Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 -AĞUSTOS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ
ŞarkHayartan
'ümitsczsağlık
• Ekonomi Servisi - Şark
Hayat Sigorta, Amerikan
Hastanesi ile işbirliği içinde
"limitsiz sağhk sigortası"
uygiilaması başlattı. Şark
Hayat Sigorta Genel
Müdürü Kemal Olgaç,
düzenlediği basın
toplantısında, hazırlanan
yeni ürünün, dûnyarun en
gelişmiş özel sağhk sigortası
sisteminin Türkıye'deki ilk ve
tek uygulaması olduğunu
bildirdı. Olgaç, bu sistemde
teminatlann, kaza ve acıl
durumlar dışında yalnızca
Amerikan Hastanesi'nde
geçerlı olacağını, poliçe
sahibi sigortahlann hiçbir
ödeme yapmadan, tedavi
giderleri 1 milyar lira da tutsa
bu hastanede tedavi
olacaklannı anlattı.
"hracat
Bilgi Bankası"
• Ekonomi Servisi - İhracatı
Geliştırme Etüt Merkezi
(İGEME),Türk
ihracatcılara yardımcı olmak
üzere "ıhracat Bilgi Bankası"
oluşturdu. Bilgisayar
destekli, Ticari Bilgi Sistemi
çahşması içinde oluşturulan
Bilgi Bankası'nda, Türkiye
ihracatına ilişkin
ülke/ürün/ihracatçı bazında
her türlü istatistiki veriye
ulaşılabılecek. İGEME, bu
çahşması ile yurtdışındaki
ithalatçıfirmalann,
Türkiye'den ıhracatçı
firmalara doğru bilgjlerle ve
daha hızlı ulaşabilmesini,
yurtdışından gelecek
taleplerin ihracatçıya
iletiîmesini hedefledi.
VVoobnapkmarka
halı üpetimi
• DEMtRCİ(AA)-
Manisa'nın Demirci ilçesinde
kurulu. Türkiye'nin ilk halı
fabrikalanndan özkul Halı
Fabrikası, "Woolmark"
damgası ile Avrupa
ülkelerine halı ihraç edecek.
1924 yıhnda kunılan özkul
Hah Fabrikası.
"Uluslararası Yün Birliği"
tarafından yapılan
incelemeler sonucu,
"Woolmark-saf-safyünden
yapılmış" damgası ile halı
üretme hakkı kazandı. Bir
aile şirketi olan fabrikayı
kuran Behçet ve Lütfü özkul
kardeşler, iç pazara yönelik
cami halısı ve büro halısı
ürettiklerini söylediler.
Tanmsal
öretimde arüş
•ADANA(AA)-
Türkiye'de, tanmsal
araşürma ve geliştirme
çalışmalanna aynlan pay
yıldan yıla düşüş
göstermesine karşıhk, son 50
yılda tanm alanlan ile
verimde önemli artış olduğu
belirlendi. Budönemde
buğday ekim alanlan 1.4 kat,
toplam üretim ise 3.5 kat
3rtü. Yine o dönemde, şeker
pancan ekim alanlan 15,
üretim ise 35-40 kat arüş
gösterdi.Pamuk ve ayçiçeği
ekim alanlan ile üretiminde
de ayru şekilde arüş olduğu
belirlendi.
Çitfçiyetarla
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep'te, Tanm İl
Müdürlüğü'nce uvgulanan
bır projeyle, 838 hektar tarla
modem tanma uygun hale
getiriliyor. Köy Hizmetleri 3.
Bölge Müdürû Emin
Yalçınkaya, yaptığı
açıklamada. 1992 yıhnda 6
milyar 118 milyon liraya
ihaleedilen
"Nurdağı-Gedikli Arazi
Toplulaşürma ve Tarla İçi
Hizmetleri Geliştirme
Projesi"için 1992 ve 1993
yıllannda 7.5 milyar lira
harcandığını, bu yıl sonuna
kadar da 2.5 milyar lira
harcanmasının
hedeflendiğini söyledi.
CAYKUR'un
• RİZE(AA)-Çay
Işletmeleri Genel Müdürlüğü
(ÇAYKUR), birinci sürgün
döneminde alınan yaş çay
yaprağı bedehnin, 700 milyar
üralık bölümünü üreticilere
ödedi. ÇAYKUR Genel
Müdürü Tuncer
Ergüven'den ahnan bilgiye
göre, 14mayısta açılan yaş
çay kampanyasında, birinci
sürgün döneminde ahnan
192bintonyaşçay
yaprağının karşıhğı, 1 trilyon
200 milyar lirayı buluyor.
Ödemeler belli birprogram
dahilinde sürerken, kalan
500 milyar lirahk borcun
ödenmesi, önümüzdeki eylül
ayına kadar lamamlanacak.
Başbakanlık Başdanışmanı Ali Tigrel, Yunanistan engelini değerlendirdi:
AB,gerçekçidavranmıyor
NURSUNEREL
ANKARA - Avrupa Birhği ile ilişki-
lerden sorumlu Başbakanlık Başdanı-
şmanı AH Tigrel, 1 Ocak 1996da sonuç-
lanması beklenen gümrük birlığine ge-
çiş sürecini değerlendirirken "Avnıpa
Bİrliği ile evlilik her iki tarafı da tatmin
etmeli. Topiuhık, kendi vecibelerini yeri-
ne getirmeden bizim gümriik birliğine
ginnenıiz büyük cesarettir" uyansında
bulundu.
Ali Tigrel, Yunanistan'ın bugüne de-
ğin topluluktan 25 milyar dolarbk "uy-
gun koşuüu fon" kullandığmı arumsata-
rak "Şimdi ise bize 700 miKon dolaıiık
bir imkan sağlayacak 4. mali protokolün
Yunanistan tarafından engellendiğinden
dem vurulujor. Topluluk bu engellemeve
nasıl razı oluyor" diye sordu.
Ah' Tigrel, Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlarken Türkiye'nin ekonomik açı-
dan darboğazdan geçtiği bir dönemde
gümriik birliğine kaülmasıyla birlikte
önemli gehr kayıplanna uğrayacağını
vurgulayarak şunlan söyledi:
"Fonlar tümüyle kaldırdacak, gümrük
vergileri sıfırlanacak. Önemli kayı-
plardır bunlar. Biz ekonomik bir darbo-
ğazdan geçerken bir de bu ka\ ıpları nasıl
göze alabileceğiz? Eğer 4. mali protokol-
de Yunanistan engeli aşılmış olsaydı, biz
bugüne kadar bu 700 milyon dolarlık
fonu kullanmıs olacaktık. hatta bunu di-
ğer protokolier takip edecekti ve ekono-
mik altyapunızı ha/ır etmiş olacaktır.
Şimdi bize deniliyor ki
'Yunanistan veto ediyor. onun için
protokolü buzdolabından çıkaramıyo-
Ali Tigrel
• "Topluluk, kendi vecibelerini
yerine getirmeden bizim gümrük
birliğine girmemiz büyük
cesarettir" diyen Tigrel, "Bize
700 milyon dolarlık kaynak
sağlayacak 4. Mali Protokolü
tek başına Yunanistan'ın
engellemesi ve AT'nin buna
seyirci kalması, pek gerçekçi
değü"diyekonuştu.
Gümrük birliğinden nasıletkileneceğiz
Tigrel,"Her şey planlandığı gibi
giderse. 1 Ocak 1996'da nasıl bir
Türkiye ile uyanacağız? Yaşamımızda
neler değişmiş olacak" sorumuza ise
şu karşıhğı verdi:"Tabii ki AB
mahreçli birçok ithal mallannda nispi
bir ucuzlama cereyan edecek. Örneğin
ithal otolarda şu anda yüzde 31 -32
düzeyindeki koruma kalkmış olacak.
Dolayısıyla gümrük birliği, birçok
mahyetin aşağı çekilmesinde olumlu
etki yaratacak. Rekabet şartlan çok
daha yoğun olacak. Kârmajlan
düşecek. Ashnda biz bu önlemleri
zaten almak zorundayız. Örneğin sı-
nai - fıkri mülkiyct haklan yasasını
çıkarmamış olmamız dolayısıyla
ABD sermayesinin Türkiye'ye
gelmesini büyük ölçüde engelliyoruz.
Bu ve benzeri önlemler bızim GATT
karşısında da rahatlamamızı
sağlayacak."
ruz'. Koskoca Avrupa Birliği, Yunanis-
tan engelini aşamayacak, buna inanmak
biraz zor.
Şimdi bize \kdeniz Fonu'ndan yarar-
lanabileceğimiz söyleniyor. Ama bu da o
kadar kolay değil. Çünkü, bu fondan
katkı sağlayacağımz projelerin mutlaka
bir de yerîi finansnıan gereği vardır,
kamu harcamalaruun bu kadar kısıldığı
bir dönemde proje üretmek bu yüzden
çok zordur.
Bu nedenle AT, kendine dönük \ecibe-
leri yerine getirmeden btzim gümriik bir-
liğine girmemiz büyük bir cesarettir."
Tigrel, işleyen süreç içinde, bir yan-
dan topluluğun kendi taahhütlerini ye-
rine getirmesi yolundaki çabalann sür-
dürülmesi gerektiğini kaydederek "Bir
yandan da biz, üzerimize düşenleri yap-
mava çalışıyonız" dedi.
Tigrel'ın verdığı bilgiye göre AB'nin
"kendi vecibelerini yerine getirmiş olması
haünde", Türkiye de 1 Ocak 1996'yade-
ğin, ithalat rejimıni, topluluğun rejimine
paralel hale getirmiş olacak, ithalatta
toplu konut fonu ödemelen kalkacak,
AB ülkelerinden ithalatta gümrük ver-
gileri sıfırlanacak, patent yasası yürür-
lüğe girecek, sınai ve fıkri mülkiyet hak-
lanna ilişkin taahhütler bir yasa ile yü-
rürlüğe konulmuş olacak, ortak güm-
rük tarifesi büyük ölçüde gerçekleştiri-
lecek, gümrüklerin reorganize olması
mümkün kılınacak ve tüketıciyi koru-
ma mevzuaü bütün yönleri ile devreye
girecek.
Yeni düzenlemeler
Gümrük birliğine dönük hazırhklar
sırasında şu ana değın, yasa, KHK
veya yönerge niteliğinde 36 düzenleme
yürürlüğe konuldu. 1 Ocak 1996'yade-
ğin yürürlüğe girecek bazı düzenleme-
ler şöyle:
"Patent ve Faydalı Model Yasası, Pa-
tent İşbirliği Anlaşmasına Katılun, Pa-
ris Antlaşması-Stockholm metnine katı-
lun, Markalar ve Sınai Tasarun yasa-
ları, Rekabetin Korunması Yasası, Tü-
keticinin Konınması Yasası, Gürültü
Kontrol Yönetmeliği, Kara Ulaştırması
Anlaşmasına katılun, Sinema,Video ve
MüzUt Eserleri Yasasında değişikük,
Fikir ve Sanat Eserieri Yasasında deği-
şikük."
Ağaçlandırma ormanı geri getirmiyor• Hızlı ağaçlandırma politikası adına yok olan
ormanlann yerine kolay alev alan iğne yapraklı
ağaçlar dikiliyor. Her yıl 300 bin hektarlık
ağaçlandırma öngürülürken, bu hedefın ancak üçte
biri gerçekleştirilebiliyor.
lan söyledi:
"İğne yapraklı ağaçlann di-
kilmesi, Ege ve Akdeniz'de, do-
ğal özeilikler nedeniyie doğruy-
ken, Marmara ve Karadeniz için
yanltştır. Oysa Marmara ve Ka-
radeniz'de bozuk meşe orman-
larınuı yer aldığı arazileri bir an
önce ağaçlandırabOmek için
iğne yapraklı ağaçlar dikikü.
Tür seçimi yanlıştır. Yan-
gınlann bir nedeni de bu. İğne
yapraklı ağaçlar yangui gören
Yanan ağaçlann yenilenmesine çaltşılırken yanlış ağaçlandırma
politikası yüzünden ormanlar riske sokuiuyor.
ÖZGÜR ULUSOY
Bu yaz kuraklığın da etkisıy-
le birbiri ardma çıkan orman
yangınlannı değerlendıren >ız-
manlar, orman kayıplannın bir
nedenini de, Türkiye'nin ağaç-
landırma pohtıkasındakı hata-
lann oluşturduğunu ılen sürü-
yor. Yaklaşık 20 yıldır. orman
servetımızle ilgılı hiçbir değer-
lendinne yapılmadığmı belirten
uzmanlar. hızlı ağaçlandırma
pohukası adına, iklimin elver-
medığı bölgelerde bile, çok ça-
buk yanan iğne yaprakh ağaç-
lann dikılmesının yanhş oldu-
ğunu beiirtiyor.
Uzmanlar, devletin her yıl
300 bın hektarhk ağaçlandırma
çahşması öngörülerine karşın,
bunun ancak üçte birinin ger-
çekleşürilebıldiğine dikkat çe-
kiyorlar.
Istanbul Ünıversitesı Orman
Fakültesi'nden Prof. Dr. Faik
Valtınk, onnancıhk teş-
kılatının, son kırk yıl içerisınde,
özelhkle bozuk- yaprakh or-
manlan bir an önce ağaçlandı-
rmak üzere, iğne yapraklı ağaç-
lar diktiğini vurgulayarak şun-
ormanlardu*. Karadeniz'in nor-
mal ormanı yapraklı ağaçtır."
Öte yandan Orman Bakanh-
ğı Ağaçlandırma Genel Mü-
dürlüğü'nden konuştuğumuz
yetkıliler. 15 eylüle kadar olan
dönemin yangın zamanı kabul
edildiğini. bu yüzden, daha faz-
la alanın yanabıleceğini söyle-
diler.
Geçen yılki 13 bin hektarlık
orman yangmına karşın, bu yıl
şimdiye kadar 17 bın hektarhk
orman arazısi yandı.
Devletin elinde şu anda 20
milyon hektarhk orman arazısı
var. Bu arazinın yüzde 40'ını nı-
telıkh orman oluştururken.
yüzde 6O'ı verimsiz orman tanı-
mlaması içinde yer alıyor.
Ithalatçılariçin yeni bir sektör doğdu
Yangm söndürücü taıık
Orman yangmlanyla hızla
başa çıkmanın yollan
aranırken, bazı firmalar,
yurtdışından,
yangın
söndürücü
araçlarge-
tirmeye başladı.
Koçkaya
Şirketler
Grubu'na bağh
Kale Uluslararası Ticaret ve
Nakliyat AŞ., dünyada ilk
Vopfirması tarafından
üretilmeye başlanan özel
araçlı yangın söndürücü
Firefighter 55'i
Türkiye'ye
getiriyor. Her
türlü arazi
şartlannda saatte
50 km hızla
gedebilen
Firefighter 55
yüksek kapasiteli su ve köpük
tanklanna sahip.
AJNKARA PAZARI
YAKÜP KEPENEK
'Tefe' Koymak
Bu köşede, yaşanmakta olan ekonomik bunalımın "eş-
siz" özellikleri sıkça vurgulanıyor. Son haftalarda uygula-
maya konulan TEFE +10 faiz ve taban fiyatı uygulamaları
da bu eşsizliğe yeni eşsizlikler katıyor.
Bankalar mevduat toplamak amacıyla TEFE'nin (Toptan
Eşya Fiyatları Endeksi) 10-30 puan üzerinde bir faiz uygu-
lamasına gitmiş bulunuyorlar. TEFE, enflasyon oranı ola-
rak alındığına göre, bankalar enflasyonun belirli bir miktar
üzerinde mevduat faizi ödeyeceklerdir.
Önceıikle belirtilmelidir ki TEFE +10 faiz uygulaması, bir
ekonomi politikası aracı olarak kullanılagelen faiz oran-
larının artık bu işlevini görmeyeceğı anlamına gelir. TEFE
oranı kestirilemediğine göre faiz oranı da bilinmezliğe itil-
mektedir. Oysa faiz oranı, adı üstünde, para sermayenin
fiyatıdır. Para sermayenin fiyatı esas olarak sermayenin
arzı ve talebi kadar getirisine de bağlıdır; daha doğrusu
sermayenin "getiri göstergesidir". Bilinmezliğe itilen bu
göstergedir. Sermayenin gelecekteki değeri ile şimdiki
değeri arasındaki ilişki faiz oranıyla ölçülmektedir. Diye-
lim bir yıl sonra 1995 Ağustosu sonunda ödeyeceğiniz 100
bin liranın bugünkü değeri, faiz oranına göre "indirgenir".
Eğer faiz oranı yüzde 150 alınırsa gelecek yılın 100 bin li-
rasının bugünkü fiyatı 40 bin liradır. Faiz oranı belirsiz olur-
sa bu hesap yapılamaz, sermayenin şimdiki ve gelecekte-
ki değeri arasında bağ kurulamaz.
TEFE +10 uygulamasından beklenen; reel faizi yüksel-
terek lira türünden birikimleri arttırmak, döviz alımı ve
öbür tüketim eğilimlerini törpülemektir. Bunun için de
mevduata, yani sermayeye enflasyonun en az on puan
üzerinde net bir getiri ya da alım gücü sağlanmış olmak-
tadır.
Beklenti beklentiyi doğuruyor. Eğer bu amaca ulaşılırsa
kimi çevrelerin çok korktuğu para piyasalarında "eylül zel-
zelesı"(kımileri yanlış birkullanımla "eylülsendromu"di-
yorlar) yaşanmayacak, ekonomınin kararlılığı sürecektir.
Gerçekte zelzele korkusu, yaklaşık üç ay önce, üç aylık faiz
oranının yüzde 50ye çıkarılmasıyla başvurulan iç borçlan-
manın geri ödeme günlerinde dövize saldırı olasılığıdır.
TEFE +10 faiz uygulamasıyla saldırı engellenmek ısteni-
yor.
* * #
Ekonomiyi genelde üç kesimli, yani tanm, işgücü ve ser-
maye olarak alırsak 5 Nisan Kararlan'nın yansımaları
daha açık görülecektir.
Sermaye kesimı, özellikle de buyük sermaye, hemen
tümsektörlerdekiortaklıkların"donemfcâr/anna"ilişkinso-
nuçların da kanıtladığı gibi, kârlarını, geçen yılın aynı döne-
mine göre "katlayarak" arttırmıştır. Başta KDV olmak üze-
re sağlanan vergi bağışıklıkları ve ücretlerin baskı altında
tutulması, sermayenin "bpnalımdan" olağan dönemlere
göre bile çok "daha kârlı çıkan " bir konum elde etmesine
neden olmuştur. Orta boy bir bankanın gazete ilanıyla, "Bu
sayılara bakın, kriz bizi hiç etkilemedi" açıklaması, bunun
çok açık kanıtıdır.
Hükümet, kimi zaman IMF ile anlaşmalarını da gözardı
etme pahasına, kimi önemli ya da yaygın üretilen tanm
ürünlerine enflasyon oranının çok üzerinde yüzde 100-
200'lere varan oranlarda destekleme alım fiyatı vermiştir.
Çiftçı kesıminin büyuk bir bölümünün yüzünu güldüren bir
destekleme uygulamasına gıdılmektedir ki bu, olağan ko-
şullarda bile pek görulmeyen bır durumdur.
Kuşkusuz, buyuk sermayenin ve çiftçi kesiminin ekono-
mik bunalım döneminde bile, sırasıyla kârlarını ve gelirle-
rini katlamaları, sevindiricıdir. Yalnız bu arada büyük gelir
kaybına uğrayan bir toplumsal kesım vardır; ücretliler ve
maaşlılar. Bunlara küçük ölçekli esnaf ve sanatkârlar da
katılabılır.
Memur maaşlanna yapılan bölük-pörçük ve yıllık yüzde
54.6 zam olsun, asgari ücrete verilen yüzde 67.3 artış ol-
sun, ne sermayenin ne de kimi çiftçi kesiminin konumuyla
kıyaslanamayacak ölçüde düşüktür. Ücretli ve maaşlılar,
alım gücünü yitirmiş, yoksullaşmış olmaktadır. Bu durum-
da yaklaşık 1.7 milyon memur, dört milyon sıgortalı işçi ve
bunlann en az yarısına ulaşan emeklilerinin alım güçleri-
nin geçen yıla göre yarı yarıya ya da asgari ücrette olduğu
gibi geçen yılın yüzde 35'ine azaltılması yoluna gıdilmiştir.
Ücretli ve maaşlıları yoksullaştırma uygulamasının eko-
nomik ve siyasal sonuçlan ayrıca incelenmelıdir. Ancak
bu noktada kimi sermaye yanlılarmın çok korktuğu "eylül
zelzelesinin" olmayacağına kesin gözüyle bakılabiiir.
Emekçileri yoksullaştırma kısa dönemde enflasyonun
duşmesini sağfayacaktır. Ancak bu, hastalığın geçmesine
yeterli olmayacaktır.
Hükümet, TEFE + faiz uygulamasıyla, emekçileri tefe
koyduğunu mu sanıyor?
EKONOMTOE DUNYA TURU
mAJMANYA VE FRANSA BUNA-
IIMIAŞTFOR- Avrupa uzun süredir
içinde bulunduğu bu-
nahmdan çıkmaya baş-
ladı. Ahnan, ekonomi
bakanı Günter Rex-
r o d t
'
y a p u ğ
l
r e s m i a
^-
klama ile işşizliğin azal-
d bü
hızmın yüzde 2.5'lerde tahmin edildiğini
açıkladı. Bundesbank ise 1989-93 ara-
sındaki bunahm yıllanna dair yaptığı
açıkJamada, suçu gerğğmden fazla artan
ücretlere yükledi.
Ahnanya'dan sonra Avrupa'nın diğer
bir lokomotifı olan Fransa'da da ekono-
mik göstergeler olumlu tablolar çiziyor.
Haziran rakamlanna göre son dört yıldır
ilk kez işsizlik oranı düşen Fransa'nın,
gayrisafı milli hasılasında ilk çeyrek yılda
yüzde 0.7'lik bir büyüme görünüyor.
mRUSYA'DA İFLASLAR KATI-
DA- Ekonomık ışletmeler arasındaki
borcun 90 trilyon rubleye ulaştığı Rus-
ya'da büyük sanayı iflaslanbekleniyor.
Kremhn'in borçta olan şirketleri kurtar-
maya çahşması durumunda IMF'ye gü-
dümlü stabilizasyon programı tehlikeye
girecek. Şirketlerin batmasına izin ve-
ridldiği takdirde ise işşizliğin büyük bo-
yutlara varması ve sosyal patlama bek-
lentileri var. Boris Yeltsin'in sanayiyi
kurtarmak için en son olarak yatınm ve
savunma sektörü için 4.2 trilyon ruble
aktaracağını söylemesi, IMF ile ilişkile-
rini zora sokuyor.
mMEKSİKADA SEÇİM EKO-
İVOJrİS#-Meksika'da gerçekleşürilen
seçimlerde, koltuğunu
kaybetmek istemeyen
iktidardaki PRI partisi,
özelhkle kırsal kesim-
deki oylan alabilmek
için, bol keseden
dağıttı. Oy verenlerin
üzenndekı baskıyı arttırmak için, kırsal
kesimı 500 kişilik oy bölgelerine bölen
PRI, Procambo adında başlattığı destek
programı ile çiftçilere hektar başına 100
dolara kadar varan rakamlar ve traktör,
gübre. yakıt ahmlan için sübvansiyon ve-
riliyor. Son on yıldır liberalleşme poliü'ka-
lan sonucu üreümleri yüzde 18.5 düşen
çiftçilerin oyoınun kime gideceği merak
ediliyor.
UABD FAİZ rÛKSELITt-ABDdt
en son üretim ve işsizlik sonuçlan iyi çıkı-
nca,Merkez Bankası Federal Reserve ,
bankalara uyguladığı kısa vadeli faizleri
yanm puan arürarak, yüzde 4'e cıkardı.
Girdiği ekonomik bunahmdan yavaş ya-
vaş çıkma sinyalleri veren ABD'nin Hazi-
ne Sekreteri Lloyd Bentsen, Federal Re-
serve 'ün faiz yükseltme karannı,"Yükse-
len fiyat eğıhmlerine karşı dikkatli olmak
zorundayız" sözlenyle destekledi.
MMMtEZtLIA'DAN 17E4R/-Brezıl-
ya dışişleri bakanı Celso Amorim, Arahk
ayındaki Amerikah liderler zirvesi önce-
sinde, ekonomik entegrasyon sonucu za-
rar görecek bölgelere kaynak aktanlması
gerektiğini açıkladı. Yeni bir serbest tica-
ret bolgesi olarak behren Amerika kıtası-
nda, Brezilya özelükle ABD'nin,, meyve
sulan, ayakkabıahk gibi sektörlerindeki
yüksek korunma oranlanndan şikayetci.
mStRİLANKA SOLA MI KAYl-
rOJK?-Sinlanka'da yeni seçimlerle bir-
likte 17 yıl süren tutucu
Bırleşmiş Ulusal Parti"-
nin iktidanna son veren,
Halk Cophesi koalis-
yonunun başkanı bayan
Chandrika Kumaratun-
ga'nın seçilmeden önce-
ki radikal söylemini yumuşatıp, yumu-
şatmıyacağı merak edihyor. 1960'larda
Paris'te Fransız usulu Marksist eğilimler
içinde okuyan Kumarantunga, baş geçer
gecmez piyasa yanhsı reformlara girişece-
ğini beürtse de, bunlann "insancıl bir
yüze" sahip olmalı dedi.
• GÜMRÜK KONVSUNDA BA AN-
LAŞITORIAR-Banş sürecine imza
atan İsrail ve Filisün şimdide gümrük yet-
kileri konusunda anlaşmak üzereler. îsra-
il gümrük yetkihleri yaptıklan açıklama-
da FKÖ örgütü yetkihleriyle gümrük ver-
gileri ve katma değer vergileri ile ilgih ko-
nularda anlaşmalann sağlandığını belirtti-
ler. Yeni ekonomik anlaşma ile İsrail, Filis-
tin'den ithal edilen mallann gümrüğünü
toplayacak ve sonradan Fihstin hazinesine
aktaracak. Filistin'in Baü Şeria'da, orda
buiunan 12bin Israiriidedahil olmak üzere
vergilendirme yetkisi istemesine ise İsrail
hiç sıçak bakmıyor.
mORDVTA RAĞMEN ÖZELLE-
ŞTtRME-Pdktetdn Telekomunikasyon
Şirkeü'nin yüzde birhk kısmı hükümetin
satışa sunacağı 33 milyon dolarhk hisseler-
le özelleşünhyor. Silahlı Kuvvetlerin, ulu-
sal güvenliğı tehdit eder gerekçesiyle ıki
sene boyunca engelledi. Pakistan hükü-
meti. özelleştirmeden sağlanan geürin bır
kısmının orduya ait yeni bir telefon servisi-
nin kurulmsaı yönünde kullanacağını be-
lirterek orduyu kendi safhına çekmiş gözü-
küyor.
mHİNDİSTAN'JN ETEKLERİ
MVMVŞTU-Hindisian, Japonya'ya pa-
zarlannı açması için yüklenen ABD'nin,
kendi pamuk eteklerini "çok çabuk alev
alıyor" gerekçesi ile yasaklamasını çıfte
standartlıkla suçladı. Hindistan'h ihra-
catçılar. 25Obm eteğin ABD'li yetkıliler ta-
rafından piyasadan çekilmesinden sonra,
kendileriyle aynı üp tekstili ihraç eden Çin.
Hong Kong ve Kore'nin neden aynı uygu-
lamaya tabi olmadığını soruyorlar.
UNtJERYA'DA KRİZ BİYÎIYOR
-Nijerya'da petrol işçileri-
nin greve gitmesiyle başla-
yan kriz, iktidan, seçilmiş
Moshood Asiola'ya dev-
retmeyen General Sani
Abacha'nın iki petrol sen-
dikasını kontrolu altına
aldığını açıklaması ve liberal bir gazeteyi
kapaunası ile iyice çıkmaza girdi. Kriz so-
nucu petrol üretimi yüzde 20 düşen Nijer-
ya'da devlet kuzeydeki Hausas ve Fulanis
kabilelerinin elinde. Buna karşıhk ise, ülke-
nin ekonomik zengınliğini, şu anda hapise
atılmış olan seçilmiş lider Abiola'nın kabi-
lesi ola'n, güney-batı bölgesindeki Yoruba
kabilesi elinde tutuyor. Kontrol altına alı-
nacak olan sendikalar.hükümeti, yeraltına
girmekle tehdıd ediyorlar.
\
DUNYA EKONOMISINE BAKIS/ LOIVDRA ERGÎN YILDIZOĞLU
Yazanmız Ergin Yıldızoğlu yıllık iznini kullandığı için yazılarına bir süre ara verecektir.
HÜKÜMETİ SON KEZ TC.
ANAYASASI VE YASALARINI
TANIMAYA DAVET EDİYORUZ.
Hükümet, "Kaynak yok, istikrar paketi delinir"
gerekçeleriyle, kamu işçilerinin toplu iş sözleşmelerinde
hüküm altına ahnan enflasyon oranındaki, ücret
zamlannı uygulamamaktadır.
- Hükümetin, ücret zamlannı geciktirerek uygulama,
eksik uygulama veya uygulamama gibi bir yetkisi
yoktur. Hükümetin bu tavn yasadışıdır veçalışma
hayatını düzenleyen yasalann, anayasanm ve dolayısıyla
hukuk devleti ilkelerinin çiğnenmesi demektir.
- Anayasayı, yasalan ve hukuk ilkelerini tanımayan
hükümet meşruiyetini sorgulanır hale getiriyor demektir.
- Hükümet bu yasa ve hukuk dışı tavnyla, işçileri üretimi
durdurmaya, alanlara, sokaklara çıkmaya tahrik
etmektedir.
Aynca %400 faizlerle, rantiyelere Hazine bonosu
yoluyla "halkın parasını rantolarak dağıtan hükümetin"
kaynak yok, istikrar paketi delinir gerekçesiyle işçilerden
özveri istemeye de hiçbir şekilde hakkı yoktur.
Kamuoyu önünde, Türkiye Maden İşçileri Sendikası
olarak son kez hükümeti, TC Anayasası'na, yasalanna,
imza koyduğu uluslararası sözleşmelere ve toplu iş
sözleşmesi hükümlerine saygılı olmaya ve tanımaya
davet ediyoruz.
TÜRKİYE MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI
YÖNETİM KURULU