Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Dağılmadan sonra ordunun büyük bir
bölümü Rus Federasyonu'nun sınırlannın
dışında kalmış. Amerikan yetkilileri. Rusya
dışındaki Rus askerlerinin sayısının en az 200
bin olduğunu tahmin ediyorlar. İçeridekilerin
sayısı ise 1 milyon 250 bin kadar. Gerçek
rakamlarsa belirsiz.
önüşte bannacak yer bulma sıkıntısı
çeken Rus birliklerinin 1995 sonuna dek
çekileceğine inanılmıyor. Askeri önderler
arasında gittikçe yaygınlaşan 'daha büyük bir
Rus imparatorluğu düşüncesi'nin, birliklerin
çekilmesini uzun süre daha erteleyeceği
belirtiliyor.
Kurtana mı, işgaldmi?
racikistan'ın Duşanbe
kentınden Steven Er-
langer'ın bildirdiğine
göre Rus Ordusu.
Sovyetler Birliği'nin
dağılmasından sonra
eski cumhuriyetlerden çekilmiş ve
mesleki gururuna darbe yemiş olabi-
lir, gene de sözde bağımsız Tacikis-
tan'da konuşlanmış 201. Motorize
Topçu Tümenı ıçin bugün adeta
bir patlama dönemi. Sovyetler Birli-
ği'nin en yoksul cumhuriyetındeki
201. Tümen, yıllardır bugünkü gücü-
nün yüzde 40 kadar altındaydı.
Gelgelelim. bugün 15 bin kişilik gü-
cüyle büyük bir yapılanma içinde.
Moskova'nın bu operasyona öncelik
vermesi nedeniyle, bu askerlerin bü-
yük bir çoğunluğu kura askerinden
değil. üç yıllık sözleşmeler yapılarak
buraya gönderilen gönüllülerden olu-
şuyor. Aylık kazançlan olan 109 do-
lar, Rusya'daki meslektaşlannınki-
nin iki katını aşıyor.
Tümenin donanımı gayet iyi. Silah-
lı personel taşıyan pek çok yeni kam-
yonlan. bol silah ve cephanesi. bulun-
duklan ülkenin tümüyle yoksun ol-
duğu bir benzin gölü var. Askerler
Tacikistan'ın izniyle. Moskova yanlı-
sı hükümetin Afganistan \e İran"ın
desteklediği ayaklanmacılara karşı
savaşımında yardımcı olmak üzere
burada bulunuyor.
20 yaşındaki Çavuş Artyom Brau-
so\. bu tehlikeli bölgeye yalnızca para
kazanmak içingönüllü yazıldığını be-
lirtiyor. "Kura askerlerinden daha iyi
para alıyonız. ama burada bizden iste-
tıenler çok fazla. Bir tank tabunı ola-
rak bir sürii arazi eğitimi gördük. Biz
profesyoneliz; ne yapacağımızı gayet
iyi biliyonız" dıyor.
201. Tümen kendisini. eski ımpara-
torluğun dışında konumlanan Rus
birliklerinin çoğunun koşullanndan
oldukça farklı olan bir ortamda bul-
muş. Letonya. Esionya ve Moldova
gibi yerlerde siyasa! müdahaleden,
Sovyet imparatorluğunu yeniden ya-
ralmak yönündeki bir planı uygula-
mak için ajanlık yapmaya kadar bir
sürü şeyle suçlanmışlar. Sovyetler
Birliği dağıldığı zaman. ordunun bü-
yük bir bölümü Rus Federasyonu'-
nun sınırlannın dışında kalmış. Ame-
rikan yetkilileri, Rusya dışındaki Rus
askerlerinin sayısının en az 200 bin ol-
duğunu tahmin ediyorlar. İçeridekile-
rin sayısı ise 1 milyon 250 bin kadar.
Dışandaki askerlerin büyük bölümü.
Rus yetkililerin eski Sovyet cumhuri-
yetlenne verdikleri adla "•yakın sını-
riar"dalar.Gerçek rakamlarsa belir-
siz.
Tacikistan'daki asker patlamasına
en belirgin karşıtlığı Letonya ve Es-
tonya'dakiler oluşturuyor. Baltık
bağımsızlığı ve imparatorluğun dağıl-
masıyla aşağılanan 20 bin kişilik Rus
birliği. ağır ve hırçın bir çekilme süre-
cine girmış durumda. Subaylar kura
askerleriyle uğraşıyor: her türlü ula-
şım Baltık yetkililerin ıznine bağlı;
ordu binalan boşaltıldıklan anda
devletleştirilmek üzere bekliyor:
emekli olan subaylann ülkede yerleş-
melerine izin verilmiyor ve ülkelerine
dönenler de konut sorunlanyla yüz
yüze kalıyor.
Ülke dışındaki birliklerin sayısı be-
lirsiz olduğu sürece. Moskova'nın bu
birlıkler üzerindeki denetim gücü de
azalıyor. Yeltsin'in parlamentoyu da-
ğıttıği zaman Moskova'da doğan son
siyasal bunalım. devlet başkanının
generallerin desteğini almak zorunda
olduğunu açıkça ortaya koydu. Sa-
vunma Bakanı Gen. Pavel Graçev,
kendi astlanndan vasat düzeyde bir
saygı görüvor. Yeltsin'se onu tutucu
parlamentonun destekleyicileriyle
ekimde gerçekleşen çatışma sırasın'da
kendisine yeterince destek verme-
mekle suçladı. Güçlü bir merkezi si-
yasal otoritenin yokluğuyla birleşınce
bu durum, hem zarara hem de özel-
likle Rusya dışında. fakat "yakın SH
nırlarda" yaşayan 25 milyon etnik
Rusun itaatsizliğine yol açmakta.
Rus birliklerinin 1995 sonuna dek
çekilmesi karanna karşın onlan ba-
nndıracak yer olmadığı için hiç kimse
bunun gerçekleşebileceğinı sanmıyor.
Ancak bannma sorunu yalnızca bir
bahane olabilir. Askeri önderler ara-
sında gittikçe yaygınlaşan daha bü-
yük bir Rus imparatorluğu düşünce-
si, birliklerin çekilmesi konusunun
daha uzun süre ertelenmesine y ol aça-
bilir.
Moskova'nınçıkan:
Orta Asya
Segodonya gazetesi askeri uzmanı
Pavel Y. Felgengauer'e göre General
Graçev eylülde verdıği bir brifıngde.
Rusya'nın sınırlannı geri çekmek ye-
rine, özellikle Orta Asya ve kuzey
Kafkasya'daki eski Sovyet sınırlannı
koruma karanndan söz etti. Felgen-
gauer, "Ordu, çok yakında bir çeşit
\eni birlik oluşrurulacağına inanıyor.
Bu yalnız imparatorluk nostaljisi ol-
makla kalmayan, son derece tehlikeli
bir düş" diyor.
Bu tutum. Batfda Rusya'nın siya-
Rus birlikleri Baltık uluslannda 'işgalciler', Güreistan'da 'müdahaleciler'. Moldava'da 'öc alıcılar', Tacikistan'da
'kurtarıcılar' olarak kabul edilivor
Letonyablaragöretekbir
Rusaskeribileçökfada
-m -r
e w
York Times muhabiri Michael Gordon,
ı \ I Letonya'nın başkenti Riga'daki Rus askerle-
J^ y riyle yaptığı görüşmeleri şöyle aktanyor;
Letonya'nın başkentının dışındaki Rus aske-
ri üssünün kapuanmn dışmda yer alan kasvetli apart-
man dairesinde, Lyubov Umanskaya kentten aynlacağı
günleri beklerken yavaş yavaş eşyalannı toparlıyor.
Bir Rus binbaşıarun kansı olan 36 yaşındaki Umans-
kaya, üç odah dâiresinin eşyalannı doldurduğu karton
kutulan göstererek "Bu tıpkı bir tren istasyonunda yaşa-
raaya benziyor" diyor. Karton kutulan bulmak zor ol-
mamış. Çünkü en son
kocasırun birliği Po-
lonya'dan çekilirken
taşınma sırasında kul-
ianmış olduklannı at-
rnayıp saklamış. Rus-
ya'yla Baltrk uluslan
Rus birliklerinin çekil-
mesi konusunda çeki-
şe dursunlar,
Umanskaya ve onun
gibi binlerce asker ai-
lesi gelecekleri belirsiz,
boşlukta kalmış ol-
marun skınüsını yaşı-
yorlar.
Küçülmekte
olan birlikier
Sovyetler Birliği'nin
çökmesiyle, Rus Ordusu'nun batı sırurları gitgide doğu-
ya doğru çekilmeye başladı. Her şeye rağmen buradaki
Rus birlikleri yeni Letonya hükümetine göre çok fazla.
Letonyahlar, Rus birliklerinin varhğının Baülı yatınmı
kaçırmasından ve karşı karşıya gelme riski yaratması-
ndan yakınıyorlar. Letonya milüyetçilerine göre tek bir
Rus askeri büeçok fazla...
Letonya'daki Rus birliklerinin çekilmesini denetle-
mekle görevli hükümet komlsyonuna başkanlık eden D-
gonis Lpmalis, "Bu birlikleri, Letonya'da istikrarsıziık
yaratan bir etken olarak görüyoruz" diyor. Can çekişen
Rus askeri varhği. Clinton yönetimi için de iki uçlu bir
ikilem. Clinton yönetimi, bir yandan Yeltsin hükümeti-
ni var gücüyle desteklerken öte yandan Moskova'nm
birüklerini çekme sözünü tutması yönünde Letonya ve
Estonya kökenli Amerikahlardan -ve Kongre'den- ge-
len aralıksız taleplerle yüz yüze. Ruslann çıkmalannı
geciktiren engellerden bazılan da siyasal. Rus Savunma
Bakanı Pavel Graçev, Letonya ve Estonya'nın buralar-
da yaşayan Ruslann haklannı çiğnemesi nedeniyle Rus-
ya'nın geride kalan askeri birüklerini çekmeyebiieceğini
ima etmekte. Gelgelelim, Letonya yetkilileri. Moskova'-
nın Baltıklardaki zeminini elden çıkarmamak için bütün
bunlan bahane olarak kullandığıni söylüyorlar.
New York Times'tan Steven Erlinger'ın, Riga'daki
Baltık Kumandanlığı karargahında General Melniçuk'-
la yaptığı görüşmede, general, sorunu çok daha pragma-
tik terimlerle şöyle ifadeediyordu: Birlikier. Rusya'daki
bannma şartlan hazırlanmadan önce, buradan aynla-
maz. Bunun anlamı, birlikier 1994'ün tamamını Baltık
devletlerinde geçirecek.
hatta bu süre 1995'in ilk
aylanna dek uzayabile-
cek.
General Melniçuk, Le-
tonyahlann Moskova'-
nın ütkedeki silah ve do-
nanımmı yüklemek ve
nakletmek için birlikier
getirmesine izin vermeyi-
şinin, Rus birliklerinin
Letonya"dan gerî çekil-
mesini daha da güçleştir-
diğini beliniyor. Rus ge-
nerali, Moskova'nın Rus
topraklannda bir yenisi
inşa edİlinceye dek, yani
en az 10 yıl daha Skrun-
da'daki radan kullanmak
zorunda olduğuna da
dikkati çekiyor. Bu sözk-
re karşı eski Amerikan kent planlamacısı olan ve şimdi
Letonya Savunma Bakanı olarak görev yapanPavIovs-
kis'in tek yanıtı var:
i
?Saçmaükr
>
Her iki taraf da öikefi
olduğundan. aralanndaki ilişki gerginleşiyor. Pavlovskis,
"Bizzat benim im/aladığan bildirilen biie görmezlikten
geh'yoriar. Halkımızm onlann bildirilerine uymadığmı
söylöyorlar" diye ekliyor.
Bu arada. Rus askerkri sivil halkla iyi geçinmek için
ellerinden geleni yapıyorlar. Askeri üskrden pek çıkmı-
yorlar, çıktıklannda da sivil giyiniyorlar. Albay Y'evgeai
Bolrişev. "Oturduğumuz dairder bize aitti. Artık btmlar
Letoflyahlann mülkiyetinde ve dairelemizi satamıyoruz.
Şo anda hiçbir şeyimiz yok" diyerek susuyor. Bir ziyaret-
çiyi Riga dışındaki boş barakalan gezdirdiği sırada. su-
baylann Rusya'nın neresine gönderilecekleri ve nasıtge-
çinebilecekleri konusunda kaygılandıklannı anlaüyor.
Albay Boltişev, "Buradaki karargabı artık yabancı bir ûs
diye adlandırıvorlar; ovsa biz burayı kendi ülkemiz olarak
diyor.
sasının gerçekte eski Sovyetler Bır-
liği'ne dönmek olduğu konusunda
kuşkular uyandınyor. Batı, Rusya'-
nın, Moldova ve Gürcistan'dan. Ta-
cikistan'a dek banşı koruma olarak
lanse ettiği çabalannın, aslında bura-
larda Moskova yönetimini kurma ça-
basını maskelediği kuşkusuna ka-
pılmış durumda. Eğer Rus ordusu
başka verlerdeki görevleri konusun-
da yanılgı>a kapılsa bile. Rusya. Çin
ve Afganistan'dan yüksek dağlarla
aynlan Tacikistan'daki çıkarlannı
açıkça tanımlamış durumda. Ordu da
emirleri yerine getirmek konusunda
oldukça duyarlı.
Sovyetler Birliği'nce geleneksel ola-
rak gözetilmiş klanlardan oluşan tu-
tucu çizgideki hükümet ile Afganis-
tan ve İran'ca desteklenen demokra-
tik ve Isiamcı bir muhalefet arasında-
ki iç savaş devam edivor. Yeltsin.
Rusya'nın 25 milyon Müslümanını
göz önüne alarak Tacikistan'ın sınır-
lannın Afganistan'ın İslamcı militan-
cılığı, devrim. silahlar ve uyuşturucu-
lara karşı ana barikatını oluşturan
"Rus sınırlan" olduğunu sövledi.
Sokağa çıkma yasağı altında
bir başkent
Tacikistan'ın başkentinın.hâlâgece
yansından sabah saat 5'e kadar soka-
ğa çıkma yasağının hüküm sürdüğü
bol ağaçlı sokaklannda. Duşanbe'ye
bir garnizon kentı havası veren 201.
Tümen'in askerleri yakalannda Rus
bayraklanyla dolaşıyorlar. Gelgele-
lim. verliler şimdiye dek 20 bin kişinın
hayatını kavbettiği iç savaşı sona er-
direcek askerlerin orada bulunması-
ndan hoşnutlar. Kansı veoğluvla bu-
rada yaşayan 26 yaşındaki tcğmen
Sabir Resulov. "Böyle yaşamak hiç de
kola\ değil. Ama bize ne öğretildi>se,
onu yapıp banşı konımaya çalışıvo-
ruz" diyor. Profesvonel bir asker ola-
rak avlık kazancı 130 bin ruble (109
dolar). Ccreti. aldığı 22 bin rubleden
(19 dolar) hoşnut olan zorunlu asker-
liğinı yapan Tacikistanlı Batir Rahi-
mov'unkinin çok üstündc. Orduv la üç
yıllık sözleşme yapmış, avda 100 bin
ruble (85 dolar) alan 20 vaşındaki Ça-
vuş Denis Sanniko>, "Burada durum
hiç de sakin değil. Her an bir şeyler
patlak verebilir" diyor.
Er Andrey Kulikov, neredevse ça-
vuşlan kadar para alıyor. "Ne zaman
olsa bu sözleşmeye imza atarun. Ücret
çok iyi; üstelik ülkeme hizmet ediyo-
rum" diyor. Nevv York Times muha-
biri Erlinger'in 'Hangi ülkeye' şenlik-
deki sorusunu önce anlamıyor, sonra
hemen "Rusya'ya tabii" diye yanıt ve-
ri\or.
Tacikistan resmen bağımsız olma-
sına karşın şu anda Rusya'nın yan
devietlerinden olmuş durumda. Mos-
kova bugün Tacikistan'ın ulusal büt-
çesinin yüzde 70'ini veriyor. Rus yet-
kilileri ve Batılı diplomatlar, bu ra-
kamın ülke eskiden Sovyetler Birliği'-
nın bir parçasıyken yüzde 25 daha az
olduğunu belirtiyorlar. 201. Tümen'-
in yeni kumandanı. Tacikistan do-
ğumlu bir Rus olan Albav V'iktor Ti-
mofeye\. kendısiv le > apılan bir görüş-
mede. "Mosko>a'nın ve Savunma Ba-
kanı'nın kişisel ilgi \c dikkati sürekli
üzerimizde. Kendimizi kesinlikle yalı-
tılmış hissetmiyoruz" dıvor. Bununla
birlikte. askerlenn ülkede kalma süre-
sı uzadıkça ve konumlan Afgan sını-
nna vaklaştıkça her şev daha güçleşi-
vor. Beş vıldır Tacikistan'da olan ve
ismını vermek ıstemeven bir sınır mu-
hafaza albayı, "Burada bizi istemiyor-
lar. Biz yabancıyız. Yalnız Rusluğu-
muz değiİ. Hıristiyan oluşumuz da on-
lan bizden ayırıyor" di> or.
Moskova'nın zayıf noktası
Her verde görülen askeri amaçlara
ilişkin karmaşa. yakın sınırlarda hem
Batı demokrasilerinde hem de eski
Sovyetler Birliği'nde mevcut olan
güçlü otorite ilişkilerinin kalmama-
sından kaynaklanıyor. Bir generalin
oğlu ve Moskova'daki ABD ve Ka-
nada Araşürmalan Enstitüsü'nün baş-
kan yardımcısı olan askeri uzman
Sergey Rogov. "Sivillerin önderliğin-
deki bir Savunma Bakanlığı, korkunç
bir başarısızlığa uğradı. Ben bunun su-
çunu Yeltsin'de buluyorum. Çünkü o
orduya daha güvenli olduğuna inandığı
her şey i y apma izni verdi \e böy lece or-
du, /ayıflamış Rus devletinden koptu"
diyor. Moldova'daki 14. Ordu'nun
kumandanı olan ve eski Sovyet cum-
huriyetinin siyasetine bulaşan Tuğge-
neral Aleksandr Lebed'le ılgili olarak
"Rus hükümeti General Lebed'e Mol-
dova'daki müdahalesine izin vermiş
miydi? Abhazya'daki generalleri kim
denetliyor? Ordunun temel güdüsü de-
ğişime direnmek, tıpkı bürokrasi gibi.
Ama ordunun kozları çok daha güçlü"
diyor.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri -Ba-
kan Andrey Kozirev de dahil olmak
Lizere- dış politikayı, özellikle de ya-
kın sınırlarda, genellikle ordunun
oluşturmasından yakınıyorlar.
Kozirev geçenlerde "Silahlı kuv-
vetlerin kendilerine özgü bir dış politi-
kalan var" şeklinde bir açıklama
yaptı. Gene de bir bütün olarak
bakıldığında, ortaya tehlikeli bir dö-
nüşüm resmi çıkmıyor. Rus birlikleri
Tacikistan'da kurtancılar, Moldo-
va"da öç alıcılar, Baltık uluslannda iş-
galciler ve Gürcistan'da müdahaleci-
ler olarak kabul edilivor.
Kozirev eylül sonunda Birleşmiş
Milletler'e, Rusya'nın bölgesel çıkar-
lannın. eski Sovyetler Birliği'ndeki
hiçbir ulus ya da uluslar grubunun
Rusya'nın "bartş çabalannı değiştire-
meyeceğini" belirterek uluslararası
toplumdan mali destek istedi. Bu, bir
anlamda Kozirev'in kaçınılmaz olanı
en iyi şekilde yapmasıydı; bir başka
anlamda ise uluslararası yardıma
başvurarak orduyu denetim altına al-
ma çabasıydı.
Moskova'nın baş ağrısı
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, kimi
zaman sıyasanın bir tek kumandanın.
söz gelimi General Lebed'in kaprisle-
rine göre yapıldığını belirtiyorlar.
Onun ulusal inançları. tutkulan ve
yerel bağlantılan. ordusunun konu-
munu belirliyor. Rus>a ve Moldova
arasındaki ilişkileri bozmuş olmasına
karşın Savunma Bakanlıği'nın bir ke-
nara atamayacağı kadar yaygın bir
popülantesi var.
Afganıstan'da görev yapmış bir pa-
raşütçü olan General Lebed, Mol-
dova'nın kendi kendine Trans-Din-
yester Cumhuriyeti adını veren ko-
münizm yanlısı, aynlıkçı bölgesini
desteklemekte. Hatta eylül ortaîann-
da bu cumhuriyetin parlamentosuna
seçildi. Moldova hükümetiyle kendi
ülkesinin Savunma Bakanlığı'ndan
yükselen protestolan görmezlikten
geldi. Ne ki daha sonra Trans-Din-
yesterli pohtikacılann parlamento-
nun yanında yer almak üzere Mos-
kova'ya gönüllüler göndermelerini
protesto etmek için istifa etti.
Sadece 8 bin birliğiyle bile. 14 Or-
du. Moldova ordusundan çok daha
üstün. Moldova yetkilileri, General
Lebed'in Trans-Dinyester cumhuri-
yetini bu topraklann tarihsel olarak
Rusya'ya ait olmasından ötürü değil
de 14. Ordu'nun Rusya'ya dönmeme-
sine gerekçe göstermek için destekli-
yor olmasından kaygılı. Rus Savun-
ma Bakanı Graçev, zaman zaman ka-
rizmatik kişilikli General Lebed'den
kuşkulanmakla birlikte. ondan hoş-
lanıyor da.
Şamatacı yeni devletleri yatıştır-
mak arzusu. Rus birliklerinin mayıs
ayında Azerbaycan'dan ansızın geri
çekilmesini açıklıyor. Eski bir muha-
lif olmasının yanı sıra Bağımsız Dev-
letler Topluluğu'na katılmayı redde-
den Ebulfeyz Elçibey'in önderliğinde-
ki ülke. Rus birliklerinin varhğını hoş
karşılamamaktaydı. Rusya'nın çekı-
lişi. Ermenileri cesaretlendirdi. Azeri
kuvvetlerinin büyük ölçüde Ermeni
olan Dağlık Karabağ'daki durumu.
Elçibey'in yerini eski bir Politbüro
üyesi Haydar Aliyev'in almasını ko-
laylaştırdı. Aliyev derhal topluluğa
katıldı ve ülkesinin Moskova'yla iliş-
kilerini gözle görülür derecede geliş-
tirdi.
Başkan Yeltsin. siyasal muhafaza-
karlar ve ordudan gelen baskılarla
birliklenn geri çekilmesini geçici ola-
rak durdurduğunu ilan etti. Estonya
ve Letonya'yı. buralarda yaşayan
Rus yurttaşlannın insan haklannı ze-
delemekle suçladı. Estonya ve Leton-
ya bu suçlamalan reddetmekle birlik-
te. hâlâ Ruslann ülkelerinden aynl-
malarını ıstıyor. Baltık uluslan. Rus
ordusunun b'uralardaki ana savunma
ve erken uvan füzelerini ele geçirme
arzulannı örtecek siyasal bir maske
olmasından kuşkulanıyorlar.
Baltık ülkelerindeki Rus birlikleri-
nin kumandan yardımcısı Tuğgene-
ral Fyodor Melniçuk. Nevv York Ti-
mes'tan Steven Erlangere. birliklerin
ülkeyi terk edeceğini. ancak en başta
konut sorunu gelmek üzere bazı ne-
denlerle, bunun 1995'ten önce gerçek-
leşmesinin mümkün olmadığını açı-
kladı. Karşılaştıklan aşağilamalar-
dan yakınan Melniçuk. her şeyin çok
daha uygar bir düzeyde yapılabilece-
ğini belirtırken şu sözleri ekledi: "Her
şeyi kardeşce paylaşabilirdik. Oysa
şimdi böyle acı olayları y aşıyoruz."
SÜRECEK
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Okuria Yazar Arası...
Bir gazetede çalışırken işsiz kalan bir gazetecinin ilk
aklına gelen, bir gazete çıkarmak olur. Refık HalH'in Ay-
dede'yi çıkarışı şöyle:
"Peyam-ı Sabah gazetesinin verdiği para, geçimime
yetmiyor.. 120liraalıyordum. Yazılarım çok beğeniliyor-
du. Pek sıkışmış, pek daralmıştım. Bir çıkar yol bulmam
gerekiyordu. Bir akşam üstü, Kadıköy'deki bahçede ge-
ziniyordum; zihnimde bir şimşek çaktı. Ben niye bir ga-
zete çıkarmıyordum? Bir sigara yaktım; ucunu yere attı-
ğım zaman kararımı vermiştim. Aydede adında haftada
iki kere yayımlanmak üzere bir mizah gazetesi çıkara-
caktım."
Dergi, çıkar çıkmaz tutuyor.
Ama 'Peyam-ı Sabah' Başyazarı Ali Kemal'i de istan-
bul'dan izmit'e kaçınyorlar. Gerçi Refik Halit için henüz
ortada bir şey yoktur, ama ne olur ne olmaz.
Ne olur ne olmaz derken Ali Kemal izmit'te linç edili-
yor. Ondan sonra otomobile nasıl bindiğini, rıhtıma nasıl
vardığını, gümrükte polisçe nasıl arandığını anımsamı-
yor bile... Refik Halit, "Ogün"diyor, "1922kasımınındo-
kuzuncu perşembe günüydü." Kaçıyor...
Hüseyin Cahrt Yalçın en uzun ömürlü yazarlarımız-
dandır; çok çekmiştir. Yazdığı günler olmuş, yazamadığı
günlerolmuştur. Tanin'\ çıkarır.
Tanin"\ kapandıktan sonra yeniden çıkarır. Yargıcm
karşısında şu soruyla karşılaşır:
"Gazeteyi çıkarmak için parayı nereden buldunuz,
kim para verdi?"
Üstadın verdiği yanıt, bileylenmiş bir bıçak gibidir:
"Sizden istesem vermez miydiniz?"
Üstadın gazetesi, peynir ekmek gibi satılan türdendir;
kimden sermaye istese veren çok olur.
Yenisabah gazetesinin sahibi ve başyazarı Cemalet-
tin Saraçoğlu, bir gün İçişleri Bakanı Şiikrü Kaya'nın
karşısınaçıkar.İsmetPaşa'nınM/7//Şe^donemidir Belli
ki bir şey isteyecektir. Ağzından baklayı çıkarır:
"Beyefendi, Hüseyin Cahit Bey epey oluyor yazamı-
yor; eğer izin verirseniz bizim gazetede yazdırmak isti-
yoruz, bilmem ne buyrulur?"
Şükrü Kaya cin gibidir, gözleri ışıldar:
"Bizce sakınca yok, yazabilir'öer Cemalettin Sara-
çoğlu izni almıştır; odadan çıkacağı sırada Şükrü Kaya'-
nın sesi duyulur:
"Cemalettin Bey, Cemalettin Bey... Yalnız bir şey var:
Bizi ö'ven yazılar yazarsa gazete okunmaz; bizi yeren
yazılar yazarsa gazeteyi kapatırız... Şimdi git arkadaşla-
rınla konuşl"
Hüseyin Cahit Bey uzun yıllar yazamadı. Yazdığı za-
manlar, CHP'nin yayın organı Ulus'un başyazarıydı;
DP'ye karşı muhalefet yapıyordu.
Adını basın tarihine altın harflerle yazdırmış olan üstat
Çeb'n Altan, öyle bir dönem geldi ki yazamaz oldu. Yaz-
dırmıyorlar. önüne bütün engelleri diziyorlardı; şöyle
anaro günleri:
"Cezaevinden çıktıktan sonra, yani iki yıldır, çeşitli
nedenlerden büyük basında günlük yazılara devam ola-
nağı pek bulamadım. Başlangıçta kimsenin yazı istediği
zaten yoktu. Ben de kendimi, romanlara vermiştim."
Naim Tirali'nin Vaten'ında yazıyordum. Dayısını mı,
eniştesini mi.. Müessese müdürü yaptı. Adamın benim
yüzümden kanına giriyorlar. "Ona yazdırmazsan bolca
ilan veririz"diyorlardı. Ne yapsın, benim yazılarla oyna-
maya başladı, ayrılmak zorunda kaldım; yazılarıkestim.
Birkaç okur mektubu dışında hani bir Allahın kulu çıkıp
da soran olmadı. Sanki bizim köşe eskiden beri yokmuş
gibi... Bir okur dakonuştuğumuzda, "Protesto etmek ha-
tırıma gelmedi" demez mi?
Heykellere tükürme tartışması sürüyorken iş inkâra
kadar uzadı. Tüküren, milyonlarca kişinin gözüne baka-
rak "Demedim!" diyor.
Nedenir?
Bu da yeni bir takiyye!
BULMACA
1 2 3
1
SOLDAN SAĞA:
1/ Kolayca aldatılabilen.
2/ Memelilerde protein
metabolizmasının son 2
ürünü olan ve idrarla dı- g
şan atılan bileşik... Bir
cins sülün. 3/ Kapı man- 4
dalı. sürgü... Birsorueki.
4/ Temeli taklide daya-
nan sözsüz oyun... Yassı.
basık. 5/ Başlıca üyesi Ju-
les Romains olan ve top-
lumun ortak bilincini dile
getirmeyi amaçlayan ede-
biyat akımı. 6/ Bakınn
simgesi... Maksim Gorki'nin bir
romanı... Adlan sıfat vapmakta
kullanılan bir yapım eki. 7/ Maden
eşya üzerine vurulan bir cins cila...
Bir işletmenin ani batışı. 8/ Bir işe
gönlü olma... İris Murdoch'un. di-
limize de çevrilmiş bir romanı. 9/
Yemin... Dövüldükten sonra sav-
rularak temizlenen ve kurutulan
bueday.
YÜKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Düğünçiçeği de denilen bir süs
bitkisi. 2/ Katışıksız... Felsefede nesnenin kendisi. 3/ Av köpe-
ğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi... Arka. geri. 4/ Düşünü-
leni dolaylı olarak anlatan söz. 5/ Seyrek dokunmuş delikli bir
kumaş... Fas'ınplakaişareti.ö/Eskidildegün... Birmastareki.
7/ Mezopotamya'dakurulmuşen büyüksitelerdenbiri... Mate-
matikte kullanılan sabit bir sayı... Âkcığerleri dinlerken heki-
min duyduğu patolojik ses. 8/ Üstünde namaz kılınan kilim,
post eibi şeylerden yapılmış seccade. 9/ Üzüm salkımının küçük
dah.^
İLAN
KARTAL 4. AŞLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosvaNo: 1993 489
Davacı Silvia Kara vekili Av. Hamdi Fedakâr tarafından davalı
Vehbi Kara aleyhine mahkememize açılan boşanma davasında:
Davab Vehbı Kara'ya Soğanlık. Yerudoğan Mah. Gaziosmanpa-
şa Sok. No: 10 A Kartal - Istanbul adresınde dava dilekçesi tebliğ
edilemediğinden usulün 213 ve 377. maddelen gereğince dava dilek-
çesının ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Duruşma giinü olan 21.9.1994 günü saat 09.30'da mahkememizde
hazır olarak bulunmadığınız veya yerinıze sizi temsilen bir vekil gön-
dermediğinızde davaya gıyabınızda devam olunacağı dilekçe yerine
kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 10.6.1994
Basın: 6713
İLAN
ŞİŞLİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
DosyaNo: 1994431
tstanbul Eminönü, Mimar Kemalettın Mahallesi, Cilt 020 06, say-
fa 61. kütük sıra no 564'te nüfusa kay ıtlı bulunan Barit Özköseyan üe
ay nı nüfusa kayıtlı bulunan Adrine Ozköseyan'ın kan-koca oldukla-
n ve Beyoğlu 26. Noterliği'nce 12.4.1994 tarihi ile 08037 yevmiye no'-
su ile davaalann tanzim etmiş olduklan düzenleme şeklinde mal
ortaklığı sözleşmesinin usulüne uygun olarak düzenlenmiş bulundu-
ğundan M K.'nin 237. maddesi gereğjnce ilan olunur. 6 6.1994
Basın: 6726