruplar şunu iyi bilmeüdirter. Ana-
dolu'da haklan için mücadele eden
insanlara karşı kadiamlar, Anado-
lu insanlannın kaderi ve tarihi ol-
muştur. Anadohı Alevüiğidebu ta-
rih içerisinde basiocı ve sömürücü
düzen ve kişilere karşı her zaman
onurtuca verini almıştır. Bu tarih-
sel süreç içerisinde egemen güçler
her kadiam için bir bahane. bir
düzmece senaryo yaratmışlardır.
Daha dün Ka'hramanmaraş'ta,
Çorum'da, Malatya'da, >ine Sı-
vas'ta yaptlan kadiamlan unutma-
dık Bunlan da mı Aziz Nesin tah-
rik etti?"
Ali Rıza Gülçiçek, yapılan kat-
liamlarda; şeriata ve yobazlığa
göz yuman, 12 Eylül Anayasa-
sı'na seslerinı çıkannayan tüm ay-
dın ve demokrat geçinenlerin de
sorumlu olduklannı söylüyor.
"Çağa uygun bir toplum ounanuı
>olu örgüdü toplum otanaktan ge-
çer.Bizimörgüdenmemizi küçüm-
seyenler, önemsemeyenler, mez-
hepçi-ruhani örgüdenmeler ola-
rak suçlavanlar bugün gelinen
noktada ne denli hakh olduğunu
anlamış olacaklar ki; gerici tehli-
keye karşı Alevilerin önemli bir
güç olduğunu, birlikte mücadele-
nin zorunlu olduğunu vurgula-
maktadıriar" dıyen Gülçiçek son
söz olarak şunu söylüyor:
"Arükkafeste keklik obnayaca-
"
Türkiye Birlik Partisi olarak de-
ğişOrilen TBP'nin Ankara'da l^ı-
ra milletvekili adayı oldum. Ama
secimi kavbertim. 'Birlik' adında
bir de dergi çıkarttık. 1976'da fe-
derasyonumuzun adını, daha çağ-
daş olsun dive \urtseverler Birliği
olarak değiştirdik. Ben genel baş-
kandım,Ahrnet Komurcü degend
sekreter.
Avrupa'da Alevilerin örgütien-
mesinde TBP'nin önemli katkısı
oldu. Biz de Almanya'da Alevi
kimliğiyle vaşamak için yola ko-
yuiduk .Alevilerin bugüne kadar
elde etmesi gereken en doğal insan
haklan için mücadelevi amaçhyor-
duk Avrupa'da daha özgür bir or-
tam vanü. Bu bizim kendimizi ifa-
de etmemiz için önemli bir nrsat-
n. Almanya'da vayımlanan Lan-
genscheidt sözlüideri vardır. Osöz-
lüklerde 'Kızılbaş' keümesinin
karşdığuıda; "mum söndü' anla-
mına gelen bir açıklama yer an-
yordu. Bunu görünce bizlerin si-
gortalan arö. Bu maddenin değiş-
tirilmesi için Almanv a ve Avru-
pa'da büyük bir kampanva baş-
larbk Sonuçta degişti. Bu bizim
mücadelemizde elde ettiğimiz ilk
başanydı."
Alevi kültür merkezleri
İlk kez "Alevi Külrür Derneği''
adını Münıh Yurtseverler Birliği
derneği aldı. Bu sırada Berlın der-
neği de adını değıştırdi ve Alevi
Bırlıklen adını aldı. Yurtseverler
Birliği'nın çıkardığı "Yurtsever
Bjrttk" dergisi de TBP'nin kapan-
masıyla yayın hayatına son ver-
miştı. Ismail Elçıoğlu tarafından
1984 yıhnda "EhhTbeyt'' adlı bir
dergı yayımlanmaya başladı. Al-
manya'da Alevılere yönehk ıkuı-
cı bir yayın organı da Şinasi Koç
tarafından çıkanldı. 1976-77 yıl-
lannda Amele Bırlığı faalıyetını
sürdürürken Münih'e geldi ve o
tarihten soııra Almanya'ya yerle-
şerek "Gerçek tüm" dergısinı çı-
kardı. Şinasi Koç. bugüne dek
Aleviler arasında yerleşmiş bazı
geleneklere farklı yorumlar getire-
rek bir tartışmayı yurtdışında baş-
lattı. Koç'un ortaya attığı 'muhar-
remonıcu'nun günü hala tartışma
konusudur.
Almanya'daki Yurtseverler Bir-
liği Federasyonu 1989'da kendını
feshetti. Arkasından Kuzey Al-
manya'da Derviş Tur, Sabit Yüdız,
Ahmet Aydemir, Efendi Yüdınm,
Ismail Elçioğlu ve yakın çevreleri
Maınz şehnnde "Aievi Bektaşi
Derneği'' adlı yeni dernek kurdu-
lar. Bu dernek İusa sürede federas-
yon oldu. Maınz, Köln. Frankfurt
ve Russelseim ve çevresindekı
derneklerbirleşerek "AleviCema-
atleri Federasyonu"nu oluşturdu-
lar. Genel başkanlığa Derviş Tur
getirildi. 1989 yılında Alman-
ya'nın Mainz şehnnde yaklaşık 12
demekle kunılan Almanya Alevi
Bırliklen Federasyonu 30 Ekim
1993'te 41 demeğin katılımı ile
yaptığı 3. Genel Kongresi'nden
sonra, Avrupa'nın diğer ülkelerin-
deki Alevi derneklerinin de katı-
lımı ile Avrupa Alevi Birtikleri Fe-
derasyonu oluşturuldu. Federas-
yona bağlı 94 dernek ve bu der-
neklerde örgütlü 15 bin Alevi üye
bulunuyor.
tsvıçre Basel Bölgesi Alevi
Kültür Birliği Başkanı Hulusi Yıl-
dız, isviçre'deki örgütlenme çalış-
malannda Sıvas olaylanndan son-
ra yeni bir dönüm noktasına ginl-
diğıni söylüyor. Yıldız, Avrupa
Milli Görüş Teşkilati'nm örgüt-
lenmesinin ve çevrelenndeki
camilerin kendilenni rahatsız et-
melen nedeniyle de örgütlenme
karan aldıklannı belirtiyor.
Yarın: Pir Sultan Abdal
dernekleri
POIİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Kze Işık Tutan.
Gazetede çalışanların Hasan Nadi dedikleri Hasan
Efendi kapıdan bakar usulca,
"Seni Nadir Bey çağırıyor" derdi.
Anlardım ki Nadir Bey odasında yalnızdır, konuşacak
birini arıyor. Bu çağırmalar seyrek olurdu. Ancak 12
Mart'ın dehşet gunlerinde sıkışır. Nadir Bey'in yalnızlığı
12 Eylül'den sonra daha da arttı.
Gün geçmiyor ki yazarlar ya bir tehdit mektubu alma-
sınlar ya da cinayete kurban gitmesinlerdi. Gözümüz
Uğur Mumcu'nun üstündeydi. Onun bir kazaya kurban
gıtmemesi için hepimiz titriyorduk.
Nadir Bey'in odası üst katta, salon gibi, geniş bir oday-
dı. Orada köşesine oturur konuğunu beklerdi. Benim
Nadir Bey'le konuşacak fazla konum yoktu. Sürekli ola-
rak DP'nin muhalefet yıllarını konuşurduk. Ben o dö-
nemde gencecik bir gazetecıydim, Nadir Bey de millet-
vekiliydi. Demokrasi için Demokratlarla yola çıkmış,
sonra bu yoldan caydıklarını görmüştü. Demokrat Parti
listesınden milletvekili çıkmış, caydıklarını görünce isti-
fa etmiş, bir daha milletvekilhği önerilerine aldırmamış-
tı.
Nadir Bey'i milletvekili olarak tanımıştım. Meclıs'e ge-
lir, boş vakitlerini de Ankara Palas'ta ya da Karpiç'te
geçirirdi Cumhuriyet'in Ankara muhabiri Mekki Sait
Esen'di. Bizler Mekki'nin çırağı sayılırdık. Mekki Sait'in
yanıda çalışır görünürdük, ama gazeteyle doğrudan ili-
şiğimiz yoktu. Başyazılarını yazdığı zaman telefon eder,
makaleyi almak üzere Ankara Palas'a giderdik.
Yeni Gün gazetesinin çıkışına yetişemedik. Yunus Na-
di Bey ilkin Istanbul'dan Ankara'ya katır sırtında taşımış,
Yeni Günü çıkarmıştı. Yeni Gün, Hacıbayram'a gıden
yokuşun başında iki katlı bir evde gözlerini açmıştı. Na-
dir Bey o günleri tatlı tatlı anardı.
Kuvayi Milliye'nin karmaşık günleri Ankara'da geç-
mışti. O günleri anar, benim de o günlere eriştiğimi sa-
nırdı. Sonra hesaplardık ki ben o yıllarda küçücük bir
çocuğum
"Sahi, sen o günleri bilemezsin " derdi, gülerdık.
Cumhuriyet için çeşitli yazılarım var. Bu yıllar, baba-
mın Cumhuriyet almasından başlar, uzun bir çizgiyi ya-
layarak Cumhuriyet gazetesinde yazmama kadar uza-
nırdı.
Mekki Sait'in Ankara muhabiri olduğu günlerdeki çı-
raklık günferimi söylemıştim. Sonra bir daha uzun yıllar
Cumhuriyet'le ilgim olmadı. Benim bir muhabir olarak,
onun bir başyazar olarak ilişkimiz vardı Karpıç'in barın-
dan içerı girer, muhabirler tarafına şöyle bir göz atar,
"Ne var, ne yok" diye o günkü haberleri sorar, sonra ye-
meğini yemek üzere içerı gırerdi. Karpiç ıki bölümdü,
bar ve yemek salonu... Nadir Bey'in öteki gazeteciler-
den ayrı bir aydın kişiliği vardı Sadece siyasal haberleri
sormaz, sanat olaylarını da sorardı Konser, müzik, re-
sim, tiyatro haberlerinı oğrenmek ısterdi.
Istanbul'a taşındım. Kente geleli 25 yıl, Cumhunyet'te
çalışalı 20 yıl olmuş. Beş yılım Hürriyet ve Günaydın'da
geçti. Cumhuriyet'in başından geçenler bizim de başı-
mızdan geçti Bize ışık tutan Cumhuriyet ve Nadir Nadi
oldu
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA:
1/ Akarsularda yıkanan
çamaşırlann üzerinde
tokmakla dövüldüğü
yassı taş. 2/ Reşat Nuri
Güntekin'in bir romaru...
Samar>umun simgesı. 3/
O>... Aynı motifın yine-
lenmesinden ıbaret canlı
ve hareketlı bestelere ve- 6
rilen ad. 4/ Ağn ve şişlerle -j
ortaya çıkan bir hasta-
lık... Mikroskop camı. 5/ 8
Toprağı kazıp sıper yap- g
mak... Bir nota. 6/ Mate-
matikte kullanılan sabıt bir sayı...
Ekin biçildikten sonra toprakta
kalan köklü sap. 7/ Bütün göka-
simlerinin ıçinde bulunduğu sırur-
sız boşluk... Bir zaman birimi. 8/
Balık yakalama aracı... Afrika'mn
hemen hemen bütün güneyinde
yaşayan halk. 9J Makbul bir sıcak
ülkemeyvesi... Ilaç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Beyaz renkli ve gösterişlı çiçek-
ler açan bir süs bitkisı. 2/ Güzel
kadın... "Göklerden emeller gibi.... oluyor kar" (Cenap Şaha-
bettin). 3/ Fiil kipi... Kırsal kesimdebüyük topraklan olan\ar-
hkh ve sözü geçer kimse. 4/ İşaret.. Eskj Türkler'de çocuklan
koruyan tannça. 5/ Atletizm pistlerinin kaplanmasında kulla-
rulan plastik madde... Baryum elementimn simgesi. 6/Tropikal
Afrika'da yetişen ve odunu marangozlukta kullanılan bir
ağaç... Bir suçluyu. başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde
uygulayarak cezalandırma. 7/ Hoîlanda'run plaka işaretı... Sa-
m. 8/ Halı ya da kilim dokunan tezgah... Tanntarumaz. 9/ Bir
cismin hareketinin ölçülmesinde temel ahnan nicelik
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
KATALOG
1994
Cumhunyet Kıtap Kulubu
E
GENEL
KATALOG
1994
Cumhunyet Kıtap Kulibi 60.000'e
yaklaşan üyesirte kizmet venyor.
Türkiyenin önde gelen 130 Yayınevinin
9000 çeşit kitabı bu Genel Ktttalogia
buluştu. Geıtel Kataloçda yer olan
kitaptann stpartş kod numarast,
yaytnevi, yazan, fiyatı yer aiıyor. Genel
KaUiog sadece Cumhuriyet Kitap
Kulübü üyelenne verilir.
ş
YlrtçHSianTL KurHçl-rtUOim.
T J M N
nHTOŞI 6JUKA HESAP K0-
Tûrkıı» <t » f*to
4 Ş
40SSU Çağ Puaim A* IMk
KSU^KHO-
SO322 Çıt Pızannı*.$ Hm*
ÜYELİK
lûycft ödentr» 150.000TU
MSoyadc-
ıvıu
OoğumTartıt-
McdartDunımc
Mmk
9
bnza:-.
-T«t_
Üyrik&fentai 1S0J«m.
<
yı yatankn. MaUMZtotokof» ü^iktt*. Ûf
9«nd katatoju gSndamz.
ADRESİMİZ.
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
ÇAÛ PAZARUUU A.Ş.
TOrtocağı Cad 39/41 (3*33*) Cajaiojiu
Tel 512 05 0S
•Utanbul