Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 24 AĞUSTOS1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
20. yüzyılı baştan sonayaşamak
MERİÇ VELİDEDEOĞLU
Y
ÜZJll" SO2CU-
ğunun, uç yuz
yıl oncekı an-
lamı "yüz kişi-
lik Romalı bir
askeri birlik"
demekmış Daha sonra anlam değıştı-
rerek yuz yılhk bır zaman bınmını be-
hrtır olmuş Öte yanda kımı tanhçıler,
yuzyıllann başlayış ve bıtışını tam sayı
olarak da ele aİmazlar Omeğın 18
yuzyüınl815'ten 1914 e, Napolvon sa-
vaşlannın bıümınden Bınncı Dunya
Savaşı'nın başlangıcına dek 99 vıl sur-
duğu goruşundedırler Yırmına vuz-
yılı da 1914ten başlaiıp 1989'a kadar
75 yıl olarak hesaplarlar
Nasıl kabul edılırse edılsın, yuzyılı-
mızı baştan sona ya>amak, hele bu
uzun zaman dılımının turlu aşamalan-
nı, evrelennı bılınçle algılayarak yaşa-
mak, doğanın ınsana sunduğu eşsız bır
armağandır. buyuk bır ayncahktır
kuşkusuz
Işte bu ayncalıklı kışılerden ya da
-kendı deyışıyle- bu "odullü insanlar"-
dan bın olan Hıfzı Veldet V elidedeoğ-
lu, yırmıncı >uz\ılı 88 >ıl boyunca
1992'ye dek yaşamıştı Bugun 24
Ağustos 1994'te de aramızda olabıl-
seydı busure90 vılı bulacaktı Ama bır
bakıma aramızda bızlerle bırlıkte 90
yıhnı surduruyor sayılır. çunku bırak-
tığı kıtaplann bır bolumunun >enıden
baskılan vapılıyor, duşuncelen bırçok
aydının vazılanna, so>lemlenne kay-
nak olma gorevını surduruyor, genç
kuşaklar son 70 yıllık vakın tanhımızı
-ozellıkle kımı belgelerden \ola çıka-
rak- oğrenmek ıstedıklennde, yıne
onun çalışmalanndan. urunlennden
yararlaruyorlar
Mıllı Mucadele'nın, Kurtuluş Sa-
vaşı'nın, cumhunvetın ılanının bır ta-
nığı olarak gorup algıladıklanna.
daha sonra da bır bılım adamı kımh-
ğıyle bunJara getırdığı yorumlara de-
ğınmeyı ılenkı bır >aza>a bırakarak
onun "ödûllii insanlar'ından. başka
bır deyışle Veüdedeoğlu'nun bu nı-
temlendırmeyle ne demek ıstedığınden
soz edelım, bunun ıçın de kınu yazıla-
nnda. soyleşılennde yaptığı gıbı kendı
orneğınden yola çıkalım dıyorum
"Ben" derdı. "Abdülhamit, Mehmet
Reşat ve V ahdettin ile birlikte iiç padi-
şah, Abdulmecıt Efendı'yi de sa>arsak
dort halife gördüm. Avusturya-Maca-
ristan tmparatoru Franz Joseph'in son
Rus Çarı İkıncı Nıkola'ıun egemetı ol-
duğu süreçte bu dünvadaydım. Trab-
lusgarp (Libja), Balkan, Bırıncı Dun-
>a sa>aşları>la birlikte çocukluğumu
geçirdim, bunların günlük yaşamunıza
ulaşan acı etkilerini vürekten duydum.
1917'de Rus>a'da, 1923'te deAna-
dolu'da gerçekleşen iki büyük devrimi,
ikincisinin rüm sürecini bütün aşamala-
rıyla birlikte, kimi zaman dakikası da-
kikasına yasadım. öte vandan Mahat-
ma Gandnı yıllar boyu surecek
"pasıf dırenış'e başladığında, bunun an-
lamını tam algılayacak yaştaydım.
İmparatorlukların parçalanışını, batışı-
nı. yok olup tarihten sıhncn. yenilenen,
yeniden doğan devletleri hem gördüm
bem de ümmetlikten yurttaşhğa, Tıırki-
>e Cumhuriyeti yurttaşlığına geçerek
kendim yaşadım..." Soyleşıde bu nok-
taya geldığınde susar, gozlennı kapar.
genış bır soluk ahr, ardından konuş-
masını şoyle surdururdu
"Casals (viyolonsei), Cortot (piya-
no), Thibaud (keman) üçlusünü tanı-
dun; ilk taş plağım onlarındı. Bu çok
ünlü ûçlüyü, ilk kez dinlerken çocuklu-
ğumda Çorum'un hanedan odaları top-
lantılarında, Itn'yi, naat'ı yorumlayan
muzıkten aldığım hazzın ötesınde duygu-
landığunın ayırdına vardım. Yehudı
Menuhın'i ilk diıüediğimde o, on dort
yaşında. ben deükanldık yaşının son sı-
nırındaydun. İkinci taş plağım da onun-
du. Karl Bohm'unorkestrayı yonetimi-
ni izlerken çoksesli mûziğin anlamını
kavramaya başlayacaktım. Lnlü baJet
Serge Lıfar'ı seyrederken edindiğim
umduğunu bulamamışlığın etkisinden,
bu sanatçının daha sonraları Yvette
Chauvıre ile oluşturduklan ikilinin ba-
şandan başanya koşmasını izleyerek
kurtulacak ve baledeki o eşsiz güzellik-
leri bir bir yakalayacaktım. öte van-
dan gorerek dinleyerek duvumsadığım
güzelliğin - guzeliri kavramsal anlamını
da Benedetıo Croce'nin kimi konferans
ve oğrenci söyleşilerinden -onun yoru-
muna gore- öğrenecektim. Işi daha da
ileriye gorunıp bu uniu duşunurun Es-
tetığe Gınş adlı yapıtını, henuz daha
orurmamış o taze Italy ancamla sökmek
için aylarımı vereeekrim."
Yıne bır soluk arası \eren Velıdede-
oğlu, sozunu bır başka ıkılıye değıne-
rek şo>le surdurecektır
"Gıizeli alışılmışlığın dışında >e bili-
nen tum kalıpları kırarak arayan Ku-
bıst akımın da yaratıcılan olan Braque
ve Pıcasso'yu bir raslantı sonucu kısa
bir an için gördüm; ama açıkça soyie-
meliyim ki onların resimlerinden hep
uzak durdum, dahası yakınlaşmayı da
hiç denemedim. Ne \ar ki çok sonraları
bu da>ranışımın yuzyılımızı ka\ramak-
ta bir eksiklik oluşturduğunu anlaya-
caktım."
Gerçekten Velıdedeoğlu. 19701ı vıl-
lann sonlanna doğru modem resme
ılgı duyacak ve buvuk bır hızla bılgıle-
nıp gecıkme aralığını kapatacaktı
Çağımızın unlu ressamı Chagall'ın re-
sım-vıtra>lannı 1978 yılında Al-
manya'nın Maınz kentının bır kılıse-
sınde gordukten sonra gerek ressam
gerekse yapıtı uzenne yazdığı >orum
oldukça ılgı uyandıracak. Ankara
Ressamlar Derneğı kendısıne onursal
başkanlık onerecektı Yıne sozu Velı-
dedeoğlıTna bırakırsak 1900"lu yılla-
nn gosten dunvasına yepvenı pınltılar
getıren ve kendısı gıbı yırmıncı yuzyılı
baştan sona yaşayan Marlene Dierrich
(*) başta olmak uzere kımı tanıdık ad-
landuyanz
"Marlene Dıetrıch'i, Maunce Che-
valıer'i izlemek, dinlemek o zamanda
bir ayncalıktı; Sarah Bernardt'ı temsil
sonunda tiyatronun kapısından çıkar-
ken yakından gorme olanağı bile ola-
madığı. sanatçının hayranları tiyatro
dan arabasının kapısına dek uzanan
yolu, ceketlerini, paltolannı sererek bir
yol halısına dönuşturdukleri hâlâ diller-
ileydi. Öte yandan Erıch Mana Re-
marque'ın, Im NVestern nıchts Neues'i
(**) elden ele dolaşırken Conan
Doyle'nin Şerlok Holmes'i deneredej-
se yazarın adını unutturacak duruma
gehnişti."
Velıdedeoğlu. her zaman buraya
dek anlattıklan ıçın şoyle bır değerlen-
dırmeyapardı
"Tıpkı nokta nokta fırça vuruşlanvla
oluşturulan bır tablodaki gibi değindi-
ğim gerek bu olay lar, gerekse bu olay-
ları dokuyan insanlar -bir ikisi dışında-
hep yirminci yüzyılın ilk çeyreğine, ilk
dortte birine aittir. Kanunca bu kısa sü-
reye bile böyle yakından tanık olmak
bir insan için buyuk bir oduldur; hele
bambaşka bir dunyayı biçimlendirecek
bu ilk adımların alacağı yolu yüzyılın
sonuna dek izleyebilmek gerçek bir ay-
rıcalıktır."
Ote yanda, bu ilk yıımı beş yılın bel-
kı de en koklu değışımlennın bo> gos-
terdığı bılım alanında olanlan ıse
buyuk bır şaşkınlıkla karşılar Velıde-
deoğlu, çağdaşı pek çok kışı gıbı Lıse
oğrenımıntn 1922'dekı son yılında, tek
oğrencısı olduğu fizık dersının oğret-
menı, henuz kendısının de kavraya-
nıadığı yenı buluşlar karşısında "Öyle
görunuyor ki Hıfzı Efendi, şûndive ka-
dar öğrettiklerimizin hiçbir kıymeti
yokmuş" demesı genç Velıdedeoğlu'-
nun kafasını ıyıce alt ust eder Ne var
kı bılımın bu yeniden yapılanmasına
kısa bır sure sonra dunya alışacak.
gunluk yaşama uygulanan kımı nı-
metlennden keyıfle yararlanılacak,
ama yenı yenı sorunlann doğması da
pek gecıkmeyecektı Sorunlan bılımın
mı yoksa ınsanın doymak bılmez aç-
gozluğunun mu yarattığı tartışmasmı
da Velıdedeoğlu bu sutunlarda okur-
lanyla bırlıkte yıllar boyu ırdelemekle
kalmayacak. her bıhmsel devnmın be-
rabennde getırdığı "zamaıTın yenı
tanımı karşısında da seslı duşunmesını
surdurecektı Bu konudakı son goru-
şunu 1991 yılını gende bırakıp 1992"-
nın başladığı gun şoyle behrtmıştı
"Ben şimdi yaşamımın 88. yılına gir-
dim; bu 88 yıllık sureç içinde uç tiirlü
zaman tanımı, daha doğnısu hepsi de
bilimsel olan üç ayrı zaman kavramı ile
tanıştım. Bunlardan birincisini, ikincisi-
ni anladım: ıkincının neden ortaya çıkıp
birinciyi altettiğini az çok ka>radun da
son üçuncüyu tam anlamıyla içime sin-
dirmeme zamanım yetmeyecek..."
Velıdedeoğlu nun sozunu ettığı /a-
man kavramlanndan ılkı olan "salt
(mutlak) zaman", ınsanlann zaman
uzenne duşunmeye başladıklan gun-
lerdenbuyana. yırmıncı yuzyıl başlan-
gıcına dek suregelmıştı Bu kavram,
zamanı dunyadan, uzaydan dahası
bızlerden tumuyle ayn bağımsız ola-
rak kabul edıyor, ama onun ne oldu-
ğunu belırtmıyordu Oysa 1905'ten
başlayarak dunyanın tanıştığı "Göreli
(ızafı)zaman" kavramıyla, zaman, ba-
ğımsızlığını yıtırmış, onu olçen, değer-
lendıren bızlere bağımlılığı ortaya
konulmuştu, aynca ıçınde yaşadığı-
mız uzayın aynlmaz bır parçası. açık-
çası uzayın bır boyutu olarak belırlen-
mıştı, tıpkı en, boy, yukseklık gıbı oda
bır boyuttu, dorduncu boyutu oluştu-
ruyordu Velıdedeoğlu. zamanın dor-
duncu boyutumuzu oluşturmasından
soz ederken "Lç boyut içinde yaşarken
bile, tek boyutta duşünenler bakunın-
dan dördüncunıin ortaya çıkmasının
pek bir anlamı olmayabilir'" derdı
Kendısının de henuz ıçıne sındıreme-
dığı zaman kavramlanndan üçuncusu
ıse bılım ınsanlannın 1980'lerden bu
yana uzennde çalıştıklan "sanal za-
man"dı ilk ıkı tanımla ılgılı duşunce-
lennı bırçok kez yazan Velıdedeoğlu,
kavranması şımdılık pek guç olan "sa-
nal zaman*'ı da anlayabılmek ıçın bu-
yuk bır çaba gostenyordu Oldukça
dayolalmıştı 1992'yı 93'e bağlayacak
yılbaşı yaasında bundan soz etmeyı
duşunuyordu
Kendı deyımı olan "ödüllü insanlar"
arasında yer alan, ama bu odulun kar-
şılığını da topluma vermeyı gorev bı-
len Velıdedeoğlu, tum yaşamı boyun-
ca bu uğraşı ıçınde olmuştu
Bugun onu çok sevdığı ve pek çok
yapıtını hazırladığı. yazdığı Uludağ'-
da dostlanyla bırlıkte anıp, 90 yaşını
kutlayacağız
(*) Markne Dıctnch ıgn bu nıtcmı Ipek Çalışlır,
Cumhunvet Derp (savı 4^3) te sanatçı ıçın vazdıgı
bır unıtma vaziMndd kullanmı^tı
l " ı Dılımı/c 'Batı Cepheande \enı Btr Şe\
\o4"adıvla(tvnldı
ARADABİR
HÜSAMETTİN ÖRNEK
Guvenlık Bakanlığı Başmufettışı \e Kamu Yonetımı Vzmanı
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği...
Dunya Sağlık örgutu'ne gore sağlık "Yalnız hastalık
ve sakatlığın olmaması değıl, fızıksel, ruhsal ve sosyal
yonden tam bır lyılık halıdır dıyetanımlanmaktadır Işçı
Sağlığı ve iş Guvenlığı (İSİG) ıse ışyerınde ışın yurutul-
mesı sırasında çeşıtlı nedenleraen kaynaklanan sağlığa
zarar verebılecek koşullardan korunmak amacıyla yapı-
lan sıstemlı ve bilimsel çalışmalardır
İnsan Hakları Evrensel Bıldırgesı'nde sozu edılen
"Hıçbır ekonomık zorunluluk, insan sağlığına zarar ve-
recek bır ışlemın nedenı olamaz hukmunun yanı sıra
anayasamızın 49 maddesınde devlete ve iş Yasası'nın
73 maddesıyle de ışverene yukumlulukler ongorulmuş-
tur
Istatıstıklere gore her yıl ortalama 150 bın ış kazasında
ınsanlarımızın 1500'u olmekte 25Q0'u de sakat kalmak-
tadır Başka bır deyışle her 5 saatte bır ışçı olmekte, her
2 saatte bır ışçı de meslek hastalığına yakalanmaktadır
İş kazalarında kaybedılen ışgucu sayısı, grevlerde kay-
bedılenın çok ustunde olmakta ve trılyonlarla ıfade edı-
lebılen uretım kaybı ile de ağır fatura daha da kabar-
maktadır ATulkelenylekarşılaştırıldığında ulkemızdekı
olumcul ış kazaları 2-26 5kat daha fazladır
İş kazalarının faalıyet grupları ıtıbarıyla dağılımında
ınşaat ışkolu ilk sırayı almakta, bunu metalden eşya
ımalı ve komur madencılığı ızlemektedır
Nıtelık yonunden yapılan değerlendırmeye gore ıse
en çok kuçuk olçeklı ışyerlerınde, sendıkasız çalışan ış-
çıler arasında, gerı teknolojının uygulandığı ışletmeler-
de, genç ışçılerde ve ış gununun ilk saatlerınde ış kaza-
larının sıkça olduğu anlaşılmıştır
Kazaların %2'sı onune geçılmez nedenlerden, %20'-
sı guvensız ortamdan %78 ı de ışçılerın dıkkatsızlık,
dalgınlık gıbı davranışianndan ve çevre koşuilarınaan
ılerı geldığı dıkkatealındığında, kazaların %98oranında
onlenebılırlığı saptanmıştır Alınması gereken onlemle-
rın zamanında alınmamasının bedelını ınsanlarımız
kanlarıyla, canlarıyla odemektedırler Oysa onlemek
odemekten daha ucuz ve ınsancıldır
öte yandan, mevzuat yonunden oldukça zengın dü-
zenlemelere sahıp bulunmamız İSİG konusunda uğra-
nılan kayıpları engellemeye yetmemektedır 15 yasa, 29
tuzuk, 20 yönetmelık ve 7 uluslararası sozleşme ile ana-
yasada yer alan hukumlerın dağınıklığının temel bır
yasa ile gıderılmesı kaçınılmazdır
Ulkemızde ışsızlık sıgortasının henuz gerçekleşme-
mesı ve ış guvencesı yasa taslağının TBMM nın gunde-
mınde bulunması, ış kazaları ve meslek hastalıklarının
önlenmesınde başarı şansını azaltan başka bır faktor-
dur
Öte yandan Umumı Hıfzıssıhha yasas/'nın 180 , 506
sayılı Sosyal Sıgortalar Yasası nın 114, İSİG Tuzuğu'-
nun 91 maddelerı ile 4 6 1980 tarıhlı "Işyerı Hekımlerı-
nın Çalışma Şartları ile Gorev ve Yetkılerı Hakkında
Yönetmelık" hukumlerıne gore 50'den fazla ışçısı olan
ışyerlerınde ışçılerın sağlık durumlannın korunması ve
denetlenmesını sağlamak amacıyla hekım çalıştırılması
zorunlu ıken kapsama gıren ışyerlerının çoğunda ışyerı
hekımının olmadığı bır gerçektır Yapılan araştırmalar,
ulkemızde 50 ve daha fazla ışçı çalıştıran ışyerı sayısının
10 bın dolayında olduğunu ortaya koymaktadır Oysa
toplam ışyerı mevcudunun 570 bın cıvarında olduğu go-
zonune alındığında, kapsam dışı ışyerlerındekı duru-
mun urkutucu boyutu daha çarpıcı bıçımde gorulmekte-
dır
Sonuç olarak çalışan ınsanın uretımın yalnız aracı
değıl, aynı zamanda amacı olduğu bılıncıyle onun sağ-
lıklı ve guvenlı bır ortamda çalışmasının, yalnız sosyal
tarafların değıl aynı zamanda çağdaş toplumun sorum-
luluğu olduğu unutulmamalıdır
TOKTAMIŞ ATEŞ
CUMHURİVET UE LRİKLİK
SARMAL YAVINEVİ
BabıahCad PakHanNo i6Caftaloğlu
Te) 522 45 78 - 512 70 20 Fax 522 45 78
İSTflNDULDn
€V SflHİBİ OLMIIK
nftTiK ÇOK noınv
Imkonlorınızo uggun toksitve
peşınotlorlo...
YERLEŞIMALANI
ISTANBUL
C h ZIRBEV
MARMARA DENİ2f '
• Kaloriferli, asansorlü, hıdroforlu, yangın merdivenli, yedek su depolu,
lüks bir daire sahibi olabilirsiniz.
• Gelin, seçin, ödeme şeklıni beraber tespit edelım
• Tapuyu hemen cebıniae koyun.
• 7 blok 225 daırelik sitede, bloklar deniz görecek şekilde yerleşimlidir.
• TEM, E-5 ve deniz otobüsü ulaşım ağı üzerindedir
• Temellerı atılmış inşaat eylul 1996'da muşterilere teslim edilecektir.
• ll0m
2
brütdaıreler3oda + 1 salon, odalar halı kaplamalıdır
Bilgi ve satış •. BUGRAHAN İnş. Tic. San. Ltd. Şti.
Valikonağı Cad 30/B Kat: 4 Nişantaşı / Istanbul
Tel: 247 01 54 - 232 51 47 - 224 05 57 - 2242628 - Fax: 247 61 48
Yapımcı firma: HIZIRBEY inş. Tic. Ltd. Şti.
ORTAK
ALINACAKTIR
Sanyer. Maslak'ta 700
konuttan oluşan
sıtemızdekı
işyerlennden 10'una
teberru karşılığı ortak
alınacaktır.
İlgılenenlenn51148
17 numaralı telefona
müracaatlan rica
olunur.
SS
GAZETECİLER
KONUTYAPI
KOOPERATÎFİ
YÖNETİM
KURULU
OYS OE BAŞARISIZ
BAYANLAR :
İNGİLTERE'DE İN6İLİZCE
veFRANSA'DA FRANSIZCA
öğrenıp lyı ış ımkanlan bu-
labılırstnız Bır yabancı dıl öğ-
renmenın en ucuz ve en gü-
venılır yolu AÜ-PAIR'liktir.
DERİNLTD. AU-PAIRŞTt.
BEŞİKTAŞ-İST. (0212) 256 5342
FARKLI BIR ORT \M
Yenı dekore edilmiş * * Canlı muzık
2 Yuzme havuzu * * Yemekler açık bufe
Ozel kum plajı + ıskele * * Basketbol, voleybol
Havuz Bar, Snack bar * mınıfutbol sahası
Odalar deniz-havuz manzaralı, direkt telefon
mini-bar, TV uydu yayın izleme sistemi, üç kanal
^ müzik yayını . ^
* 8 GUN - 7 GECE - 4.150.000.-TL
1 Kişi yarım pansıyon (Sabah kahvaln+Akşam yemeğı Açık Bufe)
Rezervasyon: Tel: (0-266) 412 54 20 (8 Hat)
Fax: (0-266) 422 13 17 Ören Burhaniye-BALIKESİR
Ehlıyeümı kaybettım
Hukumsuzdur
ŞAH\fEHWETÇI\4R
j L
Pasomu ka\ betıım
Hukumsuzdur
ZEHR4EROL
7
20081 no luehlıvetımı
kavbettım Hukumsıudur
4LICO$kL \
Dilbilimciden
Almanca-lngüızce-Turkçe
(spikerlik/diksiyon)
derslerı
Pazar - Pazartesı -
Çarşamba-Cnmagunlerı
saat 14.00-17.00arasında.
Her saatbır oğrencn e
a\rılmıştır
Tel 2328986
Aynı gun \esaatlerde
rande\u ahnabıhr
MESEN OTEL
AKCAKOCA
Orman Deniz Plaj Haıuz ess
Oda Kahvoltı 450.000 TL
Yaz-kı> açığız
Tel (0374) 61 1 AA 36 61 1 36 78
Romanlarınız ve
Ansıktopedıienniz
yennızden alınır.
Tel: 554 08 04
GIZ K0KAN
SLSKUNLUK
Mehmet Başaran
Çagdaş \a\mlan Turkocaçt Cad
39-41 Ca%ahiht-Istanbul
Ödemeli göodentmez
T 1} Bankası banka cuzdanımı
oto ruhsatımı ka\ beıtım
Hukumsuzdur
\,1EH\1ETAKI\
Nufuscuzdanımı ve
ehlıyetımı kaybettım
Hukumsuzdur
CEMJLİAIAŞ
PENCERE
Tans Hanımın Ray-Ban
Marka Gözlüğü...
Dostum
- Bak, dedı, Sen bılıyor musun, Başbakanımız Tans
Hanım 'Ray-Ban marka gozluk takıyormuş...
Sordum
- Sen nereden bılıyorsun?
- Kaç gundur gazeteler, Başbakan'ın guneş gozlu-
ğunu yazıyorlar, ben de okuyorum
~ Ne olmuş Başbakan'ın guneş gozluğune?
- Başbakan, Tuncelı gezısınde guneş gozluğunu
kaybetmış
~ Allan Allah, çok mu onemlı'?
- Ne bıleyım, onemlı olmasa gazeteler yazar mı!
Başbakan, guneş gozluğunu kaybedınce ofkelenmış,
koruma polısını azarlamış
- Neden?
- Gozluğume sahıp çıkamadınız' dıye kadın koruma
polısı Sabiha Sönmez'/ fırçalamış
- Kardeşım sen neler anlatıyorsun, bunları nereden
oğrenıyorsun?
- Medya, bu olayla çalkalanıyor, sen sozde koşeya-
zarı olacaksın, dunyadan haberın yok1
Herkes bu konu
uzennde duruyor, yorumlar yapılıyor
- Sonra ne olmuş''
- Başbakan'ın azarını yıyınce, korumapolisiSabiha
Sonmez uzulmuş, bu muamele ağrına gıtmış, bır koşe-
ye çekılmış, gozyaşlarını tutamamış, foto muhabırlerı de
elınde mendılle Bayan Sonmez'ın fotoğraflarını çekıp
gazetelere basmışlar, butun gazetelerde bu haberler çı-
kıyor
~ Pekı gozluk bulunmuş m u '
- Bılmıyorum, ama Tansu Hanım, oyle kızmış kı, ko-
ruma polısını Tuncelı 'den donerken uçağına almamış.
- Pekı, sonuç ne?
- Gazeteler, bu olayı yazıp Tansu Hanım'ı eleştırınce
Başbakanlık bır açıklama yapmış
- Nedemış?
- Yazılanları yalanlamış' Ustelık Tansu Hanım ga-
zeteler ı arayıp 'benım uç gozluğum var' demış
- Pekı, otekıler de Ray-Ban marka mı ımış?
- Medya, bu konuda bılgı vermıyor, ben de merak
edıyorum, ama oğrenemedım
•
Bızım medya Tansu Hanım'ın gozluğuyle uğraşıyor,
ama Başbakan'ın başka sorunlan var
Ray-Ban marka gozluk azarlanan kadın polıs, Çlller -
ın oğlu Mert ın askere alınması Mert'ın ayncalıklı olup
olmadığı toplumda kımı çevrelerı ılgılendıren dedıkodu-
lar olarak medyada pazarlanabılır, ama bunlar temel
gerçeklerı ortbas etmek ıçın kullanılırsa, Tansu Hanım'a
kıyak çekmek anlamını taşır Çunku Başbakan Çıller'e
yonelıkçokcıddı, belgelı, kanıtlı ıddıalar gundemdedır
Başbakan trılyonluk mal varlığının kaynaklarını açık-
layamıyor' Bu mal varlığının kokenınde Istanbul Ban-
kası nın ıflası mı yatıyor? Başbakanın vergı kaçırdığına
ılışkın belgeler yayımlanmış, bu konuda hıçbır yalanla-
ma yapılamamıştır Başbakan, mal varlığını gızlemış,
ılgılı yasayı çığnemıştır Başbakan, yıne belgelere gore
kaçak ışçı çalıştırmıştır Başbakan ın ABD'yeyaptığı ya-
tırımların kokenı de kuşkuludur, geleceğının guvenını
ABD'de araması sıyasal ahlaka ters duşmektedır
•
Medya butun bunları atlayıp Tansu Hanım'ın Ray-Ban
markalı gozluğuyle uğraşırsa
Başbakan a kıyak çekmış olur
Kamuoyu der kı
- Canım zavallı kadınla neden bu kadar uğraşıyor-
lar"? Gozluğunu bile sorun yapıyorlar
Medya bulbullerı ne zaman dut yıyeceklerını, ne za-
man şakıyacaklarını bılırler
ÇAGDAŞYAYKLARI
Gazi M. Kemal
Atatürk
SÖYLEVCİLT:1-2
Basıma hazırlayan:
Ord.Prof.Dr.HIFZI VELDET VELIDEDEOĞLU
24.BASI
Soylev 1-2, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ve
Turk Devrımı aşamalarının ust duzeyde, ilk
elden tutulmuş bır guncesı nıtelığındedır.
100.000 Lira (KDV içinde)
Cumhurivet Kitap Kulübü
ÇağPazariamaA.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 (34334)
Cağaloğlu-tstanbul Tel:S12 05 05
ÇAGDAŞYAYNLARI
Gazi M. Kemal
Atatürk
SÖYLEV CİLT:3
(BELGELER)
Basıma hazırlayan:
Ord.Prof.Dr.HIFZI VELDET VELIDEDEOĞLU
4.BASI
Soylev -3, ilk ıkı cılttekı metnın dayandığı
tarıhsel belgelerden oluşmaktadır Bu
nedenle metındekı olayları derınlemesıne
anlamak ve izlemek ısteyenler SOYLEV'ı
bu 3. cıltle bırlıkte okumaları gerekır
75.000 Lira (KDV içinde)
CumhuriYet Kitap Kulübü
ÇağPuzariamaA.Ş. türkocağı Cad. 39/41 (34334)
Cağaloğlu-htanbul Tel:512 05 05