25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14HAZİRAN1994SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 9 Krizi kardan karşılasınlar • BURSA(AA)-Ekonomik kriz nedeniyle 2 haziranda 4. kez zorunlu izin uygulanan Tofaş'ta üretimedün sabah başlandı. Krizin faturasıran işçiye çıkanldığını ve 3 bin 200 işçinin işine son verildiğini belirten Türk Metal Sendikası Bursa Şube Başkanı Erol, '"İşveren krizi gerekçe göstererek işçi çıkanyor, önerilerimizi de dikkate almıyor. Onlarda kardan fedakarlık etmelidir" dedi. VehbiKoç Cenevre'ye gitti • tSTANBUL(AA)-İşadamı Vehbi Koç Türkiye'deki nüfus planlamasına yaptıjb katkıdan dolayı BM Dünya Sağlık Örgütü'nce verilecek ödülü almak üzere Cenevre'ye gitti. Ödül törenine Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve BM Genel Sekreteri Butros Gali de katılacak. Necmettin Cevheri, özelleştirmenin durdurularak düşük tekliflerin iptal edileceğini bildirdi Et Balık'ta oyun bozulduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Et ve Balık Kurumu'nun (EBK)trilyonlara ula- şan mal varbğının büyük bölümünün 638 milyar liraya satılmasına ilişkin işlemler durduruldu. "Sözleşme yapdmadan, mese- leye bir daha bakılacak" diyen Devlet Ba- kanı Necmettin Cevheri, ihale sonuç- lannın gözden gecirilecegini. tesislerin be- delini karşılamavan tekliflerin iptal edile- ceğini açıkladı. Özelleştirme bedeli kamu- oyunda büyük tepkilere neden olan EBK'nin, 5 milyar liraya satışa sunulan Gaziantep Kombinası'nın, 82 bin metre- kare arsası, soğuk hava depolan ve araç- lanyla birlikte toplam 140 milyar liralık varlığı bulunduğu bildirildi. Hak-İş Konfederasyonu Genel Baş- kanı Necati Çetik ile haftasonunda Et- Balık Kurumu'nun özelleştirilmesine iliş- kin savlan ele alan Devlet Bakanı Cevheri, Cumhuriyef in sorulannı \anitlarken. iha- le sonuçlannın "tekrar gözden geçirilece- gini" vurgulayarak. "Gözden geçirmek de- mek, durdurmak de- mektir" açıklamasını yaptı. Cevheri şun- lan söyledi: "Durdurursunuz, yeni bir durum da ge- tirebilirsiniz. Eğer bunların içinde, had- de la\ık olaniar \ar- sa, vani değerini bul- muş olaniar varsa, onlar yiiriir. Bir kısmının j ürümeyeceği de- mek, satışının y apılmış olmaması demektir. Hepsine tek tek bakıjoruz. Öjle bir şev ki, bazıianna yeterli talip de çıkmıyor, bazı- larının çok değerli arsaları var. I.ikidite meselesi de buna (az bedelli satışa) etken ol- muş olabilir. Ankara'da bile emlaksatı- şlannda bir durulma > ar, faizler dolav ısıy- la. KOİ Başkanı yurtdışından >eni geldi, bunların hepsine bakılacak. Kamuoyunun rahatsız olacağı bir şey vapdmaz. Belki daha > aygın bir ihale açılırsa, değerini daha çok bulur. Peşpeşe satarsanız, alıcısı ona göre oluşur, kısa aralıklarla satarsanız alıcı ona göre teşekkül eder. Bir nıalın birçok ünitesini birlikte sunduğunuz zaman, o malın alıcı olması tabii olan alıcılannın hep beraber piyasaya girememeleri nedeniyle malın düşmesine sebep olursunuz." Akıl almaz satış EBK'nin 140 milyar lira değerinde ol- duğu bildirilen Gaziantep Kombinası'nın 5 milyar liraya satılmasının kabul edilmesi eleştirilere hcdef oldu. Nurettin Küncülü adlı işadamı, kombi- naya 5 milyar lira teklif ederken, kurumun 10 milyar liralık lojman binasının da, va- deli olarak 3 milyara satılması benimsen- di. Gelişmcler üzerine. ANAP İstanbul Milletvekili Halit Dtımankaya, konuyu TBMM gündeminegetirdi. Gaziantep Kombinası'nın rayiç bedelin çok altında bir fıyatla satılmasına tepki gösteren Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı IVIecati Kanalıcı, ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'a başvurdu. EBK kombina \e lojmanlannın özelleşti- rilmesi kapsamında yapılan ışlemı eleşti- ren Kanalıcı. "Ülkemizin içinde bulunduğu zorluklarda rant gerirmek amacıyla satışı yapılan tesisler, maalesef devlete gelir değil, kişilere rant getirir duruma gelmiştir" dedi. Kombina tesislennın ra>iç bedelden he- saplamasını yapan dernek yöneticileri, sadece 82 bin metrekarelik arsanın 40 mil- yar lira değerinde olduğunu belirttiler. Satışta, kombina tesisleri ve araçlan içinde yer alan 12 kamyon, 2 kamyonet, 1 otomobil, 10 soğutma deposu, misafirha- ne, kesimhane, tamirhane, marangozhane ve ahırlann bedelinin de 100 milyar lirayı bulduğunu ifade eden dernek yönetim ku- rulu üyesi Cengiz Gülenler, toplam değeri 140 milyar lirayı bulan kombinanm 5 mil- yar liraya satılmasının son derece rahatsız edici olduğunu biidirdi. Otomobilcilerden hükümete muhtra E konomik krizin reel ekonomiye sıçradığı ve fabrikaların ışçi çıkarımlarına başladığı şu günlerde, krizden en çok etkilenen otomotiv sektörünün önemti derneklerı, hükümete çözüm önerileri götürüyor. Otomotiv Sanayıcileri Derneğı'nın(OSD) hükümete bir rapor halınde sunduğu önerılerınde temel çözüm noktası, otomobılden alınanektaşıtalım vergısinde yüzde 50, KDV oranında da yüzde 65 ındırimı ve ıthalatın kısıtlanması olarak öngörülüyor. Bu önerinin karşısında hükümet ise daha önce sanayici içın belırttığı tavrını otomobilciler için de değiştirecekgibi görünmüyor. Yani ihracat yapılmasının teşvik edılmesiniöngören hükümet, otomobılden aldığı vergileri pekkısmayanlısı değıl. Rakamlara bakıldığında da zaten hükümetin neden bu çözüme yanaşmadığı da ortada. 1994 yılı ocak-nisan ayları arasında genel bütçe gelirlerine bakıldığında otomobilden alınan motorlu taşıtlar vergisi tutarı 1.6 trilyon. Bunun yanında OSD'nin önerisine göre, otomobilden alınan verginin yüzde 50 oranında düşürülmesi, sadece bu yılın ilk dört ayı baz alındığında devlete 800 milyara mal oluyor. Devletin en önemli gelir kaynağı olan KDV'nin yine bu yılın ilk dört ayındaki getirisidahilde26tnlyon671 milyar lira. Yine OSD'nin önerisi, KDV'dedeyaklaşık yüzde 65 oranında bir indirim. Hükümetin bütçe gelir kalemlerine bakıldığında, en kolaytoplanan iki verginin KDV ve motortu taşıt vergisi olduğu görülüyor. Bunu da rakamlar kanıtlıyor. Yine 1994yılıilkdörtayında tahakkuk edilen dahilden alınan KDV mıktarı 40.6 trilyon, tahsıl edilen miktar ise yaklaşık 26.1 trilyon. Yani hükümet, motorlu taşıt vergisinın yüzde 51,6'sını, dahilden alınan KDV'nin ise yüzde 64.3'ünü tahsil etmiş. Bu da hükümetin zaten zorlandığı vergi toplama ışınde bu kadar kolay bir kazanç kapısını bırakamayacağı sınyalini veriyor. Dûşûş beklentisi Tabıi bu öneriyi ortaya atan OSD'nin de öne sürdüğü mantıklı gerekçeler bulunuyor. Bunların arasında 1994 yılındaknzın bu hıztylasürmesı 1994 yılındaödenecekvergilerde sektörün 36 trilyon liralık bir düşüş yaşanacağı varsayılıyor. Otomotiv sektörünün hükümette getirdiği çözüm önerılerıni, hükümet kanadının nasıl karşılayacağı belli değil. Ancak daha önce Başbakan TansuÇiller'ın otomotivcilere ihracat yapmaları konusundakı tavsiyeleri de göz önüne alınınca olabilirliği mümkün görünmüyor. Ayrıca alım gücünün iyice düştüğü ve bankaların düşükfaizli otomobil kredisi vermelerinin imkansız olduğu birortamda, otomobil sahıbi olmak isteyenlerin tekrar otomobil piyasalarına yönelmeleri mümkün görünmüyor. OTOMOBİLİNİZİN DEĞERİ (MİLYON TL) YERLİ UfM Tmpr.SX 85* 7240 90» 92* 74« mm 8 2 * 100-110 9049 ltt-130 7M7 97-W »106 1 » 3 95-101 •»••» 100-110 «0-13S 136-150 125-137 «B-120 ns-ıa •20-130 •35-« 52-J» 92-102 9H05 '20-125 WK 125-Î3S »170 iss-m 180-as 120-1» 130-1* ıe-ısc 166-175 105-120 120-140 200236 235275 '2S-U0 HJ-1« 23B275 103-110 125-1* ı»« 1*1S0 •THK 180-190 20020 130-145 U0-'50 lS0-«5 175-MO 30^50 275OT 160-175 175TO 275-31C 315-366 115-'» 140-166 •90-M 175-1T 190-200 195-220 2)0-293 145-160 'SHJ0 '^190 195*0 2SO-2K 31M70 •75*5 2'5J45 3KH5D 3BO41C 2995 3'5- 3B4 42İ5 4746 2te 3 352.2 46-9 ITHAt 65-10 BMV316 awı»oj UetaksıttE tac ı» 75« 95-100 BS-'OD 100-110 M5-125 10O-2OC 2D-23C 240-270 260-280 160-186 180210 215-250 250-280 270-300 2B-225 245-275 280310 266-315 190200 nX 2«-2S5 »103 1OS-110 -15--23 450-500 SOM60 T W K 4SM00 9BO0 7JM50 4O480 4BMB0 98M50 5SM20 85M« 7B5«X 400430 490-530 530490 55>62C 650-740 75O40O »175 ıeo-'SS 230250 J60290 23(250 X) 240250 200230 16 3*350 23M00 225250 2IS296 TofCUCcfcraM. '50-165 2*225 ?452"5 NOT Cerme* Aç»k Oto Pazan nöa oluşan lıyaüaröır '0O--2C 130--45 245OT 300-335 250-260 3SO400 27MO0 2İO-330 12O--30 «70430 3KKI30 310450 2SKÎJ 230-250 »Mig 300-350 315345 2SO-32C 1353 120-136 150-1)5 270-320 35U15 270J15 43M15 330410 450635 3SOJ10 130-145 660450 900-1100 220-250 330400 O M K 270-350 290-390 2G529D 430-55C 350420 35O-C20 OS-3K 2056 3026 562J SK2 2270 2270 2200 2830 2200 2600 3a 52E Başbakan Yardımcısı bundan sonraki özelleştirme programında Teletaş'taki yanlışlara düşülmeyeceğini söyledi Karayalçın: Teletaşolayı tekrarlanmayacak VTELETAS Geçen mayıs ayına kadar Teletaş'ta önemli sorumluluklar yüklenmiş olan Yur- dakul Ceyhun. Türkiye'nin. tıpkı Osmanlı împaratorluğu gibi, ekonominin atarda- mannı oluşturan sektörlerin yabancılara geçmesiyle dağılabileceği uyansında bulu- nuyor: "Milletin görmcdiği olay şudur; Os- manlı'da tarım var. Bir de, İpek Yolu, Baha- rat Yolu gibi yollar var. Haracmızı alıp yaşi- yorsunuz. Osmanlı. sana\ileşmeyi görmetli- ği için batmıştır. Buhar makinesinin keşfiy- le, ipek ve baharat volları anlamlarını yitiri- vor. O zaman, deniz ve demiryollan strate- jik hale gelivor. Bu stratejik atardamarlar, Osmanlı'da birer birer yabancıların eline geçmiştir. Şimdi. bilgi sektörü önem ka/anı- yor. Bunun altyapısı ise telefon \e telekomü- nikasyon hatlarıdır. Onun için GATT ve FTT'nin özelleştirilmesi dünya gündemin- dedir. Kim empoze ediyor? ABD istivor. O stratejik hatlara girsinter, en önemli atarda- marı denetlevebilsinier. Onun için Teletaş ve PTT önemlidir. Osmanlı Împaratorluğu dö- neminde. herşev Fransı/larm, Almanların oldu. Sonunu gördük. Şimdi Teletaş'ı, PTT'yi Fransızlara verin, göreceksiniz neler olur." Teletaş'ın eski genel müdürlerinden ve Nisan 1994'e kadar Yönetim Kurulu Baş- kanlığı'nı yapmış olan Fikret Yücel de. Cevhun gibi. herşeye rağmen. umutlu. Yü- cel. "Bugün, telekomünikasyon ve enforma- tik sanayii bütünüyle >abancıların ellerine geçmiştir. Bürıin bunlara bir alternatif getir- mek, milli bir hareketin başlamasını temin etmek gerekmektedir" dıvor. Halen TÜBİTAK bünyesinde, sektörle ilgili çalışmalannı sürdüren Yurdakul Cey- hun ise. bu stratejik sektörde. ulusal sana- yiyi. PTT'nin desteğiyle kurmak gerektiği- inanıyor: "Herşeye rağmen umutlar var. 198S'te ol- duğu gibi yapılabilir. Bugün hala yerti sana- yii *ar Türkiye'nin. PTT'nin Cmraniye'de bir fabrikası var. Onu, ulusal bir şirket ya- palım. PTT'nin desteği gerekecektir. Bunun için PTT'nin özelleştirilmesi çok stratejik- tir. Yeni baştan başlayacağız, PTT Arla gibi. Ya bunu yapacağız, ya yapacağız. Yoksa mahvolunız. Türkiye'de, sektörü, kısa sürede a> ağa kaldıracak bilgi, deneyim ve teknolojik birikime sahibiz artık." Belki de tarihin yeniden tekrarlanması gerekecek. Tıpkı 1964'te çalışmalanna başlayan PTT Arla'nın. 1984'te özelleşıirilmesı gibi. PTT'nin Ümraniyc tesislerinin özelleştiril- mesi gerekecek. Bu kez gereklı deneyim ve ders var. Siyasi otorite de ders almış gözüküyor. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Murat Karayalçın. Teletaş'ın özel- leştirilmesınde hata >apıldığını kabul edi- yor ve bu hatanın tekrarlanmayacağını söylüyor. Kara>alçın"ın.Teletai"aılı>kın Cumhuri- yet'e >aptığı değerlendirme şövle: Karayalçın: Hata yapıldı "Parti olarak, 1993 program ku- rultayında. özelleştir- mevle ilgili almış ol- duğumuz kararları, 6 Mayıs 1994 tarihli KamuOrtakhğıYük- sek Kurulu kararına döniiştürmüş bulunu- yonız. KOİ Başkanı'- nın katılımı >e Başba- kan'ın onayıyla kabul edildi. O nedenle 6 mayıs tarihini özelleştirme çalışmalannda önemli bir kilometre taşı olarak görmek ge- rekiyor. Teletaş'la ilgili olarak gazetenizin gösterdiği duyarlılığa, kelimesi kelimesine katıldığımı ifade etmek isterim. Bizim 6 ma>ısta aldığunız kararlar, büyük ölçüde, Teletaş örneği dikkate alınarak ha/ı- rlanmıştır. Bence Teletaş'ın en çarpıcı v anı şudur; vabancı sermaye payı. başlangıçta belli edilmeliydi. Şimdi, uygun sermaye bi- leşimi, Yüksek Kurul tarafından karara bağlanacaktır. 6 mayıs kararlarında altın hisse uvgulaması da bulunmaktadır." BİTTİ IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Kim Kimi Kurtarıyor?Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, en sonunda bekle- nen açıklamayı yaptı. Krızdeki sanayının yeniden canlanması içın gerekli desteğın verileceğini duyurdu. Ancak sağlanacak teşvik ve kolaylıkların neler olacağını şimdilik söyleyemeyece- ğini bildirdi. Devlet desteği bankalardan sonra ağırlıklı olarak sanayiye de kayıyor. İhracat teşvik kredılerı ıle yetınilmiyor. Bü- yük olasılıkla ciddı vergi indirimleri, çok boyutlu teşvik ve koru- macılık önlemlerı geliyor. Dünyaya açılmak iddıasındakı; önü- müzdeki yıl Avrupa Gümrük Birlığı içinde dev kuruluşlarla yarı- şmaya aday sanayimız, ıç kırızin daha ilk aylarındadarmadağın oldu. iç pazara satamayınca üretım, stoka döndü. Üretim kısıtla- ması, zorunlu tatıller, işçi çıkarmaları ve üretımin durdurulması gündeme geldı. Başta otomotiv, krizdeki sanayinin toparlan- ması için devlet kurtarıcı elıni uzatıyor. Bankaların sorumsuz yarışında, kendi sorumluluklarındakı sıkışıklığında, mevduat güvencesının gerekçesi, yastık altındaki paraların çıkarılmasını sağlamakolmuştu. Aynı gerekçe ıle yük- sek faızlı bonolar piyasaya sürüldü. Ciddı de para toplandı. An- cak bılenlerın söylediklerine ve açıktadıklarına göre, devlet yük- lendiğı sorumlulukla kaldı. Piyasada olan ve durmadan en yük- sek ranta doğru akan para yer değıştirmekie kaldı. Birilerı rant- tan yeni büyük vurgun olanağı yakalarken, devletin sırtındaki kambur, sonunda hepımızin sırtına yüklenen bedel ağırlaştı. Şimdi de özel sektör işletmelerinin kapılarına kılit vurmama- ları, işçilerin sokağa atılmaması gerekçesi ile, sanayiye yeni devlet desteği gundeme geldı. Daha önce de bu köşede altını çızmeye çalışmıştık. Bıze göre ekonomik krizin kaçınılmaz so- nuçları bir yana, sanayıdekı krız bılınçlı olarak arttırıldı. özel sektor yoksul halk kıtlelerıne, ışçılere yapıldığı üzere, krizden ağır bedel odemeye yanaşmadı. Iç piyasaya sattığı ürününü ko- layca satamaz olunca, dış pazan zorlamak; stoka çalışmakyerı- ne. hemen üretimı kısıtlama yoluna gitti. ûz kaynağı ıle değıl, tamamen kredı ile çalışma alışkanlığı içinde, faizler yükselıp kredı ıle çalışmak kazançlı olmaktan çıkınca da sadece yatırım- dan değıl, üretimden vazgeçti. Hükümetten istedığı koruma ön- lemlerinı alabılmek içın eyleme geçtı. Işyerlennde üretımin durdurulması, işçilerin önce ücretli son- ra ücretsiz izneçıkarılması, işçi çıkarmaları, ekonomik zorunlu- luk ve krizin güncel zorlamasından çok, bilinçlı ve kararlı dıre- nişlerinden, eylemlerınden kaynaklanıyor. TUSİAD çevresinde örgutlenmış büyük sanayıcıler sıyası ıktıdarı ıstedıkleri kararla- ra zorlamak üzere atağa kalkmış bulunuyor. Otomotiv krizi ile bağlantılı bugün MESS ve Türk Metalın, ışçı ve işveren sendı- kaları birlikte, hükümete bir deklarasyon vermelerı beklenıyor. Türk Metal ozel sektordekı örgutlenmesıni koruyabılmek üzere, ışverenlerın yanında yerını almayı seçiyor, Işverenler bir sure zararı sıneye çekmek yerıne, büyüterek hemen açığa çıkarmak- la bir taşla bırkaç kuş bırden vurmuş oluyorlar öncelikle zarar- larını azaltıyor. ışçıye odenecek bedelden kurtuluyorlar. İşçinin sokağa dökulmesı tehdidı ıle de sıyası ıktıdarı, istedıklerını ala- bilmek üzere bir köşeye sıkıştırmış konumdalar. Krizden sağlanacak önlemler, devlet korumacılığı ile kolayca krızı atlatır, yeniden uretım artışına geçebilirlerse bekleyen stoklar bedelinden kurtulacakları gıbı, ödenmeyen ücretler, çı- karılan ışçıler yerıne alınacak düşük ucretlıler, genelde ücretle- rın aşağı çekılmesı gıbı çok boyutlu avantajlar elde etmış ola- caklar. Gündemde özel sektörün kurtarılması olduğu için, bu- nun kamuya bedelinden hiç söz edilmıyor. Örneğın kamu açı- kları içın ozel sektorden beklenen vergi artışı, koruma gerekçe- si ıle gelecek ındırımlerle hangı duzeyde kalacak? Krizin pay- laşılması derken, aradan sanayici mı sıyrılacak? "Nasılsa Türkiye'de en büyük vurgun ranttan Ekonominin buyük çoğunluğu da kayıt dışı Asıl vurguncular dururken. hıç değilse vergisını odeyen, kayıt içinde üretirn yapan sanayici de kayınlsın" dıye de bakabılırız. Sırtımızdakı yük artmasa. Ya da çok daha önemhsı çıfte standart uygulanmasa. Tamamı krız on- cesı sadece ve sadece 300 bin kadar sendıkalı çalıştıran özel sektörü kurtarmak uzere, hükümet elınden gelen desteği yapa- cak Boyutlarını bılemedığımız çok yönlü kaynak aktaracak. 900 binın uzerınde sendıkalı ışçı çalıştıran kamu sektoru batırılacak. Özelleştirme uygulamalarında yağmalanacak, kapatılacak, za- rar ettırılecek. Hedef ışçının sokağa atılmasını önlemek, sanayı- yı kurtarmaksa; orada hem daha çok ışçı, hem de daha buyuk çapli, ıddıaların aksine venmi de daha düşük olmayan ve en onemlısı de kamu yararı öne alınmış çok daha büyük bir sanayı var. Kımın elı kımın cebınde, kim kımi kurtarıyor? Devlet kımı kurtarıp, kimlerı batırıyor? Toz duman içinde her şey, gerçekler ne de kolay ters yuz edılıyor. 1863' TEN B TINIME VENCES OSMANLÎ BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle