Katalog

SUSTOS1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER iP'detı îumhuriyet'e tiyaret •İstanbul HaberServisi- Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül, İstanbulİlSekreteri Yunus Can ve İstanbul İl Başkan VekiliÜnalKaçür gazetemizi ziyaret ederek Yazıtşleri Müdürümüz İbrahimYıldız, Haber MüdürümüzHakan Kara ve yazanmız Aydın Enginile görüştüler. Ziyaretlerinin amacının tanışmaolduğunu söyleyen Abdullah Gül, Cumhuriyet gazetesini devamlı takip ettiklerini belirterek,"Biz kendi gazetelerimizin yanında mutlaka birde Cumhuriyet alınz" dedi. Ağırhklı olarak özelleştirme konusunun tartışıldığı görüşmede Gül, ideolojik olarak özelleştirmeye karşı ohnadıklannı ama kanun hükmünde karamamelerle buişinyapılamayacağını söyledi. PKK, 1500 koytın kaçırdı • ADANA(Cumhuriyet Güney tüeri Bürosu)- Sürt'in Pervâri ilçesı Güzelzava mevkiine baskın düzenleyen PKK militanlan iki çobanlabirliktel500 koyunu kaçırdüar. Gaziantep'te güvenlik güçlerince düzenlenen bir operasyonda PKK'nin Pazarcık ilçesi alan sorumlusuKamıl Madenkuyuyakalandı. PKK'nin yerleşim merkezlerinde faaliyet gösteren uzantılannın etkisiz hale getirilmesi amacıyla güvenlik güçlerince Diyarbakır'da yürülülen çalışmalarda bÖlücü örgüt üyesi 12kişiyakalandı. Yakalananlann sorgusu sonucunda yaralama ve ölümle sonuçlanan 39 faili meçhul olaym da aydınlaüldığı bildirildi. Adana'da PKK'hbir terörist Yeni sanayi Sitesi'nin elektriktrafosuna yerleştirmek istediği bombanın patlaması sonucu parçalanarak öldü. DOşünce • ANKARA (AA) - Adalet Bakanlığı tarafından. 'düşünceyi açıklatnave yayma özgürlüğünün suç sınırlan' konusundaçalışmalar yapmak üzere, bir komisyon oluşturulacağı bildirildi. Adalet Bakaru Mehmet Moğultay imzasıyla Ankara, tstanbulve tzmir Baro Başkanlıklan'na konu ile ilgili gönderilenyandaşoyle • denildi: "İnsan haklanna saygı gösterilen birtopluma ulaşmanınyolu olan düşünceyi açıklamave yayma özgürlüğünün suç sınırlanile ilgiliçalışmalaryapmakve bu çalışmalar sonucunu3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'na veişmevzuatımızı yansıtmak amaayla bir komısyon kurulması kararlaştınlmışür." Komisyon'unilktoplantısını, 3 Eylül 1994tarihinde Ankara Hakimevi'nde yapacagı da kaydedildi. Hacda •ANKARA (ANKA) - Devlet Bakanı BekirSarrüDaçe, hac organizasyonunun özelleştirilmesinin sözkonusu olmadığmısöyledi. Dace, RP Kayseri Mületvekil Şaban Bayrak'm konuyla ilgili soru önergesineverdiğiyanıtta, hac organizasyonununher türlü çıkardanuzak, sağhk koşullanna uygun gerçekleşmesi için Diyanet Işleri Bakanhğı'na verildiğini belirterek. başkanhğırun, hac organizasyonununmaddi kazanç gözetmeksizin sürdürdüğünü,haccınbir turizm olayı değil, ibadet olduğunuifadeetti. Organizasyondan artan paralannkamuyaranna harcandığınadikkatçeken Daçe, 1979 yıhndanönccher isteyenkişivekuruluşun hac organizasyonu yapabildiğini, bu dönemde hacca götürülmek üzerepara alınan adaylanngötürüUnediginin, mağdur edildiğinin. uygun ibadetyapmalannm sağlanmadığının görüldüğünü söyledi. Günay,taşlamalı ayrüdıCHP GenelSekreterliğigöreviniAdnan Keskin'edevreden Ertuğrul Günay, genelbaşkankk makamını kastederek,4 Birsüre sonra birbaşkadevirteslimiçingeleceğim, ama 5. kata' dedi • Yeni genelsekreterden teşekkür çiçeği alan Ertuğrul Günay, "Sayın Genel Başkan'ın göstermediği nezaketi siz gösterdiniz" diyerek BaykaPakırgınlığmı dile getirdi. CHP ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüş aynhğına düşerek genel sekre- terlik görevinden istifa eden Er- tuğrul Günay, partiye genelbaş- kan olarak döneceği mesajını vererek koltuğunu yeni genel sekreter AdnanKeskin'edevret- ti. Günay, görevini devreder- ken, partiye bir süre uğramaya- cağı için arkadaşlanyla veda- laşmak istediğini belirtükten sonra, 5. katta bulunan genel başkanhk makamını kastede- rek, "Ama bir süre sonra, bir başka devir-teslim törenine gele- ceğim, 5. kata" dedi. Günay, "Yalıuz nu, yanınızda biriyle mi geleceksiniz7" sorusunaise "Iki- si de olabilir" karşıkğını verdi. CHP'de. eski genel sekreter Günay, dün düzenlenen bir tö- renle görevini Adnan Keskin'e devretü. Günay, yeni genel sek- retere başan dileklerini iletmek için geldiğini belirtirken, Bay- kal'ı da eleşürmekten geri dur- madı. "CHP'ıtin başka sorunla- n var, söylemk ilgili, yönetsel başka sorunlan var, ama bunu söylemenin yeri burası değil" dı- yen Günay'a, Keskin, teşekkür ederek, bir demet çiçek sundu. Günay, bunun üzerine de, "Sa- ym GenelBaşkan'ıngöstermedi- ğinezaketi siz gösterdiniz, teşek- kür ederim. Çünkü Sayın Genel Başkan bir teşekkür etme neza- ketini bile göstermedT diyerek sitemlerini sürdürdü. CHP Genel Sekreteri Keskin de, zaman zaman görüş aynlık- lanna düşmelerine karşın. Gü- nay'la 30 yüa yakm bir süredir, kişisel dostluklannın sürdügü- nü söyledi. Keskin, bundan sonra diyaloğu koparmadan Ertuğrul Günay, CHP Genel Sekreteriiği görevini Adnan Keskin'e devrettj. (Fotoğraf. AA) Günay'la çabşmaya edecegini kaydetti. Bu arada, yeni genel sekreter genel başkan yardımcılığına ge- yardımalan da belirlendi ve ürilmesiyle boşalan genel sekre- CHP'nin yeni yönetimindeki ter yardımcıhğı görevine, Ha- devam görev değişiklikleri tamamlan- tay Milletvekili Fuat Çay geti- dı.Bunagöre.trfanGürpınar'ın rildi. Eşref Erdem, Veti Aksoy, Ha- san Akyol, Haydar Ovmak ve Mehmet Sevigen genel sekreter yardımahğı görevlerine ye- niden getirildiler. DYP, ANAP'a geçeceğibilinen Zonguldak Milletvekili'ninistifasma engel olamadı NecdetYazacuDYP'denistifaetti •DYP Zonguldak Milletvekili Necdet Yazıcı, hükümetin Erdemir'in satılması vemaden ocaklannın kapatılması kararlannakarşı olduğunu belirtip partisinden aynldı. ANKARA/ZON- . GULDAK (Cumhu- 1 riyet) - DYP Zon- guldak Milletvekili Necdet YazKi, hü- kümetin, Erdemir'in satılması ve maden ocaklannın kapatı- lması kararlanna karşı olduğu- nu bildirerek partisinden istifa etti. Yaacı, DYP Genel Baş- kanı ve Başbakan Tansu Çil- ler'e gönderdiği istifa mektu- bunda, hükümetin Zonguldak ile ilgili kararlannın, bu ilin mil- letvekillerini halka karşı küçük düşürdüğünü anlattı. Yazıcr- nm. ANAP'a geçeceği bildirili- yor. A>ÎAP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Keçeciler'in. "Çin işkencesi" olarak niteledi- ği "belirli arahklaıia gerçekle- şen istifalar" yöntemiyle ANAP'ı zayıflatmayı ve İca- muoyunda yıpratmayı hedefle- yen DYP, bu kezpartisinden is- ANAFın yenisloganı: Tekbaşma işbaşma ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz, Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlann "yapay ittifaklarla çözükmeye- ceği M ni beürterek, "Yeni sloga- nımız; 'tek başına, iş başınadır" dedi. Yılmaz, 27 Mart yerel seçim- lerinde partisinin kazandığı be- lediyeleri ziyareti kapsamında dün gitüği Ankara'nın Kazan ilçesinde, gazetecilerin sorulan- nı yarutladı. Yıknaz'ın, DYP Zonguldak Milletvekili Necdet YazKi'nın partisinden isüfasıtu anımsatarak, "ANAFa daveti- mz olacak mı" diye soran gaze- tecilere, "Kimseye özel davet ç> karmıyoruz. Bizim genel dave- timiz var" yanıtını verdi. Yılmaz, erken seçim olasılığı- nı anımsatarak olası bir DYP- MHP koah'syonuna dikkat çe- ken gazetecilere şunlan söyledi: "Türkiye ister istemez bir se- çim ortannna ginıuştir. Bizim erken seçimle ilgili slogarumız 'Tek başına, iş başma'dır. Öyle suni ittifaklarla Türkiye'nin dev sonınlaruun çözükceğine inan- mıyorum. Vatandaşlann da bu tür suni ittifaklan sağduyu ile değerlendireceğine gmeniyonız. Biz tekbaşunıza iktidan hedefli- yoruz. Bu hedefunize güç kat- mak isteyen nerkese de kapmuz açıkür."* CİZMEDEN YUKARI / MUSAKART tifaya engel olamadı. Yerel se- çimler öncesinde ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz ile yaptı- ğı görüşmelerle dikkatleri üze- rinde toplayan Yaaa, dün par- tisinden istifa etti. Yaacı, yerel seçimler önce- sinde ANAP lideriyle yaptığı görüşmelerinin ardından ANAP'a geçeceğini söylemiş ve bu partinin Zonguldak miün- ginde kaülımın açıklanması ka- rarlaştınlmıştı. Ancak, Zongul- dak milletvekillerinin araya gir- mesı ve Güneş Müftüoğlu'nun yoğun çabası üzerine istifa giri- şiminden vazgeçirilmişti. Yazıcı, bu tarihte Cumhuri- yete. "Sayuı Yümaz'a söz ver- dim, şimdilik bu sözümü tutamı- yonım" demişti. Yazıcı, dün Zonguldak'ta düzenlediği basın toplanüsında istifasmın gerekçelerini açıklar- ken, hükümetin Zonguldak ve halkına verdiği sözleri tutmadı- gını söyledi. Sözler tutulmadı Bu nedenle Zonguldak halkı- na karşı küçük düştüklerini bil- diren Yaaa. Genel Başkan ve Başbakan Çiller'e gönderdiği istifa mektubunda ise şunlan söyledi. "5 Nisan Karariarı'yla ülke- mizin kurtuluşu adeta Türkiye Taşkömûrü Kurumu ve Kara- bük Demir Çetik Fabrikaları'- nın kapatılması ile Erdemir'in satümasma bağlanarak, Zon- guldak'ın ekonomik haritadan silinmeye kalkıhnası, biz millet- vekillerini Zonguldak halkının yanında hem küçük düşürmüş hem de yalancı çıkarmıştır. Bu gerekçeden dolayı, kurucusu ol- duğum ve yularca U başkanlığı görevini yaptığnn DYP'den isti- fa ediyonım." DYPn^yadûştû Bu arada, DYP Genel Sekre- teri ve Zonguldak Milletvekili Şinasi Altıner. istifa gerekçeleri- ni haklıbulmadığını bildirdi. Yaacı'run istifasıyla DYP'- nin parlamentodakı sandalye sayısı 176\a düşerken. bağım- sız üyelerin sayısı da 18'e yük- seldi. Başbakan, Güneydoğugezisi dönüşündegazetecilere'Manşetlerinizden memnun olmadım'dedi KarayalçınÇfflef in gölgesindekaldı BÜLENT SAR1OĞLU ANKARA - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara- yalçın. 12 bakan ve 49 gazeteciyle ger- çekleştirdikleri "Güneydoğu çıkarması'- 'nda Başbakan TansuÇfller'in gölgesin- de kaldı. Vaatiere kuşkuyla yaklaşan yurttaş- lann, bazı illerde protestosuyla, bazı ü- lerde de ilgisizhğiyle karşılaşan hükü- met üyeleri, GeneÛcurmay Başkanı Or- general Doğan Güreş'in memlekeü olan Kilis'te moral buldu. Atatürk Barajı'nı ziyaret ederken, 'özal gibi' gazetecileri barajın üstünden getirten Çiller, gezi sonrasında kırgınlığını, gazetecilere "Manşetlerinizden memnun olmadım" sözlenyle ifade etti. Çiller, Güneydoğu gezisi boyunca, 'Ya kalkınacak, ya kaUunacak' mesajı verirken, Karayalçın, '24 saat demokra- si, gece de insan hakları' sözlenyle SHP kanadına düşen işlevi anlattı. Kara- yalçın'ın demokratikleşme vaatlerine pek de ilgi göstermeyen yurttaşlar, "Aça, perişanız; aç kurtlar kapıda bekli- yor" sloganlanyla ihüyaçlanm anlattı- lar. Hükümet bütün illerde, içmesuyu, yol, yaünm, iş ve aş istemleriyle yoğun olarak karşılaştı. Çiller, durdunılan yatınmlann, yeniden Güneydoğu'dan başlayacagını ve bu kapsamda 5.6 tril- yon lıralık ödenek aynldığını söyleyip, bütün okullann açılacağını, bölgede is- tihdam artüncı yatınmlar yapılacağmı ve yanm kalan tesislerin tamamlana- cağını belirtirken. yurttaşlar, "Hep söy- leniyor, ama daha hic göremedik'' sözle- nyle vaatleri pek de inandıno bulmadı- klanm ifade ediyorlardı. Aralanna kanşan gazetecilere, hiç ol- mazsa biraz yakınmada bulunmak amacıyla, önce güvenlik güçlerini gö- zucuyla kontrol eden yurttaşlar, ardı- ndan, aynı serzenişi ileüyorlardı. Çiller, gezinin ilk gafını ilk durakta yapü. Yaklaşık 50 yılhk geçmişi olan Batman'a, "Sultan Setim'in diyarı Bat- man" diye seslenen Çüler'in, "Selahattin Hükümet TunceTde tetnelattı TUNCEIİ (AA)- Başbakan Tansu Çiller, dün Tunceli'de"Munzur Proje- a" çerçevesinde gerçekleşürilecek Uzunçayır Barajı ve Hidroelektrik SantraU'mn temelini attı. Çiller temel atma töreninde Tunceli'nin böyle gü- zel günleri hep yaşarnası dileğjnde bu- lundu. Alandaki bir pankartta yer alan, "Toplu vurunca yûrekler, onu top sindiremez" yazısmı okuyan Çiller, "Bizim vûrekîerimiz de hep beraber vu- ruyor, değil mi? Böyle vûrdukça nke projeler hayata geçecektir" dedi. Başbakan Yardıması Murat Kara- yalçın da konuşmasında, hükümetin terörle mücadele ve ekonomik alanda- ki çauşmalannın yanı sıra sulama alanındaki çabalanyla da tarihe geçe- ceğini kaydetti. Karayalçın. "Bu hükü- mette bulunmaktan ve bu çaltşmalan yapmaktan gururluyum" diye konuştu. Çiller ve beraberindekiler daha son- ra helikopterle Tunceli'den Erzincan'a geçüîer. Çiller Erzincan'da 3. Ordu Komutaru Teoman Koman'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Eyyübi'yi kastetmiş olabileceği w anlaşı- larak, fazla yadırganmadı. Hemen hemen bütün evlerin duvar- lannda kurşun ve havan mermisi izleri- nin hala durduğu Şırnak'ta açılan "tşi, aşı olan, sırtı pek olan vatandaşolmakis- tiyoruz" pankartı, miüng alanlannı dol- duran bez ve kartonlara yanlı istemle- rin özünü oluşturuyordu. Başbakan Çüler'in, Atatürk Barajı'- na yaptığı ziyarette helikopter fılosu ba- rajm üzerinden geçti. Baraj ve çevredeki yatınmlar konusunda brifmg de alan Çiller, çevresindekilere, "özal da böyle yapardı" diyerek. baraj üzerinde gazete- cilere tur atürmayı tercih etti. Hükümet, en yoğun ilgiyi, 30 ağus- tosta emekliye aynlacak olan Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'- in. memleketi olan Kilis'te gördü. Orge- neral Güreş'in de, gezi boyunca ilk kez çıktığı Başbakanlık otobüsünün üzerin- de oldukça neşeli olduğu gözlendi. Ancak, Güreş daha sonra gazeteci- lerle konuşurken, partililer tarafından 'kim vurduya getuildiğini' ve otobüsün üzerine çıktığı için pişman olduğunu söyledi. POLITIKAGUNLUGTJ HİKMET ÇETtNKAYA Ydgınlığın BeüelL. Ellerinde sopa ya da zincir bulunuyor. Çogunluğu sa- kallı, takkeli ve entarili. Yoldaçevirdikleri şortlu kadınla- ra önce "kimlik" sorup ardından da dövüyorlar. Sevim Külekçi adlı genç kız başından geçenleri anla- tırken titriyordu. Her şey Maltepe'de durakta otobüs beklerken olmuştu. Sevim Külekçi olayı şöyle anlattı: "Yaşlı bir hanımla otobüs beklerken sohbet ediyor- duk. Bir adam yaklaştı yanımıza. Bana dönüp 'Niye tür- bandan konuşuyorsunuz' dedi. Sonradan adının 'Psiko- pat Ömer 1 olduğunu öğrendiğim kişi üzerime saldırdı. Tekme tokat beni dövdü." "Kimse müdahale etmedi mi o kişi sizi döverken?" "Hayır etmedi Bana 'Utanmıyor musun şortla dolaş- maya 1 deyîp tekme attı. Yere düştüm. Oysa benim üze- rimde bluz ve efekfen oluşan günlük kıyafetim vardı. Üzerime çullanıp yumrukladı. Başımdan yaralandım. Elim yüzüm kan içindeydi. Durakta bazı kişiler de beni kan içinde görünce, 'Ya şeriat ya ölüm 1 diye bağırmaya başladı. Ben de ayağa kalkıp kaçtım." Neler oluyor Türkiye'de? Benzeri olaylara sık sık tanık oluyoruz. Sevim Külekçi başından geçen bu olayı bir özel televizyon kanaltna gi- dip anlatmtş. Onlar da "Bizim işimiz değil" deyip şu öneriyi yapmışlar. "Bu işlerle Cumhuriyet gazetesi ilgilenir..." Sevim Külekçi telefonla bizi aradı ve geldi... Işte Türkiye'de basının ve özel televizyonların duru- mu. Hepsi korku içinde. Şeriatçılardan yılmışlar. Elbet onların da degişik gerekçeleri var. llanlan kesilebilir, ruhsatsız binaları yıkılabilir... • • • Istanbul'un Yakacık ormanlarına Kartal'dan gidilir. İn- san orada soluklanır. Ama son iki üç aydır oralarda da sakallı, entarili ve silahlı kişiler türedi. Adı bizde saklı bayan okurumuz, bize gönderdiği mektupta başından geçen olayı şöyle anlatıyor. "9 Ağustos 1994 Salı günü başımdan geçen korku ve- rici ve düşündürücü bir olayı sizinle paylaşmak üzere yazıyorum. Çünkü bu konuya, ancak sizlehn duyarlıhk göstereceğine inanıyorum. Söz konusu tarihte, erkek arkadaşımla pikniğe gitme- ye karar vermiştik. Bu amaçla, Ayazma yolunun tam karşı istikametinde kalan, Yakacık ormanına doğru yola koyulduk ve saat 16.00 gibi oraya ulaştık. Sıcaktan bu- nalmış bir halde arabanm kapılarını açtık, sohbet edi- yorduk. Aradan 5-10 dakika geçmişti ki nereden geldik- lerini görmediğimiz iki adam belirdi yanımızda. Bu sakallı, hacı hoca ktlıktı beyler bize ne yaptığımızı sor- duktan sonra arkadaşıma arabadan inmesini söyledi- ler. Ellerinde kalın sopalar vardı. Ben yerimde donup kalmış bir haldeyken ondan kimlik istediler. Sonra onu alıp arabanm arka tarafına gittiler. Arabamız minibüs ti- pi olduğu için neler olduğunu göremiyordum. Arabadan inmememi söyledikleri için de inemiyordum. Bir ara biri yanıma gelerek bekar olup olmadığımı sordu ve yalan söylersem beni öldüreceğini söyledi. Sonra da kimliği- mialdı. Arkadaşıma silah çekip, Yakacık ormanının yasak ol- duğunu, giren olursa ceza kesildiğini söyleyerek para istemişler. 5-10 dakika sonra arabanm yanına geldikle- rinde para pazariığı devam ediyordu. Arkadaşımm ce- binden 500 bin lira karşılığı mark aldılar. Bu arada, bi- zim şanslı olduğumuz, dayak yemeden kimsenin on/ar- dan kurtulamadığmı söylüyorlardı. Bir ara bana dönüp, arabadan inmemi, merkeze götüreceklerini soylediler. O sırada aklımdan, ormana daha ilk girdiğimiz anda, arkamızdan gelip dağa doğru giden ve içinde iki çem- ber sakallı ile çarşaflı hatunlann bulunduğu araba geçi- yordu. Bu adamlann gelmesinden hemen 1-2 dakika kadar önce, o araba tekrar gerisin gehye dönüp gitmişti. Adamlar, hırsız olmadıklannı, haram yemediklerini ve o parayı da kendi adlarına almadıklarını belirtip, söz- deplakamızı da almayı ihmal etmeden, hızla söyledikle- ri üzere 'merkeze' doğru uzaklaştılar. Biz de hemen oradan ayrıldık. Ne yapmalıydık? İçimden bir ses, polise gitmenin çok yanlış olacağını söylüyordu. Ya da hiçbir yararı olmaya- cağını. Ama böyle bir olay bizimle de kalmamalıydı. iki gündür bunun ötkesi ve hıncıyla doluyum. Yapabilece- ğim en doğru şeyin sizlerle bunu paylaşmak olduğunu düşündüm. Çünkü Türkiye'de bu konuya duyarlılıkla yaklaşan hiçbir kurum yok!" • • • Bu iki olay 1994Türkiyesi'nden1otoğra1lardır. Her gün yurdun dört bir yanında yaşanıyor bu tür olaylar. Cadde, sokak, park ve kültür merkezlerinden "Musta- ta Kemal Atatürk", "Hıteı Veldet Velidedeoğlu", "Uğur Mumcu", "Muammer Aksoy" adları kaldırılıyor, hey- keller toplatılıyor gün gün. Hiç kimse "durun" demiyor, diyemiyor. Nereye gidiyor Türkiye, nereye? Yön ve adres belli. Ama herkes suskun, herkes yıt- gın... Soysal, dava acmayacak ÖzeUeştirmeyeformül • Boştorafi 1. Sayfada Meydanlan, PTT, Tekel ve Peikim gibi KİT'lerin satışı için ayn ayn yasa çıkanlması ilkesinin benimsendiğini Cum- huriyet'e açıkladı. Yaramancı, Soysal'ın isteği doğrultusunda vanlan uzlaş- maya göre hazırlanacak yeni yasa teklifinde, anayasaya göre temel mal ve hizmet üre- ten tekel konumundaki KİT'- lerin özelleşürilmesi ile sıradan mal vehizmet üreten KİT'lerin özelleştirilmesinin birbirinden aynlacağmı söyledi. Stratejik tekel konumunda olmayan di- ğer KİT'ler içinse, yeni bir özelleştirme yasası çıkartıla- cak. Ûzlaşma sonucu çerçeve- sinde, Soysal ve SHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya- cak. Stratejik KİTlerin saüşınm ayn ayn çıkacak yasalarla dü- zenlenmesinin genel özelleştir- me yasasında da yer alacağmı anlatan Yaramancı, bu KIT- lerin mülkiyet haklannın satıl- mayacağını yalnızca işletme hakkımn devredileceğini de bildirdi. Özelleştirme Yasası'- cilerinin, ndayapılacakbuyenidüzenle- nusunda me ile, özelleştirmenin anaya- sanın gösterdiği ilkeler çerçe- vesinde yapüabüeceğini belir- ten Tezcan Yaramancı, şu açı- klamayı yaptı: J "Ben başından ben, özelleş- tirmenin yapdabilmesi ve hı- zlandırılması için fıkri ve huku- ki alt > apının hazırlanması ge- rektiğini savundum, Son geliş- meler de bu fikrimin doğruluğu- nu kamtladı. Fikri altyapının temelini oluşturan sosyal uzlaş- ma>ı sağladığunızı samyorum. Şimdi, yapılan son görüşmeler ile hukuki alt yapının temelini oluşturan si>asi altyapı da oluş- turuhnuşolacak." Yaramana. özelleştirme ça- lışmalannın daha yasal olarak devam edecegini de sözlerine ekledi. özelleştirme yasa tasansı için DYP. SHP, ANAP ve RP arasında devam eden görüş- melerde de ANAP, RP ve SHP'nin, KOİ Başkanı Yara- mancı'nın, yasanınçıkması so- nucunda kurulacak ve özelleş- tirmede karar mekanizması olacak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda yer almamasını iv tedikleri öğrenildi. Devlet Ba- kanı Doğan, konu ile ilgil Cumhuriyet'e yaptığı değer lendirmede, siyasi parti temsil özelleştinne kc seçilrnişlerin kan vermesi gerektiğini behrttil lerini. sorumluluğun seçilm miş bir müşteşara yüklenm mesi gerektiğini söyledikleri anlattı.