Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7HAZİRAN1994SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Savaş
karşıtlarına
tahliye
• İstanbul Haber Servisi -
Zorunlu askerliğin
kaldınlması amaayla
TBMM BaşkanlığYna telgraf
çekerken "izinsiz gösteri"
yaptıklan gerekçesiyle
tutuklanan Savaş Karşıtlan
Derneği (SKD) üyesi SKD
başkanı Arif Hikmet
lyidoğan. İzmir SKD
başkanı Osman Murat Ülke
ve Mehmet Sefa Fersalüç
tahliye edildi. Sanıklar
hakkında l yıldan 3 yıla
kadar hapis cezasmın
istendiği davanın dünkü
duruşmasında, Avukat
Ercan Kanar'ın tahliye
talebinden sonra mahkeme,
sanıklann tahliye edilmesini
içeren karannı açıkladı.
Mercümek'ten
dava
• İstanbul Haber Servisi-
Refah Partisi'nin "Bosna'ya
yardım" adı aliında topladığı
paralan bankalarda batırdığı
ileri sürülen Süleyman
Mercümek, kaybettiği
paralan kurtarmaya
çalışıyor. Süleyman
Mercümek'in Iran'la ticari
bağlantısı için Iktisat
Bankası'na yatırdığı ve 220
bin dolann (yaklaşık 7milyar
lira) banka tarafından
ödenmediği gerekçesiyle
açtığı dava. mahkemece
kabul edildi.
Mahkeme karannın
onanması halinde
Mercümek "'faizleriyle
birlikte" yaklaşık 15 milyar
lira alacak.
MLSPB-DK lideri
yakalandı
• İstanbul Haber Servisi -
Yasadışı Marksist Leninist
Silahlı Propaganda Birliği-
Devnmci Kurtuluş
örgütünün(MLSPB-DK),
lider ve militan kadrolannı
oluşturarak örgütlenme
çalışmalanna başladıklan
öne sürülen ve aralannda
Hasan Şensoy'un da
bulunduğu dört kişinin çeşitli
tipteki silahlarla birlikte
yakalandıklan açıklandı.
Belediyede
oturma eylemi
• KADIKÖY (AA) - Pendik
Belediyesi'nden eski
hükümlü 6 işçinin işten
çıkanlmasını proteşto etmek
amaayla Belediye-İş
Sendikası Anadolu Yakası
Şubesi yönetim kurulu
üyelerinin, Belediye
Başkanlığı önünde süresiz
oturma eylemi başlattığı
bildirildi.
Öğpetmen
ölümlerine tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Eğitim-İş
Sendikası, üye öğretmenlerin
faili meçhul cinayetlere
kurban gitmesini kınadı. Son
iki yılda 20 öğretmenin
öldürüldüğünü açıklayan
Eğitim-İş GeneJJBaşkanı Dr.
Niyazi Altunya, saldın
odaklannı kınarken "Elinizi
öğretmenlerden çekin" dedi.
"Oğretmenlere yönelik
saldınlann. nereden gelirse
gelsin hiçbir haklı gerekçesi
yoktur" diyen Altunya,
"Koltuğunda kitabından.
cebinde kaleminden başka
bir şeyi olmayan bu masum
insanlara kıymayın"
cağnsını yaptı. Altunya,
dünyada, hiçbir anlaşmazlık
ya da savaşta böyle anlamsız
bir lunmın yaşanmadığını
söyledi.
Galatasaray
Oniversitesi
• ANKARA (ANKA)-
Galatasaray Universitesi'nin
kurulmasına ilişkin yasa,
Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Türkiye ile Fransa
arasında imzalanan anlaşma
gereğince kurulan üniversite,
Istanbul'da eğitim hizmeti
verecek. Yasa, halen kurulu
bulunan Galatasaray Eğitim
ve Öğretim Kurumu'nu
Galatasaray Üniversitesi'ne
dönüştürüyor. Üniversite;
hukuk, iktisadi ve idari
bilimle, iletişim, mühendislik
ve teknoloji, fen edebiyat
fakülteleri ile sosyal bilimler,
fen bilimlen ensütülerinden,
Galatasaray Lisesi ve ona
bağlı ilkokuldan oluşuyor.
Türk-lş'in hazırladığı raporda, 'emekli aylığı talebi öteki dünyaya kalacak' denildi
Geç emekliliğe tepkiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SSK'de emeklilik koşul-
lannı kolaylaşürmak vaadiyle
iktidara gelen DYP-SHP koa-
lisyonu. bu sözünü, ancak iki
yıl tutabildi. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik BakanlığYrun hazır-
ladığı yasa taslağına göre 1995
yılı sonuna değin, bugünkü ya-
sada emeklilik koşulîannı dol-
duramayan tüm sigortalıiann
emeklilik için gerekli yaş sının
ve prim ödeme gün sayısı bü-
yük ölçüde arttınlıyor. Taslağa
göre 1995 yılına değin gerekli
• Çalışma Bakanlığı'nın hazırladığı yeni SSK yasataslağı,emekliliği büyük
ölçüde zorlaştınyor. 1995 yılı sonuna değin, bugünkü yasada emeklilik
koşulîannı dolduramayan tüm sigortalılann emeklilik yaşı ve prim ödeme gün
sayısı arttınlıyor.
koşullan tam anlamıyla yerine
getiremeyenlerde emekli olma
yaşı, kadınlarda en az 46. er-
keklerde ise en az 51 olacak.
Genç ve yeni sigortalılarda ise
bu yaş sının, kadınlarda 55, er-
keklerde 60'a çıkanlıyor. Türk-
İş tarafından konuya ilişkin ha-
zırlanan raporda, "Bu taslak
yasalaştığında, yaşlüık aylığı ta-
lepleri öteki dünyaya. kalacak-
tır" yorumu yapıldı.
Yıllardır kaynaklan, getirisi
düşük hazine bonolanna, ban-
ka faizlerine yatınlan, ucuz kre-
di olarak kullanılan SSK, kamu
ve özel sektör işverenlerinin
primleri zamanında ödememesi
ve geçtiğimiz yıl sonunda 120
bin yeni emeklilik başvurusu ile
karşı karşıya kalınca, çareyi,
emeklilik koşulîannı zorlaştır-
makta anyor. Çalışma Bakan-
lığı'nca hazırlanan ve Başba-
kanlık'a sunulan son ŞSK tas-
lağı ile işçi emekliliğini 2 yıl
önce kolaylaşuran DYP-SHP
Bu haf ta görüşülecek
ILO'nünişgüvencesi
sözleşmesiTBMM'de
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Çaİışanlara iş güveneesi ve
jşten çıkarmalara yargı denetimi geüritaesini öngören J 58 sayılı
Uluslararas} Çaiışma Örgütü (1LO) Sozieşmesi, 19 ay aradan
sonra. bu hafta ikıocs ke2 TBMM Genel Kuruhî'nda görüşüie-
cek. Koalisyonun SHP kanadının büyük önetn verdiği sözkşme.
TBMM Danışma Kuraiu'nca ILO Genel Kuruiu'nun toplan-
maa da dikkateahnarak. "öneeükle göröşöeeek komılar" arasına
alındL
Sözteşme, hizmet ilişkisineişveren tarafindan son verilmesi du-
rumundâ, ispat yûkünün işverene yüklenmesini öngörüyor.
Haksız olarak tşe son verme uygulamastna karşj, çahşana yargı
yolunu açan sözleşme, önce SHP-DYP koaMsyonunun hükümet
programînda, çalışanJara 'İşgüveaeesP' tarunmast bıcimüKİe yer
akfı. SSeymaa Demârel'in Başbakan oiduğu dönemde, 13 Mayıs
1992 tarihinde TBMM'ye sunulan sözleşme, incelendiği komis-
vonlarda onaylandı. 25-26 Kasım 1992 tarihinde TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edilen sözleşme, 11 Aralık 1992 tarihinde, dö-
nemm Cumhurhaşkanı Turgut Özal tarafından, **iş*erene yeai
kûMetier yitteyecegT. "ya&rnıüarı güçie$tirecegT. "işsüiiği artü-
rocağr" gerekcekriyte veto edildi.
Vcto edümestnden bu yana bekleyen sözleşmeye büyük onem
veren Çalışma ve Sosyai Gûvenlik Bakanı Mehmet Moğuitay.
TBMM"nin vetoya direnmesjni isterken TBMM'de gerekli ço-
gunluğun sağlanarak görüşmelerin yapılamamasi üzerme ıstifa
gırişjnnnde buiunmuştu.
sendikalardan hükümete
Ücret tavizi yok,
oyunagelmeyeceğiz
ANKARA (Curahuriyet Bûrosu) - Hükümet, işçiye "&*rt
zammı yerine, geçki işeiİerin çalışma siirelerim azatstayı ve kajas
kesimiode işçi cdcanaaİannıa önknmeâni" önerdi. 629* bin kamu
işçisinm aiması gereken enflasyon oranındaki ücret zammtnı ve»
remeyeceğini açıklayan hükümet. tşçi sendikaîanna 200 bin geçici
işçinin çalışma sûresıni 6 aya çıkarma teküfıni götürdü. KendiJe-
rinden "ücret taviri" vermeleri istenen sendikalar, hükümete,
"Sözfeşmeferi dekürmeyiz. Ücret tavizi veri&ce, işçi anlm»ya-
cağütın garantisi var mı?" yanıtını verdüer.
Tophı ış sözieşmelerinde öngörülen iktna ahı ay için ücretfcre
enflasyon oranında zara yapıhnasina ilişkin hüfcmü uygulamaya-
cağını Türk-İş'e resmen götüren hükümet, özveri beklentisini,
"HükÜBiet icia değil, Tarkiye içifl özveride b«teiUBM
gerekçesine
davandırdı.
İ3evbt Bakanı Bekk Sanri Daçe, "Börada söz konoso olan, oz-
laşma. Hükümete verifaâş bir taviz değil, Türkiye'ye bir taviz ote-
dedi.'
Türk-tş Genel Mali Sekreten \e Demir>ot-ÎŞ Sendikast Genel
Başkanı Emer Tocoğlu. "To^usözieşfneleri dekürOnemiz.nıünı-
küa değil. İşçi zaten ardtvor. Ücret tatizi veriöace.iifp atdraayacak
mı? O konuda kiış garanti »erecek? Oyuna getaeycceğiz" dedi.
Genel Maden-İs Sendika&ı Genel feşkilatlanma Sekreteri Ra-
mazaa Karakök '-llkede iki başb bir hükümet >ar. Hökumet so-
r. Tavüt vermeviz" dedi.
RP'İİ h*»Itf»Hivf»vî nrntf «tf» Belediyesi, PivaJepaşa'da sosyal tesis yapılması için aynldığı iddia
edilen araziı,e özel şahıslarm inşaat >apmasına izin verdiği için bir gnip jnrttaş ta-
rafindan proteşto edildi. V atandaşlar, kendi çabalarıyla konımaya aldıklan ilçedeki birkaç boş alandan birisi olan, 3350 ada 1
parsel sayılı araziye, önceki belediye yönetimi döneminde sağlık ocağı, kütüphane, PTT ve muhtarlık binası yapılacağı sözii ve-
rildiğini, ancak bıinun bir türlü gerçekleşmediğini beurttiler. (Fotoğraflar: MEHMET DEMİRKAYA)
Et-Bahk 638 milyava satıkh
KOİ tarafından gerçekleştirilen satışlarda EBK'ye ait 19 kombina, 1 işletme,
4 depo, 4 lojman grubu, 1 satış mağazası, 4 arsa ve 2 yanm kalmış tesis satıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Et ve
Baük Kurumu'nun (EBK) çeşitli tesisleri
ile iştirak paylanmn satışına ilişkin ihale.
Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu tarafı-
ndan sonuçlandınldı. EBK'ye ait tesisler-
den, 19 kombina, 1 işletme. 4 soğuk hava
deposu, 4 lojman grubu, bir satış mağa-
zası. 4 arsa, 2 yanm kalmış tesis ve bir işti-
rak payı, 638 milyar lira karşılığında
satıldı. 3
EBK'nin, Ataköy, Manisaı Gaziantep
ve Fatsa'daki toplam 52 lojman dairesi. 16
milyar 335 milyon liraya kapatıldı. Kuru-
mun Bayburt'daki et kombinası, Bayburt
Tanm Ürünleri Anonim Şirketi'ne, işlet-
meden çıkanlacak çabşanlann lcıdem taz-
minatlan karşılığında satıldı.
Kamu Ortaklığı Idaresi'nce (KOİ) ya-
pılan açıklamada, ihaleyle, tesislerin en
yüksek teklifı veren kuruluş veya kişilere
satıldığı ve satışı gerçekleştirilemeyen
varlık ve tesisler için de yeni bir karar ol-
maksızın yeniden ihaleye çıkılması ko-
nusunda KOİ'nin yetkilendirildiği bildi-
rildi.
Açıklamada aynca, bazı tesis ve varlı-
klar için alıa firmalann, toplam 200 mil-
yar lira civanndaki kıdem tazminatı yü-
jcümlülüğünü de üstleneceği belirtildi.
EBK tarafından satışa cıkanlan tesis ve
iştirak paylanmn satış tutarlan ile alıcılan
şöyle:
Afyon Et Kombinası (Afyon Ticaret ve
Sanavii Odası-25 milyar lira), Bavburt Et
Kombinası (Bayburt Tanm L rünleri A.Ş.-
Kıdem tazminatı karşılığı). Bingöl Et Kom-
binası (Arif Bukan-besiciler ortak girişimi-
24 milyar lira). Bursa Et Kombinası (Bursa
Büyükşehir Belediyesi-72 milyar lira),
Elazığ Et Kombinası (Menderes Ekinoğlu-
kasaplar ortak girişimi-15 milyar 500 mil-
yon lira) Eskişehir Et Kombinası (Akko-
vunlu Ltd.-12 milyar 500 milyon lira), Ga-
EBK'nin, Ataköy, Manisa,
Gaziantep ve Fatsa'daki toplam
52 lojman dairesi, 16 milyar 335
milyon liraya kapatıldı. Alıcı
fırmalar, bazı tesislerde» toplam
200 milyarlık kıdem
tazminatını da üstlenecek.
ziantep Et Kombinası (Nurettin Küncülü-5
milyar lira), Kastamonu Et Kombinası
(Hayri Genç- 11 milyar lira), Kayseri Et
Kombinası (Başyazıcıoğlu A.Ş.- 36 milyar
500 milyon lira) Konya Et Kombinası
(Özümüz Tüketim Kooperatifi- 74 milyar
475 milyon lira) Malarya Et Kombinası
(Malatya Belediyesi- 13 milyar lira), Sa-
karya Et Kombinası (Nesel A.Ş.-70 milyar
500 milyon lira), Suluova Et Kombinası
(Amasya Pancar Ekicüeri Kooperatifi- 45
milyar lira) Şanlıurfa Et Kombinası (Meh-
met Emin Çitfçi- 13 milyar lira), Sıvas Et
Kombinası (Sabahattin Polat-40 milyar
lira), Van Et Kombinası (V an Bdediyesi-
30 milyar lira), Zeytinburnu Et Kombinası
(Güngör Kurnaz- 3 milyar lira), Fatsa
Balık Mamülleri İşletmesi (Önentaş A.Ş.-
30 milyar lira), Adıvaman Soğuk Deposu
(Akbilginler .A.Ş.- 3 milyar 500 milyon
lira), Çeşme İzmir Soğuk Deposu (Yıldırım
Otomotiv Ltd. Şti.- 1 milyar 500 milyon
lira), Kayseri Soğuk Deposu (Özdanacı
A.Ş.- 2 milyar 450 milvon lira) Sinop So-
ğuk Deposu (Beta A.Ş.- 3 milyar lira), Ata-
köy Satış Mağazası (Efendi Alioğulları- 2
milyar 50 milvon lira) Ersan Erzincan Gıda
Maddeleri Sanavii (Erzincan Pancar Eki-
cileri Kooperatifi- 14 milyar lira), Çerkez-
köy arsası (Efendi Alioğulları, Etter Ka-
rabıyık, Kenan Ağagül- 11 milyar lira),
Manisa arsası (Musa Kök- 3 milyar 400
milyon lira), Rumeüfeneri arsası (Altınel
Su Ürünleri Ltd. Şti.-1 milyar 500 milyon
lira), Urla arsası ((Namık Kemal Çevik-
200 milyon lira), Kahramanmaraş yanm
kalmış tesisi (İşkur A.Ş.- 2 milvar 500 mil-
yon lira), Ataköy lojmanlan (14 daire-10
milyar 455 milyon lira), Manisa lojmanlan
(12 daire- 1 milyar 810 milyon lira), Gazi-
antep lojmanlan (14 daire- 3 milyar lira),
Fatsa lojmanlan (12 daire-1 milyar 70 mil-
yon lira.)
koalisyonu, bu tutumunu tü-
müyle değiştirmeyi amaçlıyor.
Bakanlığın taslağına göre şu
koşullan 1995 yılı sonuna ka-
dar yerine getiremeyen SSK si-
gortalılannı, her ne koşulda
olursa olsun, geç emeklilik bek-
liyor:
"Kadın ise 50, erkek ise 55 ya-
şını doldurulmuş olması ve en az
5 bin gün \eva kadın ise 50, er-
kek ise 55 vaşını doldurmuş ol-
ması, 15 yıldan beri sigortalı bu-
lunması ve en az 3600 gün, yahut
kadın ise 50, erkek ise 55 yaşııu
doldurmamış olmakla birlikte
kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan
beri sigortalı bulunması ve en az
5 bin gün sigorta primi ödemiş
olması."
Taslağın ilgili maddesi şöyle:
"Kadın ise 55, erkek ise 60 va-
şını doldurmuş olması ve en az
5000 gün veya kadın ise 55, er-
kek ise 60 vaşını doldurmuş ol-
ması, 15 yıldan beri sigortalı bu-
lunması ve en az 3600 gün > ahut
kadın ise 50 yaşını doldurmuş ol-
ması ve en az 7 bin 200 gün (dolu
dolu 20 yıl), erkek ise 55 yaşını
doldurmuş olması. ve en az 9 bin
gün (dolu dolu 25 yıl) prim öde-
miş olması şarttır."
Bu hükme göre, 20 yaşında
işe girmiş olan bir erkek işçi, hiç
grev yapmadan, hiç işsiz kal-
madan. hiç ara vermeden 25 yıl
sürekli prim ödeyebildiği tak-
dirde, 55 yaşında emekli olabi-
lecek.
Taslak, şu anda aranan k o
şullara göre. emekliliğine çok
az bir süre kalmış olanlar için
de emeklilik koşullanm ağırlaş-
tınyor. Buna göre. en az 5 bin
gün ya da 15 yılbk sigortalılık
süresi ile en az 3600 gün primi
ödeme şartlannı, yasanın yü-
rürlüğe girdiği tarih ile 1995 yılı
sonuna kadar yerine getirenler
kadın ise 51, erkek ise 56 yaşını
doldurduklannda yaşlılık aylı-
ğma hak kazanacaklar. Aynı
koşullan 1996 yılı sonuna ka-
dar yerine getirenler; kadın ise
52, erkek ise 57 yaşını, 1997 so-
nuna kadar yerine getirenler de
kadın ise 53. erkek ise 58 yaşını
tamamladığında emekli olabi-
lecekler.
Tasiağın bir geçici maddesine
göre de emekli olabilmek için,
kadın ise 20. erkek ise 25 yıllık
sigortalılık süresi ile en az 5 bin
gün prim ödeme koşulîannı,
1995 tarihi sonuna değin yerine
getirenler, kadın ise 46 yaşını
doldurmuş olması ve en az 5 bin
440 gün, erkek ise 51 yaşını dol-
durmuş olması ve en az 5 bin
800 gün prim ödemiş olması ge-
rekecek.
Türk-İş tarafından hazırla-
nan raporda, taslak sert tepkiy-
le karşılandı. Türk-İş'in rapo-
runda şu görüşlere yer verildi:
"İşsizliğin çalrşabilir nüfusun
yüzde 25'ni aştığı, iş güvencesi-
nin bulunmadığı ülkemizde,
mevsimlik işçiler ile özel sektör-
de çalışan sigortaiılar ve kamu-
da çalışan geçici işçilerin çalış-
ma sürelerinin v üda 3 ayla ktsıt-
landığı günümüzde, bu sigorta
primini ödevebilmeleri ülke ger-
ceklerine ters bir durum olarak
görülmektedir. Bu taslak yasa-
laştığında, yaşlılık aylığı taİeple-
ri öteki dünyaya kalacaktır."
İLKSAN'da
15 binkişi
icraya
veriliyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - İlkokul Öğretmenlen Yar-
dımlaşma ve Dayanışma Sandığı
(İLKSAN) Kayyım Heyeti Baş-
kanı İsmail Ağar. otomobil kam-
panyalannda. kefillerle birlikte
icraya verileceklenn sayısının 15
bin kişıyı bulacağını bildirdi.
Ağar, bu kişilerin arasında politi-
kacı \e bürokratlann da bulun-
duğunu kaydetti.
Ağar, kayyım heyetinin yaptığı
üç aylık çalışma sonucunda ge-
rekli raporun hazırlanarak An-
kara 16. Sulh Hukuk Mahke-
mesi'ne verildığıni bildirdi. En
çok üzennde durduklan konu-
nun sosyal yardımlar olduğunu
anlatan Ağar, 9 aylık sürede 17
bin 326 üyeye, emekli. ölüm, şe-
hit, evlenme ve doğal afetler yar-
dımı olmak üzere toplam 128
milyar 856 milyon lira dağıttıkla-
nnı belirtti.
Otomobil kampanyalannı ger-
çekleştiren şirketin sorunlannın
halen giderilemediğini anlatan
Ağar, şöyle devam etti:
"17 bin iştirakçi dosyası tek tek
incelenmektedir. Arabasuıı ala-
mavanların tahsis işlemleri sürdü-
rülerek verilmeyen 6 bin 600 oto-
mobil sayısı 3 bine diişürülmüştür.
Yaklaşık 500 milyar lira geri dön-
mesi zor olan alacaklar yasal yol-
lar işletilerek tahsil edibniştir.
Tüm kampanyalardan kefiller ile
birlikte icraya verilecekler 15 bin
kişiyi bulacaktır. İcraya verilen ve
veıilecek kişiler arasında bazı po-
litikacılar, bürokratiar, genrt
müdürler, daire başkanları ve ber
meslekten kamu görevlikri bulun-
maktadır."
TOKTAMIŞ ATEŞ
Cumhupiyet mi
Demokpasimi?
Bizim toplumumuzda genel bir yanılgı vardır. En üst
düzeyden kimi isimler bile, cumhuriyet ve demokrasiyi
aynı şey olarak değerlendirme hatasını yaparlar. Oysa
her cumhuriyet bir demokrasi olmadığı gibi, her demok-
rasi de bir cumhuriyet değildir.
örneğin bugün Batı Avrupa'nm istikrarlı demokrasile-
rinin büyük bir çoğunluğu cumhuriyet değil, monarşidir.
Başta Ingiltere olmak üzere; Belçika, Hollanda, isveç,
Norveç, Danimarka, ispanya vs. ülkeler "meşruti mo-
narşi" olarak yaşamlarını sürdürürler. Buna karşılık
"Üçüncü imparatorluk" adını taşıyan Hitler Almanyası
da cumhuriyetti, faşist italya da. Başta Sovyetler Birliği'-
ni oluşturan Sovyet cumhuriyetleri olmak üzere, tüm
Sosyalist Blok ülkeleri "cumhuriyet" adını taşıyorlardı
ama, demokrasiden hiç de nasip alamamışlardı.
Bence en "yakışanı" hiç kuşkusuz bir demokrasinin
cumhuriyet olması ve bir cumhuriyetin de demokrasi ol-
ması. Ama ne kadar "yakışırsa yakışsın "ve ne kadar "is-
tersek isteyelim" bu iş her zaman mümkün olamıyor.
Avrupa devletlerinde gördüğümüz "meşruti monarşi-
ler" aslında tarih kitaplarında okuduğumuz krallıkların
hak ve yetkilerine sahip değiller elbette. Kral ya da krali-
çelerin "yönetme yetkileri" elbette tanrısal yetkiler de-
ğil. Tanrı öyle uygun gördüğü için değil, halkları "öyle
istediği"\ç'\n tahtlarında oturuyor ve saraylarında günle-
rini gün ediyorlar. Ama harçlıklarının bile hesabını "hal-
ka", yani halkın temsilcilerinden oluşan "parlamentola-
ra"vermekzorundalar Budaazsıkıntı değil doğrusu...
Bu monarkların bazı işlevleri ve görevleri de var el-
bette. Bunlar arasında en önde geleni, yasama meclisi
ile hükümet arasında "denge unsuru" olmak. Ulusları-
nın "birlik ve bütünlüğünü" temsil etmek de bir başka
işlevleri. (Buaradaturistikkimi hizmet ve işlevleri var ki;
burada ele almak istemiyorum.)
Bu monarkların üstlenmiş oldukları "denge unsuru"
olmak işlevini, demokrasilerde "devlet başkanı" üstle-
nir. Zaten devlet başkanlarının genellikle "sorumsuz"
olmaları bundandır. Her ikisinin de görünüşte ve kağıt
üzerinde geniş hakları var gibidir ama aslında pek bir
hak ve yetkileri yoktur. Kaldı ki sorumluluğu olmayan
görevlilerin hak ve yetkilerinin de kısıtlı olması doğaldır.
(Bu arada demokrasilerin "başkanlık rejimi" türünden
hiç söz etmediğimize dikkat çekmek isterim.)
Aydınlanma çağında ve bunu izleyen dönemde "de-
mokrasi mücadelesi" hiç kuşkusuz bir "cumhuriyet mü-
cadelesi" idi. Tanrısal kökenli monarşilere ve monark-
lara karşı verilen mücadelede hedef, nihai olarak insan-
ların "eşitlik"ve "özgurlüğüne" dayanan cumhuriyet ve
demokrasi idi. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısından itiba-
ren bu iş sulanmaya başladı. Hele 3. Napoleonun bir
referandum yaptırarak ezici bir çoğunlukla cumhuriyeti
kaldırması ve imparatorluğunu ilan etmesi, önemli bir
dönüm noktası oldu. Kitleler özgürlük ve eşitlik istiyor-
lardı ama "karizmatik liderler" de istiyorlardı.
Avrupa monarşilerinde yepyeni bir anlayış egemen
oldu. Toplumlarına ve o toplumların iradesine çok say-
gılı bir hava içinde, "denge unsuru" olarak varlıklarını
korumayı başardılar. Aralannda birkaçı tepetaklak oldu
ama, genellikle tahtlarını korudular. Rus Çarı, Osmanlı
Padişahı, Avusturya-Macaristan İmparatoru ve Alman
'Kaiser'i gidenler arasındaydı.
Giden hanedanlara baktığımız zaman. "çöküntüleri-
nin" nedenlerini net bir biçimde görüyoruz. Bunlar, top-
lumlarındaki demokratik gelişmelere ayak uydurama-
yan hanedanlardı. Kalanlara baktığımız zaman da ilginç
bir husus görüyoruz. Bu hanedanlar, topfumlarındaki
"cumhuriyetçiler" ne istemişlerse; eşitlik ve özgürlük
adına ne talep etmişlerse, tümünü veren hükümdarlar-
dı. Yani cumhuriyetçilerin talep ettikleri düzenle, bunla-
rınsunduğu "meşruti monarşi" arasında en ufakbirfark
bile bulunmuyordu. Bu durumda "cumhuriyetçiler" açı-
sından cumhuriyet kavgası vermek, kişilerle uğraşmak
demek olacaktı. Kaldı ki toplumdaki "karizmatik lidere
inanç açlığının" onlar da farkındaydılar.
Ama günümüzde durum biraz değişiktir. Talepler
farklılaşmıştır. Cumhuriyetin "yüce ülküleri''kişisel sui-
istimallerle değer yitirmiştir. Kimi örneklerde cumhuri-
yet; monarşiye değil, demokrasiye alternatif durumuna
girmiştir. Ama her yerde değil...
Türkiye'de cumhuriyetin demokrasiyle birlikte gelme-
diği açıktır. Zaten gelmesi de mümkün değildi. Zira de-
mokrasinin altyapısı ve "asgari koşullan" yoktu. Ama
cumhuriyetimizi kuran kadronun, başta Mustafa Kemal
olmak üzere "nihai hedefi" özgürlükçü demokrasiydi.
Ilk 20-25 yıllık dönemi bu bakımdan demokrasiye hazır-
lık dönemi olarak değerlendirmemiz gerekir. Zaten ar-
dından (altyapı da oluşmuş oiduğu için) demokrasi gel-
miştir. Tüm eksikliklerine rağmen...
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilke ve ülküleri aşılmış mıdır?
Sanmıyorum. Elbette belli bir "kirlenme" süresi yaşan-
mıştır ve yaşanmaktadır. Ancak yerlerine konacak daha
"yüce ülküler" ortada yoktur. Bu durumda "demokrasi
adına "cumhuriyete çatmak ve kurucularını karalamak,
anlaşılabilir bir çaba değildir. Eğer demokrasiyle bu ül-
külerin gerisine gidilecek ve demokratik özgürlükler,
demokrasiyi yok etmek için kullanılacaksa, buna göz
yumana "demokrat" değil, "budala" denir. Hiç kimse-
nin bu kadar budala olmaya hakkı yoktur.
Çatalca'da arazi verecek
Nesin'den Nâzım
Müzesi'ne destekHaber Merkezi- Nazım Hik-
met Kültür \e Sanat VakfVnin
Danışma Kurulu'nun yıllık
olağan toplantısı önceki gün
Tarık Zafer Tunaya Kültür
Merkezinde yapıldı.
Vakıf Başkan Vekıli Prof.
Dr. Aydın Aybay ve Vakıf Ge-
nel Sekreteri Kıymet Coşkun,
\akfın bir yıllık faaliyeti konu-
sunda bilgi verdiler.
Bu kapsamda. Nazım Hik-
met'in yurttaşlık hakkı için
yapılan girişimler değerlendi-
rildi. Bu arada 'Nazım Hikmet
Müzesi'nin kurulması çalışma-
lan ve yürütülen kampan-
yanın belirli bir noktaya geldi-
ği belirtildi.
Toplantıda söz alan Aziz
Nesin, Çatalca'da bulunan
Nesin Vakfı bitişindeki kendi
arazisinden bir bölümü Nazim
Hikmet Müzesi vapılmak üze-
re bağışlayabileceğini bildirdi.
Nazım Hikamet Kültür ve Sa-
nata Vakfı Danışma ve Yöne-
tim Kurulu üyeleri bu öneriyi
coşkuyla karşıladıklanru beli-
rttiler.
Danışma Kurulu'nun yapıl-
dığı Kültür Merkezi'nde son
üç yıl içinde yitirilen Vakfı üye-
leri ve Nazım dostlan Hıfzı
Veldet Velidedeoğlu, Lütfı Gö-
zer, Burhan Uygur, Yavuzer
Çetinkaya, Nedim Tarhan,
İlhami Soysal, Yaman Okay,
Emil Galip Sandalcı, İ. Hakkı
Balamir, Niyazi Tunga, Asım
Bezirci, Rıfat Hgaz, Samim Ko-
çagöz, Vlahmut Dikerdem,
Ünal Cimit, Berna Moran, Abi-
din Dino, Attila Galatalı ve
Vakıf Başkanı Samiye
Yaltırım'uı fotoğraflan da ser-
gilendi.
Daha sonra Nazım Hikmet
Kültür ve Sanat Vakfı aşkan
vekili Prof. Dr. Aydın Aybay
ve Danışma Kurulu üyesi Atil-
la Coşkun'un katıldığı söyleşi
çok sayıda Nazım dostu tarafı-
ndan izlendi.