Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS1994 PAZARTESİ
HABERLEREN DEVAMI
PENCERE• Baştarafi 2. Sayfada
bnda ABD, Irak'a darbeyi vurdu.
•
Türkiye, Batı ile şeriatçılar arasında gittikçe daralan
bir makasın ortasındadır.
12 Eylül'den önce ülkemizde soldan çok korkuluyor-
du; solua üstünden Silahlı Kuvvetler marifetiyle ağır bir
buldozer geçirildi; meydan devletin Türk - Islam sente-
ziyle şeriatçılara açıldı.
Bugün Türkiye dinsel ve etnik çaöşmaların kanlı mey-
danına dönüştürülmüştür.
Ne var ki bu kavganın temelinde de sömürü kavramı
yatıyor. Güneydoğu, ülkenin en yoksul bölgesidir; işsiz
gençler PKK'ye omuz vermek için dağa çıkıyorlar; kent-
lerin kondu kesimleri yüzde 70'e yaklaşıyor; büyük şe-
hirlerdeki şeriatçılar "adildüzen" (hakçadüzen) sloga-
nıyla yoksul kitleleri peşinden sürüklüyor.
Demokrasiyi yasaklayıp, sömürüyü pompalamak si-
yaseti, genç kuşakları Kürtçülük ve şeriatçılık eksenleri-
ne doğru dağıtıyor.
Çağdışına düştüğümüzün de resmidir bu...
CUMHURIYETTEN
OKURLARA
Nadir Bey'in ilkekHf
• Baştarafi 3. Sayfada
Koalisyon hükümetinin özelleştirmeyle ilgili macera-
sının Anayasa Mahkemesi'nce bir kez daha durdurula-
cağına ilişkin haber de ilk kez Cumhuriyet'te yer aldı.
PTT'nin "T"sinin satışına ilişkin yasanın anayasaya
aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini belirten Anayasa
Mahkemesi raportörünün görüşünü, arkadaşımız GMSk-
•el Poiat haber haline getirdi.
Anayasa Mahkemesi de bu görüşe katılarak yürütme-
nin durdurulması yolunda karar verdi.
Arkadaşımız Esra Yener de yeni yasaların anayasaya
aykırılığa düşülmeden duzenlenmesi arayışı ile ilgili ge-
lişmeleri haberleştirdi.
özelleştirmede böyle bir yönteme ulaşılmasından se-
vineceklerin başında sanırız Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı Sayın Yekta Güngör özden geliyor. Çünkü her iptal
kararından sonra karar toplantısında bulunup bulunma-
dıgına bile bakılmaksızın sanki kararı tek başına almış
gibi hedef tahtasına konulan Sayın özden'in bu suçla-
malardan kurtulma şansı ancak böyle bir yöntemle do-
ğacak.
•
Sıvas davasına ilişkin gelişmeler de arkadaşımız Ha-
lil Nebiler tarafından haber haline getirildi. İlk kez Cum-
huriyet'te yayımlanan haberlerde, müdahil avukatlann
yalan söylediğini ileri sürdükleri tanıklarla ilgili suç du-
yuruları da yer aldı.
•
Nasrullah Ayan'ın sahibi olduğu Türkinvest konusun-
da da alacaklıların beklentilerine arkadaşımız Nursun
Erel'in haberleri yeni boyutlar getirdi. Ufuk Tekln de ay-
nı konunun Adana ile ilgili bölümlerini duyurdu.
Çiller ailesine ilişkin haberlere üçüncü bir boyutdaha
eklendi. Oğul Mert Çiller'in büyük bir gösteri ile yedek-
subay okuluna teslim edilmesinin perde arkasını arka-
daşımız Kemal Yurterl yazdı. Mert Çiller için yedeksu-
baylık kararı alındığında, Amerika'da okuduğu üniversi-
tenin denkliğine ilişkin YÖK yazısı başvuru belgelerine
eklenmemişti.
Belge, Mert'in tesliminden sonra eklendi. Demek ki o
günlerin siyasal zamanlamasında böyle bir gösterinin
yapılması öngörülmüştü.
•
Zonguldak ve Karabük'teki madencilerin gelecekle-
rinden duydukları huzursuzluk yerini gitgide gerginliğe
bırakıyor. Zonguldak'taki kömür işçilerinin toplantısını
arkadaşlarımız Şükran Soner ve Hatice Tuncer izledi-
ler.
•
Tiyatro mevsiminin açılış hazırlıkları "Şimdi ne ola-
cak" sorusunuda gündeme getirdi. Refah Partisi'ninyö-
netimine giren Şehir Tiyatroları'na ilişkin geniş soruş-
turma bu sorunun yanıtını arama amacını taşıyordu.
Tiyatroya ilk müdahale ise Bakırköy'ün ANAP'lı Bele-
diye Başkanı All Talip özdemlr tarafından gerçekleşti-
rilmişti.
Kültür servisinden arkadaşlarımız Handan Şenkö-
ken, Asu Maro ve MehmetAtak'ın haberleri ile konunun
üstüne giden ilke gazete yine Cumhuriyet oldu.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta
geçirmeniz dilegi ve saygılarımızla.
Belediye yetkileri arttırılsın
• Baştarafi 1. Sayfada
söyledi. Dünyanın bütün bü-
yük şehirlerinde en önemli so-
runun göç olduğunu belirten
Erdoğan, yerel yönetimlerin
yetkilerinin artınlması gerekti-
ğini vurguladı.
ABD'deki toplanüyı tstan-
bul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Tayyip Erdoğan şöyle
özetledi:
"Sosyal olarak adil, ekono-
mik olarak üretid, ekonomik
olarak muhafaza edici, politik
olarak kablnncı ve kültürei ola-
rak değerfcrimizi konıyucu ve
yaşatan bir şehircilik anlayışımn
hayata geçüilmesiııin karara
bağlandığı bir toplantıyı New
York'ta yaşamış olduk."
RP'li bir başkan olarak dışa-
nda kendisine nasıl bakıldığına
ilişkin bir soru üzerine Tayyip
Erdoğan. "Buradaki emKşe
dünya ülkelerinde yok.
Onlar bu npkta da çok daha
özgürlûkçü. Özgürlüklerin sııu-
riandmlması öyle zannediyonım
ki sadece bizün ülkemize mah-
sus"dedi.
Seni unutmayacağız
ŞIMEL
AYDIN
(1975- )
înce bir sızı saplanır
yüreklere
Çığlık çığlığa kalır düşler
Devrimciler ölür...
Yaşasın Devrim!
Ailesi ve arkadaşlan adına
MEHMET ALİ AYDIN
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
tisi, yerel seçimler beklentisi, tem-
muz beklentisi derken şimdi de ey-
lül beklentisi var.
Iktidar ortağı SHP'nin kaderi,
Meclis açılınca belli olacak. Kara-
yalçtn, küçük kurultaydan "örgüt
desteğini alarak"çıkmış görünüyor.
Yaz boyunca SHP'nin oy grafiğinde
düşüş gözlendi ama, Karayalçın'ın
parti içi etkinliği arttı. Bunda Kara-
yalçın'ın örgüte hakim olmaktaki
başarısı kadar, parti içi muhalefetin
dağılmışlığı da etken.
SHP'de parti içi muhalefet, çokçe-
şitli gruplara ayrılabilir ama, dört
ana parça dikkat çekiyor.
- ıstifa edelim, DSP'ye geçelim.
Sol, Ecevifin önderliğiyle toplanır
diyenler. Genel Başkan Yardımcısı
Cevdet Selvi ve Istanbul Milletvekili
Nami Çağan bu düşünceye sıcak.
- Ecevit'e gitmeyelim. Bir kadro
hareketi yaratıp, CHP ile birleşelim
diyenler. Bugörüşte olanlar, Baykal
ve Karayalçın'ın dışında bir hareket
peşindeler. Erdal mönû'ye yakın ki-
şilerin birçoğu bu düşüncede.
- SHP içinde kalalım ve muhalefeti
güçlendirelim diyenler.
- Şimdilik beklemede kalalım. Ge-
lişmeleri izleyelim. Bu gidişle zaten
mevcut yönetim kendisini bitirecek,
bizim fazla bir çaba harcamamıza
gerek yok diyenler. Aydın Güven
Gürkan'fn, küçük kurultayın ardt-
ndan bu görüşü benimsediği dikkat
çekiyor.
Bakanlıktan ayrılanları ise şimdi-
lik bu grupların içine katmak olası
görünmüyor. Zaten eski bakanların
Solun Dibi...
koltuk sonrasında parti içi muhale-
fet bayrağını taşımaları en azından
"samimi" olmaz. O zaman önce şu
sorunun yanıtını vermeleri gerekir:
- Karayalçın'la yürümeyeceğini
bakanlıktan ayrıldıktan sonra mı
gördünüz? *
SHP'nin, çogunluğu bakanlardan
kurulu iktidar kanadı ise yeni görev-
lerine alışıyor. Yeni bakanlar kendi-
lerine tanınan krediyi kullanıyorlar,
ama henüz karşılığını vermiş değil-
ler.
Kamuoyunda geniş yankılar
uyardıran Mümtaz Soysal, bakan
olarak ilk dış sınavını Suriye'de veri-
yor. Soysal, uluslararası pazarlıkla-
ra, diplomatik yarışlara çok alışık.
En azından "Kıbrıs doktorası" var.
Ama "bakan olarak" neler yapabi-
leceğinin ipuçları Şam zirvesi sonu-
cunda ortaya çıkabifir.
Karayalçın'ın, parti içi muhalefe-
tin yanı sıra sosyal demokrat kamu-
oyunu ikna edebilmesi için eylülde
Meclis'in açılmasıyla birlikte en azı-
ndan şu konularda somut adımlann
atıtmasını sağlaması gerekiyor:
- Demokratikleşme paketi 18
mayısta açıldı ama, hiçbir maddesi
yaşama geçirilemedi. Karayalçın
bu konuda, "Top Meclis'te, tek
başımıza yapamayız ki" savun-
masını getiriyor. Ama Meclis açılı-
nca DYP'yi ikna edip bu paketin
adım adım gündeme gelmesinisağ-
lamak durumunda.
- Partilerin ve gelmiş- geçmiş li-
derlerinin malvarlığıyla ilgili komis-
yon, çalışmasına, Çiller'in mal-
varlığı ile başlayacaktı. Ancak ko-
misyon daha başkanını seçerken ki-
litlendi. SHP, bu konunun havada
kalmasına alet olmamalı.
- Memur maaşlarıyla ilgili her gün
değişen politikalar açıklamak yeri-
ne ne olacağı baştan söylenmeli ve
bu konuda birpolitika belirlenmeli.
- Özelleştirmede Soysal"ın da giri-
şimleriyle ortak bir noktaya gelini-
yor. Ancak konunun sosyal yanı en
ince ayrıntılarına kadar düşünülme-
li ve kamuoyu bilgilendirilmeli.
SHP'nin ayakta ve iktidarda kal-
ma şansı bu konulardaki başarısına
bağlı görünüyor.
CHP ise SHP'ye baka baka bu
partiye benzedi. Aylardır, Baykal'la
sürtüşen ve farklr politikalar izleyen
Genel Sekreter Ertuğrul Gûnay ın,
yerini Denizli Milletvekili Adnan
Keskin'e bırakmasıyla bu partide
de yeni bir süreç başlamış oldu.
Keskin'in soyadını aratmayacak bir
politik inatçılığı var. Siyasette kökle-
ri, Denizli'nin en ücra köylerine ka-
dar dayanıyor. 80'li yıllann ilk yarısı-
nda SODEP'i, sonra SHP'yi örgütle-
mek için Anadol otomobiliyle dolaş-
madık yerleşim yeri bırakmamıştı.
Avukatlık bürosunun gelirini partili-
lerin sünnetine saat, düğününe bat-
taniye için harcamrştı. özetle siyasi
geçmişinde "ctefo"yok.
Ama CHP gibi, beklenen sıçra-
mayı yapamamış bir partinin genel
sekreterliği kolay bir görev değil.
Başarılar partinin, başarısızlıklar
kendisinin olacak.
Sevgili Banş Selçuk
Uzak coğrafyalarda en büyük kor-
kum ülkeden kötü bir haber al-
maktr. Her seferinde elim titreyerek
telefonu açarım, "Herşeyyolunda"
sözünü duyunca rahatlarım. Bu kez
tersi oldu.
Asya'nın öbür ucunda, bir gece
yarısı telefondaki ses dört isim sıra-
ladı ve "Kaybettik" dedi. O an mu-
son yağmurlarından başka aayı
paylaşabileceğim kimse yoktu.
Yağmurla birlikte anılar da dökül-
dü... Gündüz haber yarışına girdiği-
miz, gece otelde yer bulamayınca
aynı odayı paylaştığımız 80'li yıllar...
Mesleği onuruyla yapmanın verdiği
hazzı bölüştüğümüz akşam sohbet-
leri... "Doğru nerdedir", "Sevgiler
niye çabuk tükeniyor" sorularına
karşılık aradığımız özel hayat tartı-
şmaları... "O mahur beste..." koro-
ları...
Dönüşe dek, Banş'ın sık sık
yaptığı "eşek şakalanndan" birisi
olmasını diledim. Ama arşiv her
şeyi tazeledi.
Yeryüzünde Barış'ın yaşam se-
vincini alt edebilecek bir güç, bir
olay tanımıyorum. Bunu bir tek Az-
rail yapabilirdi. O da işin zorluğunu
anlamış olmalı ki, erken ve apansız
davrandı.
Ama Barış'a hüzün yakışmaz.
Acıyı eritip sindirmeli. Daha çok gül-
meli, daha çok yaşamalı...
Çiller çifti için suç duyurusu
• Baştarafi 1. Sayfada
ni ve bu yat için ödenen verginin miktannı öğ-
renmek istediğini belirtti. Seven, Başbakan Çil-
ler'e, "Bu yatın 385 bin dolar oiduğu iddia edfl-
mekte.3u rakam doğru mudur" sorusunu yönelt-
ti. Seven'in önergesınde yer alan sorulann bir
bölümü şöyle:
"önceleri 150 milyon, sonra lûtfedip 2 milyara
çıkartığınız ve gerçek değeri 385 bin dolar olduğu
iddia edilen President-57 için eşiniz özer L'çuran
Çiller, marina yasalanna göre gerçek değeri ûze-
rinden ödenmesi gereken yüzde 30 bedeli ödemiş
midir? Bir söv leşide, Zeki Küçükberber'i bir defa,
eşinizin de birkaç defa gördüğûnü ifade etmiştiniz.
O söyleşiden bugûne Zeki Küçükberber'i siz ve
eşiniz kaç defa gördünüz. Yatınûda misafir ettiniz
mi?"
Bilecik Milletvekili Mehmet Seven, Başbakan
Çiller'in oğlu Mert Çiller için, Turban Marina
Müdürlüğü'nce bir motosiklet alındığmı da id-
dia etti. Başbakan Çiller'e yönelik diğer bir soru
önergesiyle konuyu gündeme getiren Seven,
Başbakana "Turban Kuşadası'nda Util yapan
oğlunuzun isteği üzerine, marina müdürlügn ta-
rafından bir motosiklet alındığı iddia edihnekte-
dir. Bu motosikktin raarkası nedir? Kaç paraya
alınmtştır? Farura tarihi nedir" diye sordu.
Marinada olaylar
Mehmet Seven. Cumhuriyet'in sorulannı yanı-
tlarken. Kuşadası Marinası'nda "inanıunaz do-
laplar döndüğünü" saptadığını belirterek, şunlan
sö>ledi:
"Burada Ozer Çiller ve yakın dostu Jaguarcı
Zeki Küçükberber, adeta küçük bir imparatorluk
kurmuşlar. Kaydı kuydu tutuhnayan yerli yabancı
yatlar üzerinden çok sayıda usulsüz ışlemkr
yapılıyor. L'yuşturucu ticaretinin bile buradan
yönlendirildiği, büyük paralar döndüğü söyleni-
yor. Hatta 12 yıldır burada demiıii olan. kimsenin
arayıp sormadığı yatlar bile var. Bu ruhaflıklann
ortaya çıkarılmasını soru önergelerunle (çişleri
Bakanlığı'ndan istedim, ama söz konusu kişıler,
Başbakan'ın eşi olduğu zaman, devlet yöneticileri
gercekleri ortaya çıkarmakta hevesü davranmı-
yorlar."
6
Kilyos yangınında sabotaj var'
• Baştarafi 1. Sayfada
söndürülemediği savunuldu.
tstanbul Haber Servisimizin
haberine göre Sanyer'e bağlı Kil-
yos'un Demirciköyü Mevkii'-
ndeki ormanlık alanda, dün saat
13.15 sıralannda, üç ayn nokta-
da birden yangın başladı. Çevre
ilçelerden desteklenen itfaiye
ekipleri, Orman tdaresi'ne bağb
ekiplerin de yardımlanyla yangın
bölgesine hareket etti. Ancak, fi-
dankk alanlarda başlayan yan-
gınlar, iş makinesi gibi araçlann
yetersiz olması nedeniyle saatler-
ce kontrol altına alınamadı.
Orman Bakanı HasanEkind-
nin yönetiminde sürdürülen ça-
lışmalar sonucu yangın, saat
18.00'de kontrol alüna ahndı.
Orman Bölge Müdür Yardıması
Hüseyin Hacıoğlu ile Sanyer Be-
lediye Başkanı Yusuf Tüiün,
^yanguıın kasıtb olarak çıkanku-
ğını" söylediler. Yollann tıkanık-
lığı yüzünden yangın yerine geç
ulaştıklanru belirten Haaoğlu.
"Yangın dikkatszlik ya da ihmal
sonucu çıkmanuş. tld a>n nokta-
da aynı anda başlıyor, üstetik tam
güneşin kızgın oiduğu saatte. Av
fişeğiyle çıkanldığııu samyoruz;
kovanmı bulduk. Yaklaşık 20 hek-
tar alan yandı" dedi.
Bölge Jandarma Komu-
tanlığı'na bağlı birlikler ise bu-
lunan kovanlann ve av fişeği-
nin sabotaj aleti olarak kul-
lanıbp kullanılmadığının henüz
belli olmadığıru, araşürma ya-
pacakîannı bildirdiler. Yangın
bölgesine gelen Sanyer Beledi-
ye Başkanı Yusuf Tülün, ilk
noktada başlayan yangnu sön-
dürmeye çaîıştıklan sırada, iki
ayn yerde daha yangın çıktığını
belirterek, hemen diğer ilçe be-
lediyelerinden yardım istedikle-
rini belirtti. Tespitlerine göre
yangında, "sıçrama" diye bir
şeyin söz konusu olmadığını
ifade eden Tülün, yangının
"kasıtlı" olarak çıkanldığıru
söyledi.
Istanbul Valisi Hayri Ko-
zakçmğlu ile birlikte yangın
bölgesine gelen Orman Bakanı
Hasan Ekinci, sabotaj ihtima-
liyle ilgili olarak şunlan söyledi:
"Üç noktada aynı anda baş-
lamış. Bu durum karştsında ner
şeyi dnşfinmek lazım. Ancak
şunu söylüyorum ki yangm çıka-
ran ya da çıkarmak isteyen kişj-
lerin yapbklan bana göre >atan
hainüği ile eş değerdir. Bu bölge-
de kendüigınden yangın çıkmaz.
Çıkantdığı ortada, ancak bu,
yaptlacak soruşturma sonucun-
da kesinlik kazanacak."
Yanan ormanlık alanlann
derhal ağaçlandınlacağını be-
lirten Ekinci, diğer illerden tah-
sis edilen 4 yangın söndürme
uçağından ikısinin Kilyos'taki
yangında çalışmalara
İcatıldığını bildirdi.
Aynı saatlerde, bu kez de Ru-
melifeneri'ndeki Marmara Ko-
rusu'nda yangın çıküğı haberi
geldi. Kilyos'a giden bazı itfai-
ye gruplan, Rumelifeneri'ne
sevk edildi. Gökyüzünü yoğun
biçimde dumana boğan Rume-
lifeneri'ndeki orman yangını,
tstanbullularda heyecan ya-
rattı. İtfaiye ekipleri ise yangın
söndürme çahşmalanndan çok,
iş makinesi sağlamakla uğraşü-
lar. Paletli büyük iş makineleri-
nin temininde zorluk çeken itfa-
iye, lastikli küçük iş makinele-
riyle yangına yetersiz ölçüde
müdahale etmek zorunda
kaldı.
öte yandan Sultanbeyli,
Kayışdağı ve Başaran mahalle-
sinin de aralannda bulunduğu
üç dört noktada birden orman
yangını başladı. ltfaye ekipleri.
Erbakan: Erken seçim
olsa yüzde 40 oy ahrız
İstanbul Haber Servisi- Re-
fah Partısi genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan, ilk yapılacak
olası bir erken seçimde partisi-
nin yüzde 40 orarunda oy ala-
rak, Meclis'te, 300'ün üzerinde
milletvekili çıkaracağını öne
sürdü. Erbakan, "Bu da, Ana-
yasa'yı değiştirerek, yeni bir
Türkiye kurmaya yeter" dedi.
Istanbul'da bulunan RP li-
deri Necmettin Erbakan dün,
partisinin Sanyer İlçe örgütü'-
nün 4. Olağan Kongresi'ne
katıldı. Burada bir konuşma
yapan Erbakan, RP'nin 27
mart yerel seçimlerinde kazan-
dığı başannın sağlanmasında
çaba gösteren tüm RP'li ha-
nımlan kutladığını belirterek,
"Genel seçimler için çalışmala-
runıza şimdiden başladık bile.
Çünkü Refah artık iktidara ge-
liyor"dedi.
RP'nin Türkiye genelinde,
oylannı attırarak en büyük
parti niteliği kazandığını savu-
nan Erbakan daha sonra şun-
lan söyledi:
"Bu Baü taklitçisi DYP,
SHP ve ANAP'm oylannın
toplamı bile, RP kadar yapmı-
yor. Hepsi eridi, bitti, paspas
oldular."
İSKİ ve Orman Idaresi'yle sü-.
rekli bağlanü kurarak, birden
fazla noktada büyüyen orman
yangınlannı kontrol altına al-
maya çalıştı.
Bursa'da orman yangmı
Bursa muhabirimiz Levent
GençeDi'nin haberine göre Bur-
sa'nın Çalı nahiyesine bağlı
Yaylacık Köyü yakınlanndaki
bozuk çamhk alanda dün öğle
' saatlerinde yangın çıktı.
Yangın 500 hektarük bir alanı
tehdit ederken Orman Bölge
Müdürlüğu ekiplerinin yanı
sıra askeri birlikler ve köylüle-
rin yardımıyla sündürme çalı-
şmalan sürdürülüyor. Rüz-
gann etkisiyle genişleyen
yangının, tnegazi Köyü'nü teh-
dit ettnesi üzerine köy bo-
şaltıldı. Yangına müdahale
eden iki itfaiye aracı, yanan böl-
geyi terk edememesi üzerine
yandı. Yangında, 200 hektar
alanın zarar gördüğü bildirildi.
Ankara'nın Çambdere ilçe-
sinde dün saat 14.00 sıralannda
çıkan orman yangınında yak-
laşık 15 hektarhk alandaki çam
ve meşe ağaçlannın zarar gör-
düğü bildirildi.
Gelibolu'nun sonmüusu
Orman mühendislerinden
oluşturulan kurulun Gelibolu'-
dakı yangınla ilgili açıklaması-
nda, ormanlann korunması
için alınan önlemlerin yetersiz
olduğu belirtilerek, "Yangmm
çıkmasından yarrnı saat sonra
etkin bir müdahale yapdabihniş'
olsaydı, yangm bu kadar büyü-
mezdi" dendi.
TMOB Orman Mühendisleri
Odası'nca oluşturulan kurulun
dün yapılan açıklamasmda, ta-
sarruf gerekçesiyle Gelibolu'da,
yangınla mücadelede için
çalıştınlan işçi sayısının 75'ten
25'e indirildiği, gerekli uçak-
lann alınmadığı, Ikinci Dünya
Savaşı'ndan kalma 1 dozer, 2
greyderve 1 arazözle söndünne
çalışmalannın sürdürüldüğü
bildirildi.
Açıklamada, orman yangı-
nlannın yüzde 98'inin kasıtlı
olarak insan unsuru nedeniyle
çıküğı belirtilerek, orman
yangınlanyla mücadelede
tanm örgütüne de büyük gö-
revler düştüğüne değinüdi. Ge-
libolu yangınının siyasi şov
malzemesi olarak kullanı-
lmasının da eleştirildiği açıkla-
mada, kalıa çözüm üretilmezse
sonbaharda daha büyük tehli-
kelerlc karşılaşılacağı kaydedil-
di.
'Şirketlerîni kayyuma
bıraksın9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Ad-
nan Keskin, Türkiye'de, Italya'da olduğu gibi "dürüst yönetim,
temiz efler" operasyonuna gerek duyulduğunu söyledi. Siyasi
çürümüşlük ve yozlaşmanın önlenmesinden sonra parlamen-
tonun yasal düzenlemeleri yapması gerektiğini belirten Keskin,
Başbakan Tansu Çiller'in, malvarlığı ile ilgili önergeyi "sulandı-
rarak" bu konuda en büyük engeli oluşturduğunu söyledi.
Keskin, Başbakan ve bakanlann şirketlerini kayyumlar
aracıüğıyla yönetmeleri için gerekli yasal düzenlemelerin yapı-
labileceğini bildirdi.
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, dün düzenlediği basın
toplantısında, parti komisyonlannca hazırlanan "Yeni Hedef-
ier, Yeni Türkiye. Dürüst Yönetim, Temiz Tophım" adlı raporu
açıkladı. Keskin. Türkiye'nin, siyasal çürümüşlük ve yozlaşma
dönemi içine girdiğini, bu kapsamda bütün politikacılara da
güvenin saraldığını belirterek Italya'da olduğu gibi "temiz el-
ler" operasyonu başlaulması gerektiğini söyledi. DYP-SHP
koalisyonunun, kendisinden önceki yolsuzluklan temizleyeme-
diği gjbi hesahnru veremediği yeni yolsuzluklar ortaya
çıkardığını kaydeden Keskin, Başbakan Çiller'in malvarlığı
konusunun açıklığa kavuşturulmamasıru da eleştirdi.
Adnan Keskin, Çiller'in malvarlığı ile ilgili araşürma öner-
gesinin "amacından saptmlarak" Türkive'nin önemli bir fırsaü
kaçırdığını ifade ederek "Bu önergenin safsafıldığı, sulandınldığı
yetmezmış gibi kurulan komisyon da halen başkanını bile seçe-
memiştir. Uyduruk malvarlığı beyanlanyla bu konu ka-
patılnuştır. Saym Başbakan ne kadar gezerse gezsin siyasetçilere
olan güvensizfiği ortadan kaklıramaz. Temiz tophım operasyonu-
nun önündeki en büyük engd Başbakan ve yönetidlerdir. Başba-
kan vc üst yöneticilerin şirkerJerinin kayyumlar tarafından yöne-
tibnesi için gerekli yasal düzenlemeler yapümalıdır" dedi.
TBMM'nin, demokrasınin gereksınmelenne yanıt vereme-
diğini kaydeden Keskin, milletvekilliği dokunulmazhğının da
yeniden düzenlenerek yolsuzluk, usulsüzlük suçlannda millet-
vekilinin korunmasının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
CHP'nin raporunda, "temiz efler" operasyonu için yapılması
gerekli düzenlemeler, saür başlanyla şöyle sıralandı:
- Her boyutta yolsuzluk olaylan, adam kayırma, nüfuz suiis-
timalı ve rüşvet olaylan, kamusal kaynaklann yağmalanması,
ülkenin temel sorunu haline geldi. Türkiye, içinde bulunduğu
yönetimlerde yozlaşma ve ahlaki çöküntü sürecini aşmalıdır.
- DYP-SHP koaüsyon hükümetleri dönemlerıide yaşanan
rüşvet ve yolsuzluk olaylan, artık ülkemizde de îtalya'daki gibi
bir 'temiz eller' operasyonunu zorunlu hale getirmiştir.
- Sorunun çözümüne parlamento reformu ile başlanmahdır.
tşlevini ve işlerliğini büyük ölçüde yitirmiş bulunan TBMM Iç
Tüzüğü yenilenmeli, Meclis çahşmalan çağdaş. kaülıma. etkin
ve verimli bir yapıya kavuştunılmalıdır. TBMM'nin deneüm
mekanizmalan güçlendirilmelidir.
- Milletvekili olmak bir imüyaz değildir. Milletvekili doku-
nulmazlığı sadece yasama görevi ve siyasal çalışmalarla sınır-
landınlmalı, başka hiçbir suçlama karşısında geçerli ol-
mamalıdır. Dokunulmazlık kapsamı dışındaki tüm dosyalar
açılmah ve soruşturulmahdır. Milletvekillerinin yapamayacak-
lan işler belirlenmelidir.
- Üst yönetimin malvarlıklan kayyuma devredilmelidir.
Siyasi bağışlar ilkelere bağlanmalı ve denetlenmelidir.
- Devlet malının ve kaynaklannın talanı sona ennelidir. Dev-
let ihaleleri mafyadan kurtanlmalıdır. Kamu bankalannın yağ-
malanması sona ermelidir. KİT arpahklan kurutulmalı, parti-
zan kadrolaşmaya son verilmelidır. Kamu arsa ve orman-
lannın yağmalanması durdurulmabdır. Kamu hak ediş ödeme-
leri, çıİcar ilişkilerine alet edilmemelidir. İmar kararlannda
açıklık ve kaülım sağlanmalıdır. Gecekondulaşma önlenmeli.
gecekondu mafyası durdurulmahdır. Kamu yönetiminde her
türlü rüşvet ve yolsuzluğun kökü kazınmalıdır.
- Sınırlar ve kapılar korunmab, kaçakçılık önlenmelidir.
- Bürokrasi en aza indirilmeli, hizmette etkinlik sağlanmalı,
bürokratlar keyfi olarak değiştirilmemelidir.
- Siyasal ahlak yasası derhal çıkartilmahdır. İktidan ve mu-
halefeti ile bu husus tüm siyasi partilerin en öncelikli görevidir.
OLAYLARIN
Kolera tarbşınası
• Baştarafi I. Sayfada
birçoğunun kolera ile ilgili oldu-
ğunu düşünmemize rağmen sa-
dece Göztepe SSK, Okmeydanı
SSK ve Kartal Devlet hastânele-
rinde 7 kolera vakası saptayabil-
dik" diyen şube yöneticileri,
tstanbul Tabip Odası'yla ortak
bir değerlendirme toplantısı
gerçekleşürdikten sonra. çar-
şamba günü de Kartal Devlet
Hastanesi'nde geniş bir basın
toplanüsı düzenleyeceklerini
söylediler.
Toplantıda aynca, toplum
sağlığının hiçe sayıldığına dik-
kat çekilerek, yetkililerden, po-
litik çıkarlan bir yana bırakıp,
halkın sağlığını korumalan için
çaba eöstermeleri istendi.
BaKanlıkça yapılan açıkla-
malann bilimsellikten uzak ol-
duğunu vurgulayan Ankara
Tabip Odası (ATO) Yönetim
Kurulu, Sağlık Bakanı Baran'ı
kamuoyunu yanıltmakla suçla-
dı.
Salgın hastalıkla ilgili "gizle-
yfci" tutumundan dolayı Ba-
ran'ın 'Sazife suiistimali içinde
bulunduğu'" vurgulanan ATO
açıklamasmda, Sağhk Bakanı'-
nın TTB Merkez Konyesi üye-
lerine karşı kullandığı üslubun
da hekimlik onuruna yakışma-
dığı kaydedildi.
ATO Yönetim Kurulu'nun
dün yaptığı yazıh açıklamada,
son günlerde Sağlık Bakanlığı
ile bazı basın-yayın kuruluşlan-
nın, ölümlere neden olan salgın
hastalıkla ilgili olarak TTB'yi
ve tabip odalannı asparagas
haberler üreterek ülke çıkarla-
nnı gözetmeksizin demecler ve-
ren kurumlar olarak göster-
meye çahştıklanna dikkat çe-
kildi.
ARDINDAKr
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
bölgedeki terörü, kimi za-
man, Türkiye'ye karşı kullan-
mak yolundaki taktikleri şim-
diye dek yeğlemişlerdi.
Şam'daki toplantıdan son-
ra bu siyasetlerinden vazge-
çecekler miydi?..
Soruya yanıt vermek güç-
tür.
Yine de Şam buluşması
olumlu bir adımdır; üç devle-
tin Kuzey Irak'ta bir bağımsız
Kürt devletine karşı oldukları
kesindir.
Batı11 devletler kesiminde
ise böyle bir kesinlik görüle-
miyor.
Kuzey Irak'ta bağımsız
Kürt devleti kurulmasının
bölgedeki bütün ülkelerin sı-
nırlarıyla oynamak yolunda
bir yatırım olduğunu şimdi-
den görebilmek, özel bir si-
yaset yeteneğine gerek du-
yulmayacak kadar açıktır. Bu
nedenle Şam'daki üçlü top-
lantı sonucunda yayımlanan
bildirinin belki en önemli bö-
lümlerinden biri, Irak'ın top-
rak bütünlüğünün bozulması-
na yönelik çabalara destek
veren bazı Batılı ülkelerin kı-
nanmasıdır.
Eğer Ankara, Şam, Tahran
ve doğaldır ki Bağdat arasın-
da bölgeye dönük bir ortak
politika oluşabilirse, Batı'nın
Ortadoğu'daki etkisi sınırla-
nabilir; ama, böyle bir geliş-
meyi şimdilik hayal olarak
değerlendirenler pek haksız
sayılmazlar.
•••
Alnıaıı ilacı
• Baştarafi 1. Sayfada
kızlar tarafından ergenlik sivilce-
lerinin ve vücuttaki aşın tüylen-
menin teda\isinde kullanılıyor.
16 >ıldır Alman pazannda satılan
'Diane 35', icindeki hormonlann
hafıf terkibinden ötürü çok
yaygın. llacın doğum kontrol
hapı pazannda yüzde 10'luk payı
elinde tuttuğu Schering'e her yıl
400 milyon mark kazandırdığı
belirtiliyor.
'Androcur' ise öncelikle prostat
rahatsızlığı çeken erkeklere veri-
len bir honnon ilaa. 'Androcur'
aynı zamanda 'erkekleşme' belir-
tileri gösteren kadın hastalann
tedavisinde de yaygın. Haber, bir
borsa muhabirinin dikkatli
araştırması sonucu ortaya çıktı.
Schering hisselerinin son günler-
de yüzde 5'e varan bir düşüş kay-
detmesi üzerine araştırma yapan
muhabir, borsada 'Schering'in
kanserti Uaçlan' hakkındaki söy-
lenüyi duydu. Söylenti, ttalya'-
dan kaynaklanmıştı. ftalyanlar,
laboratuvar testlerinde iki ilaan
icindeki 'CPA' maddesinin ka-
raciğer tümörüne yol açtığını
saptamıştı.
Bunun üzerine Almanya'da
yapılan bazı testlerde de aynı so-
nuç doğrulandı. 'CPA' maddesi-
nin yalnız hay\an hücrelerindeki-
ni değil, insan hücrelerinin icin-
deki geneük bilgiyi de değiştirdiği
saptandı. Schering ise 'CPA'
maddesinin kanserojen etkisini
kesinlikle reddediyor. Schering
sözcüleri, önceki günkü basın
toplanüsında, 'CPA'nın kansere
yol açmayan ve insan sağlığına
çok faydalı bir madde olduğunu
ileri sürerek, 'Diane 35" kullanan
kişilerde bugüne kadar sadece 4
vakada i>i huylu karaciğer tü-
mörüne rastlandığını belirttiler
ve bunlann habis olmadığını
özellikle vurguladılar. Schering
yöneticileri, bütün doğum kont-
rol haplannın karaciğerde iyi
huylu tümörlere yol açabileceğıni
söyledi. İki ilaan akıbeü, resmi
kurumlann incelemesi sonunda.
19 eylülde belli olacak. Uzman-
lar. o zamana kadar bu ilaçlann
kuUanımına ara verilmesini ve
doktorlardan alternatif ilaç yaz-
malannın istenmesini salık veri-
yorlar.
Sağlık Bakanlığı tlaç ve Ec-
zaalık Genel Müdürü Kemalle-
tin Akahn ise bu tip gelişmeler
için uluslararası aniamda çalışü-
klannı. ancak şu ana kadar bu iki
ilaan saüşırun yasaklanacağı yo-
lunda herhangi bir dujTim elde
edilemediğini belirtti. Kemaletün
Akalın, söz konusu ilaçlarla ilgili
olarak Federal Alman Ilaç Ensti-
tüsü'ne faksla başvurduklannı
belirterek şu açıklamada bulun-
du:
"Bu ilaçlarla Ogili olarak
yurtdtşında herhangi bir yapnn-
mın söz konusu olduğunu belirier-
sek, komisyonumuzu hemen top-
lajıp izleyeceğimiz srratejiji sap-
tayacağız. Konunun üstünde
önemle duruyoruz."
Türkiye'deki Schering'ten de
dün bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada, CPA içeren
ürünlerin emniyet profılinin bazı
bürokratik işlemler nedeniyle Fe-
deral Alman Farmasöük ve
Tıbbi Ürünler Enstitüsü tara-
fından yeniden değerlendirmeye
alındığı belirtilerek şu görüşe yer
verildi:
"Almanya'daki sağlık mercii
CPA ile laborahnar deneyleri
kapsamında insan karaciğer kül-
türieri üzerinde elde edilen bazı
bulgulann, bu madde ile teda\i gö-
ren hastalar açısından önemli ola-
bileceği göritşündedir."