25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 TEMMUZ1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Su için birlik • tstanbulHaberServisi- Son yıllann en kurak yazını geçiren Jstanbul'daki su sorunu, Türkiye'nin gûndemindeki yerini koruyor. Son olarak devletin DSİ aracılığıyla sorunu çözmesi gündeme geldı. lstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ve İSKÎ Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun el ele vererek çözûm için birlikte hareket etme karan, soruna devletin el atacağı yolunda birişaret olarak yorumlandı. (Fotoğraf: MEHMET DEMIRKAYA) UPteşjyop •ANKARA(AA)- AnJcara'da kurulma çahşmalan devam eden özel r OkulÖğrencıVelileri / Derneği'nin kurucular / kurulu, derneğın amaçlannı ve özel okul öğrenci velilerinin sorunlannı pazartesı günu düzenleyeceği bir basın toplantısında dile getirecek. Harb-İş salonunda gerekJeştinlecek toplantıda, basın mensuplanna, 1988 yıhndan bu yana özel okul ücretlerindeki tırmanış yanı sıra, çalışanlann ücret ve maaşlanndaki artışlar ve büyüyen uçunım anlatılacak, özel okullarda okuyan öğrencilenn maliyetleriyle ilgili görüş ve hesaplamalar vurgulanacak. İşten çıkarmaya tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ASKİ ışçılen, işten çıkarmalan protesto etmek için dün işyerleri önünde oturma eylemi yaptılar. Genel-İş örgütlenme Sekreteri Muherrem Kurt, Ankara Su ve Kanalisazyon İdaresi'nden (ASKİ) 23 işçi ve 9 memurun işten çıkartılması ile ilgili olarak, "Biz kardeşliğin partisiyiz, adil olanı vapacağız" diye iktidara gelenlenn. ılk yapüklannın işçi çıkanmı ve işçi sürgünü olduğunu söyledi. Oktay'a açlık gpevi suçlaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Halkın Demokrasi Partısı(HADEP) Genel Başkan Yardımcısı Şahabettın Özarslaner, cezaevlennde sürdüriilen açlık grevlerinin, ölüm sınınna dayandığını belirterek, "Doğacak olan ölümlerden Adalet Bakanı şorumludur" dedi. Özarslaner. siyasi tutuklulann 12 Eylül askeri cuntasının çıkardığı anti-demokratik yasa ve uygulamalar sonucu baskı altında olduklannı, bu nedenle başlatılan açlık grevlerinin ölüm orucuna dönüştürüldüğünü söyledi. TÜBİTAKtip grubu istifa etti • HaberMerkezi- TÜBİTAK'ın araşürma birimlerinden "Sağhk Bilimleri Araştırma Grubu"nun bütün üyeleri istifa etti. Uzun süredir sağbk vetıparaştırmalan konusunda TÜBİTAK projelerini değerlendiren grupta profesörler Kazım Türker, Hasan Yazıcı, Emın Kansu, Şevket Ruacan, Mustafa llhan ve Iskender Sayek görev yapıyordu. Istifanın, Yürütme Komitesi Sekreterliğine Mustafa llhan'ın yerine çocuk cerrahı Doç. Dr. Haluk Gökçora'nın atanmasından sonra gerçekleştiği öğrenildi. Gülhane'de Âşıklar Şöleni •tstanbulHtberServisi- Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen Gcleneksel Gülhane Etkinlikleri kapsamında yapüan "Âşıklar Şöleni" 23-24 temmuz günleri, saat '• 15.00'teyapılacak. Su, Çiller'e lıavale İstanbul'un musluklanndan hastalık akmasma yol açan kirli ve yetersiz sularla ilgili son karar Başbakan Tansu Çiller'e kaldı. Sağlık Bakanı Kazım Dinç. acil olarak hazırlattıklan"Radikal Çözüm Projeleri" adlı dosyayı Başbakan Tansu Çiller'e sunacaklannı açıkladı. Dinç, "Kalıcı yatınmlara gidilmezse Cumhuriyet'in GÜNDÜZJMŞÎR çağnsıyla Sağhk Bakanı'nın başlattığı 'Radikal Ç.. .. ozum Projeleri' dosyası Başbakan'a sunulacak. Çiller'inprojeyi onaylaması halinde bakanlıklar arası komisyon yatınmlara başlayacak. olmaz. Radikal çözümler gerekli. Kentin su sonınunu çözmeye kararlıyız "dedi. Çiller'in dosyayı onaylaması durumunda, "Bakanlıklar Arası Komisyon" harekete geçerek yaünmlara başlayacak. Cumhuriyet gazetesinin "Su için görev başına" çağnsıyla harekete geçen Sağlık Bakanı Kazım Dinç, kentin su sonınunu çözmek için oluşturulan komisyonun aralıksız bir şekilde çalışmalannı sürdürdüğünü belirtti. Kazım Dinç, İstanbullulann yüreğine su serpen açıklamasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği ile bakanlıklannm uyum içinde detaylıbirçalışma sergilediklerini vurgulayarak şunlan söyledi: "Oluşturulan komisyonun temel görevi temiz Nüfiısarttı suazaldı...İstanbul Kerbela'ydı- Büyükçekmece ve Darlık barajlanmn kencü dönemlerinde inşa edildiğini söyleyen Bedrettin Dalan, böylelikle kente verilen suyu yüzde 60 arttırdıklannı ve bunlann sayesinde İstanbul'un 'Kerbela' olmaktan kurtulduğunu savunuyor. Yağmur bombası-Nurettin Sözen, başkanhğı döneminde su sorununa büyük önem verdiğini örneklerle anlatıyor ve 'Türkiye'de ilk kez başlattığımız yapay yağış uygulamasıyla yağış miktannda yüzde 22'lik artış sağladık' diyor. Yağdır mevlam su- Tayyip Erdoğan, her ne kadar su sonınunu çözmek için uzmanlar projeler hazırlıyor dese de, sorunun çözümünü şimdilik Allah'a havale etmiş görünüyor. Su tehlikeçanlan çalarken Erdoğan 'Bugün bir grup vatandaşımız yağmur duasına çıktı' diyor. - İstanbul Haber Servisi - İstanbullular, içebileceği temızlıkteki suyun hergün musluklanndan aküğını görebilecek mı? Yaz aylannda daha da büyüyen su sorununun çözümü için, İstanbuTu son 10 yıl içinde yöneten Bedrettin Dalan ve Nurettin Sözen neler yaptı? Önümüzdeki 5 yıl kenti yönetecek olan RP'U Tayyip Erdoğan ne söz verdi? İstanbul'un çağlar boyunca bir su sorunu olmasına karşın, son yıllar- da meydana gelen hızlı nüfus artışı, sorunu dennleştirdi. Nüfus artışı, -gereksinim duyulan su miktannı da artürması bir yana- havzalar üze- rindeki yapılaşma nedeniyle de su kaynaklannın azalmasına neden oldu. İstanbul'un su sorunu. bugünkü noktaya gelinceye kadar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve cumhunyetın ılanından sonra şunlar yapıldı: Halkalı su yollan, Kırkçeşme su yollan, Taksim su yollan, Avrupa yakası sulan ve Asya yakası vakıf sulan gibi önemli tesisler yapıldı. Ka- nuni Sultan Sûleyman döneminde yaptınlan ve Kağıthane Deresi'nin su- yunu bir havuzda toplayarak büyük bir galeriyle kente ulaştıran Kı- rkçeşme su yollan; Uzun Kemer, Eğri Kemer, Güzelce Kemer ve Mag- lova Kemeri'yle dört büyük vadiyi aşıyordu. Aynca şehrin Avrupa ya- kasındaki çeşitli pınar sulan küçük isale hatlanyla çeşmelere bağlanmıştı. Bun- lar içinde en önemlisi "Hamidiye" su- yuydu. 1874 yılında Terkos Gölü'nden kente su getirilmesi amacıyla yabancı bir şir- kete 40- yıllık imtiyaz verildi. 1926 yılında ise İstanbul'un ilk antma tesisi yapıldı. Cumhuriyetten sonra 1932'de Terkos'un imtiyaz hakkı satın alındı. 23 Kasım l?81'de 2560 sayılı yasayla Belediye Fen İşleri Müdürlüğü'ne bağlı bir şube olarak yürütülen kentin kanali- zasyon işleri de İSİ'ye (İstanbul Sular Idaresi) devredilerek kuruluşun adı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdare- si(lŞKİ) Genel Müdürlüğü olarak de- ğiştirildi. Istanbul'a su sağlayan altı barajdan Terkos 1883, Elmalı 1950, Alibeyköy 1972, ömerli 1972, Büyükçekmece ve Darlık 1989 yıllannda işletmeye alındı. Bu barajlann toplam olarak Istanbul'a günlük su verme kapasitesi yaklaşık iki milyon metreküp. Ancak bugün bu ba- rajiardan tstanbul'a günde bir milyon 200 bin metreküp su verilebiliyor. su sağlamak için yapılması gerekenieri yasalaşmak ûzere bir tüzükie sonuca bağlamak. Bu çalışma sırasında İstanbullulann ihtiy acı olan su- yun temini için y apilması gere- kenler de değerlendiriliyor. Projenin hazırlanmasında başta Başbakanlık olmak ûzere, DPT ve Sayıştay'm da görüşleri alınıyor. Amaç, bütûn yetkili birimlerin bilgileri dahilinde su sonınunu ileriye dönük olarak çözmek." Sağlık Bakanı Kazım Dinç, "İSKİ'nin İstanbul'un su sonınunu çözecek güçte ne de- neyime ne de giiçlü bir bütçeye sahip olduğunu ortay a çıkardı. Suyun eskiden olduğu gibi yine DSİ've bağlanması düşûmîlüyor mu?" şeklındeki sorumuza ıse " Şu anda mevcut yasalar parelelinde su konusu İSKİ'nin üzerinde görünüyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ba\ ındırlik Bakanlığı arasında yapüan gö- rüşmeter sonucunda böyle bir sonuç çıkarsa gerekli değişiidiğe gidilebilir" yanıtını verdı. İstanbul'un ıçme suyu problemini 2000'ü yıllan karşılayacak şekilde kökten çözmeye kararlı olduklannı İcaydeden Dinç, "Bizim üzerinde ivediükk durduğumuz en önemli mesele tstanbullulara gönül rahatlığı içinde içecekleri suyu temin etmek. Bunun için de ha\ ü radikal önlemler getiren bir tüzük hazırlı\oruz. Ancak bu komisvonun çalışması sırasında ürettiği so- mut projeleri vakit geçirmeksi- zin Sayuı Başbakanımıza ilete- ceğJz. Uerleven süreçte İstan- bul'un su sorunu mutlaka çözü- lecektir" dedı. Başkan-Vali el ele İstanbul Vaüsı Hayri Kozak- çıoğlu ile Büy ükşehır BeJediye Başkanı Tayyip Erdoğan dün Istranca derelen 1. aşama projesinı hayata geçirdıler. Erdoğan'ın "İstanbul'da yaşanan su sıkıntılarına çözüm bulabilmek amacıyla" hızmete sokacağı Istranca dereleri projesinin bitmesı durumunda barajlanmıza temiz ve sağlıklı su aktanlmış olacak. Şimdı bu sulardan yararlanılamıyor. Eski belediye başkanlan döneminde de projelendirilen Istranca derelerinin suyunun aktanm projesı törenıne İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu da katıldı. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu önceki gün de İstanbul'da ki belediye başkanlan ile bir su toplanüsı yaptı. Belediye başkanlannın görüşlerini alan Eroğlu, hazırlayacağ] raporu Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'a sunacak. Basına kapalı yapılan toplantı- da Anadolu yakasmdaki bele- di>e başkanlannın, "Su topia- ma havzalarındaki kaçak yapı- lar, kirliliği > aratan nedenler, alt v apı ve kanalizas>on eksiklikleri" konulannı gündeme getırdıkleri oğrenıldı. Üç dönem, ûç başkan Peki, belediye başkanlan neler yaptı? İstanbul'un son üç belediye başkanının yaptıklan ve yapamadıklan şöyle: 1984-1989 yıllan arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanljğı yapan Bedrettin Dalan, Büyükçekmece ve Darlık barajlannın kendi dönemlerinde inşa edildiğini, böylelikle kente verilen suyu yüzde 60 arttırdıklannı ve bun- lann sayesinde istanbul'un "Kerbela" olmaktan kurtulduğunu savunuyor. Dalan, "Evet, nerede kalmtştık" adlı ki- tabında su havzalannı nasıl koruduk- lannı şöyle anlatıyor: "Sözen dönemine kadar, yönetmelik- lerle izin verilen >erleşimler dışında hiçbir yeriesime, gerek İSKİ'ce, gerekse bele- diyelerce izin verilmemiştir. Başta Ömer- li Havzası'nda olmak üzere kunılmakta olan sanayi tesisleri, kaba inşaat safhası- nda saptanmış ve yıkümıştır. Çatalca'nın atık sularının Büjükcekmece Gölü'ne gelmesini önlemek için Çatalca-Büyük- çekmece kolektöriinün inşaatına baş- lanmıştır. Tüm havzalarda öncelikle mutlak koruma alanları olmak üzere tam korumaya alınmış parsellerin istimlak- larının vapilması veya Hazine'nin diğer bölgelerindeki araziİerle takasının yapı- lması bir zorunluluktur." 1989-1994 >ıllan arasında istanbul Büyükşehir Belediye Başkanhğı yapan Nurettin Sözen ise göreve geldiklerinde eskimiş su borulan nedeniyle kente veri- len suyun yüzde 33'ünün boşa aktığını; inşaatı biten Darlık ve Büyükçekmece barajlannın durultuculan ve pompa is- tasyonlan devreye alınmadığından atıl durumda bulunduklannı iddia cdiyor. Sözen, su konusunda neler yaptıklannı şöyle anlatıyor: "Göreve gelir gelmez bir yandan istan- bul'un uzun vadeli su ihtiyacını karşılaya- cak yeni kaynakların yaratılmasını be- defleyen bir master planın hazırlıklarına başladık. Valo>a'dan tankerlerle hergün ortalama 30 bin metreküp su taşıyarak toplam 4.3 milyon metreküp su getirdik. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI Eceyit Ne Söylüyor? Neyi Söylemiyor? Türksolunun önündeki "aklaenyakın"çık\şyolu belli- dir. Üçü teke indirmek -en azından kısa dönemde- olanak- sızdır ve sağlıksızdır... Üç yanlışın aritmetik toplamın- dan, tutarlı ve dolayısıyla güçlü ve kalıcı bir çözüm çıka- maz! SHP'nin "marjinal"toplum kesimlerini temsil eden bir "federasyon" olarak, bir süre daha devamı kaçınılmaz görünüyor... Ama SHP'nin önemli bir kesimi ile CHP ve DSP'nin, büyük ve.tutarlı bir güç oluşturmaları için ko- şullar hazırdır. Yeni gücün çatısının Atatflrk'ün kurduğu parti, önderi- nin de Ecevtt olması için yaygın bir eğilimin bulunduğu da açıktır. Bu noktada ise Sayın Ecevit'in tutumu doğal olarak önem kazanıyor. Ecevit ne söylüyor? Neyi söylemiyor? • • • 1) Sayın Ecevit "kurumsal" birleşmeye karşı. Biz de kurumsal birleşmeye karşıyız!.. Çünkü kurum- sal birleşme, yapısal yanlışlıkların korunarak üst üste eklenmesi anlamına gelir. önemli olan, "doğru" yapının ilkeleri üzerinde anla- şıp o "doğru'ya ters düşmeyenlerin, o yapı içinde bir araya gelmesidir.. 2) Sayın Ecevit, "çatı'nın CHP olmasından yana değil. Niçin? "Yeni CHP, siyasal alanda bir varlık gösterememiştir. Bunda, CHP'de toplanan arkadaşlarımızın bir kusuru yoktur. Son 10yılda dünyada, bölgemizde ve Türkiye'de büyük değişiklikler olmuştur." Bu düşünceye katılmak çok zor. 196O'lı, 70'li yıllardatia büyük değişiklikler yaşanıyor- du... CHP "Kemalist devrimci" özüne ters düşmeden o koşullara yanıtlar getirdi. "Umut" oldu, yüzde 42'lere ulaştı. "Yeni" CHP'nin güdük kalmasının nedeni konusunda da Sayın Ecevit'ten ayrılmak zorunluğu var. CHP kapılarını yenıden açarken, "numaracı cumhuri- yetçi"we "hizipçi" bir görünürrrle yola çıkmasaydı.. yani bir anlamda kendi kendısini yadsımasaydı. ve de yaşa- yan tek simgesi durumundakı Ecevit, CHP'nin "yeni- den" başına geçmek için olmadık koşullar öne sürme- seydi.. durum böyle mi olurdu? Başka ne diyor Sayın Ecevit? "Yıllann deneyimlisi Demirel de AP'yi açmadı, DYP ile devam etti. Erbakan da böyle yapıyor." Ecevit'in -çok saygı duyduğumuz- manhk gücü (le bu söylediklerini bağdaştırmak da çok zor. Sayın Demirel'in ilk partısi olan AP'nin kurucusunun kim olduğunu bugün kaç kişi anımsar? Sayın Erbakan'ın ilk kurduğu partinin adının ne olduğunu kaç kişi bilir? Atatürk'ün kurduğu, cumhuriyeti kurmuş olan parti ile diğerleri nasıl karşılaştınlabilir? Demirel, DYP ile de iktidara gelebildi. Erbakan, RP ile de iktidar yolunda... Ikisinin de partilerinin eski isimleri- ni aramaları için hiçbir nedenleri yok. Sol için durum aynı mı? • • • Demirel ve Erbakan, "eski" kadrolarmı koruyuponla- ra yenilerini eklediler. Başarılarını sürdürdüler. Sayın Tûrkeş'in yaptığı gibi eski partilerinin adlarını yeniden alsalardı da bir şey değişmezdi.. Ama eskiyi bir anlamda sıfırlayan Sayın Ecevit ve par- tisi, on yıldır yüzde 10'u aşamıyor.. Ama hiç kimse, Sayın Baykal'ın CHP'sine "Atatürk'ün CHP'si"diye bakmıyor.. Elbette ki sorun CHP adını ve bayrağını almakla bit- mez! "Doğru" bayrağın altına, ancak doğru yapıyı ve doğru ideolojiyi koyarsanız bir anlam taşır.. Şimdi Ecevit bir şeyi çok açıklıkla söylemek zorunda- dır: "Bayrak ve çatı CHP değil de DSP olsun!" derken asıl amacı "tek adam'a dayalı parti yapısım sürdürmek midir? Eğer öyle ise "eski çıkmaz" sokağı şimdi "çıkış yolu" gibi sunmak, sola ve Türkiye'ye ancak zaman kaybetti- recektir. CHP bugünkü görünümü ile "CWP"değil!.. DSP de bu- günkü yapısı ile "parti"değil!.. CHP'nin katkısı, DSP'ye parti olma şansını; Ecevit'in katkısı da CHP'ye, yeniden CHP olma şansını verebilir!.. Sevgili Uğur Mumcu'nun arkasından ayakları ya da kafaları ile yürüyen milyonlarca kişi, bugün arkasında onurla ve inançla yürüyeceği bayrağı arıyor. Açın o bayrağı ve ülkenin kararan geleceğini "ak"a çevirin!.. Bu fırsatı kullanamayanları, önce toplum affet- mez, sonra da tarih!.. Hab'ç geciş projesiyle Ömerli Barajı'nın suvunu Haliç bölgesi- ne ulaştırdık. Eminönü-Karaköy arasında denizden geçirilen bo- rularia gercekleştirilen projeyle Ömerli Barajı'ndan günde 60 bin metreküp suyu isale hatlanyla Taksim sırtlanna ulaştırdık. Türkiye'de ilk kez başlattığı- mız yapay yağış uygulamasıyla yağış miktannda yüzde 22'lik artış sağladık. Büyükçekmece Barajı'nı tem- muz ve ekim aylannda olmak üzere iki aşamada, Darlık Ba- rajı'nın pompa istasyonlarmı da ağustos ve kasım aylannda dev- reye sokarak 261 milyon metre- küp yeni kaynak yarattık. Terkos Gölü ile Karadeniz'in bağlanttsını sağlayan Darboğaz Deresi kanalında bulunan moto- pomplardan yararlanarak, Ka- radeniz'in 5 milyon metreküp suyu, önce 150 kilometrelik kumlu bölgeden geçirilerek Dar- boğaz Deresi'ne, oradan da Ter- kos'a ulaştınldı. Patlak su borulan yenilendi ve ayda ortalama 100 kilometre ye- ni su borusu döşedik. İstanbul'un uzun vadede su ih- tiyacını karşılayacak bir master plan hazırladık. Bunlar arasın- da, uygulamaya koyduğumuz projeler şunlan YesilvadJ regülatörü. Sazlıde- re Barajı, Kuzey Istranca derele- ri regülatörieri, Şile Keson ku- yulan ve isale batti yapımı. DSt ise Büyük Melen projesi, Yeşil- çay regülatörü ile Kirazdere Ba- rajı projekrinin yaponını üstien- di." Bunlar 'yapdanlar.' Ya İstan- bul Büyükşehir Belediyesi'nin RP'li Başkanı Tayyip Erdoğan, su sorunun çözümü için neler yapacak? Erdoğan, yapay yağış uygu- lamasına son verildiği günlerde, İstanbul'un su sonınunu nasıl çözeceklerinı soran gazetecile- re. "Bugün bir grup vatandaşı- mız, yağmur duasına çıktı" di- yerek bu konuda kendisinin ne- ler yapacağmı ciddi bir şekilde açıklamaktan kaçındı. Ömerli Barajfndaki atıl durumdaki suyu "bir mühendisiik müdaha- tesiyle" devreye sokacaklannı söyleyen Erdoğan. tepkileri, yağmur duası yapılmasına karşı çıkıhyormuş gibi yorum- layarak propaganda yapmayı yeğledi. Tayyip Erdoğan, belediye başkanı seçilmeden önce, 23 Şubat 1994 tarihinde yaptığı basın toplantısında şunlan söy- lemişti: "Suya yapılan yaünmlar, bü- yük meblağlar tutmaktadır. Şu anda uygulanmakta olan İSKİ projeleri düşünüldüğünde bile, rakam trilyonlarla ifade edil- mektedir. Dolayjsıyla İstanbul'- da su sorununun çözümü her şey- den önce dürüst, adil, ehliyetü, li- yakatlı bir finasman yönetimini gerektirmektedir. 2000'li yülara gelindiğinde, gerekli su kaynaklarını sağla- mak parasal açıdan problem do- ğuracaktır. Bu nedenle biz be- nhnsedigimlz yönetim modeli- mizde, öncelikle fon kuUanmın- da verimliUk artışı sağlayacağız. ilgili bilim adamları ve uz- manlarla beraber çalışılarak bir bilim danışma kurulu kurula- caktır. Bu kurul, halkm katılı- mıyla oluşacak geniş çaplı bir te- tişare kurulu ile koordineJi ça- lışarak kısa ve uzun dönemli stratejiler tespit edecektir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle