02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 -AĞUSTOS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ŞarkHayartan 'ümitsczsağlık • Ekonomi Servisi - Şark Hayat Sigorta, Amerikan Hastanesi ile işbirliği içinde "limitsiz sağhk sigortası" uygiilaması başlattı. Şark Hayat Sigorta Genel Müdürü Kemal Olgaç, düzenlediği basın toplantısında, hazırlanan yeni ürünün, dûnyarun en gelişmiş özel sağhk sigortası sisteminin Türkıye'deki ilk ve tek uygulaması olduğunu bildirdı. Olgaç, bu sistemde teminatlann, kaza ve acıl durumlar dışında yalnızca Amerikan Hastanesi'nde geçerlı olacağını, poliçe sahibi sigortahlann hiçbir ödeme yapmadan, tedavi giderleri 1 milyar lira da tutsa bu hastanede tedavi olacaklannı anlattı. "hracat Bilgi Bankası" • Ekonomi Servisi - İhracatı Geliştırme Etüt Merkezi (İGEME),Türk ihracatcılara yardımcı olmak üzere "ıhracat Bilgi Bankası" oluşturdu. Bilgisayar destekli, Ticari Bilgi Sistemi çahşması içinde oluşturulan Bilgi Bankası'nda, Türkiye ihracatına ilişkin ülke/ürün/ihracatçı bazında her türlü istatistiki veriye ulaşılabılecek. İGEME, bu çahşması ile yurtdışındaki ithalatçıfirmalann, Türkiye'den ıhracatçı firmalara doğru bilgjlerle ve daha hızlı ulaşabilmesini, yurtdışından gelecek taleplerin ihracatçıya iletiîmesini hedefledi. VVoobnapkmarka halı üpetimi • DEMtRCİ(AA)- Manisa'nın Demirci ilçesinde kurulu. Türkiye'nin ilk halı fabrikalanndan özkul Halı Fabrikası, "Woolmark" damgası ile Avrupa ülkelerine halı ihraç edecek. 1924 yıhnda kunılan özkul Hah Fabrikası. "Uluslararası Yün Birliği" tarafından yapılan incelemeler sonucu, "Woolmark-saf-safyünden yapılmış" damgası ile halı üretme hakkı kazandı. Bir aile şirketi olan fabrikayı kuran Behçet ve Lütfü özkul kardeşler, iç pazara yönelik cami halısı ve büro halısı ürettiklerini söylediler. Tanmsal öretimde arüş •ADANA(AA)- Türkiye'de, tanmsal araşürma ve geliştirme çalışmalanna aynlan pay yıldan yıla düşüş göstermesine karşıhk, son 50 yılda tanm alanlan ile verimde önemli artış olduğu belirlendi. Budönemde buğday ekim alanlan 1.4 kat, toplam üretim ise 3.5 kat 3rtü. Yine o dönemde, şeker pancan ekim alanlan 15, üretim ise 35-40 kat arüş gösterdi.Pamuk ve ayçiçeği ekim alanlan ile üretiminde de ayru şekilde arüş olduğu belirlendi. Çitfçiyetarla • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep'te, Tanm İl Müdürlüğü'nce uvgulanan bır projeyle, 838 hektar tarla modem tanma uygun hale getiriliyor. Köy Hizmetleri 3. Bölge Müdürû Emin Yalçınkaya, yaptığı açıklamada. 1992 yıhnda 6 milyar 118 milyon liraya ihaleedilen "Nurdağı-Gedikli Arazi Toplulaşürma ve Tarla İçi Hizmetleri Geliştirme Projesi"için 1992 ve 1993 yıllannda 7.5 milyar lira harcandığını, bu yıl sonuna kadar da 2.5 milyar lira harcanmasının hedeflendiğini söyledi. CAYKUR'un • RİZE(AA)-Çay Işletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), birinci sürgün döneminde alınan yaş çay yaprağı bedehnin, 700 milyar üralık bölümünü üreticilere ödedi. ÇAYKUR Genel Müdürü Tuncer Ergüven'den ahnan bilgiye göre, 14mayısta açılan yaş çay kampanyasında, birinci sürgün döneminde ahnan 192bintonyaşçay yaprağının karşıhğı, 1 trilyon 200 milyar lirayı buluyor. Ödemeler belli birprogram dahilinde sürerken, kalan 500 milyar lirahk borcun ödenmesi, önümüzdeki eylül ayına kadar lamamlanacak. Başbakanlık Başdanışmanı Ali Tigrel, Yunanistan engelini değerlendirdi: AB,gerçekçidavranmıyor NURSUNEREL ANKARA - Avrupa Birhği ile ilişki- lerden sorumlu Başbakanlık Başdanı- şmanı AH Tigrel, 1 Ocak 1996da sonuç- lanması beklenen gümrük birlığine ge- çiş sürecini değerlendirirken "Avnıpa Bİrliği ile evlilik her iki tarafı da tatmin etmeli. Topiuhık, kendi vecibelerini yeri- ne getirmeden bizim gümriik birliğine ginnenıiz büyük cesarettir" uyansında bulundu. Ali Tigrel, Yunanistan'ın bugüne de- ğin topluluktan 25 milyar dolarbk "uy- gun koşuüu fon" kullandığmı arumsata- rak "Şimdi ise bize 700 miKon dolaıiık bir imkan sağlayacak 4. mali protokolün Yunanistan tarafından engellendiğinden dem vurulujor. Topluluk bu engellemeve nasıl razı oluyor" diye sordu. Ah' Tigrel, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken Türkiye'nin ekonomik açı- dan darboğazdan geçtiği bir dönemde gümriik birliğine kaülmasıyla birlikte önemli gehr kayıplanna uğrayacağını vurgulayarak şunlan söyledi: "Fonlar tümüyle kaldırdacak, gümrük vergileri sıfırlanacak. Önemli kayı- plardır bunlar. Biz ekonomik bir darbo- ğazdan geçerken bir de bu ka\ ıpları nasıl göze alabileceğiz? Eğer 4. mali protokol- de Yunanistan engeli aşılmış olsaydı, biz bugüne kadar bu 700 milyon dolarlık fonu kullanmıs olacaktık. hatta bunu di- ğer protokolier takip edecekti ve ekono- mik altyapunızı ha/ır etmiş olacaktır. Şimdi bize deniliyor ki 'Yunanistan veto ediyor. onun için protokolü buzdolabından çıkaramıyo- Ali Tigrel • "Topluluk, kendi vecibelerini yerine getirmeden bizim gümrük birliğine girmemiz büyük cesarettir" diyen Tigrel, "Bize 700 milyon dolarlık kaynak sağlayacak 4. Mali Protokolü tek başına Yunanistan'ın engellemesi ve AT'nin buna seyirci kalması, pek gerçekçi değü"diyekonuştu. Gümrük birliğinden nasıletkileneceğiz Tigrel,"Her şey planlandığı gibi giderse. 1 Ocak 1996'da nasıl bir Türkiye ile uyanacağız? Yaşamımızda neler değişmiş olacak" sorumuza ise şu karşıhğı verdi:"Tabii ki AB mahreçli birçok ithal mallannda nispi bir ucuzlama cereyan edecek. Örneğin ithal otolarda şu anda yüzde 31 -32 düzeyindeki koruma kalkmış olacak. Dolayısıyla gümrük birliği, birçok mahyetin aşağı çekilmesinde olumlu etki yaratacak. Rekabet şartlan çok daha yoğun olacak. Kârmajlan düşecek. Ashnda biz bu önlemleri zaten almak zorundayız. Örneğin sı- nai - fıkri mülkiyct haklan yasasını çıkarmamış olmamız dolayısıyla ABD sermayesinin Türkiye'ye gelmesini büyük ölçüde engelliyoruz. Bu ve benzeri önlemler bızim GATT karşısında da rahatlamamızı sağlayacak." ruz'. Koskoca Avrupa Birliği, Yunanis- tan engelini aşamayacak, buna inanmak biraz zor. Şimdi bize \kdeniz Fonu'ndan yarar- lanabileceğimiz söyleniyor. Ama bu da o kadar kolay değil. Çünkü, bu fondan katkı sağlayacağımz projelerin mutlaka bir de yerîi finansnıan gereği vardır, kamu harcamalaruun bu kadar kısıldığı bir dönemde proje üretmek bu yüzden çok zordur. Bu nedenle AT, kendine dönük \ecibe- leri yerine getirmeden btzim gümriik bir- liğine girmemiz büyük bir cesarettir." Tigrel, işleyen süreç içinde, bir yan- dan topluluğun kendi taahhütlerini ye- rine getirmesi yolundaki çabalann sür- dürülmesi gerektiğini kaydederek "Bir yandan da biz, üzerimize düşenleri yap- mava çalışıyonız" dedi. Tigrel'ın verdığı bilgiye göre AB'nin "kendi vecibelerini yerine getirmiş olması haünde", Türkiye de 1 Ocak 1996'yade- ğin, ithalat rejimıni, topluluğun rejimine paralel hale getirmiş olacak, ithalatta toplu konut fonu ödemelen kalkacak, AB ülkelerinden ithalatta gümrük ver- gileri sıfırlanacak, patent yasası yürür- lüğe girecek, sınai ve fıkri mülkiyet hak- lanna ilişkin taahhütler bir yasa ile yü- rürlüğe konulmuş olacak, ortak güm- rük tarifesi büyük ölçüde gerçekleştiri- lecek, gümrüklerin reorganize olması mümkün kılınacak ve tüketıciyi koru- ma mevzuaü bütün yönleri ile devreye girecek. Yeni düzenlemeler Gümrük birliğine dönük hazırhklar sırasında şu ana değın, yasa, KHK veya yönerge niteliğinde 36 düzenleme yürürlüğe konuldu. 1 Ocak 1996'yade- ğin yürürlüğe girecek bazı düzenleme- ler şöyle: "Patent ve Faydalı Model Yasası, Pa- tent İşbirliği Anlaşmasına Katılun, Pa- ris Antlaşması-Stockholm metnine katı- lun, Markalar ve Sınai Tasarun yasa- ları, Rekabetin Korunması Yasası, Tü- keticinin Konınması Yasası, Gürültü Kontrol Yönetmeliği, Kara Ulaştırması Anlaşmasına katılun, Sinema,Video ve MüzUt Eserleri Yasasında değişikük, Fikir ve Sanat Eserieri Yasasında deği- şikük." Ağaçlandırma ormanı geri getirmiyor• Hızlı ağaçlandırma politikası adına yok olan ormanlann yerine kolay alev alan iğne yapraklı ağaçlar dikiliyor. Her yıl 300 bin hektarlık ağaçlandırma öngürülürken, bu hedefın ancak üçte biri gerçekleştirilebiliyor. lan söyledi: "İğne yapraklı ağaçlann di- kilmesi, Ege ve Akdeniz'de, do- ğal özeilikler nedeniyie doğruy- ken, Marmara ve Karadeniz için yanltştır. Oysa Marmara ve Ka- radeniz'de bozuk meşe orman- larınuı yer aldığı arazileri bir an önce ağaçlandırabOmek için iğne yapraklı ağaçlar dikikü. Tür seçimi yanlıştır. Yan- gınlann bir nedeni de bu. İğne yapraklı ağaçlar yangui gören Yanan ağaçlann yenilenmesine çaltşılırken yanlış ağaçlandırma politikası yüzünden ormanlar riske sokuiuyor. ÖZGÜR ULUSOY Bu yaz kuraklığın da etkisıy- le birbiri ardma çıkan orman yangınlannı değerlendıren >ız- manlar, orman kayıplannın bir nedenini de, Türkiye'nin ağaç- landırma pohtıkasındakı hata- lann oluşturduğunu ılen sürü- yor. Yaklaşık 20 yıldır. orman servetımızle ilgılı hiçbir değer- lendinne yapılmadığmı belirten uzmanlar. hızlı ağaçlandırma pohukası adına, iklimin elver- medığı bölgelerde bile, çok ça- buk yanan iğne yaprakh ağaç- lann dikılmesının yanhş oldu- ğunu beiirtiyor. Uzmanlar, devletin her yıl 300 bın hektarhk ağaçlandırma çahşması öngörülerine karşın, bunun ancak üçte birinin ger- çekleşürilebıldiğine dikkat çe- kiyorlar. Istanbul Ünıversitesı Orman Fakültesi'nden Prof. Dr. Faik Valtınk, onnancıhk teş- kılatının, son kırk yıl içerisınde, özelhkle bozuk- yaprakh or- manlan bir an önce ağaçlandı- rmak üzere, iğne yapraklı ağaç- lar diktiğini vurgulayarak şun- ormanlardu*. Karadeniz'in nor- mal ormanı yapraklı ağaçtır." Öte yandan Orman Bakanh- ğı Ağaçlandırma Genel Mü- dürlüğü'nden konuştuğumuz yetkıliler. 15 eylüle kadar olan dönemin yangın zamanı kabul edildiğini. bu yüzden, daha faz- la alanın yanabıleceğini söyle- diler. Geçen yılki 13 bin hektarlık orman yangmına karşın, bu yıl şimdiye kadar 17 bın hektarhk orman arazısi yandı. Devletin elinde şu anda 20 milyon hektarhk orman arazısı var. Bu arazinın yüzde 40'ını nı- telıkh orman oluştururken. yüzde 6O'ı verimsiz orman tanı- mlaması içinde yer alıyor. Ithalatçılariçin yeni bir sektör doğdu Yangm söndürücü taıık Orman yangmlanyla hızla başa çıkmanın yollan aranırken, bazı firmalar, yurtdışından, yangın söndürücü araçlarge- tirmeye başladı. Koçkaya Şirketler Grubu'na bağh Kale Uluslararası Ticaret ve Nakliyat AŞ., dünyada ilk Vopfirması tarafından üretilmeye başlanan özel araçlı yangın söndürücü Firefighter 55'i Türkiye'ye getiriyor. Her türlü arazi şartlannda saatte 50 km hızla gedebilen Firefighter 55 yüksek kapasiteli su ve köpük tanklanna sahip. AJNKARA PAZARI YAKÜP KEPENEK 'Tefe' Koymak Bu köşede, yaşanmakta olan ekonomik bunalımın "eş- siz" özellikleri sıkça vurgulanıyor. Son haftalarda uygula- maya konulan TEFE +10 faiz ve taban fiyatı uygulamaları da bu eşsizliğe yeni eşsizlikler katıyor. Bankalar mevduat toplamak amacıyla TEFE'nin (Toptan Eşya Fiyatları Endeksi) 10-30 puan üzerinde bir faiz uygu- lamasına gitmiş bulunuyorlar. TEFE, enflasyon oranı ola- rak alındığına göre, bankalar enflasyonun belirli bir miktar üzerinde mevduat faizi ödeyeceklerdir. Önceıikle belirtilmelidir ki TEFE +10 faiz uygulaması, bir ekonomi politikası aracı olarak kullanılagelen faiz oran- larının artık bu işlevini görmeyeceğı anlamına gelir. TEFE oranı kestirilemediğine göre faiz oranı da bilinmezliğe itil- mektedir. Oysa faiz oranı, adı üstünde, para sermayenin fiyatıdır. Para sermayenin fiyatı esas olarak sermayenin arzı ve talebi kadar getirisine de bağlıdır; daha doğrusu sermayenin "getiri göstergesidir". Bilinmezliğe itilen bu göstergedir. Sermayenin gelecekteki değeri ile şimdiki değeri arasındaki ilişki faiz oranıyla ölçülmektedir. Diye- lim bir yıl sonra 1995 Ağustosu sonunda ödeyeceğiniz 100 bin liranın bugünkü değeri, faiz oranına göre "indirgenir". Eğer faiz oranı yüzde 150 alınırsa gelecek yılın 100 bin li- rasının bugünkü fiyatı 40 bin liradır. Faiz oranı belirsiz olur- sa bu hesap yapılamaz, sermayenin şimdiki ve gelecekte- ki değeri arasında bağ kurulamaz. TEFE +10 uygulamasından beklenen; reel faizi yüksel- terek lira türünden birikimleri arttırmak, döviz alımı ve öbür tüketim eğilimlerini törpülemektir. Bunun için de mevduata, yani sermayeye enflasyonun en az on puan üzerinde net bir getiri ya da alım gücü sağlanmış olmak- tadır. Beklenti beklentiyi doğuruyor. Eğer bu amaca ulaşılırsa kimi çevrelerin çok korktuğu para piyasalarında "eylül zel- zelesı"(kımileri yanlış birkullanımla "eylülsendromu"di- yorlar) yaşanmayacak, ekonomınin kararlılığı sürecektir. Gerçekte zelzele korkusu, yaklaşık üç ay önce, üç aylık faiz oranının yüzde 50ye çıkarılmasıyla başvurulan iç borçlan- manın geri ödeme günlerinde dövize saldırı olasılığıdır. TEFE +10 faiz uygulamasıyla saldırı engellenmek ısteni- yor. * * # Ekonomiyi genelde üç kesimli, yani tanm, işgücü ve ser- maye olarak alırsak 5 Nisan Kararlan'nın yansımaları daha açık görülecektir. Sermaye kesimı, özellikle de buyük sermaye, hemen tümsektörlerdekiortaklıkların"donemfcâr/anna"ilişkinso- nuçların da kanıtladığı gibi, kârlarını, geçen yılın aynı döne- mine göre "katlayarak" arttırmıştır. Başta KDV olmak üze- re sağlanan vergi bağışıklıkları ve ücretlerin baskı altında tutulması, sermayenin "bpnalımdan" olağan dönemlere göre bile çok "daha kârlı çıkan " bir konum elde etmesine neden olmuştur. Orta boy bir bankanın gazete ilanıyla, "Bu sayılara bakın, kriz bizi hiç etkilemedi" açıklaması, bunun çok açık kanıtıdır. Hükümet, kimi zaman IMF ile anlaşmalarını da gözardı etme pahasına, kimi önemli ya da yaygın üretilen tanm ürünlerine enflasyon oranının çok üzerinde yüzde 100- 200'lere varan oranlarda destekleme alım fiyatı vermiştir. Çiftçı kesıminin büyuk bir bölümünün yüzünu güldüren bir destekleme uygulamasına gıdılmektedir ki bu, olağan ko- şullarda bile pek görulmeyen bır durumdur. Kuşkusuz, buyuk sermayenin ve çiftçi kesiminin ekono- mik bunalım döneminde bile, sırasıyla kârlarını ve gelirle- rini katlamaları, sevindiricıdir. Yalnız bu arada büyük gelir kaybına uğrayan bir toplumsal kesım vardır; ücretliler ve maaşlılar. Bunlara küçük ölçekli esnaf ve sanatkârlar da katılabılır. Memur maaşlanna yapılan bölük-pörçük ve yıllık yüzde 54.6 zam olsun, asgari ücrete verilen yüzde 67.3 artış ol- sun, ne sermayenin ne de kimi çiftçi kesiminin konumuyla kıyaslanamayacak ölçüde düşüktür. Ücretli ve maaşlılar, alım gücünü yitirmiş, yoksullaşmış olmaktadır. Bu durum- da yaklaşık 1.7 milyon memur, dört milyon sıgortalı işçi ve bunlann en az yarısına ulaşan emeklilerinin alım güçleri- nin geçen yıla göre yarı yarıya ya da asgari ücrette olduğu gibi geçen yılın yüzde 35'ine azaltılması yoluna gıdilmiştir. Ücretli ve maaşlıları yoksullaştırma uygulamasının eko- nomik ve siyasal sonuçlan ayrıca incelenmelıdir. Ancak bu noktada kimi sermaye yanlılarmın çok korktuğu "eylül zelzelesinin" olmayacağına kesin gözüyle bakılabiiir. Emekçileri yoksullaştırma kısa dönemde enflasyonun duşmesini sağfayacaktır. Ancak bu, hastalığın geçmesine yeterli olmayacaktır. Hükümet, TEFE + faiz uygulamasıyla, emekçileri tefe koyduğunu mu sanıyor? EKONOMTOE DUNYA TURU mAJMANYA VE FRANSA BUNA- IIMIAŞTFOR- Avrupa uzun süredir içinde bulunduğu bu- nahmdan çıkmaya baş- ladı. Ahnan, ekonomi bakanı Günter Rex- r o d t ' y a p u ğ l r e s m i a ^- klama ile işşizliğin azal- d bü hızmın yüzde 2.5'lerde tahmin edildiğini açıkladı. Bundesbank ise 1989-93 ara- sındaki bunahm yıllanna dair yaptığı açıkJamada, suçu gerğğmden fazla artan ücretlere yükledi. Ahnanya'dan sonra Avrupa'nın diğer bir lokomotifı olan Fransa'da da ekono- mik göstergeler olumlu tablolar çiziyor. Haziran rakamlanna göre son dört yıldır ilk kez işsizlik oranı düşen Fransa'nın, gayrisafı milli hasılasında ilk çeyrek yılda yüzde 0.7'lik bir büyüme görünüyor. mRUSYA'DA İFLASLAR KATI- DA- Ekonomık ışletmeler arasındaki borcun 90 trilyon rubleye ulaştığı Rus- ya'da büyük sanayı iflaslanbekleniyor. Kremhn'in borçta olan şirketleri kurtar- maya çahşması durumunda IMF'ye gü- dümlü stabilizasyon programı tehlikeye girecek. Şirketlerin batmasına izin ve- ridldiği takdirde ise işşizliğin büyük bo- yutlara varması ve sosyal patlama bek- lentileri var. Boris Yeltsin'in sanayiyi kurtarmak için en son olarak yatınm ve savunma sektörü için 4.2 trilyon ruble aktaracağını söylemesi, IMF ile ilişkile- rini zora sokuyor. mMEKSİKADA SEÇİM EKO- İVOJrİS#-Meksika'da gerçekleşürilen seçimlerde, koltuğunu kaybetmek istemeyen iktidardaki PRI partisi, özelhkle kırsal kesim- deki oylan alabilmek için, bol keseden dağıttı. Oy verenlerin üzenndekı baskıyı arttırmak için, kırsal kesimı 500 kişilik oy bölgelerine bölen PRI, Procambo adında başlattığı destek programı ile çiftçilere hektar başına 100 dolara kadar varan rakamlar ve traktör, gübre. yakıt ahmlan için sübvansiyon ve- riliyor. Son on yıldır liberalleşme poliü'ka- lan sonucu üreümleri yüzde 18.5 düşen çiftçilerin oyoınun kime gideceği merak ediliyor. UABD FAİZ rÛKSELITt-ABDdt en son üretim ve işsizlik sonuçlan iyi çıkı- nca,Merkez Bankası Federal Reserve , bankalara uyguladığı kısa vadeli faizleri yanm puan arürarak, yüzde 4'e cıkardı. Girdiği ekonomik bunahmdan yavaş ya- vaş çıkma sinyalleri veren ABD'nin Hazi- ne Sekreteri Lloyd Bentsen, Federal Re- serve 'ün faiz yükseltme karannı,"Yükse- len fiyat eğıhmlerine karşı dikkatli olmak zorundayız" sözlenyle destekledi. MMMtEZtLIA'DAN 17E4R/-Brezıl- ya dışişleri bakanı Celso Amorim, Arahk ayındaki Amerikah liderler zirvesi önce- sinde, ekonomik entegrasyon sonucu za- rar görecek bölgelere kaynak aktanlması gerektiğini açıkladı. Yeni bir serbest tica- ret bolgesi olarak behren Amerika kıtası- nda, Brezilya özelükle ABD'nin,, meyve sulan, ayakkabıahk gibi sektörlerindeki yüksek korunma oranlanndan şikayetci. mStRİLANKA SOLA MI KAYl- rOJK?-Sinlanka'da yeni seçimlerle bir- likte 17 yıl süren tutucu Bırleşmiş Ulusal Parti"- nin iktidanna son veren, Halk Cophesi koalis- yonunun başkanı bayan Chandrika Kumaratun- ga'nın seçilmeden önce- ki radikal söylemini yumuşatıp, yumu- şatmıyacağı merak edihyor. 1960'larda Paris'te Fransız usulu Marksist eğilimler içinde okuyan Kumarantunga, baş geçer gecmez piyasa yanhsı reformlara girişece- ğini beürtse de, bunlann "insancıl bir yüze" sahip olmalı dedi. • GÜMRÜK KONVSUNDA BA AN- LAŞITORIAR-Banş sürecine imza atan İsrail ve Filisün şimdide gümrük yet- kileri konusunda anlaşmak üzereler. îsra- il gümrük yetkihleri yaptıklan açıklama- da FKÖ örgütü yetkihleriyle gümrük ver- gileri ve katma değer vergileri ile ilgih ko- nularda anlaşmalann sağlandığını belirtti- ler. Yeni ekonomik anlaşma ile İsrail, Filis- tin'den ithal edilen mallann gümrüğünü toplayacak ve sonradan Fihstin hazinesine aktaracak. Filistin'in Baü Şeria'da, orda buiunan 12bin Israiriidedahil olmak üzere vergilendirme yetkisi istemesine ise İsrail hiç sıçak bakmıyor. mORDVTA RAĞMEN ÖZELLE- ŞTtRME-Pdktetdn Telekomunikasyon Şirkeü'nin yüzde birhk kısmı hükümetin satışa sunacağı 33 milyon dolarhk hisseler- le özelleşünhyor. Silahlı Kuvvetlerin, ulu- sal güvenliğı tehdit eder gerekçesiyle ıki sene boyunca engelledi. Pakistan hükü- meti. özelleştirmeden sağlanan geürin bır kısmının orduya ait yeni bir telefon servisi- nin kurulmsaı yönünde kullanacağını be- lirterek orduyu kendi safhına çekmiş gözü- küyor. mHİNDİSTAN'JN ETEKLERİ MVMVŞTU-Hindisian, Japonya'ya pa- zarlannı açması için yüklenen ABD'nin, kendi pamuk eteklerini "çok çabuk alev alıyor" gerekçesi ile yasaklamasını çıfte standartlıkla suçladı. Hindistan'h ihra- catçılar. 25Obm eteğin ABD'li yetkıliler ta- rafından piyasadan çekilmesinden sonra, kendileriyle aynı üp tekstili ihraç eden Çin. Hong Kong ve Kore'nin neden aynı uygu- lamaya tabi olmadığını soruyorlar. UNtJERYA'DA KRİZ BİYÎIYOR -Nijerya'da petrol işçileri- nin greve gitmesiyle başla- yan kriz, iktidan, seçilmiş Moshood Asiola'ya dev- retmeyen General Sani Abacha'nın iki petrol sen- dikasını kontrolu altına aldığını açıklaması ve liberal bir gazeteyi kapaunası ile iyice çıkmaza girdi. Kriz so- nucu petrol üretimi yüzde 20 düşen Nijer- ya'da devlet kuzeydeki Hausas ve Fulanis kabilelerinin elinde. Buna karşıhk ise, ülke- nin ekonomik zengınliğini, şu anda hapise atılmış olan seçilmiş lider Abiola'nın kabi- lesi ola'n, güney-batı bölgesindeki Yoruba kabilesi elinde tutuyor. Kontrol altına alı- nacak olan sendikalar.hükümeti, yeraltına girmekle tehdıd ediyorlar. \ DUNYA EKONOMISINE BAKIS/ LOIVDRA ERGÎN YILDIZOĞLU Yazanmız Ergin Yıldızoğlu yıllık iznini kullandığı için yazılarına bir süre ara verecektir. HÜKÜMETİ SON KEZ TC. ANAYASASI VE YASALARINI TANIMAYA DAVET EDİYORUZ. Hükümet, "Kaynak yok, istikrar paketi delinir" gerekçeleriyle, kamu işçilerinin toplu iş sözleşmelerinde hüküm altına ahnan enflasyon oranındaki, ücret zamlannı uygulamamaktadır. - Hükümetin, ücret zamlannı geciktirerek uygulama, eksik uygulama veya uygulamama gibi bir yetkisi yoktur. Hükümetin bu tavn yasadışıdır veçalışma hayatını düzenleyen yasalann, anayasanm ve dolayısıyla hukuk devleti ilkelerinin çiğnenmesi demektir. - Anayasayı, yasalan ve hukuk ilkelerini tanımayan hükümet meşruiyetini sorgulanır hale getiriyor demektir. - Hükümet bu yasa ve hukuk dışı tavnyla, işçileri üretimi durdurmaya, alanlara, sokaklara çıkmaya tahrik etmektedir. Aynca %400 faizlerle, rantiyelere Hazine bonosu yoluyla "halkın parasını rantolarak dağıtan hükümetin" kaynak yok, istikrar paketi delinir gerekçesiyle işçilerden özveri istemeye de hiçbir şekilde hakkı yoktur. Kamuoyu önünde, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak son kez hükümeti, TC Anayasası'na, yasalanna, imza koyduğu uluslararası sözleşmelere ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine saygılı olmaya ve tanımaya davet ediyoruz. TÜRKİYE MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle