Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21HAZİRAN1994SAU
14 KULTUR
AyrüıkçanlannıngölgesindeYeni albüm The Division Bell'in turnesi sürerken Pink Floyd yine en büyük olduğunu kanıtlıyor...
KiBtür Servisi - Pink Floyd'un
bugünkü vokalist ve gitaristi David
GilmouT. Sex Pistols topluluğunun
1970'li yıllarda yaptırdığı "I Hate Pink
Floyd" tişörtlerinden yaptırmak istiyor.
Gilmour'unki de Sex Pistols'ınkinden
çok farklı olmayacak: "Dark Side of The
Moon" turnesi için tasarlanmış Pink
Floyd tişörtlerin üst bölûmünde "I
Hate" yaayor.. ama Gilmour, şöyle bir
ekleme yapmak istiyor: "En azından, ço-
ğundan nefret ediyonm"...
Rock dünyasının hiç eskimeyen
topluluğu Pink Floyd'un yeni albümü
"The Division BeU"in turnesi sırasmda
Rolling Stones dergisiyle bir söyleşi
yapan David Gilmour'un grupla ilgili
sıkıntılan konusunda söyleyip
söyleyeceği aşağı yukan bu kadar.
Gilmour, grupta bugün yer alan
arkadaşlan Rick Wright, Nick Mason ya
da 1985 yıhnda aynlan Roger Waters'la
ilgili pek bir şey söylemek istemiyor.
Gilmour'un bu tavnnı anlamak gûç
değil. Sonuçta, yeni albüm "The Division
BdTin ana teması da Uetişimsizlik, Pink
Floyd'un asla vazgeçemediği bir tema...
Bugün hala 'yasamını sürdüren'
topluluklar arasında, üyelerini hala
yeterince tanımadığımız, tanımlaya-
madığımız tek topluluk, Pink Floyd
herhalde. Bunun nedeni, genelde basınla
konuşmayı sevmemeleri. Dave sessiz bir
tip. Nick sessiz bir tip. Rick? Rick de
sessiz bir tip. Aynı iletişimsizlik,
topluluk üyeleri arasında da yaşanıyor.
VVatersve'TheVValT
Topluluğun geçmişine baktığımızda,
aynı 'ketunuuğu' görüyoruz: Pink
Floyd'un ilk vokalist ve şarkı yazan,
topluluktan 1968 yılında aynlan "ef
sane" Syd Barrett, bu İce dönükhiğü'
öyle bir noktaya vardırdı ki, söylentiye
göre o tarihten bu yana kendinden baş-
kasıyla iletişim kurmadı. Barrett'ın
aynlışından sonra onun rolüne soyunan
Roger Waters ise, hemen "The WalTu
yapü: Yine iletişimsizliği ve yabancı-
laşmaya konu alan bir Pink Floyd
albümü. Aynbğından bir yıl kadar sonra
da Roger Waters öıeki topluluk
üyelerini 'Pink Floyd' ismini kullandık-
Roger VVaters'la (sağda) birlikte Pink Floyd...
lan için dava etti. Gilmour, Mason ve
Wrighf da o tarihten bu yana Roger
VVaters ile görüşmüyor.
"Roger'ın sesini solnğunu duymadım
çok uzun süredir" diyor Gilmour.
"Geçen turneye çıkışunızda, epeyce olay
yaratmıştı ama herhalde artık auştı."
Pink Floyd'un "The Division BelT
turnesinden bir önceki. 1987 tarihli
"Momentary Lapse of
Reason" turnesi
sırasmda Roger Waters
epeyce olay yaratmış.
aynı tarihlerde kendisi de
turneye çıkarak kimin
hangi şarkılan söyleyip
söyleyemeyeceği - ya da
"kimin daha pembe"
olduğu - konusunda
tartışma yaratmıştı.
Sekiz yıl kadar önce Pink Floyd'dan
atılan VVright, o turnede yeniden Pink
Floyd'da yer almıştı, ama yalnızca
"maaşlı bir eleman" olaralç "The
Division Bell" turnesinde ise VVright yine
üçlüden bıri olarak karşımıza çıktı, an-
cak bu ke? Roger Watcrs hiç se*
çıkarmadı. Rick Wright, olanlan kısaca
şöyle anlatıyor: "Momentary Lapse of
Reason turnesi sırasmda Roger ile çok
büyük bukuki kavgalar yapılıyordu.
Açıkçası o dönemde topluluğa yeniden
kahlmay ı hiç istememiştim, çünkü herşey
çok karışıktı. Ashnda yasal anlamda hala
topluluğun bir üyesi sayılmıyorum, yani
Pink Floyd, bugün David ve Nick'ten olu-
R ogerWaters 'The Division Bell'
turnesi sırasmda sesini çıkannadı ama,
Gilmour ile arasmdaki soğukluk sürüyor
Sorun, kimin daha 'pembe' olduğu!..
şuyor. Ama ben kendimi bir üye olarak
görüyonım. Gerisi de zaman içinde
çözülecek."
Türkiye'de de piyasaya çıkan "The
Division' Ben" albümünde. David
Gilmour Roger VVaters'ın "TheWalTda
irdeleği temalan yeni baştan ele alıyor
David Gilmour
bir bakıma. Albüme ismini veren 'çan',
İngiliz Avam Kamarası'nda üyelerini
parlamento tartışmalanna çağıran
çandan alıyor. Aynca Gilmour'un ya-
şamındaki pek çok 'aynlık çanı'nı da
simgeliyor belki: Eski kansı Ginger ve
VVaters ile olan aynlıklan... Albümdeki
-VVhat Do You Want From Me"
(Benden Ne İstıyorsun) şarkısında.
sankı VVaters'a sesleniyor
Gilmour. Ancak Gil-
mour. şarkılannın
VVaters'a yönelik
olduğunu reddediyor:
"Albümdeki hiçbir şarkı
ona gönderme yapmak
için yazdmadı."
Roger NVaters'ın
yokluğuna karşın Pink
Floyd'un hala bir numara
olmasının, konserlennde sıadyumlann
taşmasının başlıca nedenj. topluluğun
tek ba§lanna o 'esrariı varoluşlannı'
sürdürebilmeleri. Pink Floyd üyeleri.
'izleyicilerine tek tek bireyler olarak
değil. senfonik bir rock topluluğu olarak
sesleniyorlar. Bir araştırmaya göre. Pink
Floyd bu üç buçuk aylık turnede, günde
yanm milyon dolar harcıyorlar. 200 kişi-
lik bir kadroyla dolaşan Pink Floyd, üç
ayn sahneyle turneye çıkıyor. Yaklaşık
700 ton ağırlığındaki bu sahnelerden
ikisi, topluluk bir kentte konser ve-
rirken, sonraki iki> kentte kuruluyor,
çünkü bu işlem tam dört gün sürüyor.
Yağmura yenilen konser
Ancak Rice Stadyumu'ndaki
konserlerinde, bu dört günlük çalışma
doğal koşullara yenildi: Konserin ikinci
yansmın ortasında. "Another Brick in
the Wall" sırasmda yağmur başladı.
Öylesine yoğun yağıyordu ki
Gilmour'un gitan bir süre sonra
çalışmamaya başladı. Konserden sonra,
Mason şöyle bir yorum yapıyor: "Keşke
ölseydîm. Oleceksem, öyle ölmeliyim. Bir
şimşek çakması sırasında..."
Mason'ın bu açıklaması. ashnda Pink
Floyd'la asla bağdaşmıyor. Pink
Floyd'un hiçbir üyesi, hiçbir zaman
'yıMız' olmadı. Pink Floyd, hep şarkıla-
nyla varoldu. Üstehk en ünlü şarkılan
da hep topluluğun kendisiyle ilgili,
genelde de aynlan topluluk
üyelerineydı... Örneğin Syd Barrett için
yapılan "Wish You VVere Here" ve
"Dark Side of the Moon"
Syd Barret'ı hala arıyorum...
Gilmour, Syd Barret'ı hala aradığını
sö\lü\or: "Yıllardır arıyorum ama hiç
konuşamadım. Geçen yıl annesi öldü, ga-
liba annesinin Cambridge'deki evinde
otunıyor."
David Gilmour bugün bir rock
dinozoruysa, bunu büyük ölçüde
yıllardır Pink Floyd'a yöneltilen
eleştirilere artık aldırmayışı, 'kabuk
bağlamtş' olmasına borçlu: "tnsanlar
yeterince hızlı parça olmadığını, rock
ağırlıklı, kozmik olmadığuu falan
söyleyipduruyoriar.
Kimin umrunda? Ben dinkmekten
hoslandığım türde müzik yapıyorum,
insanlar da ister gelir ister gelmez.
Bu işi o kadar uzun süredir yapıyorum
ki kimin De düşundüğüyle ilgilenmiyorum
arnk."
'KüçükBuda'
KeanuSTOCKHOLM (Cumhuriyet) - İtalyan yönetmen Bernardo
Bertolueci'run "Kücük Buda" fılmiyle bir kez daha dikkatlen üze-
rine çeken Hollwood'un genç yıldızı Keanu Reeves, kendi köşesin-
de yaşamayı yeğleyen biri. Söyleşilere güçlükle 'evet' diyor, özel
yaşamına ilişkin sorulara yanıt vermekten özellikle kaçınıyor.
lsveçli gazeteci Magnus Sundholm. bir süre önce bu sıkılgan
yıldızla görüşme olanağı buldu. Reeves, söyleşiyi, son fılmi
"Küçük Buda" ağırUkh olması koşuluyla kabul etmiş. Ancak söy-
leşi yine dönüp dolaşıp, Reeves'in özel yaşamına uzanmış...
River'ı unutamıyor
Bir süre önce yaşamını yiüren genç oyuncu River Phoenix'in
ölümünden çok etkilendiğini söyleyen Keanu Reeves. "Küçük
Buda" fılmi sayesinde Phoenix'in yokluğuna alışmanın daha ko-
lay olduğunu belirtiyor: "Bertolucci'nin 'Küçük Buda'sı beni çok
etkiledi. Katmandu'da birçok keşişle taıuştun. Onlar banaBudizmi
öğrettiler.
Daha önceden da ölümden sonra yaşam olduğuna inanıyordum,
ama budizmi tanıdıktan sonra
bu inancım güçlendi. Riverın
bir yerde yaşadığuu biliyonım
artık. Bu da beni rahatlatıyor.
Ama yine yokluğunu hissediyo-
rum, burada benimle olmasını
tercih ederdim."
İlk meditasyon yapüğında
adeta şpk geçiren genç oyuncu,
"Daha önce beni etkikmiş olan
duyguların tümüoün üzerinde
bir duyguydu. Müzikten, aclı-
ktan ve hatta seksten de daha
etkileyidydi" diyor.
Reeves'in Budizmden sonra
degişmeyen iek tutkusu, mo-
tosiklet... (jöbeğinden yukan
bir kanş uzunluktak yara izini
gösterirken neredeyse gururlu.
Sabahlan birayla kahvaltı etti-
ği, deli gibi motorsklet sürdüğü
söylenülerini gülerek karşılıyor:
"Artık büyüdüm. Yakmda 30'-
uma basıyonım. Deneyimlerim
beni değiştirdi..."
Bertolucci'nin "Kücük Bu-
da" filmi için kendisini tercih et-
mesine şaşırmış Reeves: "Ben
gerçekte dörtte bir Çinliyün.
Babam Çinü bir Hawaiiliydi, an-
nem İngiliz.
Yine de Bertohıcci'ye bula
bula neden beni bulduğunu sor-
dum. Karşılığında sıkı bir kahka-
ha attı. Kısaca yanıt verdi: Ben-
deki masum hava hoşuna gitmiş-
ti! Ben Buda'yı hep 115 kiloluk
şişko bir adam olarak gözümün
önüne getimüştim. Oysa bu rol
için benim bile 15 kilo vermem
gerekti."
Keanu Reeves'in ilk fılmi,
1986 yapımı "Flying-Uçarca-
sma"ydı. Bu gençÜk filmini 14
füm izledi. Bunlann arasında en
çok dikkat çeken fılmkri, "Ri-
ver's Edge", "Point Break", "Dangerous Liaisons", "Bram Sto-
ker's Dracula" ve "Speed" ... Kendisini bir "süper yıldız" olarak
görmüy or genç sanatçı: "Şansnn hep yolunda gitti ama hala öğre-
necek çok şeyim var. Ben ne bir Robert De Niro'yum, ne de Al Paci-
no..."
En çok korktuğu, "yaşantısının su gibi akıp gitmesi"... "Yanlı-
şlarmıdan ders alarak ifcriemek istiyorum" diyor. "Şu ana dek ba-
şardm samyorum. Yaşam bir yolculuk ve benim uğrayacağım daha
çok yer var. Bugüne dek çok az yerde konakladım."
Keanu Reeves
Hollyvvood'ungenç
yıldızlanndan
Keanu Reeves,
Bemardo
Bertolucci'nin
'KüçükBuda'
fılminde başanlı bir
kompozisyon çizdi.
22. ULUSLARARASIİSTANBUL MÜZÎK FESTİVALI
Yg^es'inbüyülüştan CRR'de
Ünlü gitarist Narciso Yepes,
bu akşam saat 19.00'da
Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda Alfonso'dan
Scarlatti'ye, Rodrigo'dan
Albeniz'e uzanan zengin bir
programsunacak.
Külhır Servisi - Klasik gitar yorumcu-
lannın arasında çok önemli bir yere sahip
İspanyol sanatçı Narciso Yepes'in Ulus-
lararası İstanbul Müzik Festivali çerçe-
vesınde vereceği resital. bugün saat 19.
00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'-
nda izlenebilecek. Gecen yıl gerçekleşti-
rilmesi planlanan ancak son anda sa-
natçının festivale katılamaması üzerine
iptal edilen Yepes resitali, bu yıl Osmanlı
Bankası'nın katkılanyla düzenleniyor.
İspanyol sanatçı, bu akşamki konse-
rinde müzikseverlere çok zengin bir prog-
ram sunacak: X. Alfonso, Domenico
Scarlatti, Johan Sebastian Bach, Gaspar
Sanz, Heitor \illa-Lobos, Leo Brouwer,
Miguel Angel Chenıbito, Joaquin Rodri-
go, Manuel De Falla ve Isaac Albeniz,
sanatçının programında yer alan besteci-
ler.
1927 yıhnda İspanya'nın Murcia böl-
gesindeki Lorca kenünde doğan Narciso
Yepes, müziğe dört yaşındayken, ba-
basının bir panayırdan aldığı gitarla baş-
lamış. 1933'te sahip olduğu 'gerçek' gi-
tanyla ilk müzik derslerini alan sanatçı,
194Ö"da Valencia Konservatuan'na gir-
miş. bundan üç yıl sonra da piyanist Vi-
cente Asencio ile çahşmaya başlamış.
Yepes'in ilk konseri, 1947 yılına rasth-
yor. Asencio ile çahşırken orkestra şefı
Heykellere talap
tspanya Altuı Madalyası sahib i Yepes bugüne dek 40'ın üzerinde plak doldurdu.
Ataulfo'nun dikkatini çeken ve bu sa-
natçının daveti ile 1946 yılında Madrid'e
giden Yepes, ilk konserini bundan bir yıl
sonra vermiş. 1950 yılında da Paris'e gi-
den sanatçı. burada Georges Enesco ve
NValter Gieseking ile çahşmaya başlamış.
Yepes'in müzik kariyerinde, film müzi-
ği de var: Sanatçı, 1952 yılında ünlü
Fransız yönetmen Rene Cleinenfın "Ya-
sak Oyunlar" filminin müziğini hazı-
rlamıştı.
1955 yılında Rodrigo'nun "Concierto
de Aranjuez" adlı gitar konçertosunun
ilk plak kaydmı gerçekleştiren Narciso
Yepes, 1964 yılından itibaren kendi ta-
sanmı olan ve bir daha hiç elinden bırak-
mayacağı on telli gitannı kullanmaya
başladı. 1973'te iki ayn çalgıyla -lavta ve
gitar- Bach'ın tüm lavta bestelerinin ilk
plak kaydını >apan Yepes. Deulsche
Grammophon'un isteği üzerine kırkın
üzerinde plak doldurdu. Sanatçının en
son doldurduğu plaklann arasında, Joa-
quin Rodrigo'nun şimdiye dek hiç kay-
dedilmemiş solo gitar besteleri yer alıyor.
İspanya Altın Madalyası sahibi Ye-
pes'in sayısız ödülü bulunuyor. Unutul-
muş birçok besteyi gümşığına çıkar-
masının yanı sıra kendi besteleri de bu-
lunan Yepes'in en büyük ödülü belki de,
sayısız bestecinin kendisi için yazdığı
konçertolar...
Konservatuvardankaçanpiyanist
Kültür Servisi - Geride sekiz
yıllık bir uluslararası kariyer
ve dört adet solo kayıt bırakan
24 yaşındaki Fransız piyanist
Helene Grimaud, sonunda ilk
konçerto diskini piyasaya çı-
kardı. Uluslararası müzik
piyasasının genç yıldızlan-
ndan biri olan Grimaud'nun
Rahmaninof ve Ravelin birer
konçertosunu seslendirdiği
diskin, piyasadaki diğer versi-
yonlanyla boy ölçüşecek dü-
zeyde olduğu söyleniyor.
Gençliğinde dansla spor
arasında karar veremezken
piyanoyla tanışan ve geç sayı-
labılecek bir yaşta, 9'unda özel
derslere başlayan, bundan üç
yıl sonra da konserv;:tuvara
kabul edilen Helene Grimaud,
ilk kaydını 15 yaşında yapmış.
Aynı yıl Çaykovski Piyano
Yanşması'na katılan ve fınale
kalan Grimaud, bundan sonra
hiçbir yanşmaya kaülmamış.
Bir yıl sonra da konservatu-
van terk etmiş.
Öğretmenlerden kurtuhnuş
ama, bu dönemde ona yol gös-
termek isteyen ünlü müzisyen-
ler Daniel Barenbpim, Martha
Argerich ve Gidon Kremerin
desteğine de sırt çevirmemiş.
Grimaud. kendine yavaş ya-
vaş zengin bir repertuvar oluş-
turma yolunda. Yılda 50 ka-
dar konser veriyor: "Gerek
duymadığundan fazlasını çal-
mak zorunda hissetmedim hiç
kendimi. Konser verdiğim za-
man crrafımda zeki insanlar ol-
sun istiyorum."
Özelİıkle konçertolan
yeğleyen Grimaud, "Orkest-
rayla çahnak çok önemli bir
deneyim" diyor. "Konser son-
rası ve provalarda müzLsyenler-
le konuşuyoru/, tartışıyoruz.
Anlaşamadığın bir orkestra şefi
bile yararlı oluyor bence. Çün-
kü kendini savunma fırsatı elde
ediyorsun."
Kendi kuşağının diğer piya-
nistleri gibi Helene Grimaud'-
nun idolü de Glenn Gould... Bu
arada Brahms ın Opus 118"-
tnde Gould'un da değiştirdiği
o "yanlış nota"yı kendisi de bu
aynntıyı hiç bilmeden önce de-
ğiştirmiş olması. onu çok
heyecanlandınyor. Grimaud,
kariyerinin başından beri
Fransız sistemine ve Fransız
repertuvanna karşı olmakla
kalmadı, bir kadın piyanistin
repertuvanna genelde ters dü-
şenparçalan da seçtihep: "Kon-
senatuvarda herkes bana Cho-
pin çabnamı söylerdi. Belki de
Brahms çalmak için yeterli gör-
müyorlardı beni. Ama doğrusu-
nu isterseniz o günden beri ben
pek değişmedim..." "Şimdi de
bana bir erkek gibi çaldığımı
söylüyorlar" diyor, "Ben hiçbir
zaman kadınsı ounadnn ki za-
ten Eşcinsel değilim, ama her
zaman erkek olmam gerektiği-
ni düşünmüşümdür.v>
• MUĞLA (AA) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek'in müstehcen bularak kaldırttığı heykellere,
îzmir'in Aliağa, Aydın'ın Yenihisar (Didim) ilçe
belediyelerinden sonra, Mugla Belediye Başkanı da talipoldu.
Sanatta müstehcenük arayanlan "çağdışı" olarak nitelediren
Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır, "Demokrasi limanı ve
kültür kenti Vİuğla, sadece Ankara'da değil, ülkemizin neresinde
istenmeyen ve Refah Partililerce aforoz edilnüş sanat eseri varsa,
mekan ölnunaya hazır" dedi. Çakır, heykellerin asıl sahipleri
olan Heykelüraş Azade Köker ve Mehmet Aksoy'a da çağnda
bulunarak, Muğla halkı ve yerel yönetimin sanata ve sanatçıya
saygıh olduğunu, iki heykele sahip olmanın kendileri için onur
ve gurur kaynağı sayılacağını söyledi. Mimar Sinan'ın tek bir
yapıtının bulunmadığı Muğla'nın, Mimar Sinan heykeline
sahip tek Anadolu kenti olduğunu beürten Çakır, şunlan
söyledi: "Ankara Belediye Başkanı, müstehcen bulduğu sanat .
eserieri için 'Kim istiyorsa, onun istediği yere dikmeye hazınm'
diyor. Kendisinin böyle bir hakkı bulunmadığını samyorum.
Eğer, asıl sahipleri uygun buluriarsa, yapıtlaruu Muğla'da İnsan
Haklan Parkı ile Uğur Mumcu Bulvan'nda sergilemeye hazınz.
Ayrıca, başta Sıv as'ta aforoz edilen Pir Sultan Abdal Heykeü
obnak üzere, ülkemizde aforoz edilnüş tüm sanat eserlerini
Muğla'nın kültür, sanat ve özgürlük ortamında, kendimirin daha
estetik hale gelmesi için sergjleyebUiriz." :
Bilkent'te yaz konserleri
• ANKARA (AA)- Bilkent Üniversitesı Mürik ve Sahne
Sanatlan Fakültesi'nin düzenlediği yaz etkiniikleri 1
çerçevesinde, bugün Bilkent Senfoni Orkestrası bir konser
verecek. Şef Yalçın Adıgüzelov yöneümindeki orkestra,
Liszt'in "Totentanz", Çaykovski'nin "Romeo ve Juliet
Uvertürü" ve Brahms'ın "Do Minör Senfoni 1 No'luOpus
68" eserlerini seslendirecek. Konsere, piyanoda Aydın
Karlıbel solist olarak katılacak. Konser Bilkent Spor
Salonu'nda saat 19.00'da başlayacak.
İzmip Festivali'nde 'Mefisto'
•İZMİR (AA) - İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV)
tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Izmir Fesitvali bu
akşam sahnelenecek olan "Mefisto"' oyunu ile sürüyor. İzmir
DevletTiyatrosu tarafın.dan sahnelenecek olan Klaus
Mann'ın ünlü eseri "Mefisto", Ariane Mnouchkine tarafından
oyunlaşünldı. Avustralyalı yönetmen Malcolm Keilh Kay
tarafından düzenlenen 8. Uluslararası İzmir Festivali bu
tarafından ilk kez görülüyor. Hale Kuntay tarafından dilimize
çevrilen oyununmüziklerini, Peter Kennard yaptı. Oyunun
şahne tasanmı Talay Toktamış'a. gıysi tasanmı Yıldız
İpekoğlu, ışık tasanmı ise Kemal Gürgün'e ait. Dramaturji
çalışmalan Ayşe Gülcen tarafından yapılan oyunda, İDT
oyunculan Ali Ul\ i Hünkar. Gürol Tonbul. Yıldız Kültür,
Levent Ulukut, Zeliha Güney, Ekrem Kocaçal. İbrahim Raci
Öksüz, Selmin Yağsız, Ebru Onurtan, Alev Kerimoğlu. Ozan
Akhan, Funda İlhan ile Yasemin-Cmit Bakış rol alıyor.
Festivalin tek tivatro etkınliği olan "Mefisto" bu akşam saat
21,30'da İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde sahnelenecek.
Vagondan sanat galerileri
• SAMSUN (AA) - Samsun'da tren vagonlan yeniden
düzenlenerek yapılacak sanat galerileri, kentin çeşitli
kesimlerine yerleşürilecek. Samsun İl Kültür Müdürü Orhan
Keskinsoy, İcentteki sanat galerilerinin yeterli olmadığını
belirterek Ankara'da uygulandığı gibi tren vagonlanndan
yararlanacaklannı bildirdi:"Samsun'da sanatçılann çeşitli
alanlardakı etkinliklerini sergileyebilecekleri galeri sayısı
yetersiz. Kültür Sarayı tamamlanıncaya kadar bueksiklik >>>:
devam edecek. Bu yüzden. Kükür Bakanhğı ile Ulaştırma
Bakanlığı arasında imzalanacak protokol sonucu iki yolcu
vagonunu sanat galensine dönüştüreceğiz".
Sheraton'da sinemalı gûnler
• ANKARA (L'BA) - Ankara Sheraton Oteli'nde ay sonuna
dek her gece bir film gösterilecek. Sheraton Açıkhava
Sineması'nda bu gece "Robin Hood'un Çılgın Dünyası" adh
film yer alıyor. Gösterimler. yann "Kusucsuz Dünya".
perşembe ve 25 haziranda "Sonun Başlangıcı", cuma ve 26
haziranda "Kocalar ve Kanlar" adb fılmlerle devam edecek.
27 ve 29 haziranda "Bir Günlük Cumhurbaşkanı" adlı fılmin
görülebileceği sinema günleri, 28 ve 30 haziranda gösterilecek
"Pelikan Dosyası" ile sonaerecek.
2. Antalya Karikatür Şenliği
• Kültür Servisi - Geçen yıl ilki düzenlenen Antalya Karikatür
Şenliği'nin ikincisi başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nın
katkılanyla düzenlenen şenlik. 3Öeylüle kadar sürecek.
Şenliğin ilk sergisi olan "Karikatür 93", Antalya Büyükşehir
Belediyesi Kültür Müdürlüğü Kültür Evi'nde ay sonuna kadar
izlenebilecek. Bunu yerli-yabancı, karma-kişisel karikatür
sergileri izleyecek. Şenlikte aynca laser computer'la değişik
karikatür baskı denemleri de izlenime sunulacak. İmza ve
söyleşi günleri, dia gösterileri ile devam edecek şenlik, tarihi
Roma hendeğindeki Sanat Yolu'nda gerçekleştirilecek.
Türk balesi Brooklyn Köprüsü'nde
• NEW YORK (AA) - Türk koreograf Aydın Teker'in New
York'un Brooklyn Köprüsü'nü mekan olarak kullandığj
modern bale gösterisi büyük ilgi topladı. Balenin ilk bölümü,
köprü yakınındaki birçocuk bahçesinde geçerken ikinci
bölüm ise köprünün ayaklan altında oynanıyor. Açık
mekanlan sevdiğini, Türkiye'de Topkapı müzesi yakınındaki
mezarlık ve Yerebatan Sarayı'nda, Belçika'da da Anvers'teki
açık alanlarda benzer gösteriler sunduğunu kaydeden Teker.
Brooklyn Köprüsü'nü "Nevv York'u en iyi anlatan
mekanlardan biri' olarak tanımlıyor. Sanatçı, köprü üzerinden
akan yoğun trafiğin gürltüsünü de balesinin bir bolümü için
'doğal müzik' olarak kullanmış. Fulbright bursuyla gittiği
Amerika'da dokuzuncu ayım tamamlayan ve yakında
Türkiye'ye dönecek olan sanatçının gösterileri Amerikah
eleştirmenler tarafından "beklenmedik boyutlar taşıyan parlak
bir oyun", 'vahşi ve harika" diye nitelendi. Mimar Sinan
Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvan öğreüm üyesi
olan Teker'in daha önce koreografısini hazırladığı yapıtlar
ABD'de, Polonya ve İskoçya'da sergilenmişti.
Kiraz depgisinin 5. sayısı çıktı
• Kültür Servisi - Tekirdağ'da yayınlanmakta olan iki
aylık kültür sanat dergisi Kiraz'ın son sayısı şiir ağırlıklı.
Dergjde şiirlerini bulabileceğiniz şairlerden bırkaçı Oksel
Demir. Necdet Tezcan. Hasan tahsin Yılmaz, Necdet
Yılmaz ve Efe Güzelgöz. Cengiz Gündoğdu' Uzak
yolcudan mektuplar', Muhsin Şener' Margarita Duras ve
eleştirmenler'. Osman Çoban 'Laik değilim', Devrim
Kocabaş "Lanetli bir topluluk' ise son sayıda yaalannı
bulabileceğmız yazarlardan sadece birkaçı.
Yeşil Ankara için konser
• ANKARA (AA) - Ankara'nın Sincan ilçesindeki Yunus
Emre Göleti'ni içine alan kampusta, bir ağaçlandırma
seferberliği başlatan B Club, projelerine gelir sağlamak
amacıyla bu kez de Türk pop müziğinin ünlü isimleri Deniz
ve Çelik'in katılacağı bir konser düzenledi. Konser geliriyle
iki bin hektarlık alana yaklaşık yüz bin mavi çam fıdanı
dikilmesi amaçlaruyor. Kampusta kurulacak ormana birer
çam fidesi diken herkes, aidat veya yıllık ücret ödemeksizin
kulübün üyeleri arasma katılabiliyor. B Club tarafından
düzenlenen konser, 24 haziranda Atatürk spor salonunda
gerçekleştirilecek. İki yüz bin lira olan biletler, klüp
üyelerine yüzde yinni beş indirimü satılacak.