Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14HAZİRAN1994SAU
12 DIZIYAZI
Hedef,devIfr orduyerine,hareketyeteneğineveson dereceetfdnbiryapıya sMpsikıhh kuvvetler
Y.eni ordunun hedefı
Batfyla savaşa
hazırlanmak ya da Doğu
Avrupa'yı denetlemeyi
sürdürmek yerine, eski
Sovyetler Birliği sımrlan
dahilinde Rus çıkarlannı
korumaya yönelik.
Ordunun yeni planlan,
devasa tank ordulan
yerine hızlı hava indirme
birliklerine dayanıyor.
M.oskova'nın
1985'te241milyardolar
olan askeri harcamalan,
1992'de39.6milyar
dolaradüştü. 1995'edek
1.5 milyona indirilmesi
kararlaştınlan askeri güç
Amerikan Haberalma'ya
göre şimdiden bu rakama
inmiş bulunuyor. Üstelik
düşme devam ediyor.
Yeni ordunun hedeflcrinden biri Batı'y la sa> aşa hazırlanmak ya da Doğu \\ rupa'yı denedemeyi sürdürmek j erine, eski Sovyetler Birliği sınırlan dahilinde
Rus çıkarlannı korumaya yöneliyor...
RusOrdusuyenimisyonanyor
Moskova'nın bin kilo-
metre güneydoğusundaki steplerde
Tuğgeneral Antoli Sidyakin askerleri-
ne yeni bir askeri dersi öğretmeye
çalışıyor. Sovvet ordusunun kaymak
tabakası olarak tanınan 27. Tümen,
tam 40 yıldır Almanya Sovyet Gücü
olarak Doğu Almanya'da Amerikan
askerleriyle gözgöze nöbet beklıyor-
du.
Ne ki tümen, şimdi Avrupa'daki
eski karargahından çok uzaklarda ve
görevi. de Balı'yla savaşa hazırlan-
mak değil, Sovyetler Birliği'nin kalın-
tılanndan yeni bir Rus gücü yarat-
mak.
Tümenin karargahı, üst rütbeli su-
baylann "barışı koruma" olarak ad-
landırdıklan yeni sorumluluklan
doğrullusunda bir eğitim alanına dö-
nüştürülmüş durumda. Bu, ordunun
eski Sovyetler BirliğTnin özellikle de
İslami etkiye açık olan Kafkasya ve
diğer bölgelerin istikrarsızhğı ve bu-
ralann Moskova'nın nüfuz alanı da-
hilinde kalması yönündeki arzusunu
yansıtması açısından ilginç bir görüş.
Geçenlerde General Sidyakin'in as-
kerleri bir kontrol noktasını parüzan
saldınsına karşı savunduklan bir tat-
bikat sırasmda kurşunlar vızırdıyor-
du. Kısa süren çatışmadan sonra. iki
tank ortaya çıkıp "saldırganlan" ya-
kalayıp tatbikata son verdi.
Daha çevik ordu
Bu teorik düzeyde bir ahştırma de-
ğil. Birliğe bağlı bölükler Moldova'-
daki Trans-Dinyester ve Gürcistan'-
daki Osetya bölgesine gönderildi ve
aralanndan 12 asker yaralandı.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasın-
dan üç yıl sonra, Rusya bir dünya
gücü olarak konumunu koruyabil-
mek için nükleer silahlara dayanma-
nın yanı sıra ordusunu daha çevik.
hareketli bir orduya dönüştürme sü-
recine girdi.
Yeni ordunun hedefı Batı'yla sava-
şa hazırlanmak ya da Doğu Avrupa'-
yı denetlemeyi sürdürmek yerine, eski
Sovyetler Birliği sınırlan dahilinde
Rus çıkarlannı korumaya yönelik.
Ordunun yeni planlan, devasa tank
ordulan yerine hızlı hava indirme bir-
liklerine dayanıyor.
Pek çok güçlük bekliyor
ndeki imparatorluk çı-
karlannı korumak için
kullanmalan olasılığı.
Yeni ve daha dar
sınırlar. daha küçük
bir bütçe ve asker top-
layacağı daha düşük
bir nüfusla \üz yüze
olan Rusya. doktrinınj
yeniden gözden geçir-
mek zorunda kaldı. Bu
görev büyük ölçüde or-
duya bırakıldı.
Rusya'nın Savunma Bakanlığı bir
sivile değil. 1991 darbesindc Mihail
Gorbaco'a karşı Boris Yeltsini des-
tekleyen General Graçev'e verildi.
Başkan Yeltsin'in bu sonbaharda
parlamentodaki isyanın basunlması
yönündeki karan ulusal güvenlik so-
runlannda generallerin etkinliğini
daha da. güçlendirdi.
Moskova'daki Jeopolitik ve Askeri
İncelemeler Merkezi Başkanı Aleksev
Arbatov, "Ordu, askeri siyasalar ko-
nusunda eski donemde bile sahip olnıa-
dığı bir özerkliğe sahip durumda. Yeni
doktrin. daha geleneksel ordu göriişü-
ne dönüşü temsil etmekte" diyor.
Eski Doğu-Batı tehdidinden ayn-
lan yeni doktrin. Ruslar ve eski Sov-
yet cumhuriyetlerindeki üslerini ko-
rumayı amaçlıyor ve Rus> a'daki çalı-
şmalan durdurabilmek adına güç
kullanmayı meşrulaştınyor.
Bu doktrini uygulayabilmek için
ordu, Tacikistan ve Afganistan gibi
sorunlu sınırlarda varlığını sağlam-
laştırmayı planlıyor.
Ordu birliklerinin büyük bir ço-
ğunluğu 1996'ya kadar Rusya'ya çe-
kilmiş olacak. Ancak. hızlı hava in-
dirme birlikleri ve helikopter saldın
birlikleri. eski Sovyetler Birliği'nde
tutulmaya devam edecek. Ve uzun
dönemlı garnizon görevi için eğitim
ve donanım \erilen 27. Motonze
Topçu Tümenı gibi birlikler, hava in-
dirme birliklennin çekilebiimelen ve
diğer bunalımlarda kullanılabilmele-
rinı sağlamak üzere düzeni koruma
görevini üstlenecekler.
Yeni doktrin, Rusya'nın küresel
güç olma yönündeki heveslerini ger-
çekleştirmek üzere, ülkenin nükleer
ve uzay etkinliklerine de özel bir
önem verivor. Bir hükümet yetkilisi,
"Toprak kaybını, Varşova Paktı itti-
fakının kaybını >e ordunun küçülüşümi
telafi etmek amacıyla veni doktrin,
stratejik roket güçlerini daha merkeze
kaydımor" dedi.
Ordu parasızlıktan kıvranıyor
Doktrin konusunda ordu. daha ile-
rici unsurlarla yaptığı mücadeleyi ka-
zandığı için enerjisinin ve kaynak-
lannın çoğunu gücünün yeniden ver-
leştirilmesi. bannması ve eğitimine
vöncltmiş durumda. L'luslararası
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü,
Mosko\a'nın 1985'te 241 milyar do-
lar olan askeri harcama-
lannın. 1992'de 39.6 mil-
yar dolara düştüğünü be-
lirtiyor. Rus Parlamento-
su dağıtılmadan önce as-
keri gücün 1995'edek 1.5
milyona indirilmesi ka-
rannı almıştı. Ne ki Ame-
rikan Habcralma'ya göre
Rus ordusu şimdiden bu
rakama inmiş bulunu-
yor. Üstelik düşme de-
vam ediyor. Bunun bir
sonucu, kara ve hava birliklerinin izin
verilen gücan yüzde 50'sine. hatta
daha azına düşmesi.
Yeni asker alınamaması ve subay-
lann mevkilerine adeta yapışması. or-
duda üst düzev subaylann kalaba-
lıklığına ve kadının rolünün artması-
na >olaçıyor.
Eski Sovyet ordusunda hizmet
eden kadın savısının çok düşük ol-
masına karşın, bugün 30 bini kara
kuvvetlerinde olmak üzere 100 bin
kadın asker yer alıyor. Riga (Leton-
ya) dışındaki hava üssündeki nöbetçi
kulübesınde bekleyen, bir Rus su-
bayının kansı ve 6 yaşında bir çocuk
annesi olan 26 yaşındaki Anna E.
Koval. orduya bir tek nedenle katıl-
mış: Para kazanmak. "Uzun süre iş
aradıktan sonra, orduda bir iş buldunt
>e gjrdim" diyor.
Ordu. polise karşı gücünü koru-
mak amacıyla bazı birliklerini hazır-
lıklı durumda bekletiyor. Silahlı
avaklanmacılara karşı Tacik hükü-
metini koruyan 201. Tümen, tümü>le
profesvonel askerlerden oluşan, güç-
lübirbirlik.
Ordunun sürekli yozlaşması. Rus
generallerinde yeni güvensizlikler ya-
Ne ki mali yoksunluklar ve birlikle-
ri Doğu Avrupa'dan Rusya'ya ko-
nuşlandırma gibi dev boyutlarda bir
hedefı gerçekleştirmenin güçlüğü. or-
du birliklerini yeniden yapılandırma
amacını sürüncemede bırakıyor. Or-
dunun yeni imajı ve misyonunun
odağını oluşturan 27. Tümen gibi
gözde birlikler bile bu güçlüklerin dı-
şmda kalamıyor. General Sidyakin
8.500 birliğjne yeni banşı koruma be-
cerilerini öğretirken tümenindeki bin-
lerce asker yeni görevlerinin gerektir-
diğj hafıf süahlardan yoksun.
Üst düzey subaylar. erler, Rus ve
Amerikan uzmanlanyla yapılan tüm
görüşmeler eski Sovyet silahh kuvvet-
lerinin kötü bir kopyasını. yeni bir
dizi tehdide karşı koyacak biçimde
donatılmamış bir ordu resmini ortaya
koyuyor. Bu yüzden Pentagon artık
Rusya'run nükleer olmayan güçlerini
bir tehdit olarak kabul etmiyor. Rus
ordusuna karşı stratejisini de bu yön-
de yeniden biçimlendirmiş durumda.
Ne ki eski Sovyet tehdidini yeniden
ortaya çıkaran etkenler Washington'-
da yepyeni bir kaygı doğurdu: Ko-
num ve yetenek açısındaki çöküşe
karşı olan Rus generallerinin, güçleri-
ni banşı korumak gibi meşru bir
amaçla değil; eski Sovyetler Birliği'-
N\
-ew York Times'dan Michael Gordon,
Ural Dağlan'nın derinliklerinde Rus mü-
hendislerinin nükleer savaş durumunda
kullanılmak üzere inşaettikleri bir kuman-
da merkezini ziyaret etti. Füze taşıyan denizaltılar ve
karada üslenen hareketli füzelerle haberleşmeyi sağla-
yan bir antenle donanmış bu kumanda merkezi. Rus-
ya'nın küçülen stratejik nükleer güçlerini çağdaşlaş-
tırmak için başlattığı milyarlarca dolarhkçabasının yeni
bir parçası. Rus askerleri bir iki maaş çekini kaçırsalar
da fark etmez. çünkü ordu Rusya'nın nükleer bir süper
güç olarak konumunu korumakta kararlı. Bu çabalar
soğuk savaş günlerinin
kindar tutumuyla
karşılaştınldığında ol-
dukça alçakgönüllü
Rusya'nın nükleer füze
taşıyan denizaltılannın
çoğu limanlarda ve ha-
reketli kara füzelerinin
çoğu da genellikle ka-
rargahlarda kapatılmış
durumda. Ne ki Rus-
ya'run nükleer güçleri
büyük ölçüde iyi ko-
runmuş olarak hazır
bekliyor.
Bundan başka. Rus
ordusu üç yeni füze ge-
liştirmekte: Yeraltında
saklanan güdümlü
füze, SS-25 tek savaş
başbğı verleştirilmiş
yeni bir hareketli füze
ve yeni bir denizaltı fü-
zesi.
Aynı derecede önemli
olan bir başka nokta da
ordunun nükleer silah-
lara ilişkin ağız değiştir-
miş olması. Yeni dokt-
rini, Moskova'nın uzun
zamandır vaat ettiğı nükleer silahlan ılk ateşleyen olma-
yacağı sözünü geçersiz kılıyor. Artık Rusya nükleer si-
İahlara sahip olan devletlere ve bunlarla ittifak halinde-
ki nükleer gücü olmayan devletlere karşı ilk silah kul-
lanma hakkını saklı tutuyor. Bu formülasyon. Sovyetler
Birliği'nden miras aldığı nükleer silahlan kullanan Uk-
rayna gibi ülkelere baskı uygulamak ve Doğu Avrupa
ülkelerini NATO'ya katilmaktan caydınnak için kul-
lanılıyor. Amerikalı yetkililer. başlangıçtaki vaadi hiç-
bır zaman ciddiye almamakla birlikte. Rusya'nın nükle-
Rusya, nükleer güç olarak kalmakta kararlı
TüfeMerMraz
pastansada
er silahlar konusunda değişen düşüncelerinin. konvan-
siyonel güçlerde yeni bir indirime gitmesini gerektirdiği-
ni belirtiyorlar. Ama ordunun nükleer silahlara yeniden
vapışmasının bedelinin ödenmesi kaçınılmaz. Clinton
yönetimi yetkililerinden biri. "Eğer yeni silahlar için mil-
yarlar harcarsanız eskilerden kurtulmanız için gereken
paradan olursunuz" divor.
Sovvetler Birliği'nin çöküşü, Rus konvansiyonel güç-
lerinde bir hasaryaratmakla birlikte. Rusya'nın nükleer
hevesleri üzerinde hiçbiretki yaratmadı. Batılı kaynak-
lara göre eski Sovyetler Birliği'nde 7 bini Rusya'da ol-
mak üzere, toplam 10 bin savaş başlığı vardı. Rus ordu-
su Bevaz Rusya ve Ka-
zakistan'daki nükleer
silahlann kontrolünü
de hala elinde tutuyor.
Ukrayna ise özel bir
vaka. Sovyetler Birliği
daâldıa zaman. 176
adet SS-19 ve SS-24
çokbaşlıklı nükleer fü-
zeyi elinde tutmak-
taydı. Şu sıralar 20 tane
SS-19 füzesini silolan-
ndan çıkarmış olmasına
karşın. nükleer gücü-.
nün büyük bölümü el
değmemiş duruyor.
Ancak, füzeleri koru-
yan stratejik roket bir-
liklerinin ülkeve
bağlılık derecesi bilin-
miyor.
Rusya "daki ve ABD'-
deki nükleer güçlerin
korunması tuhaf bir
durum yaratıyor. So-
ğuk savaş bittiği halde.
her iki tarafın binlerce
nükleer silahı duruyor.
Nükleer etkinlikleri si-
yasal gerçeklik düzeyi-
ne çekmek için Rus ve Amerikan uzmanlan. uzun men-
zilli füzelerden çok sayıda savaş başlığını çıkarmak gibi
önemli adımlar atmış durumda. Ancak. Aleksey Arba-
tov'un bir araştırma grubunca yayımlanan raporunda
belirttiğine göre her iki tarafın üzerinde anlaştığı silah
indirimleri, silah denetimi sürecinin son aşaması olarak
kabul edilmemeli. Arbatov. durumun tam tersine. "So-
ğuk savaş sonrasında büyük güçler arasındaki stratejik
ilişkilerde başlayan yeni dönemin ilk aşaması" olarak gö-
rülmesi gerektiğını belirtiyor.
i • ı
ratıyor ve Batı'nın niyetleri konusun-
daki eski kuşkulan güçlendiriyor. Or-
duda gittikçe güçlenen incinebilirlik
duygusunun farkında olan Pentagon,
zorlama stratejisini yumuşattı. Sözge-
limi. Moskova'nın NATO'nun Doğu
Avrupa'ya vayılmasına karşı çıkışı
üzerine, Clinton yönetimi karara
uydu. Pentagon. Rusya'yla olan iliş-
kilerini de genişletiyor: 3. Piyade Tü-
meni'nden ABD ordu birlikleri ile
Rus 27. Tümeni askerleri geçen yaz
ortak bir tatbikat yaptılar.
Pentagon'un bağlan güçlendir-
mekteki amaçlanndan biri. amiral ve
generallerini reformlan desteklemele-
ri vönünde teşvik etmek. Pentagon'-
un Siyasa Planlama Dairesi Başkanı
Graham Allison, "Reformlann gelece-
ğinin dayanak noktası ordu. Yeltsin'in
reformlarını tek çare olarak görmeleri
bizim çıkarımıza" diyor.
Banşı koruma
Diğer amaç. güç kullanma sırasın-
da ordunun mantıklı davranmasını
sağlamak. Clinton vönetimı yetkilile-
ri, eski Sovyetler Birliği'nin her yerin-
de ortaya çıkan etnik çatışmalardan
sonra. Rus ordusunun eski Sovyet
cumhuriyetlerindeki olaylara kanş-
mamasını beklemenin gerçek dışı ola-
cağını söylüyorlar. Ne ki bu tür mü-
dahalelerin eski Sovyet imparatorlu-
ğunun kalıntılannı birleştirmek ça-
basına değil. söz konusu cumhuri-
yetin ve uluslararası toplumun ona-
yıyla banşı koruma amacına yönel-
mesinin de mümkün olduğunu belir-
tiyorlar.
Orta Rusya"daki karargahında Ge-
neral Sidyakin. geleceğe yönelik bir
güç oluşturmaya çalışıyor. Trans-
Dinyester ya da Güney Osetya'da ba-
nşı koruma görevi. gönüllülere verili-
yor. Gönüllüleri teşvik etmek için
banş aücünde hizmet eden birere, ay-
hk 3 bin 200 rublenin (2.70dolar) yanı
sıra 16 bin ruble (13 dolar) ekstra üc-
ret verili\or. Ayda 70 bin ruble alan
suba\ lara da teşvik primi aylık 20 bin
ruble kadar.
Banşı korumada füzelerden
yararlanma
Ordunun. henüz damgalannda
orak ve çekici kullanmayı bırakmadı-
ğına bakılırsa henüz çok büyük deği-
şim sürecine gırmediği söylenebilir.
27. Tümen'in banşı koruma misyo-
nuna hazırlanması niyetine karşın,
hala soğuk savaş döneminden kalan
silahlan. sözgelimi karadan havaya
atılan nükleer füzeleri tutuyor; buna
karşılık. generalin Moskova'daki üst-
lerine defalarca bildirdiğine göre hafıf
zırhlı araçlar gibi hafıf silahlan yok
denecek kadar az.
Tümenin şu andaki silah mevcudu
ve vapısı. General Sidyakın'in Nevv
York Timcs'dan Michael Gordon'la
vaptığı bir görüşmede belirttiğine gö-
re "Banşı koruma gibi bir amacı ger-
çekleştirmek için pek uygun değil."'
Sidvakın. "Yeni bir >apı oluştunılma-
masının temel nedeninin mali olduğun-
dan eminim" divor. Gene de general.
geleceğe ilişkin güvenini dile getir-
mekten de kaçınmıyor: "Eğitim ilerli-
yor. Yakında Rus ordusu de\ bir ordu
değil, hareket yeteneğine sahip ve ça-
tışma bağlamuida son derece etkin bir
yapıya sahip olacak."
Ancak, yolun aşağısında, Sylvester
Stallone'un afışleriyle süslenmiş so-
ğuk barakalarda, keşif birliği olarak
seçilmiş ve 18 aylık eğitimden sonra
orduda kalması planlanan sadece 20
asker var. Çelyabınsk'ten gelmiş 20
yaşındaki bir asker. "İki yıl çok bile"
diyor. "Artık herkesin kendi işini kur-
ması gerektiği günlerde yaşıyoruz."
SÜRECEK
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇI
Adamla Uğpaşma, İş Yap
27 Mayısçı, eski Tabii Senatör Sami Küçük'ten Türkeş in
anıları ile ilgili bir açıklama aldım. Açıklama gerçekte Sabah
gazetesine gönderilmıştı. Sami Küçük, şöyle diyordu:
"Sayın Mustafa Ekmekçi,
11 Haziran 1994 günü 'Sabah' gazetesinin 'Fırtınalı Yıllar'
yazı dizisinde; beni, Nâzım Hikmet'in Harp Okulu öğrencile-
riyle temasını ihbar etmekle suçlayan ve bu ihbardan ötürü
idarece bir altın saatla ödüllendirildiğimi yazan Sayın Alpas-
lan Türkeş'e aynı gazete aracılığıyla verdiğim yanıt ekte
sunulmuştur.
Değerlendirileceğini umut eder, saygılar sunarım.
Sami Küçük"
Sabah'a gönderdiğı açıklamada da Sami Küçük şöyle di-
yor:
'Sayın Türkeş suçlamayı belgeye değil, halen hayatta ol-
mayan bir subayın nakline dayamaktadır. Halbuki Nâzım
Hikmet dosyası hakkında bugüne kadar çeşitli kalemler, çe-
şitli zamanlarda incelemeler yapmış ve bu incelemeler ya-
yımlanmıştır. Bunların hiçbirinde adımdan söz edilmemek-
tedir.
Anılar, belgelere dayandığı zaman tarihi bir değer taşır,
mış mışlarla değil.. Kaldı ki bu anılarda olayların ve kişilerin
birbirleriyle karıştınldığı görülmektedir ki, kuşkusuz bunlar
da asıl ilgililerce kamuoyuna doğrularıyla sunulacaktır.
En nefret ettiğim konulardan biri olduğu için hayatımda ih-
bara yer vermedim ve ihbarlara da itibar etmedim. Ama ih-
barı meslek edinenler veya bundan hoşlananların kendileri-
ne yandaş aradıkları da bir gerçektir.
Nâzım Hikmet'i ihbar eden veya edenler arasında değilim.
Bu, âdi bir iftiradır. Kaldı ki, Turk dilini en iyi kullanan, Türk
şiirini dünyaya tanıtan ve Kurtuluş Savaşı Destanı'n/ bugü-
ne kadar rastlanmayan yüce bir duygu ile dile getiren bu şai-
ri takdir edenlerden biri olduğum da beni tanıyan herkesçe
bilinmektedir.
Ben, Bursa Askeri Lisesi'ni 1936'da birincilikle, Harp
Okulu'nu 1938'de ikincilikle, Kara Harp Akademisi'ni 1948de
birincilikle bitirdim ve bu birincilikler altın saatler'/e ödüllen-
dirildi ki hepsini saklamaktayım. Bunların dışında, hele hele
yapmadığım ve yapanlan nefretle kınadığım bir ihbarcılıktan
ötüru saat almış değilim. Bu, en hafif deyımiyle iftiradır ve
yazan da müfteridır. Saygılanmla "
•••
Prof. All Nesin, 'Matematik ve Korku" kıtabı ile "Matema-
tik ve Oyun" kıtaplarını bırakmış. imzalayıp. "Matematik ve
Korku"nur\ üçuncü baskısı yapılmış, sevındim. Ali Nesin,
şöyle yazmış:
"Sevgili Mustafa Ağabey,
Bu yazıları yazarken yazarlığın neredeyse matematikçilik
kadar zor bir meslek olduğunu anladım! En iyi dileklerımle."
Bırıncı Dünya Savaşı ndan önce, Türkıye'den iki genç, Ah-
met Şükrii Esmer'le Ahmet Emin Yalman, gazetecılık öğren-
mek ıçın Amerıka'ya gıderler. Kım bılır ne güçluklerle gıder-
ler, o ayrı sorun. Küçuk beyler, Amerıka'da gazetecılık,
yazarlık öğrenıp dönecekler, Türkıye'de gazetecılık yapa-
caklar. ilk derse, Amerıka'nın tanınmış profesorlerınden bırı
gırer, bir yazı nasıl yazılır onu anlatacaktır. Şöyle der:
- Kendinize bir konu bulacaksınız, onu açacaksmız, bitirin-
ce de noktayı koyacaksınız.
Ikı genç bırbirlerıne bakarlar:
- Biz, ta Türkiye 'den bunu oğrenmek için mi geldik? derler.
Ahmet Şükrü Esmer. bunu anlattıktan sonra şöyle der:
- Altmış yıldır yazı yazarım, hâlâ noktayı koyamadım!
Noktayı koymak öylesıne güç bir şey kı...
Ahmet Emın Yalmanla birlikte çalıştım. Beni önce ışe al-
mak istemedı, sonra da bırakmak ıstemedi! Ahmet Şükrü
Esmer'le çokluk kokteyllerde karşılaşır, görüşurdük Koştu-
ran, haber kovalayan gazetecılerden olduğumdan, bende
çok haber olduğunu sanır; karşılaştığımızda:
- Ne oluyor? Sen bilirsin! derdı...
Yazı yazması, yazarlık öyle kolay olsaydı, annem de ya-
zardı, diye geçıriyorum ıçımden. Dıyelım, bir kışı, fılanın anı-
larını, anlattıklarını aktarıyor. Bunu yapanın hiçbir sorumlu-
luğu yok mudur? Olmaz olur mu? örneğın, yukarıda geçen
Türkeş'ın anlattıklarında, araştırmaya, soruşturmaya gerek
duyulacak şeyler yok mudur? Bunları yazanın, bir zahmet
edip suçlanan kışiye de sorması gerekmez mı?
- Efendim, sizin için şöyle şöyle deniyor, ne dersiniz?
Yine öğrendığını yazsın, ama, suçlanana da sorduktan
sonra...
Doğrusu, yıUarımı verdiğim Mıllıyet'te, Abdi Ipekçi'den,
gazeteciliğın bu püf noktasını öğrendım!
1980 öncesindeydı, Cumhurıyefteydım. bir mektup gel-
mişti. Alpaslan Turkeş'le ilgiliydı. Başkalarına da gönderildı-
ğıni sanıyorum, hatta üstü kapalı yazıldı da. Ama, ben elimi
sürmedim. öyle bir mektubun içerığını. doğruluğunu araştır-
mak bile ıstemedım. Türkeş ıçın en ağır eleştirilerı yazdım
ama, bu mektubu, hayır! insanların kökenleri, ırkları ılgilen-
dırmiyordu beni.
İlhan Selçuk, bir gün dört sözcükten oluşan bir tümcenın
yer aldığı bir kağıt tutuşturdu elıme. Şöyle yazıyordu kağıtta:
"Adamla uğraşma. iş yap!"
Kağıt odamda asılı durur.
•••
Bu hafta sonunu, Bil-iş Sendikası uyeleriyle, Abant'ta ge-
çirdık. Sendıka yönetıcıleri, eşimle birlikte çağırmışlardı.
Ben de sendıkacılara bir konuşma yaptım. Sosyal-İş Sendi-
kası Genel Başkanı özcan Kesgeç de gelip konuştu. Bil-İş
IBM'deçalışan, bılgısayarcı ışçıler.. uyanık, aydın kışıler.
• • •
Ressam Rasin, bir Atatürk portresı gönderdı, Cumhuri-
yet'te odama astım. Şöyle yazmış: "Kendini laikliğe siper
eden Mustafa Ekmekçi'ye bir ressamın şükranlarıyla, 1994".
Bu portrelerden. Rasin, Yekta Güngör özden'e, Ahmet
Taner Kışlalı ya da yolladı.
BULMACA
1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA:
1/ Yurtlanna şan vermiş
kişilerin gömüldüğü ulu-
sal anıt. 2/ Bursa'nın İne-
göl ilçesi yakınlanndaki
kaplıca... Rütbe ya da kı-
demce küçük olan asker.
3/Birnota... Darbirelbi-
se üzerine giyilen. ince
kumaştan üstlük. 4/ Ap-
tal, sersem. 5/ Telli balık-
çıl... Kahverengi ve tüylü
kabuğu olan. C vitami-
nince zengin bir meyve.
6/ Birdenbire akla gelen,
içe doğan... Bir çalgı. 7/ "Hayır"
anlamında kullanılan söz... Ürik
asidin tuzu ya da esteri. 8/ Bir ha-
ber ajansının simgesi... Yapım. 9/
Oyun yazma ve yönetme kurallan-
nı bilen. bir oyun yazılır ya da sah-
nelenirken bu bilgisinden yararla-
nılan kimse.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "Anlamsız, boş, önemsiz" anla-
mında argo sözcük... Dilbilgisin-
deki sözcük türlerinden biri. 2/
Avuçiçi... Hayvanın eskiyen nallannınçivilerini değiştinneişle- ;
mi. 3/ Hollanda'nın plaka işareti... Tiyatroda sahne. 4/ Az piş-
miş et... Parola. 5/ Eşya üzerindeki miİcrop ya da ufak böcekleri
başınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan... Üzerinden
geçtiği insanlara mutluluk ve zenginlik getirdiğine inanılan mi-
tolojik kuş. 6/ Bir şiirin içinde birçok kez yinelenen bölüm. 7/;
Divan şiirinin, XVII. yüzyılda yaşamış ünlü bir ustası... Eski
dilde erik. 8/ Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi. 9/ Küçük
bitkilere verilen ortak ad... Kısık sesli küçük keman... Gümü-
şün simgesi.