02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA HABERLEREVDE VAMI Fabrikamüdiirü akcınınoıtağı MJRSUN EREL ANKARA - "ÖzeUeştirme İda- rca Başkanlığı" udını alan Kamu Or;aklığı İdaresı'nin. 4 teklif ve- rcn kuruluştan birindc karar kıla- rak satmaya çalıştığı PETLAS'ta işlcr kanşfı. PETLAŞ'ın. MİT in- jelemesine alınan İranlı talibi Vluhtar Azeri'nin. teklifini daha i\ı koşullarla yenileyebilmek .ırrucıvla "yüksek rakamlı bir te- minat mektubu ve nakit para bul- mak içftT Tahran'a gittiği bildi- -ildi. Azeri'nin kısa bir süre önce. Türkiye'de kurulu Iastik fabrika- lannın makinelerinin montaj ve bakımını üstlenen Uzer Makine"- yi arayarak "PETLAS'tan maki- neleri söksek, bunların Kırşehir'- den tran'a taşınmasına >ardımcı olur musunuz" diye sorduğu sav- landı. Azeri'nin Nadir Impex fir- masnla birlikıe hareket eden Ali Danişment'ın. daha önce PET- L AS'ta "Kalite Konfrol ve Güven- lik Müdürii" olarak çalıştığı ve usulsüzlük suçlamalanna hedef olduğu bildirildı. PETLAS için teklif veren Şanl- ıurfa bayii Abdükemal Taşçılar. yeni bir savi gündeme getirerek Veli tepkisi • Baştarafı I. Sayfada Mahır Akkar. özel okul öğren- cilen velılennın. haklannı koru- mak için birdemek kurduklannı. ancak THD'nın bunu dtkkaie al- mavarak keyfı davrandığını söy- ledi. Aakara'da yapılacak top- lantıva da\et edilmediğini de hatırİaıan Akkar. şövle konuştu: "Tüketici Hakları Derneği. ve- lileri örgütleme>e çalışı>or. Ama Velileri koruma >e Dayanışma Derneği olarak bvâ safdışı bırak- maya çalışıyor. Bu işte en önde bi- zim ounamız gerekirken kendi ka- falanna göre hareket edivorlar." Özel okullarda çocuklannı okut- maya çalışan \elilenn çoğunun "bir eli >ağda bir eli balda" kışiler olmadığını hatırlatan Akkar. "Özel okulların zam furyasına. Milli Eğitim Bakanhğının derhal müdahale etmesini ve hiç değilse makul oranlarda zam >apılması için önlem alınmasım isrivonız. Ozel okuUarunız, bu rutumİarı ile adeta intihar ermektedirler. Bu tu- rumlanm surdürdükleri takdirde. öniimüzdeki öğrerim dönemlerin- de okuliarın kapısına kilit asmak- tan başka çareleri kalma- vacaktır" dedı. Özelleşiirme İdaresi Başkanı Tezcan Yaramancı'nın daha önce Good-year'da çalışmış olmasının PETLAS konusunda "ön>argdı" da\ ranmasına yol açtığını sa\ un- du. Rakıp lastık fınnalannın PETLAS'ın yaşamasmı isteme- diklerinı vurgulayan Taşçılar. Tezcan Yaramancı ile önceki gün yaptığı görüşmevi. Cumhuriyet'e şöyleanîattı: "Kendisimn Good-year'da ça- lıştığını bilİNordum. önceki gün yapttğımız uzun telefon konuş- rnasında da bunu sordum. Dedim ki, "Siz Good-year için mı PET- LAS'ın kapanmasını isiiyorsu- nuz?' Bana "Evei. ben Good- year'da makine mühendisi ola- rak çalıştım. onun için bu fabn- kalan ve makinelerini iyi tanınm. PETLAS ölmüştür. Makinelen hurdadır. Buranın kalkınmasına imkan yok'dedi. Ben de dedim ki: 'Onun için mı İranlıva satmak ıs- tivorsunuz? Adam. bu fabrikayı söküp İran'a götürecek. Buralar- da bizim dedelerimizın kanı var. Bızim alıntenmiz var. bunu nasıl elin yabancısına peşkeş çekersı- niz?" Tezcan Be\ bana, bunun üze- rine kızdı, "Bana. vatan millet edebiyatı vapma. ben senden daha vatanseverim. Nereden bilı- vorsun İran'a götüreceğini? Elin- deyazılı kanıt varmf dnesordu." Taşçılar. bu gıbi konularda yazılı kanıt göslermenin çok güç olduğunu Yaramancfya an- lattığınıdabelirtti. İranlı Nadir lmpe\ vönetici- lerinin PETLAS'ın makinelen- nirı durumu hakkında jzmit'te kurulu Uzer Makıne'den bilgi aldıklan. makinelerin sökülmesi \e montajı sırasında kendılerine hızmet verilmesı talebıni de gün- deme getirdikleri belinildi. Alınan bilgiye göre. Türkiye'- de kuratu Iastik fabrikalannın makinelennin montajı se bakımı- nda hizmet veren Uzer Makine'- nin sahıbı Selaharrin L'zer. PET- LAS'ın makinelennin "kullanıla- foîlir dunımda olduğu"nu ılgilı çevrelere ıfade ederken. fabri- kanın sökülüp İran'a aötürülme- si olasılığından duyduğu üzüntü- vüdebelırtti. Nadir Impe\ firmasının PET- LAS'ı almak için bırlikte hareket ettıği ısımlerden Alı Danişment'- ın. daha önce PETLAS'ta "Kali- te konfrol >e Gü>enlik Müdürü" olarak göre\ yaptığı. ancak "ikin- ci sınıf lastiklere, 'birinci sınıf las- tık' damgası »Tirulması" yolsuzlu- ğuna adının kanşmasından son- ra istıfaya zorlandıâ kaydedildi. Fisunoğlu: Gerilim yaratan mektup muhtıraydı • Baştarafı 1. Sayfada li olarak vonelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: - Basında son olarak yer alan mekruplar ile ilgili değerlendir- meniznedtr? Fisunoğlu - Yorum yapama- %acağım. Ama bir süre önce EP dergisınde bir röportajım çık- tıktan sonra Geneikurma) Baş- kanı \e dığer ku\"vet komutanlan ımzası ile bu mektubu aldım. Buna mektup denmez de. artık ne denilirse siz değerlendirin. Turkçesi "u>an" da. eskisi "muhtıra" diyorlar. Arkasından da ben bir mektup yazdım. Ka- panmıştı o konu. Bırden ortaya çıktı. Kım verdı bilemnorum. Benden değıl yanı. Mektubun ıçenğıne bakınca, benım tarafı- mdan verilmış gibi bir ıntıba >a- ratıyor. ama ben vermedim. Şere- flm üzerine de yemin ederim. - Mektupta "Henüz emekli ol- mamış kişileregüvenli e\ ler tahsi- sı daha dikkat çekici değil mi' dtrken neyi kastettiniz? Fisunoğlu - Fenerbahçe'de ko- rumalı evde oturuyoruz. Bunun kanunu da yönetmeliği de var. Emekli olmadan once müracaat ettık. bıze tahsıs edıldı. Bu arada emekli olmamış kişılere de ev tah- sis edıimışti. Ben bunu yazdım. - Bu kişilerden bir tanesi Genel- kurmav Başkanı mı? Fisunoğlu - İşte o Kastettiğim oydu. Ama şubatta mı. martta mı tahlıyeettı. Ankara'va taşınıyor. - Gazetede size gönderilen mek- tuba ilave olarak. fotokopisi ekli bir mektuptan bahsediUyor? Bu mektup nedir? Fisunoğlu - Bızler vazifede iken bir sürü meklup alırdık. Onu bunu çekiştiren ya da birbirim ekarte etmek için yazılmış mek- tuplar alırdık. Bizımle ilgili de böjle mektuplar yazılmış. Cc- \abı ben ımalı ifade cttim. Benim en yakınım ailem. eşım, iki kızım, ikı de damadım. '^Onlarla ilgili verilmejecek hiçbir hesabtmız vok" dedim. Alnımız açık kabı- İınden. anlayana tabii. - Size gönderilen mektuptaki amaç nedir? Fisunoğlu - Bılcmıyorum. Onu kendılerine sorun. Olmaması gc- rekirdi. Tarihte de böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum; emekli olmuş bir insana uyan ni- teliğinde bir mektup yazıldığmı. İnsan iktidardaykcn ikaz cder. Bir de şunu söylcycyim: Bana yalnızca Genelkurmay Başkanı bir mektup yazsaydı, "Bir görû- şümi okuduk. Bizler içimizde bir- birimi/i biliyonız. Böyie habeıier çıkmasa daha i\i olur. Bunu tarihe gömelim" dese. ben hürmet eder- dım. Ama bu şckılde cevap vermcsi gcrçekten calibi dikkal fdikkat çckıcı). Geçen sencdcn bcri yü- rülülen kampanyalan hepimiz biliyoruz. Benim için yalan yanlış şcylcr söylendı. İhlılal yapanmış, Prusya askeriymiş, serlmiş, tıtız- miş di\e. Ben kimsenin hakkını kimse>e yedırtme\en bir komu- tandım. Bunlar da son zamanlar- da çıktı. Kara Kuwetleri Komu- tanı oluyorsunuz. üç seneye yakın komutanlık yapıyorsunuz. O zamana kadar gayet iyısiniz. Bır anda nisan-mayıs oluyor. be- yaz sayfalar kapanıyor. kara say- falar çıkıyor ve kötü oluyor- sunuz. Olacak şev değil. - Bir anJamda bir komplo gibi mi? Fisunoğlu - Öyle hissediyorum. Kimseyı suçlamak istemiyorum. ama yapılan oyun çerçevesindc. birden bana karşı hücum ve ka- ralamalar başladı. İhtılal vapar denıldı. sert denıldı. Bir sürü ıt- hamlarda bulunuldu. Sılahlı Kuvvetleristemıyordenıldi. TSK kim? TSK. 700 bin mevcutlu bır kitle: referandum mu vapıldı. an- Iavamadım 100 bırie yakın su- bay. astsubaya mı soruldu9 2-3 kişi beni istemiyordiye, TSK iste- miyor denilir mi? Bazı şeyler yanlış anlaşıldı. İUa Genelkur- may Başkanı olmak ıstiyor diye. Yasa belli. benim aklımın ucun- dan dahi geçmedı. Ama bana nı- san ayında söylendıkten sonra. bır beklenti oldu. Nısan avı başmda Genelkurmav Başkanı bana şeref sözü verdi. Bana ay- nen şöyle dedi: "Ben Savın A\a/'la (dönemin Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz) »e Sayın Demirel'le (döne- min Başbakanı Süle\man Demi- rel) göriiştüm. Sen, bu sene Genel- kurmay Başkanı oluvorsun. \alniz bir husııs var. Ben uzatma teklifî gelirse uzatmav acağım \e- vahut da ben ö>le bir teşebbiiste bulunmav acağım. Öyle bir şey ya- parsam şerefsizim" dcdı. "Senin de müdderin bitince, aynı sözü ve- riyor musun? Şeref sözü *eriyor musun?" di\e sordu "Evet" de- dim ben dc. Ama sonra bırden karalama kampanyası başladı. İşte ben bunlara uzuldüm. Yoksa elbet bır gün emekli olacaktık. Bir de nıye ben ordudan böyle üzülerek aynlayıın.. 65 yıllık bır maziyi, niye 2-3 kişı karalamaya çalışsın... Milliyeı gazctcsındc dün ya- yımlanan habcrdc. Doğan Gürcş ile kuvvct komutanlannın im- zasını taşıyan mektupta. Genel- kurmay Başkanlığı tartışmasının ardından basına yansıyan açıkla- malan ncdeniyle Fisunoğlu'nun uyanldığı bclgclcnmişti. Komu- tanlann mcktubunda. Fisunoğ- lu'nun görüşlen. "güvenli evlere yerleştikten sonra yapılan gerçeğe aykırı bevanlar" olarak nııelendi- nlmışli. Fisunoğlu da. Gürcşcgöndcr- dığı yanıt mcktubunda. kcndı- sine yöncltilen uyanyı elcştırcrek, "Feveranınızı da anlamak müm- kün değil. Öncelikle, içtenlikle be- lirtmek isterim ki gö/dağını. baskıyı, asla kabul etmeyeceğim gibi, böyle bir davranışvı sizlere de yakıstıramam" demişlı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY ANKARA - Orta Asya'daki Türk cum- huriyetleri bağımsızlık sarhoşluğundan kurtulup kendilerine geldiklerinde şöyle bir manzarayla karşılaştılar: - Rusya hemen çekilmeye niyetli de- ğil Bölgedeki nüfuzunu sürdürmek isti- yor - Başta ABD olmak üzere gelişmiş ül- keler. zengin kaynakları kimseye kaptı- rmak istemiyor. Uluslararası şirketler akbaba gibi. - Suudi Arabistan bu ülke yönetimle- rinın kendi islamiyet sistemine uygun olması için dolar akıtıyor "Kiril alfabe- sini hemen bırakıp Arapçaya geçin, sizi dolara boğacağım" diyor. Riyad'dan kalkan uçaklarda ağırlığı Kuran oluş- turuyor. - iran, "Bağtmsızlığınıza kavuştunuz, bır devrim daha yapın, Islam cumhuri- yetı olun" diye bastırıyor. Alfabe için de "Farsçadan başkası yok" diyor. - Turkıye, hepsını çantada keklik gö- rüyor, "Sen sızin ağabeyinizim" diyor. At sırtında terk ettiğimiz topraklara uçakla dönüyoruz ve Adriyatik'ten Çin Seddı'ne kadar" nidalarıyla kardeşieri- mızı kucaklamaya gıdiyoruz. Latin alfa- besını öneriyoruz. Bu cumhuriyetlerin tümünün yöneti- mınde eski Sovyetler Birliği dönemin- deki Komunist Partıliler var. Belli bir sisteme alışmışlar, dünyayı tanımıyor- lar, ama "yonetim" deneyimleri var. Rusyaya tumüyle hayır diyemediler, Suudi Arabistan ve iran'ın dolarlarına gereksinımleri vardı, Türkiye soydaş- larının ulkesıydi. Opta Asya ve Şeriat... Bu tablo bugün de netleşmiş değil Orta Asya'da, yukarıda saydığımız ülke- lerin tümü etkinliğini daha da arttırmaya çalışıyor. Bu yazıda, Türkiye'den bölgeye gi- denler üzerinde duracağız önce özbekistan'da görev yapmakta olan. adı bizde saklı bir Türk yetkiliyi dinleyelim: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özbekis- tan da 9 okulu var. Bunun dışında Türki- ye'den özel kişiler gelip okullar açmış- lar. Sayısı 21. Bu okullar denetlenmiyor. Özbekistan hükümeti ilk aşamada ne gelirse kârdır deyip izin vermiş. Görevli öğretmenlerin çoğu aşırı dinci. Gündüz normal eğitim veriliyor, ama akşamları ve ders saatlerı dışında bu görevliler kendi propagandalanm yapıyorlar." Dinlemeyi sürdürelim: "Görevliler sadece okullarla sınırlı kalmıyor. Akşamları da ev ev dolaşıyor- lar. Herbiri bir gecede üç evihedefliyor. Özbekistan hükümeti bu durumu an- layınca önlem almaya girişti. Artık yeni okul açılmasına izin vermiyorlar. Okulların açılmasında organizatör gö- revini Silm adlı bir şirket üstlenmiş.' Silm şirketinin merkezi Bursa'da. 17. 9.1982'de kuruldu. Ticaret sicil numa- rası 22488. Silm Eğitim Hizmetleri AŞ'- nin kurucuları. Fehmi Kamberoğlu, Mu- zafler Kafaoğlu. Ertan Onuksoy, Hûse- yin Çıtlak, Hanefi Kalaycı, Murtaza Ak- şan, Salih Zeki Akkurt ve Mehmet Afi Yayıkçı. Orta Asya'daki Türk cumhuriyetleri- nin bağımsızlıklarına kavuşmasının ardından şirketin ana sözleşmesi de- ğişti. 1 Temmuz 1992 tarihli değişikfik şöyle: Milli Eğitim Bakanlığı'ndan izin al- mak şartıyla yurtdışında ilk, orta, lise dereceli okullar açmak. Buralarda kuru- lu bulunanlara ortak olmak, yeni ortaklı- klar oluşturmak, kurulu bulunan okulları rşletmek, kambiyo mevzuatı hükümleri- ne göre ayni ve nakdi sermaye transfe- rini gerçekleştirmek." Silm AŞ bu sözleşmeyi cebine koyup Orta Asya'nın yolunu tutmuş. Okullar- daki durum da yukarıda aktardığımız gibi. 12 Eylül yönetiminin sağladığı tatlı sularda palazlanan şirket bugün ulus- lararası bir kuruluş. Denetim şart Milli Eğitim Bakanlığı bu ülkelere eği- tim müşavirleri gönderiyor. Bu müşa- virleri bakanlık bünyesindeki Dış flişki- ler Genel Müdürlüğü belirliyor. Bu biri- min basında "Komando " namlı Ayvaz Gökdemir'in kardeşi FTkret Gökdemlr var. Bu kişinin, hükümetin yayımladığı tasarruf genelgesine göre kadrosunun bulunduğu Gazi Üniversitesi'nedönme- si gerekiyor, ama buna uyulmuyor. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın elini kim bağlıyor bilemryoruz. Bu konudaki Milli Eğitim uygulamalarını bir başka yazıya bırakalım Dışişleri Bakanlığı ise bu okulların tü- müyle dışında. Bakanlık yetkilileri, "Bize bilgi verilmıyor. Orta Asya cum- huriyetleri başlangıçta olup bitenin farkına varmadıkları için, Dışişleri'ne danışmadan bu izinleri vermişler. Ama bu okulların mutlaka denetlenmesı ge- rekiyor" değerlendirmesini yapıyorlar. Daha önce de vurguladık, düşünce özgürlüğüne karşı olmak, çağa karşı ol- maktır. Bir kişi, "Ben şeriatı ıstiyorum" diyebilir. Ama gerek Türkiye içinde ge- rekse dışarda devletin olanaklarını kul- lanıp, haksız rekabetle su başlarını tut- maya kimsenin hakkı yok. "Ben böyle yaşıyorum, sen de böyle yaşayacaksın" diyenlere zatentoplumizin vermez. Bu yazıyı da "Eyvah geliyorlar" dü- şüncesiyle değil, çağdaş, demokrat, Atatürkçü insanların "bilgisine"yazdık. Orta Asya cumhuriyetlerinde iki deği- şim bir arada yaşanıyor. Sistem deği- şikliği ve ulusal devletin pekişmesi. Kimliğini arayan bu cumhurıyetlerde ortamı boş bulan şeriatçılar kendi an- layışlarını yaymak istiyorlar. Bu cumhu- riyetlerözellikle sosyal, kültürel yaşam- da yeni kimliklerini tam oturtamadılar. örneğin özbekistan'da 1996'dan itiba- ren Kirıl alfabesi değışecek. Yerine ne gelecek? Meclisin aldığı karar şöyle: - Latin ve Arap aliabesı. Hangisi kazanırsa doğal olarak o yöne bir gidiş olacak. Kazanan da çok konuşan değil, çok koşan taraf olacak. Işsiz işçilereylemlıazırlığmda • Baştarafı l. Sayfada 114 kişinin daha ışten çıkanla- cağı açıklandı. İzmir. İncirlik ve Pirinçlik'te konuşlu Amerikan üslerinde de ekonomik nedenler- le personel kısıtlamasına gidilece- ğı bildirildi. Ankara Cumhurivet Bürosu'- nun habenne göre ekonomik pa- ket kapsamında özelleştirilmesi gündemde olan PETLAS Fabri- kası'nda calışan 1300 işçı. dün Kır^ehır'de 2 gün sürelı açlık gre- \ine başladı. Açlık grevi. Kırşe- hir'dekı fabrika ile Petrol-İş Sen- dıkası Ankara Şubesınde aynı anda başlatıldı. Ankara Şubesi'- nde başlatılan açlık grevı önce- sinde basın toplantısı düzenleyen Petrol-İş Sendıkası Genel Baş- kanı Adnan Özcan. tesisin bilinçli olarak zarar ettinldiğini iddia ettı. Fabrikada 2 gün, sendikanın Ankara Şubesi'nde de 3 gün sü- re>le açlık grevı yapılacağını be- lırten Özcan. hükümetin olaya •'gayriciddi" baktığını savundu. Ozcan. kapatma karannın geri alınmaması durumunda. "ölüm orucu" şekiinde e\ lemlenn dege- üştinlebilecegını ifade etti. Öz- can. siyasi parti enıp başkanve- killeri ve TBMM Başkanı Hüsa- mcttin Cindoruk ile görüşmek için randevu aldıklannı da belirt- ti. Türk-İş Genel Mali Sekreteri En>er Toçoğlu da siyasi iktidann "erneği somürdüğümi" savundu. İstanbul Haber Servisimizin bildirdiğine göre dün de i$ten çı- karmalar devam etti. Anakent Belediyesi'ne ait İstanbul Beton (İSTON) şirke- tinden 7 ışçinin işıne son verildi. İSTON'da "işçi fazlalığı" gerek- çesivle işçilerin ışine son verilmesi üzenne 210 İSTON işçisi süresiz ış bıraktı. Aileleriyle birlikte işye- ri önündetoplanan işçileri zıyaret eden DİSK Genel Başkanı Ke- mal N'ebioğlu. İSTON Müdürü Süreyya Polal ile bır süre görüş- tü. Görüşmeden sonra işçilere dönük bir konuşma yapan Nebi- oğlu. bütün Türkiye'de işten çı- kartmalara karsj bir saatlik iş bı- rakmaönerdi. Umranıye'nin Re- fstanbul Büjükşehir BeledivesJ'ne bağJı İSTON AŞ'den yedi işçinin atılması üzerine iş btrakma eylemi yapan işçilere eşleri ve ço- cuklan da destek verdi.f Fotoğraf: HATİCE TUNCER) fah Partili Belediye Başkanı Mehmet Bingöl dün 23 memurun işine son verirken ) 14 memurun daha işten çıkartılacağını acı- kladı. Bingöl, işten çıkarmaya 1993 yılı nisan ayında açılan sı- navda "lespit ertiğa usulsüzlüğü" gerekçe gösterdi. Atıian memur- lann üyesi olduğu Tüm Bel-Sen Anadolu Yakası Şube Başkanı Hıdır Pekgüzel, "Bu karar ta- mamen siyasidir. Meşnı savunma hakkımızı sonuna kadar kullana- caâz" dedi. Ote yandan Tüm Gıda-Sen'de örgütlü, Tekel Tütün. Çaykur, Et Balık Kurumu ve SEK işletmele- rinde çalışan memurlar da dün Cibali Tütün Fabrikası önündeki parkta toplanarak kamu işyerle- rinin özelleştirilmesini, ekono- mik ve sosyal baskılan protesto ettiler. Direnişci işçiler dün Bele- diye Başkan Yardımcısı Enver Er'e saldırdı. Arkadaşımız Ufiık Tekin'in haberine göre İncirlik, îzmir ve Pirinçlik Amerikan üstlerinde çalışan işçiler arasında tensikata gidiîetek. Türk Harb-İş Sen- dikasrnın. Türk-ABD Ortak Sa- vunma Tesisleri ya da yaygın adıyla Amerikan üslerinde ba- ğıtladığı toplu iş sözleşmcsiylc yarattığı sevinci, Amerikalı iş- verenin "îşçi çıkarmak zorun- dayız" biçimindeki girişimi göl- gefedi. Üslerin bakım veonanmı- ndan sorumlu ABD şirketi Vin- nel Brovvn and Root (VBR), Türk Harb-İş Sendikası'na, baş- ta İncirlik olmak üzere üç üsten , işçi çıkaracağını bildirdi. Geçen hafta yapılması bekle- nen işveren-sendika görüşmesi. Türk Harb-İş Genel Başkanı İzzet Çetin IL.O toplantısı için yurtdışında bulunduğundan ger- çekleşemedi. Toplantının VBR'nin genel müdürlüğünün ^ulunduğu Ada- na'da bugün gerçekleşmesi bek- leniyor. Cumhurivet Adana Güney flleri Bürosu'nun bildirdiğine göre Çu- kobirlik'te 10 yıllık kadrolu işçı- lcrin görevlerine son verilmesine Teksif Sendikası Çukobirlik Şu- besi ile ANAP İl Başkanlığı tepki gösterdi. Teksif Sendikası Çuko- birlik Şube Başkanı Süleyman Çetin, dokuma işkolunda faali- yet göstermekte olan işyerlennde çalışan üyeleri Arif Yıldır, Osman Kıs, Ahmet Tüylü, A. Cezmi \'a- kar, İsmet Deli ve Hakkı Mor'un çıkışlannın verildiğinı vurgular- ken ANAP İl Başkanı Mehmet Ali Bılici ise Sanayi ve Ticaret Ba- kanı Tahir Köse'nin. "Çukobir- lik'te tensikat yapılmayacak. Ke- sinlikle işçi çıkışı yok" sözlcrinc karşılık. işçi kıvımının hızla sür- dürüldüğünü ve partizanlığın cn büyük örneğinin sergilendiğini öne sürdü. Demirel: Yüksek enflasyonbahtiyarlıktır • Baştarafi I. Sayfada yann ne olacak" sorusunun de- ğil. "Bugün nasıl olacağun"ın ycrleştığını bclirten Demirel, "Ne oldu Türkiye'ye? Eğer orta- da bir sebep >arsa sebebi ortaya kovacaksınız, sebebi kaldıra- caksınız, mesele eski haline gele- cek. 1993 senesi itibarıyla Tür- kiye'nin nesi vardı? Bankalar kredi vermiyor muydu, sanayi yatırım vapmnor muydu, ihra- cat olmadı mı?.". Ne oldu? Türki- ye savaşa mı girdi? Kıtlık mı oldu? Ne oldu? Serbest ekonomi; faiz, kur serbesttir. Birtakım dengesizlikler olursa bu dengesizlikler Merkez Ban- kası tarafından dü/cnlenir. Tür- kiye'de devletin ekonomiden çe- kiîmesini istivoruz. Bir taraftan da ekonomide müdahil olmasını istiyoruz. Birinden biri tercih edilmeli. Bugün Türkiye'nin ba- Sandviçleaçhklannıgiderdikr Türk Silahlı Kuvvetleri'nin planlı tatbikatlarından olan Efes-94'ün fiili bölümü. dün Seferihisar'ın Doğanbey Körfezi'nde başladı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiiler, Basbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Milli Savunma Bakanı Mehmet Cıölhan'ın da izlediği tatbikatta gercek mermiler kullanıldı. Crdün, Mısır, Arnavutluk, Bangladcş, Bulgaristan, Romanya ve ABD'den gö/lemciierin de hazır bulunduğu tatbikatı > urttaşlar da i/ledi. Çiiler'in spor, karayalçın'ın ise takım elbiseyle geldiği tatbikatta, Cumhurbaşkanı Demirel, TSK'nin gelişmiş silahları büy ük bir beccriy le kullandığını belirterek "Onlarla gurur duyduk" dedi. Demirel, Çiiler ve karayalçın tatbikatı izlerken kannlarını sandviçle doyurmaya çalıştılar. (holoğral. 1VİLRİH AK) şına gelen olavı çok kısa zaman- da çözmek mümkün. Diyeceksi- niz ki döviz 25 bin liradır. faiz de yüzde 6O'tır. Çift kur teşekkül eder. Ederse eder. Para gercek değerini bulmazmış, bulmazsa bulmaz. Bu bir sistemdir" diye konuştu. Demirel. kendisine yöncltilen ekonomik vc siyasi sorularda ol- dukça rahal oluşu ve csprili yanıtlar vermcsiyle dikkat çckti. Bir katılımcınm. Bingöl Bclc- dive Başkanı'nın "Şeriat için 10 kelle feda oJsun" sözlcrini anım- satması üzcrine. "Ben şimdi is- teyen istediğinj söyler desem razj olmazsmız. Bu adam bunu söyle- miş. Bu suçsa kamın mercikri ta- kip eder. Türkiye'nin ceza ka- mmlannın suç saymadığı gerek- çeJerden kimseyi suçlavamazsı- nız. Bu böyle dedi diye türkiye'- de şeriat devleti mi olacak? Siz bunlara "Hadi canım sen de. kim oluyorsun?" deyin. Türkiye'yi laik, demokratik çizgiden kimse çıkaramaz. Eğer 300 milletveki- liyle gelirse.. diyelim geldi. Ana- yasayı değiştirirse.. divelim de- ğişfirdi. Çankaya var, ben varrni, Anayasa Mahkemcsi var. Türki- ye bir kunımlar devletidir" diye yanılladı. Demirel, DYP-SHP koalis- yon hükümctinin ilk kuruldu- ğunda cnflasyonun hızla düşü- rüicccğini vaat ettiklcrinın anı- msatılması üzerine, "1001e gi- den bir aracı 10metrede durdura- mazsınız. Yüzde 70'lerde olan enflasyonu yüzde 50'lere çektik. Şimdi bu rakam yüzde lOO'lerde. Yü sonunda yüzde 100-120 ci- vannda kalabilirse Türkiye için bahtiyarlık olur" dedi. Çetin'inyeğeni gözaitmda ANKARA (CınnhunŞet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in yeğeni ve Türkiye Gübre Sanayii Ânonım Şirketi (TÜG- SAŞ) Gcncl Müdür Yardıması Doğan Çetin. TBMM'degözaltı- na ajındı. TÜGSAŞ'm 1991-92 yıllanna ait hcsaplannın KİT Komis- vonu'nda görüşülmesi sırasmda ANAP Milletvekili Halit Do- mankaya. milyarlarca liralık yol- suzluk yapıldığını iddia etti. Du- mankaya'nın suçlamalanna yanıt vercn Gcncl Müdür Ibra- him Kırcı. söz konusu iddıalann TÜGSAŞ'la ilgili olmadığını söv- lcdi. Kırcı konuşurkcn, Gcncl Müdür Yardımcısı Doğan Çetin. araya girerek. İslanbul Gübre Sanayii Anonim Şirketi (İGSAŞ) ile ilgili iddialann TÜGSAŞ'ı il- gilcndirmcdiğini söylcdi. Çctin'in konuşması üzerine müdahale eden Komisyon Başkanı Üçpı- narlar. görevinin genel müdür yardımcısı olduğunu öğrenince. "Sizin konuşmaya hakkınız yok. Genel mûdür yetersiz kalırsa siz vanıt verirsiniz" dedı. Bunun üze- rine sınirlcncn Çetin. uyağa kalka- rak. "Sttfekli itham ediliyoruz, suç- larayoruz" diye bağırdı. Üçpınar- lar'm. salonu terk etmesini istediği Çetin. "Ben böyle bir komisyonda bulunmaktan hicap duvanm" diye tcpki göstcrdı. Toplantıda gcrgin- liğeyol açan lartışmada. Ücpınar- lar. Çctin'dcn sözlcrini gcri al- masını istcdi vc "komisyona böyle hakaret edemezsin, terbi.vesizn dcdı. Çetin de "Terbiyesiz sensin" diye bağınnca, Üçpınarlar. cmni- yct görcvlilerini çağırdı. Milletve- killcri larafından dışan çıkanlan Çctın. Mcclıs cmniyct görcvlilcri tarafından kımlik ıcspiti yapıla- rak gözaltına alındı. Fidyeci şeriatçılar • Baştarafi I. Sayfada çıktığını belirttiler. Şevket Bay- tap'ın ağabeyi Ekrem Baytap, 1987 yılında Batman'da kuru- lun örgütün 4 kişilik kuruculan arasında yer alıyor. Mehmet Kaya, Abdullah Yiğit, Veysi YıK dırım ile örgütü kuran Baytap, daha sonra 26 Aralık 1992'de Yalova"da Karamürsel Pınar- ak Sitesi'ndeki Iüks bir villada yapılan 25 kişilik genel kurul toplantısında yasama şurasına seçılmişli. Ekrem Baytap, 3 gün sonra Istanbul'da yapılan top- lantıda Zübeyir Gümüş, Musta- fa Kayacan, Abdullah Yiğjt'le birlikte icra şurasmı oluştur- muşlardı. Bu nedenle Şevket Baytap'ın örgütü çok yakından tanıdığı sanılıyor. Bu arada ör- güt evinde ele gecirilen silahları örgütün İzmir kurucusu olduğu belirlenen ve aranan Sevgj En- gin'in kocası Sait Engin'in sağ- ladığı bildirildi. Geçen mayıs ayında İzmir'e gelen Sait En- gin'in silah ve bombalan, Meh- met Ali Şeker'den sağladığı öğ- renildi. Dün DGM'ye sevk edilen sa- nıklardan emniyette yalnızca Sevgi Engin ve Şevket Baytap'- ın ifade verdiği, açlık grevi ya- pan Mahmut Uyan ve Ahmet Şat ile Abdülselam Durmaz'ın ifade vermeyi reddettikleri öğ- renildi. DGM Savcılığı'nda yapılan sorgulamada sanıklar, suçlamalan reddederek poliste işkence gördüklerini ileri sür- düler. Sanıklar ifadelerinde İzmir'e çalışmaya geldiklerini, ele gecirilen örgütsel doküman ve patlayıcı maddelerin kendi- lerine ait olmadığını iddia etti- ler. DGM Savcısfnın tutukla- ma istemiyle yargıç önüne çıkan sanıklar tutuklandılar. Öte yandan Sevgi Engin'in Terörle Mücadele Şubesi'nde polisler tarafından bakılan 6 yaşındaki oğlu, Bingöl'den ge- len dedesine teslim edildi. Bingöl RFlibaşkana soruşturma Haber Merkezi - "On tane kellemiz olsa; ber gün birini kes- seler; şeriat için feda olsun" di- yen Bingöl'ün RP'li Belediye Başkanı Selahaddin Aydar hak- kında. Diyarbakır Devlet Gü- venlik Tvlahkemesi tarafından soruşturma başlatıldı Belediye Başkanı Selahaddin Aydar'ın. Diyarbakır'da *Sevgi ve Kardeşlik Günü' adıyla yapı- lan ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki beledi- ye başkanlannı bir araya geti- ren şeriatçı gövde gösterisine dönüşen toplantıda yaptığı ko- nuşma. tepküere neden olmuş- tu. '70 tabancayı Diyarbakır'da sattnn' İSTANBUL (\\y Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nda adli emanete bırakılan tabancalan sattığı iddiasıyla. İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda sorgula- nan Astsubay Çavuş Cengiz Şhn- şek'in tabancalan Diyarbakır ve' İstanbul'da sattı-ğını itiraf ettiğj bildirildi. İl Jandarma Alay Komutan- lığı'ndan alınan bilgilere göre, Bakırköy İl Jandarma Komu- tanlığı'nda görevli Astsubay Cengiz Şimşek'in, Bakırköy Ad- liyesi'nde adli emanete alınan 97 tabancadan 70'ini Diyarbakır'da bir korucu vasıtasıyla sattığı be- lirlendi. Şimşek'in aynca, İstan- bul'da 19 kişiye de 27 tabanca sattığı ve bu tabancalann alıcı- lanyla birlikte ele geçirildiği bildi- rildi. Tabancalarla birlikte ele ge- cirilen 19 kişiden. Metris Cezaevi 2. Müdürü Zafer Mehmet Çiler, Tümav Güçay. Kemal Ali, Fikret Savcı, Tavfun Ergin, Doğan Sa- ral. Müslüm Çankaya, Salih Fazl- mğlu, Cihangir Fazlıoğlu, Erdim Ünlügil, Yusuf Durukan. Bedia - Bozan, Metin karaca. Bilal Gün- doğdu. Tahir GüroUar v e Mehmet Çahşır adlı 16 kişi, "ruhsatsız si- lah bulundurmak suçundan çı- karıldıklan Bakırköy Cumhuri- vet Savcılığı'nca tutuklandı. Ce- mal Gezmiş, Harun Ünal ve vcte- rincr Kemal Yılbaş adlı şahıslann da serbest bırakıldıklan bildirildi. ÛNİVERSİTEYE HAZIRtilt SIN.AVA Ç İ U • v '» YANrTLAR 1-C 11-C 21-A 2- B 12- E 22- C 3-A 1 3 _ B 23-D * - B 14- D 24- C *-*> 15-E 25-C 6 - D 16-D 26- C 7 " E 17-A 27-C 8 " A 18-B 28-B 9-D 19-A 29-A 10-E 20-E 30- C
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle