23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN1994 PAZARTESİ DIZIYAZI ABD eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz Cumhuriyet'eyazdı DünyasorunlanotunnaodasındaTann izin verirse, 1 Ocak 200Tde saygıdeğer Cumhuriyet okurlan gibi ben de yeni bir binyıh karşılamış olacağım. Ama bu yeni binyıhn, Tür- kiye'de "deja vu" (*) duygusunu beraberinde ge- tirmesi olası görünüyor. Anadolu yaylası, tarih boyunca binyülann kavşak noktası, birbirinden çok farklı toplum- lann -Doğulu ve Baüh, yerleşik ve göçebe, Hıris- tiyan, Müslüman, Yahudi ve putperest kavimle- rin- buluşma yeri olmuştur. Harvard'dan bir profesörün olası bir "uygarlıklann çatışması" saptamasından yüzyıllarca önce, uygarlıklar -kimi zaman savaşlar, kimi zaman da banşçıl yollarla- burada buluşmuşlardır. Yine Ameri- kalı bir siyasal düşünürûn "tarih bittT iddiası- ndan yüzyıllarca önce, Küçük Asya'daki top- lumlann yaşamında yepyeni çığırlar açılmış, ya- şanmış ve sona ermiştir. I (Hağanüstû değişimler I olacak Fakat öyle sanıyorum ki, yeryüzündeki tüm insanlar gibi Türk halkı da IS Üçüncü Binyıl'ın ilk sabahında belirgin bir eksiklenme duygusuy- la uyanacak. Bunun nedeni, medyanın bu olayı iyiden iyiye doyma noktasma vardıracak yayı- nlan ya da herkesin yeni binyılı kutlamak üzere bir gece önceki cılgın kutlamalan değil, son on yıl boyunca yaşadığımız kıyameti çağnştıran olağanüstü değişimler olacak. Rusya'nın binyılhk tarihinde ilk olarak demokratik yoldan seçilen bir "Çar"la noktalanan komünizmin dünya çapındaki çöküş süreci, iki kutuplu küresel düzeni ortadan kaldırdı. Süpergüçler arasındaki rekabetin göreli basitliği, yerini kafalan kanştıran bir çetrefılliğe bıraktı. Deği- şimler büyük ölçüde olumlu da olsa, aynı za- manda yıİcıcı ve saptıncı niteliğe sahip. Artık So- ğuk Savaş terimleriyle ne olaylan betimleyebil- memiz, ne siyasa beÜrleyebilmemiz, ne de kendi- mizi tanımlayabilmemiz mümkün. t l ükümetlerin yönetme yetenekleri, kendi sınırlan içinde Portre bile azalıyor. Banşı ve refahı gittikçe daha fazla tehdit eden etken artık dış saldırganlık değil, iç istikrarsızlıklar oluyor. Soğuk Savaş sonrası manzarasını bozan en önemli sorunlardan birini, yeniden doğan etnik çelişkiler oluşturuyor. Bize bu yeni gerçekliği betimleyebilecek ya da geleceği gösterebilecek ne bir bütüncül doktrin ne de basit bir model var. Uluslararası ilişkiler bağlamında yeni yeni kümeler oluşuyor. Komü- nist imparatorluğun çöküşünün ürünleri olan yeni ulus devletleri, henüz kazandıklan egemen- liğin tadını çıkanp, içine düştükleri siyasal ve ekonomik kargaşadan kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bu arada diğer ülkeler de egemenh'k yetkilerini çokuluslu ya da uluslarüstü ticaret topluluklan ve siyasal birlikler içinde bir araya getiriyorlar. Geniş çaplı ekonomik büyüme ve ekonomik etkinliğin küreselleşmesi nedeniyle iktidar yaygınlaşıyor. Bunun bir sonucu olarak, hükümetlerin yönetme yetenekleri, kendi sınırlan içinde bile azahyor. Banşı ve refahı git- tikçe daha fazla tehdit eden etken artık dış saldı- rganhk değil, iç istikrarsızlıklar oluyor. Soğuk Savaş sonrası manzarasını bozan en önemli so- runlardan birini, yeniden doğan etnik çelişkiler oluşturuyor. I Teknolojiyle zitıinsel I hapitalapdadeğişti Jeopoliük konumlar nasıl değiştiyse, yeni tek- nolojiler de zihinsel haritalanmızı aynı doğrul- tuda değiştirdi. Anında gerçekleşen küresel ha- berleşme sayesinde, olaylar sözcüğün tam an- lamıyla çağdaş bir nitelik kazandı. Ne var ki bu- nunla çelişkili olan, uydular araalığıyla televiz- yonlanmızdan izlediğimiz -kuşatmalar ve yağ- malar. şiddet ve öç ahnalar, toplumsal kin ve et- nik temizlikler gibi insanlığın karanhk çağlannı çağnştıran- Bosna ve Burundi görüntülerinin insan ırkının ne denli az geüştiğini gösteriyor ol- ması. Dünya sorunlan artık her evin kapısının eşiğine gelmiş, herkesin oturma odasına dek gir- miş dururnda. Yeni bir yüzyıl ve yeni bir binyıla yaklaşükça, tıpkı kanşıklık ve yok olma tehlikesiyle yüz yüze gelen geçmiş kuşaklar gibi, düzene karşı acü bir gereksinim hissediyoruz. Şu anda yüzyüze oldu- ğumuz ikilemlere verilecek uhrevi yanıtlan ilahi- yatçılara bırakıyorum. Ancak, laik ve akılcı alanda -yani diplomasi ve hükümet dünyasında- güçlüklerin varhğma karşın, insanlık kendisini yeni bir düzensizlik dünyasına mahkum etmek zorunda değildir. Günümüzün sorunlanndan çoğunun yanıtlan, liderler ve halklann kendile- rine uzun vadeli bir kararlılık geliştirmelerinde ve davranış değişimini başarmalanndadır. So- runlann çözümü özgül olarak, küresel ve bölge- sel düzeyde Birleşmiş Milletler, Avrupa Güven- lik ve lşbirliği Konferansı gibi çok taraflı ku- rumlann güçlendirilmesi ile ulusal düzeydeetnik çeşitliliğe dayanan demokrasilerin geliştirilmesi- ni gerektirmektedir. İçinde yaşadığımız karşıhklı bağımhbk, küre- selleşmiş ekonomiler ve artan istikrarsızhklar dünyasında, sorunlann birçoğuna yanıt olabile- cek tek yaklaşım, çok taraflı çözümlerden geçe- cektir. Niçin? Gerçek dünyada tek taraflı alına- DiplomasininUzakdoğuuzmaıu Uluslararası diplomasi alanında özellikk Uzakdoğu konusunda oldukça önemli bir ada sahipolan Morton Abramovvitz, 1989-91 yıllan arasında Ankara'da ABD'nin Büyükelçisi'ydi. Stanförd Üniversitesi'nden mezunoian Abramowitz, 'master'mı Harvard'da yapüktansonra 1960'ta dışgöreveatandı. Ankara'ya gelmeden önce ABD Dışişleri Bakanlığı'nda îsühbarat ve Araştırma İşleri Müsteşar Yardımasıydı. Daha önce Viyana'da yapılan karşıhklı ve dengeli kuvvet mdirimi görüşmelerine ABD Büyükelçisi oiarak katıldı. Tayland'da bir süre büyükelçilik yapan Abramovvitz; Pasifik, Doğu Asya, Amerikahlararası savıuıma işlerinden sorumlu dışişleri bakanhğı müsteşar yardıması muaviniydi. 1970'lerde Geneîkurmay Başkanbğı Pasifik Daruşmanlığı görevinîyaptı ve Hawaii'de çalıştı, yöre ülkelerle ilgili askeri, ekonomik konularla uğraştı. Türkiye'den aynldıktan sonradöndüğü Washington'da uluslararası banş konusunda çabşmalar yapan 'Carnegie Endowment for Intemational Peace'in başkanhğmı 1991'denbu yana yapıyor. Vakıf, geçen yıl Washington'da Irak'taki özgürlükçü kuruluşlann temsücilenrun katüdığı bir toplantı düzenledi. Bir arkadaşı ile birlikte 1972'de 'Rernaking China Poücy' ve kendi adıyla iki Kore'yi incelediği 'Moving the Glacier've Doğu Asya ülkeleri hakkında 'East Asian Actors and Issues*adh kitaplan yazdı. Başta Newsweek dergisi olmak üzere çeşitli diplomatik dergikrde makaleler yayımladı. Rochester Üniversitesi'nce kendisine uluslararası alandakı çalışmalanndaki başanlardan dolayı "Joseph C. VVUson Ödülü' veABDBaşkanfnca 1981,1985 ve 1988 yıllannda seçkin devlet hizmetleri ödülü verildi. Evli ve bir oğlu, bir kra bulunan Abramowitz'in kızı, gazetecilik yapmaktadır. Morton Abramowitz Abramowitz, "Bosna ve Somali için yas nıtmak yerine, çok taraflı çabalaruı sınırhlığını eylemsizliğin bahanesi olarak değil, çozülmesi gereken sonınlar olarak görmek gerekmektedir"diyor bilecek kararlar aslında pek azdır. İç politika ey- lemi, özellikle askeri eylemi güçleştirmekte ve ül- keler, sorunlan çözmek için harcadıklan ça- banın maliyetinin getirdiği yükü, müttefıklen ve dostlanyla paylaşmak istemekteler. Çıkarlan açısından merkezi ya da çevresel olmasa da dev- Ç/ ok taraflı yapılanmalar az gelişmiş durumdadır ve büyük ölçüde değişime uğramış bir dünyanın yeni doğan sorunlarma yanıt verebilmek için yeniden düzenlenrheyi beklemektedir. Ancak, Bosna ve Somali için yas tutmak yerine, çok taraflı çabalann sınırhlığını eylemsizliğin bahanesi olarak değil, çozülmesi gereken sorunlar olarak görmek gerekmektedir. letleri etkileyen sorunlann büyük bir bölümü, yalnızca çok yanlı yaklaşımla çözülebilir. Göçler ve çevre sorunlan gibi, sınırlan aşan ve küresel yansımalan olan iç sorunlar da çok yanb yak- laşıma muhtaçtır. Çok taraflı yapılanmalar az gelişmiş durum- dadır ve büyük ölçüde değişime uğramış bir dünyanın yeni doğan sorunlanna yanıt verebil- mek için yeniden düzenlenmeyi beklemektedir. Ancak. Bosna ve Somali için yas tutmak yerine, çok taraflı çabalann' sınırhlığını eylemsizliğin bahanesi olarak değil. çozülmesi gereken sorun- lar olarak görmek gerekmektedir. I Uluslararası sözleşmeler | yeniden yazılmalı Yönetimden kaynaklanan ciddi sorunlarla başa çıkabilmenin ve banşı koruma operasyon- lannı yöneten uluslararası sözleşmelerin daha açık bir dille yazılması gerektiğini gerçekleştir- menin yollan bulunabilir. Aslına bakılırsa. ulus- lararası toplumun. sorunlan çok taraflı olarak önlemek, yönlendirmek ve çözmek yolundaki deneyimi oldukça yenidir. Pek çok yasal boşluk olan bu alanda tek bilgi edinme yolu. son derece ihtıyatla yürütülen deneyimlerden gecmektedir. Uluslararası liderlerin. halklannı hazırlamalan ve siyasal platformlannı sınama ve yanılma yön- temini uygulayabilecek biçimde oya gibi işleme- len gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz küresel durgunluk, kıt kaynaklar ve gittikçe artan sorunlar çağında. halklan ve politikacılan çok taraflı kuruluşlara ve çabalara yatınm yapmaya ikna edebilmek son derece güçtür. ama zamanın ilerlemesi, ma- liyetlerin ve kaçınlan fırsatlann artmasından başka bir şeyi getirmeyecektir. u Tedbırde kusur eden / ettiğini düşünmez de takdire bahane bo- lur." Zamanla dikkatimız ve çabalanmız. bu- nalımı aşmak için onun nedenleriyle uğraşmak yerine, yanıltıcı sonuçlanyla başa çıkmaya doğ- ru yönelmek zorunda kalmakta. Bu noktada, önleyici diplomasi uygulamalannda işin içine si- yasal ve ekonomik kayhaklardan çok belagat girmekte. İşte değişmesi gereken budur. Temel insan hakîannı tüm dünya çapında ko- rumak ve yaygınlaştırmak belki de uzun vadede sahip olmamız gereken önleyici diplomasinin en güçlü aracıdır. İnsan haklanna saygıb demokra- tik hükümetlerin uluslararası düzeyde en so- rumlu ve ulusal düzeyde de en kararb tutumlan geliştirebildiğine tekrar tekrar tanık olmaktayız. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'nca oluşturulan Soğuk Savaş sonrası kurallanna uy- gun olarak kurulan Birleşmiş Milletler Dünya insan Haklan Konferansı geçen haziranda "tihn insan haklarının korunması ve geliştirilmesi"nin yalnızca bir içsorun olmakla kalmayıp"ıduslara- rası toplumun da yasal ödevi" olduğunu bir kez daha dile getirdi. Birleşmiş Milletler sistemi ile bölgesel örgütlerin insan haklan sorunlanna çö- züm bulan etkili mekanizmalan içinde kurum- laşmak ve bütünleşmek atılması gereken ikinci adımdır. Oorunlann çözümü özgül olarak, küresel ve bölgesel düzeyde Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı gibi çok taraflı kurumlann güçlendirilmesi ile ulusal düzeyde etnik çeşitliliğe dayanan demokrasilerin geliştirilmesini gerektirmektedir. Ulusal düzeyde, kişisel özgürlükler ile siyasal gelişme ve kalıcı ekonomik büyüme arasında güçlü ilişkiler olduğu kanısındayım. Eğitimin yaygınlaşması. bilgi akışının hızlanması ve küre- sel pazann baskılan göz önüne alındığında. oto- riter yönetimlerin uzun dönemde kontrolü sür- dürmek şö>le dursun, meşruiyetlerini nasıl ko- ruyacaklannı tahayyül etmek bile son derece güçtür. Şu sıralar dünya çapında halktan kay- naklanan siyasal eylemlerin ansızın arttığına tanık olmamız hiç de şaşırtıcı değildir. Japonya ve Tayland'da siyasal reform yönündeki baskı- lara, Kamboçya ve Paraguay'daki özgür seçim- lere, Güney Kore'de olağanüstü boyutlardaki siyasal değişimlere ve Guatemala'da halkın ön- lediği darbeye bir bakın. IAzınlık, çoğunluğun baskısından kurtarılmalı Bu eylemlerin olumlu bir yöne kanalize edil- mesi özellikle özgürlüklerin uzun bir dönem baskı altına alındığı, etnik bölünmelerin, derin ve ekonomik koşullann çetin olduğu, etnik çe- şitliliğe sahip toplumlarda fazla önem kazan- maktadır. Bu noktada çözümün, ülkelerin siyasalannı. (azmbklannkini de içerecek şekilde) insan hak- lanyla temel özgürlüklerin korunması ve yaygı- nlaşünlmasının yönetimin meşrulaştına ve te- mel hedefı olması kuralına dayandırmalannın teşvik edilmesinden geçeceğine inanıyorum. Et- nik çeşitliliğe saygıb olurken sivil birliği yarat- manın, güvensizliği beslemek yerine hoşgörüyü yerleştirmenin azınbğı çoğunluğun baskısından korumanın ve aynlıkçıbğı körüklemek yerine toplumsal uzlaşımı gerçekleştirmenin en iyi yolu budur. Son olarak iç istikran sağlamanın yolu da. toplumun her üyesinin ülkesinin yaşamında di- ğerleriyle eşit payı olduğuna. kendisinin de her- kes gibi özgür ve yasalar karşısında eşit olduğu inancıra sahip olmasından geçer. Bu unsurlar bulunmadığmda. -ister Los Angeles. ister Koso- va'da olsun- istikrarsızbk için tüm koşullar ol- gunlaşmış demektir. Bu güven atmosferinin nasıl yaratılacağı ko- nusunda hiçbir hazır formül yoktur. Her ülke bu koşullan. her bireyin temel insan haklanna saygılı olmak temeli üzerinde oluşturacağı kendi çözümleriyle kuracaktır. "Adalet mülkfin temeli- dir."(**) Etnik çeşitliliğe sahip toplumlarda, uluslann korunması sorusuna verilecek tek kaba vanıt. insan haklan temeline dayanan demokratik bir sistemin kurulmasıdır Bu aslında hayatta kala- bilmenin tek koşuludur. İnsanlığın. savaşlan ve istikrarsızlığı etnik çatışmalan ve hoşgörüsüzlüğü. gelecek yüzyıla da beraberinde götüreceği şimdiden ortaya çıkmiş durumda. insan yapımı bütün bu dertle- riıj çoğunun her türlü çözüme karşı direndiği ve acılara son verilemediği anlaşıldı. Ama uluslararası toplum insanlığa meydan okuyan bu sorunlarla ciddi bir biçimde vüzleş- mediği takdirde İS Üçüncü Binyıl. insanlığın bü- yük bir bölümü için hem kısa ve zalim hem de uzun ve çalkantıb olacaktır. "Asılacak boğul- maz." (**) Ne bir psikolog ne de peygamber ol- duğuna göre. insanlığın akla yakın olanı yapıp. çok taraflı kuruluşlan güçlendimıek ve hoşgö- rülü demokrasiler oluşturmak yönünde cesur adımlar atıp atamayacağını bilemem. Ne ki ol- dukça ümutluyum, çünkü doğru olanı yapmak kişisel çıkann bir parçasıdır. SONUÇ: "Dün neydim deme, yann ne ola- cağına bak!"(**) I *) İlk ke: yaşananı daha önceden yaşamışlık gibi. (**l Yazar. bu tümceleri Ingilizceninyanı sıra Türkçe yazmıştır. YARIN: John Polonyi Y A Y I N H A K K I C u m h l i r İ Y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z . POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL KÖY ENSTÎTÜLERİVE ÖTESİ Mahmtlt Makal Çağdaj Yaymlan Turkocağı Cud 39-4! Cağatuğtu-htunbul 2. bası 50.000 (KDV içinde) ödemeli göoderilmM SAVAŞ YILLARINDA BİR SÜRGÜN Kemal Sülker Çuğ^i > u»mları Turkuıu?ı Cud. 39-41 Caçuloğlu-İslanbul 50.000<KDVıçınde) Ödemeli gönderiimez Futbolla Yaüp KalkmalL Bakıyorum da, kişi bu yaz aylarında (haziran - tem- muz) futbolla yatıpfutbolla kalkıyor. Saati geldi mi doğru ekranların başına... Bir dostum, "Futbol yüzünden" di- yor, "bir televizyon daha aldım. Bizim hanımla çekişmi- yoruz. Şimdi hanım bir yanda, ben bir yanda." Daha birçok ünlü var, ama en ünlüsü Maradona; Ar- jantinli olanı.. iki gol arkadaşı, bir gol de kendi atınca, oyunun son dakikalarında bırakıp gitti. Belki de gösteri- şin raconu böyle.. Sonuç garantiye alınınca kostak kos- tak çekip gideceksin... Bizim bayan başbakan, güzel başbakan, zengin baş- bakan diye öğünürken Bayan Tansu Çiller'in malı başı- na bela oldu. Bu zenginliği, bu güzelliği çekemeyecekle- rini biliyordum. O da yerjnde durmadı, bilmem kaç milyarlık bir gerdanlığı boynuna takarak üstüne üstüne gitti. NATO'lu büyükler sarayda, yalıda, törenlerde bunu gördüler. Göz görür de kıskanmaz mı? Hadi şimdi "mal da yalan, mülk de yalan", ver bakalım şu malların-para- lann hesabını! ilhan Selçuk, mal bildiriminin yasal dayanaklarını çok güzel inceledi, hangi labirentlerden geçerek hesap ver- mesi gerektiğini anlattı. Aradan günler geçti, şimdi özer Uçuran Çiller, Marsan bilmecesini çözüyor. Çözüyor, ama iki bildirim de birbirini tutmuyor, çelişiyor. Bir şey çelişti mi ölüm gibi insanın ümüğüne yapışır. Hele, ülke- si dururken, bir başbakanın Amerikalarda mal alım-satı- mıyla ne işi var? Bu kadar parayı (dolar) nasıl kazanmış, nasıl Amerikalara transfer etmiş? Sorular sırt sırta sıra- landı mı yanıtı da karışır. En kestirme öneriyi Güneri Cıvaoğlu yaptı: Satarsın Amerika'daki malları, parayı Türkiye'ye transfer edersin, kaynağını gösterir, vergisi- ni sayarsın. özel Çiller bunları yapabilir mi? Yaparsa dırdır kesilir, yapmazsa sürer. Bir yandan da anayasa tartışması var. Eskisini değiş- tiremiyorlar, yenisini de yapamıyorlar. Bir de el altından ANAP'la DYP'nin pazarlığı var. Hüsamettin Cindoruk dostumuzun bütün çabaları boşuna gıbı görünüyor. Adam Sanat'ın Haziran sayısında Osman Bleda ile Memet Fuat arasında bir yazışma var. Arapça, Farsça sözcüklerin yerine önerilen Türkçe sözcüklerin Türkçe olmadığını göstermek... 'peder' yerine 'baba', 'kainat' yerine 'evren', 'taraf yerine 'yön', 'meydan' yerine 'alan' dendiğinde bunlar Türkçe değil Yunanca oluyor. Memet Fuat da "Doğru mu, yanlış mı olduğunu bilimsel araştırma ile bulmak gerekli" diyor. Sözcükler seçilir- ken beğeniye kalmıştır. SokaktakLadam 'kelime' der. Ataç 'tilcik üerü\. Melih Cevdet Anday 'sözcük' diyor. Us, akla açılan pencere anlamına gelirmiş. Bir örnek daha... "Peder" Farsça: halk, Türkçe "baba" Eski Yunanca "pappa'dan, Yeni Yunanca "Papas" dan geliyor. Turan Dursun'un "Kuran Ansiklopedisi"s\c\de Baba sözcüğüne bakıyorum. Çocuğu olmayan erkek Kurandakikarşılığr "£b" İlk gelen Ahzab suresi, Ayet: 40 oluyor. Anlamı, "Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirisi- ne baba olmamıştır. Ama Tann'nm peygamberi vepey- gamberlerinin sonuncusu olmuştur. Tanrı, her şeyi bi- lendir." Bir hadiste şu açıklama yer alır: "Peygamber, oğulları olan Zeyd'in boşadığı kansıyla evlenince, 'Peygamber, oğullarının kansıyla evlendi' di- yerek dedikodu yapmışlardı. onun üzerine yakındaki ayetindi." BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bir konuyu anlaürken sözü gene o konuyla ilgili başka bir ftoktaya çevir- mey,e dayanan söz sanatı. 2/ Bir nota... Sırt ve kol dayayacak yeri olmayan iskemle. 3/ Genelbkle dondurmanın yanında yenilen bir tür tatlı biskü- vi. 4/ Serbest meslek adamlannı içinde topla- yan resmi birlik... Rey... 8 5/ Bir bağlaç... Borsada, g kesin vadeb değerlerin kuru ile primli değerlerin kuru ara- sındaki fark. 6/ Meryem'i, dizinde öbnüş İsa"yı taşırken gösteren re- sim ya da heykel... Kayınbirader. 7/ Antalya'nın bir ilçesi... Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanı- lan araç. 8/ Boru sesi... Eski dilde süs. 9/ Başlıca içeceğimiz... Reçi- nesi hekimlikte kullanılan bir ağaççık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yüzgeçlerinde yakıcı dikenleri bulunan, eti beğenîlen bir babk. 2/ Bir şiirden şarkı olarak söy- lenmek üzere yapılmış beste... Leyleğe benzer bir kuş. 3/ Doğru ve adaletb hükümdar. yönetici ya da yargıç. 4/ Uluslararası Ti- yatro Enstitüsü'nün simgesi... Biryanşın belirb uzaklığı kapsa- yan bölümlerinden her biri. 5/ Gitar eşbğinde seslendirilen Portekiz halk şarkısı... Hakka uygun. 6/ Şık. lüks ve gösterişli gi>im tarzı... Karakter. 7/ Boylam... Türkçede ilgi adıb... Şöh- ret. 8/ 1517'de yapılan ve Mısır'ı Osmanb topraklanna katan savaş. 9/ Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek... Çabuk eriyipdağılan. İLAN T.C. SİNCANLIASLİYE HUKUK MAHKEMESİ I994 98EsasNo Davaa Durna Gürbüz tarafından davalı Bekir Gürbüz aleyhine mahkememize açılan şiddetli geçımsizlik nedeniyle boşanma davası- nın >apılan açık yargılaması sırasında verilen karar gereğince, Davalı Sincanlı Çobanözü Köyü"nden tdris oğlu 1970 doğumlu Bekir Gürbüz'ün adresine çıkanlan tebligatın bila tebüğ iade edildiği ve yaptınlan zabıta araşurmasında da adresinin bilimnediği anlaşıldı- ğıridan davaa Durna Gürbüz. davahdan boşanmak istediğini ve kendısi için avlık \.000.000.- TL, küçük çocuğu için ayhk 500.000.- TL nafaka talep ettiği ve duruşmarun 12.7.1994 günü saat09.00'a bı- rakıldığı duruşma gün ve saatinde davalı Bekir Gürbüz"ün dunışma- ya biizat katılması veya kendisini bir vekilgöndererek temsil ettirme- sı. aksı takdirde yargılamanın yokluğunda sürdürüleceği ve karar verilcceğı dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 49105 T.C. DENİZLİ1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DUYURU 1994 129 Davaa Elif Yeşilkaya vekili tarafından davablar Abdullah Ünlü, Cennet Aliye Ünlü, Kadir Ünlü veTahsin Süle>Tnan Ünlü haklann- da mahkememizde açılan ortaklığın giderilmesi davasmın yapılan agk yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince yukanda adla- n yanlı davalılara ilanen tebliğ karara bağlanmıştır Tüm aramalara rağmen adresi belirlenemeyen yukanda adlan yazıb davalılann du- ruşma günü olan 12.7.1994 günü saat 09.35'te yapılacak duruşmada hazır olmalan. kendilerini temsil ettirmeleri. dava delillerini bildirme- lerı. aksi halde yargılamanın yokluklannda HYUY 509. vd. madde- lcrı ızcrfğınce yapılıp bitırileceğı duyurulur. 2.6.1994 Basın: 49046
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle