02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 15 HA2IRAN1994ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUSLER 'Kent toplumu' oluşturamadık... Eğer Köy Enstıtülen uvgulaması > ırmı-> ırmı beş yıl sürdürülebılseydı.. kalkınan kovlerden kentlere bu yoğunlukta goç akını olmayacaktı. Prof. Dr. ADİL İZVEREN Dokuz Eylül Hukuk Fak. savılı \asa\la faalıvete geçınldı Ko- >un kalkındırılmasında bu ışe uvgun pratık bır eğıtımın borumluluğunu ılk sezen \e "Ulke çocuklan, her eğitim derecesinde sosyal havatta \erimli, et- kili ve başarılı olacak surette donatıl- malıdırlar" sozlen> le valın bır bıçımde açıklavan, eşsızdevnmcı Ataturk tu Bu ılkeden esınlenen buvuk Turk eğıtımcisi İsmail Hakkı fonguç'un dâhıce orgutlendırerek faalı>ete geçır- dıs Kov Enstıtülen ıçın TurkıveV gelen unlu Amenkalı eğıtımcı John Dewe\ "Son vıllarda. tasa>>unımdaki okullar Turkhe'de kurulmaktadır. Bunlar Köy £nstitıileri''dir" dı\ordu Ko> Enstıtülen atılımının. gelışme- mış bır ulkede demokratık voldan top- lumsal kdlkınmanın cn sağlam \e u>- gun bır >olu olduğu, John Dewey'den başka >erlı ve >abancı pek çok duşu- nur tarafından da kesınlıkle sap- tanmıştı Orneğın Fransız duşunuru Georges Duhamel "Dtımanın hiçbir \erinde bö\le favdalı ve anlamiı mües- seselergormedim"dıvordu Amenkalı Kongre uvesı MibsJeanette Rokin "Siz demokrasiye ulaşmanın gerçek \olunu bulmuşsunuz. Bu enstituler ta- mamıvla mütecanis. dengeli te ahenkli bir toplum tıpinin biricik garantisidir. Enstitukrınizde ulkenin kendı bunye- sinden fı^kıran giıçlıi. sağlıklı bir genç- lik buldum" dıvordu hransız Le Monde gazetesı "Kö> Enstıtuleri yeni bir köylti aydınlığı ya- ratmıştır" dı\e >azı>ordu Nıha>et Portekızlı gazetecı Manuel L. Rodriqu- es "Kanaatim odur ki (bu) butun dun- > ada eşine hemen hemen hiç rastlanma- van çok orijinal >e gerçekten cesaretli bir teşebbüs.. burada vetişen köylü gençleri tekrar kovlerine vollamak ve B uyuk devlet kurueumuz Atatürk'un tck amacı. eş- sız ırade gucu ve tuken- mezenerjısıvle. Turk top- lumunu sos>o-ekono- mık kulturel ve sı>asal yonden ortaçağ vaşantısından çağ- daş bır toplum duzeyıne çıkarmaktı Bu amaca ulaşmak ıçın. çağdaşlaşma- nın zorunlu laık toplum duzenı, oğre- tım bırlığı ve unıversıte retoımu gıbı toplumun temel yapısal nıtelığıne ılış- kın koklu atılımlar. Ata'nın sağlığındd gerçekleştınlmıştı Ataturk devnmlennın uygulanma- sındakı amaç. hızlı bır toplumsal kal- kınmaydı Çunku >aşadığımız >uzyıl- da devnm >olu>la hızlı bır toplumsal kalkınma. ozellıkle gelışmemış ulkele- nn bır vaşam ve var olma sorunu ıdı Hızlı bır toplumsal kalkınmavı ba^a- ramayan azgelı^mış bır toplumun ıse. ıçınde bulunduğu gelışme duzevıne gore uluslararası ortamddn sılınmesı ya da en azından gelışmı^Ienn sureklı bır açık pazdn \a dd )dn somurgesı durumundd vaşantısını surdurmesı. onun kaçınılmaz bır v azgısıy dı Teknık ılerleme. hızlı bır toplumsal kalkınmavı sağla>anen onemlı etken- lerden bın olarak. ancak muspet du- şuncenın halk katlannda yaygınlaşıp pekleşmesıvle gerçekleşebılmektedır Bu amaca vonelık tek uygun >ontem. uygulamada ozellıkle kırsal bolgeler haikı (vanı koy vorelen) ıçın bır tur uygulayımsal (tatbıkı) eğıiım planının yurutuİmesıdır Turkıve'de boyle bır eğıtım planının hazırlıkldnnd ve deneme çalışmalan- na ılk kez Ata'nın sağlığındd (19^7 vı- lında) başlanarak. bu amaçla kurulan Kov Enstıtülen I940"taçıkanlan 3803 oradaki çocuklan yetiştirmek uzere go- rolendirmek. olağanustu bir buiuş" dı\e vazıvordu Nıtekım bu kurumlann kuruluşun- dan kapanışlarına kadar geçen on ku- sur >ıllık kısa faalıyet suresı ıçınde. etkı dldnlanna gıren koylenn şaşırtıcı bır hızla kdlkınmdları yanında. buralar- dan çıkanlardan ulkede seçkın bır ya- zarlar grubunun yetışmış olması bıle. bu enstıtulenn venmlılık gucunu ka- nıtlamaya >etmektedır(*) En ağır darbe Ko) Enstitûlerf nın kapatılmdsı ola- >ı. cumhunvet donemı uygarlık ve toplumsdl kalkınma çabalanna ındırı- len en ağır darbedır Kapdtma ıle bu- nun nedenlen. Turk kultur ve sosyal tdrıhınde bır kara leke veavnı zaman- dd toplumd kar^ı ışlenmış ağır bır top- lum suçudur Çunku. gelışmemış bır toplumun ta- banından başlayarak ona sağlıklı (de- mokratık ve doğal) bır yontemle hızld kdlkınmd olanağı sunan bu muessese- lenn kapatılmasıyla Turk toplumu. gerçek bır sosyo-ekonomık ve kulturel atılımddn en dzından >anm yuzyıl ve belkı de ddhd uzun bır sure alıkon- mu^tur Koy Enstıtülen"nın kapatılmalan- nın bdşlıca nedenı. Turk toplumunun buvuk çoğunluğunu oluşturdn ko> vorelerı halkının ussal kalkınmasıyla biliırçlenmesinden, ko>lu uzenndekı egemenlık veçıkdr. yanı somuru ılışkı- lennın bozuldCdğı kuşkusundd olan tutucu guçlerın bu kurumlann varlığı- na karşı oteden ben takındıklan duş- mdncd tutumdu Ataturk devnmlennın temeldekı eksıkhğı. gencı ve tutucu guçler geçıcı olarak sındınlmekle beraber. ulkede koklu bır sosvo-ekonomık reformun >apıldmdmış olması ve doldvısıvla ıle- rıdekı reformcu atılımlar ıçın zorunlu, sağlıklı bır sosval guç dengesı sağlana- mdmış olmdsıydı Ataturk donemınde bır koşeve sıkı- şarak sınmış gorunen gencı ve tutucu guçlenn ve ozellıkle buyuk toprak ve mulk sahıplennın. O'nun olumunden sonra o donemın tek sıyasal kuruluşu oldn CHP ıçınde etkınlık kazanmala- rıyla. buçevreler tarafından Koy Ens- tıtulen ne karşı ve bu kurumldnn ka- paülmasına yonelık bır eylem akımı başldtılmıştı Boylece Koy Enstıtulen'nın kapatıl- ması planının ılk uygulama aşaması. bu eğıtım kurumlannın en etkın des- tekleyıcılenndenveTurk kultur tanhı- nın belkı de en uvear ve venmlı Mıllı Eğıtım Bakanı Hasan Âli Yücel'ın bu kutsal gorevden uzaklaştınlmasıyla sonuçlandınlmıştı Bundan sonrakı donemde son darbev, ı v urmak çok ko- laydı Nıtekım 1950'de ıklıdara gelen. top- rak ve koy ağdlannın çok etkın olduk- Idn Demokrat Partı jonetımı (kı bu partının genel başkanı bıle tıpık veçok etkın bır toprak ağasıvdı) 1954'tc çı- kanlan 6234 sayılı yasayla bu çok onemlı kurumlan. bır daha açılma- mak uzere kapattı Kapatılan Koy Enstıtulen'nın yennı, o tanhten ben açılan Kuran kurslan ve imam harip okullan doldurmuştu 12 Eylul asken cunta rejımı ıse, dın derslennı okullar- da zorunlu ders halıne getırmekle kal- mayıp ımam hatıp oğretmenlennı Mıllı Eğıtım"de yonetıcı kadrolara ge- tınneyebaşlamıştı Bundan sonrakı ve gunumuzdekı gelışme. toplumbılım açısından çok ılgınçtır Turk toplumunun çok partılı sıyasal yaşdntısının başlangıcınddn gunumu- ze kadar uzdnan evresınde. sdnayı ve tıcaretın bır olçude gelışmesıne karşın, Batılı anlamda bır burjuva (kent) top- lumunun oluşturulamadığı bırgerçek- tır Bu olumsuzluğun başlıca ıkı onemlı nedenınden bın, yılda ortala- md %2 5 gıbı çok hızlı bır nufus artışı- nın, uretımle karşılanamaması yuzun- den, kırsal yorelerden kent ve kasaba- lara yonelık goçu hızlandırması bu- yuk kentlenn bıle sosyo-ekonomık ve kulturel kardktennı yıtınp koy nıte- lığıne donuşmelendır Eğer Koy Enstıtülen uyguldması vırmı-yırmı beş yıl surdurulebılseydı kalkınan koylerden kentlere bu yo- ğunlukta goç akını olmayacdktı İkıncı onemlı neden, bu olumsuz or- tdmın, toplumun sosval ve kulturel karaktennı belırleyen bır etken ola- rak. buyuk kentlenn nufus çoğunluğu kentte yaşadığı halde bunlann gerçek anlamda ne kentlı ve ne de koylu ol- masıdır Çunku kırsal yorelerden kent ve kasabalara yoğunlukla goç edenler, bır yandan kent yaşantısına uyum sağ- lamaya çahşırken ote yandan doğal olarak koy alışkanlıklanyla kırsal orf ve geleneklennı de surdurmeye çalış- maktadırlar Boylece kentlenn nufu- sunun buyuk çoğunluğunun gerçekte yan kenth-yan koylu nıtelığının sosyal ve kulturel kent yaşantısını da olum- suz etkılemesı, bu carpık gelışmenın doğal sonucudur(**j Eğer Koy Enstı- tülen u>gulaması yırmı-otuzyılsurdu- rulebılsevdı kalkınan koylerden kentlere bu yoğunlukta goç akını ol- mayacağı gıbı, bununla gelen bu tur- den sosyal sorunlar da çıkmayacaktı Aklı başında yurtseverpolınkacıJar, Turkıye'de uzun vadelı bır donem ıçın. hızlı bır toplumsal kalkınma polıtıka- sının u>gulama olanaklannı yenıden duşunmek ve çareler bulmak zorun- dadırlar Bu konuda bıze gore yapıl- ması zorunlu ış, sayılan bugune değın gereksızce ve abartılarak arttınlan ımam okullannın gereksınıme gore hemen azaltılması. Koy Enstıtulen'- nın ya da bunlann benzen daha gelış- mış eğıtım kurumlannın zaman yıtınl- meden faalıvete geçınlmelennın sağ- lanmasıdır 'lAdılfzveren Toplumsal Torebıiım (Sos- \dlAhldk) Ankara !980.sah 154 *•) Adıl Izveren. Hukuk Sos>olojısı. An- kara IW3 sah 69 \d ARADABIR ATİLLA COŞKUN 158 Sayılı ILO Sözleşmesi Yaklaşık ıkı yıl once TBMM ce benımsenen 158 sayılı ILO sozleşmesını onaylayan yasa donemın Cumhur- başkanı Turgut özal tarafından veto edılmıştı Sayın özal ın vetosunun gerekçesı şoyleydı - Boyle bır sozleşmenın onaylanması, ulkemızı gerek- sız şekılde yukumluluk altına sokacaktır Bu sozleşme- nın onaylanmasından sonra yururluğe gırmesı kaçınıl- maz olan ış guvencesı yasası ışverene yukleyeceğı kul- fetlerle yatınmları guçlestırecektır Yınebusıralarda TİSK TUSİAD MESS TOBBgıbıış- veren kuruluşlan da aynı gerekçelerle Meclıs ın bu soz- leşmeyı onaylamaması ıçın yoğun çaba ıçındeydıler Yasa ıkı yıl aradan sonra TBMM de bır kez daha go- ruşuldu ve geçen hafta yenıden onaylandı Onaylanan bu 158 sayılı ILO sözleşmesi, ışçının ış sozleşmesıne son verılmesı uygulamalarını bazı olçulere bağlamakta (md 4 5 6) boylece çalışma guvenlığı hakkını koruma altına almaktadır, ote yandan ış ılışkısıne son verılen ış- çının yargı yoluna başvurma hakkını duzenlemektedır (md 8 9) Sozleşme hak veozgurluklerıkoruyucuıçerı- ğıyle onemlı bır ınsan hakları belgesı nıtelığı taşımakta- dır Işte, toplumumuza çağ atlatan ve demokrası şampıyo- nu olarak gosterılen Sayın Ozal ın lıberalızmın ve lıbe- ral demokrasının bayraktarlığını yapan ışveren kuruluş- larının onaylanmasına karşı çıktıkları sozleşme budur • Sayın Özal ın saptaması açık ve kesındı - Boyle bır sozleşmenın onaylanması, ulkemızı gerek- sız şekılde yukumluluk altına sokacaktır Ulkenin bır yukumluluk altına gıreceğı saptaması doğ- rudur Çunku ILO anayasasına gore, uye devletler, onayladıkları sozleşmelere uymakla yukumludurler (md 35) ILO uyesı olarak Turkıye şımdı bu yukumlulu- ğunu yerıne getırmek sorumluluğu altındadır Turkıye uyesı bulunduğu pek cok uluslararası kuru- luşta ve bu arada ILO da hak ve ozgurluklerı koruma altına alan sozleşmelerı ımzalamakta sureklı çekıngen kalmış hatta olumsuz bır tutum takınmıştır Turkıye'nın, ILO'ya uye olduğu 1932 yılından gunumuze kadar geçen 64 yıl ıçınde 173sozleşmedenyalnızca35 ınıonaylamış olması duşundurucudur, ustelık bu sozlesmelerden 7 sı de son ıkı yıl ıçınde onaylanmıştır Ote yandan hak ve ozgurluklere ılışkın yasal duzenlemelerın onaylanan ya da ımzalanan sozleşmelerdekı standartların çok altında kaldığı da bılınmektedır Bunun en son orneğı ıse kamu gorevlılerının sendıka hakkına ılışkın yasa onerısıdır' Bu gerçekler karşısında Turkıye nın ILO anayasası ıle yukumlendığı sorumluluğu, ne olçude yerıne getıre- bıleceğını bugunden soyleyebılmek oldukça zordur • TBMM nın 158 sayılı ILO sozleşmesını onaylaması kuşkusuz DYP-SHP ortak hukumetının bır başarısıdır Demokratıkleşme yonunde atılmış onemlı bır adımdır Anayasaya gore TBMM nın onayladığı 158 sayılı ILO sözleşmesi kanun hukmundedır ' (md 90/5) Yanıyasa ışlevıne sahıp bır hukuk kuralı dır Bu sozleşmenın, duzenledığı konular çerçevesınde çıkacak uyuşmazlık- larda uygulanabılmesı olanaklıdır Onun ıçındır kı, her yurttaşın bu sozleşme ye dayanarak yargı yoluna baş- vurma hakkı doğmuş bulunmaktadır Halen Bakanlar Kurulu nda bulunan "ış guvenlığı ya- sa onerısı nın tartışılması sırasında ve daha sonra da TBMM de, bu gerçeğın de goz onunde bulundurulması çok yararlı olacaktır Herhalde unutulmaması gereken bır nokta da ış guvenlığı yasa onerısının DYP-SHP koa- lısyon protokollerının ' demokratıkleşme programı ıçınde yer aldığı gerçeğıdır Üniversite = Bilgitay ALİ RIZA ÖNDER Emekli Yargıtay Üyesi S ırdsı geldıkçe. devlet vetkılılen- nın konuşmdlannda. ulkemız- de kurulan unıversıte sayısının ellıyıaştığı belırtılmektedır İlk bakışta bu durum. ovunç kay- nağı oldbılecek bır gelışımın belırtısı olardk algılanabılır Ne var kı üniversite' adı venlen bu ku- ruluşlann pek çoğunda eksıklıkler yığın yığındır Prof Dr M.Tahir Hatipoğlıi, 23 8 l993gunluCumhunvet"teçıkan"Cniver- siteler Kapatılmalıdır" başbklı yazısında bu konudakı goruşlennı aynntılanyld dıle ge- tırmış olduğundan bunlar uzennde dur- mayacağım Sayın Hatıpoğlu bu yazısında 'universite 1 adına da kısaca değınmış ve Atatiırk 1 un "tniversite'yi, Türkçesi bulu- nuncava dek kullanalım" dedığını belırt- mışür Bu sozlerden de anhvoruz kı, Ata- turk. "dar-ül fîıntın' adını kaldınrken bır yandan medrese ruhuna son venlmesını amaçlamış. ote yandan üniversite'nın Turkçesı bulunmasinın gereğıne değınmış- tır Ancak, o gun bu gundur. bunun Turk- çesı uzennde devlet çapında yeterlı çalış- malaryapıhp uygulamaya geçıldığını gore- mıyoruz Ovsa I945'te, dılı ozleştınlen ana- yasadd. bu vapılabılırdı Hdtıpoğlu nun yazısından ıkı av kadar sonra. Cumhunyet 2"de Dr Oktay Özde- mir ımzasıyla (2 10 1991) başka bır yazı yayımlandı '"Bilim Dilinde Türkçeleşme L zerine"başlığını taşıv an bu v azıdd. "Bilim- sel ve teknik terimlerin. başta Amerika Bir- leşik Devletleri oimak uzere Batı dunva- sında konuşulan dillerden alınmasına ne şaş- mak ne de lizulmek gerekir" denmektedır Daha sonra da. teknık Turkçe tenmler ya- nında, liııiversite-evrenkent' orneğıne karşı çıkmaktadır Yazısının sonlannda. "Bıra- kın, dilimiz zenginleşsin. Hem >eni Turkçe sözler ekleyelim.. hem de her dilden sozcıik girsin" onensınde bulunuyor Savın Ozde- mır'ın bu goruşlenne katılamıyorum Dılı ozleştırmek amacı yanında "Bırakın her dilden sözcükler girsin" bıçımındekı çelışkı- lı tutum, Turkçe'vı daha da yozlaştırmak- tan başkd bır ışe yaramaz İJzulerek soyle- yelım kı bu uygulama. toplumun butun ke- sımlennde dılımızı bır yana atıp Batı dıl- lennın. ozellıkle İngılızce'nın egemenlığı altına sokmaktan başka bır sonuç doğur- maz Sokaklarımızdakı alışvenş yerlennın adlanna bır bakınız Turkıye, İngılız so- murgesı mı oldu, yoksa Amenka"nın bıl- mem kaçıncı eyaletı durumuna mı geldı anlamakta guçluk çekersınız' Turkçe"nın bağımsızlığı onemlı bır ko- nudur Bız burada sadece, 'üniversite' adı uzennde duracağız Once, ulkemızdekı ge- lışmenın kısa bır tanhçesını yaptıktan son- ra. bu tenmın hangı sozcukle Turkçeleştı- nlmesının ujjun olacağını açıklayacağız Tarihçe: Unıversıte. Latınce 'unuversi- tas' sozcuğunden gelır Bunda. 'topluluk' kavrdmı vardır Osmanlı donemınde II. Mahmut, bazı yuksek okullar açmış. 4 Tıb- bive' ve 'Harbîye'yı kurmuştur Darulfu- nun ıçın Abdübnecit zamanında başlayan çalışmalar, Abdülazdz'ın padışahlığı zama- nındd 13Ocak 1863gunutamamlanmışve 'Dar-üJ Fünun-u Osmani' adıyla Çemberlı- taş bolgesınde oğretıme başlamıştır Bır yangın sırasında ışlennı yapamaz dunıma gelen bu kuruluş, kapanmıştır Daha sonra Maanf Nazın Saffet Paşa'nın çabalan ıle 20 Şubat 187O"te yenıden açılmıştır Oğre- ıım uyelennden Cemalettin Efendi'nın ders sırasında dın ve felsefe konusunda bır kar- şılaştırma yapması. hukumetın. Darulfu- nun'u kapatmasına yol açmıştır Daha sonra 1 Aralık 1877'de Mulkıye Mektebı. yuksekokul halıne getınlmıştır 1900 yıhn- da Darulfunun. Mulkıye nın çatısı altında. ılahıyat. edebıyat. nyazıyat, tabakat (jeolo- jı) şubelennı kapsayacak bıçımde açılmış- tır 1910 vılında Maanf Nazın Emnıllah Efendi, Darulfunun'da bazı yenıleştırmeler yapmıştır Bınncı Dunya Savaşı'nda 'tnas (KızJar) Darulfununu' açılmıştır Mutareke donemınde bunlar bırleştınlmış. Zeynep Kâmıl Konağı'nda 'Osmanlı Dariılfiinunu' adı altında ışlevını surdurmuştur 1919'da bılımsel ozerklık. 192O'de vonetım ozerklı- ğı venlmıştır Cumhunyet donemınde 1933 yılında Darulfunun'a son venlmış, 2252 sayılı yasa ıle Maanf Bakanlığı'na bağlı, ozerklığı ve tuzelkışılığı olmayan 'Is- tanbul İ niversitesi' kurulmuştur 4436sayılı temel yasadan sonra 27 Ekım 1960gunve 115 sayılı yasa ıle unıversıtelere bazı yenılıkler getınlmıştır Bundan sonra- kı gehşmeler, yaşamakta olduğumuz do- nem ıçınde savılabıleceğınden tanhçeyı bu- rada kesıyorum Gorüşlerimiz: 'Cniversite' yenne 'evren- kent' sozcuğünun ne zaman ve kımler tara- fından ortaya atıldığını anımsamıyorum Ancak bu adın 'bilgitay' olarak Turkçeleş- tınlmesıne ılışkın bılgıyı. Dr 4nn Engin'ın 1953 yılında basılan "Ataturkçülük ve Moskofluk - Türklük Savaşlan" adlı kıta- bında buluvoruz Bu karşıhk bence daha uy gundur Nıtekım dıhmızde bunun ben- zerlen vardır 'Vargıtay', 'damştay', *sajış- tay', 'kamutay', 'kunıltav' gıbı 'Bilimtav" ıse 'akadenü'nın karşılığı olarak benımsen- mıştır Bu tenmlenn sonlannda gorulen tay' ekı. 'dağ' gıbı yukseklık anlatan bır sozcuktur Unıversıte. bılgı veren kurum- lann en yucesı olduğuna gore bu karşılığın benımsenıp yaygınlaştınlmasında hıçbır sakınca duşunulemez Nıtekım unıversıte karşılığı olarak Farslar'da 'danişgâh' tenmı vardır 'Bilgi yeri'demektır Arapça"da ıse 'el-camia' karşıhğını goruyoruz kı bu da topluluk' kavramını taşır Mısır'dakı 'Ca- mi-ül Ezher' adlı unıversıtenın adı da 'çok parlak nesneleri (bilgileri) toplavan yer' de- mektır Arapça'dakı 'külüve' sozcuğu ıse fakülte' anlamına kullanılmaktadır Os- manb donemınden kalan 'darulfunun' Arapça-Farsça kanşımı bır sozcuktur 'Fenler evi' demektır Sayın Prof thsan Doğramacı'nın Ankara'da kurduğu unı- versıtenın ozel adı olarak gorduğumuz 'Bilkent' sozcuğunde de 'bilgi yeri' kav ramı apaçıktır 'Danilfunun'u dılımızden cum- hunyetın 10 yılında bırakabıldık 'Üniver- site'vı bakalım kaçıncı yılda dılımızden çıkanp oz Turkçe 'bilgitay'a kavuşacağız Bu mutlu gunun ozlemını taşıyoruz Kültür • Sanat 293 89 78 ( 3 hat) TEŞEKKURLER YAŞAM Yon BERTRAND BLİER CHARLOTTE GAINSBOURG GERARD DEPARDIEU JEAN-LOUIS TFSNTIGNANT ANNIE GIRARDOT Bejoğ j A L K A Z A R (245 73 83 1200 14 15 ' 6 3 3 1345 2 ' ' 5 2 FRANSIZ OSCARI EMMANUELLE BEART PTAYAZDA BİR YÜREK "INCOFURENHIVER" Yon Claude Sautet Yureğınızı tıtretecek bır baş yapıt 3. HAFTA Beyoglu ALKAZAR AVRUPA (245 73 83) 1200 14 15 16 30 1845 2" '5 DOĞUM GayeCoşkanıleCumhurCoşkan'ınkızlan CANSU Duny ay a merhaba dedı 11 6'l994 KADIKÖY BODRUM AKÇABÜK'te DenizeSıfırSatılıkDevreMülk 10.00 -18.00 arası (212) 2526314-15 MODA SINEMASI 337 01 28 •EN IYI KOSTÜM Bugün MASUMİYET YAŞI M 00 14 15 1 6 3C ' 9 :0 2 1 15 YARIN JURASSIC PARK BEYOGLÜ SINEMASI SINEMA YAZARLARININ SEÇTIĞIYILIN EN IY110 FILMI Bugün GÜNDEN KALANLAR r-on «AMES IVORY t Tel 251 32 40) 12 00-15 00-18 00-21 00 CINEMA CAFE-BAR :o 00 22 oo GENÇLIK ATEŞI The Commıtments V on \lin Parker 22 00 02 00 GUNGOR BQ.1 ımj E>lij.ınıi Turk Hjlk Mu ı I 1 Ujl CıO Ku..ukp.ınT!.ıUjpı Sıık \ !) AB l :*:9< 10\ > !) p 10 IMZAGUNU FERHAN ŞENSOY 18 Hazıran Cumartesı Saat 15 00 / 19 00 ORTAOVUNCULAR KİTABEVİ Bcyoğiu Balo Sok No 10 (Sgs Tîyatrosu arka kapısı) BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yonetımınde TİYATRO KURSU IstıkUICad. No: 18İ2 leyoşlu Tel: 513 74 31 -522 65 15- 251 80 90-638 14 14 Kültür Sanat ılaniarımz ıçın 293 89 78 (3 hat) -j T.C. KULTUR BAKANL1G1 J DEVLET OPERA VE BALESİ ASPENDOS OPERA VE BALE fEST1VAH 2!J0rı»m<ta LMmbı Hmranl994Sel Opero Sde SdneKoıMıC Orff CumhuftKauıigı Senfco Oritstrm vcDevletCaJueslıKorosul 21J0M«ientD<ıu?opUııgu [AflkıroDniet Opera ve Bdesü Hoznn 1994 Omafeı 21.30 DOIKJOO %mn< 1 Bock.'S Homl MtnfrM Opera«SoleJ Hoıran!K4PozıHBi 2130ktksk t timie Ud IMeranDnkt Ope™Kİdesi Itınognft Orm Hsaran 1994 Çoryrnıbo 21İO Saroydoi Kı: Koçrma W A. Mozort Opero IbıırDevfaOpenıvcUei! Hmnail994Craıa 21JO Pogurta LMmh» tde Dmtsncniar 1000001 Mot- TGostnfcrSJOOOH <ar" & " slon û w ^ Cwm ve 8de xsters 25CCCC" tener 2 Haz rsn 1994 <e softfc, ctoro:o«f *TemsJere A/ılOyo ve 5<de den \hi r so^anoccs* 5J • s oef owg D»U Ooero « BoWen qij«en «4»* yafdc Arerre fctec DOSIM Mogoıas 'slanbı.l zrr ı« PENCERE Tarih Boya Tutmaz... Uygarlık doğayı değıştırır Insan kopru yapar, gokdelen dıker, kanal açar, kurak çolu otlak ovaya donuşturur orman yetıştırır, erkek her sabah suratını kazır, kadın saçını boyar Doğaya mudahale', çağdaş ınsanın yaşam bıçımı, ışlevı, sanatıdır Son yıllarda erkekler, eskıden yalnız kadınlara ozgu olan renklerı seçıyorlar, kırmızı yeşıl, pembe ceketler gıyıyorlar, saçlarını boyuyorlar lyı de edıyorlar Ikı cıns arasındakı ayrımlar azalıyor kadınlar pantolo- nu benımsedıler, 21 ıncı yuzyılda, kımbılır, bugun yadır- gadığımız nelerı toplum doğal sayacak Kımıne gore saçın aklaşması guzeldır, kımı de saçını boyar, kışının ozgurluğudur yakışıyorsa ve yakıştırıyor- sa dıyecek bır şey yok, estetık açıdan başarısızsa, ne yapalım1 Kızıl kahverengı bır saçın gerçekte apak oldu- ğu ılk bakışta çakılıyorsa bu, boyayanı ılgılendıren bır konudur, kımı gıysı, gıyene yakışmamışsa, ne soylene- bılıri • Alparslan Türkeş'ı televızyonda seyrederken kızıl kahverengı saçına baktığım zaman ıçıme bır kuşku du- şuyor gerçı Albay Turkeş general olamadı, ama, paşa gonlu ne dılerse onu yapar, ısterse saçını da boyar Ama tarıhı boyayamaz1 Sabah gazetesınde yayımlanan Turkeş'ın anılarını okuyorum, Albay, tarıhı gonlunun ıstedığı renge boya- maya kalkışıyor, ozellıkle Madanoğlu'nu harcamaya çalışıyor iyı etmıyor Kendı kendıme soruyorum - Madanoğlu Paşa hayatta olsaydı, Turkeş, anılarını boyle yazabılır mıydû Hayır' Alparslan Turkeş, hıncını almak ıçın Cemal Mada- noğlu'nun olmesını bekledı Kınını ıçınde sakladı • 27 Mayıs bır devrımdır orduda aşağıdan yukarıya yukselıp aydınlar gençlık ve halkla butunleşen bu eyle- mıntarıhsel belgesı 1961 Anayasası'dır Turkeş ın elbet 27 Mayıs ta bır rolu ve ozellıkle ınce- lenmeye değer bır kışılığı var Anılarından da anlaşılıyor kı Alparslan Turkeş, uzun yıllar sıyasal ıktıdarı kafasın- dakı fıkırlerı gerçekleştırmek ıçın amaç saymış, hazır- lanmış beklemış, 27 Mayıs'ta bu fırsat doğmuş Albay artık Turkıye'nın başındadır 'Fıılı başbakan dır 27 Mayıe hareketının başında gorunen Orgeneral Ce- mal Gürsel, Turkeş e gore elınde oynatacağı bır kukla- dır, ama ışler ıhtılalın kudretlıalbayı 'nın gonlune gore gelışmıyor, 27 Mayıs tan sonra başa geçen Mıllı Bırlık Komıtesı ndekı subaylardan buyuk bolumu Turkeş'ın kafasında değıllerdır "Eşyanın tabıatındandır bu Ihtılallerde ortak duşman yenılınce, ıhtılalcıler arasın- dakı çelışkıler başlar Ihtılal yavrularını yer 1 " ismet Paşa, eşyanın tabıatı nı engın deneyımlerıyle oğrenmıştır, olacaklan bekler sıyasal ıktıdara el koyan asker "kalıcı' mı "gıdıcı 'mıdır? • Bu sorunun yanıtını, ıhtılalın eylem lıderı" sayılan Korgeneral Cemal Madanoğlu verır Hesapsız, atak, atılgan hatta gozukara ama karar vermesını bılen Ma- danoğlu ıhtılalın sozde 'kudretlı albayı 'nı bır sabah toparlayıp 13 Mıllı Bırlık Komıtesı uyesıylebırlıkteyurtdı- şına surgune yollamıştır Surgune gonderılen subaylar arasında çok değerlılerı de vardır 'ıhtılal çocuklannı yemıştır", kurunun yanında yaş da yanmıştır Turkeş sıyasal ıktıdarı tam elıne geçırmışken yıtırmış- tır, bu olayı unutur mu"? Madanoğlu Paşa yı bağışlar mû Ocunu almak ıçın Paşa nın olmesını beklemıştır, ama, kınını kusarken gerçeklerı saptırıyor, yakın tarıhımızj beğendığı renge boyamaya çalışıyor Tarıh boya tutmaz Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden ŞOUNİ BirAy Boyunca İNDİRİM 25Mayıs-25Hazîran Kampanya Standtarımızdan kjtaplarınızıseçın, Posta sıparışlerınde, göndenm ucretının Kulubumuze aıt olması nedenıyle %35 ındırım uygulanır Türkocağı Cad. 39/41 CAĞALOĞLU Tel: 512 05 05 Istlklal Cad. Zambak Sok. 4/1 BEYOĞLU Tel: 252 38 81 MARMARA UNIVERSITESI İLETİŞİM FAKÜLTESİ KÖFTE GÜNÛ 19 Hazıran 1994 Pazar gunu saat 12 OO'de, Fakulte'nın Nışantaşındakı kampusunde geleneksel "Kofte Gurtu" yapılacaktır ' Kofte Gunu ne Marmara Unıversıtesı lletışım Fakultesı nın (eskı Basın Yayın Yuksekokulu) tum mezunlan davetlıdır M U lletışım Fakultesı Dekanlığı Bılgı ıçın 241 20 74
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle