23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7HAZİRAN1994SALI 16 KULTUR 'Insan,sanattannasibinialandır'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Büyükşehir Beledi>e Baş- kanı Melih Gökçek'in, "Böyle sa- natın içine tüküreyim" diyerek Altı- npark'ta bulunan ikı heykeli 'müs- tehcetı' alduğu gerekçesiyle kaldı- rması, tepkiyle karşılandı. Kiiltür Bakaru Fikri Sağlar. Gök- çek'in bu sözleriyle, 'düzeyini gös- terdiğini' belirtirken Kühür Bakan- lığı Danışmanı Hasan Büient Kahra- man, sanata karşı olan yöneticilerin, bilinçsel oluşurrüannı henüz ta- mamlamadıklannı söyledi ve sanata hakaretleri Türkiye'nin bir yük ola- rak sıründa taşıyacağını bildırdi. Sanat Eleştirmenleri Demeği Baş- kanı Kaya Özsezgin de, "Belediye Başkanı'mn hiçbir görüşe sahip ol- madıği halde vaptığı açıklamaiar, Tüıkiye'deki en vahim göruştür" dedi ve Gökçek'in, sanata karşı giri- şimlerine gelecek tepkiye katlanması gerektiğini belirtti. 'Gökçek seviyesLz bir adam' Kültür Bakanı Sağlar, Cumhuri- yet'ın konuya ilişkin soruJannı yanı- tlarken, şunlan söyledi: "Seviyesiz bir adam olan Gökçek, Ankaralıiarın en biiyük sanssızlığı. Gün geçtikçe, bu adamın bu toplumla ütşkisi oimadığı, demokrasinin araç- lannı kullanarak çöplfikten çıktığı açıkça görüiecektir. Türk halkı. bu adamları görerek ülkeyi nasü geriye doğnı götürmeye çalıştıklarını, açıkça. ibretle izlemeli- dir. İnsan olan, sanattan, kültürden nasibini alan demektir. Gökçek, sa- nattan ve kültürden nasibini al- madığına göre, bunu bütün Türk • Ankara Büyükşehir Beİediye Başkanı Melih Gökçek'in, "Böyle sanatın içine tükürürüm" diyerek 'müstehcen' bulduğu heykelleri kaldırmasına tepki gösteren Kültür Bakanı Sağlar, "İnsan olan, sanattan kültürden nasibini alan demektir. Gökçek, nasibini almadığına göre, bunu Türk halkının takdirine bırakıyorum" dedi. • Sanat eleştirmenleri, sanata karşı çıkan yöneticilerin, henüz bilinçsel oluşumlannı tamamlamadıklannı savundular. Gökçek'in hakaretlerini Türkiye'deki en vahim görüş' olarak niteleyen sanatçılar, dünya kamuoyu karşısında bunun utancını bütün Türkiye'nin taşıyacağını dile getirdiler. halkı takdir edecektir." Sağlar. Gökçek'in, "Sağlar, kültü- rü öğrensin" şeklindekı sözlerinin anımsatılması üzerine, "Kültürsüz adamın, 'Kültürü öğrensin' demesi- ne, sadece güler geçeriın" karşılığını verdi. Sağlar, Gökçek'in gerçek yüzünün görüldüğünü belirterek "Onun sevhesi beUi, sokak ka- badayısı üslubuyla konuşuyor, onun sevıyesine inmeyeceğim" dedi. Altınpark için sipariş alınan hey- kellerin yapımını durduran ve atöl- yeyi de kaldıran Melih Gökçek, söz konusu heykelleri isteyene verece- ğini açıklamasından sonra da, Kül- tür Bakanhğı. eserlere Ankaralılar- lar ve tüm sanatseverler adına sahip çıkarak, bir sanat eserine yaraşır bi- çimde değerlendireceğini açıkladı. Kültür Bakanhğı Danışmanı Ha- san Büient Kahraman da. Cumhuri- yet'e, 20. yüzyıhn sonuna doğnı Türkiye'nin böyle bir tartışmaya sü- riiklenmesinin, 'bir kişinin kuyuya attığıtaşıçıkarmayaçaiışnıakla' eş- değer olduğunu söyledi. Kültür Bakanlığı'nın, sanat karşıtı bilinci. sivil toplum örgütle- rinden gelen tepkileri yönlendirerek engellemesi gerektiğini kaydeden Kahraman, şu görüşleri dile getirdi: "Bu olay karşısında, sanat üreten, sanatsal ortamın içinde bulunan bü- tün kesimler, çok şiddetle tepki gös- termelidirler. Sanatı anlamak, kav- ramak, kolay değildir. Türkiye'de sa- nata karşı çıkan bu insanlan, henüz bilinçsel oluşumlannı tamamlamamış insanlar olarak görüyorum. Ama sa- nat elbette bunları direnerek aşa- caktır. Bu, demokratik bir sistem ve işleyiş içinde aşılacaktır. Türkiye, bir imge olarak bütün dünyada bunun ayıbını sonuna kadar sırtında taşıya- caktır. Sivil toplum örgütleri, sanat cevreleri, kamuoyu ve Kültür Ba- kanlığı'nın oluşturacağı organik tep- ki sonucunda çıkacak paket, büyük- şehir belediye başkanını aşacaktır." Uygulama, komik bir durum Sanat Eleştirmenleri Derneği Baş- kanı Kaya Özsezgin ise Gökçek'in sanatsal anlayışını protesto ederken, "Bir belediye başkanının üslubuna yaktşmayacak şekilde ve bu konuda hiçbir görüşe sahip oimadığı halde, sanat hakkında ileri geri konuşması talihsizliktir. Bu, bugüne kadar Tür- kiye'de göriilmüş en vahim görüştür" dedi. Gökçek'in, 'müstehcen' buldu- ğu heykellerin amacının, bulunduk- lan alanı süslemek ve heykelle çok az karşılaşan insanlann, estetik gö- rüş taşımalannı sağlamak olduğunu belirten Özsezgin, heykellerdeki fı- gürlerin, insan sevgisi ile insanlara- rası iletişimi simgelediğini vurgu- ladı. Özsezgin. heykelleri kaldınlan sanatçılar Mehmet Aksoy ve Azade Göker'in, uluslararası sanat kamuo- yunda çağdaş Türk heykelini temsil edecek düzeyde tanındıklannı anı- msatarak "L'ygulama, tek kelimeyle komik bir durum. Gökçek'in yargısı, doğrudan doğnıv a kendisini bağlar. Bir beledive başkanının, sanat eseri hakkında bövle konuşması, ilerideki davranışları için de olumsuz bir görüş ortaya koymaktadır. Böyle bir görii- şü öne süren kişinin de, bunun karşısında gelecek tepkilere razı ol- ması gerekir" diye konuştu. 'Türkiye'ninen vahimgöriişü'netepkiler Kültür Servisi- Altınpark'ta sergi- lenen, Mehmet Aksoy'un "Tutku" ve Azade Kökerin "Genç KJZ ve De- likanlınınAşkı"adlıheykellerini"or- gazm halinde oldukları" gerekçesiyle kaldırtarak. "ahlaksızlığın adını sa- nat koymuşlar. Ben böyle sanatın içi- ne tükürürüm" diyen Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e sanat dünyası tepki gös- terdj: ÖZDEMİR ERDOCAN Sanata karşı yapılan bir terbi- yesizlik, ne adına yapılırsa yapılsın, yapana bir yaran dokunmaz. Men- sup olduklan düşünceye de hizmet edeceğini sanmıyorum. Bu olsa olsa kendılennin daha geniş bir dünya göriişü içinde olduklannı iddia eden belediye başkanlannın ya da bu tip yaklaşımda bulunan kişilerin men- sup olduklan düşünceye de ters. , 1 Aynca ona inanmaya me- yilli kişilere de ters bir tutum. İnanılırhklannı yitiriyorlar, ger- çek yüzleri orta- ya çıkıyor. Ben kişisel olarak Türkiye'de her I konuda bir konsensüse ihti- yaç olduğuna inanıyorum. Her ko- nuda bir banş ortamına, daha olum- lu, hoşgörülü bir ortama ihtiyaç ol- duğuna inanıyorum. Ancak bu şe- kilde bir yerlere vannz. Cumhuriyet tarihimizde aşın uçlara. sağ ve sol fı- kirlere karşı her zaman zor kul- lanılmıştır. şiddet kullarulmıştır. Ama gördüğümüz kadanyla 70 yılhk bir tecrübe. şiddet ve zorla bir- şeyin halledilemeyeceğini gösteriyor bize. Gücü elinde bulunduranlar, ik- üdan eline geçirenkr, dünyayı yöne- tirken insan vicdanına ve estetik ku- rallara dikkat etmek zorundadırlar. Aksi takdirde güç de yıkılır. mutlak güç de kalmaz. TAHSİN YÜCEL: Bu. sanatı güncel gerçekliğin içine oturtarak yargılamaktır. Sanat yapıtırun iç gerçekliğini taşıyan bir veri olduğunu herkesin benimseme- sini ve arüarnasını bekleyemeyiz. Düşünsel ve sa- natsal açıdan baktığımız za- man ilkel ve ge- lişmiş insanJar her zaman vardır. Buna bir şey diyeme- yiz. Herkesin kendi düşünsel evrenini yete- 1 rince geliştirmiş olmasını bekleyemeyiz. Ama şu son günlerde birtakım insanlann kendi ilkel dünya görüşlerini herkese ka- bul ettirmeye çahştıklanna tanık oluyoruz. İlkelin karşıtı sanattır. Düşünce ürünlerinden çok bazı in- sanlar sanata sanatçıya karşı çıkı- yorlar. Ben bu son olayı da bu ilkel j tutumlann yeni bir örneği olarak görüyorum. FÜSUN DEMİREL: Biz \ururuz. yakanz, yıkanz... Canlısını da cansızını da... Her on yılda bir yeniden yapanz! Sevgisizli- ğe proglamlanmış yıkıcı kafalan üretiyoruz. "Aksoy"lan kirletiyo- nız. Herkesin başı sağolsun... Ey yapıcılar! HÜSAMETTİN KOCAN: Biz. (Plastik, Sanatlar Derneği) bu ko-1 nudaki tepkimi- zi basın bildiri- siyle açı- klamıştık. Özet olarak Türki- ye'deki sanat eserlerinin san- sür edilmesi | doğrudan doğ- ruya çağdaş olmayan demokrat ol- mayan kişi ve yöneticilerin bu değer- lere tepkisini gösteriyor. Bunun ar- kasından Melih Gökçek'in kamuo- yuna yansıyan tavn zaten bu kişinin çağdaşhkla ve demokrasiyle yakın ve uzak hiçbir ilişkisi olmadığını hatta bilgisizlik nedeniyle sorunu bir ahlak temeline doğru kaydırdığını görmekten ve izlemekten büvük bir üzüntü duyuyorum. Ankara gibi biiyük bir kentin yönetiminde ceha- let düzeyinde yaklaşımlar ve tepkiler üreten birinin bulunması çok şanssız bir durum kuşkusuz. Aynca bu kişi- nin bir yandan ahlaki sorunlardan söz edip öte yandan da terbiye sınırlannı zorlayan beyanatlar ver- mesi son derece endişe verici geliyor bana. Cumhuriyet'in başkentinin bu kapasitede bir yönetici tarafın- dan yönetilebileceğine dair büyük kuşkulanm var. Söz konusu kişiyi protesto etmenin ötesinde başka bir olanağımız yok. Fakat Türkiye cumhuriyetinin sistemi başkentine sanatına ve kültürüne sahip çıkmalıdır. bu konuda hepimize bü- yük görev düşüyor. BERAL MADRA: Ülkemızde heykel kaldı- rma işlemi sağ ideolojilerin kötü alışkanlığı durumuna gel- miştir. Türki- ye'nin bugün içinde bulundu- ğu siyasal ve ekonomik bu- nalım "sanat"ı gündem dışına itmişü. Ankara Bele- diyesi'nin bu davranışı "sanat"ı yeniden gündeme getiriyor ve şimdi gerçek anlamda bir tepki gösterme- mizi sağlayabilir. Bu tepki, bugüne değin kaldınlan heykellerin en kısa zamanda toplanıp, seçılecek bir \er- de yeniden sergilenmesi eylemi ol- malıdır. Bu konuda bütün sanat ku- rumlannın ve sanatçılann birleşip, çalışma yapması gerekiyor. Türki- ve'de 150 yıllık bir resim ve heykel geleneği vardır, günümüz sanat üre- timi kendine özgü gelişimini sürdür- mektedir ve dünyayla bütünleşme aşamasındadır. Bu tarihsel süreci durdurmak olanaksızdır. Ancak. bu ola> bıze "sanat" olgusunun, hangi koşulda olursa olsun gündemden diişmemesi gerektiğini göstermekte- dir. Ekonomik bunalım "sanat" ol- gusuna yansıtılmamalıdır. "Sanat" her \erde olduğu gibi. Türkiye'de de çağdaşlığın ve ilerlemenin güvence- sidir. R A H M İ A K S U N G U R : Bugün dünyanın hiçbir yerine yakışmayan bir davranış. Müslü- man bir ülkeyiz ama heykel yapma- yacağız diye, kültür hayatına çağdaş bir anlayışla bakmayacağız diye bir şey yok. Onlann sanatı baltalama- lan kültür kollannı baltalamalan demek. Yann edebiyatta öbür gün sinemada sırayia gider bu. Hangi anlayışla olursa olsun memlekete olumlu şeyler getirmez. MERİC HIZAL: Fevkalade üzgün olduğu- mu söyleyebilirim. Hiç kimsenin başkasının ürettiği bir şeye böyle davranma hakkı yoktur. Bu sabah izlediğim programda, tır geür tiris gider' gibi yanlış bir ifadeyle bunun değişmeyeceğini de vurguladılar. Bu davranışlardan geriye adım atmı- yorlar, özür de dilemiyorlar. Bence sanatçılardan, sanattan özür dile- meliler. AlJarreau, löhazirandaîstanburdaKültür Servisi - Beş Grammy ödüllü ünlü caz sanatçısı Al Jarreau. Türkiye'- de bir konser verecek. Pop-caz deyınce ak!a gelen ilk isimlerden biri olan Jarreau'nun Ahmet San Productions tarafından Pepsi'nin sponsorluğuyla düzenlediği İstanbul konseri, 16 hazi- randa Açıkhav a Tiyatrosu'nda izlenebi- lecek. 1940 Milvvaukee doğumlu Al Jarreau'nun ilk albfimü "We Got By". 1975 yılında pıvasaya çıktı. Bu ilk albü- mün ardından gelen "Glov>", "Look to the Rainbo»", "Al Fly Home", "This Time", "BreaJun' Awa>". "Jarreau", "High Crime", "Al Jarreau Live in LOD- don", "L is for Love", "Heart's Hori- zoo", "Heaven and Earth" ve son olarak da "Tendemess", ünlü sanatçıyı caz dun>asının unutulmazlan arasına sok- tu. En ıyi erkek. caz ve pop vokal dallannda beş Grammy ödülü kazanan Jarreau. kons«rinde ağırlıklı olarak yeni albümünü tanıtacak. An. k Los Ange- les'ta beş günlük bir süre nde kayde- dilen bu >enı albüm. "Teno mess". Be- atles'dan Elton John'a dek rxk çok ünlü sanatçmın şarkılannı içeriyor. Jarreau'nun bu albümü yapmaktaki amacı. "Büyük müzisyenler, ımıbteşem şarkılar ile çok güzel bir albüm" ortaya çıkarmaktı. Jarreau. bu albümle ılgılı olarak. "Şimdive kadar \aptığım en il- ginç ve beyecan verici albüm" diyor. Al Jarreau'ya bu çaüşmasında dünyaca ünlü müzisyenler eşlik ediyor Akustik pıyanoda Joe Sampie. elekt- rik ve akustik gitarda Eric Gale, perküs- yonda Paulinho da Costa, klavyede PhiUipe Saisse ve davulda Steve Gadd bulunuyor. Basçı Mareus Miller'ın yönetimi altı- ndaki bu orkestra. Jarreau ile ka>ıt studvosuna ginneden önce dört gün prova yapmış."Tenderness" albümünü daha özel kılan, kavıt yapılırken stüd- yoya davet edilen küçük izleyia grubu ile müzisyenler arasında kurulan di\a- log: "Ben bir canlı sahne sanatçısıvım" diyor Jarreau, "İnsanlan birarava getir- mek. kayıt vaparken onlaria iletişim kur- mak, şarkıcı Jarreau'dan en iyi neticevı almak demektir." Jarreau') a David San- born \ e opera sanatçısı Katleen Battie da eşlık etmışler Kültür • Sanat TEŞEKKURLER YAŞAM Yön: B E R T R A N D BLIER CHARLOTTE GAİNSBOURG GERAfiD DEPARDIEU JEAfROUSTBMTKİNANT ANMEGIRARDOT Beyoğlu ALKAZAR (245 73 83) 12 00-14 15-16 30-18 45-21 15 2 FRANSIZ OSCARI EMMANUELLE BEART ırAYAZDA BİR YÜREK "UN COEUR EN HIVER" Yön: Claude Sautet Yüreğinizi titretecek bir baş yapıt. 3. HAFTA Beyoğlu ALKAZAR AVRUPA (245 73 83) 12.00-14.15-16.30-18.45-21.15 .j T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI J DEVLET OPERA VE BALESİ snWOODYALLENKUS)Ği "ANNIE HALL" A nervous romance Beyoğlu H M (251 32 40) 1200 14 15-16 30-18 45-21 00 (Beyogiu Smeması yam) CINEMA CAFE-BAR 20 00-22(10 Yön: Akıra Kurosawa 22.00 • 02 00 TANER (Gunumuzıııt Scvıkn Tuık Pop Muzığı) /II Islddal Cad Kucukpunddura S No 19/A Bryoflu 232 9511) /1 Kültür Sanat ılanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) I. ASPENDOS OPERA VE BALE FEST1VAU HNoraıl994CHntcsi 2I.MTınnk JstoW l3HnroıW4P<nırts 21.3B DmKool G.Pucan Opera SdeLMrtm 14HoznnlK4Sal 21.30 Corana Btra» COrff MmKoıM 16Hazral994%^x 21.30 Modenı Dore T îlJODmÜıKmo» J. Jock/S. Honid MioU IMmDalet Opera«BdesJ 20Harral994f'na1» 21.30 6osB«ıl f.Aîzo* Vo4cd |MenınDnlelOpere«eUesii Kanograft Dram 2!Hmn»!994(<r)aııt» JlJOSaa>d»ıdzKaçrao W.A.Moart Opera 24Hazml9MC«a 2U0 Pogu* LMnla» Ide •I5mGo!fcnİB50öOOİL •Oım,noBııraıoltaiHil •Goaslon Oeylct Opero « 6ıfeı gosKnv 230 000 Tl •tbta, 2 Hanaı 1994 «• lan» cıbrılocabı •Tetn^lere «raıc -e Sıde'den ıfajn uğlmnbr •hfi, bfa abul ıfleH» « « I » W » « » o1 "'™' "»«1 « 0 ««*"• W»k"ol«dır •Anlnnı, l*ıW. teır L BaMen aıjoer: Anlnlyo fawo D0SW Moğüzas. 293 89 78 (3 hat) IÇINDEN DALGA GEÇEN TIYATRO Ferhan Şensoy Yer Fenerbahçe Manna Pyromid Karfm SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ Deniz A>ırı Güldürü Sak-Çartaınba-Per>enıfae<ufna-Cu>noıiesi 21.00 Bilet Sohy. f. bahçe Marina W: 0216 -346 23 46/1007 Se* 1885 Ortoovuncuior - Beyoğlu,fcl:0212 - 251 18 65/66 SiKidiye Vfaklcortımg vc Copjtoi Çaı>ı Moğoza^ı BEYOĞLU SİNEMASI SİNEMA YA2ARLARININ SEÇTİĞİ YILIH EN İYİ 10 FİU1İ (Tel: 251 32 40) 10/16/27 HAZ PİYANO JANE CHAMPION 11/20/26 HAZ SOSYETEOEN İNSAN MANZARALARI ROBERT ALTMAN 12/22/29 HAZ GERMİNAL CLAUDE BERRI n'18J30HA2 ŞARKÜTERİ MARC CARO JEAN-PIERRE JEUNER 14/17/25 HAZ ARİZONA RÜYASI EMIR KUSTURICA 15/24 HAZ GÜNDEN KALANLAR JAMES IVORY 19 HAZ CARLITCNUN YOLU BRIAN DE PALMA 21 HAZ KOCALAR VE KARILAR WC0DY AL^EN 23 HAZ SCHINDLER'İN LİSTESİ STEVEN ŞPIELBERG 28 HAZ MASUMİYET YAŞI MARTIN SCORSESE KALBİNİZİ KORUYUNUZ KALBİNIZİ KORUYUNUZ KALB Galeri Atölye 293 89 78(3 hat) KALBİNİZİ KORUYUNUZ INIZI KORUYUNUZ KALBİNİZİ KC KALBİNİZİ KORUYUNUZ TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No. 8, ŞişK, İSTANBUL ^ ^ ^ Tel: 275 12 44/45 Fax 266 47 12 PAZAR HABİg HER SUN, SAAT .9 0C - 20 00 KIRMIZIBEYAZ PROF. ADNAM ÇOKÇRİM HAZIRLAY1P SC1NDÜĞÜ GEIİÇ ÖĞREMdLERİNİN RESİM SERCISİ 1 0 H A Z İ R A M - 2 5 H A Z İ R A M 1 9 9 4 GALERİ B HÖSREVGEREDECAD. RRW SOK NO-2 K1TIŞYİKİYE TEL 0-(2l2) 227 0363 KARMA RESİM SERGİSİ 6Hasran-6Temmuzl994 LEBRİZ EyfcımCcx( Açıt Hovo Apt No l6/2N,Kmlo>, Td 0- 212 -240 22 82 SUZAN BATU Resim Sergisi 7-17 Haziran 1994 Açılış: 7 Haziran 18.00 TAKSİM SANAT GALERİSİ Tel: 245 20 68 Düzenleyen: YAHŞİ BARAZ Heykellerin 'güvenliği' nasü sağlanacak? Halka açık alanlarda heykel- leri sergilenen sanatçılann yapı- rlarmın ' 'gerekçesiz "yada yeter- si: gerekçelerle ortadan kaldm- Iması ilk kez olmuyor... Türkiye '• de açık alanlarda sergilenen hey- kellerin geçmişine baktığımızda, pek çoğunun Azade Köker ile Mehmet Aksoy'un heykellerinin bajina gelenlerle farklı bir 'ka- der' paylasmadtklan ortaya çıkıyor. En dikkat çekici örnek, 1973 yılında İstanbul ValisiVefa Povrazoğlu başkanlığında İstan- bul ili Cumhurivetimizin 50. Yılını Kutlama Komitesi'nin giri- şimleriylegerçekleştirilen \e "50. Yıl Heykelleri" diye bilinen 20 heykel. Bu heykellerden yalnızca birkaçı, bugün lıala basta konul- mus olduğu yerde bulunuyor. Ki- misi çalmmıs. kimisi müstehcen bulunduğu gerekçesiyle ortadan kaldınlmış, kimisinin yerine ta- rihi çeşme'ler dikilmiş, kimisi yerle bir edılmi)... Metin Hase- ki'nin Gümüşsuyu Parkı'na ko- nan "İkimiz" heykeli çalındı. Bihrat Mavitan'm Harbiye Hil- ton Oteli girişinde bir süre sergi- lenen suyut kompozisyonu kay- boldu, bir daha da izine rastlan- madı. Muzuffer Ertoran ın Tophane Kabataş Parkı nda yer alan hey- keli "Işçi'nin kolları kopmus. artık lanınamaz halde. Gürdal Duyar'm "Güzel İstanbul" hey- keli, Tophane'de bir süre sergi- lendikten sonra "müstehcen " bu- lunduğu gerekçesiyle Yıldız Parkı'na taşındı. Şimdi Yıldız Parkı'nda. bakımsızlıktan çürü- vor. Öteki 50. Yıl Heykellennin çoğunun izine hile rastlanmıyor... Ankara Büyükşehir Beİediye Başkanı Melih Gökçek'in An- kara'da Azade Köker ile Meh- met Aksoy'un herkellerinikaldı- rtmasından sonra, Nurettin Sö- zen'in Büvükşehır Belediye Baş- kanlığı döneminde başlatılan "Açık Alankıra t'ç Boyutlu Çağ- daş Sanat Yapıtları Yerleştirme Etkinliği" çerçevesinde bugün istanbul un çeşitli seıntlermde sergilenen heykellerin ' 'güven- liği'ne de şüpheyle bakılmaya başlandı. İstanbul'da Işılar Kür'ün Ka- dıköy İskele Meydanı nda.Meriç Hızal'ın Vsküdar İskele Parkı'- nda. Ünıit Öztürk'ün Yeşilköy Havalimanı nda, l edat Somay '- ın Yenikapı Sahil Şerıdi'nde, Er- tuğ Atlı'nın Kabaıaş Parkı'nda. Adenı Yıhnaz'm Taksim Gezisi- nde. Müınta: Işıngör ün Ihlamıır Kasrı karşısında A yşe Erkmen in Tünel'de. Rahnü Aksımgur'un Maçka Demokrasi Parkı'ndaki yapıtları, Ankara da olduğu gibi Ref'ah Partili Belediye Başkanı '- nın ınüdahelesine' uğrayacak 7. ULUSLARARASrYAPI KREDİGENÇLİK FESTİVALİNDE YARIN 21.30 CRR Konser Salonu: Dans Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu Yöneten: Beyhan A. Murphy 21.30 Haldun Taner Sahnesi: Caz Nana VasconcelosTrio"Inc- lassificable"' (Brezilya) ll.GALATASARAY LİSESİ KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİNDE BUGÜN 13.00 Dia Gösterisi: "Boğaz" Haluk Dursun Yer: Sosyal Bilimler Laboratu- an 14.30 Panel: "Perde Arkası Kadın" Katılanlar: Ayşe Düz- kan. Handan Koç, Erol Ozbilgen, Prof. DT. Türkan Saylan 18.00 Sinema: "Le Sud- Gü- ney" Yönetmen: Fernando Sola- nas Yer: Tevfik Fikret Salonu FESTİVALDE YARIN 13.00 Dia Gösterisi: "Çekül" Yen Sos>al Bilimler Laboratu- an 15.00 Konser: Ann Alagün (pi- yano) 18.00 Tiyatro: "La BeUe Dıı Se- igneur- Efendinin Sevgilisi" Ya- zan: Albert Cohen Yöneten: Ayşe Başkut OvnayanJar The Atrama Topluluğu Yer: Te\ fık Fikret Salonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle