Katalog

14HAZİRAN1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ölüm OPUCU açlık grevine dönüştü • KAYSERİ (Cumhuriyet) -K.ayseri Cezaevi'nın birinci kapaiı kısmı ıle kadınlar koğuşunda alusı bayan 25 sol siyasi mahkumun 'ölüm orucu' devam ediyor. Eylem sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldınlan Dev-Sol sanığı Selma Özlüböcek ile Fatma Özyurt, tedaviyi reddettiler. Öteyandan Çanakkale E Tipi Cezaevi'ndeki Devrimci Sol tutuklulannın Kayseri Cezaevi'ndeki tutuklulara destek için'başlattığt açlık grevi I4. gününegirdi. Kültür ihlallerî rapopu • İstanbul Haber Senisi- Insan Haklan Derneği (İHD) Kültür Komisyonu tarafından kültür. sanat, eğitim ve basın-yayın alanında yaşanan ihlallere ilişkin olarak haarlanan rapora göre geçen mart ayında yayın organlanna verilen toplam paracezası 2 milyar 994 milyon lirayı buldu. Hastaneden firar • İSTANBUL (AA)- Hakkında 7.5 ay gıyabi tutuklama cezası bulunan bir firari.yaralı olarak yakalandığı birolaydan sonra tedavigördüğü hastaneden kaçtı. Yaralama suçundan 7.5 a> hapis cezası na çarptınlan ve hakkında gıyabi tutuklama karanyla aranan Oktay Atalay. Şirinevler Londra Kamping'tealacak yüzünden çıkan bir kavgada yaralandı. Tedavi gördüğü BakırköyDevlct Hastanesi'nden Makepedeki Özel Göksoy Hastanesi'ne nakledilen Atalay. kendisini kızkardeşi olarak tanıtan Se\ il Atalay'ın yardımıyla dün hastaneden kaçtı. Memuplap konfederasyon yolunda • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Örgütlenmelerine ilişkin yasal düzenlemeleri sürüncemede bıra'kılan kamu çalışanlan, konfederasyon kurma çalışmalannı hızlandırdılar. 26memur sendikası, konfederasyon çatısı altında toplanmak için teknik bir komisyon oluşturdu. Sorunlannın çözümünii "yasa tasansına endekslememe" karan alan kamu çalışanlan. 21 haziranda Ankara'da bir araya gelerek konfederasyonlaşma sürecini değerlendi recek ler. Festivalcilerden Kozakçıoğlu'na ziyaret • tSTANBUL(AA)- Galatasaray Lisesi'nin duzenlediği 11. Uluslararası Halk Danslan Festivali'ne katılan halkoyunu ekipleri, tstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nu ziyaret ettiler. Kozakçıoğlu, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, İstanbul'u dünyanın sayılı kentlerinden birisi haline getirmek için çabştıklannı, kentin ekonomik ve mali merkez olmasının yanı sıra kültürel konuda da gelişmesini istediklerini söyledi. AA yönetimine suç duyupusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPAnkara Milletvekili Uluç Gürkan, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu'nun anayasaya aykın biçimde oluşturulduğu savıyla Ankara Cumhuriyet Savahğı'na suç duyurusunda bulundu. Gürkan. Başbakan Tansu Çiller'in Basın Danışmanı Mehmet Bican, Devlet Bakanı Necmettin Cevheri'nin danışmanı Ali Abah ve Devlet Bakanı Yıidınm Aktuna'nın danışmanı Yusuf Turan'ın anayasaya aykın olarak AA Yönetim Kurulu üyeliklerine getirildiklerini savundu. DEP'lilerden göç incelemesi •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DEP. Güneydoğu'da "gıda ambargosu" nedeniyle 10 bin kişinin Kuzey Irak'a göç ettiğini öne sürerek konunun açıklığa kavuşturulması için TBMM'de komisyon oluşturulması ve Meclis araştırması acılmasını istedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi, sistematik bir uygulama sonucu RP-MHP kadrolaşmasının odağı durumuna getirildi DumanoğluKTÜ'yüdumanetli• Önümüzdeki seçimlerde RP'den aday olacağı söylenen KTÜ Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu veyönetiminin baskı ve uygulamalanna dayanamayan Atatürkçü ve demokrat eğilimli 40 öğretim üyesi, son bir yıl ıçerisinde başka üniversitelere geçti. AZMİ KARAVELİ - AHMET ŞEFÎK Türkiye'nin en büyük taşra üniversitelerin- den biri olan Karadeniz Teknik Üniversitcsi'- nin(KTÜ) yıllardır sürdürülen sistematik uy- gulamalar sonucunda RP-MHP kadrolaş- masının odağı haline geldiği öne sürüldü. Önümüzdeki seçimlerde RP'den aday ola- cağı söylenen Rektör Prof. Dr. Aydın Duma- noğhı ve yönetiminin baskı ve uygulamalan- na dayanamayan Atatürkçü ve demokrat eğilimli 40 öğretim üyesi son bir yıl içerisinde başka üniversitelere geçti. 1984'den günümüze kadar çeşitli baskılar nedeniyle üniversiteden aynlan öğretim üyesi sayısının 150'yi bulduğu KTÜ'de ülkücü- islamci kadrolaşmasının geçmişi 1970'li yı- 1larda Saffet Rıza Alpar'ın rektörlüğüne ka- dar gidiyor. KTÜ'de YÖK'le birlikte millı- yetçi-muhafazakar kesimlerin örgütlenmesi hız kazandı. YÖK eski başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı'ya yakınlığıyla tanınan Prof. Dr. Kemal Güriiz'ün rektörlüğü döne- minde özellikle ülkücü kesimler cesaretlen- dirilirken İslami çevrelere de ses çıkanlmadı. Gürüz. TÜBİTAK Başkanı olurken yerini o dönemde İngiltere'de bulunan Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu'nun alması için büyük çaba şarfetti. KTÜ rektörlüğü koltuğuna oturan Duma- noelu ile birlikte de islama-ülkücü kesimlerin Karadeniz Teknik üniversitesi'den aynlan öğretim üyeleri ÖZER KENAR-Lojnanlarda <firi ayin yapdıyor. ABDÜRRAHMAN FETTAHOĞ- LL-Örfök haklara saMırddar. AHMET tSLAMOĞLU-Rektöre ALPTEKİN GÜNEL-Rektör yan- yağ çelunede yanşanlar var. daştarmı kothıyor. örgütlenmesi ve kadrolaşması için yeni bir dönem başlamış oldu. Tüm alt birimlere ka- dar yansıyan bu kadrolaşma hareketını üni- versiteden aynlan öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hikmet Ağırbaş şöyle değerlendirdi: "KTÜ'de öy lesinc bir idari örgütlenrne kuruktu ki bundan sonra kim rektör seçilirse seçilsin KTÜ 30 yü kendine gelemez." KTÜ'ye yönelik iddialar büyük oranda Rektör Dumanoğlu'nda yoğunlaşıyor. Kimi- lerine göre tarikatçı, kimilerine göre "sanıan altından su yürüten" kimilerine göre ise baa kesimler tarafından kontrol edilen Aydın Dumanoğlu hakkında çok çeşitli iddialar var. Kendisinin şiddetle reddetmesine karşın Du- manoğlu'nun İstiklal Marşı ve Türk bayrağı- na yönelik zaman zaman tavır aldığı iddia ediliyor. Sözgelimi "geçen yıl sonunda büyük tartışmalarla düzenlenen İslam Sempozyu- mu'nun açılışında İstiklal Marşı'nın sövlen- mesine ilişkin olarak "Yani her toplantıda İs- tiklal marşını söylemek, Türk bayrağııu koy- mak zorunda mıyızr> dediğı öne sürülüyor. Sempozyumda bazı görevlilerin ısrarlı çaba- lan sonucunda İstiklal Marşı okutulurken bazı çev relerin ayağa kalkmaması dikkat çek- miş. toplantı başlarken kürsü arkasına konan Türk bayrağı da ortadan kaybolmuştu. Lojmanlar tekkelere dönüşüyor KTÜ'de bu tartışmalarla somutlanan isla- mi örgütlcnmenin boyutu artık lojmanlan tekkelere çevirmeye kadar uzanmış durum- da. Sayılan"15'i bulan öğretim üyelerinin ev- lerini tekkelere çevirdikleri ve "çok özel top- lantılar" düzenledikleri bütün üniversıte çev- relerince biliniyor. KTÜ'den aynlıp Kocaeli Ünıversıtesi'ne geçen Doç. Dr. Ahmet İsJa- moğlu, ünıversıte içinde bulunan ve Duma- noğlu döneminde birbuçuk kat büyütülen ca- mide cuma namazlannda rektörün vanında namaz kılabilmek için öğretim üyelerinin yanştığmı belırtıyor. Üniversiteden aynlan öğretim üyeleri ayn- ca geçtiğimiz yıl Ilahiyat Fakültesı'nin açı- Imasına ve ramazan ayı boyunca yalnızca oruç tutanlann katıldığı futbol turnuvasında kazananlara Kuran-ı kenm hediye edilmesı- ne dikkat çekiyorlar. KTÜ'den avnlan öğretim üyelerinden Prof. Dr. Özer Kenar tüm bu gelişmeleri planlı bir gıdişin parçası olarak değerlendiri- yor. Kenar, Anadolu Ünıversitelerinin bu- lunduğu birçok ycrde RP'nın seçımleri ka- zandığına dikkat çekerek "Bugiin oynanan oyunda F.rzurum. Rize ve Trabzon'da RP üç- îkiü ÖğretimöğrencileviçıkmazdaIstikrarpakeîigece üniversitesiöğrencisiniisyati noktasınagetirdi. Harçlarayapüacağı açıklananzamlarseri tepkilere yolaçtı. Öğreneilergeleceklerine ipotekkonmak istendiğinibelirterek harçzamlannı kabuletmeyeceklerinisövlüvorlar. İstanbul Haber Servisi - Hükümet tarafından 5 nisanda açıklanan "Ekonomik İstikrar Paketi" kapsamında. üniversite harçlanna yapılacağı açıkla nan zamlar. ikili öğretim öğrencılerini. şjmdiden isyan etme noktasına getırdı. Yıldc Üniversitesi'nde yaşanan gerginlik devam ederken. Marmara L'niversitesi İletişûn Fakültesi ikili öğretim öğrencileri de planlanan zam karannı "gelecekJeri üzerine ipotek koyma" olarak değerlendirdirerek. harç zamlannı kabul etmeyeceklerini söylediler. Çok zorkoşullar altında eğitim yapmak zorunda kaldıklannı ve ekonomik zorluklar içinde çabaladıklannı kaydeden öğreneiler, planlanan harç zamlanyla üniversitelerin bilimsel veçağdaş olmaktân çıkartılarak, "Ticarethaneye" dönüştürülmek istendiğini öne sürdüler. Harçlann planlandığı kadar yüksek tutulması durumunda öğrenımlerini yanda bırakmak zorunda kalınacağına da dikkat çeken öğreneiler " Bizler sanıldığı gibi zengin aile çocuklan değil. çoğumuz sabit geiirti ailelerin çocukları>a. Babalarımızın maaşlan donduruiurken bizlerin harçlanna yüzde yüzün üzerinde zam vapılmasının planlanmasını kabul edemejiz. Harçlara zam vapılırken bu durumun >e dev let üniversitesinde okuduğumuzun gözönünde tutulmasını istiyoruz " deruldı. Öğrencılenn olan zamlann belirsiz olması nedeniyle harç krizine gireceğinın belirtildiği açıklamada. devletin. ekonomik açıklannı kapatmak için eğjtim ve öğretim kurumlannı araç olarak kullandığını önesürülerek şö>ledenıldı- "Devletsağlıkve eğitim gibi hizmetleri maddi olanakları çer- çevesinde gerçekleştirmek zorundadır. Fakat günümü/dcki uv gulamav a baktığımızda öğ- renciler kendi maddi olanakları çerçevesinde öğrenim görmekte ve eğitim kurumİan devietin ekonomik açıklannı kapatmak için araç olarak kultanılmaktadır. Öğrencilerin ödeme gücünü fazlasıv la aşan zamlar bunun en belirginkanıiKİır" Marmara Üniversıtesi İletışim Fakültesi öğrencilerinden, İsmail Topal. emeklı çocuklan olduklanna dikkat çekerek," Çoğumuz işçi.memurveemekli cocuklarıv ız. Babalarımızın maaşlan donduruiurken bizlerc vüzde 100'leri aşan zam vapılmasını kabuledemevİ2"dedı. Bır başka ünıversııe öğrencisı olan Özlem Gülmez ıse. "Gece üniversiteleri ilk kurulduğu sıraiarda zamlann enflasv on oranında v apüacağı sövlenmişrj. Fakat şitndi >apılmak istenenzam enflasv onun kat kat üstündedir. Bizim bu yükün altmdan kalkmamız mümkün değil" dedi. Özgür Özdemir adlı öğrenci ise." Bu zamlar zaten zor olan öğrenim koşyullannı daha da ağıriaştıracaktır. Zamlar bir katsav ı> a bağlannıalıdır" şeklınde konuştu. geni gerceklestirilmek isteniyor. Büyük Ana- dolu Ünfrersiteierinûı bulunduğu Trabzon, Konya, Ka.vseri'de RP'nin kazanması düşün- düriicüdür. KTÜ'de rektörün o.v attığı sandt- ktan 215 oy Refah Partisi'ne çıktı. Üniversite- de örgütlenme öyle bir hal almış durumda ki toj- manda üst katunda oturanlar açıkça dini ayin yapmaktan çekinmivoriardı" şeklinde konu- Ş">or... KTÜ Rektörü ve >önetimıne yönelik iddi- alar bunlarla da bitmiyor. Kocaeli Üniversi- tesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alptekin Günel, Dumanoğlu'nun üniversitede süreleri gelmiş ve >aymlan tam olan öğretim üyeleri- ne kadro açmadığını, kendine yakm öğretim üyelerini ise hemenjiikselttiğini öne sürerek şunlan söylüyor: "ÖzeUikle Kamil Yazıcı, Er- san Bocutoğlu, Hasan Özyurt. Alaatrin Tan- doğan, ve Atilla Keskin'in profösörlük tezleri- nin tarafsız bir kurul tarafından incelenmesi gerekir. Aydın Dumanoğlu bugün için rektör olabilecek en son isimdir. Dumanoğlu döne- minde yiikseltilmiş pekçok öğretim üvesim'n yurtdtjinda yay ınlannıc; makaleleri voktur." Ülkücü örgütlenme daha da yaygın Üniversite çevreleri. zamanı geldiği halde kadro açılma>arak mağdur edilen öğretim üyelerinden 9 tanesinın gittıkleri diğer üniver- sitelerde hemen yükseltilmesine dikkat çeki- vorlar. Öte vandan özlük haklan verilmeye- rek mağdur edilen öğretim ü>elerinin üniver- site aleyhıne bugüne kadar açtıklan 27 dava- dan 24'ünü kazanmalan da bır diğer ilginç noktayı oluşturuvor. Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu da Duma- noğlu'nun yönetıme gelır gelmez demokrat eğilimli öğretim üyelerinin özlük haklannı baskı altına aldığını ek ders gelir kaynaklannı kıstığmı belirti>or. KTÜ'deki kadrolaşma hare- ketinin bir diğer ayağını da ül- kücüler oluşturuyor. Kimi çev- relere göre üniversitedeki ülkücü örgütlenme islami çevrelerden de daha yaygın. Bu çevrelerin başını 1980 sonrası MHP iddia- namesinde de adı geçen Prof. Dr. Türkay Tüdeş'in çektiğı öne sürülüyor. Şu anda Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi De- kanlığı'nı yürüten Tüdeş'in rek- törlük secimlerinde Dumanoğ- lu'nun en büjük rakibı olacağı belirtili)r or. Ülkücü çevrelerde İktisadi ve İdari Bilimler Fakül- tesi Dekanı Prof. Dr. Ersan Bo- cutoğlu nun da önemli etkisı bu- lunuyor. Öte vandan MHP'ye yakınlığı ıle bilinen Ortadoğu gazetesinde 10 mayısta ya>mîa- nan.bir okuyucu mektubunda KTÜ'den avnlıp Kocaeii Üni- versitesi'ne geçen öğretim üyele- ri "solcu " olarak nitelendirilme- si dc dikkat çekti. Karadeniz Teknik Üniversi- tesi'ndeki kadrolaşma hareke- tinden kaçan öğretim üyelerinin gün geçtikçe artmasının üniver- sitedeki eğitımi de etkılediği sav- landı. Adının açıklanmasını iste- meyen ve halen üniversitede gö- revli bir öğretim üvesi "Eğitimde büyük bir kan kaybı yaşanıyor. Tüm iyi bocalar okulu terk etti. Pekçoğu da önümüzdeki dönem- de başka okullara gitmevi planlı- yor. İlk fırsatta ben de kendimi bir yerlere atmak istiyorum." diye konuştu. Ağırlıklı olarak Kocaeli. Muğla. Mersin ve 19 Mayıs Üniversitesi'ne geçen öğretim üyeleri okulda mücadele etme- yip kaçtıklan volundaki suçla- malara katılmavarak kendilerini şöyle savundular: "Yasalar çok katı. Kimse tüm idari kadroiann kadroculann elinde bulunduğu bir ortamda mücadele etmeyi > göze alamıvor. ^ÖK'ten destek görmeden karşı çıkmak mümkün değil. Önceki yıllarda yönerime karşı vapılan imza kampanya- larında bile imza atmaktan çeki- nen öğretim üyeleri >ardı." Ders kitaplannda ırkçılık propagandası İlk ve ortaokullarda okutulan ders kitaplan dinsel ve ırkçı yaklaşımlarla dolu. Türk tarihi yanlış ve ırkçı temellere oturtularak öğreneiler yönlendiriliyor. Kitaplarda Araplann giriştiği fetihler Müslümanlık adına övülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İlk ve orta dereceli okullarda okutulan ders kitaplanrun. dinsel ve ırkçı yaklaşımlarla, bilimsellik ve tarih- şel gerçeklikten uzaklaştınldığı belırlendi. Eğıtim- İş tarafından hazırlanan raporlarda. kitaplardan, "En iyi Türk, Müslûman Türktür. En iyi Müslü- man da, Türk olandır" sonucunun çıkanldıği ve tarikatlar ile türbelerin, işlenen konularda ön planda tutularak, öğrencilerin yönlendirildığ saptandı. Eğitim-İş çabşmasında. din kitaplannda; İslam dışında kalan din ve mezheplere karşı yorumlar yapıldıği. tarih kitaplannda tarihsel gerçeklerin gözardı edilerek, her koşulda Türkleri yüceltici bir tavır izlendiği kaydedildi. Raporlarda, bir ilkokula teftişe giden müfetti- şin, "Anadolu lisesi sınavına nasıl hazırlandınız?" sorusu ile hazırladığı ankette. öğrencılerden, çok sayida "Dualı şekerieıie, pirinç yedik" yanıtını aldığı belirtildi. Eğitim-İş Sendikası ve Alman GEW Sendikası nın ışbirliğiyle düzenlenen "Irkçıhk ve Dinsel Fanatizme Karşı Eğitim" semi- nerinde, Eğitim-İş'in sunduğu rap>orlarda. eğiti- min hızla ırkçı ve dinsel kalıplara süriiklendiği be- lirtildi. Raporlarda. eğitim sisteminin, köktendincilık- te tannya. ırkçıhkta lidere bağlı kuşaklar yetiştir- meyi amaçladıği kaydedilerek, bilimsellikten uzak bu kalıplann. öğrencileri, sorgulama. eleş- tirme, özgür düşünme. düşündüklerini açıklama gibi yeteneklerden yoksun bıraktıği vurgulandı. Raporlan düzenleyen eğitimciler Feyzi Coş- kun. Demet Bağatırlar ve Harun Ünlü. incelenen tarih kitaplannın, daha çok din kitabı görühtüsü çizdijn belirtilerek, kitaplara göre, Türk tarihınin salt Islam'la açıklanmaya çalışıldığını. Türklerin. çağdaşlan içinde, en dürüst, en hoşgörülü, en güçlü. en cesur veen şerefli oiduklannın istisnasız olarak her koşulda ön plana çıkanldığını kaydet- tiler. Raporlarda. Türklerin. Orta Asya'da, ko- nar-göçer olarak yaşadıklan ve daha çok hay- vancılıkla geçimlerini sağladıklan bılinmesine karşın, kitaplarda. Türklerin aynı dönemde, top- rağı ekip biçtikleri. dan. arpa ve buğday yetiştirip. bütün mcdeniyetlerden önce tahıldan un elde et- meyi öğrendikleri vönünde bilgilere yer verildiği acıklandı. Ortaokul düzeyinde, Türk üstünlüğünün belir- ginleştiği belirtilen raporlarda. tarih kitaplannda- ki şu paragraflara dikkat çekildi: "Tarihin her döneminde Türkler, savunmada kalmışlardır. Çevresindeki diğer devletler ya da milletler sıirckli Türklere karşı düşmanca tavıriar içerisindedirler. .Ama bunlar Türkler karşısında her zaman başansız olmuşlardır. Hunlar diğer Türkler gibi iyi askerlerdir. Avrupa milletleri Hun- lardan çok korkarlardı." Ortaokul tarih kitabında. Selçuklulann, Ana- dolu'nun her tarafına Türk dilini yaydığı bilgisine yer verildiği kavdedilen raporda, aynı kitabın bir- kaç sayfa ilerisinde ise Anadolu Selçuklu Devle- ti'nin resmi dilinin Arapca ve Farsça olduğunun itiraf edildiği v urgulandı. Raporlarda. tarih kitaplanndaki. köktendinci yaklaşımlara ju örnekler verildi: "Araplar, İslam dininin verdiği güçle, büyük kahramanlıklar gösterdiler. Müsiümanların kafir- ieriesavaşlan büyük birgörevdi. Türk-İslamde>le- tindc yaygın 4 büyük tarikat, bilhassa toplayıcı vasrflan Ile önemli idiler. Kadirilik. Kübrevilik, Ek- berilik, Yesevilik. Nlalazgirt Sa>aşı'ndan sonra Anadolu'da Türk-İslam kültürünüa, siyasi ege- menüğe paralel olarak, büyük bir suretle yayılıp. yerleştiği ve bunda Selçuklu ordusu kadar, din alimleriyle tarikat şeyhlerinin >e şairlerûı kuvvetli tesir ve nüfuzlannın payı olduğu bilinir." Dumanoğlu yalanhyor KTÜ rektörü Aydın Duma- noğlu ise tüm bu iddialan yalan- ladı. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Dumanoğlu. KTÜ'- nün bugün Türkiye'nin sayılı üniversitelennden biri olduğunu belirterek kadrolaşma iddialan- na kaülmadığinı söyledi. Çalışa- cağı kişileri seçme hakkına sahip olduğunu öne süren Dumanoğ- lu bunu da uyumlu bir yönetim anlayışıyla gerçekleştirdiğini sa- vundu. Dumanoğlu "Üniversite- mizde ülkücü, ülkücü olmayan, islami kesim gibi şu veya bu şekU- de toplumsal düzenimizi boza- bilecek bir ayrım yapılması müm- kün değüdir. Atamalarda yete- nek, bilimsel da\ranış ve uyum ön plandadır. Öyle bir ayTim üniver- site anlayışına sığntaz. Cniversi- tede çalışma imkanlan diğer üni- versitelerden farksızdır. Hiçbir öğretim üyesi arasında ayTon yapdmamaktadır. "dedi. İlk ge- nel seçimlerde RP'den aday ola- cağı söylenen Dumanoğlu. ko- nnyia ilgili olarak şunlan söyle- di: "KTÜ rektörü 1268 akademik personeli, 1500 idari personeli ve 22 bini askın öğrenciyi temsil et- mektedir. Yasal olarak seçilmiş ve parlamentoya girmiş bütün si- y asal partileri, anayasal kunıluş- lan ve milletvekillerini demokrâ- sinin gereği saymak gerekir. Ya- sal vasıflan bulunan her Türk va- tandaşının TBM.Vrye girme hakkı anayasal haktır."