03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27HAZİRAN1994PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 21 CHPveDSPsolda • Baştarafi J.Sayfada >e soldaki genel toplama baka- rak değerlendirme yapmabdı- rlar" diyen İlhan Selçuk. şun- lan söyledi: "Sol biirünlesmezsedemokra- si tehlikeye girer, laik cumhuri- yet tehlikeye girer, îıatta ulusun varlığı tehlikeye gi- rer. Batı'da birden çok sol parti •olmasını kimse ömek gösterme- sın. Çünkü Batı toplumunda la- ikliğe karşı şeriat tehlikesi yok, «tnik savaş tehlikesi yok. Bugün iiç sosval demokrat partinin üçü <ie aynı kökenden, JKuvayi Milli- ye geleneğinden geliyor. 'Sol, sandıkta birleşsin" deniyor. San- dıkta birleşir. ama bu uztm sürer ve o zaman da iş işten geçmiş, laik »e demokratik cumhuriyet elden gitmis olabilir." Birleşme olmazsa güç birliği Selçuk'un bil- dirisinı sunması- nın ardından ko- nuşan eski İstan- bul Büyükşehir Belediyesi Başkam Nureftin Sözen, 1957 yıhnda DPye karşı Hürriyet ve Millet partileri ile CHP'nın yaptığı güçbirli- gini anımsatarak "Ne acıdır ki, laik cumhuriyetin ve demokrasinin tehlikeye girdiği giinümüzde aynı dünva görüşünü payİaşan sol SokU bütünleşıne>e yönelik tarö- şmaların tapıldığı oturumlara. sun- duğu bir bildiri ile katılan tnönü. "Bu çabalar sürerken ortava dördüncü bir parti çıkmasın" u> ansında bulun- ^ d u < ™ I A Z KARABACAK) tiler bir araya gelemiyor" dedi. Eski Bayındırhk Bakanı Erol Tuncer ise Sözen'in ardından yaptığı konuşmasında. solun dünyadaki değişimi yeteri kadar izleyemediğinı ve iç politikava yansıtamadığını kaydederek. üç sol partinin de başansız olduk- lan halde örgütleriyle hesaplaş- maktan kaçındığını savlamalan- na ekledı. Birinci oturumun son konuş- macısı gazeteci-vazar Yazgülü AMoğan ise soldaki liderlerin bir- leşme taleplerine kulak tıka- malan halinde 10 temmuz ara yerel seçimlerinde tabamn. lider- îere aldırmaksızın sandıkta bir- leşmeyi gerçekleştirmesi gerekti- ğini savundu. "Bütiinleşme bir düş mü?" baş- iıkh ikinci oturumda bir bildiri sunan SHP Onursal Genel Baş- kam ve İzmir Miletveküi Erdal Inönü. birleşme çabalan sürer- ken dördüncü bir partinin ortaya çıkmasına yol açılmaması konu- sunda uyanda bulundu. İnönü. SODEP-HP birleşmesınin ıdeal bir birleşme olduğunu öne süre- rek, hiçbir partiyi rencide et- mediği için bu yöntemin tekrar denenebileceğini savundu. Otunımlann sonraki bölümle- rinde söz alan konuşmacılardan SHP istanbul Milletvekili Ercan Karakaş, partinin demokrasiler- de önemli bir araç olduğunu, an- cak bunun bir "parti fetişizmi"ne dönüşmemesi gerektiğini söy- ledi. Oturumlara sunduğu bir bildiri ile katı- lan gazetemiz yazan ve îstan- bul Üniversitesi Öeretim Üyesi Prof. Dr. Tok- tamış Ateş, de- mokrasi olma- dan partinin. parti olmadan da demokrasi- nin olamaya- cağını söylediği konuşmasında. parti içlerinde demokrası ol- maması nede- ru'yle birleş- menin de ol- madığını savu- narak, "Amaç partileri demok- ratik bir hale sokmak ol- malıdır" dedi. Konuşmacılardan Bakırköy Halk Surası Başkam Prof. Dr. Zafer Cskül ise temsili demokra- sılerin artık toplumlann sorunla- nnı çözmeye yetmediğini sav- layarak. toplumsal yaran üret- meye olanak sağlayan partilerin kurulmasımn gereğine degindi. Gazetemiz yazarlanndan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı da, laik- lik ve demokrasinin tehlikede ol- duğunu dile geürdiği konuşma- sında, bugelişmeleri dikkatealan kitlelerin. soldaki üç partinin bir- leşmeterini istediğini. ancak her üç partinin de demokratik olma- dığı için birleşemediğini öne sür- dü. NOTLAR Birleşme eskidî sıra yeniden yapılanmada CELAL BAŞLANGIÇ 27 Mart yerel seçimlenne SHP. DSP ve CHP birlikte katılsalardı sonuç ne olurdu? Sosyal demokratlar. demokra- tik solcular, içinde İstanbul. Ankara gıbi büyük kentlerin de olduğu 21 verde yerel yönetimleri kazanırdı. Bir örnek: Ankara'da. SHP adayı Korel Göymen. iki binden az oy farkıyla RP'lı Melih Gökçek'e' kaptırdı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı. Oysa CHP adayı Ali Düıçer'in aldığı oy 30 bindi. Bir başka soru: Eğer 27 Mart'ta yerel değil de genel seçim olsaydı, merkez soldaki partiler parlamentoya gi- rebilir miydi? Evet, ama yalnızca SHP. CHP ve DSP barajı aşamaz. SHP 30 mılletvekiliyle "yavnı muhalefet" olurdu. Ya üç parti seçime birlikte katılsalardı. 27 Mart seçim so- nuçlan parlamentoya nasıl yansırdı? Yanıt çarpıcı: O zaman sosyal demokratlar, demokratik solcular 171 mil- letvekiliyle parlamentoda en bü- yük erubu oluştururlardı. ••• Sorular ve yanıtlan bö>le uzayıpgidivor. Ancak bu. işin salt sayısal yaru. Dün Sheraton otelindeki "Sos- yal Demokrat ve Demokratik Sol Güçierin Bütünleşme Kunıltayına Doğnı" toplantısına katılanlann beklentılen. SHP ile CHP'yi toplayıp. DSP ile çarpıp, elde edi- len sonuçtan sağ oylan çıkar- maktan çok daha ötedeydi. Salondaki görünüm ve katılım da bu beklentiyi doğrulayacak nitelikteydi. DSP'den toplantıya. herhangi bir kademesinde görev alan kimse gelmemiştı. Bazı CHP yöneticileri de. konuşmacı olarak toplantıya katılacaklan duyurul- duğu halde nedense son anda gelemediler. Ne DSP'nin il baş- kam vardı toplantıda. ne de CHP/nin. Sadece SHP İl Başkam Ali Özen gelmişti. Ağırhklı olarak SHP'liler vardı salonda. Bazı CHP'liler. sosyalist kökenliler de gelenler arası- ndaydı. Ama başka önemli bir grup daha vardı "Bütünleşme Ku- nıltayına Doğnı" toplantısına katılan. Sola. sosyal demokrasi- ye. demokratik sola. hatta sosya- îizme yakın olduklan halde hiç- bir partiye üye olmavan unsurlar ağırhkh olarak bulunuvordu sa- londa. Bu grubun ortak özelliği. solda varolan yapılanmalann hiçbirine güvenmemeleri, bu yüz- den hiçbir siyasal örgütlenmenin içinde ver almamalanydı. Bu grubu pek ılgılendirmivor- du çürük bir \apı>ı başka bir çü- rük yapı>la toplavıp diğer bir çü- rük vapıyla çarpmak... Sorunsal da buradaydı. Güven vermeyen bu yapılan- malardan acaba üyeyapısı, örgü- tü, si\aset anlayışı, ideolojisi ile yeni ve sağhklı bir oluşum nasıl yaratılabilirdi? Bu noktada başka bir sorun gündeme geliyordu: "Bütünleşme Kunıltayına Doğ- ru" toplanıısını düzenleyenler de yeniden yapılanmayı gündeme geıirmek istemişlerdi. Ama ortak korku bu iyi niyetli girişimden "acaba aslan sosyal demokratlar yeni birdükkân daha mı açıyorlar" kuşkusunun duyulmasıydı. Erdal tnönü de konuşmasında bu uyarıyı yaptı: - Her yerde solda birlik konu- şuluyor. Âman dikkat edin bütün bunlardan bir dördüncü parti çıkmasu. ••• Sapıamalar ortaktı: "Sol mutlaka birleşmeli". Türkan Saylan, •"tavanı zorla- manın gerekliİiğf'ni anlatıyordu. Bedri Baykam'a göre, bu bir- leşme "Ya olacak ya olacaktı. Başka bir seçenek vok"tu. Kemal Nebioğlu, "Sözün bitriği yerden geçiyonız" diyordu; Artık birlik için eylem zamanıydı. İlhan Seİçuk. birleşmenin zo- runluluğunu. solun kendi içinden Türkiye geneline, oradan dünya- ya uzanan bir ufukta anlattı, madde madde; ülke bütünlüğü ve varhğı, halkm sömürülmemesi, demokrasinin gelişip yerleşmesi ve şeriat tehlikesine karşı sol bir- leşmeliydi. En önemlisi de ikti- dan hedefleyecek sol acaba yann devleti yönetecek kadrolara sa- hip miydi? Üç parti bir araya gel- se. devleti yönetmeye yetecek kadrolan bulabilir miydi? Sel- çuka göre bu sorunun yanıü olumsuzdu ve örnekleri geçmişte yasanmıştı. Erol Tuncer solda bütünleşme- yi sadece bir nihai amaç olarak görmüyordu. Sadece aritmetik sorunla.n aşacak bir unsurdu ve yepyeni bir değişimin başlaneıa olabilirdi. Nurettin Sözen "solda güç bir- liği"ni öneriyordu. Geniş bir yelpaze çizdi Sözen. Bu birlik üç parti dışında sendikalardan mes- lek odalanna, sivil toplum örgüt- lerine, sosyahstlere kadar uzan- malıydı. Herkes kendi görüşünü koruyarak belli ilkeler çerçeve- sinde bir araya geimeliydi. Solda yeni bir süreç yaşaru>or. Birlik anlayışı ve beklentisi başka bir vapılanmaya dönüşüyordu. fükiye'nin çeşitli yerlerinden yeni "bir umutla" gelmişlerdi. Âruk "solda birlik" diye vırtınmamn fazla anlamı ol- madığına inanıvorlardı. Birhk, belki veniden vapılanacak. işçile- re, emekçilere, aydınlara güven verecek olan yeni bir oluşumun eşiği olabilirdi ancak. G Ü N D E M MÜ^TAFABALBAY ANKARA - Türkiye Büyük Millet Meclisi, 19. dönem 3. yasama yılını geride bıraktı. Olağanüstü bir durum olmazsa milletvekilleri eylüle kadar dinlenecek. Geçen yasama yılını özetlersek DYP'nin istediği yasalar geçti, SHP1 - ninkilerfiili MC'ye takıldı. Acaba SHP kurmayları, "Hükümet- te niçin varız" sorusuna tatmın edici yanıt verebiliyorlar mı? Biraz zor. 5 Nisan Kararları'nın ardından şöy- le bir tablo çizilmişti: DYP'nin ekonomik konulardaki is- temlerine SHP evet diyecek, DYP de SHP'nin demokratikleşme yasa- lannın hızla Meclis'ten geçmesini sağlayacak. Ne yazık ki böyle olmadı. Çok geriye gitmeden, sadece son 15günegözatalım: Çiller'in özellikle istediği, PTT'nin ayrılmasına ilişkin yasa, özelleştir- mede hükümete yetki veren yasa, yap-işlet-devret modelını, "Yap-işlet- artık verim alınmayacak hale getir- sonra devret" şekline dönüştüren yasa, Meclis'ten tıkır tıkır geçti. SHP'nin istediği anayasa değişik- likleri en az300 oy gerektirdiği ıçın bir kenara koyalım. Ama, ya insan hak- ları bakanlığı ya "adalette reform ya- ratacak" yasalar ya güvenlik soruş- turması kurbanlarının haklarının geri SHP'nin Varlık Nedeni... verilmesıne ilişkin yasa ya memur sendikaları... Bunların tümü, Meclis'te fiili olarak kurulan DYP-ANAP ittifakına takıldı. Karayalçın alanlarda bas bas bağırdı: - Memurların sendika kurma hakkı bizim varlık nedenimizdir. Çıkmazsa hükümette kalmayız. Çıkmadı, ne olacak? Yine Karayalçın'ın en çok övündü- ğü konulardan birı de "verginin daha geniş tabana yayılması ve gelirin ver- gilendirilmesi" idi. SHP lideri, "Biz ücretlinin vergi yükünü yüzde 23-24 '- lerden yüzde 20 'nin altına çektik. Zen- ginlerl de yüke ortak ettik" diyordu. Ancak anlaşılıyor kı Karayalçın bu yüke herkesı ortak etmıs, ama Çiller'i edememiş. Tansu and Özer Çiller'in holdingi Marsan, geçen yıl 10 milyon kurumlar vergisi ödemiş! Bütün bunların ardından SHP'lile- rin, "Bu koalisyonda niçin varız" so- rusûnun karşılığını çok iyi vermeleri gerekli. SHP içinde neler oluyor? SHP'de bugünlerde yaşananları usta bir tıyatro yazarı oyunlaştırsa dört dekorlu döner sahne ister. Partidekı gruplar ve özelliklerı şöy- le: 1- Ne olursa olsun hükümette kal- maktan yana olanlar. Bu grupta, Ka- rayalçın, bakanlar ve bakanlık bekle- yenler var. 2- Bu hükümetten hemen çekilme- liyiz' diyenler. Bu grupta bakanlıktan umudunu kesmiş olanlar, Aydın Gü- ven Gürkan yanlısı isyancılar, Müm- taz Soysal ve Nami Çağan gibi dü- şünce üreten, ama Gürkan yanlılarıy- la da bir arada görünmek istemeyen milletvekilleri var. 3- Bakan olmak isteyenler kendi iç- lerinde ikiye ayrılıyor. Aktıf istekliler, pasif istekliler. Pasif olanlar sadece yakın çevrelerine niyet belirtiyorlar, ama kulis için fazla ileri gidemiyorlar. Aktif olanlar ise Karayalçın'ın her ge- zisine katılıyorlar. Bunlar arasında, Cemal Şanin. Mehmet Dönen, Azi- met Köylüoğlu, Mehmet Alp, Halil Çulhaoğlu, Salih Sümer var. Bakan olmak ya da olmamak 4- Küskünler ve muhtemel küskün- ler. Bu grup içinde her şey bakan ol- maya ya da olamamaya dayanıyor. Mehmet Kahraman, insan Hakları Bakanlığı'nın kuruluş yasası Meclis'- ten geçmeyınce istifa etti. Şimdı bu gruba katıldı. Dün, "Hükümette kal- mamız sorgulanmalıdır" dedi. insan Hakları Bakanlığı kuruluş yasası Meclis'ten geçseydi Kahraman'dan böyle bir demeç almak olanaksızdı! Karayalçın önümüzdeki günlerde ne yaparsa yapsın, parti içindeki küs- künlerin sayısında artış olacak. Ba- kan değişikliğine gitmezse bakanlık bekleyenler tümüyle küsecek, gider- se bakanlıktan alınanlar küsecek. Bakanlık kulıslerinin en renkli yanı da aynı ilin milletvekillerinin çekişme- si. Biri bakan olursa diğeri ya küse- cek ya istifa edecek. Uşak'ınüç millet- vekili Ender Karagül, Ural Köklü ve Fahri Gündüz bakanlık bekliyor. En lyimser tahminle biri bakan olacak, diğerlerı küsecek. Batman Milletvekili Adnan Ekmen bakan olursa diğer Batman Milletve- kili Abdülkerim Zilan, İstifa ederim" diyor. Son günlerde Karayalçın'ın yakın çevresınde de bir azalma hissedıli- yor. Karayalçın'ı genel başkanlık kol- tuğuna çıkarmada omuz veren çekır- dek kadro Mehmet Gülcegün, Meh- met Dönen, Hilmi Yükselen, Ender Karagül ve Muzaffer Arıkan dan ku- rulu idı. Yükselen ve Arıkan artık yanı- nda değil. Dönen de "soğuk." Karayalçın, SHP kurultayında oy kullanacaklar arasında Tansu Çiller, Necmettin Cevheri, Bekir Sami Da- çe'nin bulunmadığını tabii kı bılıyor! OLAYLAREV ANAP'ın iktidarı sıkıştırma plaııı OSMAN A\ DOĞAN ANKARA - Başbakan Tansu ÇiDer ile eşi Özer Lçuran Çiller'in. ABD'deki malvarlıklan ve Tür- kiye'deki şirketlerirün çalışmalanru incelemek üzere komisyon kuran ANAP. konunun tartışı- lması için TBMM'vi olağanüstü toplantıva çağınp çağjrmama karanru bugün verecek. Çil- ler'in servetıyle ilgili tartışmalar ve ekonomik sıkjntılar nedeniyle TBMM'nın tatile sokul- masıru. "sorumsuzlıık" olarak niteleyen ANAP Genel Başkam Mesut Yılmazın talimatı üzerine. TBMM"nin olağanüstü toplantıya çağnlmasına ilişkin önerge hazırlandı ve önergevi 100 ANAP milletvekili imzaladı. Cumhuriyet"te yavimlanan. Çillerlerin sahibi olduğu şirketlerin çalışmalanna ilişkin haberlen değerlendiren ANAP, malıve müfettişleri. hesap uzmanlan ve uzman mılletvekillerinden oluşan komisyonun raporuna göre TBMM'vi olağanüv tü toplantıya çağırmaya karar verecek. ANAP Başkanlık Divanı. bu amaçla bugün Yılmazın başkanhğında toplanacak. ANAP yöneticileriyle görüşen Yılmaz. Çiller ailesinin servetine ilişkin gerçekJer ortaya çıkmadan TBMM'nin tatile so- kulmasını eleştirdi ve "Türkiye; tarihinin en ağır ekonomik bunaumını yaşarken Meclis'in tatile so- kuimasuu anlayabilniek, kabuüenebilmek müm- kün değil" dedi. Meclis'in tatile sokulma gerekçe- lerinden birini, Başbakan Çiller'in yurtdışında edindiği malvarlığıyla ilgili "araştırma önergesüıin görüşülpiesini engeUemek ve kamuoyununun dik- katinden kaçırmak" olarak gördüklerini ifade eden Yılmaz. anayasa değişikîiği çalışmalan ne- deniyle de Meclis'in açık bulunmak zorunda olduğunu savundu. ANAP Başkanlık Divanı Meclis'in olağanüstü toplanuya çağınlıp, çağınlmamasını karara bağ- layacak. Toplantıda, "TBMM'yi olağanüstü top- lantıya çağırma karan" «pkması bekleniyor. Mec- lis'i. anayasa değişikîiği görüşmelerini gerekçe göstererek olağanüstü toplantıya çağıracağı ifade edilen ANAP yönetimı. bu arada Çiller'in serveti konusundaki araştırma önergesini de gündeme getirerek bir araştırma komisyonu kumlmasını sağlamayi hedefliyor. Çiller'in servetiyle ilgili yapılan açıklamalann kamuoyunu tatmin etme- nin ötesinde. konuv u daha da kanşık bir duruma soktuğunu ve Çiller \e eşini aklamadığını sövle- yen ANAP vöneticileri. "Konunun peşini bırak- mayacağız. \1eclis tatile girse bile şaibeli servet \e yasadışı işlemlcri her zaman gündeme getireceğiz" dedıler. ANAP yöneticileri a)nca, Anayasa Mahkemesi'ne açtıklan davalarla etkisiz kıldıklan vetki vasalanna karşın. kısa süreli yetki >asalan çıkaran hükümetın _\az döneminde KHK'lerle çalışma yapmasını engellemeyi vc DYP ile SHP arasındaki tartışmalan sürdürerek vıpranmaiinı sağlanmayı da amaçlıyor. TBMM'nın olağanüstü olarak toplanmasını düzenleyen anayasanın 93. maddesine göre top- iantı en az 90 milletvekilinin imzaladığı önergeyle gerçekleşebılivor. Aynca ara verme ve tatil döne- minde olağanüstü olarak toplanan TBMM, ge- rekçe göstcrilen konunun görüşülmesini tamam- lamadan tatile devam edemiyor ve çalışmalanna ara veremiyor. ANAP'ın aynca, Çiller'in malvarlığına ilişkin gazete haberlerini afış yaparak \~urda dağıtmayı planladiğı belirtilirken gazetemizde yer alan ha- berler. DYP içindeki Çiller muhaliflen arasında görüş aynlığı varattı. 5 Nisan ekonomik istikrar paketinin sonuçlan görülmeden TBMM'nin tati- le girmesine karşı çıkan ve DYP grubunun konu-. yu değerlendirmek üzere olağanüstü toplanması için önerge haarlayan Ankara Milletvekili trfan Köksalan. Çiller'i duşürmeye yönelik bir gensoru önergesi verilmesi durumunda "her şeyin olabile- ceğuii" söyledi. Çiller'in. ABD'de gavn menkul almasını "büyük ayıp" olarak niteleyen Köksa- lan. servetine ilişkin açıklamalannın "tatmin edi- ci" olmadığını sö\ledi. Köksalan. konuya ilişkin bir gensoru verilmesi durumunda tavırlannın ne olacağına ilişkin bir soruya ise "Her şey olabilir, günün koşullarına göre karar verilir" dedi. DYP'h milletvekillerinin. TBMM Başkam Hü- samettin Cindoruk'un >urda dönmesini bekle- dikleri beliniliyor. Milletvekillerinin. Cindoruk başkanhğında ANAP ile koalisyon formülünü tartışacaklan bildirildi. Çiller'in holding oyunu Fenerbahçe Orduevi'nebombatuzağı İstanbul Haber Servisi - Fener- bahçe Orduevi ile burada bulu- nan askeri lojmanlar ve Fener- bahçe Bumu arasındaki çöp bi- donlanna yerleştirilen 10 bom- badan 8'i patladı, 2"si imha edildi. Fotoğraf makinesine bağlanmış bir bombanın imhası sırasında meydana gelen patlamada ise iki pohs öldü. bir pohs hafıf yaralan- dı. Olaydan sonra orduevi. askeri lojmanlar ve Fenerbahçe Burnu'- nda geniş güvenlik önlemi alınır- ken yeni patlamalara karşı tüm güvenlik görevlileri uyanldı. fstanbul'da son aylarda sık sık yaşanan "hafta sonu patlamalan" dün de tekrar etti. Geçen ay üç hafta üst üste Sultanahmet Mey- dam, Ayasofya Müzesi girişi ile Kapahçarşı'mn tuvaletlerinde pazar günleri patlamalar meyda- na gelmişti. Dün de ilk olarak saat 14.00 sıralannda Fenerbah- çe Burnu'nda yer alan Piramit'in girişindeki çöp kutulanna konu- lan 6 ayn ses bombasından 5'i patladı, l'i ise imha edildi. Patla- malar, çevrede panik yaratırken sivil halktan ölen ya da yaralanan olmadı. Bu olaym hemen ardından, bu kez Piramit ile Fenerbahçe Or- duevi'ni birbirine bağlayan Fener Kalamış Caddesi'yle orduevi ve hemen yanında yer alan askeri lojmanlan bu caddeye bağlayan Atlıhan Sokak'taki çöp bidonla- nnda da "kuşkulu paket" bulun- duğu ihban yapıldı. Olay yerine gelen bomba imha ekipleri, iki çöp bidonunda bomba bulundu- ğunu saptadılar. Zaman ayarlı ve parça tesirli olduğu öğrenilen bu bombalar imha edildi. Tam bu sı- rada 3. bir bomba, imha edilirken patladı. Güvenlik kuvvetleri. çöp konteynerinin içine konan bom- bamn bir fotoğraf makinesine bağlı olduğunu belirttiler. Incele- me sonucunda, makinenin hare- ket ettirilmesiyle bombanın pat- ladığıanlaşıldı. Patlamada, bomba imha uz- manlanndan Hurşit Şeker ile Sü- leyman Aktaş adlı polis memur- lan yaşamlannı yitirdiler. Patla- malann etkisiv le ağır şekılde ya- ralanan Şeker, Göztepe SSK Hastanesi'ne kaldınlırken volda can verdi Bombayı imha edişi sı- rasında mevdana gelen patlama- da kollan kopan Aktaş ise kaldınldığı Haydarpaşa Numu- ne Hastanesi Acil Cerrahı Servı- Istanbııl'da son zamanlarda sıkça yaşanan "hafta sonu patlamala- rı" dün de tekrar etti. Fenerbahçe Orduevi yakınında bulunan çöp bidonlarına yerleştirilen bombaları imha etmek isteyen iki polis memuru hayatını kaybetti. ( YILMAZ KARABACAK) si'nde amelivata alındı. \'aklaşık üç saat süren amelivatta kurtan- lamayan Süleyman Akıaş. kan kaybından yaşamını yitirdi. Olayda patlamanın varattığı basınçla kulağından \e burnun- dan v aralanan siv il polis memuru ise Aktaş'ın can verdiği hastane- de tedavi altına alındı. Radvolar- dan kan anonsu vapılması ve po- lis telsizinden de yardım istenme- si üzerine. varalı polislerin kaldınldığı Haydarpaşa Numu- ne Hastanesi'ne çok sayıda va- tandaş ve polis, kan \ermek için geldi. Bomba ihban Patlamalardan sonra tüm Fe- nerbahçe Bumu. orduevi ve çe\- resı kordon altına almdı. Bu ön- lemler devam ederken saat 17.30 sıralannda. >ıne Atlıhan Sokak'- ta bulunan iki avn çöp bidonun- da daha bomba olduğu ihbarı yapıldı. Kuşkulu paketlerde. za- man avarlı ve parça tesirli iki bombanın \er aldığı anlaşılınca bomba imha uzmanlan bu bölge- ye sevk edildi. Daha sonra bu bombalar da imha uzmanlannea etkisiz hale getirildi. Çok sayıda kuşkulu kişinin gözaltına alındığı patlamalardan sonra polis. ope- rasvonlara başladı. DenizITde ses bombası Denızh'de Merkez Efendi pa- zarvenndc bir manavın tezgahı- na verleştirilen ses bombası pat- ladı. Manav Mehmet Özen'in. tezgahın altından çıkan dumanı fark etmesivle bomba>ı bulması sonucu. ölen ya da varalanan ol- madı. Denizli Valisi Oguz Kağan Köksal. patlamadan kısa bir süre önce pazaryerinde alışveriş yap- mıştı. • Baştarafi l.Sayfada - Yurtdışı iştirakler. 8 milyar 551 milyon 399 bin 750 lira - Aktif toplamı: 12 milyar 684 milyon 621 bin 805 Iira Maliye Bakanlıeı'na verilen 31 Ara'lık 1993 tanhli bilanço uyannca, toplam varlıklan 12 milvar 684 milyon 621 bin 805 lira olan. kasasında sadece 286 bin 912 lira bulunan Çiller'in holdinginin. değeri 210 milyar lirayı bulduğu bildirilen ABD'- deki gayri menkulleri hangı pa- rayia aldığı karanlıkta. Başbakan'ın eşi Özer Uçuran Çiller. önceki hafta yaptığı yazılı açıklamada. ABD'de satın alınan taşınmazlann değcrinin. iddia edildiği gibi 7 milyon dolar değil. 1 milvon 475 bin dolar olduğunu dile ge- tirdi. Başbakan'ın eşinin bu savı da bugünkü kur üzennden. yaklaşık "45 milvar lira" eden 1 milyon 475 bin dolann. toplam varİıklan 12.5 milvar lira ol- duğu bildirilen Marsan Hol- ding tarafından ödenemeyeceği olasıhğını ortadan kaldırmıvor. Bilançosunda 8 milvar 500 milvon lira sermayesi bulunan Çiller'in holdinginin 1993 >ılı aktifleri arasında yer alan "yurt- dışı iştirakleri"nin deaeri 8 mil- yar 551 miKon 399 bin 750 lira. Marsan Holding'in son bilan- çosunda. "pasif" kalemleri arasında. 8 milvar 500 miiyon liralık "sermaye hesabı"na. 19 milyon 502 "bin 978 liralık "kâr/zarar hesabı"na \er veri- liyor. Yönetim kurulu başkanlığını başbakanın eşinin yaptığı Mar- san Holding'in devlele teslim edilen kavıtlannın vanıtla- vamadığı kuşkular. \asal olma- yan işlemler olasıhğını ortaya çıkardı. Vergi kaçakçılığı va da gerçek dışı malı kavıtlarla dev- letin yanıltıldığı olasılıklan. Çil- ler ailesi için vergi veceza huku- ku açısından ağır sorumluluk- lar gündeme getinvor. Yılmaz'a tutarsız suçlaması ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP Genel Başkan Yar- dıması Esat Kıratlıoğlu: Başba- kan Tansu Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller'in ABD'de edin- dikleri maharlığı ve serveti için TBMM'vi olağanüstü toplantı- >a çağırma>ı tartışan ANAP Genel Başkam Mesut Yılmaz'a karşı. Çiller'i savunmasını sür- dürdü ve Yılmaz ailesinin ser- vetinin açıklanmasını istedi. ANAP liderini "tutarsızlıkJa" suçlayan Kıratlıoğlu. "Lüzıım- suz ithamlarla insanları sıkıntıya sokmanın alemi yok. Saym Çil- ler'in veremeyeceğı hesabı yok. Mesut Ydmaz'a "hodri meydan" diyoruz. Maliye Bakanlığfndan müfettiş Lstesin: kendisi, kardeşi ve ailesinin malvariığını incelet- sin, O zaman karşunıza gecip ko- nuşsun. Ahlaklı olsun ve deiilleri ortaya koysun. Bununki üzüm yemek değil, bekçi dö*7nek" di> e konuştu. Kjrathoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında. bir yandan Çiller'i sa\aınurken. bir yandan da Yıhnaz ile kardeşinin serve- tini gündeme getirdi. Turgut Özal'ın. servetini başbakanhğı döneminde elde ettiğine vönelik iddialar ortava atıldığı zaman Mesut Yılmaz'ın konuşmadıgı- nadikkatçeken Kıratlıoğlu. "Ta- bii o zaman kendisi bakandı ve konuşamazdı. Ağzını açsa ba- kanlık gidecekti" dedi. Kırathoğlu. şövle konuştu: "Anayasa değişikîiği görüş- melerinde kendisini RP'ye ada- mtştır. Adeta RP'nin peşine ta- kılmıştır. Kendisi bitmiştir. 'aca- ba RP'nin bana \aran olur mu' diye peşlerine takılmtştır. Kendisi fikir üretemiyor. birisi fikir üreti- yormuş gibi onun peşine takılı- jor." Yılmaz'ın TBMM'vi olağa- nüstü toplantıya çağırma çaba- lannadabiranlamveremediğini ifade eden Kıratlıoğlu. "Meclis"- in tatile girmesine yönelik oyla- mada ne ANAP'tan ne de RP"- dcn gık çıktı. Oysa bu partiler yasa tasanlannm görüşmelerinde hemen karar yeter sajtsı istiyor- lardı. Tatil oylamasında ise hiç karşı gebnediler. Şimdi kalkmı- şlar, Meclis'i toplamav a çalışı- yortar. Bu tutarsızlıktır. Bunlar, Yılmaz''ın ibret numuneleridir" diye konuştu. Erbakan'ın trilvonluk düğünü RP Genel Başkam Necmettin Erbakan'ın kızının trilvonluk düğününün de çok düşündürü- cü olduğunu kaydeden Kıratlı- oğîu. "\iUardu- söyleriz, Erba- kan'ın düşündükleri ile yaptıkla- rının birbirine uy madığını. Bu dü- ğün. sö> lediklerimizi kanıtladı. F.rbakan, vıllardır kendi felsefesi- ni anlatıp durur. .Ama kızına yaptığı düğün, trihonerleri bile kıskandıracak düzeydeydi" dedi. Gazetecilenn sorulannı da yanıtlavan Kıratlıoğlu. Devlet Bakanı Mehmet Kahraman'ın "İnsan Haklan Bakanlığı Kuru- luş Yasası'mn kabul edilmemesi nedenivle istifa etmesini doğru bulmadığıru söyledi. AKDENDAKI GERÇEK • Baştarafi l.Sayfada var; daha geçenlerde Fran- sadaokula başörtüsüylede- vam etmek isteyen iki öğren- cinin davası bir sorun olmadı mı? Başörtüsü sorunu bir süre- den beri Türkiye'de de var. Gerçi bu olay, temeldeki so- runun yüzeysel bir ayrıntısı vedışavurumudur; ama, mili- tan şeriatçıların elinde daha bir süre kullanılacaktır. Her kurumun, kuruluşun, okulun, kulübün kendine göre kural- ları olduğunu bağnazlara an- latabilmek olanaksızdır. Li- seye ya da üniversiteye te- settür'e uyarak gidebilirniz? Her isteyen, her yerde istedi- ği biçımde giyinebilir mi? Resmi kurumların kendine özgü giyim kuşam yönet- melikleri olmayacak mıdır? Çarşafla üniversiteye gidile- bilir mi? Diyelim ki gidildi, ıs- ter başörtüsü ile olsun, ister mayo ile olsun derslere giril- di; bikiniyle sınıfta oturan kıza ya da şortla, çarşafla veya sarıkla sınava katılan öğren- ciye "demokrası" var diye- rek "özgürlük" adına karışı- Imadı. Okullarda ve öğretim kurumlarında her türlü garip- lik, özgürlük adına kabul edil- di. Sonu ne olur? Sonu anarşi olur. Bugünkü gazetemizde okuyacağınız gibi türban ya da çarşaf giyen, tesettüre uyuyorum diye kimliğini gız- leyen öğrenciler, kimi zaman bu olanaktan yararlanma yol- larını deneyebilirler. hile yo- luna sapabilirler. Hiç kuşkusuz. sınavda koo- ya çeken ya da değişik hılt yollarına başvuranlar arasın- da başı açık olan, okulların üniformalarıyla ya da doğal giysilerle sınava gırenler de vardır. Ama, din diyanet uğ- runa okul çocuklarını da kul- lanmak isteyenler. yanlış bir iş yaptıklarının bilincine var- malıdırlar. Her çarşafın altın- da namus, her başörtüsünün altında erdem. her türbanın altmda dürüstlük yoktur. Eğer böyle olsaydı, bir milyarlık is- lam dünyasında her şey gül* • lük gülistanlık olur. insanlar birbirlerini yemezler. Müslü- manlar birbırlerinin gırtlakla- rına sarılmazlardı. Türkiye'de Müslümanlığı siyasete, ticarete. çıkarlara alet ederek kullananlar; hem insanlığa hem de vatana bü- yük kötülükler yapıyorlar • • • Karadayı ABD'ye davet edildi FUATKOZLUKLU V\ASHINGTOV Kara Kuv- vetlen Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ABD'ye davet edildi. Davetin geçen a_v vapıldığı öğrenildi. Karadavı'- nın. ABD Genelkurma> Başkam John Shalikavili ile görüşeceği bildirildi. Orgeneral Karadavı ile beraberindeki kurmav subavlar- dan oluşan hevetın. vaklaşık 10 gün sürevle ABD'de çeşitli te- maslarda buiunacağı öğrenildi. Genelkurmav Başkam Orgeneral Doğan Güreş ın emekhve avn- Imasıvla Ağusios'ta Genelkur- mav Başkanlığı'na vükselecek olan Karadavı'nın 9 temmuzda çıkacağı ABD gezısinin prog- ramına ilişkin hazırlıklar devam edivor. anVfflURIYETTEN OKURLARA • Baştarafi 3. Sayfada rin üyelerine, bu partilerle organik bağı olmayan. ama solun birleşmemesi halinde ülkenin düşeceği durumu gün gibi sezen ve gören aydınlar, demokrası yanlıları da katıldılar. Dün toplanan kurultay, bu konuda yeni ümitler filizlen- dirdi. "Solda Birlik" için politika sayfalarında sürekli yer ayıran Cumhuriyet, bu toplantıyı da hazırlık aşamasın- dan başlayarak aktaran tek gazete oldu. • Sessiz ve sakin bir koalisyon döneminden geçmekte olan SHP'de işler hiç de göründüğü gibi gitmiyor. Arka- daşımız Türey Köse'nin SHP Parti Meclisi ve sonrasını yansıtan haberi, partideki sıkıntıyı aktanrken, Devlet Ba- kanı Mehmet Kahraman'ın da hem bakanlıktan hem de genel sekreter yardımcılığından ayrılışının habercisiydi. DYP'nin SHP'li bazı bakanlarla ilgili olumsuz değer- lendirmelerini de arkadaşlarımız Hakkı Erdem ve İsmet Demirdöğen yazdılar • Üniversitelere girebilmek için ter döken 825 bin aday dün zorlu bir sınavdan geçti. Bu yıl açıkta kalacak aday sayısının 65 bin dolayında olduğu açıklandı. Adayların hazırlıklarına, yayımladığımız testlerle kat- kıda bulunduk. Deneme sınavları yayımladık ve sınavın arifesinde de tercih sırasında izlenecek yolu ve yöntem- leri adaylara ilettik. Bu konuda bürolarımız ve arkadaşı- mız Figen Atalay emek verdiler. • Milli Birlik Kornitesi üyelerinden Suphi Karaman'ın. Milli Birlik Komitesi üyesi ve 14lerden Alparslan Tür- keş'in Sabah gazetesinde yayımlanan anılarındaki yan- lışları düzelten yanıtlan ilgi topluyor. Sami Küçük'le başladığımız bu yayını sürdürmeyi düşünüyoruz. Milli Birlik Komitesi'nde bulunmayanlar için, kapalı kapılar ardındakilerin doğrulanmasını o günleri yaşa- yanlara bırakıyoruz. Ama anlayamadığımız bir şey var: Yüksek Soruşturma Kurulu'nun raporlarında yer alan. Yassıada davalarında zapta bile geçmiş olan Örtülü Ödenek'ten para alanlann listesinden bazı gazete sa- hiplerinin adını Türkeş niye çıkarmış olabilir dersiniz?.. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle