Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14HAZİRAN1994SALI 14 KULTUR Tasarruf genelgesiyle birlikte 'asli görevleri' engellenen Kültür Bakanı Fikri Sağlar: Kültür vesanattatasarruf olmazHANDANŞENKÖKEN Kahvchanelere bakanlık desteğiylc gazete alınması için çalışmalar yaptı- klannı açıklıyor Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Çünkü tasarruf yapmanın ve kamu açiklannı kapatmanın •birinci koşulu': devlet dairelerine gazete ve dergi alımlannın durdurulması değil- dir! "Eğer bir ülke. bir devlet, bir toplum geleceğini aydmlık hale gefirmek isti- yorsa ve bunun için de ekononomik kalkınmavı sağlamak ve demokratik- leşmeyi de beraberinde istivorsa, mutla- ka külrürel gelişmeyi de sağlaması ge- rekiyor. Kültürel gelişnie yani insanın yaşam biçimi, eğitimi eğer yeterli bil- giyle donatılırsa. o zaman insana ve topluma vertnek istediklerinizi tam ola- rak verirsiniz ve alırlar." Ancak. 'Ekonomik Paket'le birlikte gelen tasarruf genelgesi. Kültür Ba- kanlığı'nın bütçesinin yalnızca yüzde otuzunu temmuz ayının sonuna dek serbest bıraktı. Temmuzdan sonra da ne olacağı belli değil. Böylelikle Kül- tür Bakanhğı desteğiyle süren etkinlik- ler kısıtlanmış ve durdurulmuş oldu. Ama 'kültür ve sanatta tasarruf olma- yacağuıı' vurguluyor Bakan Sağlar. Bugünkü koşullarda sanatçılanmıza devlctin daha çok sahipçıkması gcrek- tiğini savunarak, bunun kültür ve sa- nat etkinliklerine salt kaynak akta- rarak değil, engelleyici koşullan orta- dan kaldırarak ve yasalarla teşvik edi- lerek yapılması zorunluluğunu belirti- yor. Bakanlığın kültür ve sanat etkin- liklerine olan katkılannda 'çok büyük bir azalma" olduğunu söyleyen Sağlar. 'yine de durma yok' diyor. Özel kaynaklardaki fonlardan pro- je bazında verilen devlet yardımlannı dar kapsamlı da olsa sürdüreceklerini belirten Fikri Sağlar, böyle bir kriz or- tamında bile her türlü olanağı zorlaya- rak. kaynak bulmaya çabaladıklanna değıniyor. Sağlar. yeni Yetki Yasası'na daya- narak, Devlet Tiyatrosu. Devlet Ope- ra ve Balesi. Cumhurbaşkanlığı \e Devlet Senfoni Orkestralan ile Kapa- dokya Koruma Yasası gibi kanun hükmünde kararnamelerin Başba- kanlığa sevkedildiğini söylüyor. Daha sonra Bakanlar Kurulu'nda imzala- narak Cumhurbaşkanlığı'na sunula- cak olan kararnamelerle 50 yıllık bir sanatsal geçmişi daha çağdaş bir yapı- \a dönüştürdüklerinden söz ediyor: "Bu kararnameler çıktığı andan iri- baren. Devlet ti> atrosu. opera ve balesi, senfonik orkestrası gerçekten özerk \e özgür birer kurum haline gelecekler. Arzu ettiğimiz çağdaşlık orada olacak. Ülkemizde devlete bağlı, devletin deste- ğiyle ayakta kalan bu kurumlann sade- ce ekonomik anlamda devlete bağlı ol- masını ama sanatsal ve idari anlamda da özgür sanatın gelişmesi yönünde bir yapıya sahip olnıasını isrivoruz. Sosyal devlet olmanın ana amacı. devlet des- tekler ama özendirir. Sanat, sanatçılar ve sanat direktörleri aracılığnla gelişir, toplumun ve çağın isteği doğrultusunda daha da gelişerek. değişerek iieriye doğru gider. Bu anlayışla kurumlann oluşturduğu iletişim kurullarıyla birlik- te >ani tamamen katılımla çıkan yasa- lar oldu. Biz sadece hukuksal bazı tek- nik düzenlemeler y apmaktan öte bir şey yapmadık." (Ancak Anayasa Mahkemesi"nin Başbakan Tansu Çiller'in 45 yasada Kanun Hükmünde Kararnamcçıkar- masına yetki veren yasayı durdurma karan almasıyla bu kararnamelerinin çıkma umudu da zayıflıyor.) Gcnclgcylc birlikte Kültür Ba- kanlığı'nın 'asli görevleri' ortadan kalkıvor. Faaliyetler durduruluyor. 1992 yıhndan bu yana" varolan kay- naklan doğru kullanarak' kültür vc sa- nat yaşanlımızda belli bir çcmberi kıran Küllür Bakanhğı bu kriz döne- min nasıl atlatmayı düşünüyor? "Bu kriz dönemlerini sağduyulu dav- ranarak atlatabirsiniz. Siz şimdi tasar- ruf y apacağız derken, ülkenin geleceği- ni de sıkıntı içersine sokuyorsunuz. Bencc tasarruf y apabiünenin en önemli- si insana yatırım yapmaktır. İnsanın kültürel gelişimini durdurursan, o in- san, o vatandaş. o toplum, o halk aldı- ğınız kararların kimin yaranna ola- cağtnı nasıl anlayacak? Şimdi bakın bir genelge yayınlanı- yor, masa başında birkac bürokrat bir genelgeyi hazıriıyor. Dcniyor ki, festi- vallere yardım \apma\acaksınız. kitap basmayacaksınız. kültür ve sanat faali- yetlerini düzenlemeyeceksiniz. Oysa, bunların hepsi bakanlığın asli görevidir. Ticaret Bakanjığı'mn yapmış olduğu festival ya da bcnzeri etkinliklerini en- gelleyebilirsiniz. Sanayi Bakanlığı'nın ya da l laştımıa Bakanlığı'nın basmış olduğu kitapları engelleyebilirsiniz. Bunlar bir dereceye kadar kabul edi- lebilir. Ben, bunları kabul ediyonım ya da bunları \apın da demiyorum. Ama o bakanlıkların faaliyet olarak yaptıklan benim asli görevim. Ben kitap alıp, basmak, sanat, sa- natçıyı desteklemek, festival dü/enle- mek zorundayım. Kültürel gelişmeyi mutlaka geliştirmeliyiz. Bu da ne pa- hasına olursa olsun, en önemli yatırım anlayışıyla kültür ve sanat faaliyetleri- nin bütçelerini çekmemekle, hatta onla- ra bu gibi darboğazlarda, pürüzlerde daha fa/la para vererek, uzun vadeli bir yatırımı gerçekleştirmekle gerçekleşir. Benim devlet adamı anlayışım, sorum- luluğum, bilincim bunu gerektirir. Bunu anlatmak istiyonım. Başbakanlığa, Maliye Bakanlığı'na müracaatlarda bulundum. Bunun kavgasını sürdürii- yorum. Bugüne kadar kütüphane sayısını az tutmuşlar, kitap almamışlar sonucunda yeterince okumayan. olayları anlama- yan toplumlar yetişmiş, sonra şikayet etmişler, olacak iş değil! Bunu bilinçli yapıvorsanız, o zaman iş başka, bilinçsiz yapıyorsanız o zaman burada başka gerçek ortaya çıkıyor Sizin de eğitilmeniz gerekiyor. Eğer sinemaya gitmiyorsanız, tiyatroyu izle- miyorsanız, kitap okumuyorsanız böyle bir genelgey i oturup masa başında hazı- rlarsınız. Mesele bu, sonuç buraya geli- jor." Kültür Bakanı Fikri Sağlar, tairçok konuda hükümel ortağıyla anlaşa- madıklannı açıkça ifade ederken. ta- sarruf konusunda Başbakan ve Mali- ye Bakanfyla görüşeğini söylüyor. Ancak böyle bir kriz ortamında sade- ce Kültür Bakanı'nın savaşımıyla de- ğil. tüm sanat örgütlerinin bu gcnelgc- ye karşı çtkarak. hükümet yetkililerine ulaşıp. "kültür \e sanatta tasarruf yapılamayacağı" görüşünü savunma- îan gerekiyor. Bakan Sağlar. dar ola- naklar çerçevesinde. bulabildikleri kaynaklarla desteği sürdüreceklerini belirtiyor. Yardımlar çok azaldı ama durmadıFESTtVALLER: BildiSiniz gibi (stanbul Sinema Fes- tivali. Istanbul Tiyatro Festivali bü- yük ölçüdc Kültür Bakanhğı katkı- lanyla oluşturuldu. Ankara Sinema Festivali kuruşuna kadar Kültür Ba- kanhğı desteğiyle gerçekleşti. Müzik Festivali de öyle. Bu katkılar ve bu paralar verilmeli. Çünkü hele şimdi 27 Mart seçimlerin- den sonra Ankara ve IstanbuPun kül- tür ve yaşantısı. çağdaş ve uygar ülke adına çok daha farklı bir konuma so- kulmaya çalışılıyor. Onun için Kültür Bakanhğı olarak bu konuya daha da önem vermeliyiz. İstanbui Festivali için kendi çapımızda ve bu koşullara göre çok daha büyük katkıda bulun- mayı düşünüyor ve hedefliyoruz. Artık Kültür Bakanlığı'nın " bütçe- mizde bu kadar para \ar. bu kadar para veriyoruz. veremiyoruz' gibi ya da bakanlann ve yöneticilerin "keyfi- ne' kalmayacak şekilde uluslararası anlamdaki fesüvallerin düzenlenmesi ve kaynak bulması doğ- rultusunda faaliyet gös- termcsi ge- rektiğine inanıyorum. Bu düşüncey- le Jstanbul Topkapı ve Arkeoloji Müzeleri'nin gelirlerinden, biletlerinden İstanbui Kültür ve Sanat Vakffna bir pay ayın- \oruz. Bu payla İstanbui Festivaİi'ne hiç olmazsa 'akar bir pa>" gidecek. Bu konuyla ilgili çalışma. Bakanlar Ku- rulu'na iletilmek üzere Başbakanlık Kanunlar Kararlar Genel Müdürlü- ğü"ne teslim edildi. Şimdilik bu yıl. her biletten 6 bin lı- ralık büyük bir pay alacaklar. Yapılan protokol çerçevesinde bu belirlencn bu rakamlar bu yıl 15-16 mily an bulu- yor. Nitekim bu kadar katkı da bugü- ne kadar hiç devlet tarafından yapı- lmamış. Tek başına müzeler gelirlerin- den aktanlan bu payın yanısıra. Kül- tür Bakanlığı'nın çeşitli eklerden, kay- naklardan kendi bütçesiııden ayırmış olduğu paralar var. tstanbul Festivaİi'ne olduğu gibi Ankara Festivali'ne de katkıda bulu- nacağız. Anadolu Medeniyetleri Mü- zesi biletlerinden bu şekilde pay ayı- racağız. Bunu giderek diğer ulusla- rarası anlamdaki festivallere de götü- receğiz. ÖZEL TİYATROLAR: Fon kaynaklannı sinema- müzik \e video üretimleri için ayınyoruz. 29 ni- sanda tekrar 9 milyarlık bir kaynak aktardık Türk Sıneması'na. Bugünlerde liyatroya aynı şekilde kaynak aktarmayı düşünüyoruz. Aslı- nda tiyatro için bu yıl hesapladığımız çok önemli bir kaynak var bütçemizdc ancak müsaade edilmedi. Zannediyo- rum temmuz ayından itibaren bu para serbest olacak ve bu para\ ı aktarabile- ceğiz. Bu ara- da temmuza kadar bir çalı- şma yapıyo- ruz. Bu ayın içinde tiyat- rolan proje anlamındaki başvurulann bir kısmını destekleyece- ğız. çünkü se- zona yetişmesi gerekiyor. Onun için •arkadaşlar süratle çalışıyorlar. Yeni bir kaynağı devreye sokmak adına. Bu kaynak yine döner sermaşe kanalıyla müze ve ören yerlerimizden gelecek. StNEMA: Bildiğiniz gibi Adalet Komisyonu- ndan geçen yasamız. fonlar. yeni ka\- naklar buldu. Harçlardan gelen para- lann yanısıra. Milli Piyango'dan \e kesinleşmiş bütçenın onbinde 4 oranı- nda bir pay. Budaeğeryasa vasalamış hale gelse. 200-250 milyar Türk lirasını buluyor fonun boyutlan. Öyle ki. Türk sinemasına \e müzik endüstrisi- ne. sanatına çok büyük bir rakam ola- rak yansıyacak. Bütçeye göre değişe- ceği artık korkusuzca gclişecek. Böyle- likle dc inanıyorum ki. Türk sine- masının en önemli ihtiyacı olan kay- nak sıkıntısını çözmüş olacağız. Bu kadar büyük kaynaklar elde edilincc salonlara. teknolojiye ve tabii ki eğitı- me de büyük yatınm yapılacak. Stüdyolarla ilgili fstanbul Büyükşe- hir Beledivesi ile daha önceki yönetim- le sürdürmüş olduğumuz çalışmayı sürdürmeye çalışacağız. Eğer İstanbui Büyükşehir Beledıyesi ileçözemezsek. Şile Belediyesi ile orada TRTye aynlmış olan araziler üzerinc stüdyo- lar yapılacak. Aslında Ayazağa"da or- mandan kiraladığımız bir yerimiz vardı fakat orada bürokratik engeller- den dolayı gerçekleştirmemiz biraz zorlaştı. Ö çalışmalar bir laraftan sü- rüyor. Anadolu Üniversıtesi ile Kültür Bakanlığı'nın işbırliği içinde büyük Beyoğiu Sineması'nda 'akordu bozuk'Piano KültürServisi- Sinema Yazarlan Derneği'nin(SİYAD) 1993-1994 sinema sezonunda gösterime giren filmler arasından seçtikleri en iyi 10 film Beyoğlu Sinemasfnda geçtiğimizcuma günü gösterilmeye başladı. Gösterimin ilk fılmi, SİY'AD'ın sezonun en iyi filmi olduğuna oy birliği ile karar verdiği. üç Oscarlı ve Altın Palmiyeli film "Piaııo"ydu. Ancak bu "Piano" aylardır gösterimde olan filmden çok farklı. akoru bozuk bir piyanoydu. Bobinler kanştığı içinfilminsonunu başta, başını sonda seyretmek zorunda kaldı sinemaseverler. Filmi ilk kez seyreden ve böyle bir hata yapılabileceğini hayal bile edemeyen izleyiciler uzun süre ne olup bittiğini anlayamadılar. Filmden sonra sinemanm müdürüne başvuranların çoğunluğunu da, çok beğendikleri için "P1ano"yu bir kez daha görmeye gelen izleyiciler oluşturuyordu. 'Makinist hatası bizimle ilgisi yok' Beyoğlu Sinemasf nın müdürü bobinlerin film şirketi Film-Pop'dan yanlış bağlanmış olarak geldiğini, "Piano'''nun tekrar gösterileceği gün isteyenleri "misafir"edebileceklerini söyledi. Ancak bu teklif sadece gelip müdürle konuşanlar için geçerliydi. Ne olup bittiğini anlamayanlann da. yapılan y anlışlığa sinirlenip.filmiyarısında terkedenlerin de bu teklifden haberi olmadı. Zaten ilk kez "Pıano"yu seyredenler için bu hatanın geri dönüşü yoktu. Dahası müdürle yaptığımız konuşma sonucu filmin 12.00 seansından beri bu biçimde oynatıldığını. düzelmesi için tekrar montaja girmesi gerektiğini öğrendik. Biz bu konuşmayı yaparken durumdan habersiz birçok izleyici, 21.30 seansı için bilet almaktaydı. Sinema. filmin hatalı gösterileceğini bile bile biîet satmayı sürdürmekteydi. Hatanın kaynağını öğrenmek üzere aradığımız Film-pop yetkilisi ise "bu bir makinist hatası bizimle ilgisi yok" ce\abın verdi. Makinist hatasının nasıl olupda bütün seanslarda tekrarlandığı sorusunu ise "Öyleveya böyle bir hata olmuş büyütmenin gereği yok" diye yanıtladı. Bu arada bir"misafırimiz olun" teklifı de Film-Pop'dan aldık. Umanz 16 ve 27 haziranda yeniden gösterilecek olan Piano bu kez, film şirketinin montajıyla değil, filmin senaristi ve yönetmeni Jane Campion'ın ve kurgusunu üstlenen Veronica Jenet'in istediği biçimde Oscar Wilde'ın annesinin biyografısi Ingiltere'de yayımlandı Oğlundan daha çok tanınıyorduKültür Servisi - Ünlü İrlandalı yazar Oscar \MI- de'ın annesinin yaşamını konu alan "Mother of Oscar-The Life of Jane Francesca VViMe" (Oscar'- ın Annesı: Jane Francesca NVilde'ın Yaşamı) adıy- la geçen günlerde Ingiltere'de yayımlandı. Oscar NVilde'ın biyografisi olsa tamam da.. şimdi annesi- nin biyografisi nereden çıktı demeyin! Kiiaptan anlaşıldığına göre İrlanda'da. bir dönem, Jane WiWe (\a da edebiyal düşkünlerinin takma adıyla tanıdığı Sperazanza) hcnüz adı sanı bilinmcyen oğlu Oscar'dan daha çok tanınıyordu... Dublin"de İtalyan kökenleri bulunan Protestan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jane Wil- de'in doğum tarihi kcsin olarak bilinmiyor ama. 1821 yılı. kitapta tahmini birtarih olarak \eriliyor. Biyografinin yazan Joy Melville'in dikkat çektiği bir nokta. Wilde"ın tarihleri hep birbirine kanştırdığı. Ve buna. Oscar VVilde'ın ünlü liyatro oyunu "The Importance of Being Earnest"teki (Te- vazuya Övgü) karakterlerden Lady BrackneN'lc özdeşlik kurarak bir örnek de veriyor: "Hiçbir kadın, yaşı konusunda kesin konuşmamalı. Öylesi- ne hesapcı göriinüyor ki..." Kitap, bir döneme ışık tutuyor Tıpkı babası Charles Elgee gibi, Jane VVİldc da babası gibi iri kemik yapısına sahip. şişmanlamaya eğilimliydi. Bu özellikler Oscar Wilde"a da geçti. Jane Wİlde. romantik edebiyatı seven. ve yabancı diller konusunda inanılmaz bir yeleneği olan bir kadındı. Kendi şiirlerini yazması ise 1840"lı yıliara rastlıyor: İrlanda milliyetçiliğinin 'sesi' durumun- daki ünlü gazete "The Nation" (Millet) gazetesinde ilk şiiri yayımlandığında. yıl 1842"ydi. İrlanda'da gününün en ünlü göz doktorlan- ndan bin olan. ancak oldukça kaba saba \Villiam Wilde ile evlenen Jane. iki çocuk doğurdu. Birisi Oscar. öteki VVillie. Bir de 10 yaşında. ilk büyük kaybını yaşadığı, 10 yaşında yitirdiği!- ızı Isola var- dı. Kocasının 1876 yılındaki erken ölümünden son ra Londra'ya yerlcşcn ve burada edebiyat çevrele- rinde cvinde düzenlediği partileriyle kcndinc önemli bir yer edincn anne Wildc. oğlu Oscar tiyat- roda başan kazanınca, "Artık 'Oscar'ın annesi' kimliğine büriinmeliyim" diyormuş. Joy Melville'in biyografisi, bir döneme ve bu dönemin ilginç kişiliklerinden birine ışık tutuyor. plato oluştur- mak. sinema sektörüne ciddi bir katkıya dö- nüştürmck için görüşme- lerimiz sürii- yor. Eğer bu proje gerçek- İeşirse. sine- ma sektörü teknolojik anlamda önemli bir olanak sağlayacak. ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ: Özellikle İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi vıllardır ihmal edilmiş bir yer. Onarım için çok büyük çalı- şmalar yaptık. parasını bulduk. 150 milyar liralık bir yatınm yapmayı planiamıştık ama büyük onanmlann genclgeyle yasiiklanmasından dolayı. her türlü iç programımızı yapmamıza karşın. AKM'de bir tek çi\i çakanıı- yoruz. Oysa \ıllann getımıiş olduğu bü\ük sıkıntılar yaşanıyor. iki yıldır yüreğimiz ağzıınızda. Bütün arkadaş- İarımız bu onanmın özlemi içinde. Gcçtiğimiz yıl da Oda Tiyatrosu maa- lesef kötü biryangın geçirdi. Bunların gü\cnliğinden tutun da. yangına karşı korunmasına karşın yapılan projeyi 1 mayıs iıibanyla başlatıp. I ekim iti- barıyla bitirecektik. Herşeyi. bütün hazırlığı ona göre yapmıştık. Ama genelge onu da engel- İedi. Şimdi büvük uğraşlarla. Devlet Planlama Teşkilatı \e Maliye izin ve- rirsc- herşeyı tuian Maliye Bakanlığı- Maliye'den eğer izin alabilirsek. hiç ol- mazsa ka\ naktan bir 30 milyarlık Siih- ne onanını için izin almaya çalışıyo- ruz. Eğer o 30 miKarlık izni alabilirsek. hiç olmazsa sahneyı düzenleyeceğiz. yeni bir teknoloji gctinncyc çalışa- cağız. Tabii. bu önümüzdeki günlerde beîli olacak. Bunu yapmazsak. gelecek yıllardaki projeleri gerçeleştirme ola- naklan da ortadan kalkar korkusun- dayız. Onun için herşeyi bir yana bıra- karak. kültür \e .sanatın gelişmesi adı- na bu altyapıyı gerçcklcştirmek: hele hele İstanbui \c Ankara'nın ycrel \ö- neiicilerinin anlauşlarını bildiğimiz bir döncm dc daha da öncm kazanı- yor. "Çölde vaha" konumunda bu me- kanlanmız onun için daha iyi de bak- mak zorundayız. KİTAPLAR: Bakanlık dar kaynaklar içersinde kitap alımını sürdürüyor. Aslında ki- tap basılmasi yasak ama biz geçen yıl büyük çağdaş. modern matbaa yapmışiık. Elimizdeki parayla kağıt almıştık. Şimdi baskı yasaeına karşın. 74 çeşit kitap basmayı sürdürüyoruz. Kitap alımlanmızın bir parça paralannı öde- yebildik. Temmuz ayında alımlar başlayacak. O zaman da listede belirt- tiğimiz ya da bu arada çıkan kitaplan almaya gayrel edeceğiz. Geçen yıldan daha fazla kitap alacağız, daraltı- Imasma rağmen kaynağımız var. Alı- nan karar çerçevesinde cari harcama- lardan yüzde 30. yatınmlardan yüzde 20 kesinti oldu bütçelerdc ama buna rağmen bir kaynak. özellikle yayı- nevlerinc. yayıncılık alanına aktanl- mış durumda. 29 Ekim Kulübü Derneği • Kültür Servisi - M ünih'tc 1988'den bu yana faaliyet gösteren "29 Ekim Kulübü Derneği",, Bavyera Merkez Bankası Sanat Galerisi'nde Ülker Saguner'in yağlıboya resimleri ile Rudolf VVeidinger'in •"Impressionen aus derTürkci Türkiyc'dcn İzlenimler" adlı yapıtlanndan oluşan birsergi düzenledi. Dernek 29 ekimde de Herkules Saal'de modern Türk bestecilerini konu alan ve piyano. şan. keman konserlerinin yeralacağı bir "gala" gcrçckİcştirecek. Çağdaş Türk kültürünü Almanya'da tanıtmak amacıyia çalışmalar yapan dernek, yetenekli, ancak parasal imkanları kısıtlı gcnçlere enstrüman dalında bursda sağlıyor. Kabuk Adam Asli Erdoğan • Kültür Servisi-Asli Erdoğan'ırr "Kabuk Adam" adlı kitabı Mitos Yayınlan'ndan çıktı. Boğaziçi Üniversıtesiçıkışlı vefızıkçi Asli Erdoğan, biröyküsü ile 1990 Yunus Nadı Y'anşması'nda ödül kazanmış. bazı öyküleri Argos ve İnsancıl dergilerindcyayımlanmış genç bir ya/anmız. Genç yazar aynca Cene\ re'deki Avrupa'nın cn büyük nükleer laboratuvannda tez yapma olanağı bulup çalışan bir Türk. Karaiblcr'dcki bir yüksek enerjifiziğiseminerine katılmay ı düşünen yazanmız, orada kendini çıldıriıcı bir tutkuya dönüşcn bir aşkın içinde bulur. Tropik bir adada. cinayet. işkence vc şiddetin bataklığında başlayan buaşk. sonuna kadaryaşanmamış arzuların sıkıntıları ile sürüp gider. Hasret Gültekin'den 'SeçmelerV • Kültür Servisi - Sıvas Madımak Oteli'nde geçen 2 temmuzda yakılarak katlcdilen Hasret Gültekin'in "Seçmeler 1" adlı kaset \e CD'si çıktı. Kalan Müzik tarafından çıkanlan kasette Deli Derviş (Doğaçlama). Param Parça. Otuz Üç Kurşun, Derman Sendedir. Şu Kanlı Zalim, Eklemedir Koca Kavak. Rüzgann Kanatlannda. ÜçJü Mey (Doğaçlama). Gün Olaydı. Gönül Çalamazsın. Değirmen Başında. İnsanoğluyum. Sür Umut Tarlalannı, Kucaklanm Seni. ÇekeÇekeadlı yapıılaryeralıyor. Barbara Best Singers CRR'de ; • KültürSenisi- 7. Uluslararası yapı Krcdi Gcnçlik Festivali bugün Cemal Reşit Rey'deki Barbara Best Singers konseriyle sona eriyor. Barbara Best. Lois ' Tillery. Syivia VV'ayman ve ) Katleenöarham'dan oluşan ' Amerikan Gospel ve Vocal Topluluğu. geleneksel spirituallerden çağdaş gosperiere kadar değişik türlerdeki müziği başanylayorumluyor. Barbara Best Singers. konserleri sırasmda yarattıklan enerjiyle ""Caravans" grubuyla. sah'neteknikleri. ; birliktclik ve coşkularıyla da "BarreuSisters"la karşılaştırılıyor. ABD'de verdikleri konserlerde seslerini ,' duyurantopluluk. 1990yılında çıktığı Avrupa turnesinde, Bern ve Lugano festivallerindeki yorumlanyla büyük beğeni kazandr AlemKazimov Türkiye'de • ANKARA (ANKA) - Fransa'da iine ka\ uştuktan sonra ABD ve Av rupa'da \ erdiği konserlerle uluslararası birsanatçı haline gclcn Alcm Kazimov. ilk kez geleceği Türkiye'de Ankara'da Milli Eğitim Bakanlıgı'nın salonunda 20 haziranda bir konser verecek. Fransu'da yayımlanan gazetelerde hakkında birçok övgü doluyazılarycralan Kazimov'un müziğınin makamsal özgürlüğüyleTürk veİran müzik sanatına çok yakın olduğu belirtilivor. Evrensel Kültür Merkezi'nde sergi • Kültür Senisi - Fehim Güler, "Çelişki" adını verdiği on birinci resim sergisini Evrensel Kültür Merkezi'nde açtı. "Resimlerimde çelişkiyi, kargaşayı veımeye çalıştım. Özü. yüze ve göze yükledim. Öyleya. neler görmeyiz, susanz" diyen Fehim Füler, 1988'den bugüne birçok karma ve kişisel sergi gercekleştirdi.